ASAYİŞ - 12 Nisan 2025 Cumartesi 11:00

3 kişiyi katletmişti, gerekçeli kararı yazıldı: ’Suç işlemeyi kendine haklı görmüş’

A
A
A
3 kişiyi katletmişti, gerekçeli kararı yazıldı: ’Suç işlemeyi kendine haklı görmüş’

Adana’da oğlunun ölümünden sorumlu tuttuğu gelini ile birlikte gelininin annesi ve ablasını mezarlıkta silahla öldüren Şemsettin Erkuvan’a verilen 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının gerekçeli kararı yazıldı. Kararda sanığın, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları dolayısıyla suç işlemeyi haklı gördüğü ve suçu işlemiş olmaktan pişmanlık duymadığına yer verildi.


Adana’da, bir kız çocuğu annesi 21 yaşındaki Güldane Gerçek, şiddetli geçimsizlik nedeniyle dini nikahla birlikte yaşadığı eşi Muzaffer Erkuvan’ı terk etti. Eşiyle barışmak için kayınvalidesi Şenay’ın evine giden Erkuvan, barışma teklifinin reddedilmesi üzerine dışarı çıkıp, kendini ağaca asarak intihar etti. Olay sonrası oğlunun ölümünden Güldane ile annesi Şenay ve kız kardeşi Gaye Gerçek’i (25) sorumlu tutan Şemsettin Erkuvan, oğlunun mezarını ziyarete giden anne ve iki kızına mezarlıkta musalla taşına yakın bir noktadaki banklarda oturdukları sırada tabancayla kurşun yağdırdı. Başlarından vurulan Şenay, Güldane ve Gaye Gerçek olay yerinde hayatını kaybetti.



3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası


Cinayetler sonrası saklandığı oyukta yakalanarak tutuklanan 3 kadının katil zanlısı Şemsettin Erkuvan hakkında ‘Kasten öldürme ve ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından yargılandı. Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 5 Mart’ta yapılan karar duruşmasında sanık Erkuvan’a "3 kadına karşı kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı verilen 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının gerekçeli kararı yazıldı. Kararda, sanığın aşamalardaki ikrarı, tanık beyanları, olay yeri inceleme raporu, kamera görüntüleri tüm dosya kapsamında sabit olduğu, sanığın olay tarihinde kadın olan üç kişiye karşı silahla kasten öldürme suçunu işlediği, TCK’nın 82/1-f maddesi gereğince cezalandırıldığına yer verildi.


Sanığın, 6136 sayılı yasa kapsamına göre yasak niteliğine haiz tabanca ile maktulleri öldürmek amacıyla ateş ettiği, yine 6136 yasa kapsamında olan 13/1 maddesinde belirtilen suçu işlemesi nedeniyle 1 yıl hapis ve 30 gün adli para cezasına mahkum edildiği belirtildi.



‘Sanığın savunmasına itibar edilmedi’


Sanık Erkuvan’ın savunmasında, oğlunun ölümünden maktulleri sorumlu tuttuğu için öldürdüğü ifade edilen gerekçeli kararda, ‘’Oğlunun öldürülmesinde maktullerle hareket eden kimlik bilgilerini bilmediği kişilerden de tehdit edildiğini belirtmiş ise de, oğlunun ölüm nedeninin intihar olduğu, sanığın tehdit edilmesine yönelik bir şikayetinin bulunmadığı, bu konuda dinlenen savunma tanığının sanığın damadı olduğu, taziye evinde ve savunma tanığı olan damadının yanında sanığın kimlik bilgileri belli olmayan kişiler tarafından tehdit edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi bu konuda bir şikayetin olmadığı, somut olayda sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan söz ve ya davranış bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın savunmasına itibar edilmemiş, haksız tahrik hükümleri uygulanmamasına yer verilmiştir’’ denildi.



