YEREL HABERLER - 21 Mart 2012 Çarşamba 15:34

İL GENEL MECLİSİ BAŞKANI VE ÜYELERİNDEN BAŞKAN GÜLŞEN`E ZİYARET

A
A
A
İL GENEL MECLİSİ BAŞKANI VE ÜYELERİNDEN BAŞKAN GÜLŞEN`E ZİYARET

Zonguldak`ın Çaycuma ilçesinde, İl Genel Meclis Başkanı ve Üyeleri Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen`i ziyaret etti.
Çaycuma ilçesinde, İl Genel Meclis Başkanı ve Üyeleri Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen`i ziyaret etti. AK Parti ve CHP Zonguldak İl Genel Meclis Üyeleri Meclis Başkanı İsmail Terzi nezaretinde Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen`e nezaket ziyaretinde bulundular. Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen,`` Geçmişte İl Genel Meclis üyeliği görevinde bulunmuş bir arkadaşları olarak, gerek Ak Parti`li ve gerekse CHP`li İl Genel Meclis üyesi arkadaşlarıma bu ziyaretlerinden dolayı ayrı, ayrı teşekkür ediyorum.`` dedi. İl Genel Meclisi Başkanı İsmail Terzi ise, ``İl Genel Meclisi üyesi arkadaşlarımızla iktidarı ve muhalefeti ile birlikte ilimizin ilçe ve köylerinde ki olumsuzlukları en asgariye indirerek, vatandaşlarımıza layık bir yaşam tarzı sunmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Bu çalışmalarımız aralıksız devam edecektir.``dedi. Ziyaret sonrasında, Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen tarafından İl Genel Meclis üyelerine yemek ikram edildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana 3 kişiyi katletmişti, gerekçeli kararı yazıldı: ’Suç işlemeyi kendine haklı görmüş’ Adana’da oğlunun ölümünden sorumlu tuttuğu gelini ile birlikte gelininin annesi ve ablasını mezarlıkta silahla öldüren Şemsettin Erkuvan’a verilen 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının gerekçeli kararı yazıldı. Kararda sanığın, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları dolayısıyla suç işlemeyi haklı gördüğü ve suçu işlemiş olmaktan pişmanlık duymadığına yer verildi. Adana’da, bir kız çocuğu annesi 21 yaşındaki Güldane Gerçek, şiddetli geçimsizlik nedeniyle dini nikahla birlikte yaşadığı eşi Muzaffer Erkuvan’ı terk etti. Eşiyle barışmak için kayınvalidesi Şenay’ın evine giden Erkuvan, barışma teklifinin reddedilmesi üzerine dışarı çıkıp, kendini ağaca asarak intihar etti. Olay sonrası oğlunun ölümünden Güldane ile annesi Şenay ve kız kardeşi Gaye Gerçek’i (25) sorumlu tutan Şemsettin Erkuvan, oğlunun mezarını ziyarete giden anne ve iki kızına mezarlıkta musalla taşına yakın bir noktadaki banklarda oturdukları sırada tabancayla kurşun yağdırdı. Başlarından vurulan Şenay, Güldane ve Gaye Gerçek olay yerinde hayatını kaybetti. 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Cinayetler sonrası saklandığı oyukta yakalanarak tutuklanan 3 kadının katil zanlısı Şemsettin Erkuvan hakkında ‘Kasten öldürme ve ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından yargılandı. Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 5 Mart’ta yapılan karar duruşmasında sanık Erkuvan’a "3 kadına karşı kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı verilen 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının gerekçeli kararı yazıldı. Kararda, sanığın aşamalardaki ikrarı, tanık beyanları, olay yeri inceleme raporu, kamera görüntüleri tüm dosya kapsamında sabit olduğu, sanığın olay tarihinde kadın olan üç kişiye karşı silahla kasten öldürme suçunu işlediği, TCK’nın 82/1-f maddesi gereğince cezalandırıldığına yer verildi. Sanığın, 6136 sayılı yasa kapsamına göre yasak niteliğine haiz tabanca ile maktulleri öldürmek amacıyla ateş ettiği, yine 6136 yasa kapsamında olan 13/1 maddesinde belirtilen suçu işlemesi nedeniyle 1 yıl hapis ve 30 gün adli para cezasına mahkum edildiği belirtildi. ‘Sanığın savunmasına itibar edilmedi’ Sanık Erkuvan’ın savunmasında, oğlunun ölümünden maktulleri sorumlu tuttuğu için öldürdüğü ifade edilen gerekçeli kararda, ‘’Oğlunun öldürülmesinde maktullerle hareket eden kimlik bilgilerini bilmediği kişilerden de tehdit edildiğini belirtmiş ise de, oğlunun ölüm nedeninin intihar olduğu, sanığın tehdit edilmesine yönelik bir şikayetinin bulunmadığı, bu konuda dinlenen savunma tanığının sanığın damadı olduğu, taziye evinde ve savunma tanığı olan damadının yanında sanığın kimlik bilgileri belli olmayan kişiler tarafından tehdit edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi bu konuda bir şikayetin olmadığı, somut olayda sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan söz ve ya davranış bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın savunmasına itibar edilmemiş, haksız tahrik hükümleri uygulanmamasına yer verilmiştir’’ denildi. Tasarlayarak öldürmedi Yanında silah taşıyan sanığın olayı tek bir plan dahilinde gerçekleştirmediğine yer verilen gerekçeli kararda, yine 6136 kapsamında silah taşımasının bu suçu işlemek için plan yaptığı anlamına gelmediği ifade edilerek sanığın, cinayeti gerçekleştirirken program ve kurgu yaptığı yönünde dosya kapsamında delil bulunmaması nedeniyle suçun tasarlama kapsamına kalmadığına karar verildiği ifade edildi. Pişmanlık duymadı Savunmasında kadınları öldürdüğünü kabul eden sanık Erkuvan’ın, oğlunun ölümünden dolayı maktulleri sorumlu tutarak suç işlemeyi haklı gördüğü, olayın oluş şekli itibariyle sanığın kastının yoğunluğu, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları dolayısıyla da suçu işlemiş olmaktan samimi bir şekilde pişmanlık duymadığı kaydedildi. Kararda, sabıkalı geçmişi olduğu dikkate alınarak sanık hakkında yasal şartları oluşmadığından TCK’nın 62. Maddesinin takdiren uygun olmadığına karar verilerek, sanık Şemsettin Erkuvan’ın üzerine atılı maktuller Gaye , Güldan ve Şenay Gerçek’e yönelik ‘Kadına karşı kasten öldürme’ suçunu işlediği sabit olduğundan eylemine uyan TCK’nın 82/1-f maddesi gereğince 3 kez ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edildiği belirtildi. Dava dosyası Bölge İstinaf Mahkemesi’ne gönderildi.
