GÜNDEM - 02 Ekim 2024 Çarşamba 13:59

Büyükşehirden ahd-ı vefa

A
A
A
Büyükşehirden ahd-ı vefa

Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Dünya Yaşlılar Günü vesilesiyle anlamlı bir buluşma gerçekleştirdi.


Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından konu ilgili yapılan paylaşımda, “Genel Sekreter Yardımcımız Köksal Yavuz’un katılımıyla, Aile ve Engelli Hizmetleri Şube Müdürlüğümüzün evde temizlik ve kişisel bakım hizmeti sunduğu 65 yaş üstü büyüklerimiz, Gülümseyen-Down Kafe’de düzenlenen etkinlikte ağırlandı. Doğu Anadolu’nun ilk korumalı işyeri olan bu güzel mekânda, yaşlılarımıza yemek ikramında bulunarak gönüllerini kazandık.


Büyüklerimize olan saygımız ve sevgimiz, her daim en büyük önceliğimizdir. Onların hayatını kolaylaştırmak, yüzlerinde bir tebessüm görmek bizler için en büyük mutluluktur.” Denildi.



Büyükşehirden ahd-ı vefa

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Müzisyen Onur Şener ölümünün ikinci yılında anıldı Ankara’nın Çankaya ilçesinde bir eğlence mekanında çıkan tartışma sonucunda öldürülen müzisyen Onur Şener, ailesi ve sevenleri tarafından mezarı başında anıldı. Eğlence mekanında çıkan tartışma sonucunda öldürülen müzisyen Onur Şener, ölümünün ikinci yılında ailesi ve sevenleri tarafından mezarı başında anıldı. Kur’an-ı Kerim okunarak, dualar edilen törende sevenleri, Şener’in mezarına çiçekler bıraktı. Edilen duaların ardından açıklamalarda bulunan Şener ailesinin Avukatı Meltem Banko, “Bugün burada sevgi dolu insan müzisyen Onur Şener’i anmak için toplanmış bulunmaktayız. Onur Şener, hayatını kızına, ailesine, sevdiklerine, sahiplendiği 3 köpeğine ve müziğine adamış bir sanatçıydı. Onur’umuzun bir grup cani tarafından vahşice öldürülmesinin üzerinden iki yıl geçti. Hukuki mücadelemiz ilk günkü kararlılıkla devam ediyor. İki sene önce bugün bir evlat, bir kardeş, bir can dost, bir kız çocuğunun babası ve nice sevenlerinin gönlünde taht kurmuş müzisyen Onur hayattan koparıldı. Değerli Leyla Hanım ve Erhan Bey, evlatlarını akla gelebilecek en vahşi şekilde ne yazık ki kaybettiler. O zamanlar henüz 5 yaşında olan biricik prensesi Ceylası ile paylaşacakları anılar, hayaller yarım kaldı. Ceyla büyümeye devam ettikçe babasının yokluğunu anlamaya, sorgulamaya ve acısını daha derinden hissetmeye başladı. Onur’un zamansız ölümü geride kızına nasıl cevaplar vereceğini bilmeyen bizleri bıraktı. Babasının bir kavgada caniler tarafından acı çektirilerek öldürüldüğünü bilen bir kız çocuğunun soruları nasıl yanıtlanabilirse öyle yanıt vermeye çalıştık. Ancak bir an geldi isyanımızı susturamadık. İçimize bir nebze de olsa su serpecek tek şey Onur Şener için adaletin sağlanması olacaktır. Babasını son bir kere daha görme umuduyla mezarına gitmek isteyen, gözlerimizin içine merakla bakan, ’İnşallah o yumruklar canını çok yakmamıştır’ diyen bir kız çocuğu için adaletin sağlanmasında öncülük etmeye devam edeceğiz" dedi. “Bildiğimiz bir şey var ki asla korkmayacağız, yılmayacağız” Onur’un eksikliğinin sadece ailesinde değil, onu tanıyan herkesin hayatında derin bir boşluk oluşturduğunu belirten Banko, “Onur’u en az bir kez o sahnede izlemiş olan, şarkılarını dinlemiş, onunla bir kez oturup konuşmuş, müzikle ilgili yaptığı tutkulu sohbetlere kulak misafiri olmuş, Onur’un o gerçekten karıncayı incitmez tavrını görmüş olan herkes için bu süreç çok uzun