EĞİTİM - 17 Ekim 2024 Perşembe 12:17

Erzincan’da kurslara ilgi giderek artıyor

A
A
A
Erzincan’da kurslara ilgi giderek artıyor

Erzincan’da son yıllarda kurs ve eğitim programlarına olan ilgi giderek artıyor. Erzincan’da 2024 yılı içinde 7. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Yetiştiriciliği kursu açıldı. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen kursta, 16 kursiyer eğitim alıyor.


Kursun amacı; Ülkemizde ve dünyada tarımsal üretimde önemi gittikçe artan bitkisel üretimde tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştiriciliğini konusunda farkındalık oluşturmak. Düzenlenen kurs bunlara ek olarak, ülkemizde ticareti yoğun yapılan tıbbi ve aromatik bitkilerin üretim teknikleri hakkında temel düzeyde bilgi, beceri ve stratejileri öğretmeyi amaçlamaktadır. Eğitim programına katılan kursiyerler, kurs sonunda çiçeğinden, tohumundan ve yaprağından yararlanılan bitkilerin özelliklerini biliyor, fide yetiştiriyor, toprak hazırlığı, fide dikimi, bakımı ve ürün özelliklerine göre depolama işlemlerini yapmayı öğreniyor.


2024 yılında Erzincan’da tıbbi ve aromatik bitkiler konulu yedinci kurs açıldı. Daha önce açılan 6 kursa toplam 285 kişi müracaat etti. 285 kişiden 198 kişi sınavlarda başarılı olarak belge almaya hak kazandı. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Erzincan Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü işbirliği ile düzenlenen tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği kurslarının amacı, katılımcıların tıbbi ve aromatik bitkilerin önemi ve bu bitkilerin tanınması, toprak hazırlığı, fide dikimi, bakımı, hasat gibi yetiştiricilik konularında, ticari olarak yetiştiriciliği yoğun yapılan tıbbi bitkilerinin yetiştirilme teknikleri hakkında teorik ve uygulamalı bilgiler edinmelerini sağlamaktır. Ayrıca bu programı tamamlayan katılımcılar; temel düzeyde bitkisel üretimin temel kavramlarını özümsemiş, sürdürülebilir tıbbi ve aromatik bitkilerin tarımı hakkında bilgi ve becerileri gelişmiş olacak.


Dünya üzerindeki tıbbi ve aromatik bitkilerin yaklaşık %6’sı Türkiye’de yetiştiriliyor. Bu oran dünya popülasyonuna bakıldığında ciddi bir miktar. Türkiye endemik bitki zenginliği olan ülkelerin başında geliyor, öyle ki, tür açısından Avrupa’da yetişen toplam endemik bitki türünden fazlası Türkiye topraklarında yetişiyor ve aynı şekilde pek çok Tıbbi ve Aromatik Bitki’ye de ev sahipliği yapıyor. Tarım ve Orman Bakanlığımızın kayıtlarına göre ülkemizde son 18 yılda tıbbi ve aromatik bitki ekiliş alanının 2 kat artışla 1,7 milyon dekara, üretiminin ise 5 kat artışla 370 bin tona yükselmiştir. İhracat değerimiz 105 Milyon Dolardan 4 kat artışla 404 Milyon Dolara ulaşmıştır. Kekik ve defne ihracatında dünya lideriyiz. Dünya defne ihtiyacının %90’ını biz karşılıyoruz. Yine, kimyon, adaçayı, biberiye ve anasonda da önemli bir tedarikçi konumundayız’’ Bu noktadan bakıldığında hem iç pazara hem de dış pazara satılacak katma değeri yüksek ürünler ile hem ülke ekonomisine hem de üreticiye ciddi maddi katkı sağlamaktadır. Bunun yanında; İnsan ve hayvan sağlığının korunmasında ve tedavisinde tarihten günümüze kadar bilinen ve kendilerinden faydalanılan tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği eğitimi, bu bitkilerden faydalanma yönlerinin öğretilmesi ve yetiştiriciliği hakkında bilgi birikimi kazandırarak bu bitkilerden faydalanma imkanı sağlıyor.


