Yerel Haberler
Gaziantep
Şehitkamil’deki tüm erkek kuaförlerine önlük ve havlu hediye edildi 29 Kasım 2024 Cuma - 16:31:54 Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, esnaf gezisi sırasında bir erkek kuaförünün havlu ve önlük isteğini geri çevirmedi. Yılmaz’ın talimatıyla Şehitkamil genelindeki tüm erkek kuaförlerine havlu ve önlük hediye edildi. Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, bir kez daha gönülleri fethetti. Göreve başladığı günden beri toplumun tüm kesimlerine yönelik projeler hayata geçiren Yılmaz, bu kez de erkek kuaförlerinin gönlünü kazandı. Tüm kuaförlere önlük ve havlular teslim edildi Her gün mahalle ziyaretleri gerçekleştiren Başkan Yılmaz, geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiği erkek kuaföründe sürpriz bir istekle karşılaştı. Önlük ve havlu isteyen kuaförün talebine Yılmaz, kayıtsız kalmadı. Ziyaretten kısa süre sonra Yılmaz’ın talimatıyla gerekli adımlar atıldı. Belediye ekiplerince, Şehitkamil genelinde faaliyet gösteren tüm kuaförlere önlük ve havlu dağıtıldı. “Halkımız mutluysa biz mutlu oluruz” Şehitkamil’de artık hiç kimsenin kendisini yalnız hissetmemesini istediklerini söyleyen Yılmaz, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını belirtti. Şehitkamil’de kuaförlerin yıllardır görmezden gelindiğini aktaran Yılmaz, “Tesadüfen bir berbere selam vermek için girdik, bin ah işittik. Esnafımız, yalnız bırakıldıklarını ifade ettikten sonra önlük ve havlu talebinde bulundu. Biz de bunu kulak arkası edemezdik. Çünkü bu ilçede insanlar yıllarca hayatına terk edildi ve unutuldu. Bir nebze mutsuzluklarını gidermek adına böyle bir uygulama başlattık. Halkımız mutlu olduğu sürece bizler de mutlu oluyoruz. Şehitkamil’imizdeki tüm kuaförlere önlük ve havlularımızı dağıttık. Bu projelerimizin devamı da gelecek” dedi. Yıllardır böyle bir şeyle karşılaşmadık Başkan Umut Yılmaz’a hediyeleri için teşekkür eden kuaförler, yıllardır hiç böyle bir şeyle karşılaşmadıklarını dile getirdi. Artan maliyetleri karşısında ihtiyaç duydukları alanda destek gördüklerini belirterek, Yılmaz ve ekibine teşekkür ettiler.
Safra yolu hastalıklarında ameliyat yerine ERCP
17 Eylül 2024 Salı - 10:01 Safra yolu hastalıklarında ameliyat yerine ERCP Safra kanallarında çamur ve taş tespit edilen hasta Gaziantep Özel ANKA Hastanesi’nde ERCP yöntemi ile sağlığına kavuştu. Gaziantep’te yaşayan Güneş Şişkin’in uzun zamandır hazımsızlık, şişkinlik ve karın ağrısı şikayetleri bulunuyordu. Tedavi olmak için farklı sağlık kuruluşlarına başvuran ancak şikayetleri geçmeyen Şişkin, son olarak Anka Hastanesi’ne başvurdu. Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ali Bilgen tarafından muayene edilen Şişkin’in yapılan tahlil ve ultrason tetkikleri sonucu karaciğer değerlerinde yükseklik ve safra kanallarında çamur ve taş tespit edildi. Şişkin’e vakit kaybetmeden Dr. Ali Bilgen tarafından müdahale edildi. Uygulanan ERCP (Endoskopik Retrograd Kolanjiyopankreatografi) yöntemi ile safra yollarındaki çamur ve taşlar kapalı yöntemle temizlenen hasta sağlığına kavuşup ertesi gün hastaneden taburcu edildi. Sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Şişkin, “Uzun zamandır çaresizdim. Artık ağrılarım dayanılmaz hale gelmişti. Sağlık her şeyden değerli. Şu an kendimi iyi hissediyorum, ağrılarım geçti. Beni sağlığıma kavuşturan doktoruma teşekkür ederim” dedi. “Karın ağrısı ve şişkinliğini ciddiye alın” Gaziantep Özel Anka Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ali Bilgen, karın şişkinliği ve karın bölgesindeki ağrıların hafif veya ciddi hastalıkların sonucunda olabileceğine, bu nedenle ciddiye alınması gerektiğine dikkat çekti. Dr. Ali Bilgen, ERCP’nin özellikle son yıllarda giderek artan önemiyle karaciğer, safra yolları ve pankreas hastalıkları, safra yolu taşları ve tıkayıcı safra yolu-pankreas tümörleri gibi birçok alanda hem tanı hem de tedavide önemli bir yer tuttuğunu, işlemin kapalı yöntemle anestezi eşliğinde uygulandığını ve çok başarılı sonuçlar elde edildiğini ifade etti.