Tasarlayarak öldürmedi


Yanında silah taşıyan sanığın olayı tek bir plan dahilinde gerçekleştirmediğine yer verilen gerekçeli kararda, yine 6136 kapsamında silah taşımasının bu suçu işlemek için plan yaptığı anlamına gelmediği ifade edilerek sanığın, cinayeti gerçekleştirirken program ve kurgu yaptığı yönünde dosya kapsamında delil bulunmaması nedeniyle suçun tasarlama kapsamına kalmadığına karar verildiği ifade edildi.



Pişmanlık duymadı


Savunmasında kadınları öldürdüğünü kabul eden sanık Erkuvan’ın, oğlunun ölümünden dolayı maktulleri sorumlu tutarak suç işlemeyi haklı gördüğü, olayın oluş şekli itibariyle sanığın kastının yoğunluğu, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları dolayısıyla da suçu işlemiş olmaktan samimi bir şekilde pişmanlık duymadığı kaydedildi.


Kararda, sabıkalı geçmişi olduğu dikkate alınarak sanık hakkında yasal şartları oluşmadığından TCK’nın 62. Maddesinin takdiren uygun olmadığına karar verilerek, sanık Şemsettin Erkuvan’ın üzerine atılı maktuller Gaye , Güldan ve Şenay Gerçek’e yönelik ‘Kadına karşı kasten öldürme’ suçunu işlediği sabit olduğundan eylemine uyan TCK’nın 82/1-f maddesi gereğince 3 kez ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edildiği belirtildi.


