ASAYİŞ - 30 Aralık 2024 Pazartesi 12:02

Samsun’da "daire dolandırıcılığı": 10’larca kişi mağdur

A
A
A
00:00
00:00
HD

Samsun’da bir inşaat firmasının kendilerini "dolandırdığı" iddiasıyla yaklaşık 40 kişi şikayetçi oldu. Şantiyede toplanan mağdurlar, “mükerrer daire ve hayali bloktan daire satışı yapıldığı”nı öne sürdü.

Atakum ilçesi Büyükoyumca Mahallesi 5152 ada üzerinde “Murat A. İnşat” firması tarafından başlatılan “Mahal 138 Pamuklu Projesi”nden daire satın alan ve paraların büyük kısmını ödeyen vatandaşlar, daireler kendilerine söylenen teslim tarihinde verilmeyince şüphelendi. Diğer alıcılar ile irtibat kuran daire sahipleri, satın aldıkları dairelerin kendilerinin yanı sıra 2-3 kişiye daha satıldığını öğrenince şoke oldu. Ayrıca kendilerine 3 blok (A-B-C blok) şeklinde gösterilen projede 2 blok (A-B blok) olduğunu fark eden hak sahipleri, mevcut projede görünmeyen C bloktan da satışlar yapıldığını, hatta hayali bloktan hayali dairelerin de birden fazla kişiye satıldığını iddia ettiler. Mağdur olduklarını ve kandırıldıklarını ifade eden hak sahipleri, 38 kişinin imzasının bulunduğu suç duyurusunu, avukatları aracılığıyla Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etti. Mağdurlar, hayali ve mükerrer satışların yapıldığı “Mahal 138 Pamuklu Projesi”ndeki kaba inşaatı bitme aşamasına gelen tek blok önüne gelerek, yetkililerden yardım istedi. Murat A. İnşaat firması sahibi Murat A. ve babaları Yüksel A. hakkında suç duyusunda bulunduklarını belirten hak sahipleri, mağdur olduklarını dile getirdiler. Mağdurlar, sadece Mahal 138 Projesi değil, aynı inşaat firmasının başladığı Beyaz Ev ve Oasis projelerinde de kendileri gibi mağdurların olduğunu ve o projelerin de söz verilen tarihlerde teslim edilmediğini iddia ettiler.

Samsun’da

Av. Sunan: “Hayali C bloktan daireler satılmış, mükerrer satışlar da mevcut”

Daire almak için para veren mükelleflerinin zarar gördüğüne değinen Av. Berat Sunan, “2023’ün 8’inci ayında inşaata başlayan Murat A., vadettiği gibi inşaatı tamamlamıştır. Onlarca mağdur burada para biriktirip, bu inşaata para yatırdılar. Uzun süre geçmesine rağmen karşılığını alamadılar. Murat A.’dan da hiçbir şekilde sevap alamadılar. İnşaat tamamlanmamış durumdadır. Biz de Av. Gökmen Keskinsoy ile birlikte 10’larca mağdur adına suç duyurusunda bulunduk. Süreç tarafımızdan takip ediliyor. Mağduriyetler bloklarda mükerrer satışlar olmuş, 2-3 kişiye aynı daireler satılmış. Ayrıyeten projede var olmayan ancak reklamları yapılan C bloktan daireler satılmıştır. Buradaki Mahal138 İnşaat’ın yanı sıra Beyaz Ev ve Oasis inşaatlarını da tamamlamıştır. Şikayet dilekçemizde 40’tan fazla kişinin suç duyurusu var. Birçok kişi de aynı dairenin 2-3 kişiye satıldığını gördüğümüz gibi, projede var olmayan C bloktaki daireler de 2-3 kişiye satıldığı görülüyor. Bu projede olmayan C bloktan toplam 20 kişiye daire satılmış. Mağdurlarla bugün buluşarak suç duyurusunda bulunarak durumu duyurmak istedik” dedi.

