EKONOMİ
Konya Sanayi Odası, 50. yılını görkemli bir geceyle taçlandırdı 28 Kasım 2024 Perşembe - 03:51:58 Konya Sanayi Odası (KSO), 50. kuruluş yıl dönümünü görkemli bir Konya Sanayi Gecesi ile kutladı. Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen’in ev sahipliğinde Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen Konya Sanayi Gecesi’ne Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, sanayiciler, Ankara ve Konya protokolü yoğun ilgi gösterdi. 6 farklı kategoride 78 plaketin takdim edildiği gecede ayrıca Konya sanayisinin gelişimini anlatan "50. yılımızda 50 fotoğrafla geçmişten günümüze Konya sanayisi fotoğraf sergisi"nin açılışı da yapıldı. Bakan Kacır: “Gözbebeğimiz Konya’yı, ihya edecek tüm adımları kararlılıkla atacağız” Konya Sanayi Gecesi’nde konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ülke sanayisini rekabetçi ve sürdürülebilir bir temelde daha da güçlendirmek için çalıştıklarını, Konyalı sanayicilerin bunun en yakın şahitlerinden olduğunu aktardı. Konya’daki OSB sayısının 12’ye yükseldiğini ve buradaki istihdamın 9 binden 81 bin 290’a ulaştığını dile getiren Bakan Kacır, “Konya’mıza 3 endüstri bölgesini kazandırdık. Sanayimizin dijital dönüşümüne rehberlik eden model fabrikayı şehrimize kurduk. Şehrimizin güçlü üretim altyapısının katma değerli üretimle buluşması için Konya’ya 2 teknopark, 22 Ar-Ge ve 1 tasarım merkezi kazandırdık. Şehrimizde gerçekleşecek yeni ya da ilave yatırımlar için 5 bin 496 teşvik belgesi düzenledik. 405 milyar lira sabit yatırımın ve 88 binden fazla istihdamın önünü açtık. Önümüzdeki dönemde ilan ederek süratle devreye alacağımız Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejimiz kapsamında Konya’da gerçekleştireceğimiz vizyon projeleri de belirledik. Konya’nın sanayide, tarımda, ulaşımda, savunma ve havacılık sektörlerinde yüksek teknolojili üretim ve ihracatını artıracak projeleri kısa sürede inşallah gerçekleştireceğiz. Yakın dönemde kamuoyuyla detaylarını paylaşacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programımız kapsamında da Konya’da değer katacak yeni özel sektör yatırımlarını şehrimize kazandıracağız. Biz gözbebeğimiz Konya’yı ihya edecek, zengin potansiyelini harekete geçirecek tüm adımları kararlılıkla atmayı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. Bakan Bolat: “Konya, sanayide devrim yaptı” Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise, Konya’nın ülkenin önde gelen, güçlü ekonomisi olan sanayi şehirlerinden biri olmasında şehirdeki birlik ve beraberliğin çok önemli olduğunu söyledi. Konya sanayisinin gelişimini kendi gözlemleriyle anlatan Bakan Bolat, “40 yıl önce 21 yaşındaydım. Konya şehir merkezini ilk defa o zaman gördüm. O zaman Konya’da bir çimento fabrikası, bir şeker fabrikası vardı, un fabrikaları ve makarna fabrikası vardı. Aradan geçen yıllarda KOBİ’lerin öz sermayesiyle Konya’da büyük bir sanayi hamlesi başladı. Daha önce ağır sanayi faaliyetleri vardı, 2002 yılı sonundan bu yana Anadolu’da nasıl bir ekonomi devrimi, sanayi devrimi yaşandıysa Anadolu’nun simgesi olan Konya’da da aynı sanayi devrimi başladı. Bugün Konya’mız sadece gıda sanayi ile anılmıyor, otomotiv yan sanayi, ana sanayi, makine sanayi, savunma sanayi, ayakkabı sanayi ile anılıyor” ifadelerini kullandı. Konya’nın dış ticaret fazlası vererek, ülkemize katma değer kazandırdığına işaret eden Bakan Bolat, “Konya’nın ihracatı 2002’de 130 milyon dolardı, bugün 3.3 milyar dolar. 24 katı bir artış var. İnşallah daha da ileriye gideceğiz ve Konya Anadolu’da gelişmenin kalkınmanın lokomotifliğini yapmaya başladı bu daha da ileri gidecektir” diye konuştu. Konya Sanayi Odası, "Konya’da ne sanayisi var?" diyenlere rağmen kuruldu Konuşmasına, “Bugün hem gururluyuz hem de coşku doluyuz” diyerek başlayan Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen ise, 1974 yılında dönemin zorlu şartlarında kurulan Konya Sanayi Odası’nın sürekli artan başarılarla 50. yılına ulaştığını söyledi. Konyalı sanayicilerin her zaman zoru başarma gayreti içinde olduklarına, odanın kuruluşunun da bu azmin en güzel örneklerinden biri olduğuna dikkat çeken Başkan Büyükeğen, Konya Sanayi Odası’nın "Konya’da ne sanayisi var?" diyenlere rağmen kurulduğunun altını çizerek, “Konya Sanayi Odamız, 1970’lerin zorlu şartlarında, ülkesine güvenen ve geleceğe umutla bakan öncü bir avuç iş adamı tarafından kuruldu. 1974 yılında, 8 meslek komitesinde kurulan Konya Sanayi Odamız, bugün 24 meslek komitesiyle Konya’daki tüm sanayi sektörlerini temsil eden güçlü bir yapıya kavuştu. Yine yarım asırlık bu süreçte, üye sayımız 15 kat artarak, 165’ten 2 bin 430’a ulaştı. Bugün üyelerimiz, 120 binin üzerinde insanımıza doğrudan istihdam sağlayarak, Konya’mıza iş oluyor, aş oluyor, 194 ülkeye yaptıkları ihracatla Konya markasını dünyada temsil ediyorlar” şeklinde konuştu. Büyükeğen, kuruluşundan bu yana odada görev yapan tüm başkanlara, yönetim kurlu üyelerine, meclis başkanlarına, meclis üyelerine, meslek komitesi üyelerine, sanayicilere ve profesyonel çalışanlara teşekkür etti. KSO, 5 yıldızlı hizmet veriyor, geleceğin Konya’sını şekillendiriyor Konya Sanayi Odası’nın yarım asırlık yolculuğunda A seviyede akredite olarak üyelerine 5 yıldızlı hizmet sunan bir oda haline gelmeyi başardığına işaret eden Başkan Büyükeğen, odanın hayata geçirdiği ulusal ve uluslararası projelerle de sanayinin gelişmesine, şehrin ve ülkenin kalkınmasına öncülük ettiğini vurguladı. KSO’nun geliştirdiği projelerin sadece bugünün ihtiyaçlarını karşılamadığını, geleceğin Konya’sını da şekillendirdiğini aktaran Büyükeğen, şöyle devam etti: “Odamızın öncülüğünde şehrimize kazandırılan Innopark Konya Teknoloji Geliştirme Bölgemiz, bölgemizin yüksek teknoloji üretim kabiliyetinin gelişmesinde öncü rol oynuyor. Innopark’taki firmalarımız, sanal gerçeklik, otonom sistem, yapay zekâ, siber güvenlik, robotik haberleşme, biyoteknoloji gibi alanlarındaki ticarileşmiş üretimleriyle, Konya’mızın sanayi geleceğini yüksek katma değer odaklı yeni bir rotaya soktu. Enerji Verimliliği Etüt Merkezimiz, sanayi işletmelerimiz ve kamu kurumlarımıza ait 104 ayrı lokasyonda yaptığı enerji etüt çalışmaları ile bölgemizde 6 milyon dolardan fazla enerji tasarrufu imkanı sundu. Ahitürk Mesleki Yeterlilik Belgelendirme Merkezimiz, sanayimizin ihtiyaç duyduğu insan kaynağının yetiştirilmesine, ortağı olduğumuz Konya Model Fabrika ise, işletmelerimizin verimlilik ve dijital dönüşümüne katkı vermeye devam ediyor. Sanayicilerimizden gelen talepler doğrultusunda, sadece bu yıl döküm ve savunma