Yerel Haberler
Gümüşhane
Şehit Öğretmen Necmettin Yılmaz Öğretmenler Günü’nde kabri başında anıldı 24 Kasım 2024 Pazar - 17:43:24 Gümüşhaneli şehit öğretmen Necmettin Yılmaz, Öğretmenler Günü’nde Torul ilçesi Demirkapı köyünde bulunan kabri başında düzenlenen programla anıldı. Yoğun kar yağışı altında gerçekleşen programda Vali Aydın Baruş, protokol üyeleri ve şehit öğretmenin aile bireylerinin kabre gül bırakmasının ardından Kur’an-ı Kerim okunarak, dua edildi. Şehit öğretmenin babası Hamit, annesi Gülay, kardeşleri Ahmet ve Yahya Yılmaz’ın da katıldığı programda konuşan Vali Baruş, “24 Kasım Öğretmenler Günü’nde bu büyük milletin birer evladı olarak vefa ve minnet borcumuzu ifa etmek üzere Gümüşhane’mizin Torul ilçesine bağlı Demirkapı köyünde bulunan kabristanına geldik. Burada Necmettin Yılmaz şehidimiz yatıyor. Şehadetiyle tüm öğretmenlerimize ışık olmuş, yol göstermiş ve millet için fedakarlığın ne anlama geldiğini şehadetiyle göstermiş olan çok kıymetli bir vatan evladının kabrindeyiz. Allah rahmet eylesin, mekanı âli olsun, makamı cennet olsun” dedi. Öğretmenlerin toplumun geleceğine hizmet eden, emekleriyle insan kaynağını inşa eden neferler olduğunu vurgulayan Vali Baruş, “Milletler bağımsızlıklarını ve hür yaşamalarını, maddi ve manevi kalkınmalarını insan kaynağına borçludur. Bu insan kaynağını yetiştiren, inşa eden meslek sahipleri de öğretmenlerdir. Bu anlamda öğretmenlerimizin milletimizin ve ülkemizin geleceğinin inşasındaki rolleri yadsınamaz. Bu mesleği ifa ederken büyük bir fedakarlıkla çalışmak lazım. Milletine hizmet aşkıyla görevini ifa etmek lazım. Necmettin Yılmaz evladımız da bu öğretmenlerimizden birisiydi. 2016 yılında büyük bir aşkla ve şevkle milletine hizmet etmek için mesleğine atılmış. 2016 senesinde Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde Çiftçibaşı köyüne sınıf öğretmeni olarak atanmıştı. Ve büyük bir azimle çalışıyordu. 2017 yılında memleketi olan Gümüşhane’ye dönerken Tunceli Pülümür’de bölücü terör örgütüne mensup teröristlerce yolu kesilerek şehit edildi. Ve o günden bugüne öğretmenlik mesleğinin, eğitim camiamızın bir simgesi oldu” diye konuştu. “Biz Necmettin evladımız gibi şehitlerimizin fedakarlığı sayesinde bugünlere geldik” ifadelerini kullanan Vali Baruş, “Ülkemizin geleceği de onların gösterdiği şehadet yolunda, fedakarlık yolunda inşa ediliyor. Bugün bizlerin yetişmesinde büyük emeği olan ve üzerimizde her birinin hakkı yadsınamaz olan tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü bir kez daha tebrik ediyoruz. Necmettin Yılmaz şehidimiz nezdinde tüm şehadete eren öğretmenlerimizin minnet ve şükranına yad ediyoruz. Ve başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere eğitim camiasına hizmet etmiş, bu uğurda ömürlerini tüketmiş, Allah’ın rahmetine ulaşmış tüm öğretmenlerimizi de bir kez daha rahmetle anıyoruz. Onların gösterdiği yol bize rehber olacaktır. Bu rehberlik sayesinde de yeni yetişen öğretmenlerimiz ülkemizin geleceğini inşa etmek üzere memleketimizin dört bir köşesinde hiçbir şeyden çekinmeden, hiçbir tehdide boyun eğmeden aşkla ve şevkle hizmet etmeye devam edecektir. Şehidimizi bir kez daha anarken yanımızda bulunan ailesinin acılarını bir kez daha paylaşıyoruz” dedi. Şehit öğretmenin kardeşi Ahmet Yılmaz, “Necmettin Yılmaz, vatanına devletine bağlı bir öğretmendi. Görevini en iyi şekilde yerine getirmek için canla başla çalışıyordu. Bugün buraya gelen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Yaz tatilini geçirmek için 16 Haziran 2017 günü görev yeri Şanlıurfa’nın Siverek ilçesi Çiftçibaşı İlkokulundan memleketi Gümüşhane’nin Torul ilçesine dönerken PKK terör örgütü mensupları tarafından Tunceli-Erzincan karayolu Pülümür ilçesi civarında aracı yakıldıktan sonra kaçırılarak şehit edilen ve bölgede 27 gün süren arama çalışmalarının ardından cansız bedeni 12 Temmuz 2017’de Pülümür Çayı’nda bulunan 8 aylık sınıf öğretmeni 24 yaşındaki Necmettin Yılmaz, 16 Temmuz 2017 tarihinde ilçeye bağlı Demirkapı köyünde son yolculuğuna uğurlanmıştı.