Samsun’da

“C bloktan daire aldık, inşaatta C blok diye bir yer yok”

Mağdur olduklarını ve hayali bloktan daire aldıklarını ifade eden hak sahibi Uğur Demiral, “Ben Murat A. ile daire karşılığı anlaşmıştım. Tüm birikimimi kendisine devrettim. Dairenin yarı parasından fazlasını kendisine verdim. O da karşılığında 1+1 daire verecekti. 1,5 yıl önce bitmesi gereken daireleri hala bitiremedi. Paramı da geri vermedi. Neden yapmadığını sorduğumuzda ise çeşitli bahaneler sundu. Şimdi ise bizle iletişime geçmiyor. Bizi büyük bir çeteyle dolandırdığını düşünüyoruz. Gönderdiğimiz paraların dekontları da mevcut. Ayrıyeten ablam 2 daire, arkadaşım 4 daire, başka birilerine de aracı oldum 3 daire aldı. 12 kişi benim vasıtamla buradan daire aldı. Murat A. bizi dolandırarak bizleri mağdur etti. Biz daireleri C bloktan almıştık. İnşaatta ise C blok diye bir şey yok. 3 blok olacaktı, bizim blok yok. Bize anlattığında ve sözleşmelerde C blok var ama görünürde öyle bir yer yok. Babası Yüksek A. ile birlikte bizleri dolandırdılar” diye konuştu.

Samsun’da

“Eşim bu daireler yüzünden hasta oldu, gelinimizin yanında kalıyoruz”

Yaşanan sıkıntı süreç yüzünden eşinin hastalandığını vurgulayan başka bir mağdur, “Yaşadığımız mağduriyet nedeniyle eşim beyim kanaması geçirdi. Bir de kalp hastası oldu ve her gün hastanede tedavi görüyor. Eşim çocuklar mağdur oldu diye üzüntüden hastalandı. Evimizi buradan daire almak için satmıştık. Şu anda gelinimizin yanında kalıyoruz. Bize, evi zamanında yetiştiremezse kira desteği sağlama sözü de vermişti. Verdiği sözleri de tutmadı” şeklinde konuştu.

Samsun’da

İnşaat firması sahibi: “Ekonomik krizden dolayı battım”

Suçlamaları kabul etmediğini ve yeni bir oluşum içine girdiğini belirten inşaat firması sahibi Murat A. ise “Üzerime atılan iddialar doğru değil. Hakkımda şikayette bulundular. Samsun’dayım. Savcıya ifademi verdim. Hepsinin mağduriyetini gidereceğim. Onların söylediği her şey asılsızdır. Çeklerim yazıldı, battı. 40’ya yakın şantiyem vardı. Piyasanın getirdiği ekonomik krizden dolayı battım, gitti. Şu an bir oluşum içindeyim. Tekrar çıkacağım. Hepsinin mağduriyetini gidereceğim. Onların söylediği gibi değil. 200-300 bin TL para vermişler, ‘gelin anlaşalım’ diyorum, verdikleri para yerine 5 milyon TL talep eden oluyor. Yasal hakları, verdikleri paranın yıllık faiziyle geri ödenmesi. Tehdit eden de çok oluyor. Her hafta savcılığa giderek ‘can güvenliğim yok’ diye ifade veriyorum. Her gün bunlardan 10-15 tanesi beni tehdit ediyor. 3 çocuğum var, öldürmekle tehdit ediyorlar. Kaçmadım, Hasköy’deki projemden daire vereyim diyorum, kabul etmiyorlar. 120 kişiye daire satmıştım, 80’iyle anlaşabiliyorum, bunlarla anlaşamıyorum. 200 bine karşı 400 bin TL öde deseler zaten ödeyeceğim. 5 milyon TL talep eden var. Samsun’da hatırı sayılır bir insanım. Projeyi de o aşamaya kadar ben getirdim. Aynı daireyi birçok kişiye satmış olamam. İftira atıyorlar” ifadelerini kullandı.

