ASAYİŞ - 19 Kasım 2024 Salı 12:27

Kütahya’da öğrencilere trafik güvenliği eğitimi verildi

A
A
A
Kütahya’da öğrencilere trafik güvenliği eğitimi verildi

Kütahya İl Jandarma Komutanlığına bağlı Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Çocuk Kısım Amirliği ile Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı trafik ekipleri, öğrencilerin güvenliğini sağlamak ve farkındalık oluşturmak amacıyla önemli bir etkinlik düzenledi.


Ekipler, sorumluluk bölgelerinde yer alan Halime Erkan İlk ve Ortaokulu’nu ziyaret ederek öğrencilere trafik güvenliği konusunda eğitim verdi. Eğitim kapsamında, çocukların güvenli bir şekilde okullarına ulaşmaları, servis sürücülerinin dikkat seviyelerinin artırılması ve öğrencilerin suç ile zararlı alışkanlıklardan korunması konuları ele alındı.


Etkinliğin, öğrencilerin bilinçlenmesine katkı sağlarken eğitim-öğretim hayatının huzur ve güven içinde sürdürülmesine destek olması hedefleniyor.



Kütahya’da öğrencilere trafik güvenliği eğitimi verildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da zorlu kış şartlarında "Anne Oteli" güvencesi Van’da kış aylarında yolların kapanma ihtimaline karşı, kırsal mahallelerde yaşayan hamile kadınlar ile bebekleri tedavi gören anneler için "Anne Oteli" hizmeti sunuluyor. Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen "Anne Oteli" uygulaması; kış şartlarının ağır geçtiği bölgelerde sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırmayı hedefliyor ve annelere hem güvenli bir ortam hem de çeşitli eğitimlerle destek sağlıyor. Doğuma az bir süre kalan hamile kadınlar, yolların kardan kapanması ihtimaline karşı Anne Oteli’nde misafir edilerek doğuma güvenli bir şekilde hazırlanıyor. Bunun yanı sıra, doğum sonrası yoğun bakımda tedavi gören bebeklerin anneleri de bu otelde konaklayarak bebeklerinden ayrılmadan tedavi sürecini takip edebiliyor. Hamile ve lohusa kadınlara konforlu bir konaklama ortamı sunan otelde, aynı zamanda hijyen, anne sütünün önemi ve bebek bakımı gibi konularda eğitimler veriliyor. Van’ın kırsal mahallelerinin yanı sıra çevre illerden gelen kadınların da yararlanabildiği bu hizmet, çok sayıda anneye ulaşmayı başardı. 2023 yılında 2 bin 400 anne, 2024 yılının ilk 10 ayında ise bin 400 anne Anne Oteli uygulamasından faydalandı. Ayrıca, misafir anne uygulaması kapsamında 2023 ve 2024 yıllarında toplam 72 hamile kadın otelde ağırlanarak doğuma güvenli bir şekilde hazırlanma imkânı buldu. Konuya ilişkin konuşan Halk Sağlığı Hizmetleri Başkan Yardımcısı Uzman Dr. Emine Gülçin Ay, sağlık hizmetine erişimde önemli bir kolaylık sağlayan Anne Oteli uygulamasının, anneler ve bebekleri için önemli bir rol üstlendiğini belirtti. Uygulamanın 2013 yılından bu yana ülkede faaliyet gösterdiğini ifade eden Dr. Ay, “Bu şekilde anne ve bebek sağlığını en üst seviyede korumak amaçlanmaktadır. 2023 yılından bu yana ülkemizde 81 ilde 438 sağlık tesisinde yaklaşık 70 bin anne ve gebemiz, yine 2024 yılının ilk 8 ayında 47 binden fazla anne ve gebemiz bu sağlık hizmetinden faydalanmıştır. Ülkemizde de Anne Oteli uygulaması aktif bir şekilde devam etmektedir” dedi. Elverişsiz hava ve yol şartları nedeniyle sağlık kuruluşlarına ulaşımda sıkıntı yaşayan gebelerin Misafir Anne Uygulaması kapsamında davet edildiğini dile getiren Ay, “Daveti kabul eden gebelerimiz evlerinden alınarak doğum yapacak sağlık kuruluşuna getirilmektedirler. Doğumlarını sağlıklı bir şekilde yaptıktan sonra evlerine güvenli bir şekilde bebekleriyle birlikte ulaştırılmaktadır. 2023 yılında 2 bin 400 anne, 2024 yılının ilk 10 ayında ise bin 400 anne Anne Oteli uygulamasından faydalandı. Misafir Anne uygulaması kapsamında ise 2023 yılında 36 ve 2024 yılında da 36 gebemiz yararlanmıştır” diye konuştu. “Ev ortamını aratmıyor” Hakkari’nin Yüksekova ilçesinden kalp yetmezliği olan bebeği için Van’a sevk edilen ve yaklaşık 2 aydır Anne Otelinde misafir edilen Asya Genç Acer isimli anne ise, “Ben 40 günümü bile burada bitirdim. Buradaki doktor, hemşire ve yardımcı personellerle bir aile olduk. Buradaki annelerle arkadaş olduk. Burada her türlü ihtiyacımızı giderebiliyoruz” diye konuştu.