sanayi sektörlerimizde 15 milyon Euro’luk UR-GE Projesi’ni hayata geçirdik.” “Konya, sanayicilerimizin başarısı ile ne kadar gurur duysa az” Konuşmasında Konya’yı güçlü bir sanayi şehri haline getiren Konyalı sanayicilere teşekkür eden KSO Başkanı Mustafa Büyükeğen, sanayicilerin özverili çalışmalarıyla Konya Organize Sanayi Bölgesi’nin Türkiye’nin ikinci büyük OSB’si haline geldiğini, şehirde toplam 12 OSB, 128 sanayi sitesi kurulduğunu ve buralarda 204 binden fazla kişinin istihdam edildiğini söyledi. Büyükeğen, “Bugün Konya’mız 3 bin 484 ihracatçı firma ile her yıl yeni bir ihracat rekoru kırıyorsa, 3.3 milyar doları aşan yıllık ihracat rakamı ile Türkiye’nin en fazla ihracat yapan 10 şehri arasındaysak, ihracatının yüzde 95’i sanayi mamullerinden oluşan güçlü bir sanayi şehri ve Türkiye’nin dış ticaret fazlası veren nadir illerinden biriysek bu gurur sanayicilerimizin gururu. Bu şehir sanayicilerimizin başarısı ile ne kadar gurur duysa az” diye konuştu. Vali Akın: “Konya Sanayi Odamız, global pazarlarda Türkiye’yi temsil eden bir merkeze dönüşmüştür” Konya Valisi İbrahim Akın da, Konya sanayisinin dünya standartlarında üretim yapan bir yapıda olduğunu vurguladı. Vali Akın, “50 yıl önce büyük cesaretle atılan adımlar, geleceğe duyulan inancın da bir göstergesidir. Konya Sanayi Odamız, global pazarlarda Türkiye’yi temsil eden bir merkeze dönüşmüştür. Bu dönüşüm, tüm sanayicilerimizin, girişimcilerimizin ve çalışanlarımızın müşterek eseridir. Konya sanayisi, ülkemizin güçlü geleceğini inşa ederken çevresel sürdürülebilirlikten toplumsal faydaya kadar birçok alanda örnek çalışmalar yürütmektedir. Konya sanayisinin başarılarının temelinde, sanayicilerimizin azmi, yenilikçi bakış açısı ve Konya Sanayi Odası’nın liderliğinin yanında devletimizin ve bakanlarımızın ilimizin sanayisine verdikleri güçlü destek yatmaktadır. İnanıyorum ki, tüm bu çabalar, ülkemiz ekonomisinin büyümesine, istihdamın artmasına ve teknolojik gelişimin hızlanmasına doğrudan katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu. Altay: “Sanayicimiz, kendisi için değil, çalışanları için, memleketi için üretiyor” Programda konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, tarımla başlayan Konya endüstrisinin, bugün Türkiye’nin en güçlü sanayilerinden biri haline geldiğini, kendini sanayi şehri olarak tüm dünyaya kabul ettirdiğini söyledi. İstihdamın önemine dikkat çeken Başkan Altay, “Şehri ne kadar imar edersek edelim eğer insanlara istihdam oluşturamazsak iş bulamazsak insanların bu şehirde yaşaması mümkün değil. Birçok sanayicimiz de artık kendisi için üretmekten çok çalışanlar için, memleketimiz için üretiyor ve gayret ediyor. Biliyorum bu çok zor bir yolculuk ama şundan emin olabilirsiniz ki bu yolculukta yalnız değilsiniz büyükşehir belediyemiz ve ilçe belediyelerimiz olarak her zaman sizlerin yanındayız. İnşallah hep birlikte Konya’mızı çok daha güzel yarınlara hazırlayacağız” ifadelerini kullandı. 1992-1999 yılları arasında Konya Sanayi Odası Başkanlığı görevini yürüten, KSO’nun hayatta olan en eski Başkanı Mehmet Ali İnan da, gecede yaptığı konuşmada, 1992 yılında Oda Başkanlığı görevine seçildiğini, Oda’nın o dönemde bütçesinin ekside, hizmet binasının 7 yıldır tamamlanmamış halde olduğunu ifade ederek, “Konya sanayisi o günlerden bugünlere geldi. Bugün de, böyle güzel bir organizasyonda bir araya gelmemizi sağlıyor. 35 yıl önce ne haldeydik, maaşını ödeyemeyen bir odadan bugün bu hale geldik. Bugün Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde 65 binden fazla istihdamımız var. Hepinize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Geceye katılan protokolün katılımı ile Konya Sanayi Odası’nın kurucu yönetim kurulu başkanlarına, geçmiş dönem meclis başkanlarına, geçmiş dönem yönetim kurulu başkanlarına, oda üyeliğinde 50. ve 40. yılını dolduran üyelerle odada en uzun süre görev yapan personellere 6 farklı kategoride 78 plaket verildi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 21:49 Batman’da arpa stoğunun az olması fiyatları etkiledi Batman Zahireciler ve Hububatçılar Derneği Başkanı Halil Ay, 2024 yılı arpa hasat dönemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Ay, bu yıl arpa stoklarının az olduğuna dikkat çekerek, “Çiftçinin, esnafın ve tüccarın elindeki arpa stokları oldukça sınırlı. Doğu ve Güneydoğu’da stoklar, bölgenin yalnızca bir aylık ihtiyacını karşılayacak düzeyde. Batman TMO’nun kendi lisanslı depolarında ve kiraladığı alanlarda bu yıl için ve önümüzdeki yılın ihtiyaçlarını karşılayacak kadar stok mevcut” dedi. Türkiye genelinde arpa stoklarıyla ilgili bilgi veren Ay, özellikle Silvan ve Doğu Anadolu bölgelerinde, yer altında saklanan stokların 3 yıl yetecek kadar olduğunu belirtti. TMO’nun güncel arpa satış fiyatının 8 bin 420 TL + KDV olduğunu ifade eden Ay, “Türkiye’nin her bölgesinde arpa stoku var özellikle Silvan bölgesinde birde Doğu Anadolu bölgesinde 3 yıl yetecek kadar yer altında arpa stoku var. Şu anda Batman TMO satış fiyatı 8 bin 420 artı KDV ile birlikte 8 bin 520 TL’ye tekabül ediyor, şu an için çiftçi, üretici ve sanayici TMO satışlarından faydalanabiliyor. Ayrıca her ayın 1’inden 3’üne kadar TMO ofisinin fiyat güncellemeleri oluyor. Eylül ve Ekim ayında 8 bin 320 TL‘den açıldı yani sadece bir defa 100 TL zam yapıldı, tabi önümüzdeki Aralık ayı içinde de bir artış daha bekliyoruz, yani ton başında 200 TL daha bir artış söz konusu” şeklinde konuştu.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 18:17 ATB Başkan Vekili Bülbül: "Fırtına ve sağanaktan etkilenen üreticiye ödenek sunulmalı" Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkan Vekili Halil Bülbül, geçtiğimiz günlerde Antalya’nın 9 ilçesinde meydana gelen fırtına, hortum ve şiddetli yağışlar nedeniyle zarar gören üreticilere, üretimde sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi için faizsiz kredi desteği, mevcut kredi borçları en az iki yıl süreyle ertelenerek acil destek kapsamında da ödenek sunulmaması gerektiğini söyledi. Antalya Ticaret Borsası Kasım ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında ATB Toplantı Salonu’nda yapıldı. Üyelerin yönetimin bir aylık çalışmasıyla ilgili bilgilendirildiği Meclis’te Erdoğan Ekinci, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Meclis Üyesi Mustafa Cahit Sönmez’i rahmetle andı. Ekinci, “Meclisimiz adına, ailesine, sevdiklerine ve camiamıza sabır ve başsağlığı diliyorum. Cahit Bey’in ani vefatı hepimiz için tarifsiz bir kayıp oldu. Cahit Bey, güler yüzü ile hepimizin gönlünde özel bir yer edinmiş, değerli