Yerel Haberler
Erzurum
İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfı sanat galerisi açılıyor 29 Kasım 2024 Cuma - 15:54:50 İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfı Sanat Galerisi’nin 5 Aralık 2024 Perşembe günü düzenlenen törenle açılacağı belirtildi. İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, Tarihî köklerden ilham alarak modern ve klasik ifade biçimlerine zemin hazırlayan kültürün taşıyıcıları ve geleceğin temsilcileri, Reis-ül Hattatin Hasan Çelebi ve Muhammet Mağ’ın eselerinden oluşan seçki ile ilk sergi ile gençlerin kültürel mirasla bağ kurmasını ve bu mirası geleceğe taşımasını teşvik etmeyi amaçladıklarını söyledi. Sanat’ın sınırları aşan evrensel bir dil olduğunu ifade eden Şahsuvaroğlu, “Şehirler arası diyaloglar kurarak, farklı kültürlerin buluşmasını ve bir arada öğrenme deneyimini destekliyoruz. Galerimiz, Erzurum’dan İstanbul’a, Diyarbakır’dan İzmir’e kadar herkesin hikâyesini duyabileceği bir paylaşım alanıdır. Galerimiz, gençlerin kendi hikâyelerini sanat yoluyla ifade etmelerini sağlayan bir platformdur. Hat, resim, heykel, fotoğraf, dijital sanat gibi farklı disiplinlere yer vererek özgürlüğü destekliyoruz. Sanatla dönüşen genç bireyler, toplumun dönüşümünde de başroldedir. Farklı kültürleri, fikirleri ve yaşantıları bir araya getirerek kapsayıcı bir sanat anlayışı oluşturuyoruz. Her genç, her şehir, her fikir bizim için değerlidir. Bu çeşitliliği desteklemek için sergiler, atölyeler, paneller ve etkinliklerle sürekli yenilenen bir dinamizm sunuyoruz” dedi. Galerinin yalnızca bir sergi alanı değil, bir üretim ve paylaşım merkezi olmayı hedefleoiklarını anlatan Şahsuvaroğlu, “Genç sanatçılar, ustalar ve sanatseverler bir araya gelerek diyalog içinde yeni işler üretir ve bu işleri toplumla paylaşır. Sanat galerimiz, genç sanatçılara burs, mentorluk ve ulusal-uluslararası platformlara erişim imkânı sağlayarak onların kariyerlerini destekler. Yetenekleri keşfetmek ve geliştirmek, geleceğe yaptığımız en değerli yatırımdır. Sanat galerimiz, şehirler arası diyaloğun merkezinde, gençlerin sesini topluma duyurmak için bir aracı olmaya devam edecektir. Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor ve bu gücü toplumun her kesimine yaymayı hedefliyoruz.” dedi.
29 Kasım 2024 Cuma - 14:44 Aşkale Çimento eğitime vizyon kattı Aşkale Çimento, Aşkale Akademi adlı yeni projesini büyük bir tanıtımla hizmete açtı. Ankara’da düzenlenen basın lansmanı ile tanıtımı gerçekleştirilen Aşkale Akademi, tüm vatandaşların kullanımına açık ve tamamen ücretsiz olmasının yanında, sıradan bir online eğitim platformundan oldukça farklı birçok özelliğe sahip olması sayesinde, gerek sektörün çalışanları gerekse sektöre ilgi duyan çalışan adayları ve öğrenciler açısından bir cazibe merkezi olmayı hedefliyor. Gerçekleştirilen toplantıya, çok sayıda basın mensubunun yanı sıra Türkiye Çimento Üreticileri Birliği Türkçimento CEO’su Volkan Bozay ve Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası Çeis Genel Sekreteri Serdar Şardan’ın da katıldığı gözlemlenirken, projenin tüm detayları katılımcılarla paylaşıldı. Çimento sektörünün tüm uzmanlık alanlarını büyük bir açık üniversiteye dönüştüren ve 11 ayrı okul içerisinde 1000’e yakın video ile eğitim modülleri sunan Aşkale Akademi, yeni nesil ve yapay zekâ destekli uygulamaları ile sıra dışı bir eğitim tecrübesi sunmayı vadediyor. “Geleceği Birlikte İnşa Edelim” sloganıyla hayata geçirilen bu akademinin teknik enstitü altında üretim, kalite ve bakım okulları, iş sağlığı ve güvenliği okulu, insan kaynakları okulu, tedarik zinciri okulu, çevre ve sürdürülebilirlik okulu, pazarlama ve satış okulu, hazır beton okulu, risk yönetimi ve denetim okulu ve kişisel gelişim okuluyla sadece çimento sektörüne değil, sektörün dışındaki pek çok iş alanına da hitap ettiği dikkat çekiyor. Lansman toplantısında Aşkale Akademi’yi tanıtan Aşkale Çimento İcra Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, açılış konuşması esnasında, gerçeğiyle bire bir modelleme ile oluşturdukları üç boyutlu sanal fabrikanın içinde katılımcıları gezdirirken, oyunlaştırılmış simülasyonların çimento sektöründe çalışanların becerilerini nasıl geliştireceğini de gösterdi. Konuşmasında, “Hazırladığımız oyunlaştırılmış simülasyonlar sayesinde, katılımcılar ilgili üretim sürecini doğrudan tecrübe etme şansına ve uygulamada karşılaştıkları sorunların doğru çözümünü görebilme fırsatına sahip olmaktadır. Dahası, çalışan adayları ve öğrencilerin iş görüşmesi öncesinde bu simülasyonlara katılmaları ve böylece teknik seviyelerinin bir ön değerlendirme noktasında ölçülebilmesi de sağlanmaktadır” ifadelerine yer veren Yücelik, yeni nesil öğrenme modelleri sayesinde katılımcılara farklı bir deneyim sunmayı amaçladıklarını vurguladı. Sektörde eğitim ve dijital dönüşüm alanında öncülük etme hedefini bu projesiyle iddialı bir şekilde ortaya koymayı arzu ettiklerini not eden Yücelik, 2025 yılı içerisinde Aşkale Akademi’nin sanal gerçeklik modüllerinin de eklenmesiyle birlikte çok farklı bir noktaya taşınacağının altını çizdi. Fatih Yücelik kürsüde konuşmasını yaparken, ekrana kendisinin simülasyon görüntüsünün de eş zamanlı çıkıp konuşmasına eşlik etmesi, Akademinin teknolojiyi nasıl kullandığını gösteren bir örnek oldu. Kişisel Gelişim adlı özel bir okulu da kullanıcıların hizmetine ücretsiz olarak sunan Aşkale Akademi, bir yandan yönetim ve gelişim alanındaki önemli kitapların özet seslendirmelerini paylaşırken, diğer yandan da beden dili, iletişim, stres yönetimi, ikna teknikleri gibi alanlardaki profesyonel eğitimleri de tüm ilgililerin kullanımına sunuyor. Aşkale Çimento’nun tamamen kendi iç kaynaklarıyla hayata geçirdiği ve geniş bir eğitim yelpazesi sunduğu Aşkale Akademi, görsel tasarımıyla ve kullanıcı dostu ara yüzüyle de dikkat çekiyor. Aşkale Çimento’nun kendi web adresi üzerinden ya da Aşkale Akademiye ait web adresi ile erişime açık olan bu proje, çimento sektörünün ilerleyişini sektör dışından kullanıcılara da gösteren bir işaret fişeği gibi görülüyor.
