GÜNDEM - 19 Kasım 2024 Salı 10:01

Gençlerin yeni düşmanı ‘Fentani’e’ dikkat

A
A
A
Gençlerin yeni düşmanı ‘Fentani’e’ dikkat

Eroinden 50 kat güçlü olduğu bilinen ’Fentanil’in Türkiye’de yayılmaya başladığını söyleyen Avukat Cem Duman, uyuşturucu ticareti ve kara paranın aklanmasıyla ilgili ayrı yasal düzenleme yapılmasına dikkat çekti.


Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Kanada’da birçok kişinin ölümüne yol açtığı belirtilen fentanil maddesinin son dönemlerde Türkiye’de görülmeye başlandığı öne sürülüyor. Uyuşturucular arasındaki en tehlikeli maddelerden birisi olduğu iddia edilen fentanil hakkında konuşan Avukat Cem Duman, maddenin beyne hızla hücum ederek tıbbi müdahaleye fırsat bile bırakmadan ölüme sebebiyet verdiğini ifade etti. Ayrıca Türkiye’de bağımsız bir uyuşturucuyla mücadele kanununun olmadığını dikkat çeken Duman, suçtan elde edilen gelirin aklanması konusunda yapılan çalışmaların yetersiz kaldığını vurgulayarak uyuşturucu ticareti ile elde edilen kara paranın aklanması yönünde ayrı yasal düzenlemelerin yapılmasını tavsiye etti. Duman, yeni çalışmalarla toplumun devletin ve adaletin üstünlüğüne olan inancı arttırılarak hem ekonomik sistemin korunacağını hem de toplumsal barış ve güvenliğin sağlanabileceğini dile getirdi.



“Fentanil, kişilerin kaslarını gevşeterek motor fonksiyonlarının bozulmasına neden olmakta”


Avukat Cem Duman, konuyla ilgili olarak, “İlk olarak 1959 yılında ortaya çıkan ve ağrı tedavisinde ağrı kesici olarak kullanılan sentetik opioid (uyuşturucu) fentanil; morfinden yaklaşık 100 ve eroinden yaklaşık 50 kata kadar daha güçlü etkiye sahip olan, afyon veya eroin gibi doğal uyuşturucuların etkilerini taklit eden ancak ölüm riski kat kat daha fazla olan insan yapımı bir ağrı kesici ve uyuşturucu maddedir. En korkunç uyuşturucu maddelerden birisi olan fentanil, kişilerin kaslarını gevşeterek motor fonksiyonlarının bozulmasına neden olmakta ve bu nedenle ayakta dik durabilecek kas gücünü toplamalarını neredeyse imkânsız hale getirmektedir” dedi.



“Bilinçsiz tüketim Türkiye’de de binlerce uyuşturucu bağımlısının ölümüne yol açacaktır”


ABD ve Kanada’da birçok kişinin ölümüne neden olan fentanilin son dönemlerde Türkiye’de de görülmeye başladığını ve maddenin halk arasında ‘apaçi, çinli kız, dans ateşi, jackpot ya da tnt’ olarak bilindiğini söyleyen Duman, “Özellikle gençler için büyük tehdit oluşturan ve diğer uyuşturuculara özellikle de eroine karıştırılarak satılan fentanil, solunumu yavaşlatarak kalp ritminin düşmesine neden olmakta, diğer uyuşturuculara nazaran beyne daha hızlı hücum ederek tıbbi müdahaleye fırsat bile bırakmadan ölüme sebebiyet vermektedir. Halk sağlığını büyük çapta tehdit eden bu maddenin zararlarının farkında olunmaması ve kullanıcılar tarafından bilinçsizce tüketilmesi tüm Dünya’da olduğu gibi Avrupa’da uyuşturucu madde kullanımından kaynaklı ölümlerde ilk sırada yer alan Türkiye’de de binlerce uyuşturucu bağımlısının ölümüne yol açacaktır. Türkiye, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle uyuşturucu kaçakçılığında önemli bir geçiş ülkesi olmaya devam etmektedir. Tehlikeli bir organize suç türü olan yasadışı uyuşturucu ticaretinden elde edilen kara para ve bunun aklanmasından elde edilen haksız kazançların ekonomiye verdiği zararların yanı sıra uyuşturucu tacirleri için vazgeçilmez bir durum olan uyuşturucu kullanıcılarının artması isteği, toplum ve birey sağlığının yanında toplumsal güvenlik açısından da önemli sorunların kaynağını oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.



