SAĞLIK - 13 Kasım 2024 Çarşamba 10:09

14 Kasım Dünya Diyabet Günü

A
A
A
14 Kasım Dünya Diyabet Günü

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı / Endokrinoloji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Mehmet Baştemir, diyabet hastalığının küresel sağlık sorunu olduğunu söyledi.


Bu yıl “Diyabet ve İyi Olmak” temasıyla kutlanan 14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle açıklama yapan Prof. Dr. Baştemir, “Diyabet (şeker hastalığı), vücudun insülin hormonunu yeterince üretememesi veya etkili bir şekilde kullanamaması nedeniyle kan şekerinin yükseldiği kronik bir hastalıktır” dedi.


Diyabetin kalp hastalığı, böbrek yetmezliği, körlük ve sinir hasarı gibi ciddi komplikasyonlara yol açabildiğine vurgu yapan Prof. Dr. Baştemir, şöyle devam etti:


“Tedavi edilmediği takdirde diyabet, yaşam kalitesini düşürür ve erken yaşam kayıplarına neden olabilir. Dünya çapında 537 milyon kişi diyabetle yaşıyor. Diyabetli hastaların yüzde 50’ye yakını teşhis edilmemiştir. Diyabetli her 4 kişiden 3’ü düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşıyor. Diyabet, sadece bireylerin sağlığını etkilemekle kalmayıp aynı zamanda toplumların ekonomik yükünü de artırmaktadır.”


Diyabet türleri


Diyabetin Tip 1 ve Tip 2 diyabet olmak üzere iki ana türü bulunduğunu belirten Prof. Dr. Baştemir, Tip 2 diyabetin, genetik yatkınlık, obezite ve hareketsiz yaşam gibi faktörlerle tetiklenen ve dünya genelinde en sık görülen diyabet türü olduğunu hatırlattı.


Diyabet ve fiziksel sağlık


Diyabetin, düzenli kan şekeri kontrolü, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve düzenli tıbbi takip gerektiren kronik bir hastalık olduğunu ve fiziksel sağlığı korumanın, diyabetin komplikasyonlarını önlemek ve yaşam kalitesini artırmak için hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Baştemir, şu bilgileri paylaştı:


“Kan Şekeri Kontrolü: Kan şekeri seviyelerini hedeflenen aralıkta tutmak, diyabetin neden olduğu uzun dönemli hasarları önlemek için en önemli adımdır. Sağlıklı Beslenme: Düşük glisemik indeksli, lifli besinler ağırlıklı bir diyet, kan şekerini dengelemeye yardımcı olur. Düzenli Egzersiz: Egzersiz, insülin duyarlılığını artırır, kan şekerini düşürür ve genel sağlığı iyileştirir. Düzenli Tıbbi Takip: Doktor kontrolleri ve gerekli testler, diyabetin etkili bir şekilde yönetilmesini sağlar.”


Diyabet ve zihinsel sağlık


“Diyabet, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda zihinsel sağlığı da etkileyebilir. Depresyon, anksiyete ve stres, diyabetle yaşayan bireylerde sık görülen duygusal durumlar arasındadır” diyen Prof. Dr. Baştemir şu önerilerde bulundu:


“Stres Yönetimi: Stres, kan şekerini yükseltebilir. Bu nedenle, yoga, meditasyon gibi gevşeme teknikleri ve hobilerle stres yönetimi önemlidir. Sosyal Destek: Aile, arkadaşlar ve destek grupları, diyabetle başa çıkmada önemli bir rol oynar. Psikolojik Destek: Gerektiğinde bir psikolog veya psikiyatr ile çalışmak, duygusal zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olabilir.”


Diyabet ve yaşam kalitesi


Diyabet, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebileceğini ancak, doğru tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile diyabetle yaşayan bireyler de sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürebileceğini kaydeden Prof. Dr. Baştemir, şu noktalara dikkat çekti:


"Kendini Kabul Etmek: Diyabetli olmak, kimliğin bir parçası olarak kabul edilmelidir. Hedefler Belirlemek: Küçük ve gerçekçi hedefler belirlemek, motivasyonu artırır. Sosyal Aktivitelere Katılmak: Diyabet, sosyal hayattan kopmaya neden olmamalıdır. Hobilere Zaman Ayırmak: Hobiler, stresi azaltır ve yaşam kalitesini artırır.”


