Yerel Haberler
Eskişehir
02 Mayıs 2024 Perşembe - 17:10 Tepebaşı Belediyesi’nin kadınlara desteği sürüyor Tepebaşı Belediyesi Kadın Danışma, Toplumsal Eşitlik ve Psikolojik Danışma merkezleriyle kadınlara yönelik çalışmalarına devam ediyor. Merkezlerde kadınlara verilen desteğin yanında eğitim ve atölyeler de düzenleniyor. Tepebaşı Belediyesi kadınlara yönelik örnek projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. Bu çerçevede kurulan Kadın Danışma Merkezi, Toplumsal Eşitlik Merkezi ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi kadınlara yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadele etmeyi amaçlayan Kadın Danışma Merkezi’nde kadınlara birçok konuda destek veriliyor. Merkezde toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet, temel insan hakları-ayrımcılık ile şiddetsiz iletişim konularındaki çalışmaların yanında 18 yaş ve üstü kadınlara hukuki destek, beslenme danışmanlığı, psikososyal ve psikolojik destek, farkındalık çalışmaları, seminerler, atölyeler ve eğitimler de veriliyor. Farkındalık çalışmaları yapılıyor ‘Eşit Hayatlar Mutlu Toplumlar’ sloganı ile hayata geçirilen Toplumsal Eşitlik Merkezi’nin amacı ise vatandaşların ayrımcılığa maruz kalmadan eşit haklara sahip olabilmesi için çalışmalar gerçekleştiriliyor. Merkezde toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddetle mücadele, çocuk istismarı ile mücadele ve ayrımcılığa karşı çalışmalar gerçekleştirilirken farkındalık çalışmaları, atölyeler ve psikolojik danışmanlık çalışmaları yapılıyor. Psikolojik açıdan güçlendirmek amaçlanıyor Sağlıklı bir toplumun sağlıklı psikolojiye sahip bireylerden oluşacağı temel bilgisinden hareketle açılan Psikolojik Danışmanlık Merkezi ile bölgede ikamet eden vatandaşların çocuk, ergen ve bireysel terapi hizmetleri vererek toplum sağlığını psikolojik açıdan güçlendirmek amaçlanıyor. Bireylerin kendilerine ve ilişkilerine dair farkındalıklarının artırılması, çift ve ailelerin uyum ve birlikte yaşama becerilerinin artırılması ve çocukların dikkat, konsantrasyon ve okula uyum becerilerinin desteklenmesi gibi çalışmaların yapıldığı merkezde, ruh sağlığı konusunda eğitim, atölye ve farkındalık çalışmaları da yer alıyor.
Uzaktan Aydınlat projesi için Ar-Ge çalışmaları devam ediyor
02 Mayıs 2024 Perşembe - 11:22 Uzaktan Aydınlat projesi için Ar-Ge çalışmaları devam ediyor Elektrik dağıtım şirketi Osmangazi Elektrik Dağıtım A.Ş. (OEDAŞ), kırsal kesimlerdeki sokak aydınlatmalarında ağaç dalı teması veya rüzgar gibi nedenlerle oluşan ve fiziki onarım gerektirmeyen geçici arızalara uzaktan müdahale etmek için ’Uzaktan Aydınlat’ isimli bir Ar-Ge projesi yürütüyor. Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak’ta elektrik dağıtım hizmeti sağlayan OEDAŞ, hayata geçirdiği Ar-Ge projeleri ile akıllı enerji sistemlerini devreye alıyor. Bu çerçevede OEDAŞ, son olarak Uzaktan Aydınlat Projesi (Kırsal Kesim Sokak Armatürleri için Uzaktan Güvenli Aktif Etme Sistemi Ar-Ge Projesi) üzerinde çalışıyor. “Bölgemize daha hızlı hizmet verirken karbon ayak izimizi de azaltacağız" Projenin çıkış noktası hakkında bilgi veren OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Hizmet verdiğimiz 5 il yaklaşık 