“Bağımsız bir kanununun olmaması uyuşturucu ile mücadelede yetersiz kalmaktadır”


Avukat Cem Duman, sözlerine şöyle devam etti:


“Uyuşturucu ile mücadele çerçevesinde Türkiye’de mevcut yasalarla uyuşturucu veya uyarıcı madde imal etmek, aynı zamanda ticaretini yapmak, bununla beraber uyuşturucu madde veya uyarıcı maddenin kullanılmasını kolaylaştırmak, kullanım amacı ile uyuşturucu madde veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme ve bulundurma durumlarını yasaklanmıştır. Ancak bağımsız bir uyuşturucuyla mücadele kanununun olmaması ve uyuşturucu ticareti ile bu suçtan elde edilen gelirin aklanması hususunun yeterince detaylandırılmaması uyuşturucuyla mücadelede yetersiz kalmaktadır. Uyuşturucu ticareti ve uyuşturucu satışından elde edilen kara paranın aklanması başta olmak üzere yolsuzluk suçları, organize suç ağının önemli bir parçasıdır. Bu nedenle uyuşturucu ticareti ve özellikle uyuşturucu satışından elde edilen kara paranın aklanması yönünde ayrı yasal düzenlemelerin yapılması başta toplumun devlete, adalete ve hukukun üstünlüğüne olan inancının artmasını, ekonomik sistemin korunmasını ve hem toplumsal barışın hem de güvenliğin mümkün olmasını sağlayacak.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Uzmanlar uyarıyor: “Türkiye’de sağlık sistemi yükü acil servislere yığılıyor” Türkiye’de sağlık sisteminin ve randevu sorununun yükü acil servislere yığılıyor. Türkiye Acil Tıp Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özlem Yiğit, “Ülkemizde acil kalabalığı gerçekten çok ciddi bir sorun. Tüm dünyada bu konu üzerinde yapılmış araştırmalar ve yapılmış eleştiriler var ama Türkiye örneği hiçbir ülkede görünmüyor. Hekimin yorgunluğu, kalabalığın içinde gerçekten ihtiyacı olan hastaya yeterince özen gösterilememesi, maalesef kişilerin zarar görmesine yol açıyor ve toplum sağlığını tehdit eden bir duruma dönüşüyor” ifadelerini kullandı. Türkiye Acil Tıp Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Yiğit, Antalya’da düzenlenen 10. Avrasya Acil Tıp Kongresi ve 20. Türkiye Acil Tıp Kongresi’nde acil serviste değişen dinamikler hakkında açıklamalarda bulundu. Durumu acil olan hastaların yanında hastanelerde randevu bulamayan hastaların da acil servislerde yoğunluk oluşturduğunu aktaran Prof. Dr. Özlem Yiğit, doktorların da yoğun çalışma şartları nedeniyle mağdur olduklarını dile getirdi. “Türkiye örneği hiçbir ülkede görünmüyor” Prof. Dr. Özlem Yiğit, “Ülkemizde acil kalabalığı gerçekten çok ciddi bir sorun. Tüm dünyada bu konu üzerinde yapılmış çalışmalar ve yapılmış eleştiriler var ama Türkiye örneği hiçbir ülkede görünmüyor. Nüfusunun toplamından çok daha fazlasının acil servise başvurduğu, bu kalabalığın gerçekten çözümsüz hale geldiği başka bir örnek yok. Biz kongrelerimizde bunu konuştuğumuz zaman, diğer ülkelerden ‘bu kadar kalabalık hastaya nasıl bakılabilir’ şeklinde tepkiler alıyoruz ve durum anlaşılmaz hale geliyor. Ve bu sorun gittikçe büyüyor. Kalabalık olmasının hem hekimler için hem hastalar için çok ciddi sakıncaları var. Sağlık sistemindeki yaşadığımız sorunlardan belki en önemlilerinden bir tanesi bu” diye konuştu. “Toplum sağlığını tehdit ediyor” Vatandaşların acillere akın etmesi nedeniyle hastanın hekime ulaşmasının da zorlaştığını kaydeden Prof. Dr. Özlem Yiğit, aslında acil durum olmadığı halde randevu bulamadığı ya da işinden izin alamadığı için birçok insanın da acil servislere başvurduğunu ifade etti. Prof. Dr. Özlem Yiğit, “Acillerin değişimine kalabalık sorunu özelinden bakarsak, kalabalık