Güneydoğu’nun 8 aylık hububat ihracatı 2,2 milyar dolar
17 Eylül 2024 Salı - 09:59 Güneydoğu’nun 8 aylık hububat ihracatı 2,2 milyar dolar Güneydoğu Anadolu’nun en fazla ihracat gerçekleştiren sektörü hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri alanında bölgenin 8 aylık ihracatı 2,2 milyar dolar oldu. Güneydoğu Anadolu’nun en fazla ihracat gerçekleştiren sektörü hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri alanında bölgenin 8 aylık ihracatı 2,2 milyar dolar oldu. Ortalama ihracat birim fiyatlarını yüzde 10,9 oranında artırmayı başaran bölgedeki hububatçılar, miktar olarak geçen yıla göre yüzde 12,4 daha az ürün satış yapmalarına rağmen değer bazında geçen yıl verilerine 67 milyon dolar yaklaştı. Orta Doğu’nun toplam ihracat içindeki payının yüzde 50’yi geçmesinde, Irak pazarında sağlanan yüzde 8’lik artış etkili oldu. Güneydoğu Anadolu bu verilerle hububat alanında Türkiye’nin en fazla ihracat yapan bölgesi olma özelliğini korudu. “Sektörel ürün çeşitliliğimiz ihracat gelirlerimizi artırdı” Küresel gıda fiyatlarındaki gerilemenin özellikle buğday unu ve ayçiçek yağı ihracat fiyatlarında baskı oluşturduğu bir dönemde, sektörel ürün çeşitliliğinin sağladığı rekabet avantajıyla ihracat gelirlerini artırdıklarını belirten Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, “Buğday unu ve ayçiçek yağı gibi temel gıda ürünleri, sabit beslenme ihtiyacı oldukları için buradaki fiyat çekilmelerini sürekli düşünmemek lazım. Bazı aylarda satış fiyatları düşebilir ama bu alanlarda faaliyet gösteren ihracatçılar güçlü bir mali altyapıya sahiptir. Bu ürünlerin ihracatında kullanılan hammadde de büyük oranda ithal girdi olduğu için, firmaların gelir gider tabloları dengelidir. Sektör geneli olarak baktığımızda bu yıl bölgemizde fark oluşturan unsurların tatlı bisküvi, gofret ve çikolata gibi satış fiyatı yüksek ürünlerin olduğunu görüyoruz. Hububat sektörünün Türkiye genelindeki ihracat birim fiyatları yüzde 0,4 düşerken, biz ortalama birim fiyatlarda yüzde 10,9 artışla ülke ortalamasından pozitif yönde ayrıştığımız için memnunuz” dedi. “Kaliteden ödün veren olursa hemen karşısında oluruz” Dünyanın en önemli tarım merkezlerinden biri olan Güneydoğu Anadolu’nun coğrafi bir marka olduğunu ve buradaki üreticilerin kalite anlayışına zarar verecek her türlü girişimle mücadele edeceklerini belirten Kadooğlu, “Biz mutfağı ve kültürüyle dünyada nam salmış bir bölge olarak, yurt dışındaki alıcılar nezdinde her zaman bir ilgi odağıyız. Herkes dünyada başka bir Gaziantep’in daha olmadığını biliyor. Satın almacılar bölgemizden bir gıda ürünü ithal ettiği zaman