Dava dosyası Bölge İstinaf Mahkemesi’ne gönderildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü törenle anıldı Türkiye Cumhuriyeti’nin 2’nci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, vefatının 52’nci yılında memleketi Malatya’da düzenlenen törenle anıldı. Kapalı Çarşı üzerindeki İnönü Anıtı önünde gerçekleştirilen törene, Malatya Valisi Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ramazan Ayhan, 2’nci Ordu Garnizon Komutan Vekili Tuğgeneral Ali Gürcan, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat, Malatya İl Emniyet Müdürü Kayhan Ay, İl Jandarma Komutanı Albay Tolunay Başer ile siyasi parti temsilcileri katıldı. Çelenk sunumunun ardından saygı duruşunda bulunulurken tören okunan İstiklal Marşı’nın ardından İnönü’nün aziz hatırası anısına yapılan anmanın ardından sona erdi. "İnönü’nün aziz hatırası milletimizin gönlünde daima yaşayacaktır" Tören öncesi İnönü’nün ölüm yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Vali Seddar Yavuz, "Cumhuriyetimizin kuruluşunda ve gelişmesinde önemli görevler üstlenmiş, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın silah arkadaşı, Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızdan, Cumhuriyetimizin ikinci Cumhurbaşkanı ve hemşerimiz İsmet İnönü’yü vefatının yıl dönümünde rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Büyük bir devlet adamı olan İsmet İnönü, askeri ve siyasi hayatı boyunca ülkemizin bağımsızlığı, birlik ve beraberliği için üstün bir gayret göstermiş milletimize hizmeti her zaman en büyük onur saymıştır. Cumhuriyetimizin temellerinin sağlamlaşmasında, demokrasinin yerleşmesinde ve ülkemizin çağdaşlaşma yolunda ilerlemesinde önemli katkıları bulunan İsmet İnönü’nün aziz hatırası milletimizin gönlünde daima yaşayacaktır. Bu vesileyle, Kurtuluş Savaşımızın tüm kahramanlarını, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü olmak üzere, vatanı uğruna fedakârca hizmet etmiş tüm devlet büyüklerimizi rahmet ve şükranla anıyorum" diye konuştu
Manisa İmzalanan protokolle kanserde toplumsal bilinç artırılacak Yunusemre Belediyesi ile Bülent Koşmaz Sağlık ve Sosyal Eğitim Vakfı arasında protokol imzalandı. Protokol kapsamında, kanser hastaları ve yakınlarına yönelik yapılacak çalışmalarla toplumsal bilincin arttırılması hedefleniyor. Yunusemre Belediyesi ile Bülent Koşmaz Sağlık ve Sosyal Eğitim Vakfı (BÜKSEV) arasında, kanser hastaları ve yakınlarına yönelik sosyal farkındalık, eğitim ve destek çalışmalarını kapsayan iş birliği protokolü, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban ile Vakıf Başkanı Saadet Koşmaz tarafından belediye makamında imzalandı. Vakıf yönetiminin de katıldığı imza töreninde protokolün önemine vurgu yapan Belediye Başkanı Balaban, "Toplumun her kesimine dokunan, özellikle kanser hastalarımız ve aileleri için umut olan çalışmaları çok önemsiyoruz. Sivil toplum kuruluşlarımızla güç birliği yaparak sosyal sorumluluk projelerini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyoruz" diye konuştu. Bülent Koşmaz Sağlık ve Sosyal Eğitim Vakfı Başkanı Saadet Koşmaz ise Yunusemre Belediyesi ile yapılan iş birliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi: "Yunusemre Belediyesi’nin desteğiyle, kanser hastaları ve yakınları başta olmak üzere toplumun farklı kesimlerine yönelik daha etkili çalışmalar yürüteceğiz. Kadınların ve gençlerin güçlenmesine katkı sunacak bu iş birliğinin uzun soluklu olacağına inanıyoruz. Başkanımız Sayın Semih Balaban’a destekleri için teşekkür ediyorum." Ortak projeler hayata geçecek Kanser hastaları ve yakınlarına yönelik sosyal farkındalık programlarının düzenlenmesi, maddi ve manevi destek sağlanması, sağlık ve sosyal eğitim alanlarında toplumsal bilincin artırılmasının hedeflendiği proje kapsamında kültürel ve sosyal projeler geliştirilerek ortak çalışmalar hayata geçirilecek.
