GÜNDEM - 09 Ekim 2024 Çarşamba 09:18

ERSANDER, Kültür Müdürü Yer ile tanıştı

A
A
A
ERSANDER, Kültür Müdürü Yer ile tanıştı

Kısa adı ERSANDER olan Erzurum Kültür Sanat ve Eğitim Derneği yönetim kurulu üyeleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Yer ile tanıştı.


ERSANDER Başkanı Ümit Gergit ile yönetim kurulu üyeleri Kadir Sabuncuoğlu, Doğan Hattatoğlu, Vahit Alkır, Selma Uygur, ERSANDER Kadın Kolları Başkanı Sevnur İçyar, Aşık Sümmani Kültür Merkezinde İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Yer’i ziyaret etti.


Yönetim kurulu üyeleri Öztürk Akkök, Canip Cihangir’in rahatsızlıkları nedeniyle hastanelerde tedavi gördüğünü anımsatan Başkan Ümit Gergit, Ahmet Yer’e “Hayırlı olsun” dedi ve başarı dileğinde bulundu. ERSANDER yöneticilerini Müdür Ahmet Yer ile tanıştıran Ümit Gergit, “Kültür ve Turizm Müdürlüğüne iki ay önce atandınız. Biz dernek olarak festivaller döneminin tamamlanmasından sonra tanışmayı istemiştik. Bizim hedefimiz, paydaşlarla birlikte Erzurum’un kültür ve sanat hayatına katkıda bulunmak” dedi.


Genel Sekreter Vahit Alkır ise derneğin kuruluş amacı ile şimdiye kadar yapılan etkinlikler hakkında bilgi verdi. Ailesinin Erzurumlu olduğunu, kendisinin de babasının görevi nedeniyle Düzce’de dünyaya geldiğini ifade eden İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Yer, 1999 yılında Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünden mezun olduğunu, 2021 yılında Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalında Yüksek Lisans yaptığını bildirdi.


Erzurum’da 1999’dan 2022 yılına kadar tarih öğretmeni ve yönetici olarak görev yaptığına dikkati çeken Ahmet Yer, Erzurum’a hizmet etmekten gurur duyduğunu söyledi. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne atanmadan önce iki yıl süreyle Milli Eğitim Bakanlığı Avrupa Birliği Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünde Şube Müdürü olarak bulunduğuna işaret eden Ahmet Yer, şöyle konuştu:


Erzurum’un kültürel zenginliği dünyaya tanıtılacak


“Atandıktan hemen sonra Türkiye Kültür Yolu Festivali’ni, 17-25 Ağustos 2024 günleri arasında Erzurum’da gerçekleştirdik. Konserler, sergiler, opera, bale gösterileri, söyleşiler, atölyeler, çocuk etkinlikleri ve dijital sanatlar dalında yapılan festival büyük ilgi gördü. Özbekistan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) dördüncü Turizm Bakanları toplantısında, Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un teklifi üzerine Erzurum, 2025 Yılı Turizm Başkenti seçildi. Şimdi 2025 Erzurum EİT Turizm Başkenti Koordinatörü Muharrem Çığlık başkanlığında çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki yıl Ocak ayından itibaren Aralık ayı sonuna kadar yapılacak etkinliklerde Erzurum’un kültürel zenginliklerini, yeni turizm rotalarını tüm dünyaya tanıtmak için olağanüstü çaba harcayacağız.”


Ziyaret bitiminde ERSANDER Başkanı Ümit Gergit, Müdür Ahmet Yer’e ‘Ümit’çe Bakış’ adlı imzalı kitabını hediye etti.



