Yerel Haberler
Eskişehir
Vali Hüseyin Aksoy, aktif ve emekli öğretmenlerle bir araya geldi 22 Kasım 2024 Cuma - 15:00:20 Eskişehir’de 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle düzenlenen programda aktif ve emekli öğretmenlerle bir araya gelen Vali Hüseyin Aksoy, "Öğretmenlerimizin Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmesinde, kalkınmasında ve bu noktaya gelmesinde çok büyük emekleri var" dedi. Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy ve eşi Hülya Aksoy, 24 Kasım Öğretmenler Günü çerçevesinde öğretmenlerle bir araya geldi. Eskişehir Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen program, saat 10.30’da kahvaltı ile başladı. Programda en yaşlı öğretmen olsn 98 yaşındaki Mehmet Uslu ile diğer aktif ve emekli öğretmenlerle sohbet eden Vali Aksoy, yapmış olduğu açıklamada öğretmenliğin çok kutsal bir meslek olduğunu vurguladı. Söz alan öğretmenler ise, düzenlenen program için Vali Aksoy’a teşekkürlerini ileterek kendilerinden genç olan öğretmenlere tavsiyelerde bulundu. Vali Aksoy’un öğretmen olan eşi Hülya Aksoy’un da öğretmenler gününü kutladığı program, günün anısına toplu hatıra fotoğraf çekilmesi ve hediyelerin takdim edilmesiyle sona erdi. "Öğretmenlik mesleği toplumu şekillendiren kutsal bir meslek" Vali Aksoy, programda yapmış olduğu açıklamada, "24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle ilimizde görev yapan aktif ve emekli öğretmenlerimizle bir araya geldik. Öncelikle, Baş Öğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün kabul buyurduğu günde öğretmenlerimizi en içten sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Geleceğimizi emanet edeceğimiz öğretmenlerimiz en iyi şekilde bu görevlerini yerine getireceğinden şüphemiz yok. Gençlerimizi en iyi şekilde yetiştireceklerini biliyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün de, yarın da aynı şekilde bu çalışmalarını sürdüreceklerdir. Öğretmenlik mesleği toplumu şekillendiren kutsal bir meslek. Öğretmenlerimizin Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmesinde, kalkınmasında ve bu noktaya gelmesinde çok büyük emekleri var" şeklinde konuştu. "Böyle bir toplantıyı ilk kez sayın valim yapıyor" Düzenlenen program için Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy’a teşekkürlerini ileten emekli öğretmen Muharrem Kubat, "Böyle bir toplantıyı ilk kez sayın valim yapıyor. Kutluyorum ve saygılar duyuyorum. Arkadaşlar belirli makamlara gelirler, belirli sürelerde o makam gider ama gittikten sonra yaptıklarıyla halkla ilişkileri olanlar sürekli anılırlar. Bunu neden diyorum? Ben bir ulusal gazete, bir de mahalli gazete alıyorum. Oradan Eskişehir’de, Türkiye’de olanları takip ediyorum. Bizim yerli basın sayın valime şöyle bir unvan vermiş, ’Halkın Valisi’. Biliyorsunuz, sayın Kadir Çalışıcı da ’Vali Baba’ idi. Sayın Valime de basın ’Halkın Valisi’ diyor. Artık demek ki hizmet ve görev yerini buldu" ifadelerini kullandı. "Karşımıza gelen her öğrenci ayrı bir dünyadır" Emekli öğretmen İlyas Küçükcan ise, aktif görev yapan genç öğretmenlere seslenerek şunları söyledi: "Sayın valimizin buyurduğu gibi, öğretmenlik saygı değer bir meslek. Bu 40 yıl hizmetten sonra bana, ’Hangi mesleği seçersin?’ dense yine öğretmenliği seçerim. Karşımıza gelen her öğrenci ayrı bir dünyadır. Onların her birinin gün için sevinçleri, umutları, kaygıları, korkuları ve üzüntüleri vardır. Lütfen onlara çok iyi sahip çıkın. Onları lütfen çok iyi kucaklayın, onların dünyası aydınlık olsun. Eğer bir yerde öğrenciler okula sevinerek, koşarak geliyorlarsa ve oradan ayrılmak istemiyorlarsa orada eğitim çok sağlam demektir. Ancak kaygılarla, korkularla geliyorlar ve kaçıyorlarsa kendinizi bir sorgulayın lütfen. O bakımdan görevini yapan genç arkadaşlara söylüyorum, bu meslekten ayrılmayı başarmak büyük onurdur. Yüklendiğiniz görevin saygınlığı ve sorumluluğu çok yüksek."