Antalya Ziyafete hazırlanan tilkiye ‘köpek’ şoku Antalya’nın Gazipaşa ilçesi Çobanlar Mahallesi’nde yaşanan doğa olayı, hem şaşırttı hem tebessüm ettirdi. Aç kalan bir tilki, gündüz vakti mahalleye inerek bir tavuğu yakaladı. Ancak köyde bulunan bir köpeğin kahramanlığı sayesinde tavuk telef olmaktan kurtuldu. O anlar bir evin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Olay, Çobanlar Mahallesi’nde gündüz saatlerinde meydana geldi. Aç olduğu tahmin edilen tilki, mahalle içerisine girerek tavukların bulunduğu alana yöneldi. Tilki bir tavuğu ağzıyla yakalayıp götürmek üzereyken, tavuk tilkinin ağzından kurtularak kaçmayı başardı. Tilki yeniden hamle yapmaya çalıştığı sırada, mahallede yaşayan Mustafa Oktay’a ait köpek devreye girdi. Tavuğun imdadına yetişen köpek, tilkiyi önüne katıp kovaladı. Tilkinin tavuk avı başarısızlıkla sonuçlanırken, köpeğin cesareti ve sadakati sahibinin takdirini topladı. O anlar güvenlik kamerasına yansıdı Tilkinin av anları ve yaşadıkları güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde tavuğu önce yakalayan tilki, ardından kaçırınca ikinci hamlesini yapması, tam yakalayacağı sırada ise köpeğin kovalamasıyla neye uğradığını şaşırıp kaçma anları yer aldı. "Tilkiyi kovaladı, tavukları kurtardı" Tavuğun ve köpeğin sahibi olan çiftçi Mustafa Oktay, yaşananları İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. Çiftçilik yaptığını belirten Oktay, "Köyde yaşıyoruz, tavuklarımız var, keçilerimiz var. Onların başını beklemesi için bir tane köpek besliyoruz. Tilkiyi kovaladı, tavukları da kurtardı" dedi. "Tilki kaçsın diye el çırptık" Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerin yaşandığı anları da anlatan Oktay, "Çalışmadan geldik bahçeden. Yukarıda tilki tavuklara saldırdı. Biz buradan bağırdık tilkiye, el çarptık kaçsın diye. Bu da burada yatıyordu. O anda kalktı, tilkiyi görünce buradan son surat koşup onu kovaladı, tavukları da kurtardı" ifadelerini kullandı.
Ankara Acıbadem Hastanesi Kadın Doğum Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Karayalçın: "Laparoskopik miyom ameliyatları iyileşme sürecini kısaltıyor" Acıbadem Ankara Hastanesi’nden Kadın Doğum Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Rana Karayalçın, miyom hastalığında laparoskopik cerrahi işlemin önemine dikkati çekerek, "Miyom tedavisinde laparoskopik cerrahiyi tercih ediyoruz. Çünkü laparoskopik cerrahide hem hastanedeki kalış süresi kısalıyor, hem de enfeksiyon ve kanama oranı düşüyor" dedi. Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Doğum Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Rana Karayalçın, kadınlarda sıkça görülen miyom hastalığı ve tedavisine ilişkin açıklamalarda bulundu. Karayalçın, adet kanamalarının artmasına ve kansızlığa neden olan miyom tedavisinin ise halk arasında ‘kapalı’ olarak bilinen laparoskopik cerrahi ile yapıldığına dikkat çekti. Cerrahi işlemin ardından ise hastanın ağrı oranının azaldığını ve yaklaşık 1 gün içerisinde normal hayata dönebileceğini kaydeden Karayalçın, estetik açıdan da hastaların herhangi bir sorun yaşamadığını aktardı. "Her beş kadından bir tanesinde miyom var" Karayalçın, miyom hastalığının oldukça sık görülen bir hastalık olduğunu belirterek, "Yaklaşık olarak her beş kadından bir tanesinde miyom var. Miyomların neden oluştuğunu bilmiyoruz. Ancak kadınlık hormonları olarak bilinen östrojen ve progesterona duyarlılar. Bu