İstanbul Hidayet Türkoğlu: "Avrupa şampiyonasındaki hedeflerimizi en üst noktada tutmaya devam edeceğiz" Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, FIBA EuroBasket 2025 Elemeleri B Grubu’nda A Milli Erkek Basketbol Takımı’nın, Macaristan ile oynayacağı iki maçı da kazanacağına inandığını belirterek, Avrupa şampiyonasındaki hedeflerini en üst noktada tutmaya devam edeceklerini söyledi. A Milli Erkek Basketbol Takımı, FIBA EuroBasket 2025 Elemeleri B Grubu’nda, 22 Kasım Cuma günü Basketbol Gelişim Merkezi’nde ve 25 Kasım Pazartesi günü Savaria Arena’da Macaristan ile karşı karşıya gelecek. Müsabakalar öncesi Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, Basketbol Gelişim Merkezi’nde düzenlenen medya günü etkinliğinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye Basketbol Federasyonu Sportif Direktörü olarak göreve başlayan Alper Yılmaz ile ’Amerika Kıtası Oyuncu Temsilcisi’ olarak TBF bünyesine katılan Doğuş Balbay’a yeni görevlerinde başarılar dileyerek sözlerine başlayan Başkan Türkoğlu, "Kasım ve şubat ayları federasyonumuz anlamında en heyecanlı süreçler. Gerek kadın milli takımımızın, gerekse erkek milli takımımızın pencere maçları, gerek milli takımımızın halkımızın önünde oynadığı maçlarda çok heyecanlı olduğumuzu her fırsatta dile getiriyoruz. Hem Doğuş’a hem de Alper’e federasyonumuza hoş geldiniz ve başarılar dilemek istiyorum. Doğuş, bizim zaman zaman özeleştiri yaptığımız ve eksik olduğumuz süreçlerde bize çok faydalı olacağını düşünüyorum. Amerika’daki sporcu arkadaşlarımızla daha yakın temasta olacağına inandığımız için böyle bir hamle yaptık. Alper Yılmaz’ın da yeni süreçte federasyonumuzun sportif direktörü olarak hem liglerimize hem de milli takımlar anlamında bilgi, birikimi ve tecrübesiyle Türk basketboluna çok şey katacağından hiç şüphemiz yoktur" ifadelerini kullandı. FIBA EuroBasket 2025’e katılmayı garantileyen A Milli Kadın Basketbol Takımı’nı tebrik eden Türkoğlu, "Önümüzde iki tane Macaristan maçımız var. Onun öncesinde 7 ve 10 Kasım’da kadın milli takımımızın gösterdiği başarılardan dolayı hocamızı ve tüm sporcu arkadaşlarımızı kutlamak istiyorum. Grubun lideri olarak Avrupa şampiyonasına gitme konusunda çok büyük bir avantaj kazandık. Erkek milli takımımız da Basketbol Gelişim Merkezi’nde ilk maçını oynayacak. Bu maçlarda her zaman dolu seyirciler önünde oynamışızdır. Halkımıza da teşekkür etmek istiyorum" cümlelerine yer verd,. "Türk sporcularımızın daha fazla süre alması için bir değişikliğe gittik" Genç oyuncuları milli takıma kazandırmak için çalışmalarına devam edeceklerinin altını çizen Hidayet Türkoğlu, "Heyecanlıyız, yeni bir kadro oluşturduk. Bu sezon için bir kural değişikliği yaptık. 4+1 kuralı yaptık ve bu kuralla da Türk sporcularımızın daha fazla süre alması için bir değişikliğe gittik. Bunun neticesinde bu kampta ekibimize iki tane genç arkadaşımız katıldığı için kendimizi mutlu hissediyoruz. Melih ve David’in uzun yıllar milli formayı giyecekleri için hepimiz çok heyecanlıyız. İnşallah bu diğer antrenörlerimiz için de güzel bir örnek olur. Gençlerimizin kendi kulüplerinde ve milli takımda faydalı olması için şans verilmesini yakında takip ediyor olacağız" açıklamasını yaptı. "Avrupa Şampiyonası’ndaki hedeflerimizi en üst noktada tutmaya devam edeceğiz" Başkan Türkoğlu, Macaristan ile oynayacakları iki maçı da kazanmak istediklerini aktararak, "Cuma ve pazartesi günleri Macaristan ile iki tane maçımız var. Bu tip maçlar bizim bakış açımızı her zaman farklı noktaya getirmiştir. Hocamıza, sporcularımıza ve tüm teknik ekibe başarılar dilemek istiyorum. İnşallah önce burada, daha sonra da Macaristan’da oynayacağımız iki maçı da kazanıp, Avrupa