Atatürk üniversitesinden madde bağımlılığına yönelik eğitim semineri
07 Kasım 2024 Perşembe - 15:42 Atatürk üniversitesinden madde bağımlılığına yönelik eğitim semineri Atatürk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi tarafından, İl Emniyet Müdürlüğü ve Yeşilay’ın eğitimci personellerinin katılımlarıyla madde kullanımı ve bağımlılığı ile ilgili öğrencileri bilinçlendirme amaçlı Narkogençlik adlı eğitim semineri düzenlendi. Programda açılış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Ahmet Gökhan Yazıcı, son yılların vebası niteliğinde olan ve gençleri derinden yaralayarak geleceklerini karanlığa sürükleyen en önemli toplumsal problemlerinden biri olan uyuşturucu madde bağımlılığı hakkında sosyal farkındalık oluşturmak için bir araya gelindiğini belirtti. Prof. Dr. Yazıcı: “Gençlerimizi bu alanda bilinçlendirebilmek ve sorumluluk bilincine sahip olabilmelerini sağlayacak çalışmaları Spor Bilimleri Fakültesi olarak paydaş kurumlarımız olan İl Emniyet Müdürlüğü ve Yeşilay kuruluşu ile düzenlemekten memnuniyet duyuyoruz. Böylesine önemli bir amaca hizmet edecek olan eğitim seminerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı. “Bir Kereden Bir Şey Olmaz Demeyin Bir Kereden Çok Şey Olur” Programda öğrencilere seslenen İl Emniyet Müdürlüğü ve Yeşilay eğitimcileri, uyuşturucunun kişisel ve toplumsal etkilerini örnekler vererek anlattı. İlk olarak uyuşturucu madde ve uyuşturucu madde bağımlılığı hakkında öğrencileri bilgilendiren eğitimciler şunları aktardı: “Uyuşturucu madde kullanımına neden başlanılıyor? Merak, özenme, psikolojik bunalım ve kullananların baskılayıcı söz ve tavırları sebebiyle olabilir. Çözümleri ise tedavi merkezlerinde psikolojik fiziksel destek almaktır, aynı zamanda araştırmalar spor yapmanın da önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Vücudumuza nasıl bir zararı var? Uyuşturucu madde kullanımında ilk olarak dış görünüşünüze zarar verir hızlı, sağlıksız bir şekilde kilo verirsiniz sonrasında gözlerinizin altında geçmeyen morluklar, açık yaralar, diş çürümesi, terleme, titreme ve bunlar gibi birçok olumsuz etkiye vücudunuz maruz kalır. Biz narkotik maddeleri, merkezi sinir sistemini uyuşturanlar, merkezi sinir sistemini uyaranlar ve hayal gösterenler olarak üç ana gruba ayırıyoruz” ifadelerini kullandılar. “Biz Farkında Olmadan Uyuşturucu Madde Güzellemesi Yapılıyor” Film, müzik, dizi ve sosyal platformlar aracılığı ile uyuşturucu madde güzellemesi yapıldığını belirten eğitmenler bunun nedeni olarak da şunları söyledi: “Çünkü savaş artık silahla, topla, tüfekle olmuyor sizi çürüterek ve sizin yetiştireceğiniz nesli de çürütmek istiyorlar. Madde kullanan birisinin çevresi de birer potansiyel kullanıcıdır. Bu suçun oldukça geniş etki alanı vardır. Bunun yanında terör örgütlerinin finans kaynağını uyuşturucu madde oluşturuyor. Bu ve birçok sebeple uyuşturucu suçuyla mücadele etmek toplumumuz ve siz gençlerimiz için oldukça önemlidir. Uyuşturucu madde kullanan kişiler 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası alır. Hapis cezası almasa dahi ömrü boyunca devlet kurumlarında görev yapamaz ve hayatının her alanında bu durum önüne engel olarak çıkar. Uyuşturucu madde ihbarını İçişleri Bakanlığının geliştirdiği ‘uyuma’ adlı uygulamadan yapabilirsiniz. İhbar için kişisel bilgi paylaşımı istenmiyor” diyerek sözlerini tamamladılar. Eğitim semineri; Dekan Prof. Dr. Ahmet Gökhan Yazıcı tarafından eğitmenlere teşekkür belgeleri takdim edilmesiyle sona erdi.