Diyabet ve iyi olmak için öneriler


Prof. Dr. Baştemir “Diyabet ve İyi Olmak” için önerileri şöyle sıraladı:


“Bilgi Edinmek: Diyabet hakkında doğru bilgi sahibi olmak, hastalığı yönetmede önemlidir. Doktorla İş Birliği Yapmak: Doktorun önerilerini takip etmek ve düzenli olarak kontrol yaptırmak gerekir. Sağlıklı Yaşam Tarzı Benimsemek: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uyku, diyabet yönetiminde temeldir. Sosyal Destek Almak: Aile, arkadaşlar ve destek gruplarından destek almak önemlidir. Kendine Zaman Ayırmak: Stres yönetimi için zaman ayırmak, hobilere vakit ayırmak ve dinlenmek gerekir.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Özdoğan: "Gençlerin hayatına değer katan projeler devam edecek" Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan; gençlerle kurduğu yakın ilişkiler ve sunduğu destekler ile gençlerin hayatına katkı sağlamaya devam ediyor. Başkan Özdoğan, gençlerle bir araya gelmenin kendisi için büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu belirterek, onların gelişimine ve sosyal hayatına destek olacak projelere öncelik verdiğini vurguluyor. "Gençlerimizle bir arada olmak, onların enerjisiyle geleceğe daha umutla bakmamıza vesile oluyor" diyen Başkan Özdoğan, gençlerden aldığı enerjinin kendisi için motivasyon kaynağı olduğunu ifade etti. Başkan Özdoğan’ın gençlere yönelik projeleri arasında, Hacılar Halit Özkaya Kütüphanesi dikkat çekiyor. Gençlerin eğitim ve araştırma ihtiyaçlarına modern bir çözüm sunan kütüphanenin yanı sıra Fevzi Mercan Stadyumu, Hacılar Kapalı Spor Salonu, Kadın ve Gençlik Merkezi ve ERVA Yunus Çepken Kapalı Spor Salonu da gençlere sosyal ve sportif alanlarda geniş imkanlar sağlıyor. Başkan Özdoğan, bu projelerin gençlerin fiziksel ve zihinsel gelişimlerine katkı sunduğunu belirterek, “Gençlerimizin kendilerini her alanda geliştirebilecekleri ortamlar oluşturmaya devam ediyoruz” dedi. Başkan Bilal Özdoğan, gençlerin sporla iç içe olmalarını sağlamak amacıyla Hacılar Erciyes Spor Kulübü ve HADAK (Hacılar Dağcılık ve Kış Sporları Kulübü) gibi kulüplere de destek veriyor. Gençlerin spor ve sosyal etkinliklerle kişisel gelişimlerine katkıda bulunmalarını önemseyen Başkan Özdoğan, “Gençlerimiz sporla kendilerini geliştirirken biz de onların yanındayız” diyerek güçlü bir gelecek için bu tür etkinliklerin önemine vurgu yaptı. Hacılar Belediyesi, eğitimde destek sağlayarak gençlerin hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmayı da öncelikleri arasında görüyor. Bu kapsamda Hacılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği aracılığıyla üniversite öğrencilerine burs desteği sağlanıyor. Başkan Özdoğan, eğitimin her genç için önemli bir adım olduğunu belirterek, "Gençlerimizin eğitimlerine destek olmak, onlara gelecekte güçlü birer birey olmaları için fırsat sunmaktır" dedi. Başkan Özdoğan, gençlerin taleplerini ve fikirlerini dinlemenin kendisi için değerli bir motivasyon olduğunu ifade ederek; “Geleceğimiz olan gençlerimize destek olmak önceliğimiz. Hacılar’da gençlerin hayatına değer katan projeler üretmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Gençlerin geleceğe umutla bakmalarını sağlamak adına çalışmalara devam edeceklerini belirten Özdoğan, onlara daha iyi imkanlar sunma konusunda kararlı olduklarını vurguladı. Başkan Bilal Özdoğan, gençlerle kurduğu bu yakın ilişki ve sunduğu destekler ile Hacılar’da enerjik, sosyal ve kendine güvenen bir gençlik yetişmesine katkı sunduğunu ifade ederek, Hacılar Belediyesi olarak gençler için yatırımlarını ve desteklerini artırarak sürdüreceklerini belirtti.
Erzurum Beş üniversite arasında, tıbbi ve aromatik bitkiler odaklı iş birliği protokolü imzalandı Atatürk Üniversitesi, Artvin Çoruh Üniversitesi, Iğdır Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi arasında, "Tıbbi ve Aromatik Bitkiler" alanını kapsayan önemli bir iş birliği protokolü imzalandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen imza törenine; Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yılmaz ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı katıldı. Protokol kapsamında, beş üniversitenin yer aldığı illerde doğal olarak yetişen tıbbi ve aromatik bitki türlerinin analiz edilmesi, biyolojik aktivitelerinin araştırılması ve potansiyel biyolojik aktiviteye sahip metabolitlerin pre-klinik ve klinik çalışmalarının yapılması hedefleniyor. Bu iş birliği ile özellikle kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yönelik tedavi potansiyeli taşıyan bitki türlerinin tespiti ve bilimsel çalışmalarla desteklenmesi amaçlanıyor. Araştırmalar, üniversitelerin bu alanda faaliyet gösteren araştırma merkezleri ve laboratuvarlarında ortak