2024 yılı okul eğitimleri kapsamında Şehit Cengiz Topel Mithatpaşa İlkokulu öğrenci, öğretmen ve çalışanlarına Afet Farkındalık Eğitimi verildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Gezi olaylarında gözaltına alınan kadınların giysileri çıkarılarak arama yapılmasına ilişkin davada karar Fatih’te gezi olayları sırasında gözaltına alınan Ayşe Mücella Yapıcı ve kızı Cansu Yapıcı’nın nezarethanesinde giysilerini çıkararak arama yapıldığı iddiasına ilişkin polis memurlarının yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme, 2 kadın polis memurunun 5’er ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına, erkek polis memuru L.M.’nin ise beraatına hükmetti. Heyet, 2 kadın polis memuruna verilen cezada hükmün açıklanması geri bırakılmasına karar verdi. Fatih’te 8 Temmuz 2013 tarihinde gezi olayları sırasında gözaltına alınan Ayşe Mücella Yapıcı ve Cansu Yapıcı’nın karakol nezarethanesinde giysilerini çıkartarak arama yapıldığı iddiasına ilişkin polis memurlarının yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya başka suçtan tutuklu sanık polis memuru L.M., Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmaya müşteki Ayşe Mücella Yapıcı ve Cansu Yapıcı katılmazken, tarafların avukatları hazır bulundu. “Mahkemeden beraatımı talep ediyorum” Duruşmada savunma yapan sanık L.M., “Önceki ifadelerimi tekrar ederim. Mahkemeden beraatımı talep ediyorum. Suç işlemek maksadıyla hareket etmedim” ifadelerini kullandı. Beyanda bulunan müşteki avukatı, müvekkiline yönelik çok fazla hak ihlali yapıldığını belirterek sanıkların cezalandırılmasını istedi. Savunma yapan sanık avukatı ise, aleyhe hususları kabul etmediklerini ve sanıkların üzerlerine atılı suçtan yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatlarını talep etti. Son sözü sorulan sanık, mahkemeden beraatını istedi. 2 kadın polise 5’er ay hapis cezası, bir polisin ise beraatına karar verildi Kararını açıklayan mahkeme, sanıklar S.E.K ve C.B. hakkında ‘görevi kötüye kullanmak’ suçunu oluşturduğu ve üzerlerine atılı suçu işledikleri sabit olduğu gerekçesiyle ilk önce ayrı ayrı 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Heyet, daha sonra sanıkların duruşmalarda tutum ve davranışlarından ötürü bu cezayı 5 ay hapis cezasına indirilmesine hükmetti. Mahkeme ayrıca sanıkların sabıkasız oluşlarını gerekçe göstererek bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Polis memuru L.M.’nin ise, beraatına karar verildi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, üzeri çıkarılarak arama yapılan Ayşe Mücella Yapıcı ve Cansu Yapıcı müşteki, polis memurları C.B., L.M. ve S.E.K. şüpheli sıfatıyla yer aldı. Hazırlanan iddianamede, müşteki Ayşe Mücella Yapıcı’nın ilaçlarının bir gün geç almasına sebebiyet verdiğine ilişkin kamu davası açmak için yeterli şüphe oluşturacak delil bulunduğu, şüpheli kadın polis memurları S.E. ve C.B.’nin çıplak arama eylemlerinin görevinin gerekliliklerine aykırı hareket ettikleri aktarıldı. İddianamede, şüpheli polis memuru L.M.’nin eyleminin ihmal suretiyle ‘görevi kötüye kullanma’ kapsamında kaldığı, yönündeki iddialar üzerine yargılama aşamasında davanın ‘işkence’ nitelendirmesi ile açılmasında hukuki yarar bulunduğu anlatıldı. Ayrıca iddianamede, suçun işkence kapsamında kalıp, kalmadığının da değerlendirilme zorunluluğu bulunduğu bilgisi yer aldı. 5 yıl hapis cezası talebi Hazırlanan iddianamede, şüpheli polis memurları S.E., C.B. ve L.M. hakkında iki müştekiye yönelik ‘işkence’ suçundan ayrı ayrı 5 yıl hapis cezasına çarptırılması talep edildi.