22 Kasım 2024 Cuma - 14:59 Antibiyotiklerin gereğinden kısa ya da uzun kullanılması sıkça yapılan bir hata Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, antibiyotiklerin gereğinden kısa ya da uzun kullanılması da sıkça yapılan bir hata olduğunu belirtti. Kartal, “Yoğun ve uygunsuz antibiyotik kullanımı direncin en önemli tetikleyicisi olup, bağırsaklarımızdaki immun sistem düzenleyicisi yararlı bakteri dengesini de bozmaktadır. Konunun çözümü çok faktörlü olmakla birlikte, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de akılcı antibiyotik kullanımını sağlamak en önemli faktördür” diye anlattı. “Dünya Anti Mikrobiyal Direnç (AMD) Farkındalık Haftası” dolayısıyla bilgilendirici bir açıklama yapan Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, antimikrobik ilaçların bakteriler başta olmak üzere virüsler, mantarlar gibi her türlü mikroorganizma için tedavi amaçlı kullanıldığını, ancak zaman içinde duyarlılık durumunu etkileyen çeşitli nedenlerle antimikrobiyal direnç gelişebildiğini anlattı. Kartal, AMD’nin sadece insan sağlık sektörü ile ilgili bir konu olmadığını, hayvan sağlığı, gıda üretimi ve çevre üzerinde de önemli etkileri olduğunu ifade ederek, “İlaç dirençli patojenler her yerde herkes için tehdit oluşturabilmektedir. Antimikrobiyal dirençli etkenler insanlar, hayvanlar ve bitkiler ile birlikte tüm dünyada hareket halinde bulunmaktadır. Bakteriler sahip oldukları direnci birbirleri arasında aktararak doğada direnç genlerinin sürekli birikimine neden olmaktadır. Antimikrobiyal direnç açısından en önemli grup antibiyotikler olup bakteriyel etkenlerde gelişen ilaç direncinin bir sonucu olarak enfeksiyonların tedavisi giderek zorlaşmakta, hatta özellikle hastanede yatan hastalarda gözlenen mevcut antibiyotiklerin tamamına dirençli mikroorganizma enfeksiyonların tedavisi imkânsız hale gelebilmektedir. Bu durum bir yandan hastaların daha uzun süre hastanede kalmasına, ölümüne bir yandan da önemli bir işgücü kaybı ve maliyete yol açmaktadır. Yeni geliştirilen antibiyotiklerin sayısı tüm dünyada çok az olup, çok pahalı ve erişim de kolay değildir. Kaldı ki bunlara da hızla direnç gelişme riski bulunmakta olup, elimizdeki antibiyotikleri doğru kullanmazsak yeni antibiyotiklerin geliştirilmesi de çözüm olamayacak gibi görünmektedir” diye belirtti. “Akılcı antibiyotik kullanımını sağlamak en önemli faktördür” Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hem poliklinik şartlarında hem de yatan hastalarda yoğun antibiyotik kullanımı söz konusu olduğunu belirten Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, şunları anlattı; “Antibiyotikler sadece bakteriyel etkenlere karşı tedavi edicidir. Virus ya da diğer etkenlerde işe yaramaz. Yüzde 80-90‘ı viral etkenlere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında sırf ateş olması ya da sonradan alt solunum yollarına ineceği kaygısı ile antibiyotik kullanımı en sık yapılan uygunsuz kullanımlardan biridir. Viral enfeksiyonlarda da sıklıkla ateş olmaktadır. Hastanede yatan hastalarda da çoğu zaman bakteriyel bir enfeksiyon tanımlaması olmadan genel durum bozukluğu, CRP gibi akut faz parametreleri yüksekliği gibi nedenlerle antibiyotik kullanımına eğilim fazla görülmektedir. Oysa enfeksiyon dışı enflamasyonla seyreden bir çok durum CRP değerinin yükselmesine neden olabilmektedir. Antibiyotiklerin gereğinden kısa ya da uzun kullanılması da sıkça yapılan bir hatadır. Yoğun ve uygunsuz antibiyotik kullanımı direncin en önemli tetikleyicisi olup, bağırsaklarımızdaki immun sistem düzenleyicisi yararlı bakteri dengesini de bozmaktadır. Konunun çözümü çok faktörlü olmakla birlikte, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de akılcı antibiyotik kullanımını sağlamak en önemli faktördür. Antibiyotiklerin uygun endikasyonlarda ve uygun sürelerde kullanılması, hastanelerde enfeksiyon kontrolünün en üst düzeyde sağlanması, el hijyeni konusunda farkındalığın artırılması, uygun aşılamalar ile enfeksiyon etkenlerinin yayılımının engellenmesi alınabilecek önlemlerin başlıcalarıdır.”
22 Kasım 2024 Cuma - 12:37 Polis baskınını fark edince uyuşturucu madde dolu poşeti balkondan fırlattı Eskişehir’de polis ekiplerince gerçekleştirilen operasyonda çok miktarda uyuşturucu madde ele geçirilirken, 9 kişi gözaltına alındı. Baskın esnasında bir şüphelinin uyuşturucu madde dolu poşeti balkondan başka bir apartmanın bahçesine attığı anlar dron ile saniye saniye kaydedildi. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde geniş çaplı çalışma gerçekleştirildi. Uyuşturucu madde ticareti yaptığı belirlenen şüphelilere ait Fatih, Kumlubel, Ömerağa, Yenibağlar ve Zafer mahallelerinde bulunan 9 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Polis Özel Harekat (PÖH) destekli operasyonlar neticesinde 9 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Uyuşturucu madde dolu poşeti balkondan attı Polis ekipleri tarafından Fatih Mahallesi’ndeki bir adrese düzenlenen operasyonda, evde bulunan şüphelilerden birisi taş kokain ile dolu poşeti balkondan başka bir apartmanın bahçesine attı. Şüphelinin balkondan uyuşturucu madde dolu poşeti attığı anlar, bina girişlerini gözleme maksatlı havada bulunan dron tarafından saniye saniye kaydedildi. Başka bir apartmanın bahçesine atılan uyuşturucu madde dolu poşet, polis ekiplerince ele geçirildi. Ayrıca baskın yapılan adreslerden birinde bulunan sehpanın alt tarafında oluşturulan kapaklı boşluğa uyuşturucu hap saklandığı tespit edildi. Düzenlenen operasyonlarda, 2 bin 895 adet sentetik ecza, 220,96 gram taş kokain, 4,84 gram bonzai, 1,29 gram esrar, 0,28 gram metamfetamin, 2 adet pompalı tüfek ile 20 adet kartuş, 1 adet ruhsatsız tabanca ele geçirildi. Gözaltına alınan İ.O., Y.E.C., M.A., E.K., V.T., M.C.T., Y.Ö., K.S. ve A.İ. isimli şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Vali Hüseyin Aksoy, aktif ve emekli öğretmenlerle bir araya geldi
22 Kasım 2024 Cuma - 15:00 Vali Hüseyin Aksoy, aktif ve emekli öğretmenlerle bir araya geldi Eskişehir’de 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle düzenlenen programda aktif ve emekli öğretmenlerle bir araya gelen Vali Hüseyin Aksoy, "Öğretmenlerimizin Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmesinde, kalkınmasında ve bu noktaya gelmesinde çok büyük emekleri var" dedi. Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy ve eşi Hülya Aksoy, 24 Kasım Öğretmenler Günü çerçevesinde öğretmenlerle bir araya geldi. Eskişehir Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen program, saat 10.30’da kahvaltı ile başladı. Programda en yaşlı öğretmen olsn 98 yaşındaki Mehmet Uslu ile diğer aktif ve emekli öğretmenlerle sohbet eden Vali Aksoy, yapmış olduğu açıklamada öğretmenliğin çok kutsal bir meslek olduğunu vurguladı. Söz alan öğretmenler ise, düzenlenen program için Vali Aksoy’a teşekkürlerini ileterek kendilerinden genç olan öğretmenlere tavsiyelerde bulundu. Vali Aksoy’un öğretmen olan eşi Hülya Aksoy’un da öğretmenler gününü kutladığı program, günün anısına toplu hatıra fotoğraf çekilmesi ve hediyelerin takdim edilmesiyle sona erdi. "Öğretmenlik mesleği toplumu şekillendiren kutsal bir meslek" Vali Aksoy, programda yapmış olduğu açıklamada, "24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle ilimizde görev yapan aktif ve emekli öğretmenlerimizle bir araya geldik. Öncelikle, Baş Öğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün kabul buyurduğu günde öğretmenlerimizi en içten sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Geleceğimizi emanet edeceğimiz öğretmenlerimiz en iyi şekilde bu görevlerini yerine getireceğinden şüphemiz yok. Gençlerimizi en iyi şekilde yetiştireceklerini biliyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün de, yarın da aynı şekilde bu çalışmalarını sürdüreceklerdir. Öğretmenlik mesleği toplumu şekillendiren kutsal bir meslek. Öğretmenlerimizin Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmesinde, kalkınmasında ve bu noktaya gelmesinde çok büyük emekleri var" şeklinde konuştu. "Böyle bir toplantıyı ilk kez sayın valim yapıyor" Düzenlenen program için Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy’a teşekkürlerini ileten emekli öğretmen Muharrem Kubat, "Böyle bir toplantıyı ilk kez sayın valim yapıyor. Kutluyorum ve saygılar duyuyorum. Arkadaşlar belirli makamlara gelirler, belirli sürelerde o makam gider ama gittikten sonra yaptıklarıyla halkla ilişkileri olanlar sürekli anılırlar. Bunu neden diyorum? Ben bir ulusal gazete, bir de mahalli gazete alıyorum. Oradan Eskişehir’de, Türkiye’de olanları takip ediyorum. Bizim yerli basın sayın valime şöyle bir unvan vermiş, ’Halkın Valisi’. Biliyorsunuz, sayın Kadir Çalışıcı da ’Vali Baba’ idi. Sayın Valime de basın ’Halkın Valisi’ diyor. Artık demek ki hizmet ve görev yerini buldu" ifadelerini kullandı. "Karşımıza gelen her öğrenci ayrı bir dünyadır" Emekli öğretmen İlyas Küçükcan ise, aktif görev yapan genç öğretmenlere seslenerek şunları söyledi: "Sayın valimizin buyurduğu gibi, öğretmenlik saygı değer bir meslek. Bu 40 yıl hizmetten sonra bana, ’Hangi mesleği seçersin?’ dense yine öğretmenliği seçerim. Karşımıza gelen her öğrenci ayrı bir dünyadır. Onların her birinin gün için sevinçleri, umutları, kaygıları, korkuları ve üzüntüleri vardır. Lütfen onlara çok iyi sahip çıkın. Onları lütfen çok iyi kucaklayın, onların dünyası aydınlık olsun. Eğer bir yerde öğrenciler okula sevinerek, koşarak geliyorlarsa ve oradan ayrılmak istemiyorlarsa orada eğitim çok sağlam demektir. Ancak kaygılarla, korkularla geliyorlar ve kaçıyorlarsa kendinizi bir sorgulayın lütfen. O bakımdan görevini yapan genç arkadaşlara söylüyorum, bu meslekten ayrılmayı başarmak büyük onurdur. Yüklendiğiniz görevin saygınlığı ve sorumluluğu çok yüksek."