ve acılı geçti. Bu acı öyle büyüktü ki, onu hiç tanımamış, onunla hiç konuşmamış, sesini dahi duymamış binlerce insanın yüreğine de ateş düşürdü. Daha da kötüsü, geçen bu iki yılda nice Onurlar, nice Cihanlar, nice Şeydalar, nice Narinler verdik toprağa. Hepsinin ortak özelliği masum ruhları ve o gün karşılaştıkları kötü insanlardı. İki yıl önce ellerinde içki bardaklarıyla bir insanı gözlerini kırpmadan katleden canilerle, 5 yaşındaki Narin’imizi katledenlerin, polisimize gözünü kırpmadan ateş eden o canavarların önüne nasıl ve ne zaman geçeceğiz bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir şey var ki asla korkmayacağız, yılmayacağız ve usanmayacağız. Dünyada Onurlar güvenle şarkı söyleyebilsin, Ceylalar babasız kalmasın, Narinler yaşayıp okullarına gidebilsin diye biz hukukçular her gün canla başla mücadele edeceğiz. Çünkü yine biliyoruz ki bu dünyada hala iyi insanlar var ve onlar çoğunlukta” ifadelerini kullandı. Her sanatçının özgürce şarkı söyleme, her çocuğun güvenli sokaklarda oyun oynama, her kadının istediği saatte istediği yere gidebilme, kısacası her insanın özgürce yaşama hakkı olduğunu dile getiren Banko, “Hep birlikte daha güvenli bir dünya oluşturmak için sesimizi yükseltmeliyiz. Çocukların gülüşlerinin, kadınların özgürlüğünün, sanatçıların fikir üretme ve hayvanların yaşam hakkının güvence altına alınması için mücadele etmeliyiz. Gelecek nesillere bırakacağımız mirasın sevgi ve anlayış üzerine inşa edilmiş bir dünya olmasını istiyoruz. Bu uğraşta yalnız olmadığımızı biliyoruz; yanımızda olan, adalet için çabalayan herkese ihtiyacımız var. Umudumuzu kaybetmeyeceğiz” dedi.
Düzce Mantar zehirlenmelerine dikkat DÜZCE(İHA) – Düzce İl Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz, yağışların başlamasıyla doğada kendiliğinden yetişen mantarlarla ilgili olarak zehirlenmelerine karşı uyarıda bulunarak bandrollü kültür mantarlarının tercih edilmesi gerektiğini işaret etti. Ülke genelinde yağışların artması nedeniyle doğada yetişen mantarların üremesinde ve tüketimin artmasına bağlı zehirlenme vakalarında da artış olabileceğini belirtildi. Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz’da mantar zehirlenmelerine karşı vatandaşları uyardı. Doğal ortamlarda yetişen ve yapısında zehir bulunan mantarların taze, kurutulmuş veya konserve şeklinde çiğ veya pişirilmiş olarak yenilmesi neticesinde ölümle sonuçlanabilen ciddi zehirlenmeler görülebileceğini işaret eden Dr. Yılmaz, “Ülkemizde doğal ortamlarda zehirli mantarlar yetişiyor ve vatandaşın da bu mantarlara çokça rağbet ediyor. Mantar zehirlenmeleri, özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında yağışların bol olduğu mevsimlerde görülüyor. Etinin rengi, kokusu ve tadı ile bir mantarın zehirli olup olmadığı anlaşılamaz. Bölgemizde de doğal alanlarda yetişen zehirli mantarların da bulunduğu unutulmamalıdır” ifadelerine yer verdi. “2 Saat içinde sersemlik uyku hali ile ortaya çıkıyor” Dr. Yılmaz, mantarda bulunan zehirin niteliğine göre 2 ile 6 saat içinde ortaya çıkabildiğini ve çeşitlilik gösterebildiğini bildirerek “Mantarın yenmesini takiben 2 saat içinde sersemlik, uyku hali, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüzde ve boyunda kızarma, ağızda metal tat duyusu, bulantı, kusma, terleme; bazı türlerin yenmesinden 6 saat sonra ise bulantı, kusma, ishal, ateş, çarpıntı, karın