KÜLTÜR SANAT - 02 Ekim 2024 Çarşamba 15:04

İnternetten satılmaya çalışılan tarihi eserler orijinal çıktı

A
A
A
İnternetten satılmaya çalışılan tarihi eserler orijinal çıktı

Sahibinden.com isimli internet sitesinde, “M.Ö. antik tarihi eser buluntular” başlığıyla 2,5 milyon liradan satışa çıkartılan kültür varlıklarının, Elazığ Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan operasyonla Elazığ Müze Müdürlüğü’ne teslim edilmesinin ardından, Müze Müdürlüğü’nün yaptığı inceleme sonucu eserlerin orijinal olduğu tespit edildi.


Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi, Türkiye topraklarından koparılarak yurt dışına götürülen eserlerin iadesi için yoğun bir çaba gösterirken; sahibinden.com isimli internet sitesinde, “M.Ö. antik tarihi eser buluntular” başlığıyla bir adet mızrak ucu ila üç adet balta ucu, C.D. isimli şahıs tarafından 18.08.2024 tarihinde 2,5 milyon liradan satışa çıkartıldı. Uluslararası Strateji Kalkındırma Araştırma Derneği (USKAD) Genel Başkanı ve Koruma ve Restorasyon Uzmanı Cemil Karabayram’ın ihbarıyla, Elazığ Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şube biriminin yaptığı operasyonla ele geçirilen kültür varlıkları, Elazığ Müze Müdürlüğü’ne teslim edildi. USKAD Genel Başkanı Cemil Karabayram, Müze Müdürlüğü’nden yapılan inceleme sonucu eserlerinin orijinal olduğunun tespit edildiğini ifade ederek, “Eserler muhafaza altında, orijinal olduğuna dair mahkemeye rapor düzenlendi” dedi.



“Orijinal olduğuna dair mahkemeye rapor düzenlendi”


Koruma ve Restorasyon Uzmanı Cemil Karabayram, “Geçtiğimiz aylarda, bir internet sitesinde kişi kendi marifetiyle üç tane baltayı ve bir mızrak ucunu satışa çıkardı. Konu hemen benim önüme düştü ve Elazığ Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şubeye ve ilgili birimlere uyarıda bulundum. Onlar da gerekli çalışmayı yaparak operasyonu gerçekleştirdiler. Haber vermemle birlikte akşama doğru bir operasyon düzenlendi ve operasyon sonucu hem kişi gözaltına alındı hem de malzemeler ilgili müze müdürlüğüne teslim edildi. Bu süreç içerisinde de bu malzemelerin orijinal olup olmadığı yönünde bir araştırma yapıldı, dün itibarıyla ilgili birimlerden teyit ettim, eserler orijinal ve ülkemizde kazandırıldı. Eserler, şu an da bildiğim kadarıyla Elazığ Müze Müdürlüğü deposunda muhafaza altında, orijinal olduğuna dair mahkemeye rapor düzenlendi” ifadelerini kullandı.



Kültür varlıklarının değeri satışa çıkarılan fiyatın üzerinde


İnternet sitesinden 2,5 milyona satışı çıkarılan kültür varlıklarının değerinin çok daha yüksek olduğunu tahmin ettiğini belirten Cemil Karabayram, “2,5 milyon gibi bir rakama satışa çıkarılmıştı, iyi ki bunu fark ettik ve bununla ilgili ihbarda bulunduk, öz topraklarında bulunan bu malzemeleri ana vatanında yer alan müzemize kazandırdık. Edindiğim bilgilere göre, bunlar çok kıymetli malzemeler. Çünkü, hem çok temiz malzemeler hem de gerçekten o döneme eşsiz değer katan Tunç Dağı’na tanımlanan M.Ö. 2000 yılına kadar dayanan bir geçmişi var. 2,5 milyon gibi bir rakamla satışa çıkarılan bu eserlerin değerinin, satışa çıkarılan miktardan çok çok yüksek fiyatlarda olduğunu biliyorum. Tabii ki bir eserin değerini biçmek mümkün değil, manevi değeri önemli. Ama o eserin ileride kaybolma ihtimaline rağmen, yönetmelik gereği kıymet takdimi mutlaka yapılıyor. Şu an kıymet takdimi yapıldı mı onu bilmiyorum ama çok çok çok üzerinde olduğunu iyi biliyorum. Allah’tan fark edildi ve Elazığ emniyetimiz anında müdahale etti. Bazen de yurt dışından kaçakçılar Türkiye’ye geliyor ve bu eserleri yurt dışına kaçırmaya çalışıyor” diye konuştu.