Mühendislik fakültesi yakıt analiz laboratuvarı, TÜRKAK tarafından akredite edildi
07 Kasım 2024 Perşembe - 15:36 Mühendislik fakültesi yakıt analiz laboratuvarı, TÜRKAK tarafından akredite edildi Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Yakıt Analiz Laboratuvarı, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından yapılan denetim sonucunda, 14 Ekim 2024 tarihi itibarıyla TS EN ISO/IEC 17025:2017 standardı ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde akredite edildi. Laboratuvar, bu akreditasyon ile 14 Ekim 2028 tarihine kadar geçerli olmak üzere, ulusal ve uluslararası kalite standartlarına uygunluk sertifikasını aldı Laboratuvar, Geniş ve Kapsamlı Araştırma Yapılmasına Olanak Tanıyor Enerji sektöründeki kalite standartlarının hızla yükseldiği günümüzde, doğru ve güvenilir analiz hizmetlerinin önemi giderek artıyor. Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren Yakıt Analiz Laboratuvarı, bu ihtiyaca yanıt vererek, yüksek teknolojili ve yüksek doğruluk hassasiyetine sahip cihazlar ile başta bölgesel ve ulusal kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere özel sektöre de hizmet sunuyor. Katı ve sıvı yakıt analizleri yaparak, sektördeki ihtiyaçlara uygun geniş ve kapsamlı araştırma yapılmasına zemin hazırlayan laboratuvar; bu hizmetler aracılığıyla, enerji üretiminde verimliliği artırmayı, çevresel etkileri minimize etmeyi ve sektöre dair bilimsel verilerin elde edilmesini sağlamayı amaçlıyor. Akreditasyon sürecinin, laboratuvarın kalite yönetim sistemlerinin ve teknik yeterliliklerinin uluslararası standartlarla uyumlu olduğunu belgelediğini aktaran Kimya Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Taner Tekin, güvenilir ve doğru analiz sonuçları sağlama konusunda önemli bir adım atıldığını dile getirdi. Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Yakıt Analiz Laboratuvarının, akreditasyon sürecinin ardından, enerji sektöründe yapılan araştırmaların daha kaliteli ve güvenilir verilerle desteklenmesinde öncü olacağını aktaran Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Efeoğlu ise laboratuvarın, enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik alanlarındaki projelere de önemli katkılar sunacağını belirtti. Rektör Hacımüftüoğlu: “Laboratuvarımızın Akredite Edilmesi, Kalite Standardına Uygunluğunun En Önemli Göstergesidir” Atatürk Üniversitesinin hem akademik hem de sanayi iş birlikleriyle sektöre yönelik çözüm odaklı çalışmalarının yoğun bir şekilde devam edeceğini aktaran Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, laboratuvarın akreditasyon sürecine dair yaptığı değerlendirmede: “Atatürk Üniversitesi olarak, bilimsel çalışmalarımızı sadece akademik camiada değil, aynı zamanda toplumsal fayda sağlayacak şekilde de yönlendirmeye büyük önem veriyoruz. Yakıt Analiz Laboratuvarı, üniversitemizin bu stratejik amacına hizmet eden önemli bir yapıdır. TÜRKAK tarafından verilen akreditasyon belgesi, laboratuvarımızın sektöre olan katkısını ve uluslararası düzeyde kabul edilen kalite standartlarına uygunluğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bu akreditasyon, sadece üniversitemiz için değil, aynı zamanda bölgesel ve ulusal ölçekte enerji sektörü ve çevre koruma alanlarında önemli bir gelişmedir” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, ayrıca laboratuvarın, akademik bilgi ve araştırmaları pratik çözümlerle harmanlayarak enerji sektörüne sağladığı katkıların, üniversitenin toplumsal sorumluluk projelerine de yansıdığını belirtti. “Toplumsal katkı” anlayışı çerçevesinde, üniversitenin bilimsel altyapısını, yerel ve ulusal kalkınma hedefleri doğrultusunda kullanmaya devam edeceğini vurgulayan Hacımüftüoğlu, bu önemli adımın, Atatürk Üniversitesinin bilimsel mükemmeliyet ve toplumsal sorumluluk anlayışının bir göstergesi olarak, hem akademik dünyada hem de sektörde takdirle karşılandığını sözlerine ekledi.
Vali Çiftçi: "Suç ve suçlularla mücadelemiz kesintisiz sürecek"
07 Kasım 2024 Perşembe - 13:49 Vali Çiftçi: "Suç ve suçlularla mücadelemiz kesintisiz sürecek" Vali Mustafa Çiftçi, Erzurum’un 10 aylık asayiş olaylarını ve gelişmelerini değerlendirdi. Vali Mustafa Çiftçi, Erzurum Emniyet Müdürlüğü toplantı salonunda yaptığı değerlendirmede; kaçakçılık ve organize suçlar, narkotik suçlarla mücadele, siber suçlarla mücadele ve bütün yıl içerisinde ele geçirilen ateşli silahlar, kesici, delici aletlerle ilgili genel bir bilgilendirme yaparak, “Önceki toplantılarımızda daha çok asayiş olaylarıyla ilgili konulara değinmiştim. Çünkü meydana gelen suçların ve olayların büyük bir kısmı daha ziyade asayiş suçlarıyla ilgiliydi. Emniyet ve Jandarma Bölgesi dahil olmak üzere ilimizde 2024 yılının ilk 10 ayında toplam 334 tane KOM olayı meydana gelmiştir. KOM olayı dediğimiz zaman kaçakçılık suçları, organize suçlar, mali suçlar anlaşılmalı. Ayrıca bir de FETÖ/PDY ile ilgili de hususları dikkatinize sunacağım. Buna göre 2024 yılında Erzurum ilimizde 234 tane kaçakçılık suçu, 62 tane mali suç, 15 tane organize suç, 2 tane de FETÖ/PDY suçu meydana gelmiştir. Bu olaylarda yani KOM suçlarından 586 şahıs yakalanmış, adliyeye sevk edilmiş ve bunlardan da 50 şahıs tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir. Bir de ele geçirilen suç unsurlarına, suç malzemelerine kısaca bir göz atacak olursak; bu olaylar kapsamında 39 bin 432 paket kaçak sigara, 696 bin 217 dolu makaron, 3 milyon 407 bin 201 boş makaron, yaklaşık 2 bin 100 kiloda kaçak tütün ele geçirilmiştir" dedi. “Narkotik suçlardan 327 şahıs yakalandı, 140 şahıs tutuklandı” Erzurum’da 2024 yılının ilk 10 ayında narkotik suçlarla mücadele kapsamında toplam 889 