Antibiyotiklerin gereğinden kısa ya da uzun kullanılması sıkça yapılan bir hata
22 Kasım 2024 Cuma - 14:59 Antibiyotiklerin gereğinden kısa ya da uzun kullanılması sıkça yapılan bir hata Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, antibiyotiklerin gereğinden kısa ya da uzun kullanılması da sıkça yapılan bir hata olduğunu belirtti. Kartal, “Yoğun ve uygunsuz antibiyotik kullanımı direncin en önemli tetikleyicisi olup, bağırsaklarımızdaki immun sistem düzenleyicisi yararlı bakteri dengesini de bozmaktadır. Konunun çözümü çok faktörlü olmakla birlikte, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de akılcı antibiyotik kullanımını sağlamak en önemli faktördür” diye anlattı. “Dünya Anti Mikrobiyal Direnç (AMD) Farkındalık Haftası” dolayısıyla bilgilendirici bir açıklama yapan Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, antimikrobik ilaçların bakteriler başta olmak üzere virüsler, mantarlar gibi her türlü mikroorganizma için tedavi amaçlı kullanıldığını, ancak zaman içinde duyarlılık durumunu etkileyen çeşitli nedenlerle antimikrobiyal direnç gelişebildiğini anlattı. Kartal, AMD’nin sadece insan sağlık sektörü ile ilgili bir konu olmadığını, hayvan sağlığı, gıda üretimi ve çevre üzerinde de önemli etkileri olduğunu ifade ederek, “İlaç dirençli patojenler her yerde herkes için tehdit oluşturabilmektedir. Antimikrobiyal dirençli etkenler insanlar, hayvanlar ve bitkiler ile birlikte tüm dünyada hareket halinde bulunmaktadır. Bakteriler sahip oldukları direnci birbirleri arasında aktararak doğada direnç genlerinin sürekli birikimine neden olmaktadır. Antimikrobiyal direnç açısından en önemli grup antibiyotikler olup bakteriyel etkenlerde gelişen ilaç direncinin bir sonucu olarak enfeksiyonların tedavisi giderek zorlaşmakta, hatta özellikle hastanede yatan hastalarda gözlenen mevcut antibiyotiklerin tamamına dirençli mikroorganizma enfeksiyonların tedavisi imkânsız hale gelebilmektedir. Bu durum bir yandan hastaların daha uzun süre hastanede kalmasına, ölümüne bir yandan da önemli bir işgücü kaybı ve maliyete yol açmaktadır. Yeni geliştirilen antibiyotiklerin sayısı tüm dünyada çok az olup, çok pahalı ve erişim de kolay değildir. Kaldı ki bunlara da hızla direnç gelişme riski bulunmakta olup, elimizdeki antibiyotikleri doğru kullanmazsak yeni antibiyotiklerin geliştirilmesi de çözüm olamayacak gibi görünmektedir” diye belirtti. “Akılcı antibiyotik kullanımını sağlamak en önemli faktördür” Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hem poliklinik şartlarında hem de yatan hastalarda yoğun antibiyotik kullanımı söz konusu olduğunu belirten Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, şunları anlattı; “Antibiyotikler sadece bakteriyel etkenlere karşı tedavi edicidir. Virus ya da diğer etkenlerde işe yaramaz. Yüzde 80-90‘ı viral etkenlere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında sırf ateş olması ya da sonradan alt solunum yollarına ineceği kaygısı ile antibiyotik kullanımı en sık yapılan uygunsuz kullanımlardan biridir. Viral enfeksiyonlarda da sıklıkla ateş olmaktadır. Hastanede yatan hastalarda da çoğu zaman bakteriyel bir enfeksiyon tanımlaması olmadan genel durum bozukluğu, CRP gibi akut faz parametreleri yüksekliği gibi nedenlerle antibiyotik kullanımına eğilim fazla görülmektedir. Oysa enfeksiyon dışı enflamasyonla seyreden bir çok durum CRP değerinin yükselmesine neden olabilmektedir. Antibiyotiklerin gereğinden kısa ya da uzun kullanılması da sıkça yapılan bir hatadır. Yoğun ve uygunsuz antibiyotik kullanımı direncin en önemli tetikleyicisi olup, bağırsaklarımızdaki immun sistem düzenleyicisi yararlı bakteri dengesini de bozmaktadır. Konunun çözümü çok faktörlü olmakla birlikte, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de akılcı antibiyotik kullanımını sağlamak en önemli faktördür. Antibiyotiklerin uygun endikasyonlarda ve uygun sürelerde kullanılması, hastanelerde enfeksiyon kontrolünün en üst düzeyde sağlanması, el hijyeni konusunda farkındalığın artırılması, uygun aşılamalar ile enfeksiyon etkenlerinin yayılımının engellenmesi alınabilecek önlemlerin başlıcalarıdır.”
Polis baskınını fark edince uyuşturucu madde dolu poşeti balkondan fırlattı