50 bin kilometrekarelik bir alana yayılıyor ve bu şehirlerimizde toplam bin 826 köy bulunuyor. OEDAŞ olarak bölgemizin her bölgesine eşit hizmet götürebilmek için Uzaktan Aydınlat isimli yeni bir Ar-Ge projesi üzerinde çalışıyoruz. Elektrik dağıtım hatlarında ağaç dalı teması veya rüzgar gibi nedenlerle fiziki onarım gerektirmeyen ancak bizim geçici arıza olarak tanımladığımız, sokak aydınlatmalarının sönmesine yol açan arızalar oluşabiliyor. Bu arızalar sonucu atan sigortanın kaldırılması için ekiplerin bölgeye gitmesi gerekiyor. Ancak bu durum arızanın giderilme süresini uzattığı gibi hem fazla yakıt harcanmasına hem de zaman ve verimlilik kaybına yol açıyor. Özellikle kar, heyelan gibi zorlu şartlarda geçici arıza yaşanan bölgeye ulaşmak daha da zorlaşıyor. Üstelik iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle önümüzdeki süreçte karşılaşabileceğimiz zorlu hava şartları nedeniyle bu geçici arızaların artma ihtimali de bulunuyor. OEDAŞ olarak tüm bunları değerlendirerek Uzaktan Aydınlat Projesi için Ar-Ge çalışmalarımıza başladık. Bu projeyle birlikte amacımız teknolojik imkanlar sayesinde bölgemize daha hızlı hizmet verirken, daha az araç kullanacağımız için karbon ayak izimizi de azaltmak” dedi. “Aydınlatma hattındaki bilgiler sistemin hafızasında tutulacak” Laboratuvar çalışmaları devam eden projede, bu çalışmaların başarıyla sonuçlanması durumunda saha çalışmalarına başlayacaklarını söyleyen Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Arıza süresini kısaltmak ve ekiplerimizin sadece bir sigorta kaldırmak için uzun bir yol gitmesini önlemek için hat direnci kontrol cihazı ile her gün otomatik olarak aydınlatma hattının enerjisi yokken direnç bilgisi alacağız. Bu bilgiler sistemin hafızasında tutulacak. Eğer o gece aydınlatmalarda bir arıza oluşmuş ise enerji verilmeden önce kısa devre kontrolü, hattın kopması gibi problemler olup olmadığı kontrol edilecek. Sistem tarafından normal raporu verilmesi durumunda uzaktan açma işlemini yapacağız. Bu sayede kırsal bölgelerdeki geçici arızaları en kısa sürede, güvenli bir şekilde giderecek teknolojiye kavuşacağız."
Fizyomer’den çocuklar için kutlama
02 Mayıs 2024 Perşembe - 10:16 Fizyomer’den çocuklar için kutlama Eskişehir Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla kutlama düzenleyerek, tedavi gören çocuk hastaların sosyalleşmesini sağladı. Tıp Merkezi, vatandaşların tedavi süreçlerinde sosyalleşmesini sağlamaya devam ediyor. Bu çerçevede çeşitli etkinliklerle misafirlerini ağırlayan Fizyomer Tıp Merkezinde tedavi görmüş ve görmekte olan çocuklar için 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlaması düzenledi. Kutlamada, çocukların bir araya gelerek sosyalleşmesi ve birbirlerine destek olması sağlanırken, palyaço gösterisi, çeşitli hediyeler ve oyunlarla çocukların yüzleri güldürüldü. Düzenlenen etkinlikte çocuklar için tedavi sürecinin yanı sıra eğlenceli aktiviteler de yapmak istediklerini dile getiren Eskişehir Fizyomer Terapia Estetica Denta Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi Başhemşiresi Selma Taneri, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı geçtiğimiz salı günüydü, ona istinaden böyle bir etkinlik yaparak