SAĞLIK - 19 Kasım 2024 Salı 10:25

Tedavi edilmeyen tenisçi dirseği hastalığı yaşam kalitesini düşürüyor

A
A
A
Tedavi edilmeyen tenisçi dirseği hastalığı yaşam kalitesini düşürüyor

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Recep Kurnaz, tenis oynayanlar dışında el sanatlarıyla uğraşan veya masabaşı çalışanlarda ’tenisçi dirseği’ hastalığı görülebileceğine dikkat çekerek, "Özellikle spor veya bilek ve dirseği zorlayacak bir işten önce ısınma hareketleri yapın. Masabaşında çalışırken dirseğinizi doğal bir pozisyonda tutun" dedi.


Acıbadem Eskişehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Recep Kurnaz, halk arasında ’tenisçi dirseği’ olarak, tıp dilinde ise ’lateral epikondilit’ olarak adlandırılan hastalığın pek çok kişinin ortak derdi haline geldiğini söyledi. Hastalığı ’dirsek bölgesinde hissedilen yoğun ağrının, bazı günlük hareketlerin dahi zor hale gelmesi ve el gücünde azalma’ olarak tanımlayan Doç. Dr. Kurnaz, dirsek bölgesindeki kas ve tendonlarda aşırı zorlanma sonucu iltihaplanma meydana geldiğini belirterek, "Bu durum başta tenisçiler olmak üzere bileğini sık kullanan veya dirsek bölgesine sürekli yük binen herkesi etkileyebilir. Aslında bu isim yanıltıcı olabilir çünkü tenis oynamayan pek çok insan da tenisçi dirseğinden muzdarip olabilir. Özellikle masabaşı çalışanlar, bilgisayar kullanıcıları, marangozlar, tesisatçılar ve el işiyle uğraşan kişiler bu rahatsızlığı yaşamaya adaydır” şeklinde konuştu.



“İlerlediğinde en basit el hareketleri bile zorlaşıyor”


Tenisçi dirseğinin en yaygın belirtisinin dirseğin dış tarafında başlayan ve ön kola doğru yayılan bir ağrı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kurnaz, bu ağrının genellikle kavrama veya ağırlık kaldırma gibi el hareketleri sırasında şiddetlendiğini ve kimi zaman gece de devam ederek uyku kalitesini etkilediğini ifade etti. Rahatsızlık ilerledikçe günlük aktivitelerin kısıtlanmaya başlayıp en basit el hareketlerinin bile zorlaşabildiğini dile getiren Doç. Dr. Kurnaz, tenisçi dirseğine neden olan temel faktörün aynı hareketin sürekli tekrarlanması ve dirsek bölgesindeki kas ve tendonların aşırı yüklenmesi olduğuna dikkat çekti. Bilgisayar başında uzun süreli çalışma, sürekli yazı yazma, ağır kaldırma, spor faaliyetleri veya el becerisi gerektiren işlerin bu riski arttırabildiğine vurgu yapan Doç. Dr. Kurnaz, yanlış duruş ve yetersiz ısınmanın da hastalığa katkı sağladığını sözlerine ekledi.



“Tedavide ilk adım dirseği dinlendirmek”


Tenisçi dirseğinin tedavisinde ilk adımın dirseği dinlendirmek ve zorlayan hareketlerden kaçınmak olduğunun altını çizen Doç. Dr. Kurnaz, hekimlerin duruma göre iltihap önleyici ilaçlar veya fizik tedavi önerebileceğini söyledi. Özel egzersizlerin dirsek çevresindeki kasları güçlendirmek ve esnekliği artırmak için oldukça etkili olduğunu ifade eden Doç. Dr. Kurnaz, dirsek bandajı veya dirseklik kullanımının da iyileşme sürecine katkı sağlayabileceğini anlattı. Tenisçi dirseğinden korunmanın en iyi yolunun önlem almak olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Kurnaz, konuşmasında şunları kaydetti:


"Özellikle spor yaparken veya bilek ve dirseği zorlayacak bir iş yaparken öncesinde ısınma hareketleri yapın. Bilgisayar kullanırken ya da masabaşında çalışırken dirseğinizi doğal bir pozisyonda tutmaya özen gösterin. Dirsek ve ön kol kaslarını güçlendiren egzersizler yaparak bu bölgeyi kuvvetlendirin. Aynı hareketi uzun süre yapıyorsanız arada kısa molalar vererek kaslarınızı dinlendirin ve esnetin."