22 Kasım 2024 Cuma - 12:37 Polis baskınını fark edince uyuşturucu madde dolu poşeti balkondan fırlattı Eskişehir’de polis ekiplerince gerçekleştirilen operasyonda çok miktarda uyuşturucu madde ele geçirilirken, 9 kişi gözaltına alındı. Baskın esnasında bir şüphelinin uyuşturucu madde dolu poşeti balkondan başka bir apartmanın bahçesine attığı anlar dron ile saniye saniye kaydedildi. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde geniş çaplı çalışma gerçekleştirildi. Uyuşturucu madde ticareti yaptığı belirlenen şüphelilere ait Fatih, Kumlubel, Ömerağa, Yenibağlar ve Zafer mahallelerinde bulunan 9 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Polis Özel Harekat (PÖH) destekli operasyonlar neticesinde 9 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Uyuşturucu madde dolu poşeti balkondan attı Polis ekipleri tarafından Fatih Mahallesi’ndeki bir adrese düzenlenen operasyonda, evde bulunan şüphelilerden birisi taş kokain ile dolu poşeti balkondan başka bir apartmanın bahçesine attı. Şüphelinin balkondan uyuşturucu madde dolu poşeti attığı anlar, bina girişlerini gözleme maksatlı havada bulunan dron tarafından saniye saniye kaydedildi. Başka bir apartmanın bahçesine atılan uyuşturucu madde dolu poşet, polis ekiplerince ele geçirildi. Ayrıca baskın yapılan adreslerden birinde bulunan sehpanın alt tarafında oluşturulan kapaklı boşluğa uyuşturucu hap saklandığı tespit edildi. Düzenlenen operasyonlarda, 2 bin 895 adet sentetik ecza, 220,96 gram taş kokain, 4,84 gram bonzai, 1,29 gram esrar, 0,28 gram metamfetamin, 2 adet pompalı tüfek ile 20 adet kartuş, 1 adet ruhsatsız tabanca ele geçirildi. Gözaltına alınan İ.O., Y.E.C., M.A., E.K., V.T., M.C.T., Y.Ö., K.S. ve A.İ. isimli şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Anadolu Üniversitesinde spor turnuvaları başlıyor
22 Kasım 2024 Cuma - 12:06 Anadolu Üniversitesinde spor turnuvaları başlıyor Anadolu Üniversitesi nitelikli eğitim kalitesinin yanı sıra düzenlediği çeşitli etkinlikler ile öğrencisine en iyisini sunmaya çalışıyor. Eğitim öğretim faaliyetlerinin yanı sıra kültür sanat etkinlikleri ile öğrenciler dolu bir Akademik Yıl geçirirken Anadolu Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor (SKS) Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen spor etkinlikleri öğrencilerin sosyalleşmesi için önemli rol oynuyor. Bu kapsamda düzenlenecek olan Öğrenci Spor Turnuvaları ise önümüzdeki hafta başlıyor. İlk maçlar 25 Kasım Pazartesi günü Öğrenci Spor Turnuvaları, 25 Kasım Pazartesi günü oynanacak olan AÖF-Turizm/EMYO Kadın Öğrenci Voleybol maçı ile başlayacak. Erkek Voleybol Turnuvasında ise ilk maçta Turizm Fakültesi ve Eğitim Fakültesi(A) 2 Aralık Pazartesi günü karşı karşıya gelecek. Erkek 3X3 Basketbol Turnuvasının ilk maçında SBF ve GSF takımları 28 Kasım Perşembe günü karşılaşacak. Voleybol ve Basketbol Turnuvaları Anadolu Üniversitesi 100. Yıl Spor Salonunda düzenlenecek. Öğrenci Futbol 2. Liginin ilk maçı 25 Kasım Pazartesi günü Turizm Fakültesi ve İBF arasında; Öğrenci Futbol 1. Liginin ilk maçı ise 28 Kasım Perşembe günü AÖF ve Eczacılık Fakültesi arasında oynanacak. Futbol maçları Sentetik Çim Futbol Sahasında gerçekleştirilecek. Şampiyonlar Bahar Döneminde belli olacak 3X3 Basketbol Turnuvasında 12 Takım, Kadın Voleybol Turnuvasında 12 ve Erkek Voleybol Turnuvasında 11 takım şampiyon olmak için mücadele edecek. 3X3 Basketbol Turnuvasında kazanan isim 9 Aralık Pazartesi günü düzenlenecek olan final maçı ile Voleybol Turnuvalarının kazananları ise Bahar Döneminde belli olacak. Öğrenci Futbol 2. Liginde toplamda 7 takım 2024-2025 Akademik Yılı boyunca bir üst lige çıkmak için ter dökecek. Öğrenci Futbol 1. Ligde ise öğrenciler şampiyonluk kupasını kaldırmaya çalışacak.
Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği’nden yararlanan çocuk sayısı 78 bini aştı
22 Kasım 2024 Cuma - 10:05 Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği’nden yararlanan çocuk sayısı 78 bini aştı Tepebaşı Belediyesi’nin koruyucu hekimlik çalışmalarının en başarılı örneklerinden biri olan Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği’nden yararlanan çocuk sayısının 78 bini aştığı açıklandı. Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği, Eskişehirli çocukların sağlıklı bir ağız yapısı ile yetişmesi adına çalışmalarını sürdürüyor. Hiçbir ücret talep edilmeyen ve Türkiye’de 4’üncü, Eskişehir’de ise ilk olan merkez gerçekleştirdiği çalışma ile örnek bir merkez olarak gösteriliyor. Muayeneye giden çocuklar tamamen kendileri için tasarlanmış merkezde çizgi filmler izleyip eğitimlere katılırken, bir yandan da sağlıklı dişlere kavuşuyor. Merkezde 4-18 yaş grubu çocuklara yönelik psikolojik danışmanlık, diş sağlığı eğitimi ve acil müdahale ve tedavi işlemleri gerçekleştiriliyor. Koruyucu hekimliğin ve sosyal belediyeciliğin bir araya geldiği merkezde, 2013 yılından bu yana 78 bin 723 çocuk taramadan geçtiği ve 37 bin 128 çocuğun da tedavi edildiği açıklandı. Ayrıca 5 bin 824 çocuğa psikolojik destek sunulduğu ve 25 bin 489 çocuğa eğitim verildiği belirtildi. “Burada yapılan iş çok kıymetli” Eskişehir’de bir ilk olan ve ücretsiz olarak hizmet veren poliklinik hakkında değerlendirmede bulunan Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, "Öncelikle mesleğim diş hekimliği. Belediye başkanlığını bir görev olarak addederim. Belediye başkanlığı olunca da bu hekimlik duygum ön planda oldu. Hep kafamda olan çocuklarımız için bir ağız diş sağlığı merkezi açmaktı. 