rehabilitasyon tedavisi alan çocuklarımızı etkinliğe davet etmek istedik. Çocuklarımız burada rehabilitasyon tedavisi alıyorlar. Aslında hep tedavi değil, biraz eğlence olsun istedik, maksadımız buydu ve maksadımıza ulaştık. Çok da güzel eğlendiler. Eski hastalarımızı da davet ettik. Tedavisi bitip, sağlıklı giden çocuklarımız da bugün bu etkinlikte varlardı. Güzel bir etkinlik oldu, şu anda 15’e yakın çocuğumuz var. Neler yaptık? Mesela palyaço ablamız vardı, müzikler eşliğinde oyunlar oynadık. Vücut yapılarında tedavileri süren çocuklarımız da birebir kendi anneleriyle beraber etkinliğimize katıldı ve onlarla beraber eğlendiler. Palyaço ablalarıyla oyunlar oynadılar. Sonrasında yaş pastamızı kestik ve birazdan da hediyelerini dağıtacağız” dedi. “Buradaki çocukları hep bir arada görmek hem anne için hem de çocuk için çok iyi oldu” Fizyomer tarafından düzenlenen kutlamaya tıp merkezinde tedavi gören oğluyla katılan anne Özlem Kara, etkinliğin sosyalleşme açısından çok güzel sonuçları ortaya çıkardığını söyledi. Fizyomer’e duyduğu memnuniyeti dile getiren Kara, “Oğlumun tedavisine 8 aylıkken başladık, yani yaklaşık 3 yıl oldu. Tedavi görüyoruz ve inşallah yürüyeceğiz, onun için geliyoruz. Fizyomer’deki hocalarımızdan, tedavilerinden çok memnunuz. Burası çok güzel. Bu etkinlik çocuklar için çok iyi oldu bence. Yani buradaki çocukları hep bir arada görmek hem anne için hem de çocuk için çok iyi oldu. Fizyomer’e gelen engelli çocuklarımızı ve annelerini görmek hem benim için hem çocuk için iyi oldu. Biz oturduğumuz yerden çok katılamasak da en azından çocuğumun bir el hareketi ve burada bir elinde bayrağın olması bile bence çocuk için çok güzel oldu” şeklinde konuştu. “Her şey çok güzeldi” Yürüme engeli olan yeğeni Elif Bilgin’i Fizyomer’deki tedavi sürecinde yalnız bırakmayan teyze Tuğba Özcan, böylesine örnek bir kutlamayla çocuklara destek olunmasına çok sevindiğini söyledi. Fizyomer sayesinde yeğeninin yürümeye başladığını belirten Özcan, “Yeğenim burada yaklaşık 6 ay boyunca çok güzel fizik tedavisi gördü. Eskiden adım bile atamıyordu ,ayakta bile duramayan Elif, ayakta durmaya ve adımlamaya başladı. Şu an rahatlıkla 16 adım atıyoruz. Bu etkinlik için hocalarımıza, öğretmenlerimize ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz. Her şey çok güzeldi. Benim kız kardeşim sırf Fizyomer için İstanbul’dan buraya taşındı. Gerçekten çok güzel bir eğitim merkezi. Herkese tavsiye ederim” ifadelerini kullandı. “3 yıl önce burada kalmadığım için üzülüyorum” Kızı Elif’in kaydettiği ilerlemeden ve Fizyomer’deki tedavi sürecinden çok memnun olduğunu söyleyen anne Meryem Özcan ise şöyle konuştu; “Açıkcası ben buraya 3 yıl önce gelmiştim ama 3 yıl önce burada kalmadığım için çok üzülüyorum gerçekten. Onu söylemek istiyorum. Dediğim gibi İstanbul’dan buraya taşındım. Haftanın 3 günü geliyoruz ve çok güzel devam ediyor. Havuza giriyoruz ve istediğim her şey Fizyomer tarafından burada temin ediliyor. Onun için çok teşekkür ederim. Görüşmek istediğimiz hocalarımızla randevu alma şansım çok kolay oluyor. Buranın servisini çok beğendim. Hiçbir sıkıntı yaşamıyorum. Herkese çok teşekkür ederim. Bugün de çok Güzel geçti ve çok güzel eğlendik.”
