EĞİTİM
MEB, ebeveynlere "Maarif Modeli" okulları açıyor 15 Kasım 2024 Cuma - 08:24:19 Milli Eğitim Bakanlığınca, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde ebeveyn rolünün önemine vurgu yapmak ve ailelerin eğitim süreçlerine daha fazla dâhil olmasını sağlamak amacıyla "Maarif Modeli Ebeveyn Okulu" kursları açılacak. Yeni müfredatla getirilen ve öğrenciyi akademik, zihinsel, sosyal, duygusal, duyuşsal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören "bütüncül eğitim yaklaşımı" modeli kapsamında ebeveynlere de eğitim verilecek. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, çocukların bütüncül gelişiminde ailenin en önemli etkenlerden biri olduğunu gösteren araştırma sonuçlarından hareketle halk eğitimi merkezlerindeki "Aile Okulları" kapsamına Maarif Modeli Ebeveyn Okulu kurs programını da dâhil etti. Öğrenci velilerinin katılabileceği kursların programı, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli", "Türk sosyal hayatında aile", "ailece nitelikli zaman", "ailede kültürel zenginlik", "çocuğun başarısında aile", "sosyal etkinliklere katılımın ve çevre bilincinin aile ve çocuk üzerindeki etkisi", "hane içi dijital eğitim" ve "akran ve arkadaşlık ilişkileri" olmak üzere 8 konudan oluşuyor. Millî Eğitim Bakanlığına bağlı halk eğitimi merkezlerinde, yüz yüze uygulanacak ve ücretsiz düzenlenecek kurslar; 32 ders saati olarak planlandı. Kurslar, Maarif Modeli formatörleri tarafından verilecek. Velilere çocukları ile yapabilecekleri etkinlikler hazırlandı Kurslar için alan uzmanlarınca çocukların bilişsel, fiziksel, sosyal ve duygusal iyi olma durumunu ve sosyal yönlerini geliştirecek; doğal ortamda, aileleriyle, arkadaşlarıyla uyum içinde nitelikli zaman geçirmelerini sağlayacak oyun ve etkinlikler hazırlandı. Velilerin öneri niteliğindeki bu etkinlikleri kursun ardından çocuklarıyla da gerçekleştirmesi beklenecek. Kurslarda, Millî Eğitim Bakanlığınca okul ile aile iş birliğini güçlendirmek amacıyla çekilen "Ailem" dizisinden de bölümler izletilecek. Kurslara katılmak isteyen tüm öğrenci velileri, "e-yaygin.meb.gov.tr" üzerinden ya da şahsen başvuru yapabilecek. Beceriler çerçevesine yönelik veli rolleri anlatılacak "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" konulu derslerde modelin felsefesi hakkında bilgiler aktarılacak, yeni öğretim programlarının beceriler çerçevesine yönelik yapısı ile velilerin rolü anlatılacak. Ayrıca modelin eylemlerden değerlere, değerlerden erdemli insana, erdemli insandan ise nihai hedef olan yaşanabilir çevrede, aile ve toplum ile huzurlu insana ulaşmayı amaçlayan yapısı aktarılacak. Kurslarda, çocuğun akademik başarıları ve sosyal ve duygusal becerilerden oluşan bütüncül gelişiminde ailenin rolüne ilişkin bilgiler de aktarılacak. Modelin uygulanmasında veliye düşen görev ve sorumluluklar detaylandırılacak. "Türk sosyal hayatında aile" dersleri "Türk sosyal hayatında aile" başlıklı derslerde ise toplumsal bir kurum olarak aile, tarihsel süreçte Türk aile yapısı, Türk aile yapısındaki değişim ve dönüşüm, Türk aile yapısının karşılaştığı güncel sorunlar, mahalle kültürü ve komşuluk ilişkileri aktarılacak. Çocukla nitelikli zaman geçirmenin önemi vurgulanacak "Ailece nitelikli zaman" başlıklı derslerde de çocukla nitelikli zaman geçirmek, oyunun aile içi iletişimdeki yeri, oyunun çocuk gelişimine etkisi ile oyun ve etkinlikler anlatılacak. "Ailede kültürel zenginlik" başlıklı derslerde de kitap okuma alışkanlığı kazandırmada, çocukların kültürel ve sanatsal yönlerini güçlendirmede ailenin görev ve sorumlulukları ile kültürel ve sanatsal faaliyetlere katılımın önemine ilişkin içerikler sunulacak. Çocuğun başarısında ailenin önemine vurgu "Çocuğun başarısında aile" başlıklı derslerde rol model olarak aile tiplerine vurgu yapılacak, "sosyal ekinliklere katılımın ve çevre bilincinin aile ve çocuk üzerindeki etkisi" başlıklı derslerdeki başlıklar ise örneklerle anlatılacak. Dijital ortamların çocuklar üzerindeki etkisi ele alınacak Kurslarda, dijital ortamların çocuklar üzerindeki etkisine vurgu yapmak üzere "hane içi dijital eğitim" başlıklı ayrı bir program oluşturuldu. Bu kapsamda, ailelere bilinçli ve güvenli teknoloji kullanımındaki rolleri anlatılacak. Dijital ortamların çocuklar üzerindeki etkileri ile dijital bağımlılık ve bağımlılığı önleme yollarına ilişkin bilgiler verilecek. Akran ve arkadaşlık ilişkileri de anlatılacak "Akran ve arkadaşlık ilişkileri" konulu derslerde de akran gruplarının olumlu ve olumsuz işlevleri, akran ilişkilerini iyileştirme ve geliştirme yolları ile özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların velilerine yönelik eğitimler verilecek.