24 Kasım 2024 Pazar - 09:34 Necmettin Öğretmensiz 8. Öğretmenler Günü Ömrünün baharında 8 aylık öğretmenken bölücü terör örgütü mensupları tarafından kaçırılarak şehit edilen Gümüşhaneli sınıf öğretmeni Necmettin Yılmaz, onsuz 8. Öğretmenler Gününde anılıyor. Henüz mesleğinin başında karanlığı aydınlatmak ve cehaletle savaşmak için zorluklarla okuyarak aldığı yüksek puanla atandığı öğretmenliğe doyamadan 24 yaşında şehit edilen Necmettin Yılmaz, Türk eğitim tarihinin kanla yazılmış bir sayfası olarak hafızalara kazındı. Şehit öğretmensiz 8.Öğretmenler Gününde konuşan babası Hamit Yılmaz, ismini yön gösteren yıldız olması için Necmettin koyduğu evladının yolundan giden öğretmenlerden Selçuk Bayraktar’lar gibi evlatlar yetiştirip vatanına, milletine faydalı, müreffeh bir devlet var etmelerini isterken, okul arkadaşı Serkan Eryılmaz ise Necm-i Sakıp mahlasını kullanan Necmettin öğretmenin aynı zamanda iyi bir şair olduğunu söyledi. Torul ilçesine bağlı Demirkapı köyündeki kabrine her fırsatta giderek dua eden Necmettin Yılmaz öğretmenin babası Hamit, annesi Gülay ve kardeşi Yahya, onsuz 8.Öğretmenler Gününü kutluyor. Babası Hamit Yılmaz, başta şehit öğretmen Necmettin Yılmaz ve tüm şehitler için dua ederken, tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler gününü kutlayarak hepsine üstün başarılar diledi. “Öğretmenlerimiz Selçuk Bayraktar’lar gibi evlatlar yetiştirip vatanına, milletine faydalı, müreffeh bir devlet var etsinler” Cehaletle ve cahillikle savaşarak şehit olan Necmettin Yılmaz ve tüm vefat etmiş öğretmenleri rahmet ve minnetle yad ettiklerini kaydeden baba Yılmaz, “Cehaletle savaşan ve şu anda görev yapan öğretmenlerimize Allah’tan üstün başarılar diliyoruz. Bu kolay bir yol değil. İlelebet cahillikle ve cehaletle savaşmak için ilim yolunda mücadele edeceğiz ve etmek zorundayız. Memleketimizin ihtiyacı var yetişmiş evlatlarımıza. Bunları da öğretmenlerimiz yetiştirecek inşallah. Onların sayesinde müreffeh yarınları tamamlayacağız. Benim onlardan tek isteğim Selçuk Bayraktar’lar gibi evlatlar yetiştirip vatanına, milletine faydalı, müreffeh bir devlet var etmeleri” ifadelerini kullandı. “İsmi, yön gösteren yıldızdı zaten” Necmettin öğretmenin öğretmenlik mesleğini niye seçtiğini cevaplandıran baba Hamit Yılmaz, “Necmettin öğretmen seçilmiş. İsmi de ışık demek zaten. Necm, Kur’an-ı Kerim’de ayet-i kerime olduğundan dolayı bir baba olarak biz onu öyle yönlendirdik. Yıldız, yön gösteren yıldız olarak tarif ediyoruz Necmettin’i. Necmettin bir insana dokunabilmesi için elinden gelen çabayı göstermek için öğretmen olmayı çok istedi ve Allah da ona o kutlu davayı nasip etti ve en sonunda da Hz. Hamza Efendimiz gibi şehadet şerbetiyle taçlandırdı. Ruhları şad olsun Necmettin öğretmenimizin ve tüm öğretmenlerimizin” diye konuştu. Necmettin öğretmenin Ali Fuat Kadirbeyoğlu Anadolu Lisesinden okul arkadaşı Gümüşhane Üniversitesi akademisyenlerinden Öğretim Görevlisi Serkan Eryılmaz ise şehit öğretmen Necmettin Yılmaz’ın aynı zamanda şair olduğunu ve Necm-i Sakıp mahlasını kullandığını söyledi. “Ders çalışırdı, şiirle haşır neşir