ağrısı, karaciğer, böbrek fonksiyon bozuklukları ve ölümle sonuçlanan zehirlenme belirtileri görülebiliyor. Vatandaşlarımızın doğada yetişen mantarları kesinlikle tüketmemeli, doğal alanlarda yetişen mantarlar yerine bandrollü kültür mantarları tercih edilmelidir. Kültür mantarları bünyelerinde zehirli maddeleri bulundurmadığından bir zehirlenme görülmesi söz konusu değildir. Ancak, bu mantarların yetiştiği ortam itibarıyla, bazı mikroorganizmalar mantarların üzerinde bulunabilir. Bu mikroorganizmayla bulaşmış mantarların çiğ olarak yenmesi sonucunda çok hafif mide ve bağırsak şikayetlerinin gelişebileceği de unutulmamalıdır. Ayrıca mantar alırken ambalajlı olan mantarlar tercih edilmeli ve ambalajında tüketiciyi bilgilendirmeye yönelik bilgilerin yer aldığı etiketlerin olup olmadığına da dikkat edilmelidir” açıklamasında bulundu. Yılmaz son olarak ise Ulusal Zehir Danışma Merkezi zehirlenme konusunda 7/24 kesintisiz hizmet sunduğunu ihtiyaç halinde bilgi almak isteyen vatandaşların 114 numaralı Ulusal Zehir Danışma Merkezini arayabileceklerini bildirdi.
Muğla Başkan Aras İklim Zirvesi’ne Katıldı Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Aras, 26-27 Eylül 2024 tarihlerinde Fransa’da düzenlenen Nice İklim Zirvesi’ne (Nice Climate Summit 2024) konuşmacı olarak katıldı. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın konuşmacı olarak katıldığı İklim Zirvesi Nice Côte d’Azur Büyükşehir, Nice şehri ve La Tribune Gazetesi iş birliği, Nice Belediye Başkanı Christian Estrosi ev sahipliğinde düzenlendi. Zirvede, iklim değişikliği ve deniz ekosistemlerinin korunması üzerine dünya genelinden politikacılar, bilim insanları ve iş dünyası temsilcileri bir araya geldi. Nice İklim Zirvesi küresel iklim çalışmalarına çok değerli katkılar sundu. “Yerel yönetimler dirençlilik inisiyatiflerinde lider konumda olmalı” Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Aras İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Muğla’nın iklim değişikliğiyle mücadelesinde attığı adımları, yerel yönetimlerin bu süreçte oynadığı kritik rolü ve deniz ekosistemlerinin korunması için yürütülen projeleri katılımcılara anlattı. Akdeniz Bölgesi’ndeki ekosistemlerin korunmasına yönelik somut çözümler sunan Başkan Aras, yerel yönetimlerin dirençlilik inisiyatiflerinde lider konumda olması gerektiğinin altını çizerek Gökova Körfezi’ndeki örnek çalışmalar hakkında görüşlerini katılımcılarla paylaştı. Başkan Aras’ın İklim Zirvesi’nde yerel yönetimlerin iklim değişikliği karşısında karşılaştıkları zorluklar ile bunların üstesinden gelmek için yapılması gerekenler üzerine gerçekleştirdiği konuşması, Ege Denizi’nin iklim krizi kaynaklı sorunlarının ve çözüm yollarının küresel gündemde yer almasını sağladı. Bu yıl ikincisi düzenlenen Nice İklim Zirveleri, Haziran 2025’te düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı’na hazırlık niteliğinde önemli bir adım olarak görülüyor. Deniz koruma alanlarının artırılması, iklim gözlem sistemlerinin güçlendirilmesi ve küresel işbirliklerinin geliştirilmesi zirvenin ana gündem maddeleri arasında yer aldı. Başkan Aras Brest - Sea’ties Deklarasyonu’nu imzaladı Deniz seviyesinin yükselmesinin etkilerini hafifletmek ve kıyı şeritlerinin dayanıklılığını arttırmak üzere tasarlanmış ortak bir çalışmayı taahhüt eden Fransa’nın girişimiyle İspanya, Norveç, İtalya, Portekiz ve Birleşik