tane narkotik olay meydana geldiğini belirten Vali Mustafa Çiftçi, “Narkotik suçlar dediğimiz zaman da bunun bir kısmını Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinde işlenen suçlar, bir kısmını da yine Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde düzenlenen suçlar oluşturuyor. Dolayısıyla narkotik suçlarla mücadele dendiğinde bu iki maddeye göre yaptığımız işlemler gündeme geliyor. Türk Ceza Kanunu 188. maddesi uyuşturucu ve uyarıcı madde imal etme, ihraç etme, ithal etme suçlarını düzenlerken, 191. madde de yine uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanma suçlarını oluşturuyor. Yani bu iki kapsamda değerlendiriyoruz. İlimizde daha çok Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde düzenlenen suça yönelik eylemlere tanık oluyoruz. Daha çok uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanılmasıyla ilgili suçlar var. Buna göre; 2024 yılında Erzurum’da narkotik suçlardan dolayı bin 327 şahıs yakalanmış, 140 şahıs tutuklanmış ve 46 şahıs da adli kontrol şartıyla salıverilmiştir. Ele geçirilen maddelere de şöyle; 53 kilogram eroin, 140 kilogram esrar, 81 kilo skunk, 6 milyon 762 bin 141 adet Hint keneviri, 178 kilogramda metamfetamin maddesi ele geçirilmiştir. Bu narkotik suçlarla mücadele kapsamında. Yine gerek emniyet müdürlüğümüzün gerekse jandarma komutanlığımızın yaptığı çalışmalar neticesinde 62 bin vatandaşımıza da narkotik suçlarla ilgili bilgilendirme çalışması yapılmıştır. Biz bunları da bu mücadelenin bir parçası olarak görüyoruz" şeklinde konuştu. “Aşkale kontrol noktasında önemli operasyonlar yapıldı” Narkotik suçlarla mücadele konusunda hem Emniyet Müdürlüğü hem Jandarma Komutanlığı’nın yaptığı başarılı uygulamalar ve operasyonlar olduğunu ifade eden Vali Çiftçi, daha sonra şöyle devam etti: "Bu maddelerin büyük bir kısmını Emniyet Müdürlüğümüz Aşkale uygulama noktasında ele geçirdi. Orada yapılan denetimlerde bunlar ele geçirildi, yakalandı. 29.10.2024 tarihinde Aşkale uygulama noktasında mesela tek parça halinde 80 kilogram metamfetamin ele geçirildi. İlimizdeki büyük yakalamalardan birisi metamfetamine yönelik olarak. Yine Aşkale uygulama noktasında 24 Ekim 2024 tarihinde 51,5 kilogram eroin yakalandı. Ağustos ayı içerisinde, Ağustos’un altısında yine 30 kilogram metamfetamin, Haziran’ın 14’ünde 19 kilogram metamfetamin maddesi ele geçirildi. Yine 5.6.2024 tarihinde Aşkale uygulama noktasında 34,5 kilogram skunk maddesi ele geçirildi. Bu sene emniyetimizin yapmış olduğu başarılı uygulamalardan bazı örnekler verdim. Bunun altında daha başka ele geçirilen, yakalanan maddeler var ama en büyükleri, yekûnu teşkil edenler bunlardı. Gerek emniyet müdürlüğümüz gerekse jandarma komutanlığımız ilimiz dahilinde zehir tacirlerine fırsat vermemek için etkili bir çalışma yürütüyorlar. Hem emniyet müdürlüğümüze hem de jandarma komutanlığımıza narkotik suçlarla mücadele konusunda gösterdikleri gayretlerden dolayı teşekkür ediyorum.” Vali Mustafa Çiftçi, siber suçlarla mücadele konusunda da açıklamalar yaparken, "Bu dönem içerisinde yani 2024 yılının ilk 10 ayı itibariyle ilimizde 961 adet siber suç işlenmiş olup, bunlarda 168 kişi yakalanmış, 95’i de tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir. Siber suçlarda ağırlığı daha çok bilişim yollarıyla nitelikli dolandırıcılık şeklinde elimizde bu suç cereyan ediyor. Bu konuda vatandaşlarımızı ben tekrar uyarmak istiyorum. Bu bilişim sistemlerini kullanarak vatandaşlarımızı ağlarına düşürmek isteyenlere karşı son derece uyanık olsunlar. Çünkü ilimizde işlenen bu 961 siber suçu neredeyse yüzde 70 ila yüzde 75 arasındaki bir rakam bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle işleniyor. Vatandaşlarımız bu konuda uyanık olsunlar. Bu kişilerin tuzaklarına düşmesinler. Siber suçlarla mücadele konusunda emniyetimiz tarafından yapılan bazı başarılı operasyonlar var. Ocak ayı içerisinde, Emniyet Müdürlüğümüz tarafından Erzurum Merkezli olmak üzere toplam 20 ilde bir operasyon gerçekleştirildi. Büyük çaplı bir operasyondu bu. Bunun neticesinde 71 şahıs gözaltına alındı ve 65 tanesi de tutuklandı. Yani iyi bir operasyondu. Yine Mayıs ayı içerisinde yapılan planlı bir operasyonda tekrar 37 şahıs yakalandı siber suçlulara yönelik olarak. Bunlardan 16 tanesi tutuklandı. Bu Ekim ayı içerisinde yapılan bir başka planlı operasyonda da 11 şahıs yakalandı. Bunlardan 4’ü de tutuklanarak cezaevine gönderildi" şeklinde konuştu. “669 adet ateşli ve delici silah ele geçirildi” Gerek asayiş suçlarında, gerek KOM, gerek narkotik suçlarla mücadele, gerekse siber suçlarla mücadelede emniyetin, jandarmanın görev alanına giren konularda yaptıkları uygulamalarda Erzurum dahilinde yakalanan ateşli silahlar ve kesici delici aletler olduğunu hatırlatan Vali Mustafa Çiftçi, “İlimizde bu il içerisinde yapılan uygulamalarda 396 adet ateşli silah yakalanmış durumda. Bunun dışında da 273 tane bıçak, kama, muşta, satır, pala dediğimiz ateşsiz silahlar kategorisinde değerlendiriliyor onlar. Bunların toplam sayısı 669 adet. Önümüzdeki günlerde nasip olursa bu kesici delici aletlere yönelik olarak da bir valilik emri çıkarmayı düşünüyoruz. Bu önceki yıllarda 2010’lu yıllarda böyle bir genelge yayınlanmış. Ama tekrar gündeme getirmek, yeniden hatırlatmak babından böyle bir valilik emri çıkartacağız. Özellikle kesici, delici aletlerin taşınmasının, yasaklanmasına yönelik olarak böyle bir genelge çıkartacağız. Gerek Emniyet Müdürlüğümüz, gerek Jandarma Komutanlığımız halkımızın huzur ve güveninin sağlanması için 7 gün 24 saat mesai mefhumu gözetmeksizin suç ve suçlularla kararlı bir şekilde bundan sonra da mücadeleye devam edecektir" dedi.