15 Kasım 2024 Cuma - 00:31 Bakan Tekin: “(Mülakat puanları) Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere ilişkin “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifleri, 2023 Yılı Sayıştay Raporu görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Tekin, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ gibi ifadeleri tek tek not aldığını ifade eden Tekin, “Bizler de burada bu tür ifadelerden etkileniyoruz ve doğal olarak tepki koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız cevap verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ama bu ifadeler normal ifadeler değil” ifadelerini kullandı. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce CHP’liler değerlendirsin” Tekin, yine bütçe görüşmeleri sırasında mülakatla ilgili eleştiriler geldiğini kaydederek, “Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Kamuoyuna da şu açıklamayı yaptım; bu mülakat komisyonlarında alacağımız tedbirleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta tedbir aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce siz bir değerlendirin. Eğer, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur” ifadelerini kullandı. CHP’lilerin mülakat konusunda geçmişlerinden dolayı endişeli olduklarını söyleyen Tekin, “Ben 1994 yılı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz girdiğim ilk iş sınavı, Adalet Bakanlığı’nın açtığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı yazılısıydı. İstanbul’da bir kongrede CHP’nin Adalet Bakanı ‘Bu kadroyu örgütüme vermeyip de milliyetçileri mi verseydim? Yaptığım suçsa suç işlemeye devam edeceğiz’ dedi” şeklinde konuştu. “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere de değinerek, şu cevabı verdi: “Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benim elimdeki rakamlar, 3-5 arkadaşın bir araya getirdiği toplam rakam içerisinde istatistiksel anlamı olmayan veya doğru analiz sağlayacak rakamlar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş.” Bakan Tekin, muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti iddiasının dile getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde il bazlı rakam” diye karşılık verdi. “KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl gerçekleştirilen TBMM Plan Bütçe Komisyonu toplantısını hatırlatan Bakan Tekin, “KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun kavgasını verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Şimdi size ‘Bu ülkede hiç kimsenin verdiği herhangi bir isimle ilgili mülakatta torpilin olmadığı bir sistem kuruldu’ dedim. Söylediğiniz doğru şeyler var. Bir ildeki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Başka bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım ama bir başkası benden daha yüksek aldı. Dolayısıyla, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor ama ben zaten KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” dedi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mülakatlarına değinen Tekin, “Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış” ifadelerini kullandı. “Tüzel kişiliği olmayan cemaat ve tarikatlarla hukuken protokol imzalama şansımız yok” Cemaat ve tarikatlarla protokol yapıldığı eleştirilerine de cevap veren Bakan Tekin, “Hukuki olarak cemaat ya da tarikat diye bir tüzel kişilik var mı? Tüzel kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek kişiyle ya da tüzel kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken başka kimseyle protokol imzalama şansımız yok. Bizim 5 bin civarında bu türden protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından legal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki konular beni ilgilendirmez. Herhangi bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde tüzel kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur” açıklamasında bulundu. “Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta” Protokollerin tek taraflı fesih hakkının bakanlıkta olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Protokolde yazılan ilkelere aykırı davranan sivil toplum örgütü varsa protokolümüzü hemen iptal ederiz. Protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşlar eğer okullarımıza bir eğitim verecekse, bu eğitim kimin vereceği, hangi diplomaya sahip kişilerin vereceği ve hangi içerikte eğitim verecekleri bizim protokolümüzde tanımlanmıştır” dedi. “ABB 2 bin 300 okuldan 13’ünü sadece bir kere temizliyor sonra bütün okulları temizledim diyor, bu olmaz” Türkiye’de 65 bin civarında okul olduğunu ve 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Kadrolu temizlik elemanlarımız, bu okullardaki temizlik açısından yeterli olmadığından biz her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararına Programlar (TYP) diye tanımladığı istihdam türü ile bakanlığımızda temizlik ve güvenlik personeli istihdam ediyorduk. Yaz aylarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türü ile ilgili dünyada özellikle kovidden sonra gelişen istihdam türleri açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti. Biz de bu konuda kendisiyle konuştuk ve bize ‘kısmi zamanlı çalışma usulü getireceğiz ve bu çalışmayla da size 120 bin kadro vereceğiz, haftada 3 gün çalışacaklar’ dedi. Biz de kendileriyle uzlaştık. Biz hangi belediye olursa olsun kaç okul temizleyeceğini, kimlerle yapacağını ve hangi tür malzeme kullanacağını öğrenmek ve bilmek zorundayız. Bunun yolu şudur; gidersiniz valiliklere biz böyle bir protokol yapmak istiyoruz dersiniz. Nobran bir tavırla, ‘Ben geldim, okulu temizleyeceğim beni içeri alın’ derse ve benim görevlilerim de alırsa bunun karşılığı olur. Bir büyükşehir belediye başkanı çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 300 tane okulumuz var. Bu okullardan 13 tanesini sadece bir gün temizliyor. Sonra çıkıyor ekrana ve ‘Ben Ankara’daki bütün okulları temizledim’ diyor. Bu olmaz, bu iyi niyetli değil” değerlendirmesinde bulundu. “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe” Bazı muhalefet vekillerinin çocukların anadil öğrenmesiyle ilgili beyanlarına katıldığını söyleyen Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir dil öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen vazife çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel anlamda kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”
Türk Eğitim Sen’den proje okulları atamalarına ilişkin açıklama
30 Ekim 2024 Çarşamba - 21:51 Türk Eğitim Sen’den proje okulları atamalarına ilişkin açıklama Türk Eğitim Sen, bir üyesinin, proje okullarına öğretmen atama işlemleri kapsamında tercih ettiği proje okuluna kendisinden daha düşük puanlı öğretmenler atandığını açıkladı. Türk Eğitim Sen, bir üyesinin, proje okullarına öğretmen atama işlemleri kapsamında tercih ettiği proje okuluna kendisinden daha düşük puanlı öğretmenler atandığını açıkladı. Türk Eğitim Sen’den yapılan açıklamada, sendika avukatlarınca, üyenin tercih ettiği proje okuluna hizmet yılı ve puan üstünlüğü gibi objektif kriterler gözetilerek atanması gerekirken atanmamasına ilişkin işlemin öncelikle yürütmesinin durdurulması ve devamında iptali istemiyle açılan davada, yerel mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma isteminin reddine ilişkin karara karşı itiraz edilmesi sonucu, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin 2024/1586 Y.D. itiraz nolu ve 30 Temmuz 2024 tarihli kararı ile yürütmeyi durdurma isteminin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği ifade edildi. Kararın gerekçesinde, “Uyuşmazlık konusu olayda, özel program ve proje uygulayan eğitim kurumlarına atamalar yapılırken esas alınan somut ve objektif kriterlerin neler olduğunun gerek savunma dilekçesinden, gerekse eki belgelerden anlaşılamadığı, bu haliyle öğretmen atamalarında esas kriter olan hizmet puanı üstünlüğünün, belirtilen atamalar yapılırken dikkate alınmadığı, hizmet puanı üstünlüğü, kariyer ve liyakat ilkeleri çerçevesinde belirlenecek objektif kriterlere göre değerlendirme yapılmadan, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilmeden atama işleminin gerçekleştiği görülmekte olup, bu kapsamda, Mahkemece, 2024 Yılı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atamalarında esas alınan objektif kriterler araştırılmak suretiyle, bu kapsamda gelen bilgi ve belgeler değerlendirilerek yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlarda bir araştırma yapılmaksızın verilen Mahkeme kararında hukuka ve mevzuata uygunluk görülmemiştir” denildi. Bu karar üzerine mahkemece objektif kriterler araştırılmak suretiyle, bu kapsamda gelen bilgi ve belgeler değerlendirilerek yeniden bir inceleme yapıldığı, Ankara 9. İdare Mahkemesinin 2024/926 E. Sayılı ve 17 Ekim 2024 tarihli kararıyla işlemin yürütülmesi durdurulan kararın gerekçesinde, “Bu durumda; özel program ve proje uygulayan eğitim kurumlarına atamalar yapılırken esas alınan somut ve objektif kriterlerin bulunmadığı, ilgili Yönetmelikte hizmet puanı üstünlüğü ibaresine yer verilmemesinin kariyer ve liyakat ilkeleri çerçevesinde atama değerlendirmeleri yapılırken hizmet puanı üstünlüğünün dikkate alınmayacağı anlamına gelmeyeceği, dolayısıyla Yönetmelikteki şartların sağlanması kaydıyla hizmet puanı üstünlüğünün objektif kriter olarak alınması gerektiği dikkate alındığında, Mamak Anadolu İmam Hatip Lisesi için 4 din kültürü ve ahlak bilgisi norm kadrosu ayrıldığı, bunlardan 2 din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni norm kadrosuna atama yapıldığı, atanan öğretmenlerden birisinin hizmet puanının da davacıdan düşük olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. Öte yandan dava konusu işlemin uygulanmakla etkisi tükenecek işlemlerden olması nedeniyle uygulanması halinde telafisi imkansız zarar olacağı da açıktır” ifade edildi.