Diyarbakır’ın, Mardin’in, Şanlıurfa’nın meşhur ürün kalitesinde olmasını istiyor. Haksız rekabet amacıyla kaliteden ödün veren, bölgedeki büyük üreticilerimizin ve ihracatçılarımızın özenle yükselttiği Güneydoğu imajını riske atan olursa hemen karşısında oluruz. Bu konuda bir örneği yakın dönemde, hayvan yeminde kullanılmak üzere ithal edilen soyadan elde edilen yağların bazı firmalar tarafından ayçiçek yağına karıştırıldığı iddiaları esnasında yaşadık. Dünyada en fazla rafine ayçiçek yağı ihracatı yapan ülke olarak, bu girişimlerin engellenmesi konusunda kamu yöneticilerimizi uyardık. Bakanlıklarımızla iş birliği içinde kalite odağından taviz vermeden, ihracat gelirlerimizi artırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Başkan Şahin, büyükelçi eşlerini kabul etti
16 Eylül 2024 Pazartesi - 15:40 Başkan Şahin, büyükelçi eşlerini kabul etti Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’i, bir dizi program için şehre gelen Dışişleri Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği (DMEDD) üyeleri ziyaret etti. Bir dizi temaslarda bulunmak için şehre gelen DMEDD üyeleri, Başkan Şahin’i makamında ziyaret etti. Ziyaret sırasında üyeler, Gaziantep’in tarihi, kültürü ve mutfağıyla çok önemli bir yerde olduğunu ifade ettiler. Başkan Fatma Şahin ise şehrin dünyada tanınırlığı için büyükelçi eşleriyle gönül elçisi olarak iş birliği yapabileceklerini söyledi. “Bizim en değerli beşeri sermayemiz, gücümüzsünüz” Ziyarette konuşan Başkan Fatma Şahin, büyükelçilerin sürdürülebilir başarılarının arkasında hep güçlü kadınlar olduğunu vurgulayarak, “Elçilik makamları ailece temsil edilen makamlar. Büyükelçilerimiz yoğun olduğunda arkayı birilerinin toplaması gerekiyor. Gittiğiniz ülkelerde oranın kültür, sanat, sosyal hayatı gibi birçok alanda o kurumun altyapısı anlamında güçlü destek verilmesi gerekiyor. Parlamentoda görev aldığım alanlarda büyükelçilerimizin eşleriyle çalışma fırsatım oldu. Dışişleri Bakanlığı çok kurumsal çalışıyor. Cumhuriyetimizin en önemli kurumsal altyapısı bu bakanlığın bünyesinde. En akıllı insanlarımızı alıyor bakanlık. Zorlu sınavlardan geçerek bakanlıkta görev alıyorlar. Kadın-erkek eşitliğine inanan ve bunu uygulayan bir bakanlık ve bu çok güzel bir şekilde çalışıyor. Bizim en değerli beşeri sermayemiz, gücümüzsünüz” dedi. “Ne kadar insanı buraya getirirsek dünya barışı için en büyük katkı olacak” Derneğin kurulmasının iyi bir fikir olduğunu aktaran ve çalışmaları takdirle takip ettiğini vurgulayan Şahin, “2014 yılında 2 milyonluk şehre başkan oldum. Başkanlığım döneminde göç, salgın ve dünyanın en büyük kara depremini yaşadık. Bunlara rağmen bu şehirde kültür ve sanat konuşuyoruz. Anadolu Arkeoloji Enstitüsü’nü kurduk, altyapısını oluşturduk, bütün tarihi yapılarımızı restore ediyoruz. Mutfağımız şu anda en iyi 9’uncu mutfak. Biz sizlerle birlikte desteğinizle ilk 5’te olmayı hedefliyoruz. 