bir arkadaşımızdı. Kendisiyle birlikte geçirdiğimiz zamanlar, paylaştığımız hatıralar bizler için kıymetli birer hatıra olarak kalacaktır. Bizler kendisinden razıyız, Allah da ondan razı olsun. Mekanı cennet, ruhu şad olsun” dedi. “Acil destek kapsamında ödenek sunulmalı” Başta Serik, Aksu, Manavgat, Alanya ve Gazipaşa olmak üzere 9 ilçede meydana gelen kuvvetli fırtına, hortum ve şiddetli yağışlar nedeniyle zarar gören çiftçiler ve bölge halkına geçmiş olsun dileklerini ileten ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, yaşanan afetlerde can kaybı ve yaralanmaların olmamasının en büyük teselli olduğunu söyledi. Bülbül, özellikle örtü altı tarım alanları ve meyve bahçelerinde ciddi zarar meydana geldiğini kaydederken, hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Bülbül, “Üretimde sürdürülebilirliği sağlamak için zarar gören üreticilere yönelik, faizsiz kredi desteği sunulmalı ve mevcut kredi borçları en az iki yıl süreyle ertelenmelidir. Cumhurbaşkanlığınca acil destek kapsamında ödenek sunulmalıdır” dedi. “Tarıma sigorta şart” Son yıllarda artan afetlerin, tarımsal faaliyetlerle ilgili sigortalama sisteminin daha işlevsel olması gerektiğini ortaya koyduğunu söyleyen Bülbül, “Mevcut hasarlar incelendiğinde, tarım alanlarının yarısında sigorta bulunmadığı görülmektedir. Oysa Antalya gibi sık sık afetlerle karşılaşan bölgeler, havza sisteminde çerçevesinde belirlenmelidir. Bu bölgelerdeki tüm tarım alanlarında sigortalılık zorunlu hale getirilmeli ve primlerdeki devlet katkı payı en az yüzde 70’e çıkarılmalıdır. TARSİM mevzuatında, tarımsal üretim yapılan tüm alanları kapsayacak biçimde, niteliğine bakılmaksızın kapsamlı bir düzenleme yapılmalıdır” diye konuştu. “Kamusal altyapı afetlerin etkisini azaltır” Son yedi yılda iklim değişikliğine bağlı olarak hortum ve sel gibi afet olaylarının Antalya’da arttığını ve uzmanların uyarıları doğrultusunda aşırı iklim olaylarının görülme sıklığının da artacağını vurgulayan Halil Bülbül, “Afetlerin şiddetini azaltmanın yolunun kamusal altyapı yatırımlarından geçtiğini vurguluyoruz. Çünkü kamunun altyapıya yapacağı yatırımlar, afetlerin etkisini azaltmada önemli bir rol oynayacaktır. Özellikle örtü altı üretim faaliyetlerinin yoğun olduğu sahil şeridimizde üretimimizi yalnızca kuraklığa göre değil, sel, fırtına ve hortum afetlerini de göz önünde bulundurarak planlamalıyız. Kurak geçen yaz ve sonbahar mevsimlerinden sonra aşırı yağışlı günler yaşamaya başladık. Bu durum maalesef beklenmedik değil, iklim krizinin kaçınılmaz sonuçlarından biri, umarım daha fazla kayıp yaşamamıza neden olmaz” değerlendirmesinde bulundu. "Antalya ekonomisi ülke ortalamasının altında" ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, 2024 yılı sonuna gelindiğini ve Antalya’nın ekonomisinin ülke ortalamasından daha kötü bir performans gösterdiğini vurgularken, “2023 yılından daha kötü bir ekonomik performans göstermekteyiz. Bazı özel yıllar hariç, kentimiz ekonomisi genellikle ülkemiz ortalamasının üzerinde bir performans göstermektedir. Bu yıllara daha dikkatli baktığımızda kur-enflasyon ilişkisi, kur aleyhine gerçekleşmiştir. Yani açıklanan enflasyon hızından daha düşük seyreden kur artışı, kentimiz ekonomisini toplam olarak ülkemiz ortalamasından daha kötü etkilemektedir. Çünkü kentimiz, ortalamanın çok üzerinde dış dünyaya açıktır ve ticaretimizle doğrudan ilişkilidir” dedi. Yıl başından bu yana gerek kurulan kapanan şirket, gerek çek/senet istatistiklerinde Antalya’nın hiç olmadığı kadar ülke ortalamasından kötü performans gösterdiğini kaydeden Bülbül, şunları kaydetti: “Nitekim Ekim ayında da bu eğilim devam etmiştir. Kurulan şirket sayısı ülkemizde yıllık yüzde 12.2 azalırken kentimizde yüzde 24.1 azalmıştır. Kapanan şirket sayısı ise ülkemizde yıllık yüzde 21.2 artarken kentimizde yüzde 47.6 artmıştır. Yani ülkemizdekinin yarısı kadar kurulan, iki katı kadar kapanan şirket istatistiklerine sahip durumdayız. Aynı dönemde protestolu senet tutarı ülkemizde yüzde 171 artarken kentimizde yüzde 305 artmıştır. Yine karşılıksız çek tutarı ülkemizde yüzde 222 ve kentimizde yüzde 255 artmıştır. Ticaret hareketliliğinin öncü göstergelerinden olan çek ile işlem hacmi, ülkemizde yıllık yüzde 71 ve kentimizde ise yüzde 56 artmıştır. Ticari kredilerdeki dönemsel artışlar ülkemizde yüzde 29, kentimizde yüzde 33 olmuştur. Tarımsal kredilerde kentimizde yüzde 44, ülkemizde ise yüzde 47 artmıştır. Yani gerek ticari hareketlilik gerek kredi büyümeleri yıllık bazda açıklanan enflasyon kadar artmamıştır. İşletmelerimizin sermaye yetersizlikleri düşünüldüğünde bu eğilimler, sağlıklı ekonomik büyüme için olumsuz göstergelerdir. İşletmelerimizin krediye erişimdeki zorlukları ve maliyetleri, bir an önce makul düzeye getirilmelidir. Ekonomimizin iç işleyişiyle ilgili temel bazı göstergeler bu eğilimdeyken ihracatımız da bu eğilime paralel seyretmektedir. Ekim ayı itibariyle toplam ihracat yıllık düzeyde ülkemizde yüzde 2.6 artarken kentimizde yüzde 1.5 artmıştır. Tarımsal ihracat ise aynı dönemde ülkemizde yüzde 3.8 artarken kentimizde yüzde 0.2 azalmıştır.” 3,6 ton zeytin üretimi Zeytin ve zeytinyağı sektörünü değerlendiren Başkan vekili Halil Bülbül, zeytin ve zeytinyağı sektörünün 2023-2024 sezonunu dökme zeytinyağına getirilen yasak ve kotaların etkisiyle yüzde 18 gelir kaybı ve 765 milyon dolarlık ihracat geliriyle tamamladığına dikkat çekti. Geçen yıl zeytinyağı ihracatının miktar bazında yüzde 52 azaldığını, ortalama ihraç fiyatının 4,64 dolardan 7,16 dolara yükselmesiyle gelirdeki düşüşün yüzde 29 olduğunu kaydeden Bülbül, “2024-2025 sezonu için Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi Tahmin Heyeti, ülke genelinde 3,6 milyon ton zeytin üretimi öngörüyor. Bunun 750 bin tonu sofralık, 2 milyon 850 bin tonu yağlık olarak işlenecek ve toplamda 475 bin ton zeytinyağı üretileceği tahmin edilmektedir. Geçen sezonun stoklarıyla birlikte toplam zeytinyağı miktarının bu sezonda 600 bin ton seviyesine ulaşması beklenmektedir” dedi. “Fiyat düşmemeli” İspanya ve Tunus’ta bu yıl zeytin veriminde artış olduğunu, bu durumun zeytinyağı fiyatlarının geçen ay litre başına 8,5 dolara düşmesine neden olduğunu kaydeden Bülbül, “İspanyol ve İtalyan sektör lideri firmalar, fiyatların daha da gerileceğine dair değerlendirmelerde bulunuyor. Ancak bu açıklamalara rağmen iç piyasa için fiyatları çok düşürmemeliyiz. İspanya ve İtalya’nın yüksek iç tüketim ve ihracat potansiyeli, Türkiye için pazardaki etkisini artırma fırsatı sunmaktadır. Üyelerimiz, üreticilerin son