olurdu” Necmettin öğretmenin çok mazlum, çok ağırbaşlı birisi olduğunu kaydeden Eryılmaz, “Onunla kavga etse birisi, bir tanesi gelse Necmettin’e böyle itse, belki bir tokat atsa kesinlikle onun karşılığını vermezdi. Öyle biriydi. Mazlum biriydi, işindeydi, gücündeydi. Ders çalışırdı, şiirle haşır neşir olurdu. Çok şiir yazardı. Sürekli hocaların yanına giderdi bunu yazdım diye” sözleriyle anlattı. “Necmettin kadar merhametlisine henüz denk gelmedim” Dostluğu, arkadaşlığı, arkadaşlığa vermiş olduğu değeri, kıymeti, merhametiyle hayatı boyunca öyle birini henüz tanımadığını ifade eden Eryılmaz, “Necmettin kadar merhametlisine henüz denk gelmedim. O kadar güzel bir arkadaştı. Rahmet olsun. Ben sözel sınıftaydım o eşit ağırlıktaydı. Aynı zamanda biz yurt arkadaşıydık onunla. Yurtta beraber kalırdık. Onunla çok sohbetimiz olmuştur. Herkes yattıktan sonra Necmettin, ben bir de Düzceli Aykut Akça diye bir dostumuz vardı. Üçümüz ayrılmazdık asla. Herkes yatardı, biz giderdik kuytu köşelerde, yurtta, kimseyi rahatsız etmemek adına sohbet ederdik. Sabaha kadar belki sohbet etmişliğimiz vardır. Hep bir şeyler üzerine konuşurduk, bir şeyleri tartışırdık. Okuduğumuz kitaplar vardı, onun üzerine konuşurduk. Ya da hiçbir şey olmasın Necmettin gelirdi yazdığı şiirleri okurdu biz de dinler onun üzerine konuşurduk” dedi. “O aslında karanlığa meydan okuyan pirüpak bir ışıktı” Necmettin öğretmenin “Necm-i Sakıp” mahlasıyla şiir yazdığını ve mahlasının manasının da karanlığı delip geçen yıldız olduğunu dile getiren Eryılmaz, “O aslında karanlığa meydan okuyan pirüpak bir ışıktı. Öyle bir yıldızdı hakikaten. O karanlığı deldi mi bence deldi. Ama bu dünyadan da göçtü. Göçtüğü yer herkesin gitmek istediği yer bir gün hepimizin göçeceği yer. Ama o böyle mertebelerin en büyüğüyle belki yükseğiyle en değerlisiyle bu dünyadan göçmüş oldu” diye konuştu. “Yüzlerce şiirini Allah’a dair bir şey yok diye yaktı” Şehit öğretmen Necmettin Yılmaz’ın çok güzel şiirler yazdığını belirten Eryılmaz, bir anısını şu sözlerle anlattı: “Hep aşk üzerine yazıyordu o zamanlar. Belki yüz küsür, kitap olabilecek derecede şiiri vardı. Koşarak geldi bizim sınıfa ve dedi ki yaktım bütün şiirleri. Biz şok olduk. Nasıl yaktın? Yaktım dedi. Sebep? Bunların hiçbirinin içerisinde Allah’a dair bir emare, bir iz yok dedi. Bunların hepsi beşeri aşk üzerine. Hiç Allah’a dair bir şey yok dedi. Ondan sonra zaten hep ilahi aşk üzerine şiirler yazmaya başladı. Ki o şiirleri de kesinlikle çok çok güzeldi.” “Merhametliydi ama doğru bildiği şeyin peşinden sonuna kadar giden biriydi” Lise hayatı boyunca da Necmettin Yılmaz’ın öğretmenlik hayali olduğunu aktaran Eryılmaz, “3 yıl boyunca çok çay içtik beraber. Onun öğretmenlik gibi bir hayali vardı. Kendisini doldurmaya başlamış olan birisi bir yerden sonra taşmak durumunda kalacak, mecburen anlatmak durumunda kalacak bunu. O dolu bir adamdı. Mecburen bir yere akmak durumundaydı. Zaten bu sebeple de öğretmenlik okudu. Biz tabii artık üniversite başladı, iş hayatı başladı vesaire derken birbirimizden kopmadık. Ama biraz o sohbetlerimize ara verilmiş gibi oldu. Doğuya