EKONOMİ - 05 Temmuz 2024 Cuma 16:01

GTB haziran ayı meclis toplantısı yapıldı

A
A
A
GTB haziran ayı meclis toplantısı yapıldı

Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu başkanlığında, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı ve Meclis Üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.


GTB’nin faaliyetleri ile üye talep ve önerilerinin görüşüldüğü meclis toplantısında, devam eden hasat sezonu, üretici beklentileri, anız yangınları ve 2024 yılı hububat alım fiyatları hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.


Toplantının açılışında konuşan GTB Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, bölgede hasat sezonunun devam ettiğine dikkat çekerek anız yangınlarına karşı uyarılarda bulundu.


Aşırı sıcaklar ve anız yangınları nedeniyle ülkenin birçok yerinde can ve mal kayıplarına sebebiyet veren yangınlar yaşandığını hatırlatan Tiryakioğlu, “Birçoğu insan eliyle meydana gelen bu yangınlarda hem orman alanları hem canlılar hem de tarım alanları zarar gördü. Son olarak Diyarbakır’ın Çınar ile Mardin’in Mazıdağı ilçeleri arasındaki ekili alanlarda yaşanan yangında maalesef 15 vatandaşımız hayatını kaybetti. Yaşanan bu elim olayda vefat eden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Özellikle hasat döneminin sürdüğü bu dönemde çiftçilerimizi anız yakmamaları, vatandaşlarımızı da daha dikkatli olmaları konusunda uyarmak istiyorum. Çiftçimizin bir yıllık emeği ve alın teri bir anlık dikkatsizliğin kurbanı olmasın” dedi.


Hafta içerisinde Suriye’nin kuzeyinde ve Kayseri’de yaşanan olaylara da değinen Tiryakioğlu, provokasyonlara karşı son derece dikkatli ve sağduyulu olunması gerektiğini ifade etti.


Türk bayrağına karşı yapılan çirkin saldırının asla kabul edilemeyeceğini kaydeden Tiryakioğlu, “Yaşanan bu müessif olayı kınıyor, müsebbiplerinin en ağır şekilde cezalandırılacaklarına yönelik inancımızın tam olduğunu belirtmek istiyorum” diye konuştu.


İklim değişikliğinin tarımsal üretime etkileri üzerine de değerlendirmelerde bulunan Tiryakioğlu, değişen iklim şartlarına karşı tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması için şimdiden hazırlıklı olunması gerektiğini söyledi.


İklim değişikliğine bağlı olarak artan sıcaklık, yağış değişiklikleri, kuraklık ve sel gibi olayların ileriki yıllarda tarımsal üretimi olumsuz etkileyen faktörler olarak öne çıkabileceğini vurgulayan Tiryakioğlu, sürdürülebilirlik açısından özellikle akıllı tarım uygulamaları, sensör teknolojileri, otomasyon sistemleri ve yapay zekâ gibi dijital teknolojilerin tarım alanlarına entegrasyonunun sağlanmasının özel önem arz ettiğini sözlerine ekledi.


GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı ise toplantıda yaptığı konuşmada borsanın haziran ayı faaliyetleri ve devam eden projeleri hakkında meclis üyelerine bilgiler verdi.


Gaziantep’te hububat hasat mevsiminin artık sonuna gelindiğini, kırmızı kabuklu Antep Fıstığı hasadına ise ağustos ayından itibaren başlanmasının beklendiğini açıklayan Akıncı, özellikle Antep fıstığı hasat döneminde hırsızlık olaylarının engellenmesine yönelik alınacak tedbirler hususunda ilgili makamlarla irtibat halinde olduklarını dile getirdi.


Özellikle yerleşim alanlarından uzak, gece güvenliğin tam olarak sağlanamadığı fıstık bahçelerinde zaman zaman hırsızlık olaylarının yaşandığını belirten Akıncı, “Bu durum üreticimizi hem maddi hem de manevi anlamda zor durumda bırakmakta. Fıstık bahçelerinin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde güvenlik önlemlerinin artırılması ve gece devriyelerinin sıklaştırılmasına yönelik taleplerimizi ilgili birimlerimize ilettik. Üreticilerimize şimdiden kazasız, belasız, bereketli ve bol kazançlı bir sezon diliyorum” ifadelerini kullandı.