dönemdeki toptan alım fiyatlarındaki düşüşlerinden rahatsızlık duyduğunu belirtmektedir. Özellikle ihracat yapan ve yüksek hacimli ürün tedarik eden firmaların, maliyetleri göz önünde bulundurarak fiyat politikalarını özenle belirlemeleri büyük önem taşımaktadır. Sektördeki büyümenin sürdürülebilir olması için kamu, zeytin ve zeytinyağını stratejik ürün olarak ele almalı ve ürün bazında destekleri artırmalıdır. Aksi takdirde, sektörde elde edilen mevcut ivmenin kaybedilmesi riski bulunmaktadır” diye konuştu. "Tarımsal kredi limitleri artırılmalı" Konuşmasında, meslek komitelerinde gündeme gelen konuları da değerlendiren Halil Bülbül, komite üyelerinin mevcut piyasa şartları çerçevesinde tarımsal kredi limitlerinin güncellenmesi ve arttırılmasını talep ettiğini kaydetti. Bülbül, “Diğer sektörlere yönelik kredi limitlerinde sık sık güncellemeler yapılırken tarımsal kredilerin bu alanda geri kalması, faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini olumsuz yönde etkilediğini paylaşmaktadırlar. Tarımsal işletme ve yatırım kredisi limitlerinin en az iki katına çıkartılması, sektörümüzün ihtiyaçlarına daha etkili bir şekilde yanıt verilmesine katkı sağlayacaktır” dedi. “Gerçek kişiler de döviz dönüşüm desteğinden yararlansın” Halil Bülbül, gerçek kişi işletmelerinin döviz dönüşüm desteğinden yararlanmasını talep ederken, “Merkez Bankası tarafından 15 Ekim 2024 tarihinde yayımlanan ‘Firmaların Yurt Dışı Kaynaklı Dövizlerinin Türk Lirasına Dönüşümünün Desteklenmesi Hakkında Tebliğe İlişkin Uygulama Talimatı’nda da önceki talimatlarda olan tanımlara yer verilmiştir. Gerçek kişi işletmeleri için bu destekten yararlanma imkanı yine sağlanmamıştır. Ancak gerçek kişi işletmeleri de tüzel kişiliğe sahip işletmeler gibi ihracat yapmakta ve bankalara aynı döviz taahhütlerini sunmaktadır. Buna rağmen, yurt dışı kaynaklı dövizlerin bankaya satılması durumunda Merkez Bankası’nca ödenen Türk lirasına çevrilen tutarın yüzde 2’si oranındaki döviz dönüşüm desteğinden faydalanamamaktadır. Bu durum, gerçek kişi işletmeleri için ticari rekabet bakımından olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Gerçek kişi işletmelerinin de döviz dönüşüm desteğinden yararlanabilmeleri için yapmış olduğumuz girişimlerin takipçisi olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, Meclis Üyesi Mustafa Cahit Sönmez’in vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirirken, “Camiamız ve Antalya için değerli bir insandı. İsmini her zaman iyi hatırlayacak, hayırla anacağız. Dualarla ebedi yolculuğuna uğurladığımız Mustafa ağabeye Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve camiamıza sabır ve başsağlığı diliyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun” dedi. Halil Bülbül, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü 86’ncı ölüm yıl dönümünde saygı, minnet ve özlemle anarken, “Ruhu şad olsun” dedi. Meclis’te üyeler sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
100 bin dekar tarım arazisi desteklendi
19 Kasım 2024 Salı - 12:06 100 bin dekar tarım arazisi desteklendi Kocaeli’de yüzde 75 hibeli yem bitkisi tohumlarını teslim alan çiftçiler, tarlalarının yolunu tutarak, tohumları toprakla buluşturuyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tarım ve hayvancılığı geliştirmek amacıyla geçtiğimiz yıllarda hayata geçirdiği "Yem Bitkisi Tohumu Destekleme Projesi" yüzleri güldürüyor. Bu yıl sonbahar döneminde çiftçilere yüzde 75 hibeli tohum desteği sunan projede ürünlerini teslim alan çiftiler, tarlalarının yolunu tutarak, tohumları toprakla buluşturuyor. Kocaeli’nin verimli topraklarında çiftçinin yanında olan Büyükşehir, son 5 yılda yaklaşık 1 milyar TL değerinde 80 destekleme projesini hayata geçirdi. Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğünce il genelinde yürütülen proje kapsamında, talep eden 3 bin 323 çiftçiye yüzde 75 hibeli arpa, süt otu ve yem bezelyesinden oluşan bin 450 ton tohum desteği sağladı. Ürünlerini teslim alan çiftçiler, traktörleriyle tarlalarının yolunu tutarak, tohumları toprakla buluşturdu. Yapılan bu destekleme ile Kocaeli’de 100 bin dekar tarım arazisi desteklenmiş oldu. Uzun yıllar çiftçilik yapan Hikmet Öztürk, Büyükşehir’in arpa ve mısır tohumu desteğinden yararlandığını belirterek, "Daha önce de mazot, gübre, buğday ve mısır tohumu almıştım. Büyükşehir Belediyemizin verdiği tohumlar çok değerli ve yüksek verim alıyoruz. Başkanımızdan Allah razı olsun. Bu sayede çiftçilik yapmaya ve üretmeye devam ediyoruz" dedi. Kartepe ilçesinden Alibey Koyun ise "Arpa ekimi yapıyoruz. Tahir Büyükakın Başkanımız zaten her zaman çiftçinin yanında. Bu desteklerin devamını diliyoruz. Ben 100 dönüm tarla ekiyorum. Gübreler ve tohumlar kaliteli. Yüzde 30 daha yüksek verim alıyoruz. Başkanımıza teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Samsun’da kasaplara denetim
19 Kasım 2024 Salı - 12:06 Samsun’da kasaplara denetim Samsun’un İlkadım Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçedeki kasapları denetledi. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, “İlçe halkımızın sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi için denetimlerimizi sıklaştırdık” dedi. İlkadım halkının güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşması amacıyla İlkadım Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçe genelinde denetimlerini arttırdı. Ekipler, gıda üretimi yapan işletmelerin denetimini titizlikle yaparken, bir yandan da kasaplarda hijyen, tazelik ve etiket-fiyat denetimi gerçekleştirdi. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, denetimlerin kapsamlı bir şekilde devam edeceğini söyledi. Halk sağlığının her zaman öncelik olduğunu vurgulayan İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, “Samsun’un ticari ve ekonomik potansiyeli en yüksek ilçesi İlkadım’da, işletmelerimizin denetimlerine devam ediyoruz. Vatandaşlarımızın temiz ve sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi için denetimleri titizlikle sürdürmek, belediyemizin asli görevlerindendir. İlkadım Belediyesi olarak, ilçe halkının sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi için denetimlerimizi sıklaştırdık. Bu kapsamda, zabıta ekiplerimiz ilçemizde bulunan kasaplarda; ürünlerin tazeliği ve saklama koşulları, hijyen kurallarına uygunluk ve yasal etiket ve fiyat bilgileri denetimi gerçekleştirdi. Amacımız, gıda güvenliği ve hijyen standartlarına uygunluğu sağlamaktır. Vatandaşlarımızın sağlığı ve güvenliği için bilimsel temellere dayalı kapsamlı denetimlerimize aralıksız devam edeceğiz” diye konuştu.
