ASAYİŞ - 02 Ekim 2024 Çarşamba 15:02

Çıkar amaçlı suç örgütüne Antalya merkezli operasyon: 163 şüpheli yakalandı

A
A
A

Antalya'da vatandaşlara yüksek kazanç ve kar vaadi sunarak Sermaye Piyasası Kurumundan izin almadan, hayali şekilde kurdukları 206 şirket hesabına para aktarımı yaptırılan ve 2021 yılından bu yana 8 bin 340 vatandaştan 18 milyar 500 bin TL para toplayan örgüt çökertildi. Antalya merkezli 30 ilde yapılan operasyonda 163 şüpheli yakalandı.

Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü görevlilerince yaklaşık 9 aydır sürdürülen kapsamlı çalışmalar sonucunda; vatandaşlara yüksek kazanç ve kâr vaadi sunarak Sermaye Piyasası Kurumundan izin almadan, hayali şekilde örgüt kuran şüpheliler tespit edildi. 206 şirket hesabına para aktarımı yaptırılan "nitelikli dolandırıcılık" olayında örgüt lideri, yönetici ve üyeleri ile şüpheli şirketlerin hesabına toplamda 18 milyar 500 bin karşılığı 542 milyon dolar para giriş çıkışı olduğu ve 2021 yılından bu yana paravan şirketlere para gönderen 8 bin 340 vatandaşın mağdur edildiği tespit edildi.

Şüphelilerin yakalanmasına yönelik Antalya merkezli İstanbul, İzmir, Ankara, Konya, Afyonkarahisar, Kütahya, Eskişehir, Balıkesir, Manisa, Aydın, Gaziantep, Yozgat, Muğla, Hatay, Nevşehir, Osmaniye, Kahramanmaraş, Kars, Mardin, Zonguldak, Samsun, Kocaeli, Bursa Denizli, Niğde, Mersin, Adana, Diyarbakır, Bitlis olmak üzere 30 ilde eş zamanlı yapılan operasyonda, 27'si benzer suçlardan cezaevinde bulunan 163 şüpheli yakalandı.

Şüphelilere ait kripto borsa hesaplarına aktarılan para, vadeli vadesiz banka hesapları ve 51 adet değişik marka ve modeldeki araç, 21 adet gayrimenkul taşınmaz dahil olmak üzere ziynet eşyası, çok sayıda telefon, banka hesap cüzdanı, şirket kaşesi ile kişi banka ve GSM bilgilerinin yer aldığı defterler ve not kağıtları, sim kartlar, bilgisayar ve dijital materyallere el konuldu.