2013 yılında Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğini açtık. Bilinir, sağlık ağızdan başlar. Kafamda, Tepebaşı bölgesinde yaşayan çocuklarımızın ’Sıfır çürük’ olması konusu hedef oldu. Çünkü bunu İsveç başarmıştı. 10 yılda çocukların ağızlarındaki çürüğü sıfırlamışlardı. Bunun 2 yolu var; biri tedavi edici yöntem, diğeri ise koruyucu hekimlik. İnsanın hastalanmadan korunması çok önemli. Polikliniğimizde de koruyucu hekimlik esaslarını ön planda tuttuk. Polikliniğimize gelen çocuklara önce koruyucu hekimlik konusunda eğitimler verdik, daha sonra tedavilerine devam ettik. 78 bin 723 çocuğumuzu taramadan geçirmişiz, 37 bin 128 çocuğumuzu tedavi etmişiz. Bu çok önemli bir sayı. Sağlık maliyetleri, yine ağız diş sağlığı maliyetleri çok yüksek olduğu için buradaki yapılan işin ne kadar kıymetli olduğunu ispatlamış oluyoruz. Memnuniyetimiz yüksek çünkü anne babalarla karşılaştığımızda kliniğin ne kadar değerli olduğunu, insanların anlamaya başladığını gördük. Bu da bizim memnuniyetimizi artırdı. Hep birlikte çocuklarımıza ağız ve diş sağlığı konusunda doğru bilinci aşılamak, onların sağlıklı bir geleceğe adım atmalarını sağlayacağız” dedi. "Çok değerli meslektaşlarımın işlerini en iyi şekilde yapacaklarına inanıyorum" Diş Hekimleri Günü ve Ağız Diş Sağlığı Günü dolayısıyla da değerlendirmelerde bulunan Başkan Ataç, “Ben buradan çok değerli meslektaşlarımın bu önemli günlerini kutluyorum. Onların kentimize de çok iyi hizmet verdiğini çok yakinen biliyorum. 15 yıl yaklaşık oda başkanlığı yapmış bir hekim olarak çok değerli meslektaşlarımın işlerini en iyi şekilde yapacaklarına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Beylikova Belediyesi, sulama sezonu için barajı dolduruyor
22 Kasım 2024 Cuma - 09:56 Beylikova Belediyesi, sulama sezonu için barajı dolduruyor Eskişehir’de kış döneminin gelmesiyle Beylikova Sulama Barajı’na su basılmaya başlandığı açıklandı. Devlet Su İşleri’ne (DSİ) ait Beylikova Depolama Tesisi’nin işletmesi Beylikova Belediyesi’nce yürütülüyor. Tarımsal sulama faaliyetlerinin kesintisiz sürdürülmesi amacıyla çalışmalar devam ederken, Porsuk Çayı’ndan 10 kilometre uzaklıktaki Beylikova Sulama Barajı’na kış döneminin gelmesiyle su basılmaya başlandı. Beylikova Belediye Başkanı Av. Hakan Karabacak ve Belediye Başkan Yardımcısı Ali Osman Taş, başlayan çalışmaları yerinde inceleyerek sürecin titizlikle sürdürüldüğünü ifade etti. "Şu ana kadar 4 milyon metreküpün üzerinde su bastık" İncelemelerin ardından açıklamada bulunan Başkan Karabacak, "Beylikova Belediyesi olarak tarımsal sulama alanında önemli bir görevi üstlenmiş durumdayız. DSİ’ye ait Beylikova Sulama Barajı’nın işletmesini belediyemiz yürütmekte olup, bölgedeki 30 bin dekar araziye sulama suyu sağlıyoruz. Bu, tarımsal üretim yapan çiftçilerimiz için hayati bir hizmet. Kış döneminde Porsuk Çayı’ndan baraja su basma çalışmalarına başladık. Şu ana kadar 4 milyon metreküpün üzerinde su bastık. Hedefimiz, toplamda 15 milyon metreküp su pompalamak ve böylece barajın debisiyle birlikte toplam 23 milyon metreküp suya ulaşabilmektir" dedi. "Hizmetlerimiz sorunsuz bir şekilde devam edecek" Başkan Karabacak, barajın işletilmesinde kullanılan teknoloji ve personelin özverili çalışmaları hakkında da bilgi verdi. Karabacak, "2 adet pompa binasında toplamda 4 adet yüksek kapasiteli pompa elektrik enerjisi ile çalışmaktadır. Baraj personelimiz gece gündüz demeden bu pompaların kesintisiz çalışması için büyük bir gayret gösteriyor. Ayrıca, sulama sahasında üretim yapan çiftçilerimiz istedikleri mahsulü ekebilirler. Hizmetlerimiz sorunsuz bir şekilde devam edecek” ifadelerini kullandı. "Beylikova Belediyesi olarak tarımın ve çiftçilerimizin her zaman yanındayız" Teknolojiyi yakından takip eden Beylikova Belediyesi’nin sulama hizmetinde de yenilikçi çözümler sunduğunu belirten Başkan Karabacak, çiftçilere sundukları hizmetleri detaylandırarak şöyle konuştu: “Sulama sistemlerinde temassız kartlı sayaç sistemleri kullanılmaktadır. Üreticilerimiz, belediyemiz veznesinde nakit ödeme veya kredi kartına taksit imkanı ile sulama kartlarını doldurabiliyorlar. Bu sistem hem çiftçilerimiz için pratik bir çözüm sunuyor hem de su kullanımını daha verimli hale getiriyor. Beylikova Belediyesi olarak tarımın ve çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Baraj personelimizin yoğun çalışmaları ve teknolojik altyapı sayesinde, çiftçilerimize kesintisiz hizmet sağlıyoruz. Bize teknik anlamda herzaman destek veren DSİ yetkililerine ve personeline çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca emekçi belediye personelimize teşekkür ediyorum. Tüm üreticilerimize bol ve bereketli bir sezon diliyorum.”