İnternetten satılmaya çalışılan tarihi eserler orijinal çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Sinemanın geleceği için bir araya geldiler Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi destekleriyle, DenizBank ana sponsorluğunda Bodrum Sinema ve Kültür Derneği (BSKD) ev sahipliğinde gerçekleştirilen 12. Bodrum Türk Filmleri Haftası ve CineBodrum Sinema Sektör Zirvesi kapsamında düzenlenen çalıştay ve sunumlar, Bodrum’da yapıldı. Türk sinemasının sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen etkinliklerde sektör profesyonelleri bir araya geldi. "Sinemanın Kalbi Bodrum’da Atıyor" sloganıyla düzenlenen etkinlikte, sunumlar ve çalıştaylar gerçekleştirildi. CineBodrum Sinema Sektör Zirvesi’nde, oyuncu Hakan Bilgin’in moderatörlüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, BSKD Başkanı Cenk Sezgin, Prof. Dr. Serdar Öztürk ve sektörün önde gelen isimlerinin katılımıyla “Gişe ve Nitelik” çalıştayı düzenlendi. Çalıştayda, sinemanın yerel ve uluslararası gişe performansı değerlendirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, çalıştayda yaptığı konuşmada, Türkiye’deki sinema kültürüne dikkat çekerek, “Sinemaya gitmek, bilet almak kültürümüzün bir parçasıydı, ancak bu alışkanlığı kaybettik. Öncelikli hedefimiz Türkiye’de salonları doldurmak olmalı” dedi. Zirve kapsamında yapılan diğer sunumda, yapımcı Mustafa Uslu, “Bu yıl vizyona girecek filmlerimizi üç yıl boyunca dijital platformlara vermeyeceğiz” açıklamasında bulundu. Sinema izleyicilerini tekrar salonlara çekmek için bu kararı aldıklarını belirtti. Ayrıca, Ali Erhan Tamer tarafından yapay zeka ve sinema ilişkisi üzerine bir sunum gerçekleştirildi. Tamer, yapay zekanın sinemadaki etkilerini dört ana perspektifte değerlendirdiğini ifade ederek, “Yapay zeka, sanatın yeni bir versiyonunu hayata geçirebilmek için önemli bir araç” dedi. "Kültür Yolu Festivalinin içinde önümüzdeki yıllarda festivale dönüşecek olan Bodrum Festivali de yer alırsa çok mutlu oluruz" Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, “Bodrum’da yapılan eşi benzeri olmayan Türk Filmleri Haftası ve bir sektör buluşması var. Henüz bir festival değil ama inşallah önümüzdeki yıllarda bir festivale dönüşür. Kültür Yolu Festivali’nin de eşi ve benzeri yok. Dünyada büyük bir ihtimalle şu anda bir rekor kırılıyor. Binlerce sanatçı, yüzbinlerce eser ve milyonlarca sanatseverin bir teması söz konusu. Muğla’da önümüzdeki yıllarda Kültür Yolu Festivali yapılırsa, bakanımız şehirleri her yıl arttırıyor. Bu yıl 4 şehrimiz daha ilave ediliyor. Kültür Yolu Festivali’nin içinde önümüzdeki yıllarda festivale dönüşecek olan Bodrum festivali de yer alırsa çok mutlu oluruz. Bodrum üzerinde bazı beklentilerimiz var, Bodrum’dan kaynaklanan bir nedenle Bodrum Film Festivali’nin dünyada marka olacağını düşünüyoruz. Burada ana akım sinemanın gösterildiği, sektörümüzün büyük bir endüstriye dönüşmesinde çok önemli katkısı olduğunu düşünüyorum. Salon işletmecileri burada başka hiçbir festivalde salon işletmecileri yok o yüzden bizim için önemlidir Bodrum Türk Filmleri Haftası. Bodrum’da çok film çekiliyor, bende burada film çektim. Bodrum’un sinemada bir mekan olarak kullanılmasının yanı sıra Uluslararası Bodrum Film Festivali’nin turizme çok büyük etkisinin olacağını düşünüyorum. Bunun örnekleri Cannes, Venedik, Berlin’de görüyoruz. Dünya markasına dönüştüğünde sinemanın çok yan etkisi vardır, turist gelir ve yurt dışında da gösterimler olur. Sinemanın paha biçilmez bir