5 antik kentimiz ve 26 kardeş şehrimiz var. 26 hanı restore ettik. Sizlerden çok şey bekliyoruz. Sizler networksünüz, akıl, kalite, vizyon, kapasite, dünyanın vicdanı ve aklısınız. Bizim kültür ve gönül elçisisiniz. Ne kadar insanı buraya getirirsek dünya barışı için en büyük katkıyı sağlamış olacağız. Buranın ne kadar güvenli, kültür ve sanat şehri olduğunu dünyaya iyi anlatmamız gerek. Bu konuda sizlere gerçekten ihtiyacımız var. Ne kadar kişiyi buraya getirirsek, görerek kafalarındaki soru işaretlerinin cevabını alıyorlar. Bunun mekanizmasını sizler biliyorsunuz” diye konuştu. Dernek üyeleri ise ziyaretin önemine vurgu yaptı. Şehirde kültür, turizm ve tarihi altyapı için yapılan çalışmaların çok güzel olduğunu belirttiler. Şehrin tanıtımı konusunda konuşmalarında iş birliği mesajı verdiler.
Hazırlıklarını yaparken hayatını kaybettiği sergisi yarım kalmadı
16 Eylül 2024 Pazartesi - 15:15 Hazırlıklarını yaparken hayatını kaybettiği sergisi yarım kalmadı 30 Ağustos 2024 tarihinde “Huzme” adını verdiği eserlerini hazırlarken kalbi durarak yaşamını yitiren 43 yaşındaki Büşra Yurtseven’in eseri sanatseverle buluştu. “Huzme” adını verdiği eserlerini hazırlarken kalbi durarak yaşamını yitiren 43 yaşındaki Büşra Yurtseven’in, Gaziantep’te başlayan Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında Zeugma Mozaik Müzesi’nde son sergisi açıldı. Sanatçının son eseri, sanatseverleri duygulandırdı. Yurtseven, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü’nden mezun olmuş, sanat kariyeri boyunca sayısız başarılı çalışmaya imza atmıştı. Geleneksel Türk sanatlarına modern yorumlar getiren sanatçı, özellikle illüstrasyonları ve resimleriyle beğeni topluyordu. Ziyaretçileri derinden etkileyen 22 eserden oluşan sergi, onun anısına büyük bir anlam kazandı. Sanatçı, hayattayken hazırlıklarını yaptığı sergisiyle sevenleri ve sanatseverlerle son kez buluştu. “Buraya gelen vatandaşlar sergiyi görünce çok etkileniyorlar” Sergiyle ilgili bilgi veren Gaziantep Müze Müdürü Özgür Çomak, “Bu sergi Büşra Yurtseven hocamızın hazırlamış olduğu bir sergidir. Hocamız eserlerinde Gaziantep’in önemli coğrafi işaretli eserlerini yapmış. Büşra hocamız bu eseri yaparken 30 ağustosta vefat etti. Biz de hocamıza Allah’tan rahmet ailesine başsağlığı diliyoruz. Buraya gelen vatandaşlar sergiyi görünce çok etkileniyorlar. Duygusal anlar yaşanıyor” dedi.
GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi:
16 Eylül 2024 Pazartesi - 14:59 GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi: Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde düzenlenen GastoAntep Kültür Yolu Festivali kapsamında gerçekleştirilen “Gaziantep’in Coğrafi İşaretlerinin Yerel Üreticiler, Bölge Ekonomisi ve Kültürü Üzerindeki Katkıları” konulu panele konuşmacı olarak katıldı. Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Yazarı Faruk Şüyün’ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde konuşan GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Gaziantep’i dünyaya açan ve bu yıl 6’ncısı düzenlenen GastroAntep Kültür Yolu Festivali’nin şehre büyük katkılar sunduğunu ifade etti. Gaziantep’in tarihi İpekyolu üzerinde, geçmişten bugüne önemli bir buluşma noktası olduğunu kaydeden Ünverdi, “Şehrimiz, her daim farklı kültürel zenginlikleri bünyesinde barındırmış, ticaret merkezi olmuş ve mutfak kültürüyle dünyaca bilinen kadim bir şehirdir. Bugün de sanayi, ticaret, turizm ve gastronomisi ile her yıl tüm dünyadan ziyaretçi ağırlayan marka bir şehir konumunda” dedi. Konuşmasında, yerele ait değerler olan coğrafi işaretli ürünlerin önemine vurgu yapan Ünverdi, ‘’Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) tarafından gastronomi dalında Şehirler Ağı’na alınan ilk şehir Gaziantep ve dünyada ülkesinin ismiyle değil, şehrinin ismiyle anılan tek mutfakta Gaziantep mutfağıdır. Tabi geçmişten bize kalan ve çocuklarımızın emaneti olan kültürel mirası korumak, gelecek nesillere aktarmak bizler için bir ödev ve sorumluluktur” ifadelerini kullandı. Gaziantep’in coğrafi tescilli ürünleri hakkında bilgi paylaşımında bulunan Ünverdi, “Gaziantep Sanayi Odamız 2003 yılında başlattığı marka ve patent tescili sürecinde Antep Baklavası’nı hem ülkemizde hem de AB’de tescil ettirdi. Antep Baklavası, AB tarafından tescil edilen ilk Türk ürünü olurken, Gaziantep Sanayi Odamız da AB tarafından ilk defa bir Türk ürününe tescil alma başarısını göstermiştir. Odamız Gaziantep’in en önemli lezzetlerinden birisi olan Antep Katmeri için de 2015 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu’na (TPE) coğrafi işaret başvurusunda bulunmuş 2017 yılında tescil etmiştir. Bunun yanında Antep Kutnu Kumaşını da korumak ve gelecek nesillere aktarmak adına gerçekleştirdiğimiz coğrafi işaret başvurusu, (TPE) tarafından 2016 yılında onaylanmış ve tescillenmiştir. Gaziantep, 106 coğrafi işaretli ürün ve bir geleneksel ürün ile zengin bir coğrafi işaret envanterine sahiptir. Şehrimizin Antep Baklavası ve Araban Sarımsağı olmak üzere AB coğrafi işareti tescilli alan 2 ürünü bulunmaktadır. Kentimizin fıstıklı-cevizli sakız helvası, fıstıklı dondurması ve sarımsak turşusunun da aralarında olduğu 7 coğrafi ürününe ilişkin de başvuru süreci devam etmektedir. Yöresel lezzetlerimizin, kültürümüzün ve dolayısıyla şehrimizin tüm dünyaya tanıtıldığı GastroAntep Kültür Yolu Festivali’nin bir kez daha şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Akıncı: “Coğrafi işaretli ürünler zengin bir kültürün yansımasıdır”