Emniyetteki sorgularının ardından adli makamlara sevk edilen şüphelilerden 79’u "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "usulsüz halka arz ve izinsiz sermaye piyasası faaliyetinde bulunmak" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlarından tutuklandı.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İşçilerden Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde eylem Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde toplanan işçiler, vergi sistemini ve çalışma hayatında yaşanan olumsuzlukları eleştirerek, basın açıklaması yaptı. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu tarafından “Zordayız, geçinemiyoruz” sloganı ile başlatılan eylem çerçevesinde Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen işçiler, Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde toplandı. İşçiler adına açıklama yapan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye’deki vergi sistemini eleştirerek, “Vergi sisteminden dolayı ocak ayında aldığını nisan ayında almıyorsun. Nisan ayında aldığını temmuz ayında almıyorsun. Temmuzda aldığını aralıkta almıyorsun. 12 ay çalışıyorsun, bir buçuk ayını vergiye veriyorsun. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle kötü, adil olmayan bir vergi sistemi yok. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bunları ne kadar biliyor, anlıyor, görüyor, bilmiyorum” diye konuştu. TÜİK tarafından açıklanan rakamlara kamuoyu ile işçinin inanmadığını savunan Atalay, açıklanan rakamların pazara ve markete uyum sağlamadığını, bu yüzden de uzun yıllardır görülmeyen bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıya kalındığını söyledi. Atalay, 20 Ekim’de TÜRK-İŞ’in "Büyük Ankara Mitingi"nin gerçekleştirileceğini açıklayarak, “Emekçiler, emekliler, asgari ücretliler, kamu işçileri, özel sektör, taşeron ve staj mağdurları orada olacak. Ankara’dan Türkiye’ye ve ülkeyi yönetenlere sesleneceğiz. Bu haklı taleplerimize kulak verin, bizi dikkatle dinleyin diyeceğiz” dedi. “Bugüne kadar yapılan özelleştirmenin ülkeye bir faydası olduğunu düşünmüyorum” Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından çalışma hayatına yönelik yapılacak düzenlemelerle ilgili çalışma yapıldığını ifade eden Atalay, “Kıdemle ilgili sakın aklınızdan geçirmeyin, kısa ve esnek çalışma ile ilgili sakın aklınızdan geçirmeyin. Bugüne kadar bir sürü özelleştirme yapıldı. Ülkeye bir faydası olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu. Basın açıklamasının ardından işçiler, bakanlığın kapısına ‘Zordayız geçinemiyoruz’ yazılı pankart astı.
Kocaeli Ablasını dövdüğünü iddia ettiği eniştesini öldüren sanığa 12 yıl hapis Kocaeli’nin İzmit ilçesinde defalarca ablasını darp ettiğini ve çıkan kavgada kendisine bıçakla saldırdığını öne sürdüğü eniştesini tabancayla ateş ederek öldüren sanık kasten öldürme suçundan 12 yıl hapis cezası aldı. Olay, 2 Eylül 2023 tarihinde Yenişehir Mahallesi Ahmet Ziya Sokak’ta bulunan 3 katlı binanın 2. katında meydana geldi. İddiaya göre, Recep A. ile eniştesi Hüseyin Yaşar arasında ablasına şiddet uyguladığı gerekçesiyle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle Recep A. silahla, Hüseyin Yaşar’a ateş açtı. Hüseyin Yaşar kanlar içinde yere düşerken, Recep A. ise kaçtı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince hastaneye kaldırılan Yaşar kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Polis ekipleri tarafından yakalanan Recep A. gözaltına alındı. İfadesi alınan Recep A., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. "Keşke o gün oraya gitmeseydim ve olay yaşanmasaydı" Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuklu sanık ve taraf avukatları katıldı. Kendini korumak için hareket ettiğini söyleyen tutuklu sanık Recep A., "Keşke o gün oraya gitmeseydim ve olay yaşanmasaydı. Kendi hayatımı kurmaya çalışan bir insandım. Malulen emekli olma ihtimalim vardı iş bulmuştum. Ablam da yanıma gelecekti" diye konuştu. Müşteki avukatı ise sanığın indirim almak için bıçak kurgusunu ortaya attığını söyleyerek en ağır cezayı almasını talep etti. Toplam 14 yıl hapis Mahkeme heyeti, "Kasten öldürme" suçundan indirim yapılarak sanığın 12 yıl hapis cezası almasına karar verdi. Ayrıca silah bulundurma suçundan sanık 2 yıl hapis cezası aldı. "Bıçakla üzerime yürüdü" Recep A. ilk duruşmadaki savunmasında, "Sanık ablamı darp ediyordu. Bu sebeple son günlerde ablam gelip bende kalmaya başladı. Olay günü ablamın eşyalarını almak için eve gittik. Eniştem sürekli emir vererek konuşuyordu. Hangi eşyaları alacağımızı söylüyordu. Eniştem ablama ’Sen benim evime bu kıyafetlerle mi geldin, bunlar benim paramla alındı’ diye yere atıyordu. Sesler yükselince yanlarına gittim. Elinde bıçak vardı ve bana ’Sen benim evime karışamazsın’ dedi. Üzerime yürüdü. Balkona, daha sonra salona ve çıkış kapısına kaçtım. Eniştem tekrar bıçakla peşimden gelince kendimi korumak amacıyla ateş ettim. Kaç kez ateş ettiğimi korku ve panik halinde olmam nedeniyle hatırlamıyorum" ifadelerini kullanmıştı.