gitmek istiyordu zaten. Herkes oraya gitmek isterken gitme denir belki. Yani evlattır, korkar, çekinir vs. Onun öyle korkuları yoktu. Sen gitmezsen, ben gitmezsem, biz gitmezsek ne olacak orası? Gibi. Oraya gidişi de öyledir zaten. Ben oraya gideceğim, öğretmenliğimi yapacağım, o çocuklara artık yani bu vatanın değerli birer evladı kılacağım gibi. O misyonla oraya gitmiş, gözü kara bir arkadaşımızdı. Merhametliydi ama doğru bildiği şeyin peşinden sonuna kadar giden biriydi” ifadelerini kullandı. Yaz tatilini geçirmek için 16 Haziran 2017 günü görev yeri Şanlıurfa’nın Siverek ilçesi Çiftçibaşı İlkokulundan memleketi Gümüşhane’nin Torul ilçesine dönerken PKK terör örgütü mensupları tarafından Tunceli-Erzincan karayolunun Pülümür ilçesi civarında aracı yakıldıktan sonra kaçırılarak şehit edilen ve bölgede 27 gün süren arama çalışmalarının ardından cansız bedeni 12 Temmuz 2017’de Pülümür çayında bulunan 8 aylık sınıf öğretmeni 24 yaşındaki Necmettin Yılmaz, 16 Temmuz 2017 tarihinde ilçeye bağlı Demirkapı köyünde son yolculuğuna uğurlanmıştı.
Şehit Öğretmen Necmettin Yılmaz Öğretmenler Günü’nde kabri başında anıldı
24 Kasım 2024 Pazar - 17:43 Şehit Öğretmen Necmettin Yılmaz Öğretmenler Günü’nde kabri başında anıldı Gümüşhaneli şehit öğretmen Necmettin Yılmaz, Öğretmenler Günü’nde Torul ilçesi Demirkapı köyünde bulunan kabri başında düzenlenen programla anıldı. Yoğun kar yağışı altında gerçekleşen programda Vali Aydın Baruş, protokol üyeleri ve şehit öğretmenin aile bireylerinin kabre gül bırakmasının ardından Kur’an-ı Kerim okunarak, dua edildi. Şehit öğretmenin babası Hamit, annesi Gülay, kardeşleri Ahmet ve Yahya Yılmaz’ın da katıldığı programda konuşan Vali Baruş, “24 Kasım Öğretmenler Günü’nde bu büyük milletin birer evladı olarak vefa ve minnet borcumuzu ifa etmek üzere Gümüşhane’mizin Torul ilçesine bağlı Demirkapı köyünde bulunan kabristanına geldik. Burada Necmettin Yılmaz şehidimiz yatıyor. Şehadetiyle tüm öğretmenlerimize ışık olmuş, yol göstermiş ve millet için fedakarlığın ne anlama geldiğini şehadetiyle göstermiş olan çok kıymetli bir vatan evladının kabrindeyiz. Allah rahmet eylesin, mekanı âli olsun, makamı cennet olsun” dedi. Öğretmenlerin toplumun geleceğine hizmet eden, emekleriyle insan kaynağını inşa eden neferler olduğunu vurgulayan Vali Baruş, “Milletler bağımsızlıklarını ve hür yaşamalarını, maddi ve manevi kalkınmalarını insan kaynağına borçludur. Bu insan kaynağını yetiştiren, inşa eden meslek sahipleri de öğretmenlerdir. Bu anlamda öğretmenlerimizin milletimizin ve ülkemizin geleceğinin inşasındaki rolleri yadsınamaz. Bu mesleği ifa ederken büyük bir fedakarlıkla çalışmak lazım. Milletine hizmet aşkıyla görevini ifa etmek lazım. Necmettin Yılmaz evladımız da bu öğretmenlerimizden birisiydi. 2016 yılında büyük bir aşkla ve şevkle milletine hizmet etmek için mesleğine atılmış. 2016 senesinde Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde Çiftçibaşı köyüne sınıf öğretmeni olarak atanmıştı. Ve büyük bir azimle çalışıyordu. 