Öğrencilerin 29 Ekim gösterisi büyük beğeni topladı
30 Ekim 2024 Çarşamba - 20:57 Öğrencilerin 29 Ekim gösterisi büyük beğeni topladı Karabük’te, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri çerçevesinde Fevzi Çakmak Ortaokulu’nda kutlama programı düzenlenirken, öğrencilerin gösterisi büyük beğeni topladı. Okul bahçesinde düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Okul Müdürü Yılmaz Çavuş, Cumhuriyet’in 101. yıldönümünü kutlamanın gurur ve coşkusunu yaşadıklarını belirtti. Cumhuriyet’in, milletin azim ve kararlılığı ile vücut bulmuş büyük bir eser olduğunu ifade eden Çavuş, “Bu eser, sahip olduğu vizyonla daima ileriye bakan, özgüvenini sağlam tutan, heyecan ve şevkle mücadele eden bir milletin bugünkü nesillere en değerli armağanıdır. Bir asır öncesinde ortaya çıkan ve milletimizin kültürel kodlarında varlığı daim olan millî mücadele ruhu; tarihe gömülmek istenen bir milletin küllerinden doğuşunun, şahlanışının ilhamı olmaya devam etmektedir. Bizler, bugün bu faziletleri gelecek nesillere anlatmanın ve aktarmanın büyük sorumluluğunu taşıyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Sosyal Bilgiler öğretmeni Fatih Erik koordinesinde hazırlanan gösterilere geçildi. Atatürk Çocukları Korosu ve bayrak gösterisi yapan öğrenciler, zeybek oynadı. Öğrencilerin “Cumhuriyeti biz böyle kurduk” orotoryosu büyük alkış alırken, öğrenciler tarafından Çanakkale Savaşı’na damga vuran Seyit Onbaşı, Kurtuluş Savaşı’nda kundaktaki bebeğiyle Türk ordusuna cephane taşıyan Şerife Bacı, Rus işgaline karşı direnişin simgesi olan Nene Hatun canlandırıldı. Öğrencilerin gösterileri programa katılan aileler ve vatandaşlar tarafından büyük beğeni topladı.
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Güler: "Üniversite şehir ile bütünleşmeli”
30 Ekim 2024 Çarşamba - 18:18 Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Güler: "Üniversite şehir ile bütünleşmeli” Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, şehir ve üniversite entegrasyonunun önemine değinerek, “Bu noktada biraz daha aktif olmamız lazım. Son yıllarda epey bir faaliyet var ama bunu biraz daha şehirle birlikte uygulama merkezi haline getirebiliriz, çok sayıda konuda ortak projeler yapabiliriz” dedi. Ordu Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı Açılış programı düzenlendi. Üniversitenin morfoloji binası konferans salonunda düzenlenen programda ilk olarak saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu, sonrasında ise müzik dinletisi ve tanıtım filmi sunuldu. Programda konuşan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, 2006 yılında Ordu Üniversitesi’nin temelini atarken çok mutlu bir anı yaşadıklarını söyledi. Güler, “O zaman en büyük hayallerinin böyle bir üniversitenin sadece Türkiye’de değil, dünyada da bir araştırma ve uygulama merkezi olması, bir bilim otağı olmasını arzu etmiştik. Buradaki gelişmeleri de takdirle izliyoruz, 18 yıl içerisinde çok güzel atılımlar yaptı” diye konuştu. “Üniversite ile şehrin entegrasyonu önemli, çok sayıda proje ortak proje yapabiliriz” Üniversiteler ile şehirlerin entegrasyonunun önemine değinen Başkan Güler, hayata geçirdikleri her projede üniversite ile birlikte çalışmaya hazır olduklarını ifade ederek, “Eski bir TÜBİTAK görevlisi olarak ve aynı zamanda Türk-Japon üniversitelerinde birkaç tanesinin yapılanmasında bulunmuş birisi olarak şunu söylemek istiyorum; şehirle üniversitenin entegrasyonu çok önemli, bu noktada biraz daha aktif olmamız lazım. Son yıllarda epey bir faaliyet var ama bunu biraz daha şehirle birlikte uygulama merkezi haline getirebiliriz. Mesela biz çok sayıda konuda ortak projeler yapabiliriz. Bunlar hayali şeyler değil, yaptığımız şeylerin uygulaması. Mesela bir aktif karbon fabrikası kuruyoruz, her şeyi halloldu, dünyada fındık üretiminde bir numaralı il olarak, fındıkla ilgili araştırmaları biraz daha