Erdi Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Elektrik direğinin tepesindeki yuva, leylek ailesine 22 yıldır ev sahipliği yapıyor Baharın müjdecisi kabul edilen leylekler, yuvalarına dönüşleriyle köy ahalisini yeniden sevindirdi. Erzincan’ın Mertekli köyünde 22 yıldır aynı elektrik direğinin üzerine yuva yapan leylek ailesinden anne leylek kuluçkaya yattı. Erzincan’ın Mertekli köyü sakinleri, 22 yıldır aynı elektrik direğine yuva yapıp kuluçkaya yatan leyleklerin gönüllü koruyuculuğunu yapıyor. Gelişleriyle baharı müjdeleyen, gidişleriyle kışın habercisi olan ve atasözlerine, deyimlere dahi konu olan leylekler, şubat ayından itibaren Avrupa’dan yola çıkıp Anadolu topraklarına varıyor. Sürüler halinde göçen leylekler, kendileri için belirledikleri uygun noktalarda, ilkbahar ve yaz aylarında konaklayarak yavruluyor. Mertekli köyünde 22 yıldır aynı yere yuva yapan leylekler, bu yıl da yine eski muhtar Mehmet Fırat’ın evinin önündeki elektrik direğine yuva kurdu. Baharın müjdecisi kabul edilen leylekler, yuvalarına dönüşleriyle köy ahalisini yeniden sevindirdi. Mahallelinin gözü gibi baktığı yuvalarında sırayla kuluçkaya yatan leylekler, zaman zaman Karasu Nehri’nde besin bulmak için kanat çırpıyor. Köy sakinlerinden Songül Aydın, "Yıllardır bu leylekler köyümüzde yaşıyorlar. Kışın gidip baharda geri geliyorlar. Vefalı leyleklerimiz. Bizde onları seviyoruz" dedi. Köylülerden Hüseyin Fırat da eskiden bölgede çok sayıda leyleğin bulunduğunu belirterek, sayılarının azaldığını söyledi. Leylekler köylerine gelmediğinde üzüldüklerini dile getiren Fırat, "Bir yıl maalesef leyleğimizin 4 yavrusu elektrik direğine takılarak ölmüştü ve çok üzülmüştük. Biz onları gerçekten çok seviyoruz. Maalesef leyleklerimizden sadece 1-2 tane kaldı. Bizler elimizden geldiği kadarıyla onlara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Ben her sabah kalktığımda onları izliyorum. Leyleklerin yavrularına ve eşlerine karşı olan saygısı ve sadakati çok yüksek. Onlara sahip çıkmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Erzincan Doğadan toplanan mantarlara dikkat Doğada kendiliğinden yetişen mantarları bilinçsizce tüketenlerin yaşadığı zehirlenmelere dikkat çeken uzmanlar, "Bilinçsiz mantar tüketimi öldürüyor" dedi. İlkbahar ayıyla birlikte yaygınlaşan zehirli mantara dikkat çeken uzmanlar, "Doğada yetişenler yerine, marketlerde bakanlık onaylı taze kültür mantarları tüketilmelidir" uyarısında bulundu. Erzincan’da baharla birlikte doğada yetişmeye başlayan mantarlara ilginin çok olduğunu kaydeden uzmanlar, şu açıklamada bulundu: "Türkiye’de doğada yetişen yaklaşık 40 farklı yenilebilir mantar türü var. Ülkemizde yaklaşık 100 kadar zehirli mantar türü de vardır. Bunların birkaç tanesi şiddetli zehirlenme sonucu ölüme neden olma ihtimali yüksek mantarlardır. Zehirsiz ve zehirli mantarların kesin ayırıcı özellikleri yoktur. Zehirli ve zehirsiz mantarlar arasındaki farklar sadece dış görünüşle belirlenemez. Birbirine çok benzeyen mantar çeşitlerinden biri zehirli iken diğeri yenebilir olabilir. Mantardan kaynaklı zehirlenmeler özellikle yağışların bol olduğu mevsimlerde daha çok görülüyor. Mantar zehirlenmeleri özellikle nemli ve yağışlı bölgelerde bahçe ve açık alanlardan toplanıp kolayca tüketilmesi nedeniyle