2017 yılında memleketi olan Gümüşhane’ye dönerken Tunceli Pülümür’de bölücü terör örgütüne mensup teröristlerce yolu kesilerek şehit edildi. Ve o günden bugüne öğretmenlik mesleğinin, eğitim camiamızın bir simgesi oldu” diye konuştu. “Biz Necmettin evladımız gibi şehitlerimizin fedakarlığı sayesinde bugünlere geldik” ifadelerini kullanan Vali Baruş, “Ülkemizin geleceği de onların gösterdiği şehadet yolunda, fedakarlık yolunda inşa ediliyor. Bugün bizlerin yetişmesinde büyük emeği olan ve üzerimizde her birinin hakkı yadsınamaz olan tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü bir kez daha tebrik ediyoruz. Necmettin Yılmaz şehidimiz nezdinde tüm şehadete eren öğretmenlerimizin minnet ve şükranına yad ediyoruz. Ve başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere eğitim camiasına hizmet etmiş, bu uğurda ömürlerini tüketmiş, Allah’ın rahmetine ulaşmış tüm öğretmenlerimizi de bir kez daha rahmetle anıyoruz. Onların gösterdiği yol bize rehber olacaktır. Bu rehberlik sayesinde de yeni yetişen öğretmenlerimiz ülkemizin geleceğini inşa etmek üzere memleketimizin dört bir köşesinde hiçbir şeyden çekinmeden, hiçbir tehdide boyun eğmeden aşkla ve şevkle hizmet etmeye devam edecektir. Şehidimizi bir kez daha anarken yanımızda bulunan ailesinin acılarını bir kez daha paylaşıyoruz” dedi. Şehit öğretmenin kardeşi Ahmet Yılmaz, “Necmettin Yılmaz, vatanına devletine bağlı bir öğretmendi. Görevini en iyi şekilde yerine getirmek için canla başla çalışıyordu. Bugün buraya gelen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Yaz tatilini geçirmek için 16 Haziran 2017 günü görev yeri Şanlıurfa’nın Siverek ilçesi Çiftçibaşı İlkokulundan memleketi Gümüşhane’nin Torul ilçesine dönerken PKK terör örgütü mensupları tarafından Tunceli-Erzincan karayolu Pülümür ilçesi civarında aracı yakıldıktan sonra kaçırılarak şehit edilen ve bölgede 27 gün süren arama çalışmalarının ardından cansız bedeni 12 Temmuz 2017’de Pülümür Çayı’nda bulunan 8 aylık sınıf öğretmeni 24 yaşındaki Necmettin Yılmaz, 16 Temmuz 2017 tarihinde ilçeye bağlı Demirkapı köyünde son yolculuğuna uğurlanmıştı.
Necmettin Öğretmensiz 8. Öğretmenler Günü
24 Kasım 2024 Pazar - 09:34 Necmettin Öğretmensiz 8. Öğretmenler Günü Ömrünün baharında 8 aylık öğretmenken bölücü terör örgütü mensupları tarafından kaçırılarak şehit edilen Gümüşhaneli sınıf öğretmeni Necmettin Yılmaz, onsuz 8. Öğretmenler Gününde anılıyor. Henüz mesleğinin başında karanlığı aydınlatmak ve cehaletle savaşmak için zorluklarla okuyarak aldığı yüksek puanla atandığı öğretmenliğe doyamadan 24 yaşında şehit edilen Necmettin Yılmaz, Türk eğitim tarihinin kanla yazılmış bir sayfası olarak hafızalara kazındı. Şehit öğretmensiz 8.Öğretmenler Gününde konuşan babası Hamit Yılmaz, ismini yön gösteren yıldız olması için Necmettin koyduğu evladının yolundan giden öğretmenlerden Selçuk Bayraktar’lar gibi evlatlar yetiştirip vatanına, milletine faydalı, müreffeh bir devlet var etmelerini isterken, okul arkadaşı Serkan Eryılmaz ise Necm-i Sakıp mahlasını kullanan Necmettin öğretmenin aynı zamanda iyi bir şair olduğunu söyledi. Torul ilçesine bağlı Demirkapı köyündeki kabrine her fırsatta giderek dua eden Necmettin Yılmaz öğretmenin babası Hamit, annesi Gülay ve kardeşi Yahya, onsuz 8.