derinlemesine yapmamız lazım. Kahverengi kokarca olayı var, biz bir bilim kurulu kurmaya karar verdik, üniversitenin de ziraat fakültesi var, oradan aktif katkı bekliyoruz. Öbür taraftan bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonomik faaliyetler var. Burada fakültemiz ışık tutacak çalışmalar yapabilir. Ekonomi ve uygulama ile ilgili aktif projeleri birlikte yapabiliriz. Bu aynı zamanda merak edilecek de bir konu, üzerinde durmamız lazım” şeklinde konuştu. Programda konuşan Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Baş ise, “Kuruluşumuzdan bugüne kadar geçen 18 yıl boyunca bilgi ve bilimin rehberliğinde kararlı adımlarla ilerledik. Bugün, 3 enstitü, 14 fakülte, 1 yüksekokul ve 12 meslek yüksekokulumuzla birlikte, bin 600’e yakın akademik ve idari personelimiz ile 20 bine yakın öğrencimize hizmet vererek nitelikli büyümemizi sürdürmenin gururunu yaşıyoruz. Geleceğe dönük hedeflerimiz doğrultusunda, eğitim alanında kazandığımız başarıları daha da ileriye taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi. Törende, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker tarafından ‘Gelecek İçin Bilim: Bilim Disiplinleri Etkileşimi’ konulu ilk ders verildi. Konuşmaların ardından halk oyunları gösterisi sunulan törende, fakülte ve yüksekokullara birincilik ile yerleşen öğrencilere ödülleri protokol üyeleri tarafından takdim edildi. Sonrasında ise üniversitede profesör ve doçent kadrosuna atanan akademisyenlerin biniş giyme töreni gerçekleşti. Programa Ordu Valisi Muammer Erol, Ordu Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Uçak, Baro Başkanı Birsen Uçar, İl Emniyet Müdürü Atilla Aksoy, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sadi Akman, ilçe belediye başkanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Gaziantep Kolej Vakfı öğrencileri Anadolu’yu mercek altına aldı
30 Ekim 2024 Çarşamba - 17:51 Gaziantep Kolej Vakfı öğrencileri Anadolu’yu mercek altına aldı Gaziantep Kolej Vakfı Özel Ortaokulu öğrencileri Türkiye’yi mercek altına alarak Anadolu’nun zenginliklerini yakından görmek ve tanımak için ilk gezilerini Ankara’ya düzenledi. Ankara’nın tarihi ve kültürel değerlerini inceleyen öğrenciler Gazi Meclis ve Anıtkabir’i de ziyaret etti. Her yıl geleneksel olarak düzenlenen Anadolu’nun tarihi ve kültürel değerlerinin yanı sıra doğal zenginlikleri yakından görme ve incelemeyi hedefleyen Gaziantep Kolej Vakfı’nın kültürel geziler kapsamında ki ilk durağı Ankara oldu. GKV Sosyal Etkinlikleri Yürütme Kurulu tarafından organize edilen ve GKV Özel Ortaokulu Müdür Yardımcısı Meliha Bolat rehberliğinde okul öğretmenlerinden Dilara Ulu Tuğba Şen ve Burak Tümbaş’ın gözetiminde 40 öğrencinin katıldığı GKV kafilesi Ankara’ya gitti. Gezi kapsamında Safranbolu’ya giden öğrenciler burada safran çiçeği ve geleneksel taş evleriyle ünlenen Safranbolu ilçesinde incelemeler yaptı. Safranbolu’da Hıdırlık Tepesi Panaroması ve Tarihi Safranbolu Çarşısı gezilerek gezilirken günün sonunda kafile rotasını Ankara’ya çevirdi. Gezinin ikinci günü "Atatürk Evi, 1.TBMM, 2.TBMM" ve sonrasında "Anıtkabir" ziyaret edildi. GKV’liler Anadolu’yu yakından tanıyor Düzenlenen kültür ve inceleme gezisiyle ilgili değerlendirme yapan GKV Özel Ortaokulu Müdürü Seçil Güldemet, “Her yıl geleneksel olarak düzenlediğimiz kültürel geziler kapsamında ki ilk gezide Safranbolu ve Ankara’ya planlandı. Bu gezi ile öğrencilerimiz öncelikle Başkentimiz Ankara’nın sahip olduğu tarihi ve kültürel değerler ile yakın tarihimizle ilgili önemli kazanımlara elde ederken bir yandan da ülkemizin sahip olduğu kültürel, sanatsal değerler ve doğal güzellikleri yakından görme şansını yakalamaktadır. Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin farklı kentlerine yönelik öğrenci gezilerimiz devam edecektir” dedi. Safranbolu ve Ankara’da incelemelerini tamamlayan öğrenciler Gaziantep’e döndü.