ERSANDER, Kültür Müdürü Yer ile tanıştı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Edremit Belediyesi’nden yol düzenleme çalışmaları Balıkesir’in Edremit Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, kent genelindeki yol düzenleme çalışmalarına hızla devam ediyor. Edremit Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, Eroğlan Mahallesi Yahya Kemal Beyatlı Caddesi’nde yapılacak olan yol yapım ve düzenleme çalışmalarında bozuk olan yollar parke taş ile kaplanıyor. Kısa süre içerisinde bitirilmesi planlanan bu çalışmaların ardından cadde, modern ve güvenli yapısıyla mahalle sakinlerinin hizmetine sunulacak. Bunun yanı sıra, Atatürk Mahallesi TOKİ bölgesinde de yol yapım, onarım ve düzenleme çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Fen İşleri ekipleri, bölgedeki yolların standardını yükseltmek ve ulaşımı daha güvenli hale getirmek için gece gündüz demeden çalışıyor. Edremit Belediyesi yetkilileri, çalışmaların en kısa sürede tamamlanarak halkın hizmetine sunulacağını belirtti. Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, “Belediye olarak önceliğimiz her zaman vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükseltmek ve ulaşımı daha güvenli hale getirmektir. Bu doğrultuda cadde ve sokaklarımızda kapsamlı düzenleme çalışmaları yapıyoruz. Eroğlan Mahallesi’ndeki çalışmamız kısa süre içinde tamamlanarak mahalle sakinlerimizin kullanımına sunulacak. Aynı şekilde Atatürk Mahallesi TOKİ bölgesinde de yeni yol yapım çalışmalarımız aralıksız sürüyor” dedi.
Bursa Mudanyalılar, mütareke günlerini hatıralarla yaşadı Mudanya Mütarekesi’nin 102. yılı kutlamaları altıncı gününde düzenlenen “Mütareke Günleri” başlıklı söyleşi Mudanyalıları zamanda yolculuğa çıkardı. Mudanya Mütarekesi’nin 102. yıl dönümü kutlamalarının altıncı günü “Barış ve Tarih” temasıyla düzenlenen “Mütareke Günleri” başlıklı söyleşi ile devam etti. Mudanyalılar tarihin derinliklerine inerek, adeta Mütareke yıllarına geri döndü. Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi, Diplomasi Araştırmaları Derneği (DARD) Başkanı Prof. Dr. Barış Özdal’ın moderatörlüğünde Mudanyalılar ile bir araya gelen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Batır ve Av. Metin Sezgin, Mudanya’nın kurtuluş sürecinden Mütareke sürecine kadar olan süreci detaylı bir şekilde anlattı. Mudanya’nın kurtuluşu sırasında 127 kişiden oluşan milis gücüne katılan babası Sait Sezgin’in tuttuğu günlükten o yıllara ait hatıralarını tarihi fotoğraflarla paylaşan Sezgin, 30 Ağustos’tan sonra en büyük çatışmanın Mudanya’da yaşandığını söyledi. Sezgin, “Kuva-yi Milliye ruhu İstikal sevdasına düşmüş bir milletin tüm kuvvetleriyle ortaya çıkardığı bir ruhtur. Kuva-yi Milliye ruhu Mudanya’da 127 sivilin başlattığı harekettir” ifadelerini kullandı. “Kuva-yi Milliye ruhunu yaşatmalıyız” Mustafa Kemal Atatürk’ün barışa verdiği önemi ve barışa dair mesajlarını paylaşarak konuşmasına başlayan Prof. Dr. Betül Batır ise Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın bir an önce barışa gitmesi için elinden geleni yaptığını dile getirdi. Mudanya Mütarekesi’nin Türk Milleti’nin kendi haklarını koruma gücüne sahip olduğunu gösteren ve bu gücünü düşmanlarına da kabul ettiren ilk siyasi belge olduğuna vurgu yapan Batır, “Emperyalistlerin başı ezilmiş ve Türk Milleti Mudanya’da siyasi anlamda gücünü ilan etmiştir. Toplumsal hafızayı yaşatmamız gerekiyor. Bir eğitmen olarak bütün amacımız Kuva-yi Milliye ruhunu yaşatmaktır. Bizim için vatanımız çok önemli. Önce vatan önce toprak diyoruz” dedi. Etkinlik sonunda konuşmacılara barış ve dostluğun simgesi zeytin fidanı vererek teşekkür eden Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mudanya’nın tarihini yaşatmak ve geleceğe taşımak için ürettikleri projeleri yaşama geçireceklerini söyledi.