olması hastanın hekime ulaşmasını zorlaştıran bir faktör. Bu kalabalığın içinde, durumu acil olan ve tedaviye ulaşması gereken insanlar var. Bunun dışında acili bypass yeri olarak kullanan, “İzin alamadım, başka polikliniğe gidemedim, aslında acil değilim ama burada işimi halledeyim” diyen bir popülasyon da var. O hastaların arasında bizim gerçek acil olan hastalarımıza ulaşmamız zorlaşıyor. Hekimin yorgunluğu, kalabalığın içinde gerçekten ihtiyacı olan hastaya yeterince özen gösterilememesi, maalesef kişilerin zarar görmesine yol açıyor ve toplum sağlığını tehdit eden bir duruma dönüşüyor” şeklinde konuştu. “Nüfusumuz yaşlanmaya başladı” Türkiye nüfusunun demografik yapısının değişmeye başladığını da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Özlem Yiğit, şöyle devam etti: “Nüfusumuz yaşlanmaya başladı. Yaşlılar daha kırılgan, onlarla ilgili problemlerimiz daha çeşitli, genç hastalarda gördüğümüz problemlerin farklı versiyonlarını görüyoruz ve bunları da uygun zamanda uygun şekilde değerlendiremezsek maalesef atlama riski taşıyoruz.” Yoğunluğun ve ağır çalışma şartlarının önüne geçebilmek için çözüm önerilerinde bulunan Prof. Dr. Özlem Yiğit, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Ne yapabiliriz kısmında öneriler çok ama uygulama için herkesin çaba göstermesi gerekli. Öncelikle, birinci basamağın güçlendirilmesi çok iyi bir adım olabilir. Kronik sorunların takibi, hastanın hekime ulaşması gerektiğinde ulaşabileceği ilk basamağın kolaylaştırılması ve etkinleştirilmesi acile olan gereksiz başvuruları azaltabilir. Kronik hastalıkların daha kötü sorunlar haline gelmeden önce çözülmesi, kırılgan dediğimiz popülasyonların zarar görmesini önleyebilir. Yine acillerde uygulanacak triyaj sistemleri, dünyanın birçok ülkesinde ve ülkemizde de kullanılan ‘gerçek acil hastayı ilk değerlendirmede tanıyıp onu daha önce içeriye alma’ prensibiyle çalışan algoritmalar etkin bir biçimde faaliyete geçerse hastalar için de biz hekimler için de iyi ve daha güvenli bir hasta bakım hizmeti mümkün olabilir.”
Konya Meram Belediyesi arama kurtarma ekibi kurdu Konya’nın merkez Meram İlçe Belediyesi, doğal afetlerde, arama kurtarma operasyonlarında ve acil yardım ihtiyaçlarında görev yapmak üzere kurduğu Meram Arama Kurtarma ekibi MAK’ı tanıttı. Meram Belediyesi muhtemel afetlerde arama kurtarma operasyonları gerçekleştirecek ve diğer tüm acil durumlarda görev yapacak özel bir ekip oluşturdu. Modern müdahale araçları ve afet anında gerekebilecek tüm teçhizatla donatılan ekip, kesintisiz teyakkuz halinde olacak ve deprem sonrası enkaz çalışmalarından her türlü afette yaraları sarmaya, acil yardım ihtiyaçlarından mobil iaşe dağıtımına kadar her açıdan hızlı müdahale edebilme kabiliyetine sahip bulunuyor. Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, Afet İşleri Müdürlüğü bünyesinde kurulan ekibi ziyaret etti, teçhizat, donanım ve araçlarını denetledi. Başkan Kavuş’a bu ziyaretinde Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Cevdet İşbitirici, AK Parti Meram İlçe Başkanı Mustafa Dolular ile Meram Belediyesi meclis üyeleri, AK Parti Meram Yönetim Kurulu üyeleri ve AFAD Konya yönetici ve uzmanları eşlik etti. “Önceliğimiz afete dayanıklı sağlam binalar ve sağlam yapılar” İncelemeleri sonrasında yaptığı açıklamaya, insanlığın tarih boyunca, deprem, sel, kuraklık, heyelan, çığ ve volkanik patlamalar gibi doğal afetlerin tehdidi altında kaldığını hatırlatarak başlayan Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, bugün