İstanbul İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen: "Önümüzdeki yıl hedefimiz 6 ya da 7 hava yolunu daha İstanbul’a getirmek olacak" İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, 2026 yılında yaklaşık 90 milyon yolcuyu hedeflediklerini belirterek, "Yeni hava yollarını İstanbul’a kazandırmak üzere çalışmalarımız devam edecek. Hedefimiz önümüzdeki yıl 6 ya da 7 hava yolunu daha İstanbul’a getirmek olacak. Ama aynı zamanda buradan uçuş yapan hava yollarının da frekanslarını arttırmaları için gerekli çalışmaları yapıyor olacağız" dedi. Bilgen, İstanbul Havalimanı ikinci faz çalışmaları kapsamında inşası devam eden 4’üncü pistin de Ağustos ayı sonunda bitirilmesinin planlandığını söyledi. İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, geride kalan 2025 yılı kapsamında havalimanındaki değerlendirmeleri üzerine bir basın toplantısı düzenledi. 2025 yılında pek çok alanda önemli başarılara imza atıldığını belirten CEO Selahattin Bilgen, 2026 yılında da önemli hedefler olduğunun altını çizerek bu doğrultudaki planlamalarını paylaştı. 2025 yılı itibariyle İGA İstanbul Havalimanı’nın en yüksek operasyonel performansına ulaştığı ifade edilirken günlük uçuş rekorunun bin 707 uçuş ile 18 Temmuz 2025 tarihinde, günlük yolcu rekorunun ise 282 bin 835 yolcu ile 2 Ağustos 2025 tarihinde gerçekleştiği belirtildi. Çeşitli havalimanları tarafından "Dünyanın En İyi Havalimanı" olarak seçilen İstanbul Havalimanı, Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI)’nın Müşteri Deneyimi Akreditasyonu Programı Kapsamında en yüksek seviye olan "Seviye 5" akreditasyonuna ulaşan İstanbul Havalimanı bu başarıya ulaşan Avrupa’daki ilk havalimanı oldu. 2025 hakkında değerlendirmelerde bulunan İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, "2025 yılı bildiğiniz üzere zaman zaman bölgesel siyasi istikrarsızlıkların yol açtığı etkilerle ama genel olarak İstanbul’un ve Türkiye’nin havacılıkta hedeflediği noktalara doğru yürüdüğü bir yıl olarak geride bırakıyoruz. İGA İstanbul Havalimanı özelinde başarılı bir yıl geçirdik. Yıla başlarken koyduğumuz hedeflerin pek çoğunu başarmış olarak yıl kapatıyoruz. Örneğin geçen yılın başında yolcu hedefi olarak 84 milyon üzerine çıkmayı hedeflediğimizi söylemiştik" diye konuştu. "Üçlü paralel operasyona geçiş önemli kilometre taşlarından bir tanesiydi" Yeni hava yollarının İstanbul’a getirmeyi planladıklarını belirten İstanbul Havalimanının dünyada kendi elektriğinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan üreten ilk büyük havalimanı olmasını hedeflediklerinin altını çizen CEO Selahattin Bilgen, "240 MW’lık güneş santralimizi devreye alarak kendi elektriğinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan üreten ilk büyük havalimanı olmayı hedeflediğimizi söylemiştik. Keza üçlü paralel operasyona geçiş Avrupa’da ilk olacak bir uygulamaydı. Bu da bizim için önemli noktalardan kilometre taşlarından bir tanesiydi" ifadelerine yer verdi. "Yeni yıla iddialı bir şekilde giriyoruz, hedef 90 milyon yolcu" Bütün bu hedeflerin 2026 yılında da büyük hedeflerin peşinden koşulacağının bir işareti olduğunu vurgulayan Selahattin