Öğretmenler Gününü kutluyor. Babası Hamit Yılmaz, başta şehit öğretmen Necmettin Yılmaz ve tüm şehitler için dua ederken, tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler gününü kutlayarak hepsine üstün başarılar diledi. “Öğretmenlerimiz Selçuk Bayraktar’lar gibi evlatlar yetiştirip vatanına, milletine faydalı, müreffeh bir devlet var etsinler” Cehaletle ve cahillikle savaşarak şehit olan Necmettin Yılmaz ve tüm vefat etmiş öğretmenleri rahmet ve minnetle yad ettiklerini kaydeden baba Yılmaz, “Cehaletle savaşan ve şu anda görev yapan öğretmenlerimize Allah’tan üstün başarılar diliyoruz. Bu kolay bir yol değil. İlelebet cahillikle ve cehaletle savaşmak için ilim yolunda mücadele edeceğiz ve etmek zorundayız. Memleketimizin ihtiyacı var yetişmiş evlatlarımıza. Bunları da öğretmenlerimiz yetiştirecek inşallah. Onların sayesinde müreffeh yarınları tamamlayacağız. Benim onlardan tek isteğim Selçuk Bayraktar’lar gibi evlatlar yetiştirip vatanına, milletine faydalı, müreffeh bir devlet var etmeleri” ifadelerini kullandı. “İsmi, yön gösteren yıldızdı zaten” Necmettin öğretmenin öğretmenlik mesleğini niye seçtiğini cevaplandıran baba Hamit Yılmaz, “Necmettin öğretmen seçilmiş. İsmi de ışık demek zaten. Necm, Kur’an-ı Kerim’de ayet-i kerime olduğundan dolayı bir baba olarak biz onu öyle yönlendirdik. Yıldız, yön gösteren yıldız olarak tarif ediyoruz Necmettin’i. Necmettin bir insana dokunabilmesi için elinden gelen çabayı göstermek için öğretmen olmayı çok istedi ve Allah da ona o kutlu davayı nasip etti ve en sonunda da Hz. Hamza Efendimiz gibi şehadet şerbetiyle taçlandırdı. Ruhları şad olsun Necmettin öğretmenimizin ve tüm öğretmenlerimizin” diye konuştu. Necmettin öğretmenin Ali Fuat Kadirbeyoğlu Anadolu Lisesinden okul arkadaşı Gümüşhane Üniversitesi akademisyenlerinden Öğretim Görevlisi Serkan Eryılmaz ise şehit öğretmen Necmettin Yılmaz’ın aynı zamanda şair olduğunu ve Necm-i Sakıp mahlasını kullandığını söyledi. “Ders çalışırdı, şiirle haşır neşir olurdu” Necmettin öğretmenin çok mazlum, çok ağırbaşlı birisi olduğunu kaydeden Eryılmaz, “Onunla kavga etse birisi, bir tanesi gelse Necmettin’e böyle itse, belki bir tokat atsa kesinlikle onun karşılığını vermezdi. Öyle biriydi. Mazlum biriydi, işindeydi, gücündeydi. Ders çalışırdı, şiirle haşır neşir olurdu. Çok şiir yazardı. Sürekli hocaların yanına giderdi bunu yazdım diye” sözleriyle anlattı. “Necmettin kadar merhametlisine henüz denk gelmedim” Dostluğu, arkadaşlığı, arkadaşlığa vermiş olduğu değeri, kıymeti, merhametiyle hayatı boyunca öyle birini henüz tanımadığını ifade eden Eryılmaz, “Necmettin kadar merhametlisine henüz denk gelmedim. O kadar güzel bir arkadaştı. Rahmet olsun. Ben sözel sınıftaydım o eşit ağırlıktaydı. Aynı zamanda biz yurt arkadaşıydık onunla. Yurtta beraber kalırdık. Onunla çok sohbetimiz olmuştur. Herkes yattıktan sonra Necmettin, ben bir de Düzceli Aykut Akça diye bir dostumuz vardı. Üçümüz ayrılmazdık asla. Herkes yatardı, biz giderdik kuytu köşelerde, yurtta, kimseyi rahatsız etmemek adına sohbet ederdik. Sabaha