“Dirsek ağrınız varsa hekime başvurun”


Bu sorunun özellikle raket sporları yapanlar için önemli bir risk faktörü taşıdığına işaret eden Doç. Dr. Kurnaz, tenis, badminton, squash gibi sporların dirseğe yoğun yük bindirmesi nedeniyle bu tür sporlarda doğru teknik ve ekipman kullanımının büyük önem taşıdığı konusunda uyarıda bulundu. Sporcuların antrenman öncesi ve sonrası esneme hareketlerine özellikle özen göstermeleri gerektiğini de sözlerine ekleyen Doç. Dr. Kurnaz, "Bu rahatsızlık zamanında tedavi edilmezse, kronik hale gelebilir ve yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Bu yüzden, dirsek bölgesinde ağrı hisseden kişilerin bir uzmanla görüşmesi ve gerekirse tedaviye başlaması önemlidir” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu’da taksi şoförünü öldüren sanıklara ceza yağdı Kastamonu’da taksi şoförünü, ücret anlaşmazlığı yüzünden bıçaklayarak öldüren iki genç, 29’ar yıl hapis cezasına çarptırıldı. Olay, 31 Temmuz 2023 tarihinde Aktekke Mahallesi Yol Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, taksi sürücüsü Nurettin Tığlıgil ile aracına yolcu olarak binen A.A. (16) ve B.K. (17) arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında A.A. ve B.K., yanında bulundukları bıçakla taksi şoförü Tığlıgil’i defalarca bıçakladı. Ağır yaralanan Nurettin Tığlıgil, sağlık ekiplerince kaldırıldığı Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybetti. Olayın ardından Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan A.A. ve B.K., adli makamlarca tutuklandı. Ücret anlaşmazlığı sebebiyle cinayeti işledikleri iddia edilen A.A. ve B.K. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde “kasten öldürme” ve “silahlı yağma” suçlarından dava açıldı. Davanın görülen karar duruşmasında A.A. ve B.K., suçlamaları kabul etmeyerek tahliyelerini talep etti. Mahkeme heyeti, suça sürüklenen çocuk B.K. ile A.A.’yı, “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. “15 yaşını ikmal etmiş, 18 yaşını ikmal etmemiş olması nedeniyle” mahkeme heyeti, sanık B.K.’nin cezasını 20 yıl 8 aya, sanık A.A.’nın cezasını da 19 yıl 8 aya düşürdü. Ayrıca mahkeme heyeti, “silahla birden fazla kişi tarafından birlikte yağma” suçundan da sanıklar A.A. ve B.K.’yi 9 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar B.K. ve A.A.’nın tutukluluk halinin devamına karar verirken, sanıklar hakkında da “haksız tahrik indirimi” ile “iyi hal indirimi” uygulamadı. Öte yandan, cinayet zanlılarından B.K.’nin 2022 yılında da uzaklaştırıldığı okulda müdür yardımcısı Aziz B.’yi de bıçaklayarak yaraladığı öğrenildi.
Samsun İşletmelere “dara” uyarısı Samsun Ticaret İl Müdürlüğü, işletmeleri, ağır idari para cezaları ile karşı karşıya kalmamaları için “dara” düşümlerini yapmaları hususunda uyardı. İl genelinde birçok sektörde yürüttükleri yaygın ve yoğun denetimleri düzenli olarak sürdürdüklerini belirten Samsun Ticaret İl Müdürü Kürşat Turpçu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunması ve tüketici mağduriyetlerinin önüne geçilmesini sağlamak amacıyla; işletmelerimiz tarafından satışa sunulan gıda ürünlerinin, plastik kap veya karton kutu gibi ambalaj daraları düşülerek ürünün net miktarı üzerinden satışa sunulması gerekmektedir” dedi. Şikâyetler geliyor Daranın düşülmemesi hususunda şikayetler aldıklarını belirten Müdür Turpçu, “Bu kapsamda; Fiyat Etiketi Yönetmeliği’nin ‘Tanımlar’ başlıklı 4/n) maddesinde ‘(Ek:RG-18/2/2022-31754)(2) Net miktar: Ambalajlı malın, ambalaj malzemesi ve mal ile birlikte ambalajlanan diğer malzemeler hariç miktarını’ ifade edeceği hüküm altına alınmıştır. Yine; Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği’nin; ‘Tanımlar’ başlıklı 4/r maddesinde de ‘Net Miktar: Ambalajlı gıdanın, ambalaj malzemesi ve gıda ile birlikte ambalajlanan diğer malzemeler hariç miktarını’ olacağı düzenlemesine yer verilmiştir. 