Bilgen, "İddialı bir yıla girerek bitiriyoruz yılı. Aynı zamanda 2025 yılı İstanbul Havalimanı için dünyanın bağlantı gücü en yüksek havalimanı olma konumunu elde ettiği bir yıl oldu. Uluslararası Havalimanları Konseyi’nin yayınladığı rapora göre biliyorsunuz İstanbul Havalimanı hem Avrupa’da Bu dünyada bağlantı gücü en yüksek havalimanı olmak zorunlu gelişti. Ki bunu pek çok defa dile getiriyoruz. Bağlantı gücünün yüksek olmasıyla ülkedeki ekonomik büyüme arasında doğrudan bir ilişki var. Bu anlamda da aslında ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ettik diyebiliriz Bunun ötesinde de 2026 yılına geçerken yine az önce söylediğim şekilde önemli hedeflerle beraber yıla başlıyor olacağız. Önümüzdeki yıl 90 milyona yaklaşan bir yolcuyu havalimanımızda ağırlamayı hedefliyoruz. şeklinde konuştu. Bilgen, "Yeni hava yollarını İstanbul’a kazandırmak üzere çalışmalarımız devam edecek. Hedefimiz önümüzdeki yıl 6 ya da 7 hava yolunu daha İstanbul’a getirmek olacak. Ama aynı zamanda buradan uçuş yapan hava yollarının da frekanslarını arttırmaları için gerekli çalışmaları yapıyor olacağız. Dolayısıyla biraz daha derinleşmenin arttığı, yeni destinasyonların eklendiği bir yıl gibi görünüyor 2026 yılında" dedi. "Kargoda Avrupa’nın zirvesinde" 2025 yılı kargo anlamında da önemli yeniliklere vesile olduğunu kaydeden Selahattin Bilgen, "Aslında bizim için önemli bir ışık oldu. Biliyorsunuz İstanbul Havalimanı uzun süredir yolcu hareketinde, günlük uçuş sayısı olarak Avrupa’nın zirvesinde yer alıyordu. Kargoda da 2025 yılında 2.000.000 tonu geçerek yıllık Avrupa’nın 1. sırasına yükseldiğimiz yıl oldu. Daha önce Frankfurt’un, öncülüğündeydi. Kargo hacmi bakımından Avrupa’daki liderlik. Bu liderliği de İstanbul’a getirmiş olduk 2025 yılı içerisinde" ifadelerinde bulundu. "Halkalı metrosu ne kadar erken o kadar iyi" Halkalı - İstanbul Havalimanı metrosu hakkında konuşan CEO Selahattin Bilgen, "O tabii İGA’nın yönetimi dışında bir proje. Biz de yakından takip ediyoruz. Geçtiğimiz dönem içerisinde metro bağlantısının artması, havalimanının şehre bağlantısı ile ilgili ciddi artılar getirdi. Bugün, havalimanını kullanan yolcumuzun yaklaşık yüzde 10’u metro kullanarak havalimanına geliyor. Halkalı metrosunun takibi konusunda son gelişmeleri ben de sizin gibi takip ediyorum. Ne kadar erken o kadar iyi diyelim" şeklinde konuştu. "Kanada’dan İstanbul’a çok ciddi bir yolcu talebi var" İstanbul’un dünya havacılığında bir merkez olduğunu ancak buna rağmen bağlantı kurulması gereken yeni destinasyonlar olduğuna dikkat çeken İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, "Bunlardan bir tanesi de Kuzey Amerika. Özellikle Kanada’dan İstanbul’a çok ciddi bir yolcu talebi var. İstanbul’a Kanada’dan gelen yolcuların yarısından daha fazlası farklı noktalardan aktarmalı olarak geliyor. Bu da bize aslında direkt uçuş talebinin çok kuvvetli olduğunu gösteriyor" dedi. Yeni bağlantılar konusunda Kuzey Amerika ülkesi Kanada ile önemli bağlantılar kurulduğunun altını çizen İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, "Geçtiğimiz yıllarda Kanada’dan İstanbul’a uçan bir Kanadalı havayolunun olmaması iki ülke arasındaki havacılık anlaşmasının da haftalık 12 frekansta limitli olması uçuş sayısını bizim aslında önümüze tıkayan bir gelişmeydi. Bu minvalde Air Transat geçtiğimiz hafta uçuşlarına başlaması ciddi bir gelişme" ifadelerine yer verdi. "Dördüncü ana pistin Ağustos 2026’da bitmesi planlanıyor" Son olarak havalimanındaki ikinci faz çalışmalar