SAĞLIK - 19 Kasım 2024 Salı 12:38

Uzmanlar uyarıyor: “Türkiye’de sağlık sistemi yükü acil servislere yığılıyor”

A
A
A
Uzmanlar uyarıyor: “Türkiye’de sağlık sistemi yükü acil servislere yığılıyor”

Türkiye’de sağlık sisteminin ve randevu sorununun yükü acil servislere yığılıyor. Türkiye Acil Tıp Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özlem Yiğit, “Ülkemizde acil kalabalığı gerçekten çok ciddi bir sorun. Tüm dünyada bu konu üzerinde yapılmış araştırmalar ve yapılmış eleştiriler var ama Türkiye örneği hiçbir ülkede görünmüyor. Hekimin yorgunluğu, kalabalığın içinde gerçekten ihtiyacı olan hastaya yeterince özen gösterilememesi, maalesef kişilerin zarar görmesine yol açıyor ve toplum sağlığını tehdit eden bir duruma dönüşüyor” ifadelerini kullandı.


Türkiye Acil Tıp Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Yiğit, Antalya’da düzenlenen 10. Avrasya Acil Tıp Kongresi ve 20. Türkiye Acil Tıp Kongresi’nde acil serviste değişen dinamikler hakkında açıklamalarda bulundu. Durumu acil olan hastaların yanında hastanelerde randevu bulamayan hastaların da acil servislerde yoğunluk oluşturduğunu aktaran Prof. Dr. Özlem Yiğit, doktorların da yoğun çalışma şartları nedeniyle mağdur olduklarını dile getirdi.



“Türkiye örneği hiçbir ülkede görünmüyor”


Prof. Dr. Özlem Yiğit, “Ülkemizde acil kalabalığı gerçekten çok ciddi bir sorun. Tüm dünyada bu konu üzerinde yapılmış çalışmalar ve yapılmış eleştiriler var ama Türkiye örneği hiçbir ülkede görünmüyor. Nüfusunun toplamından çok daha fazlasının acil servise başvurduğu, bu kalabalığın gerçekten çözümsüz hale geldiği başka bir örnek yok. Biz kongrelerimizde bunu konuştuğumuz zaman, diğer ülkelerden ‘bu kadar kalabalık hastaya nasıl bakılabilir’ şeklinde tepkiler alıyoruz ve durum anlaşılmaz hale geliyor. Ve bu sorun gittikçe büyüyor. Kalabalık olmasının hem hekimler için hem hastalar için çok ciddi sakıncaları var. Sağlık sistemindeki yaşadığımız sorunlardan belki en önemlilerinden bir tanesi bu” diye konuştu.



“Toplum sağlığını tehdit ediyor”


Vatandaşların acillere akın etmesi nedeniyle hastanın hekime ulaşmasının da zorlaştığını kaydeden Prof. Dr. Özlem Yiğit, aslında acil durum olmadığı halde randevu bulamadığı ya da işinden izin alamadığı için birçok insanın da acil servislere başvurduğunu ifade etti. Prof. Dr. Özlem Yiğit, “Acillerin değişimine kalabalık sorunu özelinden bakarsak, kalabalık olması hastanın hekime ulaşmasını zorlaştıran bir faktör. Bu kalabalığın içinde, durumu acil olan ve tedaviye ulaşması gereken insanlar var. Bunun dışında acili bypass yeri olarak kullanan, “İzin alamadım, başka polikliniğe gidemedim, aslında acil değilim ama burada işimi halledeyim” diyen bir popülasyon da var. O hastaların arasında bizim gerçek acil olan hastalarımıza ulaşmamız zorlaşıyor. Hekimin yorgunluğu, kalabalığın içinde gerçekten ihtiyacı olan hastaya yeterince özen gösterilememesi, maalesef kişilerin zarar görmesine yol açıyor ve toplum sağlığını tehdit eden bir duruma dönüşüyor” şeklinde konuştu.



“Nüfusumuz yaşlanmaya başladı”


Türkiye nüfusunun demografik yapısının değişmeye başladığını da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Özlem Yiğit, şöyle devam etti: “Nüfusumuz yaşlanmaya başladı. Yaşlılar daha kırılgan, onlarla ilgili problemlerimiz daha çeşitli, genç hastalarda gördüğümüz problemlerin farklı versiyonlarını görüyoruz ve bunları da uygun zamanda uygun şekilde değerlendiremezsek maalesef atlama riski taşıyoruz.”