belli dönemlerde sık rastlanılmaktadır. Mantarların özellikle yabani türlerinin tüketilmesi halinde başta gastrointestinal sistem olmak üzere merkezi sinir sistemi (MSS) karaciğer ve böbrekler üzerinde toksik etkilerin oluşabilmektedir. Doğal alanlarda yetişen ve yapısında zehirli madde bulunan şapkalı mantarların, taze kurutulmuş veya konserve olarak çiğ ve pişirilerek yenmesi sonucunda gelişen ve ölümle de sonuçlanabilen ciddi zehirlenmelerdir. Mantar zehirlenmelerinin çok basit bir şekilde önlenebilecek bir zehirlenme tipi olup zehirlenmenin engellenmesindeki tek çare de doğal alanlarda yetişen mantarların kesinlikle yenmemesi. Bunun yerine kültür mantarları tercih edilebilir" Mantar yedikten sonra belirtilerden bir veya birkaçının görülmesi durumunda mutlaka zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerektiğine değinen uzmanlar, "Mantar zehirlenmelerini tedavi etmek için uygulanabilecek genel bir tedavi yöntemi yoktur. Mantarın türü, yenen mantar miktarı, pişirme şekli, yeme şekli, mantarın toplandığı yer ve mantarı yiyen kişinin fiziksel özelliklerine göre zehirlenme derecesi değişmektedir. Zehirlenme belirtilerine sebep olan mantarların yenmesi durumunda, sersemlik, uykuya meyil, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüz ve boyunda kızarma, nabızda artış, ağızda metal tadı, bulantı ve kusma, terleme görülebilir. Mantarda bulunan zehirli maddenin özelliğine göre, yendikten 6 saat sonra gelişebilen zehirlenme belirtileri ise bulantı, kusma, ishal, ateş, nabız atışıyla daha sonra karaciğer ve böbrek bozukluklarıyla bu organların bozukluklarına bağlı belirtiler şeklindedir. Sonuçta koma ve ölüm de söz konusu olabilmektedir" ifadelerini kullandı.
Erzincan Çiçek açan ağaçların görselliği mest etti Erzincan’da havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte meyve ağaçları da çiçeklerini açtı. Çiçek açan meyve ağaçları kartpostallık görüntüler ortaya çıkardı. Erzincan’da ağaçlar rengarenk çiçek açtı. Filizlenen tomurcuklar, ağaç dallarında açan çiçekler renk cümbüşü oluştururken, ortaya kartpostallık görüntüler çıktı. Hava sıcaklığında yaşanan artışla ağaçlarda açan çiçekler ilde bahar havasını yansıttı. Dallarındaki tomurcukları henüz filizlenmeyen diğer ağaçların da önümüzdeki günlerde çiçek açmasıyla, ilçedeki bahar havasına eşlik etmesi bekleniyor. "Erzincan’da kayısı ağaçları renk cümbüşü yaşatıyor" Kayısı üretiminde Erzincan’da önemli bir yere sahip olan Üzümlü ilçesinde ağaçlardaki tomurcukların çiçek açmasıyla adeta renk cümbüşü yaşanıyor. İklimi ve coğrafi konumu nedeniyle 6 bin dekarda yıllık yaklaşık 10 bin ton kayısı üretiminin yapıldığı Erzincan’da çiçek açan kayısı ağaçları rengarenk görüntüleri ile dikkat çekiyor. Kartpostal gibi görüntüler oluşturan ağaçlar kayısı meyvesine dönüşerek dünyanın dört bir yanına yolculuğa çıkıyor. Erzincan’da her yıl Nisan ayı başlarından itibaren kayısı ağaçları çiçek açmaya başlıyor. Binlerce kayısı ağacının çiçek açması ise muazzam görüntüler ortaya çıkartıyor. Türkiye’de yaklaşık 17 milyon kayısı ağacı bulunurken bunun yaklaşık olarak 380 bini ise Erzincan’da bulunuyor.