Kınık ve Ova’da 40 yıllık içme suyu hattı yenileniyor
19 Kasım 2024 Salı - 12:04 Kınık ve Ova’da 40 yıllık içme suyu hattı yenileniyor Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Kaş ilçesi Kınık ve Ova Mahallelerinde 40 yıllık ömrünü tamamlamış boruları yeniliyor. 60 milyon lira yatırım bedelli projeyle bölge halkı sağlıklı ve kesintisiz içme suyuna kavuşacak. Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü Kaş’ta vatandaşları sağlıklı ve kesintisiz içme suyu ile buluşturmak çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda Kınık ve Ova Mahallelerinde basınç yetersizliklerini gidermek ve eskiyen şebeke borularını yenilemek için altyapı çalışması yapılıyor. “Sağlıklı ve kesintisiz içme suyu” ASAT, Kınık-Ova mahalleleri içme suyu isale hattı yenileme projesi kapsamında bölgenin 40 yıllık ömrünü tamamlamış borularını değiştiriyor. 60 milyon liralık içme suyu yatırımı için 4 kilometrelik Atatürk Bulvarı’nda ilk etap çalışmaları devam ediyor. Ekipler tarafından eskiyen ana hatların değişimi yapılıyor. “Basınç yetersizliğine çözüm” Bölgedeki yetersiz basınç yüzünden yaşanan sıkıntıyı da sona erdirmek için kolları sıvayan ASAT, sorunu kısa sürede çözecek. Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, Aralık ayında ihalesi yapılacak olan Kaş Hayıtlı Projesi kapsamında 2 bin 500 tonluk yeni bir içme suyu deposu inşa ederek, bölgenin tamamını besleyecek. Bölgeye 4 bar ile 6 bar arasında su basıncı sağlanacak. “40 yıllık mağduriyet sona erecek” İçme suyu boru yenileme çalışması hakkında açıklamalar yapan ASAT Kaş Şube Müdürü Güngör Taş, “Bölge ömrünü tamamlamış borular yüzünden 40 yıldır bir mağduriyet yaşıyordu. Projenin ilk etap çalışması Atatürk Bulvarı’nda başladı. Ekipler tarafından eskiyen ana şebeke hatların değişimi yapılıyor. Eskiden kalma borular değiştirilerek yerlerine daha sağlıklı içme suyu boruları döşenecek. Proje tamamlandığında bölgedeki hatların gelecek 40 yıl boyunca kesintisiz ve sağlıklı içme suyu sağlaması ön görülüyor. Projeyle bölgedeki basınç sorunu da sona erecek” dedi.
Türk girişimci, Asya-Pasifik Bölgesi’nde en başarılı kadın girişimci seçildi
19 Kasım 2024 Salı - 11:53 Türk girişimci, Asya-Pasifik Bölgesi’nde en başarılı kadın girişimci seçildi Türkiye’nin ilk ve tek yerli patentli propolis üreticisi BEE’O ve BEE&YOU markalarının kurucusu ve CEO’su Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, uluslararası arenada yaptığı çalışmalarla Asya-Pasifik Bölgesi’nin en başarılı kadın girişimcisi seçildi. Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, Asya ve Pasifik Odalar, Borsalar, Endüstri ve Üreticiler Birliği tarafından düzenlenen prestijli bir organizasyonda ödüle layık görüldü. 12 Kasım 2024 tarihinde Singapur’da gerçekleşen ödül törenine, BEE’O ve BEE&YOU Kurucu Ortağı ve COO’su Taylan Samancı ile katıldı. Uluslararası düzeyde düzenlenen gecede, Samancı başarılarına bir yenisini daha ekledi. Ödül töreninde yaptığı konuşmada Anadolu propolisini bir dünya markası yapma yolunda ilerlediklerini kaydeden Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, şunları dile getirdi: “Asya-Pasifik Bölgesi’nin En Başarılı Kadın Girişimcisi ödülüne layık görülmekten büyük gurur duyuyorum. Bu ödül, yıllardır verdiğimiz emeklerin bir karşılığı ve Anadolu propolisini dünya çapında tanıtma hedefimiz doğrultusunda daha büyük başarılara ulaşacağımızın bir göstergesi. Ayrıca, kadınların iş dünyasında daha güçlü yer alması gerektiğine inanıyorum. Kadın girişimcilerin artmasını ve kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarını temenni ediyorum. Gerekli bilgiye sahip ancak cesaret bulamayan kadınlara tavsiyem; kendinize inanın, hayal edin, çok çalışın ve risk almaktan çekinmeyin. Arıcılığı ve kadın girişimciliğini hem ülkemizde hem de dünyada desteklemeye devam edeceğim. Çünkü ‘Arı varsa, hayat var’.”
ANTGİAD ilk temsilciliklerini açtı
19 Kasım 2024 Salı - 11:44 ANTGİAD ilk temsilciliklerini açtı Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD), büyümeye ve kurumsallaşmaya devam ediyor. Dernek, kurulduğu günden bu yana sürdürdüğü yenilikçi yaklaşım ve vizyon doğrultusunda, ilk kez ilçe temsilcilikleri oluşturma sürecini başlattı. Bu kapsamda Korkuteli, Kumluca ve Manavgat ilçelerinde ANTGİAD temsilcilikleri faaliyete geçti. ANTGİAD Başkanı Ercan Yavaş, derneğin kurumsallaşma yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olan bu gelişme hakkında şu açıklamalarda bulundu: "ANTGİAD olarak her zaman genç iş insanlarının gelişimine destek olmayı ve iş dünyasında dayanışmayı artırmayı hedefliyoruz. Antalya’nın farklı ilçelerinde oluşturduğumuz bu temsilciliklerle, ANTGİAD’ın vizyonunu daha geniş kitlelere ulaştırmak ve yerel ekonomilere katkı sağlamak için önemli bir adım atmış bulunuyoruz. Açılan temsilcilikler, ANTGİAD’ın Antalya genelinde sınırlarını genişletmesini sağlayarak, yerel iş dünyasına yeni bir dinamizm kazandırmayı hedefliyor. Korkuteli Temsilciliği görevine Muharrem Yavuz, Kumluca Temsilciliği görevine Hasan Nizamoğlu ve Manavgat Temsilciliği görevine Deniz Tanır atanmış olup, bu isimler ANTGİAD’ın değerlerini bulundukları ilçelerde başarıyla temsil edecekler." Başkan Ercan Yavaş, sözlerine şöyle devam etti: "Yeni temsilciliklerimiz aracılığıyla yerel iş insanlarını bir araya getirerek, Antalya’nın dört bir yanındaki iş potansiyelini harekete geçirmeyi hedefliyoruz. Bu süreç, hem derneğimizin büyümesi hem de genç iş insanlarının daha geniş bir ağda etkinleşmesi için de büyük bir fırsattır." Bu yeni yapılanma ile ANTGİAD, Korkuteli, Kumluca ve Manavgat’taki genç iş insanlarına ulaşarak, iş dünyasında iş birliği ve dayanışmayı güçlendirmeyi amaçlıyor. Temsilcilikler, ilçeler arasındaki ticari faaliyetleri geliştirmek ve ortak projelerle bölgesel ekonomiyi canlandırmak için çalışmalar yürütecek. Ayrıca, ilerleyen dönemde Antalya’nın diğer ilçelerinde de yeni temsilciliklerin açılması planlanıyor. ANTGİAD’ın bu atılımı, derneğin gelecekteki projelerine dair önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor. Kurumsal yapısını güçlendiren ANTGİAD, bölgesel ekonomiye katkı sağlamayı ve genç iş insanlarının sesi olmayı hedefliyor.