Fibromiyalji tedavisiyle ilgili dikkat edilmesi gerekenler
22 Kasım 2024 Cuma - 09:40 Fibromiyalji tedavisiyle ilgili dikkat edilmesi gerekenler Özel Ümit Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Semiha Ülkü Gül, fibromiyalji hastalığı ve tedavisi hakkında bilgilendirmede bulundu. Fibromiyalji diğer, adı ile yumuşak doku romatizmasının 3 aydan daha uzun bir süre devam eden, yaygın vücut ağrısı ile seyreden kronik hastalık olduğunu aktaran Dr. Semiha Ülkü Gül, bu hastalığım toplumda yüzde 1 ile 4 oranında görüldüğünü söyledi. Hastalığın daha çok 30 ila 50 yaş aralığındaki kadınlarda görüldüğünü ifade eden Dr. Gül, hastaların genellikle vücudun değişik bölgelerinde yaygın ağrı, uyuşma ve elektriklenme şikayetlerinin olduğunu anlattı. Ayrıca hastaların sabah uyandıklarında eklemlerinde katılık hissi, vücutta aşırı yorgunluk ve halsizlik hissettiklerini belirten Dr. Gül, fibromiyalji olanların yoğun bir şekilde uyku sorunu yaşadıklarını dile getirdi. Fibromiyaljinin uykuya dalmada güçlük veya gece sık sık uyanmaya da neden olabildiğinden bahseden Dr. Gül, bilişsel fonksiyonlarda kayıp, unutkanlık, bir olaya konsantre olamama, baş ağrısı ve bağırsak problemlerinin de bu duruma sıklıkla eşlik ettiğine dikkat çekti. "Nedeni tam olarak bilinmiyor" Fibromiyaljinin nedeninin tam olarak bilinmediğini ifade eden Dr. Gül, yapılan çalışmalarda beyin ve omurilikteki ağrı algılayan alanlarda kimyasal bir bozukluğun olduğu görüldüğünü söyledi. Bu kimyasal bozukluğa etken olarak, genetik faktörlerin yanı sıra stres, travma, bazı enfeksiyonların ve hormonal dengesizliklerin de sebep olabildiğini dile getiren Dr. Gül, “Fibromilyalji teşhisinde herhangi bir laboratuvar veya görüntüleme yöntemi bulunmamakta, teşhis ve diğer hastalıklardan ayırma için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır” şeklinde konuştu. "Non medikal olarak beslenme desteği çok önemlidir." Hastalığın tedavisinde medikal ve non medikal tedavilerin birlikte kullanıldığını aktaran Dr. Gül, tedavilere ilişkin olarak ise şunları kaydetti: “Medikal tedavide ağrıyı düzene sokacak antidepresan ve ağrı kesiciler kullanılmakta, vitamin ve mineral eksikliklerinin giderilmesi de ağrıların azalmasında faydalı olabilmektedir. Non medikal olarak beslenme desteği çok önemlidir. Paketli, işlenmiş gıdalardan uzak durulması ve glutenden eksik beslenilmesinin hastalığın tedavisinde yararlı olduğu gözlenmiştir. Tedaviye destek olması bakımından mutlaka egzersiz programı hazırlanmalıdır. Büyük kas grupların çalıştıran pilates, yoga, yürüyüş, yüzme ve aerobik gibi egzersizlerin ağrıyı azalttığı görülmüştür. Eğer ağrılar fiziksel olarak tek bir bölgede toplandıysa fizik tedavi yöntemi de kullanılabilmektedir. Kuru iğneleme ile kas spazmları çözülebilmekte ve nöral terapi de yine ağrıların azaltılması konusunda fayda sağlamaktadır. Medikal ve non medikal tedavi yöntemleri bir arada kullanılarak hastanın günlük yaşam konforunun daha iyi seviyelere çıkarılması konusunda başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.”
Kanserken yazdığı kitap ile aynı hastalıkla mücadele edenlere ilham oldu
22 Kasım 2024 Cuma - 09:32 Kanserken yazdığı kitap ile aynı hastalıkla mücadele edenlere ilham oldu Eskişehir’de yaşayan Emine Yontunç, kanser olduğu zamanlarda günlük tutarak yazmaya başladığı kitabını hastalığını yendikten sonra piyasaya sürerek kendisi gibi mücadele veren vatandaşlarla yaşadıklarını paylaştı. Yazar Emine Yontunç’a 1991 yılında gittiği hastanede kanser teşhisi konuldu. Kanserle birlikte zor süreçler yaşayan Yontunç, saçlarının döküldüğü ve zor günler geçirdiği kanseri motivasyonuyla yenerek 3 yıl içerisinde hastalığını atlattı. Bu süreçte günlük tutarak kitap yazmaya başlayan Yontunç, eserini ’Var Mısın?’ ismiyle 2013 yılında piyasaya sürdü. Aynı zamanda nakış işleriyle de uğraşan Yontunç, hastalığını atlattıktan sonra kendisini kansere yakalanan diğer vatandaşlara destek olmaya adadı. Böyle süreçlerde en önemli noktanın tek başına ayakta kalmak olduğunu vurgulayan Yontunç, birinden bir şey istemenin insanları onlara muhtaç duruma getirebileceğini söyledi. "Hastalık sürecimde 5 buçuk aylık bebeğim alındı" Emine Yontunç, kitabını kanseri yendikten sonra çıkarttığını söyleyerek, "Bin 500 kadar satışım var. Ayrıca Vali Bey’e 750 adet satışım oldu. Kitap çıktıktan ve emekli olduktan sonra bilgisayarlı nakış makinesi aldım. Yaklaşık 17 yıldır bu nakışları yapıyorum. Hastalık sürecimde 5 buçuk aylık bebeğim alındı. Günlük tutarak kitap yazmaya başladım. Acılarımı, hüzünlerimi, her şeyimi günlüğe döktüm. Çünkü moral olmazsa tıp cevap vermeyebilir. Doktorum, ’Yüzde 80 moral, yüzde 20 tıp diyorum ben’ demişti. Bu yüzden moralin, olumlu bakış açısının birçok engeli aşacağını düşünüyorum" dedi. "En önemlisi tek başınıza ayakta kalmayı başarabilmek" Olumlu bakmanın ve negatif duygulardan arınabilmenin çok önemli olduğuna dikkat çeken Yontunç, "İş ağır geliyor, parasızlık da hayatımızı etkiliyor ama hep çıkış yolu aradım. Ben hayatı tünel gibi görüyorum ve o tünelden geçene kadar ucundaki ışığı gördüm. İnsanlardan tek isteğim, emeğe saygı duymaları. Başka da bir beklentim yok. Çünkü kendi kendime yetebilen bir insanım. En önemlisi tek başınıza ayakta kalmayı başarabilmek. Beklentiniz olmazsa kimseye bağlı kalmazsınız. Eğer birinden bir şey istiyorsanız siz ona muhtaç durumda kalabilirsiniz" şeklinde konuştu. Yazar Emine Yontunç, şimdi ise 2’nci kitabını çıkartmak için hazırlık yapıyor.