hakkında konuşan CEO Selahattin Bilgen, "İkinci etap yatırımlarımız 2025 yılı boyunca da devam etti. İkinci faz yatırımlarımızın kapsamında pist yatırımımız var şu anda devam eden. 4. ana pist önümüzdeki yılın Ağustos ayı sonunda bitirilmesi planlanıyor. Bu anlamda aynı takvimi dahilinde ilerliyor süreç. Ama 2. faz yatırımlarının alt başka fazları da var. Örneğin terminal kapasitesinin 120 milyona çıkartılması gibi. Teknik olarak zaten içinde bulunduğumuz terminal 120 milyon yolcuyu kapasitesini sağlayabilecek şekilde dizayn edilmiş durumda. Ancak yine terminal içerisinde yapacağımız bazı küçük değişiklikler de gene o en üst hizmet seviyesinde kalarak 120 milyon kapasiteyi sağlamak üzere bir şey düzenleme ihtiyacı olacak" diyerek sözlerine son verdi.
Manisa Dünyaca ünlü Manisa Çekirdeksiz Sultaniye Üzümü AB tesciline gün sayıyor Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, Manisa’nın dünyaca ünlü Çekirdeksiz Sultaniye Üzümü için 2022 yılında Avrupa Birliğine yaptıkları tescil başvurusunda son aşamaya gelindiğini açıkladı. Özkasap ayrıca askı AB Tescili aldıktan sonra bir ilki gerçekleştirerek İngiltere’de coğrafi işaret almak için başvuruda bulunacaklarını söyledi. Manisa’nın dünyaca ünlü Çekirdeksiz Sultaniye Üzümü’nün Avrupa Birliği coğrafi işaret tescili için geri sayım başladı. Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, 2022 yılında yapılan AB tescil başvurusunda son aşama olan 3 aylık askı sürecinin başladığını açıklarken, AB Tescilinin hemen ardından İngiltere’de coğrafi işaret almak için başvuruda bulunacaklarını açıkladı. Askı sürecinin tamamlanmasının ardından Manisa Çekirdeksiz Sultaniye Üzümü AB tescili alan Manisa’nın Mesir Macunu ve Kırkağaç Kavunundan sonra 3’üncü, Türkiye’nin ise 45’inci ürünü olacağı öğrenildi. "İngiltere bir ilk olacak" Manisa Çekirdeksiz Sultaniye Üzümü için AB Tescil sürecinin son aşaması olan 3 aylık askı sürecinin başlamasının kendilerini fazlasıyla mutlu ettiğini kaydeden Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, "Bizim için büyük bir mutluluk oldu. 2019 yılında Türkiye’de coğrafi işaretimizi aldık. Daha sonra 2022 yılında Avrupa Birliği coğrafi işaret için başvurduk. Tabii bu konuda ciddi bir titizlik, bir çalışma oldu. Avrupa coğrafi işaretini tescilini alabilmemiz için istekler vardı. Bunun son aşaması olan 3 aylık askı süreci başladı. Bu zamandan sonra da inşallah hayırlısıyla 3 ay sonra askı tarihi bittikten sonra da coğrafi işaretimizi almış bulunacağız. Tabii biz bununla da kalmayacağız. Bir ilki daha yaşatacağız. İngiltere coğrafi işaretini almak için, Avrupa coğrafi işaretini almak için yine bir başvurumuzu olacak. Bildiğiniz üzere Manisa, Türkiye’de yüzde 90 üzümü üreten bir ilimiz. Yüzde 85’i de ihracat gidiyor. Bu ihracatımızın ağırlıklı kısmı da Avrupa Birliği’dir. Üreticilerimizin alın terini, tüccarlarımızın üzüm işletmelerimizin ve ihracatçılarımızın bu ürünü daha fazla katma değerli olarak satabilmesi ve üreticilerimizin de tüccarlarımızın daha büyük bir gelire kazanması için bu çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Dünyada tanınan bir ürün. Bu ürünü biz yeniden başlatıp tanıtmıyoruz. Ama bu ürünün izlenebilir, güvenilir bir ürün olduğunu anlatmak ve oradaki pazar payını arttırmak bizim için en önemlisi olacaktır. Aşağı yukarı yılda 270-280 bin ton civarında ihracat gerçekleştiriyoruz. Bundan da 500 milyon doların üzerinde de bir ülkemize döviz girdisi sağlıyoruz. Bazı hava iklim şartlarının ne olacağını tespit