YÖK’ten Umman ile eğitimde iş birliği
30 Ekim 2024 Çarşamba - 16:08 YÖK’ten Umman ile eğitimde iş birliği Yükseköğretim Kurulu (YÖK), uluslararasılaşma yolunda yeni bir adım attı. YÖK ile Umman Yükseköğretim, Araştırma ve İnovasyon Bakanlığı arasında “Yükseköğretimde İş Birliği Mutabakat Zaptı” imzalandı. Umman Yükseköğretim, Araştırma ve İnovasyon Bakanı Rahma bint Ibrahim Al Mahrooqi ve beraberindeki heyet, Yükseköğretim Kurulunu (YÖK) ziyaret etti. Baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından YÖK ile Umman Yükseköğretim, Araştırma ve İnovasyon Bakanlığı arasında “Yükseköğretimde İş Birliği Mutabakat Zaptı” imzalandı. İmza töreninin ardından bir konuşma yapan YÖK Başkanı Erol Özvar, “Türk dünyasındaki önemli iş birliklerimizin ardından Umman’da da yükseköğretimimizin uluslararasılaşmasına yönelik adımlar atacağız. Umman’da bir devlet üniversitemizin şube açmasını istiyoruz. Umman’da bir üniversitede Türk dili bölümü açılacak ve Türkiye’den göndereceğimiz hocalarımızla orada Türkçe öğreteceğiz. Türkiye ve Umman üniversiteleri ortak diploma programları oluşturacak. Ummanlı öğrenciler ve öğretim elemanları bilimsel araştırmalar yapmak üzere ülkemiz üniversitelerine gelecek” diye konuştu. İmzalanan mutabakat zaptı hakkında bilgi veren Özvar, “Türkiye ve Umman üniversiteleri ortak diploma programları oluşturacak. Ummanlı öğrenciler ve öğretim elemanları bilimsel araştırmalar yapmak üzere ülkemiz üniversitelerine gelecek. Öncelikli alanlarda Türk ve Umman üniversiteleri ortak bilimsel projeler geliştirecek. Ayrıca iş birliğimizi artırmak üzere iki ülke üniversiteleri rektörleri bir araya gelecek” açıklamasında bulundu. “Umman’dan daha fazla öğrenci bekliyoruz” Türkiye’deki üniversitelerin başarısına değinen Özvar, Umman’dan da öğrenci beklediklerini belirterek şöyle devam etti: “2024 yılı itibarıyla Türkiye, Avrupa Yükseköğretim Alanında Bologna karnesine göre en başarılı ülkelerden birisidir. Sağlık ve mühendislik alanları başta olmak üzere pek çok alanda oldukça nitelikli yükseköğretim imkânı sunan ve 350 bini aşkın uluslararası öğrencisiyle dünyanın en çok uluslararası öğrenciye sahip 10 ülkesi arasındadır. 198 ülkeden öğrenci ülkemizde eğitim görmektedir. Umman’dan da daha fazla öğrenci bekliyoruz. Özellikle de Umman hükümeti burslusu öğrencilerin ülkemizdeki üniversitelerde eğitim almaları iki ülke arasındaki ilişkilerde ihtiyaç duyduğumuz insan kaynağının yetiştirilmesine önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. Umman’dan kamu görevlileri de Umman hükümeti burslusu olarak lisansüstü eğitimlerini ülkemizde tamamlayabilecekler.” “Yükseköğretim sistemimizi bütün dünyaya açıyoruz” Özvar, Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasında sadece coğrafi olarak değil, kültürel, siyasi ve sosyal olarak da bir köprü görevi gördüğüne dikkat çekerek, “Türkiye, geleneksel ile modernin, eski ile yeninin, Doğu ile Batı’nın bir arada harmanlandığı eşsiz bir ülkedir. Ülkemizin çok kültürlü yapısı, dünyanın birçok yerinden farklı öğrencilerin kendi medeniyetlerinden izler bulmasına imkân sağlamış ve Türk yükseköğretiminde kaydedilen ilerlemelerle ülkemizi cazibe merkezi haline getirmiştir” şeklinde konuştu. Dünyada son yıllarda yaşanan olayların yükseköğretim alanı karşısında önemli bir sınama haline geldiğine dikkat çeken Özvar, “Yakın coğrafyamızda gerçekleşen ve etkilerini yoğun bir şekilde hissettiğimiz savaşlar, düzensiz göçler, doğal afetler ve bu zorluklar sonucu ortaya çıkan finansal riskler sebebiyle tüm dünya değişim ve dönüşüm sürecine girmiş bulunmaktadır. Bütün dünyada olduğu gibi ülkelerimizde de yükseköğretim sistemleri bu önemli sınamalarla karşı karşıyadır. Türk Yükseköğretim Kurulu olarak bu testler karşısında yeniliğe dayalı çözümlerle yükseköğretim sistemimizi bütün dünyaya