Çalışanlar iş-özel hayat dengesi için hibrit ya da uzaktan çalışmak istiyor
19 Kasım 2024 Salı - 11:35 Çalışanlar iş-özel hayat dengesi için hibrit ya da uzaktan çalışmak istiyor Araştırmaya göre, şirketlerin yüzde 70’i uzaktan çalışma ve hibrit çalışma modeline devam ederken, yüzde 22’si tam zamanlı ofise dönüş, yüzde 8’i ise uzaktan çalışmadan hibrit çalışmaya geçiş kararı aldı. Çalışanlar iş-özel hayat dengesi için hibrit ya da uzaktan çalışmak istiyor. Pandemi dönemi ile birlikte çalışma hayatını değiştiren uzaktan çalışma ve hibrit çalışma modelleri hem globalde hem de Türkiye’deki pek çok şirkette kalıcı hale geldi. Öte yandan başta dünyanın en büyük teknoloji şirketleri olmak üzere bazı şirketler çalışanlarını ofise çağırmaya başladı. İnsan kaynakları ve personel yönetimi platformu Kolay İK, şirketlerin çalışma modellerini değiştirip değiştirmediğine ve çalışanların bu duruma yaklaşımı üzerine bir araştırma yaptı, araştırmaya yaklaşık 500 çalışan katıldı. Çalışanlar iş modellerinden memnun Araştırmaya göre, şirketlerin yüzde 70’i uzaktan çalışma ve hibrit çalışma modeline devam ederken yüzde 22’si tam zamanlı ofise dönüş, yüzde 8’i ise uzaktan çalışmadan hibrit çalışmaya geçiş kararı aldı. Çalışanların yüzde 58’i iş modelinin yönetim kararı ile belirlendiğini, yüzde 24’ü fikirlerinin alındığını, yüzde 18’i ise yalnızca bazı departmanların fikrinin alındığını söyledi. Mevcut iş modelinde kalma kararı çalışanların yüzde 79’undan destek bulurken yüzde 13’ü geçilen yeni modeli desteklemediğini, yüzde 8’i ise bu konuda kararsız olduğunu ifade etti. Çalışanların yüzde 50’si yani her iki çalışandan biri, uzaktan veya hibrit modelde çalışmak istemesinde en önemli etkenin iş-özel hayat dengesi olduğunu belirtti. Bunu yüzde 35 ile iş modelinin değişmesi durumunda iş performansının ve verimliliğinin düşmesi endişesi takip etti. Öte yandan iş modeli değişen veya değişiklik yapılması halinde yeni bir iş aramayı düşüneceğini söyleyenlerin oranı yüzde 63 oldu. Çalışanların yüzde 20’si de bu durumda istifa edeceklerini belirtti. “Bu süreç yalnızca operasyonel değil, çalışma kültürü olarak da ele alınmalı” Araştırma sonuçlarını değerlendiren Kolay İK CEO’su Çağlar Yalı, “Çalışma modellerinin yeniden şekillendiği bu dönemde, şirketlerin verimliliğe ve operasyonel süreçlere yönelik ihtiyaçlarını karşılamak kadar çalışanların sesine kulak vermek ve onların beklentilerini anlamak da son derece önemli. Çünkü şirketlerin çalışma modelinde yapacakları değişikliklerin çalışan motivasyonu ve bağlılığı üzerinde doğrudan bir etkisi var. Bu sebeple değişiklik planlayan şirketlerin bu süreci yalnızca operasyonel açıdan ele almayıp yeni nesil çalışma kültürünü de oluşturacak stratejik bir adım olarak görmesi gerekiyor” dedi.
Turkcell, ’Geleceği Yazan Kadınlar’ projesinin yeni bölümünü hayata geçiriyor
19 Kasım 2024 Salı - 10:58 Turkcell, ’Geleceği Yazan Kadınlar’ projesinin yeni bölümünü hayata geçiriyor Turkcell, 11 yıldır sürdürdüğü “Geleceği Yazanlar” Programı kapsamında yer alan “Geleceği Yazan Kadınlar” projesinin yeni bölümünü hayata geçiriyor. Bu yıl ilk kez gerçekleşecek “Geleceği Yazan Kadınlar Yapay Zekâ” projesi ile kadınların yapay zekâ alanında daha fazla yer alması, yetkinliklerinin artırılması, dijital işgücündeki potansiyellerini gerçekleştirmeleri ve kadın liderlerin yetişmesi hedefleniyor. Turkcell, 11 yıldır sürdürdüğü "Geleceği Yazanlar” kapsamında yürütülen “Geleceği Yazan Kadınlar” projesinin yeni bölümü olan “Geleceği Yazan Kadınlar Yapay Zekâ” programını hayata geçiriyor. Turkcell, şu ana dek “Geleceği Yazanlar” Programı ile 10 milyonu aşkın kişiye dokundu. Programın bu yıl ilki gerçekleşecek yeni ayağı olan “Geleceği Yazan Kadınlar Yapay Zekâ” ile 15 bin kadına ulaşarak, onların yapay zekâ alanındaki yetkinliklerini artırmayı, yenilikçi proje fikirleri geliştirmelerini ve teknoloji sektöründe daha aktif rol almalarını desteklemeyi hedefliyor. Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, “Türkiye’nin dijital dönüşümünün lokomotifi olarak, teknoloji hızla gelişirken, ülkemizi bu değişimde lider bir konuma getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda 11 yıldır, geleceğin yazılımcılarını desteklediğimiz ‘Geleceği Yazanlar’ programımızın yeni ayağı olan ‘Geleceği Yazan Kadınlar Yapay Zekâ’ projesini başlattık. Bu projemiz ile ülkemizde yapay zekâ alanında kadınların yer alabilmesine, nitelikli iş gücünün artırılmasına ve kadın liderlerin yetişmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor, kadınların bu alandaki potansiyellerini gerçekleştirmelerine destek olmak üzere elimizi taşın altına koyuyoruz. Hem teknik hem de kişisel gelişimlerine odaklanmış kapsamlı bir eğitim sürecine girecek katılımcılarımıza başarılar diliyor, önemli fırsatlar sağlayabilmek açısından çok kıymetli bu proje için ortaklarımıza teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. İlk üçe girecek projelere para ödülü Turkcell ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi (CBDDO), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi (TRAI) ortaklığında yürütülecek ve kasım ayında hayata geçecek olan projeyle Turkcell, yapay zekâ alanında yetkin kadın liderlerin yetişmesine de katkı sağlamayı amaçlıyor. Program, Türkiye’nin dört bir yanından kadınların katılımıyla, eğitimde kapsayıcılığın ve erişilebilirliğin artırılmasına da destek veriyor. Bir yıl boyunca sürecek kapsamlı eğitimlerin ardından, katılımcılar 3’er kişilik ekiplerle üç ana kategori altında projelerini geliştirecek. Her kategoride yapılacak jüri değerlendirmesi sonucunda, birinci seçilen ekiplerin her birine 200 bin TL olmak üzere, toplamda 600 bin TL destek sağlanacak. Böylelikle projelerin hayata geçirilmesi mümkün olacak. Aynı zamanda patent alınabilir projelerin, patent alması da desteklenecek. Yapay zekâda kapsamlı eğitim yolculuğu “Geleceği Yazan Kadınlar Yapay Zekâ” projesi, iki eğitim modülünden oluşacak. İlk modülde katılımcılara Python, Makine Öğrenmesi, Derin Öğrenme ve Veri Bilimi alanlarında kapsamlı eğitimler verilecek. Temel becerilerini geliştiren katılımcılar, ikinci modülde ise Doğal Dil İşleme, Görüntü İşleme ve İleri Seviye Makine Öğrenmesi konularında uzmanlık kazanarak kendi proje fikirlerini hayata geçirme fırsatını yakalayacak. Tüm katılımcılar CBDDO tarafından sağlanacak seminerlere katılma şansı bulurken, iki eğitim modülünden oluşacak programın ilk modülünde sertifika almaya hak kazanan 100 katılımcı, CBDDO tarafından hayata geçirilen Dijital Genç Yapay Zekâ Ekosistemi’nde tematik eğitimler alabilecek. Kişisel gelişim desteği Proje ortaklarından CBDDO’nun hayata geçirdiği Dijital Genç Yapay Zekâ Ekosistemi kapsamında düzenlenecek sektör buluşmaları ile alanında