22 Kasım 2021 tarihinde meslek odalarımız aracılığı ile işletmelerimize gerekli bilgilendirme ve uyarılar yapılmasına rağmen konu ile ilgili olarak vatandaşlarımızdan halen İl Müdürlüğümüze şikâyetler gelmektedir" diye konuştu. “Dara düşümleri yapılmalı” Yaptıkları denetimlerde işletmelerimizin sonradan ambalajlayarak doğrudan satışa sunduğu gıda ürünlerini plastik kap veya karton kutu gibi ambalaj daralarını düşmeden satışa sunduklarına dair tespitler yapıldığını belirten Kürşat Turpçu, tüm esnafın sonradan ambalajlayarak doğrudan satışa sunduğu gıda ürünlerinde dara düşümlerini yapma hususunda hassasiyet göstermelerini, aksi takdirde düzenlemeye uymadığı tespit edilen işletmelere Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin; “Aldatıcı Eylemler” başlıklı 29/2-c maddesi “Bir mal veya hizmetin fiyatı, fiyatının hesaplanma yöntemi, ödeme koşulları ya da belirli bir fiyat avantajı” hükmü ve Fiyat Etiket Yönetmeliği kapsamında idari yaptırım uygulanacağını kaydetti. Samsun Ticaret İl Müdürü Kürşat Turpçu konu ile denetimlerin aralıksız sürdürüleceğini belirterek, işletmeleri daha ağır idari para cezaları ile karşı karşıya kalmamaları için dara düşümlerini yapmaları hususunda uyardı.
Ankara Sosyal medyada kullanılan nefret söylemleri nedeniyle 30 sanığın yargılanmasına devam edildi Sosyal medyada kullanılan nefret söylemleri nedeniyle 30 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi. Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya bazı sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme hakimi, bazı sanıkların mültecilerle ilgili yaptığı haberlere ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap geldiğini söyledi ve sanık avukatlarına söz verdi. Sanık Süha Çardaklı’nın avukatı, "Gelen müzekkere cevabı, müvekkilimin yaptığı haberleri doğrular niteliktedir. Müvekkilin beraatını talep ediyorum" ifadelerinde bulundu. Avukat beyanının ardından konuşan hakim, bu celse esas hakkındaki görüşünü sunması beklenen savcının mazeret bildirmesi sebebiyle, başka bir savcının mahkemede görevlendirildiğini söyledi. Söz alan savcı, mütalaanın hazırlanması için ek süre talebinde bulundu. Talebi kabul eden hakim, davayı 4 Şubat 2025’e erteledi. ’Olayın geçmişi’ İnternette, sosyal medyada kullanılan nefret söylemleriyle ilgili halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme ve halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma niteliğinde paylaşımlar yapıldığının tespiti üzerine soruşturma başlatıldı. Ardından 1 Eylül’de Adana’da 27yaşındaki yabancı uyruklu Mahmut D.’nin, silahlı saldırı sonucu başından vurularak öldürülmesi sebebiyle sanıklar hakkında ’halk arasında korku ve panik oluşturmak amacıyla tehdit’ suçundan da soruşturma başlatıldı. İddianamede, yabancı uyrukluların yoğun yaşadıkları bölgelerde kamuya açık yerlere, üzerinde kurt görseli ve "Arap çölüne dön" yazısı bulunan afişlerin asıldığı, afişlerin yanındaki duvarlara "Arapları öldür" şeklinde yazılar yazıldığı, faşist Nazi ırkçı amblemlerin çizildiği ve bu görsellerin birçok sosyal medya hesabından paylaşılarak yayıldığı belirtildi. Sanıklar Süha Çardaklı, Hüseyin Dicle, Ramin Saeidi, Eray Ertürk, Ahmet Abdelaal, Adem Enes Gezer, Murat Erkek, Batuhan Çolak, Furkan Uludağ, Serkan Kafkas, Ümit Yasin Perinçek, Serdar Sönmez, Efe Emirhan Konaşoğlu, Ali Derviş Antal, Kutluhan Erol, Kutsal Yusuf Taş, Abdullah Aslan, Abdulrazak Çoban, Kemal Muhammet Karaçuka, Mahmud Elosman, Muhammed Elmuhammed, Furkan Göngör, Anıl Berkay Çetin, Adnan Özer Koş, Furkan Özbek, Harun Aytekin, Seval Göçer, Ayşe Toprak, Nilgün Tap ve Hikmet Kemal Köse’nin, fikir ve eylem birliği halinde, iştirak halinde ve toplu şekilde, basın ve yayın yoluyla, "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma", ’halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’, ’halk arasında korku ve panik oluşturmak amacıyla tehdit’ suçlarından 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.