Eskişehir’e soğuk hava ve kar yağışı geliyor
21 Kasım 2024 Perşembe - 17:23 Eskişehir’e soğuk hava ve kar yağışı geliyor Eskişehir’de hava sıcaklıklarının yüksek oranda düşmesi ve kar yağışının etkili olması beklenirken, muhtemel riskler konusunda Meteoroloji tarafından uyarı yapıldı. Eskişehir Bölge Tahmin ve Erken Uyarı Merkezi tarafından yapılan son meteorolojik değerlendirmelere göre, bölge genelinde halen mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının pazar gününden itibaren 12 ila 18 derece azalarak mevsim normalleri altına ineceği tahmin ediliyor. Bölgeyi etkilemesi beklenen soğuk ve yağışlı hava nedeniyle cumartesi günü bölge genelinin yer yer kuvvetli olmak üzere aralıklı yağışlı geçeceği öngörülüyor. Yağışların genellikle yağmur ve sağanak, akşam saatlerinden sonra ise yükseklerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı değerlendiriliyor. Pazar günü yağışların Bursa’nın doğusu, Bilecik ve Eskişehir çevrelerinde de aralıklı karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. Meteoroloji muhtemel risklere karşı vatandaşları uyardı Kuvvetli yağış, fırtına ve kar yağışı ile buzlanma ve don olaylarının sebep olabileceği risklere karşı Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından uyarı yapıldı. Ayrıca, söz konusu meteorolojik hadisenin 23-27 Kasım 2024 tarihleri arasında beklendiği belirtildi. Öte yandan, Eskişehir’de hava sıcaklığının eksi 5 ila 1 derece aralığında olacağı ifade edildi.
’Diş Hekimliğinde Acil Durumlara Müdahale, Adli Vaka Bildirimi, Güncel Yaklaşımlar Sempozyumu’
21 Kasım 2024 Perşembe - 16:57 ’Diş Hekimliğinde Acil Durumlara Müdahale, Adli Vaka Bildirimi, Güncel Yaklaşımlar Sempozyumu’ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Diş Hekimliği Fakültesi’nde ’Diş Hekimliğinde Acil Durumlara Müdahale, Adli Vaka Bildirimi, Güncel Yaklaşımlar Sempozyumu’ gerçekleştirildi. 18-24 Kasım Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası çerçevesinde, Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü ve Eskişehir Diş Hekimleri Odası’nın birlikte düzenlediği bir sempozum yapıldı. Programın açılışında konuşan Eskişehir İl Sağlık Müdür Vekili Op. Dr. Ersin Işıldı, Türkiye geneline bakıldığında Eskişehir’de diş hekimliğinin kişi başına ve ünite başına hasta oranı bakımından oldukça iyi bir noktada bulunduğunu söyledi. Op. Dr. Işıldı, hastaların diş hekimliği hizmetlerine çabuk bir şekilde ulaşma imkânına sahip olduğunu ifade etti. "Yenilikçi ve yetkin diş hekimleri yetiştiriliyor" ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Batu Can Yaman, fakültelerinin diş hekimliği eğitimi vermenin yanı sıra halkımızın bilinçlenmesi, sağlığın korunması ve bulunduğu ilde akademik görevler üstlenme sorumluluğunu taşıdığını kaydetti. ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi’nin kurulduğu günden bu yana alanında uzman öğretim üyeleri, gelişmiş teknolojik altyapısı ve yarım asırlık bir çınar olan ESOGÜ’nün bir parçası olmanın sağladığı özgüven ile yenilikçi ve yetkin diş hekimleri yetiştirmekte olduğunu belirten Prof. Dr. Yaman, bundan dolayı da ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi’nin öğrenci kabulüne başladığından beri Diş Hekimliği Fakülteleri arasındaki haklı yerini korumakta olduğunu ifade etti. ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi’nin bünyesindeki Yapay Zeka Laboratuvarı ve Dijital Estetik Uygulamalar Kliniği ile kendi alanında öncü çalışmalara da imza atmakta olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yaman, ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi hekimlerinin güncel literatürü takip ederek uyguladıkları görüntüleme ve tedavi yöntemleri ile çağdaşlarına paralel ağız ve diş sağlığı hizmeti sunduğunu söyledi. Ayrıca fakülte olarak eğitim-öğretim verme ve ağız ve diş sağlığı hizmeti sunmanın yanı sıra böyle kıymetli bilimsel etkinliklere ev sahipliği yapmanın da kendileri için gurur verici olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yaman, verimli ve başarılı bir sempozyum geçirilmesini diledi. Açılışın ardından sempozyumda bilimsel oturumlara geçildi. İlk oturumda ’Diş Hekimliğinde Tıbbi Acil Müdahale’ ve ’Adli Bilimlerde Diş Hekimliğinin Yeri’; 2’nci oturumda ’İmplant Uygulamalarında Güncel Yaklaşımlar’ ve ’İmplant Uygulamalarında Protetik Yaklaşımlar’; 3’üncü oturumda ’MRONJ’da Güncel Yaklaşımlar’ ve ’Anterior Kompozit Restorasyonlarda Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözümleri’, 4’üncü oturumda ise ’Kök Kanalında Şekillendirme ve İrrigasyon’ ve ’Minimal Yaklaşım ile Pedodontide Çürük Yönetimi’ başlıklı sunumlar gerçekleştirildi. ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan sempozyumun açılış oturumuna Eskişehir Vali Yardımcısı Oğuz Şenlik, ESOGÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Bora Çarman, ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Batu Can Yaman, Eskişehir İl Sağlık Müdür Vekili Op. Dr. Ersin Işıldı ve Eskişehir Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dt. Cenk Ataç katıldı.