Hayvanseverlerden yerel yönetimlere ’yetersiz hizmet’ tepkisi
02 Mayıs 2024 Perşembe - 10:12 Hayvanseverlerden yerel yönetimlere ’yetersiz hizmet’ tepkisi Eskişehir kent merkezine 150 kilometre uzaklıkta belinden sakatlanmış halde bulunan köpek, hayvanseverler tarafından veterinere götürülerek tedavi altına alındı. Hayvanları Koruma, Yaşam Haklarını Savunma ve Yardımlaşma Derneği (MANCAHANE) Başkanı Nesrin Çiçek, “Belediyelerde herhangi bir bu konuyla ilgili faaliyet yok. Zaten ulaştığımız zaman bize söylenilen ’Şu an aracımız yok, barınağımız yok, protokolümüz yok.’ Hayvanlar ölüme mahkum ediliyor” dedi Geçtiğimiz günlerde Mihalıççık ilçesine bağlı Sazak Mahallesi yakınlarında hayvanseverler bir köpeğin acı çektiğini fark etti. Araçlarını kenara çekerek yol kenarında bulunan köpeğin yanına giden vatandaşlar, talihsiz hayvanın arka ayaklarını kullanamadığı için yürüyemediğini fark etti. Kent merkezine yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta olan mahalleden köpeği araçlarına alan vatandaşlar, MANCAHANE Başkanı Nesrin Çiçek’e haber vererek, yaralı hayvanı özel bir veteriner kliniğine getirdi. Burada filmi çekilen köpeğin omurgasının bazı bölümlerinde kırık olduğu, buna bağlı olarak yürüyemediği belirlendi. MANCAHANE Başkanı Çiçek, hayırseverlerin özverisine dikkat çekerek, yerel yönetimlerin sokak hayvanları konusunda eksik kaldığının altını çizdi. “Belediyelerde herhangi bir bu konuyla ilgili faaliyet yok” Buna benzer durumlarda tedavi masrafını ceplerinden karşıladıklarını belirten Çiçek, şöyle devam etti: “Bu durumda sadece vicdanımızla cebimiz arasında sıkışan insanlarız. Kısa zaman önce bir yerel seçim atlattık biliyorsunuz. Herkes bol bol vaatlerde bulundu bu yönde. Ama Türkiye’de her şey çok çabuk unutulur. Verilen vaatler de unutuldu. Şu anda rezilliğin tam zirve seviyesindeyiz. Yine kazalı bir can, yine kapı duvar. Belediyelerde herhangi bir bu konuyla ilgili faaliyet yok. Zaten ulaştığımız zaman bize söylenilen ’Şu an aracımız yok, barınağımız yok, protokolümüz yok.’ Hayvanlar ölüme mahkum ediliyor. Önümüzde bu hayvanla ilgili uzun bir süreç var. Hayvanlar da insanlar gibi et ve kemikten ibaret olduğu için operasyonun yapıldığı ertesi gün ayaklanmıyor. Bu süreçte de işte ameliyat olacak, tedavisi ve bakımı süregelecek. 3, 4, 5 ayı bulabilecek. Bu durumda da maalesef ben ilçe belediyemizin böyle bir kapsamlı veteriner hekim kadrosu olmadığı için biz kendi imkanlarımızla bunu çözmeye çalışacağız. Hayır, bu konuda hiçbir zaman bugüne kadar destek olmadı ya da çok nadir oldu.” “Omurga cerrahisi zor bir operasyon” Köpeğin durumu hakkında detaylı bilgi veren Veteriner Hekim Evren Fatih Mumcu, “Köpeğimiz dişi ve yaklaşık 1 buçuk yaşında. Bel omurlarının 5. ve 4 omurlarında bir kırığımız var. Buraya bir operasyon yapacağız. Ama bu operasyonlar şans operasyonudur. İnşallah yürütebiliriz. Muhtemelen bir araç çarpmış. Tam arkasından vurmuş. Bel omurları ikiye ayrılmış. Fakat şöyle söyleyeyim, yüzde 80 iyileşme ihtimali var. Durumu çok kötü değil. Ama omurga cerrahisi zor bir operasyon. Getirilmeseydi arka tarafları sürüyerek tamamen kötürüm kalırdı ve sürüye sürüye kasları tamamen dışarı çıkarıp ölürdü” dedi.