etkisi olur. Türkiye aynı zamanda bir plato, herkes burada film çekmek istiyor, biz çekim izinlerini de veriyoruz” dedi. BSKD Başkanı Cenk Sezgin, “Biz bu etkinliğe hazırlanırken farklı bir hedef koyduk. Bodrum’a uluslararası film kazandırmamız gerektiğini düşündük. Bu sene yaptığımız gelecek sene yapacağımızın bir provasıydı. Biz Türk sinemasına ve sinema izleyicilerine katkı sağlamayı amaçladık. Sinemada ya da cep telefonunda dijital ortamlarda film izlemek aynı şey değil. Burada yaptığımız etkinlik ve gösterimlerle bunu anlatmaya çalıştık” dedi. Yapımcı Mustafa Uslu ise, “Komedi biliyorsunuz maalesef Kapıkule sınırlarını geçemiyor. Çünkü komedi, insanların uluslararası mizah anlayışları farklı ama drama dünyanın her yerinde drama. Geçtiğimiz hafta Madagaskar’da Ayla yayınlandı. İşte Endonezya’da Müslüm yayınlanıyor, önümüzdeki aylarda Malezya’da ve Letonya’da Ayla vizyona girecek. Şu anda dünya çapında İsrail ve Ermenistan hariç bütün ülkelerde Ayla kalplere dokunmaya ve Türk askerinin, Türk insanının merhametini en güzel dille birinci ağızdan anlatmaya arşın arşın devam ediyor. Gurur verici bir şey, Madagaskar büyükelçimiz aradı beni sağ olsun, oradaki Madagaskar’daki seyircilerin seyrettiklerinde ne kadar duygulandıklarını ne kadar etkilendiklerini, hatta Madagaskar’da küçük bir gündem olduğunu söyledi. Bu bizim için gurur verici bir şey. Bu serüvene şimdi mesela Naim de başlayacak. Aynı yolculuğa çıkacak. Dünyayı dalga dalga dolaşacak. Uluslararası evrensel filmler yapmaya çalışıyoruz. Hayat Sevince Güzel de öyle bir film. Protez ayaklı bir çocukla, üçayaklı bir köpek insanlık dersi verecekler. Aslında unuttuğumuz değerlerimizi hatırlayacağız, o filmle. Hep birlikte ailecek böyle keyifle izlenecek bir film” diye konuştu.
Çorum Çorum’da “Gıdanı Koru” eğitimleri devam ediyor Milli Eğitim Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında imzalanan protokol doğrultusunda, Çorum’da okullarda gıdanının korunması, gıda israfı ve gıda hijyeni ile ilgili farkındalık eğitimleri tüm hızıyla devam ediyor. İl Tarım ve Orman Müdürü Hayrullah Göktekin, Çorum’da devam eden ’Gıdanı Koru’ kampanyası ile ilgili bilgi verdi.Gıda israfını önlemek, gıda hijyenini teşvik etmek ve sürdürülebilir tarım uygulamaları hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla bakanlık olarak Milli Eğitim Bakanlığı ile önemli bir iş birliğine imza attıklarını belirten Hayrullah Göktekin, protokol çerçevesinde yıl boyunca eğitimler verileceğini açıkladı. Eğitimlerin genç kuşakların bilinçlenmesi açısından kritik bir rol oynadığına dikkat çeken Göktekin, “Gelecek nesillerin sağlıklı, sürdürülebilir ve israf etmeyen bireyler olarak yetişmesi hem ülkemizin gıda güvenliği hem de küresel anlamda çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu eğitimlerle, öğrencilerimize gıda israfını önlemenin yanı sıra hijyen kurallarına uymanın ve sağlıklı beslenmenin yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini de öğretmeyi amaçlıyoruz. Yıl boyunca devam edecek eğitim programlarında gıdanı koru hareketinin prensipleri, gıda israfının ekonomik ve çevresel etkileri, gıda hijyeni ve güvenliği, sürdürülebilir beslenme ve tarım konularında öğrencilerimizi bilinçlendireceğiz. Gıdaya sahip çıkmak, onu israf etmeden değerlendirmek ve gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak hepimizin sorumluluğudur. Bu noktada her bireyin üzerine düşeni yapması gerektiğine inanıyoruz. Gıdamızı koruyalım, geleceğimizi garanti altına alalım” dedi.