Erzincan 60 bin TL maaşla çoban bulamayınca çözümü nöbetleşmekte buldular Erzincan’da büyükbaş hayvan sahipleri çoban bulmakta zorlanıyor. Aylık 60 bin TL teklif edilmesine rağmen çoban bulamayan köylüler, 200 ineği sırayla yaylıma çıkarıyor. Son yılların en fazla kazandıran meslekleri arasında yer alan çobanlık mesleği yok olma noktasına geldi. Dolgun maaşa rağmen, çoban olmak isteyeni bulmak zorlaştı. Aylık 60 bin TL teklif edilse de çoban bulmak imkânsız hale geldi. Erzincan’da çoban bulamayan köylüler nöbet sırası oluşturarak köyde bulunan hayvanları yaylıma çıkarıyor. Tercan’a bağlı köylerde yaşayan büyükbaş hayvan sahipleri hayvanlarını otlatacak çoban bulamayınca kendileri yaylıma çıkarmaya kara verdi. Kendi aralarında sıra sistemi kuran köylüler, hayvanlarını meralarda otlatıyor. "Çoban bulunmuyor, sırası gelen yaylıma çıkıyor" Çobanlık sırası gelen Şinasi Ceylan, "Sığır güdüyoruz, çoban bulunmuyor. Sırası gelen yaylıma çıkıyor. 2 ineği olan 1 gün, 4 ineği olan 2 gün yayıyor. Toplam 200 tane ineğimiz var. Çoban bulamadığımız için köylüler olarak sıraya dizdik. 60 bin TL maaş ödeyelim dedik çoban bulamadık." dedi. "Eskiden çobanlık için yalvarıyorlardı, şimdi kimse yüzüne bakmıyor" Asım Genç isimli vatandaş ise, "2010 yılından bu yana çoban bulamıyoruz. Köyün malı sırayla yayılıyor. Bunları hiç kimse yapmıyor. Eskiden çobanlık veya bekçilik için yalvarıyorlardı. Şimdi ise yapmak istemiyorlar. Çok yüksekte paralar veriliyor. Bu hayvanları 1 buçuk teneke buğdaya yayıyorlardı. Şimdi ise kimse yüzüne bakmıyor" diye konuştu.
Erzincan Girlevik Şelalesi bayramda vatandaşların uğrak yeri oldu Dünyanın en görkemli şelalelerinden biri olan Erzincan’ın Çağlayan beldesindeki Girlevik Şelalesi, Ramazan Bayramında da yerli turistler ile yurtdışından gelen gurbetçilerin durak noktası oldu. Erzincan’da güneşli bir havanın hakim olduğu bayramda, Girlevik Şelalesi yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Şelale yurt dışından gelen gurbetçilerle birlikte Erzincan nüfusuna yakın vatandaşı bayram tatilinde ağırladı. Munzur Dağı eteklerinden gelen buz gibi suların 40 metreden döküldüğü Girlevik Şelalesi, doğal güzelliği ve serin havasıyla, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Kent merkezine 35 kilometre uzaklıkta yer alan ve Munzur Dağı eteklerindeki Kalecik köyünde yer alan 9 ayrı kaynak suyunun birleşmesiyle oluşan Girlevik Şelalesi, her mevsim ayrı bir güzellik sunuyor. 9 günlük bayram tatilini fırsat bilen vatandaşlar, 40 metreden akan buz gibi suyu ve doğal güzelliğiyle öne çıkan Girlevik Şelalesine akın ediyor. Kışın suyunun büyük bölümünün donması ile oluşan sarkıtlar dolayısıyla etkileyici bir manzaraya bürünen şelale, ziyaretçilerine yazın da farklı güzellik sunuyor. Muhteşem doğanın öz çekim yaparak tadını çıkaran yerli ve yabancı turistler, görsel güzellikler arasında yürüyüş ve piknik yaparak zamanlarını en iyi şekilde değerlendiriyor. Girlevik Şelalesine Gümüşhane’den gelen vatandaşlardan Esra Aydemir, "Şelale tamamen doğal, çok güzel ortam sunuyor. Erzincan’a geldiğimizde burası mutlaka uğramadan gitmediğimiz, vazgeçilmez yerlerimizden biri. Doğallığını koruması ve serinliği nedeniyle ailece piknik yaptığımız yer. Herkesi Girlevik Şelalesine davet ediyoruz" dedi. Girlevik Şelalesi, Erzincan’ın çevresindeki illerin yanı sıra İstanbul, Bursa, Ankara, Antalya, İzmir ve yurt dışından gelen çok sayıda turistin akınına uğruyor.