Krallık ile ICLEI - Sürdürülebilirlik için Yerel Yönetimler tarafından desteklenen Brest -Sea’ties Deklarasyonu Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras tarafından imzalandı. Deklarasyon çağımızın en acil sorunlarından biri olan iklim değişikliğinin neden olduğu deniz seviyesindeki yükselmenin hızlanmasını ele almak için koordineli yerel ve uluslararası çalışmaların aciliyetini vurguluyor. Deklarasyon, Houstan, New Orleans, Nice, Oslo, Venedik, Stockholm, Vancouver ve Xiamen gibi dünya çapındaki kıyı şehirlerini bir araya getiriyor. Başkan Aras Monaco’da ziyaretlerde bulundu Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Aras ayrıca Fransa ziyaretinde Monaco’da Monaco Ticaret Odası (Monaco Ekonomi Kurulu) Genel Müdürü Sayın Guillaume Rose, Çevre Bakanlığı Genel Sekreteri Sayın Samy Touati, Deniz Biyolojisi alanında uzmanlaşmış Bilimsel Araştırma Merkezi ve Mercan Dünya Konservatuvarı’nın kurucusu Didier Zoccola ile devam eden projeleri hakkında görüşme fırsatı buldu. Monaco Yatçılık Fuarı’nı da ziyaret eden Başkan Aras orada bulunan Türk şirketleriyle görüştü.
Antalya İnternetten satılmaya çalışılan tarihi eserler orijinal çıktı Sahibinden.com isimli internet sitesinde, “M.Ö. antik tarihi eser buluntular” başlığıyla 2,5 milyon liradan satışa çıkartılan kültür varlıklarının, Elazığ Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan operasyonla Elazığ Müze Müdürlüğü’ne teslim edilmesinin ardından, Müze Müdürlüğü’nün yaptığı inceleme sonucu eserlerin orijinal olduğu tespit edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi, Türkiye topraklarından koparılarak yurt dışına götürülen eserlerin iadesi için yoğun bir çaba gösterirken; sahibinden.com isimli internet sitesinde, “M.Ö. antik tarihi eser buluntular” başlığıyla bir adet mızrak ucu ila üç adet balta ucu, C.D. isimli şahıs tarafından 18.08.2024 tarihinde 2,5 milyon liradan satışa çıkartıldı. Uluslararası Strateji Kalkındırma Araştırma Derneği (USKAD) Genel Başkanı ve Koruma ve Restorasyon Uzmanı Cemil Karabayram’ın ihbarıyla, Elazığ Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şube biriminin yaptığı operasyonla ele geçirilen kültür varlıkları, Elazığ Müze Müdürlüğü’ne teslim edildi. USKAD Genel Başkanı Cemil Karabayram, Müze Müdürlüğü’nden yapılan inceleme sonucu eserlerinin orijinal olduğunun tespit edildiğini ifade ederek, “Eserler muhafaza altında, orijinal olduğuna dair mahkemeye rapor düzenlendi” dedi. “Orijinal olduğuna dair mahkemeye rapor düzenlendi” Koruma ve Restorasyon Uzmanı Cemil Karabayram, “Geçtiğimiz aylarda, bir internet sitesinde kişi kendi marifetiyle üç tane baltayı ve bir mızrak ucunu satışa çıkardı. Konu hemen benim önüme düştü ve Elazığ Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şubeye ve ilgili birimlere uyarıda bulundum. Onlar da gerekli çalışmayı yaparak operasyonu gerçekleştirdiler. Haber vermemle birlikte akşama doğru bir operasyon düzenlendi ve operasyon sonucu hem kişi gözaltına alındı hem de malzemeler ilgili müze müdürlüğüne teslim edildi. Bu süreç içerisinde de bu malzemelerin orijinal olup olmadığı yönünde bir araştırma yapıldı, dün itibarıyla ilgili birimlerden teyit ettim, eserler orijinal ve ülkemizde kazandırıldı. Eserler, şu an da bildiğim kadarıyla Elazığ Müze Müdürlüğü deposunda muhafaza altında, orijinal olduğuna dair mahkemeye rapor düzenlendi” ifadelerini