Erzurum Valiliğinden "Tabyalar Yürüyüşü" çağrısı
07 Kasım 2024 Perşembe - 13:39 Erzurum Valiliğinden "Tabyalar Yürüyüşü" çağrısı Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Aziziye Destanı’nın 147. yıl dönümü vesilesiyle 9 Kasım 2024 tarihinde düzenlenecek ‘Tabyalar Yürüyüşü’ne herkesi beklediklerini ifade etti. Tabyalar Yürüyüşü ile ilgili Erzurum Valiliği tarafından hazırlanan ve sosyal medya hesaplarından paylaşılan videoda, "Kahraman Erzurum halkının 147 yıl önce düşmana karşı göstermiş olduğu mücadele ruhu ile ecdadımızın izinde yürüyoruz. Sizleri maziden aldığımız güçle Aziziye’de destan yazanların ruhunu yaşatmaya davet ediyoruz. Haydi Erzurum, tarihi yürüyüş heyecanına ortak olmak için Karskapı Şehitliği önünde toplanıyoruz" denildi. Vali Çiftçi: "Güzel bir program olacak" Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi de pandemi nedeniyle ara verilen ‘Tabyalar Yürüyüşü’nün bu yıl en güzel şekilde yapılması için çalışmaların ve bütün planlamaların yapıldığı vurgulanarak, “Kurumlara gerekli duyuruları yaptık. Önceki yıllarda geniş katılımla bu ‘Tabyalar Yürüyüşü’ gerçekleştirilmiş. Son zamanlarda özellikle de pandeminin araya girmesiyle beraber bunların biraz geri plana itildiğini, ikinci plana düştüğünü gördük. Bu sene tekrar o eski dönemlerde, ilk başlatıldığı dönemlerde yapıldığı gibi yine toplanma alanımızdan hep beraber Aziziye Tabyası’nın olduğu yere kadar beraber yürüyeceğiz. Orada bir program var. Şehitlerimizin adına Kur’an-ı Kerim okunacak, toplu dua yapacağız, canlandırmalar olacak, konuşmalar olacak. Bu sene programımız biraz daha geçen senelerden daha iyi olacak. Tüm halkımızı bekliyoruz" dedi.
Hayranı olduğu Merih’in formasını ‘Yurtlig’den kazandı
07 Kasım 2024 Perşembe - 12:39 Hayranı olduğu Merih’in formasını ‘Yurtlig’den kazandı GSB Erzurum Kazım Karabekir Yurt Müdürlüğünde barınan Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu öğrencisi İrem Tavşan, Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü ’YURTLİG’ Instagram hesabında yapılan çekilişte Milli takım forması kazandı. Genç öğrencinin şansına hayranı olduğu Merih Demiral’ın formasının çıkması mutluluğunu ikiye katladı. Gençlik ve Spor Bakanlığı Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Kazım Karabekir Kız Yurdunda barınan Üniversite öğrencisi İrem Tavşan, katıldığı çekilişte milli takım forması kazandı. Genç öğrencinin şansına çıkan forma ise “Tesadüfün böylesi” dedirtti. GSB Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü (KYGM) ’YURTLİG’ Instagram hesabında yapılan çekilişte Milli takım forması kazanan İrem Tavşan’a, formasını Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur ile Kazım Karabekir Yurt Müdürü Melehat Kaya birlikte takdim etti. Çekilişte kazandığı formasına kavuşan Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu öğrencisi İrem Tavşan, hayranı olduğu Merih Demiral’ın formasının çekilişte kendisine çıkmasının mutluluğunu yaşıyor. Merih Demiral hayran olduğum bir futbolcu Merih Demiral’ın A Milli takımda giydiği 3 Numaralı Ay-yıldızlı formayı ’YURTLİG’ Instagram hesabında yapılan çekilişte kazandığı için çok mutlu olduğunu belirten Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Öğrencisi İrem Tavşan, “Merih’in formasını kazanmam benim için çok büyük bir tesadüf oldu. Çünkü Merih’in hayranıyım. Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur ile Yurt Müdürümüz Melehat Kaya bana formayı verirken oldukça mutlu oldum. Memleketim Ordu’da Ortaokul yıllarında futsal oynadım madalya kazandım. Ama Milli takım formasının ve özellikle de hayranı olduğum Merih Demiral’ın formasının çekilişte bana çıkması tarif edilemez bir duygu. Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü ’YURTLİG’ Instagram hesabında yapılan çekilişe katıldım. Sonra Etiketledim, bana milli takım forması kazandığımı söylediler. Şaşırdım, çünkü böyle bir hediye beklemiyordum. İl Müdürümüz bana milli takım formasını ve özellikle de Merih’in giydiği 3 numaralı formayı verince çok mutlu oldum. Teşekkür ettim. Benim için güzel bir anı oldu” dedi. Çakmur formayı verdi tebrik etti Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur, KYGM YURTLİG Instagram hesabında yapılan çekilişe katılarak Milli takım forması kazanan İrem Tavşan’ı tebrik etti. Çakmur, “Gençlerimizin bakanlığımızın aktivitelerine iştirak etmesi çok güzel. İrem de, YURTLİG Instagram hesabında yapılan çekilişe katılarak Milli takım forması kazandı. Bugün bu formayı kendisine takdim ettik. İnşallah onun için çok ayrıcalıklı bir anı olacak” dedi.