açıyoruz” ifadelerine yer verdi. Umman Yükseköğretim, Araştırma ve İnovasyon Bakanı Al Mahrooqi ise, Türkiye ile yükseköğretim alanında iş birliğini geliştirmeyi hedeflediklerini belirterek, hâlihazırda Sultan Kabus Üniversitesinde devam eden ortaklıkların tüm üniversiteleri kapsayacak şekilde genişletilmesini arzu ettiklerini söyledi. Mutabakat zaptı Yükseköğretim ve bilimsel araştırma ile ilgili alanlarda iş birliğini kolaylaştırmayı, yükseköğretim kurumları arasında akademik ve bilimsel değişimleri organize etmeyi amaçlayan mutabakat zaptı kapsamında iki ülke yükseköğretim kurumları arasında öğrenci, akademik personel ve araştırmacı eğitim ve staj hareketliliği teşvik edilecek. İki ülke yükseköğretim, bilimsel araştırma ve yenilikçilik kanunları, düzenlemeleri, yapıları ve sistemleri hakkında bilgi alışverişi sağlanacak. Kısa dönemli araştırma programlarına katılım teşvik edilecek. Karşılıklı eğitim kursları, seminerler, sempozyumlar, çalıştaylar, konferanslar ve forumlar düzenlenecek. Yükseköğretim kurumları arasında lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde ortak diploma programları oluşturulacak.
Gaziantep Büyükşehir’den eğitime 40 milyon TL’lik dev destek
30 Ekim 2024 Çarşamba - 14:31 Gaziantep Büyükşehir’den eğitime 40 milyon TL’lik dev destek Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından, lise ve üniversite sınavına girecek 8’inci ve 12’nci sınıf öğrencilere yönelik kazanım değerlendirme sınavları ile Nurdağı ve İslahiye’deki sınavlara hazırlanan öğrencilere yardımcı kaynak kitap desteğinden oluşan 40 milyon TL değerindeki çalışma için protokol imzalandı. Eğitim Şehri Gaziantep hedefi için çalışmalar desteklerini sürdüren Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, sınava hazırlanan öğrenciler için yeni bir proje başlattı. Gaziantep Valiliği Fuaye Alanı’nda imzalanan protokolle, İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde Gaziantep Valiliği koordinasyonda Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS)’ye hazırlanan Gaziantep’te ki öğrenciler için kazanım değerlendirme sınavları yapılacak. 82 bin öğrenci sınavlardan yararlanacak Gazi şehir genelinde LGS’ye hazırlanan 55 bin 8’inci sınıf öğrencisi için 5 sınav, YKS’ye hazırlanan 27 bin öğrenci için ise TYT ve AYT’den 5’er tane olmak üzere 10 sınavı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi hazırlayacak. Yapılacak kazanım değerlendirme sınavlarıyla öğrenciler eksikliklerini görecek ve durumlarını ölçebilecekler. Nurdağı ve İslahiye’de ki sınava hazırlanan öğrencilere yardımcı kaynak kitaplar verilecek Kahramanmaraş merkezli şiddetli depremlerden ağır etkilenen Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde bulunan depremden etkilenen MEB’e bağlı okullarda sınavlara hazırlanan 8’inci ve 12’nci sınıf öğrencilerine yardımcı kaynak kitaplar dağıtılarak destek verilecek. 12’nci sınıf öğrencilerine Türkçe, matematik, biyoloji, fizik, kimya, tarih, coğrafya ve felsefe konularında kaynak soru kitapları dağıtılacak. 8’inci sınıfta sınava hazırlanan öğrencilere ise tüm dersleri kapsayan kaynak soru kitapları desteği verilecek. “Çocuklarımızı geleceğe güzel hazırlamak istiyoruz” Protokolde konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin yaptığı açıklamada öğrencileri direk etkileyen bir protokolün imzalandığını aktararak, “Elimizde çok önemli bir cevher var. Çocuklarımız en büyük cevherimiz. Bu deneme sınavları çok mühim. Öğrencinin kendi kendine hangi aşamada olduğunu görmesi için önemli. Gaziantep genelinde bir sınav olduğunda öğrenci baştan hangi yönlerinin zayıf ve kuvvetli olduğunu görüyor ve buna göre tedbir alıyor. Bu yapılan işlerin ne kadar doğru olduğunu her yıl sonuçlar bize gösteriyor. Bireysel başarımızda Türkiye genelinde derece yapıyoruz. Bu eğitim ordumuzun başarısı. Bizler de lojistik