nedenle gebelikte büyüyorlar, menopoz döneminde de küçülüyorlar. Bazı kişiler genetik olarak miyoma yatkınlık gösteriyor. Bu nedenle annesinde, teyzesinde ve kız kardeşinde miyom olanlarda miyom görülme sıklığı daha fazla" açıklamasında bulundu. "Miyomlar nedeniyle hastalar hamile kalmakta sorun yaşayabiliyor" Miyomların sebep olduğu rahatsızlıklara değinen Karayalçın, "Öncelikle kanamaya sebep olabiliyorlar. Miyomun sayısı, büyüklüğü ve yeri çok önemli. Eğer rahim iç dokusuna doğru büyümüşse genellikle adet kanamalarının fazla olması, adet kanamalarının aralarında da kanamalar olması, bol pıhtılı kanama, kansızlık gibi şikayetlere yol açabiliyor. Yine miyomlar nedeniyle hastalar hamile kalmakta sorun yaşayabiliyor. Eğer miyomla beraber gebe kalırsa gebelikte düşük, erken doğum ve doğum sonrası kanamalar daha sık görülüyor. O nedenle özellikle düzensiz âdet kanamaları olan kadınların mutlaka jinekolog muayene olması gereklidir. " ifadelerine yer verdi. Hastanın tanısının ultrasonografi ile koyulduğu bilgisini de paylaşan Karayalçın, Jinekolojik muayenenin önemine dikkati çekti. Karayalçın, "Miyomların yeri, büyüklüğü ve sayısını ameliyat öncesi tespit etmek bizim için çok faydalı oluyor" dedi. "Miyom tedavisinde laparoskopik cerrahiyi tercih ediyoruz" Miyom hastalığının tedavisi hakkında da bilgi veren Karayalçın, şu ifadelere yer verdi: "Miyom tedavisinde laparoskopik cerrahiyi tercih ediyoruz. Çünkü laparoskopik cerrahide hem taburculuk süresi kısalıyor, enfeksiyon ve kanama oranı düşüyor. O nedenle miyomların tedavisinde laparoskopik cerrahi tercih ediyoruz. Eğer rahimi almamızı gerektiren durum varsa yine bunda da laparoskopik cerrahi yapıyoruz. Çünkü yara izi çok küçük oluyor. Dediğim gibi kanama az, enfeksiyon az, hastanede kalma süresi az. Ve hastaların normal hayatlarına dönmeleri çok hızlı oluyor. Miyomlarda medikal tedaviyi ancak miyom çok büyükse, ameliyat öncesi miyomu küçültmek amacıyla kullanıyoruz. Çünkü bu ilaçlar kişileri menopoza sokuyorlar. Ve o dönemde miyom küçülüyor ama bu ilacı kullanmayı bıraktığınızda büyüyor. O nedenle miyomların tedavisini cerrahi olarak yapıyoruz." "Kasık ağrısı, karında bası hissi, sık idrara çıkma gibi şikayetleri olanlar kadın doğum doktoruna başvurmalı" Hastalara genellikle yılda bir kez jinekolojik muayene yaptırmalarını öneren Karayalçın, "Düzensiz kanama, kasık ağrısı, karında bası hissi, sık idrara çıkma, şikayetleri olan hastaların erkenden kadın doğum doktoruna başvurup, tedavilerini olmalarını öneriyoruz" şeklinde konuştu. "Laparoskopik cerrahi işlemiyle yapılan ameliyatımdan birkaç saat sonra yürümeye başladım" Miyom hastalığını geçiren ve laparoskopik cerrahi işlemi ile tedavi olan Selin Altun Toprak, hastalık sürecini aktararak, "Kasık ağrısı ve sık idrarı çıkma şikayetleriyle başvurmuştum. Orada birkaç doktora görünmeme rağmen tam tanı konulamadı. Ben de hocama başvurdum. Burada ilk muayenemde tanım konuldu. Sonrası ameliyat dışında başka bir seçeneğimin de olmadığını miyomumun yerinden ve boyutundan dolayı alınması gerektiği söylendi. Bir hafta sonra ameliyat oldum. Ameliyat sürecim de çok rahat geçti. Ben biraz böyle çevreden duyduklarımdan panik halde annemle gelmiştim. Ama o geceyi de rahat geçirdim. Ameliyat sonrasını da rahat geçirdim. Yürümemde, oturup kalkmamda, herhangi bir günlük işimi yaparken sıkıntı yaşayacağımı düşünmüştüm ama ameliyattan birkaç saat