16 Eylül 2024 Pazartesi - 14:33 Akıncı: “Coğrafi işaretli ürünler zengin bir kültürün yansımasıdır” Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, coğrafi işaretli ürünlerin sadece birer gıda maddesi veya el emeği ürünler olmadıklarını belirterek, bu ürünlerin aynı zamanda bir kültürün ve tarihin günümüze yansıması olduğunu ifade etti. GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde gerçekleştirilen “GastroAntep Kültür Yolu Festivali” kapsamında düzenlenen ‘Gaziantep’in coğrafi işaretlerinin yerel üreticiler, bölge ekonomisi ve kültürü üzerindeki katkıları” konulu panele konuşmacı olarak katıldı. Moderatörlüğünü Ekonomi Gazetesi Yazarı Faruk Şüyün’ün yaptığı panelde, GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, YÜCİTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu ve Metro Türkiye Kategori Müdürü Birol Ulaşan, coğrafi işaretli ürünlerin yerel ekonomilere katkıları hakkında değerlendirmelerde bulundular. Gaziantep’in coğrafi işaretli ürün sayısında Türkiye’de ve dünyada ilk sırada yer aldığını kaydeden GTB Başkanı Akıncı, kentin 106 tescilli ürünle bu alanda rol model oluşturduğunu ifade etti. Türkiye’nin Gastronomi dalında UNESCO şehirler ağına girme başarısı gösteren ilk şehrin Gaziantep olduğunu hatırlatan Akıncı, kentin bu anlamdan çok zengin ve köklü bir mirasa ev sahipliği yaptığını söyledi. Borsa olarak yaklaşık 10 yıldır sürdürdükleri çalışmalar kapsamında Gaziantep adına 24 ürünü coğrafi işaretle taçlandırdıklarını vurgulayan Akıncı, bunun yanı sıra Gaziantep’in 5 ürünü için Avrupa Birliği (AB) tesciline, 2 ürünü içinde Türk Patent ve Marka Kurumuna resmi başvuruda bulunduklarını dile getirdi. “Coğrafi işaret ürünün kimliğini oluşturur” Coğrafi işaretli ürünlerin her şeyden önce yerel üreticiler için bir kimlik ve prestij kaynağı oluşturduğuna dikkat çeken Akıncı, “Coğrafi işaretle tescillenmiş bir ürün, tüketiciler için yüksek kalite ve özgünlük garantisi sunmaktadır. Bu durum ürünlerin değerini artırarak üreticisine ekonomik avantajlar sağlamakta” dedi. “Gastronomi turizmi ve bölgeye etkisi” Coğrafi işaretli ürünlerin bölge ekonomisi üzerindeki etkilerine de değinen Akıncı, “Bildiğiniz üzere coğrafi işaretli ürünler hem yerel hem de uluslararası pazarlarda büyük bir talep görmekte. Bu durum her şeyden önce geleneksel mutfağımızın da etkisiyle bölgeye daha fazla turist gelmesine katkı sunmakta Gastronomi turizmi açısından coğrafi işaretli ürünlerimizin tanıtımı ve denetimi noktasında maalesef çok istediğimiz noktada değiliz. Bu konuda atmamız gereken çok fazla adım var. Ama ben şuna inanıyorum, sadece tescillemeyle kalmayıp marka değeri kazandırdığımız her bir ürün Gaziantep ve bölge ekonomisi için artı bir kazanç sağlayacaktır. Kültür turizmi ile Gastronomi turizminin harmanlanmasını sağlayacak güçlü bir entegrasyon bölge ekonomisinin gelişimine pozitif katkı sunacaktır" şeklinde konuştu. “Kültürel miras” Coğrafi işaretli ürünleri sadece ekonomik bir değer olarak değil aynı zamanda kültürel bir miras olarak gördüklerini belirten Akıncı,” Bu ürünler var oldukları bölgenin kadim geçmişini yaşatmakta. Tarihin derinliklerinden gelen bu köklü mirasları mutlaka gelecek nesillere aktarmamız gerekiyor. Birçok ürünümüzde yüzyıllardır süregelen geleneksel üretim metotlarını korumanın ve geleceğe taşımanın tek yolu coğrafi işaretlerden geçmekte. Bu durum kültürel kimliğimizi güçlendirmemize ve toplumsal hafızamızı canlı tutmamıza katkı sağlayacaktır. Coğrafi işaretli ürünler, sadece birer gıda maddesi ve el emeği ürünler değil, aynı zamanda bir kültürün ve tarihîn günümüze de yansımasıdır. Bu ürünlerin coğrafi işaretlerle korunması, Gaziantep’in kültürel zenginliğini yüceltmekte ve bölgenin uluslararası alanda tanınmasına katkı sunmakta” diye konuştu. Akıncı, panelde ayrıca kaynağını tarımdan alan coğrafi işaretli ürünler hakkında da gelen soruları yanıtladı.