şampiyonasındaki hedeflerimizi her zaman en üst noktada tutmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. "Milli takımlarımız her zaman kişiler ve kurumların üstündedir" Fenerbahçe’nin, A Milli Erkek Basketbol Takımı’na oyuncu göndermeme kararına ilişkin sürecine ilerleyen dönemlerde değineceklerini de vurgulayan Türkoğlu, "Bizim için her maç çok değerlidir. Sonuçta hedefimiz Avrupa şampiyonasına katılmak ve orada ülkemizi en iyi şekilde temsil etmektir. Federasyon olarak süreci en başından beri yakından takip eden bir noktadayız. Şu anki atmosfer ve heyecanımızın farklı noktalara çekilmesini istemeyiz. Milli takımlarımız her zaman kişiler ve kurumların üstündedir. Bunu herkesin böyle bilmesi gerekir. Biz de bunu en doğru şekilde yöneten bir yönetim olduk. Bundan sonra da aynı şekilde yönetmeye devam edeceğiz. Milli maçlar bittikten sonra bu konuyla ilgili süreci nasıl yürüttüğümüzü herkesle paylaşmak isteriz" diyerek sözlerini noktaladı.
Ankara Her 8 saniyede 1 kişi KOAH nedeniyle hayatını kaybediyor Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre ortalama her 8 saniyede 1 kişi KOAH’a bağlı hayatını kaybediyor. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), milyonlarca insanın yaşamını etkileyen ve giderek artan bir küresel sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Dünya genelinde yaklaşık 400 milyon KOAH hastası bulunduğunu ve her yıl 3 milyondan fazla kişinin bu hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirten Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gazi Gülbaş, özellikle 40 yaşından sonra ortaya çıkan bu hastalığın teşhisi için nefes darlığı hissedilmese dahi 10 yıldan uzun süre sigara kullananların ve özellikle kış aylarında 3 ay veya daha uzun süre öksürük ile balgam şikayeti olanların, KOAH şüphesiyle mutlaka göğüs hastalıkları uzmanına başvurması gerektiğini söyledi. DSÖ verilerine göre, tüm ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada yer alan KOAH, kadın ve erkeklerde eşit oranlarda görülüyor. KOAH’ın ortaya çıkmasında genetik ve sigara içiciliği gibi çevresel faktörlerin önemli rol oynadığına dikkat çeken Medicana International Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gazi Gülbaş, 20 Kasım Dünya KOAH Günü’nde KOAH’ın sebepleri ve risk faktörleriyle ilgili bilgi verirken, KOAH hastalarına da önerilerde bulundu. “Her 8 saniyede 1 kişi KOAH nedeniyle hayatını kaybediyor” KOAH’ın kalıcı ve sıklıkla hava yollarında tıkanıklık veya akciğer dokusundaki harabiyetin sebep olduğu “nefes darlığı, öksürük, balgam” şikayetleriyle karakterize bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gazi Gülbaş, “Dünya genelinde 400 milyona yakın KOAH hastası olduğu tahmin edilmektedir. Her yıl 3 milyondan fazla kişi KOAH nedeniyle hayatını kaybetmektedir. DSÖ verilerine göre ölüm nedenleri arasında KOAH 3. sırada yer almaktadır. Yani ortalama her 8 saniyede 1 kişi KOAH’a bağlı hayatını kaybetmektedir” dedi. KOAH’ın her iki cinsiyette de görüldüğünü kaydeden Gülbaş, 1980’li yıllardan itibaren kadınlardaki sigara içme alışkanlığıyla birlikte hastalığın da görülme sıklığının arttığını vurguladı. KOAH’ın 40 yaşından sonra ortaya çıktığını ve ilerlediğini söyleyen Gülbaş, bu durumun erken ölüm ve maluliyetlere neden olduğunu, önemli iş gücü kaybı ile yüksek tedavi giderlerine sebebiyet verdiğini söyledi. “Hastaların yüzde 90’ı KOAH olduğunun farkında değil” KOAH’ın teşhisinin kolay olmadığına dikkat çeken Gülbaş, konuşmasına şöyle devam etti: “Gelişmiş ülkelerde dahi her 4 hastadan 3’ü hastalığının farkında olmayıp, bir doktor tarafından teşhis alamamaktadır. Ülkemizde yapılmış çok önemli saha taraması, KOAH hastalarının