uzman profesyonellerle bir araya gelerek sektör trendleri, kariyer fırsatları ve yenilikler hakkında bilgi edinecekleri bir platforma erişim sağlayacak katılımcılar, sektör profesyonelleri ve mentörlerle bir araya gelerek bilgi ve deneyimlerini geliştirecek. TOBB ise TOBB Kadın Girişimciler Kurulu koordinasyonunda projenin illerde yaygınlaştırılmasına destek olacak, katılımcılara kişisel gelişim ve mentörlük desteği sunacak. Aynı zamanda TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Yapay Zekâ Bölümü mezunları ve akademisyenleriyle düzenlenecek buluşmalar ile katılımcıların akademik ve profesyonel gelişimlerine katkı sağlanması hedefleniyor. TOBB’a bağlı Oda/Borsalar iş birliğinde programdan mezun olan başarılı katılımcılar, bilgi ve tecrübelerini meslek liselerinde yeni nesillere aktarma fırsatı yakalayacak. Turkcell, proje kapsamında kadınlara sunacağı teknik eğitimlerin yanı sıra kariyer yolculuklarında karşılaşabilecekleri çeşitli zorlukları aşmalarına yardımcı olacak kişisel gelişim ve mentörlük olanakları da sunacak. TRAI ortaklığıyla ise kişisel gelişim mentörlük desteği, alanında uzman eğitmenler tarafından verilen seminer ve eğitimler ile desteklenecek. Katılımcılar, temel proje yönetimi, sunum teknikleri, finansal okuryazarlık, networking ve CV hazırlama ile mülakat teknikleri gibi eğitimler de alacak. Projenin sonunda, kadınların, Türkiye’nin yapay zekâ ekosisteminde daha fazla varlık göstererek ve liderlik pozisyonlarında yer alarak, bu alana değer katması, Türkiye’nin rekabet gücünü artırması amaçlanıyor. Başvurular başladı Proje hakkında detaylı bilgiye ve başvuru işlemlerine gelecegiyazanlar.turkcell.com.tr/gelecegi-yazan-kadinlar adresinden ulaşılabiliyor.
Diyarbakır’da son bir yılda 75 kuyumcu dükkanı açıldı, oda başkanı uyardı
19 Kasım 2024 Salı - 10:50 Diyarbakır’da son bir yılda 75 kuyumcu dükkanı açıldı, oda başkanı uyardı Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası’na kayıtlı 350 kuyumcu sayısı 425’e çıktı. Oda başkanı, kontrolsüz sistem hatalar oluşacağı uyarısında bulundu. Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası’na kayıtlı 350 kuyumcu, kentte hizmet veriyor. Bu sayı son bir yılda 75 yeni mağazanın açılmasıyla 425’e yükseldi. Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası Başkanı Mehmet Yüksel, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine, Diyarbakır’da şimdiye kadar artı 75 kuyumcu dükkanı açıldığını söyledi. Dükkanların açılabileceğini belirten Yüksel, burada boşluk tespit ettiklerini ifade etti. Bir kuyumcu dükkanının açılması, ilk başta kuyumcular odasına gelip bazı belgeleri alıp sonra mağazasını açabilmesi gerektiğine dikkat çeken Yüksel, “Ne yazık ki burada odanın hiçbir yetkisi yok. Adam başka meslekten kuyumcuya geliyor, vergi dairesi hiç sormadan, sen bu mesleği yapabilecek misin, ne kadar bu mesleğe sahipsin, hemen onun vergi levhasını veriyor. Biz hiç fark etmeden oda kaydı oluşuyor. Biz diyoruz ki, bir mağaza açıldığı an ilk başta kuyumcular odasına bir başvuru olsun. Bizde bu kuyumcu yapabilecek mi, açacağı yer ne kadar güvenli, bu mesleği ne kadar iyi tanıyor? En büyük eksikliğimiz budur” dedi. “O yüzden sektör büyüyor, büyüdükçe de bilinçsiz ve kontrolsüz bir şekilde çok zorlanıyoruz” diyen Yüksel, “Bir yıl içinde sadece Diyarbakır’da 75 kuyumcunun açılması bizim kontrolümüz dışında. Federasyon olsaydı, başkanımız olurdu, bakanlarımızla görüşülürdü ve bunu bir düzene getirebilirdik. Bir yeterlilik belgesi var onu da zaten para karşılığında herkes alabiliyor. Yetkililere sesleniyorum, bu mesleğin daha kaliteli hale gelmesi için buna bir çözüm bulmamız lazım. Bu şekilde sektörün daha kötüye gidebileceğini düşünüyorum. 350 kuyumcu dükkanımız vardı, an itibariyle 425 kuyumcu oluştu” diye konuştu. Sadece Diyarbakır’da değil, Türkiye geneli kuyumculuk dükkanı arttığına dikkat çeken Yüksel, “Orta Doğu’nun biraz tedirginliği de var. Altınım elimde olsun, bir dükkan açalım, ne zaman istersem toplar çantama koyarım düşünceyle. İş yapıp yapmama meselesi değil. Kontrolsüz sistemde hatalar oluşur. Kontrolümüz dışına çıktığı zaman iflaslarda oluşur, vatandaşlarımızın mağduriyeti de oluşur” şeklinde konuştu.
MASKİ’nin 2025-2029 Stratejik Planı meclis üyelerine anlatıldı
19 Kasım 2024 Salı - 10:48 MASKİ’nin 2025-2029 Stratejik Planı meclis üyelerine anlatıldı MASKİ Genel Müdürlüğünün önümüzdeki beş yıla yönelik hedeflerini belirleyecek 2025-2029 Stratejik Planı, Manisa Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki komisyon üyelerine anlatıldı. MASKİ Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan 2025-2029 Stratejik Planı tamamlandı. Bu kapsamda, Büyükşehir Belediye Meclis üyeleri Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıyla MASKİ’nin misyon ve vizyonunu ortaya koyacak stratejik plan hakkında bilgi aldı. Toplantıya, MASKİ Genel Müdürü Talat Postacı, Genel Müdür Yardımcısı Özgür Avşar, Daire Başkanları ve Meclis üyeleri katıldı. “Manisa’nın geleceğini düşünen bir plan hazırlandı” Meclis komisyon üyelerine yönelik sunum öncesinde konuşan MASKİ Genel Müdürü Talat Postacı, 2025-2029 Stratejik planının Manisa’nın geleceğini düşünerek hazırlandığını belirtti. Postacı, “Stratejik planımızı hazırlarken, Başkanımız Sayın Ferdi Zeyrek’in Manisa halkına ve Manisa’ya yönelik vaatleri, Manisa’mızın mevcut altyapısı ve yaşanan olumsuzlukları dikkate aldık. MASKİ’nin mevcut durumu ve kapasitesi, vatandaşlarımız ve paydaşlarımızın talep ve beklentileri, Tarım, Sanayi ve Turizm Şehri Manisa vizyonuna yönelik projeler doğrultusunda değerlendirmeler yaptığımız bir plan hazırlandı” dedi. “Yürüyen değil koşan bir MASKİ planı hazırladık” Hazırlanan 2025-2029 Stratejik Planının çok kapsamlı olduğunun da altını çizen Genel Müdür Talat Postacı, “Kurumsal gelişim ve değişimi hedefleyerek, yürüyen değil, koşan bir MASKİ’yi kapsayan plan hazırladık. Bu kapsamda halkla bütünleşmiş, hizmet odaklı, 7/24 çalışan, Manisa’nın doğal kaynaklarını koruyan, Manisa’nın geleceğini düşünen, Manisa halkının sağlık ve refahına katkı sağlayan, hedef ve amacı doğrultusunda, yoğun ve kapsamlı bir çalışma temposu sonucunda 2025-2029 yıllarını kapsayan stratejik plana imza attık. Manisa’mız için hayırlı uğurlu olsun” dedi. MASKİ’nin gelecekteki çalışmalarını anlatacak plan Yapılan konuşmaların ardından MASKİ Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Ahmet Acar, MASKİ’nin 2025-2029 Stratejik Planı hakkında komisyon üyelerine bir sunum yaptı. Yapılan sunumda, MASKİ’nin çalışmaları ve hedefleri anlatıldı. MASKİ’nin 2024 yılı 2. Olağan Genel Kurulu 2. Birleşiminde görüşülecek olan 2025-2029 Stratejik Planı, MASKİ’nin gelecekteki çalışmalarını yönlendirecek ve şehir için önemli adımlar atılmasını sağlayacak.