olarak yürütülecek. Rektör Hacımüftüoğlu: “İnsan Sağlığına Katkı Sunacak Her Türlü Ar-Ge Faaliyetini Desteklemekte Kararlıyız” İmza töreninde konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, iş birliğinin bölgedeki bitki zenginliğini bilimsel olarak değerlendirmeye ve halk sağlığına katkı sağlamaya yönelik önemli bir adım olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Hacımüftüoğlu: “Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerimiz, endemik bitkiler açısından oldukça zengin bir coğrafyaya sahip. Tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda bu zenginliği bilimsel yöntemlerle incelemek, biyolojik aktiviteleri keşfetmek ve bu alandaki potansiyel faydaları gün yüzüne çıkarmak adına bu iş birliğini çok değerli buluyoruz. Atatürk Üniversitesi olarak, insan sağlığına katkı sunacak her türlü Ar-Ge faaliyetini desteklemekte kararlıyız. Bu protokol sayesinde üniversiteler arasında ortak bilimsel çalışmalar yürütecek ve ülkemizin sağlık sektörüne de katkı sağlayacak bilimsel çıktılar elde edeceğiz” ifadelerini kullandı. Tıbbi ve aromatik bitkiler üzerine yapılacak araştırmaların sağlık alanında önemli potansiyeller barındırdığını belirten Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, bu çalışmaların hastalıkların tedavi süreçlerinde yeni yaklaşımlar geliştirmeye de olanak tanıyacağını söyleyerek; ev sahibi olan KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı başta olmak üzere, protokolün imzalanmasına katkı sunan tüm paydaşlara teşekkür etti ve atılacak adımların sağlık sektörüne katkı sağlaması temennisinde bulundu.
İzmir Haraç alamadıkları iş yerlerini kurşunladı, polis kıskıvrak yakaladı İzmir’in Konak ve Narlıdere ilçelerinde aynı kişiye ait iki ayrı iş yerinin 5 gün arayla kurşunlanması olayıyla ilgili 3 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin iş yeri sahibini telefonla arayıp tehditle para istedikleri, alamayınca da iş yerlerini kurşunladıkları ortaya çıktı. İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, 4 Kasım ve 9 Kasım günleri gerçekleşen aynı mağdura ait iki ayrı iş yerinin kurşunlanması olayıyla ilgili çalışma yürüttü. Çalışmalarda, iki ayrı iş yerinin 5 gün ara ile kurşunlandığı, mağdurun kendisine farklı numaralardan tehdit mesajları geldiği ve yabancı numaralardan aranarak tehdit yolu ile para istendiği, sonrasında ise iş yerlerinin kurşunlanarak maddi zarar gördüğü tespit edildi. Harekete geçen Gasp Büro Amirliği, Suç Analiz Merkezi (SAM) Büro Amirliği ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, güvenlik kameraları incelemeleri sonucu Narlıdere ilçesinde meydana gelen olayı B.S. (32) ve G.U. (41) isimli 2 şüphelinin, Konak ilçesinde meydana gelen olayı ise O.D. (23) isimli şüphelinin gerçekleştirdiğini belirledi. Tespit edilen şüpheliler 12 Kasım günü kıskıvrak yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden G.U. ve O.D., çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, B.S. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Muğla Coğrafi işaretli Ula sarımsağında imece usulü üretim Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün geçtiğimiz yıl başlattığı Muğla’nın coğrafi işaretli ürünlerinden “Ula Sarımsağı Yetiştiriciliğinin Yaygınlaştırılması” projesi, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün de desteğiyle devam ediyor. Proje kapsamında, Ula’da sarımsak üretimi yapan 6 üreticiye yüzde 100’ü hibeli 400 kilogram sarımsak tohumu teslim edildi. Ula İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinlikte konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, “Bugün 4 üreticimize burada Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğümüzün İyi Tarım ve Organik Tarım Uygulamaları Daire Başkanlığının destekleri ile yaklaşık 6 çiftçi ile ve aynı zamanda Ula Sarımsak Derneği Başkanlığının destekleri ile üreticilerimiz ile buluşturuyoruz. Biz size gübre veriyoruz, destekliyoruz, ürün olacak, siz de ürününüzün üçte birini bize vererek yeni ekim alanları oluşturacağız. Tam bir dayanışma ve imece yoluyla. Ula sarımsağı kendine has özellikleri ile, 12 diş olması, aroması, içindeki besin ve mineralleri ili Türkiye’nin bir numarası olmaya aday bu sarımsağı daha çok üretip katma değer oluşturarak üreticilerimizin gelir elde etmesi ile satıya sunulması en büyük hedefimiz” dedi. Ula ilçesinin doğal ve geleneksel yapısıyla ticaret, turizm, tarım ve hayvancılık sektörlerinin tümünü bünyesinde barındıran özel ve özgün bir ilçe olduğunu söyleyen İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, 2024 yılında coğrafi işaret alan Ula Sarımsağı, kendine has tadı ve aroması ile ilçenin bir diğer zenginliği olduğunu kanıtladığını açıkladı.