Erzurum’da koruyucu aile eğitimi programı
07 Kasım 2024 Perşembe - 12:01 Erzurum’da koruyucu aile eğitimi programı Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce koruyucu ailelere yönelik eğitim programı düzenledi. Palandöken Sosyal Hizmet Merkezinde düzenlenen eğitim programı saygı duruşu ve istiklal marşıyla başladı. Programın açılışında konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut, ailenin toplumun temeli, huzurlu ve güçlü bir geleceğin güvencesi olduğunu belirterek, koruyucu ailelerin eğitimine önem verdiklerini söyledi. Aile kavramının önemine değinen Aykut, "Sayın Cumhurbaşkanımızın kıymetli eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin de sıklıkla vurguladığı gibi, aile, barış ve huzur dolu bir dünyanın teminatıdır. Çocuklarımızın sevgiyi, güveni ve şefkati hissederek büyüdüğü bu yuvalar, toplumumuzun geleceğine yapılan en kıymetli yatırımdır. Bugün burada, çocuklarımız için güven dolu bir yuva sağlayan siz değerli koruyucu ailelerimizle bir aradayız. Dünyada ailenin öneminin sorgulandığı ve bu kutsal kurumun küresel tehditlerle karşı karşıya kaldığı bir dönemde, insanlığın bu en değerli kalesini korumak hepimizin sorumluluğudur. Bu görevde siz koruyucu ailelerimizin rolü paha biçilemezdir. Devletimiz, çocuklarımızın hem maddi hem de manevi ihtiyaçlarını karşılayarak onların en iyi şartlarda büyümelerini sağlamak için gereken tüm desteği vermektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın bu konudaki duyarlılığı, bugün burada gerçekleşen etkinlikle bir kez daha somut hale gelmektedir. Siz değerli koruyucu ailelerimize, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılamada rehberlik ediyor ve onlara hayat yolculuklarında eşlik etme görevini birlikte üstleniyoruz. Açtığınız bu sıcak yuvalar, çocuklarımızın güvenle, sevgiyle ve umutla büyümesini sağlıyor. Onlara sunduğunuz her bir destek, toplumumuzun geleceğine yapılan en büyük katkılardan biridir. Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olarak, yanınızda olduğumuzu ve her türlü destek için daima hazır olduğumuzu da bilmenizi isteriz. Ayrıca, korunma ve bakım altındaki çocuklarımızın geleceğini şekillendirmek için Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüzle, evlatlarımızla koruyucu ailelerimizi buluşturacak gönül köprüleri kurmak için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz. Bu anlamlı ve kutsal görevi üstlendiğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum" dedi. Koruyucu aileler ise koruyucu aile olmanın önemli bir toplumsal görev olduğunu belirterek, ASH İl Müdürü Aykut’a koruyucu ailelere duyarlılığından dolayı teşekkür ettiler. Daha sonra koruyucu ailelere meslek elemanları tarafından bağlanma ve gelişim, yaşam düzeni, beceri kazanma, travma ve iyileşme, ergenlik, bağımlılığı anlama ve yaklaşım, sağlıklı geçişler, güçlenme ve stresle başa çıkma konu başlıklarında eğitimler verildi. Programda ayrıca eğitime katılan koruyucu ailelere ASH İl Müdürü Aykut tarafından sertifika verildi.
Atatürk Üniversitesinde organ bağışına dikkat çekildi
07 Kasım 2024 Perşembe - 11:42 Atatürk Üniversitesinde organ bağışına dikkat çekildi Organ bağışının toplumda yaygınlaştırılması ve bu konuda farkındalık oluşturulması amacıyla Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi, Erzurum Şehir Hastanesi ve Hemşirelik Fakültesi iş birliğiyle "Her Bağış Filizlenen Yeni Bir Hayattır: Organ Bağışı Farkındalık Sempozyumu" düzenlendi. Organ bağışının toplumda yaygınlaştırılmasını ve bu konuda farkındalık oluşturmayı hedefleyen sempozyumda, organ bağışının sağlık alanındaki önemi uzmanlar tarafından detaylandırıldı. Organ Bağışının Toplum İçin Önemi Vurgulandı Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen sempozyuma; Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Bilgehan Erkut, Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Hakkı Tör, Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Reva Balcı Akpınar, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurumu Grup Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök ve çok sayıda akademisyen, doktor ve öğrenci katıldı. Etkinlikte organ bağışının ve naklinin toplumsal yararları, alanında uzman isimler tarafından katılımcılara aktarıldı. Sempozyumun açılışında, organ bağışının topluma kazandırdığı faydalar ve organ nakli süreçlerinin ülke sağlık sistemine katkıları ele alındı. Etkinlikte gösterilen videolarda, organ bağışının hayat kurtarıcı rolü vurgulandı. Katılımcılara, organ bağışının yeni hayatlara umut olmasının önemi görsel anlatımlarla sunuldu. Uzmanlardan Bilgilendirici Sunumlar Sempozyumda, organ bağışı ve nakli konusundaki önemli gelişmeler üzerine sunumlar yapıldı. Atatürk Üniversitesi Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gürkan Öztürk, "Atatürk Üniversitesinde Organ Nakli: Son 20 Yılda Neler Yapıldı?" başlıklı konuşmasında, üniversitenin organ nakli alanındaki önemli çalışmalarını paylaştı. Prof. Dr. Öztürk, son yıllarda yapılan başarıları ve gelecekteki hedefleri katılımcılara aktardı. Beyin ölümünün organ bağışı sürecindeki kritik rolünü anlatan bir diğer önemli konuşma, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazım Doğan’dan geldi. Prof. Dr. Doğan, "Organlarımı Benden Ne Zaman Alacaklar? Beyin Ölümü" başlıklı sunumunda, beyin ölümünün tıbbi açıdan tanımını yaparak, organ bağışı sürecindeki önemini vurguladı. Erzurum Şehir Hastanesi Organ Nakli Sorumlu Hekimi Uzm. Dr. Ayşe Nur Daş ise "Hayata Bırakacağınız En Güzel İz: Organ Bağışı" başlıklı konuşmasında, organ bağışının bireyler ve toplum üzerindeki derin etkilerini ele aldı. Dr. Daş, organ bağışının bir insanın hayatına nasıl dokunabileceğini anlatarak, organ bağışının yaygınlaştırılmasının önemini bir kez daha hatırlattı. Programın kapanış bölümünde, Atatürk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Organ Nakli Kliniğinden Uzm. Hemşire Zühal Yetiş Demir, "Organ Nakli Sonrası Hasta Bakımı: Deneyim Paylaşımı" başlıklı sunumunda, organ nakli