Anadolu Üniversitesi ekibinden öğrencilerin eğitim hedefleri için TÜBİTAK projesi
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 18:16 Anadolu Üniversitesi ekibinden öğrencilerin eğitim hedefleri için TÜBİTAK projesi Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köksal Büyük’ün yürüttüğü ’Türk Yükseköğretim Sisteminde Mikro-Yeterliliklerin Kredilendirilmesi İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi’ projesi TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazandı. Projeleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Köksal Büyük, “Mikro-yeterlilikler ya da diğer bir ismi ile mikro krediler öğrenme kazanımlarını, iş yükünü ve kredi değerini içeren kısa süreli eğitim programlarıdır. Öğrenciler, kendi eğitim hedeflerine uygun yeterlilikleri seçebilir ve alacakları krediyi önceden bilebilirler. Yüksek öğretim kurumları, öğrenme kredisi karşılığı olmayan okul dışı eğitim faaliyetlerini akademik krediye dönüştürmek için bugüne kadar yeterince çaba sarf etmediler. Ancak, geleceğin başarılı üniversitelerinin okul dışı öğrenmeye imkan tanıyan kurumlar olacağını net bir şekilde ifade etmeliyim. Bu açıdan, mikro-yeterlilikler büyük bir fırsattır. Konu ile ilgili olarak Avrupa Komisyonu, mikro-yeterlilikler için ortak tanımlar ve standartlar geliştirmeyi hedeflerken, Avrupa Birliği Konseyi ise hayat boyu öğrenme ve istihdam edilebilirlik adına bu yaklaşımı destekleyen kararlar almıştır. Türkiye’de ise, son zamanlarda bu yeterliliklerin yükseköğretim sistemine entegrasyonu ve uygulanması üzerine yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bu süreçler, uluslararası öğrenci hareketliliğini destekler ve öğrenenlere kişisel ve profesyonel gelişimleri için esnek eğitim imkanları sunar" dedi. “Daha etkin bir uygulama modeli tasarlanabilecek” Projenin kapsamına da değinen Prof. Dr. Köksal Büyük, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’deki mikro-yeterlilik uygulamalarının mevcut durumunu ve modellerini belirlemek, farklı ülkelerdeki benzer uygulamalarla karşılaştırmalı analiz yapmak, Türkiye’nin eğitim sistemi özellikleri ve ihtiyaçlarına uygun mikro-yeterlilik ilke ve esaslarının oluşumuna katkı sağlamak önemli çıktılarımız arasındadır. Bu süreçte öğrencilerin, öğretim elemanlarının ve iş dünyasının mikro-yeterliliklere bakış açıları ve beklentileri araştırılacak, böylece daha etkin bir uygulama modeli tasarlanabilecektir. Yükseköğretimdeki tüm paydaşların yani Yükseköğretim Kurulu, üniversite yönetimleri, öğretim elemanları, idari personel, öğrenciler ve sektör temsilcilerinin mikro-yeterliliklere ilişkin hazır bulunma düzeyleri belirlenecek ve bu konudaki potansiyel direnç noktaları tespit edilecektir. Ayrıca, mikro-yeterliliklerin kredi değerlerinin belirlenmesi, kontrol edilmesi ve kabul süreçlerini içeren bir sistem tasarımı yapılacak, bu süreçlerin yükseköğretime entegrasyonu sağlanarak sistemin uygulanabilirliği arttırılacaktır. Son olarak hem eğitim sistemimize hem de öğrencilerimize katkı sağlayacak olan proje ekibimizde Anadolu Üniversitesi’nden değerli araştırmacılarımız Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Doç. Dr. Murat Akyıldız, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nurcan Deniz ve ASBÜ’den Doç. Dr. Ahmet Yusuf Yılmaz yer almaktadır.”