dünyanın en gelişmiş en zengin ülkelerinin bile tüm teknolojik ve mekanik gelişmelere rağmen bu tehdidi tam anlamıyla bertaraf edemediklerine dikkat çekti. Dünyanın doğal afetlerden korunmak ve etkilerini en aza indirmek için artık teknolojinin tüm imkanlarını sonuna kadar kullandığını ifade eden Başkan Kavuş, “Doğal afetlerde kayıp yaşamamak adına işe, binalarımızı, yaşam alanlarımızı, tüm afetlere hazır bir şekilde inşa ederek başlama mecburiyetimiz var. Türkiye bunu başarmak için çok çabalıyor ve önemli mesafeler de kat etti. Etmeye de devam ediyor. Bu noktada gereken tüm reformları hızla ortaya koyuyor. Belediyeler olarak bizlere de önemli görevler düşüyor. Planlamalarımızı, denetimlerimizi kanunlar ve kurallar çerçevesinde yaparak insanımızın bu noktada sıkıntı yaşamaması için çaba sarf ediyoruz” dedi. “Can ve mal kaybını önlemenin yolu profesyonel arama-kurtarma çalışmalarından geçiyor” Afetlerle mücadelenin ikinci aşaması olan arama ve kurtarma çalışmalarının da en az sağlam yapılar kadar önemli olduğuna işaret eden Başkan Kavuş, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde de olduğu gibi afetlerden yüzde yüz emin olmak mümkün değil. O sebeple arama kurtarma çalışmaları da bu noktada hayati önem taşıyor. Arama kurtarma ekipleri ve ekipmanları, doğal afetlerde, hayat kurtarma, enkaz altından sağ kurtarma, afet sonrası koordinasyon ve toplum güvenliği gibi hayati görevleri yerine getirir. Afetlerin etkileriyle başa çıkmak, bu ekiplerin doğru eğitim alması, doğru donanıma sahip olması ve etkili bir şekilde çalışabilmesi ile mümkün olacaktır. Bu nedenle, arama kurtarma ekiplerinin ve ekipmanlarının iyi bir şekilde organize edilmesi ve sürekli olarak hazırlıklı olmaları, doğal afetlerin yol açtığı can ve mal kaybını azaltmada kritik bir rol oynuyor.” “Modern araçlarımız, donanımımız ve eğitimli personelimizle Konya’da ilk akredite ekip olmak istiyoruz” Afetlere müdahale ve arama-kurtarma noktasında Meram Belediyesi olarak büyük bir adım attıklarını ve Meram Arama Kurtarma Ekibi MAK’ı hayata geçirdiklerini belirten Başkan Kavuş, “Başta Meram olmak üzere Konya, ihtiyaç ya da talep olması durumunda da tüm ülke geneline hizmet vermek amacıyla belediyemiz Afet İşleri Müdürlüğü bünyesinde Meram Arama Kurtarma Ekibi (MAK) oluşturduk. MAK, eğitimli ekibiyle, donanımıyla, teçhizatıyla afetlere karşı bugün itibariyle tam anlamıyla görevinin başında. MAK’ı araç, personel, donanım ve ekipmanlarla güçlendirdik. Başlangıçta 27’şer kişilik 2 ayrı ekipten oluşan 54 MAK personelimize AFAD İl Müdürlüğü ve Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı uzmanları tarafından eğitimler verildi. Ekibimizi daha güçlü hale getirmek için özel donanımlı arama kurtarma aracımızı MAK’a dahil ettik. Bu araçta yok yok. Bunun yanı sıra özel çadırlarımız, günlük 10 bin kişilik yemek kapasitesine sahip mobil mutfağımız, özel tasarlanmış çok amaçlı otobüsümüz, loder, beko loder, vinç, kule tipi jenaratörlü aydınlatma, vinç, kamyon gibi iş makinalarımız MAK bünyesinde göreve hazır. Allah ülkemizi, milletimizi ve tüm insanlığı her türlü doğal afetten korusun. Hiç ihtiyaç hissettirmesin ama ihtiyaç duyulursa da biz ilçemiz, şehrimiz ve ülkemiz için tüm donanımımızla, eğitimli personelimizle daima hazır ve nazır olacağız. Tüm bu özelliklerimizle AFAD tarafından akredite olmaya hazırız, Konya’da akredite olan ilk ekip olmayı arzu ediyoruz” şeklinde konuştu. Başkan Kavuş ve beraberindekiler arama kurtarma ekibinden araçlar, teçhizat ve donanım hakkında bilgi aldı.