Yoğunluğun ve ağır çalışma şartlarının önüne geçebilmek için çözüm önerilerinde bulunan Prof. Dr. Özlem Yiğit, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Ne yapabiliriz kısmında öneriler çok ama uygulama için herkesin çaba göstermesi gerekli. Öncelikle, birinci basamağın güçlendirilmesi çok iyi bir adım olabilir. Kronik sorunların takibi, hastanın hekime ulaşması gerektiğinde ulaşabileceği ilk basamağın kolaylaştırılması ve etkinleştirilmesi acile olan gereksiz başvuruları azaltabilir. Kronik hastalıkların daha kötü sorunlar haline gelmeden önce çözülmesi, kırılgan dediğimiz popülasyonların zarar görmesini önleyebilir. Yine acillerde uygulanacak triyaj sistemleri, dünyanın birçok ülkesinde ve ülkemizde de kullanılan ‘gerçek acil hastayı ilk değerlendirmede tanıyıp onu daha önce içeriye alma’ prensibiyle çalışan algoritmalar etkin bir biçimde faaliyete geçerse hastalar için de biz hekimler için de iyi ve daha güvenli bir hasta bakım hizmeti mümkün olabilir.”



Uzmanlar uyarıyor: “Türkiye’de sağlık sistemi yükü acil servislere yığılıyor”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a Denizli iş dünyasının taleplerini aktardı Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Uğur Erdoğan, iş dünyasının yoğun ilgi gösterdiği Denizli İş Dünyası Buluşması’nda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a, Denizli Ticaret Odası üyelerinin istek ve beklentilerini iletti; “Sırtımızdaki yükü taşımakta artık çok zorlanıyoruz; sektörlerimize yönelik devlet desteklerinin artırılmasını istiyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Denizli ziyareti programı kapsamında, iş dünyasının temsilcileri ile buluştu. Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa; Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Önceki Dönem Ekonomi Bakanı ve AK Parti Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, sivil toplum kuruluşu başkanları ile çok sayıda iş insanı katıldı. Vali Coşkun, Genel Başkan Yardımcısı Zeybekci ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın açılış konuşmaları sonrasında, programın talepler ve soru cevap kısmına geçildi. Sektörlerin desteklenmesini talep etti Burada Başkan Erdoğan, söz alarak, Denizli Ticaret Odası üyelerinin beklenti ve isteklerini aktardı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a, yakından takip ettikleri ve takdir ettikleri çalışmalarından dolayı teşekkür eden Erdoğan, Denizli olarak yüksek enflasyon, yüksek faiz ve düşük kurun ortaya çıkardığı sorunlar ile finansmana erişim ve finansman maliyeti sebebiyle sırtlarındaki ağır yükü taşıyamaz hale geldiklerini ifade etti. Başkan Erdoğan, “Denizli Ticaret Odası olarak üyelerimizi KOSGEB destekleriyle fuar organizasyonlarına götürüyoruz, bu faaliyetimizi kesintisiz sürdürmek istiyoruz. Ancak, KOSGEB destekleri kısıtlandı, bunun artırılmasını bekliyoruz. Meslek liselerimizdeki mesleki ve teknik eğitimin kalitesinin artırılması için son teknoloji makine ve ekipmanların sağlanması gerekiyor. Ayrıca, İzmir-Denizli arasındaki demiryollarımızın iyileştirilmesini ve bir an önce hızlı trene kavuşmak istiyoruz. Tüm bunların yanında yurt dışındaki Türk Ticaret Merkezlerimizin sayısını arttırmalıyız. Bu, bizim ihracatımızı artırmaya yönelik yeni pazar arayışı çalışmalarımıza da büyük katkı sağlayacaktır” dedi. Ticareti geliştirmek için atılacak adımların arkasındayız Başkan Erdoğan’ın isteklerini tek tek not alan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konularla ilgili araştırmalar yapacaklarını, ticareti geliştirmek için atılacak adımların arkasında olduklarını söyledi.