sonrası hasta bakımına dair deneyimlerini paylaştı. Demir, nakil sonrasında yaşanan zorlukları ve bu süreçte sağlanan bakımın hastaların yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini katılımcılarla paylaştı. Organ Bağışının Hayat Kurtarıcı Rolü Bir Kez Daha Hatırlatıldı Organ bağışı konusunda toplumsal farkındalık oluşturmayı hedefleyen sempozyum, uzman isimlerin katkılarıyla başarılı bir şekilde gerçekleşti. Etkinlik sonunda, konuşmacılara teşekkür belgeleri takdim edilerek, katılımcıların organ bağışının önemi üzerine düşünmeleri sağlandı. Sempozyum, hem sağlık çalışanlarına hem de genel halka organ bağışının hayat kurtarıcı rolünü bir kez daha hatırlattı. Farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen program, Sempozyum Başkanlarından Prof. Dr. Zeynep Karaman Özlü’nün kapanış konuşması ve ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Milli mücadelede “Erzurum Basını” paneli
07 Kasım 2024 Perşembe - 09:22 Milli mücadelede “Erzurum Basını” paneli Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi ile Erzurum Yeni Medya Derneği iş birliğiyle, "Millî Mücadelede Erzurum Basını" konulu panel düzenlendi. Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesinin çok amaçlı salonunda gerçekleşen panelin açılışında konuşan Erzurum Yeni Medya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gamze İspirli, Erzurum basının milli mücadele döneminde stratejik öneme sahip olduğunu ifade etti. Tarihsel süreçte gazeteciliğin önemine değinen İspirli, “Bugün yine anlamlı bir çalışmanın paydaşıyız. Milli mücadele kentinde tarihsel süreçte gazeteciliğin önemini konuşacağız. Milli Mücadele dönemi, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük için verdiği büyük bir savaşın simgesidir. Bu süreçte basın, halkı bilgilendirmek ve milli bilinci güçlendirmek için önemli bir rol oynamıştır. Erzurum basını da bu dönemde milli mücadeleye olan katkılarıyla öne çıkmıştır. Erzurum, coğrafi konumu itibarıyla milli mücadelenin önemli merkezlerinden biri olmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Erzurum Kongresini şehrimizde yapmıştır. Doğu Anadolu’nun en büyük şehirlerinden olan Erzurum, hem askeri hem de lojistik açıdan kritik bir noktadadır. Bu nedenle, burada çıkan gazeteler ve basın organları, milli mücadeleyi desteklemek adına önemli bir misyon üstlenmiştir. Erzurum basını, milli mücadele döneminde birçok gazete ve dergi çıkarmıştır. Bu yayınlar, halkı bilgilendirmek, milli duyguları pekiştirmek ve mücadeleye destek sağlamak amacıyla önemli içerikler sunmuştur. Erzurum basını doğunun babı alisidir” dedi. Tarihsel süreçte Albayrak gazetesinin önemine değinen İspirli, “Erzurum’da çıkan en önemli gazetelerden biri olan Albayrak, milli mücadele döneminde halkı bilgilendiren ve milli duyguları güçlendiren yayınlar yapmıştır. Gazete, milli mücadeleye tam destek vererek, bağımsızlık için yapılan çalışmaları halka aktarmıştır. Erzurum basını, milli mücadelede halkı bilgilendirme ve motive etme görevini başarıyla yerine getirerek, milli bilincin oluşmasına ve güçlenmesine katkı sağlamıştır. Bu dönemde yayınlanan gazeteler ve dergiler, milli mücadelenin başarılı olmasında önemli bir rol oynamıştır. Erzurum basını, Türk milletinin bağımsızlık yolunda verdiği mücadelede unutulmaz bir yere sahiptir” dedi. İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Raci Taşçıoğlu ise Millî Mücadelenin Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi açısından önemini vurgulayarak, yerel basının bu süreçteki kritik rolüne değindi. Prof. Dr. Taşçıoğlu, Millî Mücadelede Erzurum Basını panelinin, öğrencilerde bu önemli tarihi döneme dair farkındalık oluşturmak adına anlamlı bir etkinlik olduğunu belirtti. Ayrıca, İletişim Fakültesi olarak bu ve benzeri birçok etkinliği düzenlemeye devam edeceklerini ifade eden Dekan Taşçıoğlu, panelin hayırlara vesile olmasını temennisinde bulundu. Yakutiye Belediye Başkanı Mahmut Uçar ise Erzurum basının milli mücadele döneminde önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, bu gibi etkinliklerin gençlerin milli bilincinin artması konusundaki önemine değindi. Uçar, panelin hazırlanmasında emeği geçen İletişim Fakültesi ve Erzurum Yeni Medya Derneği yöneticilerine teşekkür etti. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Göktaş da böylesine önemli bir programa ev sahipliği yapmanın gururunu yaşadıklarını belirterek, üniversite olarak sivil toplum kuruluşlarıyla ortak programlar düzenlemeye devam edeceklerini söyledi. Açılış konuşmalarının ardından panel akademisyen ve gazetecilerin sunumlarıyla devam etti. Prof. Dr. Besim Yıldırım, "Millî Mücadelede Albayrak Gazetesi" başlıklı sunumunda, Erzurum’un önemli yayın organlarından biri olan Albayrak Gazetesinin Millî Mücadeledeki etkilerini ve rolünü katılımcılara aktardı. Yıldırım, gazetenin halkı bilinçlendirmek ve Millî Mücadeleye katılımı teşvik etmek adına nasıl bir işlev üstlendiğini anlattı. Prof. Dr. Hakan Temiztürk ise "Erzurum Dergilerinde Millî Mücadele: Tarih Yolunda Erzurum Örneği" başlıklı konuşmasında, dönemin dergileri aracılığıyla Erzurum halkının Millî Mücadeleye nasıl dahil olduğunu ve bu yayın organlarının halkı bilgilendirme işlevini inceledi. Temiztürk, dergilerin sadece kültürel bir araç olmanın ötesinde, aynı zamanda milli bilincin aşılanmasında önemli bir yer tuttuğunu aktardı. “Millî Mücadelede Erzurum ve Öncü Gazeteler" başlıklı sunumunda, Erzurum’daki öncü gazetelerin bu süreçteki stratejik rolüne dikkat çeken Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu ise yerel gazetelerin halkı örgütleme, bilinçlendirme ve harekete geçirme konusundaki etkisini tartıştı. İsmail Bingöl, "Milli Mücadelede ve Cumhuriyetin İlk Yıllarında Erzurum Mahalli Basını" başlıklı sunumunda, Cumhuriyetin ilanından sonraki dönemde Erzurum’daki yerel basının gelişimi ve bu süreçteki dönüşüm hakkında bilgi verdi. "Mustafa Kemal’in Fazilet Adaları" başlıklı sunumunu gerçekleştiren Kadir Sabuncuoğlu ise Erzurum’daki yerel