kadar belki sohbet etmişliğimiz vardır. Hep bir şeyler üzerine konuşurduk, bir şeyleri tartışırdık. Okuduğumuz kitaplar vardı, onun üzerine konuşurduk. Ya da hiçbir şey olmasın Necmettin gelirdi yazdığı şiirleri okurdu biz de dinler onun üzerine konuşurduk” dedi. “O aslında karanlığa meydan okuyan pirüpak bir ışıktı” Necmettin öğretmenin “Necm-i Sakıp” mahlasıyla şiir yazdığını ve mahlasının manasının da karanlığı delip geçen yıldız olduğunu dile getiren Eryılmaz, “O aslında karanlığa meydan okuyan pirüpak bir ışıktı. Öyle bir yıldızdı hakikaten. O karanlığı deldi mi bence deldi. Ama bu dünyadan da göçtü. Göçtüğü yer herkesin gitmek istediği yer bir gün hepimizin göçeceği yer. Ama o böyle mertebelerin en büyüğüyle belki yükseğiyle en değerlisiyle bu dünyadan göçmüş oldu” diye konuştu. “Yüzlerce şiirini Allah’a dair bir şey yok diye yaktı” Şehit öğretmen Necmettin Yılmaz’ın çok güzel şiirler yazdığını belirten Eryılmaz, bir anısını şu sözlerle anlattı: “Hep aşk üzerine yazıyordu o zamanlar. Belki yüz küsür, kitap olabilecek derecede şiiri vardı. Koşarak geldi bizim sınıfa ve dedi ki yaktım bütün şiirleri. Biz şok olduk. Nasıl yaktın? Yaktım dedi. Sebep? Bunların hiçbirinin içerisinde Allah’a dair bir emare, bir iz yok dedi. Bunların hepsi beşeri aşk üzerine. Hiç Allah’a dair bir şey yok dedi. Ondan sonra zaten hep ilahi aşk üzerine şiirler yazmaya başladı. Ki o şiirleri de kesinlikle çok çok güzeldi.” “Merhametliydi ama doğru bildiği şeyin peşinden sonuna kadar giden biriydi” Lise hayatı boyunca da Necmettin Yılmaz’ın öğretmenlik hayali olduğunu aktaran Eryılmaz, “3 yıl boyunca çok çay içtik beraber. Onun öğretmenlik gibi bir hayali vardı. Kendisini doldurmaya başlamış olan birisi bir yerden sonra taşmak durumunda kalacak, mecburen anlatmak durumunda kalacak bunu. O dolu bir adamdı. Mecburen bir yere akmak durumundaydı. Zaten bu sebeple de öğretmenlik okudu. Biz tabii artık üniversite başladı, iş hayatı başladı vesaire derken birbirimizden kopmadık. Ama biraz o sohbetlerimize ara verilmiş gibi oldu. Doğuya gitmek istiyordu zaten. Herkes oraya gitmek isterken gitme denir belki. Yani evlattır, korkar, çekinir vs. Onun öyle korkuları yoktu. Sen gitmezsen, ben gitmezsem, biz gitmezsek ne olacak orası? Gibi. Oraya gidişi de öyledir zaten. Ben oraya gideceğim, öğretmenliğimi yapacağım, o çocuklara artık yani bu vatanın değerli birer evladı kılacağım gibi. O misyonla oraya gitmiş, gözü kara bir arkadaşımızdı. Merhametliydi ama doğru bildiği şeyin peşinden sonuna kadar giden biriydi” ifadelerini kullandı. Yaz tatilini geçirmek için 16 Haziran 2017 günü görev yeri Şanlıurfa’nın Siverek ilçesi Çiftçibaşı İlkokulundan memleketi Gümüşhane’nin Torul ilçesine dönerken PKK terör örgütü mensupları tarafından Tunceli-Erzincan karayolunun Pülümür ilçesi civarında aracı yakıldıktan sonra kaçırılarak şehit edilen ve bölgede 27 gün süren arama çalışmalarının ardından cansız bedeni 12 Temmuz 2017’de Pülümür çayında bulunan 8 aylık sınıf öğretmeni 24 yaşındaki Necmettin Yılmaz, 16 Temmuz 2017 tarihinde ilçeye bağlı Demirkapı köyünde son yolculuğuna uğurlanmıştı.