Un, Makarna ve Bulgur sanayicileri ile TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal’ın katılımıyla GTB’de düzenlenen sektör değerlendirme toplantısı hakkında da meclis üyelerine bilgiler aktaran Akıncı toplantıda; hububat alım fiyatları, üretici beklentileri, dış ticaret tedbirleri ve Türkiye tarımsal üretimi yönelik çeşitli konularda görüş alış verişinde bulunduklarını söyledi.



GTB haziran ayı meclis toplantısı yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Başpehlivan Zeybek, altın kemerin ebedi sahibi olmayı hedefliyor 663’üncü Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri başpehlivanı olan Antalya Büyükşehir Belediyesi güreşçisi Yusuf Can Zeybek, “İnşallah seneye daha çok çalışacağız. Daha çok emek vereceğiz. Antalya’ya bir kemer borcumuz var. İnşallah en iyi şekilde Antalya’mızı temsil edip kemeri ebedi olarak Antalya’mıza götüreceğiz” dedi. 663’üncü Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri finalinde Mustafa Taş’ı yenerek ikinci kez başpehlivan olan Yusuf Can Zeybek, seneye de başpehlivanlığı kazanıp altın kemerin ebedi sahibi olmayı hedeflediğini söyledi. 662. ve 663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri başpehlivanı Yusuf Can Zeybek, bu kış baya ağır bir süreç ve 5 tane kamp geçirdiklerini söyleyen Zeybek, "Antalya’ya bir ebedi altın kemer borcumuz var, inşallah bu borcu ödeyeceğiz" dedi. 662. ve 663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri başpehlivanı Yusuf Can Zeybek, yaptığı açıklamada hedefinin gelecek yıl da başpehlivanlığı kazanıp altın kemeri memleketi Antalya’ya ebedi olarak götürmek istediğini söyledi. Geçen yıl Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yılında da başpehlivan olduğunu belirten Zeybek, bu yıl da altın kemer gururu yaşadığını ve gelecek yıl da ekip arkadaşlarıyla birlikte en iyi şekilde hazırlanıp altın kemeri almak için mücadele edeceklerini aktardı. “Antalya’ya bir kemer borcumuz var” Seneye de başpehlivanlığı kazanıp altın kemerin ebedi sahibi olmayı dileyen Zeybek, "Bu iş biraz nasip işi. Tabii nasip demişken çalışmak da gerek. Nasibin de olması lazım. İnşallah seneye daha çok çalışacağız. Daha çok emek vereceğiz. Antalya’ya bir kemer borcumuz var. İnşallah en iyi şekilde Antalya’mızı temsil edip kemeri ebedi olarak Antalya’mıza götüreceğiz. Buradan emek veren herkese çok teşekkür ediyorum. Herkesten Allah razı olsun" dedi. Ziyaretin ardından belediye binası önünde esnaf tarafından Başpehlivan Zeybek’e Edirne Tava Ciğeri ikram edildi ve Selimiye Meydanı’nda vatandaşlarla birlikte fotoğraf çektirildi. Edirne’yi ziyaret eden Polonyalı turistler de Başpehlivan Yusuf Can Zeybek’e yoğun ilgi göstererek hatıra fotoğrafı çektirdi.
Ankara Boşandığı eşinin iftirası sebebiyle cezaevine gönderildiğini iddia eden adam beraat etti Ankara’da bir kadın, kim olduğu bilinmeyen bir kişi tarafından uğradığı kezzap saldırısından boşanma aşamasındaki eşini sorumlu tuttu. İki buçuk ay cezaevinde kalan şüpheli koca ise delil yetersizliği sebebiyle serbest bırakıldı. İftira sebebiyle hapse girdiğini söyleyen koca, eşi tarafından defalarca aldatıldığını ileri sürdü. Çankaya’da 2023’ün Ocak ayında meydana gelen olayda, Ö.A. (40), kimliği belirsiz bir kişi tarafından kezzapla saldırıya uğradı. Hastaneye kaldırılan kadın tedavisinin ardından taburcu olurken, olayın sorumlusu olarak boşanma aşamasındaki eşi Mustafa Azim’i (50) gösterdi. Şüpheli olarak gözaltına alınan koca, iki buçuk ay tutuklu olarak yargılandıktan sonra delil yetersizliği sebebiyle serbest bırakıldı. Eşinin kendisini defalarca aldattığını ve bu sebepten dolayı boşandığını ileri süren Azim, çocuklarının velayet meselesi sebebiyle iftiraya uğradığını söyledi. 