yüzde 90’ının teşhisinin olmadığını ve tedavisiz hayatlarına devam ettiklerini göstermiştir. Bu durumun sebepleri arasında; hastalığın oluşum sürecinin çok uzun olması ve hastaların şikayetlerinin farkına varamaması, hastalığın belirtilerinin yaşlanmanın doğal sonucu olarak algılanması, öksürük ve balgam çıkarma şikayetlerinin sigara içme alışkanlığının bir parçası olarak düşünülmesi ve yaşlanmayla birlikte daha sedanter yaşama geçilmesi yer alır.” “En önemli risk faktörü sigara” Tütün ve ürünlerinin kullanımı en önemli çevresel risk faktörü oluğunu ve KOAH hastalarının yüzde 85 ila yüzde 90’ının sigara içicilerinden oluştuğunu aktaran Gülbaş, diğer faktörlerle karşılaştırıldığında sigara içen KOAH hastalarının şikayetlerinin daha fazla olduğunu, solunum kapasitelerinin hızlı düştüğünü ve ölüm riskinin sigara içmeyen KOAH’lı bireylere göre artış gösterdiğini vurguladı. “10 yıldan uzun süre sigara kullananlar mutlaka hekime başvurmalı” Hastalık belirtileri arasında özellikle kış aylarında daha da artan nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarmanın yer aldığını belirten Gülbaş, “Erken tanı konmadığı, önlem ve tedavi alınmadığı zaman şikayetler giderek artmakta ve hastalık ilerlemektedir. Hasta günlük işlerini ve hatta öz bakımını dahi yapmakta zorlanmakta, evine hapsolmaktadır. Hastalar nefes darlığı hissetmese dahi 10 yıldan uzun süre sigara içiyorsa ve özellikle kış aylarında 3 ay veya daha uzun süre öksürük ve balgam şikayeti varsa, KOAH şüphesiyle mutlaka göğüs hastalıkları uzmanına başvurmalıdır” diye konuştu. “Ailesinde KOAH olanlarda risk daha yüksek” Hastalığın ortaya çıkmasında genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığına dikkat çeken Gülbaş, “Genetik faktörler, çevresel faktörlere duyarlılığın artmasına, havayollarının daralmasına ve akciğerlerin hasar görmesine sebep olur. Yakın akrabalarında KOAH hastalığı olanların genetik risk faktörlerine sahip olma oranının yaklaşık yüzde 50 olabileceği düşünülmektedir” ifadesini kullandı. Genetik faktörlerin yanı sıra diğer KOAH nedenlerini de anlatan Prof. Dr. Gülbaş, şöyle devam etti: “Astım hastalığı da KOAH gelişimi için bir risk faktörüdür. Astımı olmayan bireylerle karşılaştırıldığında, astımlı bireyler çevresel risk faktörlerine sahipse (sigara, biyoyakıt dumanı maruziyeti, mesleksel maruziyet gibi) KOAH gelişme riski 12 kat artmaktadır. Ayrıca tozlu ve dumanlı işlerde çalışıyor olmak, hava kirliliği ve bireyin anne karnındaki dönemi de dahil çocukluk çağında geçirilen solunum yolu enfeksiyonları, ebeveynlerin sigara içiciliği, çocukluk çağı astımı, yetersiz beslenme gibi nedenlerle akciğerin büyüme ve gelişiminin geri kalması neticesinde KOAH gelişme riski artar.” “Uzmanından KOAH hastalarına öneriler” Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gazi Gülbaş, KOAH tanısı alan hastalar için şu önerilerde bulundu: Hastalığın oluşumuna sebep olan risk faktörlerine (sigara, biyoyakıt ve mesleksel maruziyet gibi) yönelik hekimlerle iş birliği yapılmalıdır. Hastalık hakkında tedaviler ve yaşam tarzı değişikliklerine yönelik eğitim alınmalıdır. Her yıl kış mevsimine girmeden (Ekim ayının son haftası ile Kasım ayının ilk haftası arasında) grip (influenza) aşısı, hekimlerin uygun gördüğü hastalara da zatürre (pnömokok) aşısı yaptırılmalıdır. Hastalar daha aktif bir yaşam sürmeli ve haftada 5 gün, 45 dk-1 saat düzenli yürüyüş yapmalıdır. Dengeli ve düzenli beslenilmelidir. Pulmoner Rehabilitasyon tedavileri açısından değerlendirilmek için göğüs hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. İlaç tedavileri doğru bir şekilde ve düzenli olarak alınmalıdır. Yılda en az bir defa doktor kontrolünden geçilmelidir.