edemiyoruz. Bu yıl yaşadığımız iklim sorunundan dolayı büyük sıkıntı içinde kaldı üreticilerimiz. Avrupa’daki pazar payında da bir kayıplar oldu geçen seneye göre 17-18 bin ton. Şu an aynı tarihe baktığımız zaman daha aşağıdayız. İnşallah inanıyoruz ki önümüzdeki sezon iyi bir sezon olsun. Tekrar yine ürünümüzün bol olduğu, ihracatımızın yüksek olduğu, üreticilerimizin gelirinin yüksek olduğu bir sezon yaşarız diye umut ediyoruz" dedi. Avrupa coğrafi işareti Manisa’nın da hakkıdır" "Artık iklimi de pek açıkçası tahminde bulunmak çok zor" diyen Özkasap açıklamasını şöyle tamamladı: "Dediğimiz gibi don, dolu, iklim krizi, susuzluk, tarımda çok çok önemli konu bunlar. Bunlar için gerekli çalışmaları mutlaka şimdiden yapmamız gerekiyor. Damlama sulama sistemlerine girmemiz gerekiyor ki önümüzdeki sıkıntıları, gelecek olan sıkıntıları öngörebilmek, önümüzü görmekte çok büyük bir desteği olacağına inanıyoruz. Dediğimiz gibi üzümümüzde de bu çalışma tek başına bir çalışma olmadı. Burada sağ olsun ki yine tarım bakanımız, tarım il müdürümüz, başta Sayın Valimiz, Celal Bayar Üniversite’deki çok değerli hocalarımız, bağcılık araştırma, yine bir ekip olarak çalıştık. Çünkü üzümün tarihini geleceğinle beraber önümüzde bugüne getirmenin mücadelesini verdik. Çünkü coğrafi işaret almak çok kolay değil. Ama coğrafi işaret de Manisa’nın Avrupa coğrafi işareti Manisa’nın da hakkıdır. Neden derseniz artık üzümle özleşmiş bir ilimizdir. Yani Türkiye’de başka yerde üretilmiyor. Manisa’da üretiliyor dediğimiz gibi ve artık rakiplerimiz de dünyada çok fazla olmaya başladı. Eskiden daha rahattık. Pazarlamamız da daha büyük rahatlık içinde devam ediyorduk ama şimdi artık Güney Afrika dediğimiz zaman İran, Özbekistan tarafları artık dünyada yine Amerika, yine Amerika kendi içindeki üzümünü kendi tüketiyor. Orada sıkıntımız yok. Ama artık rakiplerimiz de var. Fiyat istikrarı oluşturmamız. Biz bunlardan bir adım öne geçerek bu ürünümüzü daha iyi tanıtmak, daha iyi değerlendirmek istiyoruz. Sağ olsunlar üreticilerimizin bilgi ve tecrübesi bu konuda çok önemli. Tüccarlarımızın desteği, ihracatçılarımızın bu ürünü alıp dünya pazarında açmış oldukları stantlarda tanıtabilmeleri, bunlar hepsi üstüne düşen görevi layıkıyla yerine getiriyorlar."
İstanbul "Dijital Refah İçin Yapay Zekâ Çözümleri" hackathon’u sonuçlandı Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği, "Yapay Zekâ Yıldızları" projesi kapsamında yeni bir hackathon düzenledi. "Dijital Refah İçin Yapay Zekâ Çözümleri" temasıyla gerçekleştirilen ve 10 takımın yarıştığı hackathon’u İzmir’den BALAL Wasp Coding takımı kazandı. Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği işbirliğiyle hayata geçirilen "Yapay Zekâ Yıldızları" projesi kapsamında yeni bir hackathon düzenlendi. "Dijital Refah İçin Yapay Zekâ Çözümleri" temasıyla düzenlenen hackathon’a 9 ilden 10 lise takımı katıldı. Yarışmayı İzmir’den BALAL Wasp Coding takımı birinci, İstanbul’dan VFLAI takımı ikinci ve Gaziantep’ten Us to Us takımı üçüncü olarak tamamlarken, Hatay’dan katılan AI of All takımı da Toplumsal Etki Ödülü aldı. Hackathon süresince 15 Vodafone Gönüllüsü katılımcılara mentorluk desteği verdi. Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, şunları söyledi: "Ülkemizin toplumsal gereksinimleri doğrultusunda şekillendirdiğimiz Vakıf projelerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Habitat Derneği ile birlikte başlattığımız ‘Yapay Zekâ Yıldızları’ projesinde amacımız, genç nesillerin teknolojik bakımdan donanımlı olmalarını sağlamak, günümüzde her alanda gördüğümüz yapay zekâ teknolojisini öğrenip kullanarak üretici fikirlerini yeni teknolojilerle birleştirmelerini mümkün kılmak. Son olarak, ülke genelinde ‘Dijital Refah İçin Yapay Zekâ Çözümleri’ temasıyla gerçekleştirdiğimiz hackathon ile gençlere ulaştık. Bu yarışmayla, potansiyelini desteklediğimiz tüm katılımcıların yalnızca teknik bilgilerini değil, aynı zamanda tutkularını, yenilikçi bakış açılarını ve fikirleri etkili çözümlere dönüştürme becerilerini de teşvik etmiş olduk. Yarışma için fikir üreten, proje geliştiren tüm öğrencileri içtenlikle kutluyorum." Habitat Derneği Genel Başkanı Bora Caldu ise şöyle konuştu: "Dijital refah kavramını yalnızca teknolojiye erişimle değil, teknolojiyi bilinçli, etik ve toplumsal fayda odağında kullanabilme becerisiyle birlikte ele alıyoruz. ‘Yapay Zekâ Yıldızları’ hackathonu, bu yaklaşımın sahadaki en güçlü yansımalarından biri oldu. Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen lise öğrencilerimiz, iki gün boyunca yapay zekâyı bir araç olarak kullanarak dijital refaha katkı sunabilecek çözümler geliştirdi; problem tanımlamadan prototip fikrine uzanan gerçek bir üretim sürecinin parçası oldular. Hackathon boyunca gençlerimizin analitik düşünme, takım çalışması ve toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerine tanıklık etmek bizler için son derece ilham vericiydi. Yapay zekânın geleceğini konuşurken, bu geleceği şekillendirecek gençlerin bugünden böylesi deneyimlerle desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Habitat Derneği olarak, Vodafone Vakfı iş birliğiyle yürüttüğümüz Yapay Zekâ Yıldızları projesiyle, gençlerin yalnızca teknoloji tüketicisi değil, topluma değer üreten çözüm geliştiriciler olarak yetişmelerine katkı sunmaya devam edeceğiz." Dijital yaşamın sorunlarına çözüm geliştirildi Hackathon’da birinci gelen BALAL Wasp Coding takımının geliştirdiği "Nexus AI v5.0" projesi, kamera destekli yapay zekâ ile kullanıcının duruşunu, göz durumunu ve beden hareketlerini anlık analiz ederek farkındalık oluşturan uyarılar veren; interaktif, kişiselleştirilebilir ve ücretsiz bir dijital sağlık asistanı sunmayı amaçlıyor. Yarışmanın ikincisi VFLAI takımının tasarladığı API tabanlı ve Türkçe odaklı "ArbitrA" etik filtreleme platformu, dijital ortamlarda içerikleri yayınlanmadan önce denetleyip gerekli düzeltmeleri önererek şirketler için yayın öncesi güvenli bir dijital kalkan görevi görüyor. Yarışmada üçüncü sıraya yerleşen Us to Us takımının geliştirdiği "BizBize" adlı oyunlaştırılmış mobil uygulama, ebeveynlerin telefon kullanımına yönelik farkındalığını artırmayı ve aile bireyleri arasında yüz yüze, nitelikli iletişimi yeniden güçlendirmeyi amaçlıyor. Yarışmada "Toplumsal Etki Ödülü" alan AI of All takımının geliştirdiği "Datia" yapay zekâ destekli asistan, özel gereksinimli çocuklar için VR teknolojisiyle güvenli bir sanal dünya kurgulayarak, gerçek hayatta zorlandıkları durumları herhangi bir risk olmadan ve diledikleri kadar tekrar edebilmelerini sağlıyor. Hedef 55 bin öğrenciye ulaşmak Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği’nin dijital geleceğe hazır nesiller yetiştirme hedefiyle 1,5 yıl önce başlattığı "Yapay Zekâ Yıldızları" dijital eğitim projesiyle, Türkiye’nin 81 ilinde 11-14 yaş arası ortaokul ve 14-18 yaş arası lise öğrencilerine yapay zekâ eğitimleri veriliyor. Bugüne kadar 90 bini aşkın öğrenciye ulaşılan projenin bu dönemki hedefi ise 55 bin öğrenciye ulaşmak.