3 yıl süren dava sürecinin ardından eşinden boşanan Azim, hapse girdiği için işlerinin bozulduğunu ve itibarının zedelendiğini ifade etti. Mağdur olduğunu söyleyen Azim, eşinin birilerini korumak için çocuklarının ifadelerini değiştirtmeye çalıştığını ileri sürdü. Sonuçlanan boşanma davasında ise mahkemeye 10 ve 7 yaşındaki iki kız çocuğunun velayetini baba Azim’e verdi. Mahkeme, ayrıca anne Ö.A.’ya, çocuklar 18 yaşına gelene kadar görüş yasağı verilmesine ve eski eşine nafaka ödenmesine hükmetti. "Şüphelerim vardı" Aldatıldığını söyleyen Azim, “2021 yılından beri eşimle boşanma sürecimiz devam ediyordu. Zina nedeniyle dava açmıştım ve sayısız delille de ispat ettim. Çocukların velayeti de mahkeme kararıyla bana verilmişti. Bazı delillerden dolayı da anneye görüş yasağı getirilmişti. Şüphelerim vardı. Aynı anda iki kişi ile görüşürken yakaladım. Ardın da görüştüğü diğer kişilere ulaştım. Bu kişilerden 9 binden fazla delil elde ettim. 427 tanesini avukatım dosyaya koydu. Boşanma davası 3 sene sonra sonuçlandı. Karşı taraf 100 bin lira tazminat ödemek zorunda kaldı. Çocukların görüş yasağının 18 yaşına kadar devam etmesine karar verildi” dedi. “Çocukların ifadesini değiştirmek istiyor” Suçsuz olduğunun ispat edildiğini belirten Azim, “Beni cezaevine göndertip, çocukların ifadesini değiştirmek istiyor. Olayın olduğu günün akşamı işten çıkıp evime geldim. Kamera kayıtlarında evime girdiğim ve polisler beni almaya gelene kadar çıkmadığım anlaşılıyor. Olaydan 2 saat önce evime geldiğim belli. Binanın ön kapısından başka girişi çıkışı olmadığı da kanıtlandı” ifadelerine yer verdi. “O olayı yapan ben değilim” Hayatının alt üst olduğunu söyleyen Azim, “Kendisine kezzap atılmış. Bu durumdan dolayı beni suçluyor. Bu nedenden dolayı 2 buçuk ay cezaevinde kaldım. Ne zaman çıkacağım belli olmadığı için iş yerim kapadı. Çocuklarım rezil oldu. Bu kayıpların hepsinin bedelini yasal yollarla almaya çalışacağız. Hayatım mahvoldu, hayatımı bitirdi. O olayı yapan ben değilim. Belki de canını yaktığı birisi yaptı. Olay saatinde farklı yerde olduğumu ispatladım” diye konuştu. “Tanıklarımızla da bu durumu ispat ettik” Azim’in avukatı Merve Sena Kutbay ise, “Müvekkilime çocukların geçici velayeti verilmişti. Annenin, çocukları istismar ettiği gerekçesiyle velayet ondan alınmıştı. Bu nedenden olduğunu değerlendiğimiz bir suç olayı gerçekleştirildi. Davalı kadın kendisinin kimyasal maddeyle yakıldığını söylüyordu. Bunu da eski eşkinin yaptığını beyan ediyordu. O güne ilişkin müvekkilin evine geldiği ve evinden ayrılmadığı, apartmanın tek giriş çıkışının olduğu ve kendisinin de üçüncü katta yaşadığı kamera kayıtlarında görülüyordu. Olay yerinde hiç olmadığı ise tespit edildi. Tanıklarımızla da bu durumu ispat ettik ve delil yetersizliği sebebiyle berat ettik” dedi. “Müvekkilim maddi ve manevi çok fazla sıkıntı yaşadı” Karşı taraftan şikayetçi olacaklarını dile getiren Avukat Kutbay, “Arada bir boşanma davası ve istismar var. Çocuklar bu süreç içerisinde istismar edilmiş. Müvekkil şikayet etmiş, kişisel görüş yasağı getirilmiş. Müvekkilin elinden çocuklarının alınmasının tek yolu ise bir şekilde hapse girmesiydi. Boşanmaları da gerçekleşmiş durumda. Zina nedeniyle davanın kabulüne karar verildi. Müvekkile tazminat ödenmesine, velayetin verilmesine ve nafakaya karar verdi. Şikayet hakkımızı kullanacağız. Müvekkilim maddi ve manevi çok fazla sıkıntı yaşadı” şeklinde konuştu.