Konya Dünya şampiyonu ablasını örnek aldı, şimdilerde en ağır kiloları birlikte kaldırıyorlar Şampiyonalara birlikte hazırlanan milli halterci Cansu ve Aysu Bektaş kardeşler, en ağır kiloları birbirlerine destek olarak kaldırıyor. Cansu ve Aysu Bektaş kardeşler, 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na katılarak altın madalya kazanmayı hedefliyor. Milli halterci Cansu Bektaş (20) jimnastik branşıyla ilgilenirken beden eğitimi öğretmeninin tavsiyesi ile halter branşına yöneldi. Halterde kendi ağırlığının bazen iki bazen de üç katını kaldıran Cansu, birçok ulusal ve uluslararası başarı elde ederek altın madalyalar kazandı. Ablasının dünya şampiyonu olmasının ardından milli halterci Aysu Bektaş da (16) halter branşı ile ilgilenmeye başladı. Ablası ile şampiyonalara hazırlanan Aysu, daha önceleri aynı sıklette yarıştığı ablasını hem rakibi hem de örnek olarak aldı. Cansu ve Aysu kardeşler, ailelerinin abla kardeş birlikte olmalarından son derece memnun olduğunu ancak annelerinin müsabakalarını korkudan izleyemediği belirtti. Şimdiki hedefleri 1 ay sonra yapılacak olan Gençler Avrupa Halter Şampiyonası’nda altın madalya kazanmak olan milli halterci kardeşler, en iyi şekilde hazırlanıp 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na katılmak istiyor. "Türkiye üçüncüsü oldum, daha sonra o madalya bana çok tatlı geldi" Halter ile tanışma hikayesini anlatan milli halterci Cansu Bektaş, "Daha öncesinde jimnastikle ilgileniyordum. Sürekli jimnastiğe gidiyordum. Daha sonra bir ameliyat geçirdim ve jimnastiğe bırakmak zorunda kaldım. Uzun bir süre tekrar jimnastiğe başlamak istedim. Spor lisesine gidiyordum ve artık branşımın olması lazımdı. Daha sonra salona gittim. Danışmaya sorduğumda antrenörüm beni karşıladı. Hocam ’bana işte gel jimnastiğe götüreceğim’ diyerek beni kandırdı. Hafta sonları jimnastiğe gidersin hafta içleri haltere gelirsin diye hocamla anlaşma yaptık. Haltere ilk başlarda hiç gitmek istemedim. Çünkü hiç kadın sporcu yoktu. Hocamın uzun süren ısrarlarına dayanamadım, haltere başladım. Düşüncem de ’olmazsa bırakırım’ şeklindeydi. Daha sonra antrenmanlara başladım, yapmaya devam ettim. İki ay sonra Türkiye Şampiyonası’na katıldım ve Türkiye üçüncüsü oldum. Daha sonra o madalya bana çok tatlı geldi. Hiç bırakamadım. Hep şampiyon oldum. İlk defa orada üçüncü oldum. Daha sonrasında hep kariyerimi şampiyonlukla tamamladım" dedi. "Ben madalyalar kazandıkça kardeşim de heves etti" Bir çok turnuvada altın madalya kazandığını belirten milli halterci Cansu Bektaş, kamplara giderken arkadaşı olmadığını söyledi. Daha sonraki yıllarda kardeşinin de haltere başlaması ile yalnız kalmadığını ifade eden Cansu Bektaş, "Öncelikle ben kamplara ilk girdiğimde Giresun’dan hiçbir kimse olmuyordu. Ben girdiğimde hiç kimse olmuyordu. Ben de kardeşimin halter sporu ile uğraşmasını çok istiyordum. Kardeşim hiç gelmek istemedi. Daha sonrasında ben dünya şampiyonu oldum ve ertesi günü kardeşim halter salonuna geldi. O da haltere başladı. Ben madalyalar kazandıkça kardeşim de heves etti. Dedi ki ’ben de şampiyon olacağım.’ Daha sonrasında kardeşim de Avrupa şampiyonu oldu, Avrupa ikincisi oldu. Hedefi de benim rekorumu kırmak. Bir maçta da Türkiye rekorumu kırdı. Kardeşim ile çok güzel bir ilişkimiz var" şeklinde konuştu. Ailesinde annesinin ilk başlarda halter sporuna karşı olduğunu anlatan Cansu, "Öncelikle annem hiç istemedi. Hala daha diyor ki kızım kendinize eziyet ediyorsunuz. Annem madalyalar kazandıkça tabii ki mutlu oluyor ama benim hiçbir maçımı izleyemiyor. Çünkü bir maçımı izlediğinde benim ayağıma kilo düşmüştü, ondan sonra hep korktu, hiç izleyemedi. Ama babam da tam tersi. Yerinde duramıyor. Giresun’da bizim oturduğumuz bir yer var oradaki arkadaşlarına açtırıyor. Herkesle birlikte büyük heyecanla izliyor" diye konuştu. "Ablam dünya şampiyonu oldu, ben de ertesi gün haltere başladım" Halter sporu ile tanışma hikayesini anlatan milli halterci Aysu Bektaş, "Ablam dünya şampiyonu oldu, ben de ertesi gün haltere başladım. Aslında ilk salona gitmem öyle olmadı. Ablam haltere başladığı zaman ben de ablamla birlikte gidiyordum ama küçük olduğum için antrenörüm bana sadece oyun oynatıyordu. Ben de zaten bar kaldırmıyordum, yapmak da istemiyordum. İlk salona girişim böyle oldu. Sonra ablam kampa gittiği için ben de salona gitmedim. İlk madalyamı kazandığımda çok mutlu oldum. Avrupa ikincisi oldum. Çok gururlu hissettim, çok mutlu oldum. Ablamla birkaç kez de beraber yarıştık. Ablamla beraber olmak gerçekten çok güzel. Bana çok fazla destek oluyor. Ben ona destek oluyorum. Mesela ben sakatlık geçirdim. O dönemde ablam yanımdaydı. Belki de o olmasa çoktan bırakmıştım. Ama gerçekten ablam çok destek oldu. Çok iyi bir şey ablamla beraber olmak" ifadelerini kullandı.