kullandı. Kültür varlıklarının değeri satışa çıkarılan fiyatın üzerinde İnternet sitesinden 2,5 milyona satışı çıkarılan kültür varlıklarının değerinin çok daha yüksek olduğunu tahmin ettiğini belirten Cemil Karabayram, “2,5 milyon gibi bir rakama satışa çıkarılmıştı, iyi ki bunu fark ettik ve bununla ilgili ihbarda bulunduk, öz topraklarında bulunan bu malzemeleri ana vatanında yer alan müzemize kazandırdık. Edindiğim bilgilere göre, bunlar çok kıymetli malzemeler. Çünkü, hem çok temiz malzemeler hem de gerçekten o döneme eşsiz değer katan Tunç Dağı’na tanımlanan M.Ö. 2000 yılına kadar dayanan bir geçmişi var. 2,5 milyon gibi bir rakamla satışa çıkarılan bu eserlerin değerinin, satışa çıkarılan miktardan çok çok yüksek fiyatlarda olduğunu biliyorum. Tabii ki bir eserin değerini biçmek mümkün değil, manevi değeri önemli. Ama o eserin ileride kaybolma ihtimaline rağmen, yönetmelik gereği kıymet takdimi mutlaka yapılıyor. Şu an kıymet takdimi yapıldı mı onu bilmiyorum ama çok çok çok üzerinde olduğunu iyi biliyorum. Allah’tan fark edildi ve Elazığ emniyetimiz anında müdahale etti. Bazen de yurt dışından kaçakçılar Türkiye’ye geliyor ve bu eserleri yurt dışına kaçırmaya çalışıyor” diye konuştu.
Antalya Çıkar amaçlı suç örgütüne Antalya merkezli operasyon: 163 şüpheli yakalandı Antalya’da vatandaşlara yüksek kazanç ve kar vaadi sunarak Sermaye Piyasası Kurumundan izin almadan, hayali şekilde kurdukları 206 şirket hesabına para aktarımı yaptırılan ve 2021 yılından bu yana 8 bin 340 vatandaştan 18 milyar 500 bin TL para toplayan örgüt çökertildi. Antalya merkezli 30 ilde yapılan operasyonda 163 şüpheli yakalandı. Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü görevlilerince yaklaşık 9 aydır sürdürülen kapsamlı çalışmalar sonucunda; vatandaşlara yüksek kazanç ve kâr vaadi sunarak Sermaye Piyasası Kurumundan izin almadan, hayali şekilde örgüt kuran şüpheliler tespit edildi. 206 şirket hesabına para aktarımı yaptırılan "nitelikli dolandırıcılık" olayında örgüt lideri, yönetici ve üyeleri ile şüpheli şirketlerin hesabına toplamda 18 milyar 500 bin karşılığı 542 milyon dolar para giriş çıkışı olduğu ve 2021 yılından bu yana paravan şirketlere para gönderen 8 bin 340 vatandaşın mağdur edildiği tespit edildi. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik Antalya merkezli İstanbul, İzmir, Ankara, Konya, Afyonkarahisar, Kütahya, Eskişehir, Balıkesir, Manisa, Aydın, Gaziantep, Yozgat, Muğla, Hatay, Nevşehir, Osmaniye, Kahramanmaraş, Kars, Mardin, Zonguldak, Samsun, Kocaeli, Bursa Denizli, Niğde, Mersin, Adana, Diyarbakır, Bitlis olmak üzere 30 ilde eş zamanlı yapılan operasyonda, 27’si benzer suçlardan cezaevinde bulunan 163 şüpheli yakalandı. Şüphelilere ait kripto borsa hesaplarına aktarılan para, vadeli vadesiz banka hesapları ve 51 adet değişik marka ve modeldeki araç, 21 adet gayrimenkul taşınmaz dahil olmak üzere ziynet eşyası, çok sayıda telefon, banka hesap cüzdanı, şirket kaşesi ile kişi banka ve GSM bilgilerinin yer aldığı defterler ve not kağıtları, sim kartlar, bilgisayar ve dijital materyallere el konuldu. Emniyetteki sorgularının ardından adli makamlara sevk edilen şüphelilerden 79’u "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "usulsüz halka arz ve izinsiz sermaye piyasası faaliyetinde bulunmak" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlarından tutuklandı.