Öksüt’ün ‘Öznesi Kadın Olan Projeler’i ödüller kazanmaya devam ediyor
19 Kasım 2024 Salı - 10:47 Öksüt’ün ‘Öznesi Kadın Olan Projeler’i ödüller kazanmaya devam ediyor “Önce insan ve çevre ” anlayışıyla sürdürülebilir ve sorumlu madencilik perspektifini benimseyen Öksüt Madencilik, alanının en seçkin organizasyonlarından Stevie Awards’ta aldığı iletişim ödüllerinden sonra Communitas Awards ve TITAN Business Awards’tan da dörder ödül kazandı. Öksüt Madencilik, yürüttüğü ‘Öznesi Kadın Olan Projeler’ ile prestijli iş ödüllerini kazanmaya devam ediyor. Öksüt Madencilik bu yıl içinde 3 ödülle döndüğü Stevie International Business Awards’tan sonra, uluslararası yarışmalar Communitas ve Titan Business Awards’tan da dörder ödül kazandı. “Öznesi Kadın Olan Projeler” ödüller kazanmaya devam ediyor Şirket tarafından 3 yıldır yürütülen “Öznesi Kadın Olan Projeler” Uluslararası Pazarlama ve İletişim Profesyonelleri Derneği’nin (AMCP) 14 yıldır aralıksız düzenlediği Communitas Awards tarafından dört kategoride ödüllendirildi. Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk dünyasının küresel bazda en saygın ödül organizasyonları arasında yer alan Communitas Awards, Şirket “Öznesi Kadın Olan Projeler”ini 4 kategoride, “Toplumsal Liderlik”, “Kurumsal Sosyal Sorumluluk”, “Hayırseverlik” ve “Kurumsal Özel Proje” ödüllerine layık gördü. Mükemmelliği teşvik etmeye odaklanan TITAN Business Awards’dan da 4 ödül Şirket, International Awards Associate (IAA) tarafından düzenlenen TITAN Business Awards’tan yine “Öznesi Kadın Olan Projeler” ile başvurduğu 4 kategorinin tamamında ödüle layık görüldü. Çeşitli sektörlerde profesyonel titizliği ve sıra dışı başarıları takdir etmek amacıyla 2015 yılında kurulan International Awards Associate (IAA) tarafından verilen ve mükemmelliği teşvik etmeye odaklanan TITAN Business Awards’da Öksüt Madenicilik, “En İyi Topluluk İlişkileri Stratejisi” kategorisinde platin ve “En İyi Halkla İlişkiler Stratejisi”, “En İyi Bölgesel Halkla İlişkiler”, “Yılın Kurumsal Sosyal Sorumluluk Programı” kategorilerinde ise altın ödüllerini kazandı. ’’Öksüt Madencilik hayata dokunan katkılarıyla kadınları güçlendiriyor’’ Stevie Awards’tan sonra Communitas Awards ve TITAN Business Awards tarafından da ödüllere layık görülmekten duydukları mutluluğu dile getiren Öksüt Madencilik Çevre, Sosyal ve Yönetişim Direktörü Pelin Usta Özkayhan, “Sürdürülebilir madenciliğin mümkün olduğunu her fırsatta dile getiriyor ve bu yaklaşımımız çerçevesinde faaliyet bölgemizdeki tüm paydaşlarımızla dayanışmacı ve geliştirici bir ilişki kurmak için sistematik olarak çalışıyoruz. Şirketimizin temel değerleri olan çeşitlilik, eşitlik, kapsayıcılık ve ulaşılabilirlik bağlamında özellikle kadın ve çocuklara yönelik projelere odaklanıyoruz” dedi. Şirket olarak kadınların sosyal ve ekonomik yaşantıda daha fazla yer almasını destekleyen çalışmalara imza attıklarını ifade eden Özkayhan, “Kadınlara yönelik hayata geçirdiğimiz tüm faaliyetleri “Öznesi Kadın Olan Projeler” adı altında sürdürüyoruz. Kayseri Valiliği, Develi İlçe Kaymakamlığı ve Develi İlçe Belediyesi iş birliği ile Mart 2022 tarihinde başlattığımız ve uzun soluklu çalışmalar sonucunda hayata geçirdiğimiz projemiz ile Develi’de yaşayan tüm kadın üreticilere katkı sağlamayı hedefliyoruz. Proje kapsamında tamamı el emeği olan doğal sebze, meyve, ev yemekleri, unlu mamuller, süt ürünleri gibi gıda maddeleri ile el işlerinin hijyenik şartlarda satışa sunulduğu Üretim Tesisi ve Gacer Kafe, Aralık 2022 tarihinden itibaren faaliyetlerini sürdürüyor” diye konuştu. “Kadınlar hayatın her alanında dönüşümün rol modeli” Öksüt Madencilik Çevre, Sosyal ve Yönetişim Direktörü Pelin Usta Özkayhan, “Öznesi Kadın Olan Projeler ile kadınlar, bir yandan ev ekonomilerine katkı sağlarken, diğer yandan toplumdaki saygın yerlerini daha da sağlamlaştırıyorlar. Çalışan sayısının günden güne arttığı projemizde, aktif 12 üye ve 50 kadınla ilerliyoruz. Şirket olarak, toplum ve aile içinde güçlenen kadınların, özellikle kız çocuklarına örnek oluşturarak, nesiller boyu dönüşümün rol modeli olacaklarına inanıyoruz. Projenin üçüncü yılında mutlulukla gözlemliyoruz ki, çalışmalarımız Develi’li kadınların ekonomik etkinliğinde dönüştürücü oldu; ekonomik refahla birlikte sosyal gelişimi de beraberinde getirdi. Paydaş olduğumuz toplumla birlikte ortak geleceğimiz için çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Develi Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Emine Ünal şöyle konuştu: ’’Develi’de bir grup kadın, valimizin kadın kooperatiflerine desteğiyle, Öksüt Madencilik’in projesi kapsamında bir araya geldik. Evde her zaman ürettiğimiz yemekleri, unlu mamulleri, süt ürünlerini kooperatif çatısı altında üretmeye başladık. On kişiyle başladığımız bu yolda büyüyerek devam ediyoruz, bugün 50 kişiye ulaştık. Develili kadın üreticiler olarak projemizin kazandığı bu ödüller ile gurur duyuyoruz.”