basının, Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirlerinin ve vizyonunun halk arasında yayılmasındaki katkılarına değindi. Sabuncuoğlu, Erzurum’un, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki gelişmelere nasıl yön verdiğini ve bu sürecin basın aracılığıyla halkla nasıl paylaşıldığını anlattı. Panelde sunumların ardından, öğrenciler sunumlara ilişkin sorularını yönelterek konuşmacılardan daha ayrıntılı bilgiler aldı. Katılımcıların ilgisiyle verimli geçen panel, hem öğrenciler hem de katılımcılar için bilgilendirici ve aydınlatıcı bir deneyim sundu. Panel sonunda panelistlere protokol üyeleri tarafından plaket takdim edildi. Panele, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mehmet Akarsu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Göktaş, Yakutiye Belediye Başkanı Mahmut Uçar, Yakutiye Belediye Başkan Yardımcısı Hanifi İspirli, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Raci Taşçıoğlu, İletişim Başkanlığı Erzurum Bölge Müdürü Recep Küçükece, Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut, Erzurum Yeni Medya Derneği Başkanı Gamze İspirli, Kültür ve Turizm İl Müdürü Ahmet Yer, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Engin Ergül, STK temsilcileri panelistler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Eğilmez: "İsrail’in Kürdistan (Küçük İsrail) hayali var"
07 Kasım 2024 Perşembe - 09:22 Eğilmez: "İsrail’in Kürdistan (Küçük İsrail) hayali var" Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Savaş Eğilmez, terör örgütü PKK destekçisi İsrail’in, ayrılıkçı bir Kürt devletini resmi olarak destekleyen tek ülke olduğunu ifade etti. 2017 yılı Eylül ayında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yaptığı açıklamada, bölgede ayrılıkçı bir Kürt devletini desteklediğini çok açık bir şekilde ilan ettiğini hatırlatan Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Savaş Eğilmez, “Son dönemde Kürdistan kılıflı ’Küçük İsrail’ projesini hayata geçirilme çabaları hız kazanmıştır. Bu Küçük İsrail projesi, hem ABD hem de Avrupa tarafından ciddi bir şekilde desteklenmektedir" dedi. "Nihai ve asıl amaç Türkiye" Eğilmez, sözde Kürdistan üzerinden ikinci bir terör devletine sahip olma hayalini kuran İsrail’in, son günlerde hem sahada hem diplomaside hem de dijital mecrada faaliyetlerini yoğunlaştırdığı ve hızlandırdığının görüldüğünü belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yahudi diasporasının etkili olduğu tüm ülkelerde yapılan propaganda çalışmalarıyla terör örgütü lehinde büyük bir kamuoyu oluşturuluyor. Küçük İsrail’in gerçekleşmesindeki en büyük engelin Türk Devleti olduğunu bilen şer odakları içeride ve dışarıdaki tüm silahlarını Türkiye’ye karşı doğrultmuş durumdalar. Örneğin önce terör örgütünün TUSAŞ’a karşı düzenlediği hain eylem, sonra da PKK elebaşı Duran Kalkan’ın ’Savaşın asıl merkezi Türkiye olacak’ şeklindeki hadsiz çıkışıyla bölgedeki asıl ve nihai hedefin ne olduğunu açıkça ortaya konulmuştur. Son olarak terör örgütü PKK’nın başka bir maskesi olan Partiya Kurdistani (PAKURD) tarafından, MOSSAD bağlantılı isimlerin katılımıyla ’Yeni Orta Doğu için İsrail-Kürt İttifakı’ adıyla dijital konferanslar gerçekleştirileceği ortaya çıktı. İsrail eliyle kurulan PAKURD’un başındaki terörist İbrahim Halil Baran yaptığı açıklamalarla iplerinin kimin elinde oluğunu ve neye hizmet ettiğini açıkça ortaya koymuştur. Baran karanlık çalışmalarını ve amaçlarını şu şekilde açıklamıştır: ’Hem Kürt hem de Yahudi toplulukları hayatta kalma tehditlerine karşı ortak farkındalık kazanmaktadır. Hamas ve İran ittifakının İsrail’e yönelik saldırıları ile Türkiye’nin Kürt halkına yönelik (sözde) saldırganlığı, dayanışma ihtiyacının aciliyetini ortaya koymaktadır. Orta Doğu’da muhtemel sınır değişiklikleri gündemdeyken, bir Kürt devletinin kurulması, İsrail’in güvenliğinin sağlanması için kritik bir önem taşımaktadır.’" "Küçük İsrail için PKK-MOSSAD ittifakı" Küçük İsrail’in hayata geçirme çalışmalarının bir ayağının organizasyonunu, İsrail tarafından Ofra Bengio, Yehuda Ben Yosef ve Jonathan Spyer adındaki ajanlar öncülük ettiğini, bu üç ismin de açıkça Türk düşmanı ve PKK destekçisi olduğunu anlatan Eğilmez, “Bunlardan Ofra Bengio; MOSSAD Enstitüsü olarak bilinen Tel Aviv Üniversitesi’ne bağlı Kürt Çalışmaları programının başkanlığını yürütüyor. Diğer bir isim Yehuda Ben Yosef; MOSSAD uzantısı İsrail Kürt-Yahudi Topluluğu başkanıdır. Jonathan Spyer ise terör örgütü ile çok sıkı ilişkileri olan Orta Doğu Forum araştırmacısıdır" dedi. "Türkiye aleyhine çalışmaların Avrupa ayağı" Çalışmaların diğer ayağı olan Avrupa kıtasının, tam olarak Türkiye aleyhine bir kaleye dönüştüğünü vurgulayan ASİMED Başkanı Eğilmez, “PKK terör örgütü, Avrupa’nın neredeyse tamamında büyük bir yapılanma ile temsil edilmekte ve Avrupalı devletler tarafından himaye edilmektedir. Bu bakımdan sadece Almanya’da PKK’ya ait 189 dernek ve kuruluş faaliyet göstermektedir. Bu terör örgütü Avrupa’nın tamamında, vakıf, dernek, TV kanalı, gazete, dergi adı altında 400’den fazla örgütsel şubede faaliyet göstermektedir. Bu yapılanmayla Avrupalı devletler adeta PKK’nın kasası durumunda olup, terör örgütünün tüm iaşe ve her türlü ihtiyacı Avrupalı devletlerce karşılanmaktadır. PKK, Avrupa’da sivil toplum kisvesi alında düzenlediği organizasyonlarla yılda yaklaşık 150 milyon euro gelir elde ediyor. Hülasa, millet olarak birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz zamanlardan geçiyoruz. İçimizdeki hainler bizimle aynı isimleri ve kimlikleri taşıyor, bizimle aynı şehirlerde bizden birileri gibi yaşıyorlar. Bazen vekil olup mecliste, bazen başkan olup belediyede milletimiz ve devletimizin aleyhine çalışıyorlar. Ülkemizin geleceği için her zamankinden daha dikkatli olmalıyız. Ateş çemberinin ortasında olan ülkemizin ve milletimizin bekası için tüm siyasi ve mezhepsel ayrılıklarımızı bir kenara bırakarak bir ve güçlü olmak zorundayız. Aksi takdirde çok ağır bedeller ödemek zorunda kalırız" ifadelerine yer verdi.