sonra yürümeye başladım. Günlük aktivitelerime döndüm. Yine de bir ameliyat geçirdiğim için dikkat ediyordum. Ama oldukça kolay ve rahat bir süreç geçirdim" diye konuştu. Ameliyattan sonra normal hayatına çok çabuk döndüğünün altını çizen Toprak, laparoskopik cerrahi işlemin ardından hastaneden yürüyerek çıktığını dile getirdi. "Hamileliğimin başında da miyomlar yüzünden kanamalarım oldu" Bir diğer hasta olan Gizem Yayla ise çok uzun seneler önce karın ağrısıyla kasıkta ağrı aşırı kanama uzun süren kanamalar ve şişkinlik ağrılarımdan dolayı hastaneye başvurduğunu kaydetti. Yayla, "Miyomum olduğunu öğrendikten sonra özellikle her sene kontrollerimize geliyordum. Bundan yaklaşık 11 sene önce hamileliğimde miyomlarla ilgili bir sıkıntı yaşadım. Hamileliğimin başında da milyonlar yüzünden kanamalarım oldu. O yüzden hamilelikte daha sıkı kontroller yaşadım. Akabinde doğumum sağlıklı gerçekleşti ama doğumun üzerine de bütün tıbbi medikal tedavileri denedik. Ancak kanamalarım nedeniyle sürekli demir tedavisi almak zorunda kaldım. Bu yüzden de ameliyat yoluna gittik" ifadelerine yer verdi. "Laparoskopik ameliyat sayesinde ameliyatımın akşamında ayağa kalktım ertesi günü ise hastaneden çıktım" Yayla, ameliyatının özellikle kapalı laparoskopik cerrahi ile yapılmasını istediğinin altını çizerek, "Çünkü laparoskopik ameliyatlarda iyileşme sürecinin daha hızlı olduğunu biliyorum. Laparoskopik ameliyatı olmasının faydası şu; benim ameliyattan sonraki 7. Günüm. Ameliyat günü ayaktaydım, ertesi gün de hastaneden çıktım. Normal hayatıma bir hafta içerisinde döndüm" açıklamasında bulundu. Yayla, ameliyattın ardından herhangi bir ameliyat izinin bulunmadığını da sözlerine ekledi.
Düzce Fındıkta file sistemiyle verimlilik artıyor DÜZCE(İHA) – Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Akçakoca Ziraat Odası iş birliğinde, Kahverengi Kokarca zararlısıyla mücadele Tarım Sigortası ve kırsal kalkınma destekleri hakkında çiftçilere yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, Tarım ve Orman Müdürü Cemil Uzun, Akçakoca Ziraat Odası Başkanı Kadir Mutioğlu, Akçakoca Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Kara, Akçakoca İlçe Tarım ve Orman Müdürü Cemil Uzun, teknik personel, Fakıllı Köyü Muhtarı ve çok sayıda çiftçi katıldı. Toplantıda, Düzce genelinde başta fındık olmak üzere birçok ürüne büyük zarar veren Kahverengi Kokarca zararlısına karşı mücadele yöntemleri, ilaçlama zamanları ve alınması gereken önlemler hakkında teknik bilgiler paylaşıldı. Ayrıca hayvancılıkla ilgili güncel gelişmeler ve destek programları da çiftçilere aktarıldı. İl Müdürü Uzun, Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında yüzde 50 hibe desteğiyle sunulan ekipman desteklerine dikkat çekerek, bu yıl fındık hasadında kullanılan file sisteminin de desteklenen ekipmanlar arasında yer aldığını belirtti. Uzun, "File sistemi sayesinde hem kalite hem de verimlilik artıyor. Bu destek hem üreticimizin refahını artırmak hem de tarım sektörünün gelişimine katkı sağlamak açısından önemli bir fırsattır" ifadelerini kullandı. Tarım sigortaları, üreticilerimizin doğal afetler nedeniyle uğrayabilecekleri zararların karşılandığını belirten Uzun, tarım sigortalarının, üreticilerin risklere karşı korunması için hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Toplantı, çiftçilerin sorularının yanıtlanması ve önerilerinin değerlendirilmesiyle sona erdi.