Aydın Narenciyede ihracat hızlandı Türkiye’de kış aylarında hasadı gerçekleştirilen narenciye meyvelerinin ihracat mesaisi başlarken, rekoltesi düşük olsa da kaliteli meyvelere bu yıl talep oldukça fazla. Ege narenciyesi aroması ve lezzetiyle ön plana çıkıyor. Mandalina ve portakalların olgunlaşmasıyla birlikte üretici hasada başladı. Turunçgillerin hasadı ile birlikte Aydın’daki işletmelerde ihracat mesaisi başladı. Özenle toplanan portakal ve mandalinalar, Aydın’daki tesislerde işlenip ihracata hazır hale getiriliyor. Tesis çalışanı Elif Saltık ihracat öncesi hazırlık sürecini anlatarak ilk iş olarak ürünleri yapraklarından ayırdıklarını belirtti. Ürünlerin daha sonrasında çürüklerinin ayıklandığını ve yıkama işlemine geçildiğini kaydeden Saltık, "Yıkama işleminden sonra mumlama işlemi yapılıyor. İşçilerimiz portakal ve mandalinaları paketleme işlemini yapıyor. Her boy ayrı ayrı numaralandırılıyor. Ürünler ihracata hazır hale getiriyoruz” dedi. Aydın’da ihracat artarak devam ediyor Ege Bölgesi’nin önemli turunçgil üretim kenti Aydın’da ihracat artarak devam ediyor. Ege İhracatçılar Birlikleri verilerine göre geçtiğimiz yıl ilk 10 ayda narenciye ihracatından 637 milyon dolar gelir elde edildi. 2024 yılında ise ilk 10 ayda ihraç edilen narenciyeden 676 milyon dolar gelir elde edildi. Bu yıl narenciye ihracatından 1 milyar dolar gelir elde edilmesi hedefleniyor. İhracatçı Rasim Türkay Ekim ayı sonu itibariyle başlayan portakal ve mandalina ihracatının Mart başına kadar devam ettiğini söyledi. Rusya, Polonya ve Ukrayna’ya ihracat yaptıklarını belirten Türkay, “Ayrıyeten iç pazar dediğimiz Türkiye’nin çeşitli yerlerine Karadeniz’e, İstanbul’a kalibre kalibre bir şekilde sınıflandırıp gönderiyoruz. Geçen sene mandalina çok kötü oldu. 2 lira, 3 liraya satılmadı. Bu sene şimdi 15-20 lira arasında mandalina alıyoruz. 10-12 arası da portakal alıyoruz. Ama gecen sene hiçbir talep yoktu çok kötü geçti sezon. Bu yıl talep çok iyi. Üretici de bizlerde güzel bir sezon geçiriyoruz” diye konuştu.
Bitlis Kalp krizi sonucu hayatını kaybeden güvenlik korucuları son yolculuklarına uğurlandı Bitlis’in Mutki ilçesinde ve Irak’ın kuzeyinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden 2 güvenlik korucusu son yolculuklarına uğurlandı. Irak’ın kuzeyinde görev yaparken kalp krizi geçiren güvenlik korucusu Çetin Özdağ için Bitlis merkezde bulunan Ersan Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Mutki ilçesine bağlı İkizler köyünde görev yaparken kalp krizi geçiren güvenlik korucusu Ecevit Kaylı da (50) köyünde toprağa verildi. Görevlendirildiği bölgede rahatsızlanan ve kalp krizi geçirdiği belirlenen Çetin Özdağ’a (46) ilk müdahale bölgede yapıldı. Daha sonra Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilen Özdağ, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Özdağ için bugün Ersan Camii’nde cenaze namazı kılındı. Cenaze namazının ardından Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, hayatını kaybeden güvenlik korucusunun ailesine başsağlığı dileyerek Türk bayrağını teslim etti. Burada konuşan Vali Karakaya, Özdağ’a Allah’tan rahmet dileyerek, “Rabbim, Peygamber Efendimize komşu eylesin. Kahraman korucumuz görev esnasında rahatsızlanarak hayatını kaybetti. Takdir-i ilahi. Yazılandan ötesi yok. Mevlam şehitlerin zümresine nail eylesin. Tabi resmi işlemler yürüyecek. İlgili bakanlığımız şehit işlemlerini yürütecek. İnşallah o şekilde gerçekleşecek. Özdağ’ın acılı ailesine, korucu kardeşlerimize ve askerlerimize başsağlığı diliyorum. Yüce Mevlam, bu acıları tekrar yaşatmasın” dedi. Bugün Mutki’de de bir korucunun hayatını kaybettiğini bildiren Vali Karakaya, orada da cenaze programının bulunduğu belirterek, hepsine Allah’tan rahmet diledi. Vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşınan Özdağ’ın naaşı, Taş Mahallesi’ndeki Teleski Mezarlığında toprağa verildi. Cenaze namazına Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, Bitlis Belediye Nesrulllah Tanğlay, Bitlis Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, protokol üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve yakınları katıldı.