Zigana’nın zirvelerinde snowboard keyfi
23 Kasım 2024 Cumartesi - 09:39 Zigana’nın zirvelerinde snowboard keyfi Gümüşhane’nin Torul ilçesi sınırlarındaki Zigana Dağı, yalnızca eşsiz manzaralarıyla değil aynı zamanda macera severlere sunduğu spor imkanlarıyla da dikkat çekiyor. Tarih boyunca önemli ve zorlu bir geçit olan Zigana’da 5 yıldır snowboard yapan Şenol Pustu’nun (42) dağın doğal pistlerinde gerçekleştirdiği inişlerle ilgili videoları sosyal medyada yoğun ilgi görüyor. Türkiye’nin ilk kayak merkezlerinden birisine ev sahipliği yapan Zigana Dağında son yıllarda snowboard yapan Şenol Pustu, birçok yerde snowboard yaptığını fakat Zigana’dan aldığı keyfi hiçbir yerden alamadığını söyledi. Kayakla başladığı sporu daha sonra bol kar deneyimi yaşamak için snowboarda çeviren Pustu, Zigana’nın engebeli coğrafyasında heyecan dolu videolar çekiyor. Saatler süren tırmanışın ardından zirveye ulaşan ve buradan dakikalar içerisinde başlangıç noktasına inen Pustu’nun bu videoları ise binlerce kez izleniyor. “Buranın manzarası, gökyüzünün maviliği, bulutların ahenkle dans edişi benim için büyüleyici bir ortam” Köyü Zigana Dağına yakın olması nedeniyle çocukluğunun geçtiği coğrafyaya yabancı olmadığını kaydeden Pustu, “Önce kayakla başladım daha sonra snowboarda döndüm. Kayakta pist imkanı her zaman olmuyor. Bol kar deneyimini de yaşamak istiyorum. Bundan keyif alıyorum. O yüzden snowboardu tercih ettim. Yaklaşık 5 yıldır kayıyorum. Çok farklı yerlerde de kaydım. Sarıkamış, Palandöken, Ergan’da kaydım. Ama buranın manzarası, gökyüzünün maviliği, bulutların ahenkle dans edişi benim için büyüleyici bir ortam. Gerçekten harika bir deneyim yaşıyorum” dedi. “Buradaki deneyimi hiçbir yerde alamadım” Zigana Dağının snowboard yapmak isteyenler için çok kolay ulaşılabilir bir yer olduğunu ifade eden Pustu, “Zigana Dağı ulaşım noktasında kolay ve rahat bir nokta. Hem Trabzon hem de Gümüşhane´ye çok yakın bir noktada. Bir de burada mevsim uzun. Buradan Ergan Dağı´na Erzincan´a, Erzurum Palandöken´e, Sarıkamış´a gidiyoruz ama ben oralarda buradaki deneyimi asla alamadım. Trabzon´dan 40 dakikada belki de yarım saatte buraya ulaşabiliriz. Gümüşhane´den de öyle” diye konuştu. “Dağın hiç görülmemiş yerlerini keşfetmeyi isteyenleri mutlaka Zigana´ya bekliyoruz” Snowboard yaptığı 2 bin 500 metre rakımdaki Alas tepesine ulaşmak için uzun süre tırmandığını fakat yürümeyi sevdiği için bundan ayrıca zevk aldığını dile getiren Pustu, “Dağın hiç görülmemiş yerlerini keşfetmeyi isteyenler mutlaka Zigana´ya gelsinler. Sezonun her dönemi buradayım. Yaz, kış. Yani yazın geliyorum başka bir keyif alıyorum buradan. Özellikle yamaç paraşütü yapıyoruz bu dağda. Bu benim için çok keyif verici. Rüzgar da çok iyi. Kış boyu da burada kar eksik olmuyor zaten. Haziran ayında bile yukarıda buzullarda kaydığım oldu. Kesinlikle dağ kayağını, bol karda kaymayı sevenleri buraya davet ediyorum. Gerçekten çok keyifli. Her türlü doğa koşulu var. Tepeye tırmandığınız an dağın her yamacından aşağı inebiliyorsun. Zor pistlerde var çok kolay pislerde var” ifadelerini kullandı. Böyle zorlu pistlere tek başına gittiği için bu durumun biraz “delilik” gibi adlandırıldığını dile getiren Pustu, “Ben doğayla bütünleşik bir insanım. Çocukluğumuzun da buralarda geçmesinin bir avantajı var. Bu dağlara çıktığımız zaman mutlu oluyoruz” dedi.