destek veriyoruz. Çocuklarımızı geleceğe güzel hazırlamak istiyoruz. Öğrencilerimizin sınava gelmeden önce bu denemeler eksiklerini tamamlamaya vesile oluyor. Büyükşehir Belediyesi olarak ciddi bir kaynak ayrıldı bu iş için. Bütçemizin önemli bir kısmını eğitime ayırıyoruz. Günün sonunda bireysel başarıyı şehrin bütün katmanlarına ulaştırmak istiyoruz. Dün Cumhuriyetimizin 101’inci yılını kutladık. Cumhuriyet fırsat eşitliği, erdem ve fazilettir. Bizde bunun gereğini yapıyoruz” dedi. “Karşılık bulan bir iş” Gaziantep Valisi Kemal Çeber ise desteklerin ciddi bir maliyetle verildiğini aktararak, “Ciddi maliyetlerle bu destekler veriliyor. Deprem bölgesine yaptığımız sık ziyaretlerde gördük ki sohbet ettiğimiz her öğrenci yapılan desteklerden çok istifade ettiklerini söylediler. Bu bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Karşılık bulan bir iş. İyi tespit edilen, iyi kurgulanan bir iş. Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum. Bu protokollerle bir taşla birkaç kuş vuruyoruz. Çocuklarımızı sınava hazırlıyor, eğitimde fırsat eşitliği anlamında gayretimizi ortaya koyuyoruz. Bunlarda bize somut sonuç olarak yansıyor” şeklinde konuştu. Kılınç, Başkan Şahin ve Vali Çeber’e teşekkür etti İl Milli Eğitim Müdürü Erdal Kılınç ise yaptığı konuşmada, “Eğitimi önceledikleri, Eğitim Şehri Gaziantep olabilmek amacıyla bütün imkanalar seferber eden valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Sınava eşit şartlarda hazırlanabilmek, bir adım öne gitmek, daha iyi okullarda eğitim görerek gelecekleri için daha iyi şartlar inşa edecek bir protokole imza atıyoruz” diye konuştu. Protokol töreninde ayrıca Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Abdullah Aksoy ile Büyükşehir Belediyesi Eğitim, Gençlik Hizmetleri ve Spor Daire Başkanı Yasin Tepe, protokolün içeriği hakkında bilgi verdi.
Anadolu Üniversitesi bin 100 öğrenciye ücretiz yemek bursu sağlıyor
30 Ekim 2024 Çarşamba - 14:22 Anadolu Üniversitesi bin 100 öğrenciye ücretiz yemek bursu sağlıyor Öğrencilere birçok farklı kategoride karşılıksız burs imkanı sunan Anadolu Üniversitesi, 2024-2025 akademik döneminde de öğrencilerin yanında olmaya devam ediyor. Toplam altı farklı kategoriye ulaşan Eğitimi Destekleme Vakfı Anadolu Üniversitesi bursları kapsamında başarılı öğrencilere her yıl Anadolu Üniversitesi Rezidansı’nda eğitim-öğretim hayatı boyunca ücretsiz konaklama, dizüstü bilgisayar, ücretsiz kafeterya/yemek hizmetlerinden yararlanma ve nakdî destek gibi burs imkanları sağlanıyor. Anadolu Üniversitesi ayrıca bu yıl başlattığı yeni bir burs imkanı ile 2023-2024 Akademik Yılı itibarıyla fakülte ve yüksekokullarında birincilik derecesine sahip öğrencilere, bir yıl boyunca karşılıksız olarak üç öğün yemek bursu imkânı sağlıyor. 808 öğrenciye ücretsiz yemek bursu Anadolu Üniversitesi, bu yıl da ihtiyaç sahibi öğrencilerini desteklemeye devam ediyor. Ekim ayında hayata geçen burs programı sayesinde, 808 öğrenci daha yemek bursundan faydalanmaya hak kazandı. Bu burs ile öğrenciler, üniversite kafeteryalarında üç öğün ücretsiz yemek imkanına sahip oldular. Böylelikle toplamda 1100 öğrenci Anadolu Üniversitesinin sağladığı üç öğün ücretsiz yemek bursundan 2024-2025 Akademik Yılında yararlanmaya devam edecek. Türkiye’nin en uygun fiyatlı üniversite yemekhanesi Anadolu Üniversitesi, dünya üniversitesi olma vizyonu ve öğrencilerinin yaşam kalitesini artırma misyonuyla fark oluşturmaya devam ediyor. Bu doğrultuda, Türkiye’nin en uygun fiyatlı üniversite yemekhanelerinden birine sahip olan Anadolu Üniversitesi, öğrenci dostu bir bütçeyle sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemeği hizmetini sunuyor. Öğrenciler için yalnızca 20 TL olan öğün ücretiyle sağlanan bu hizmet, Yemek Üretim Merkezi’nin modern tesislerinde uluslararası hijyen standartlarına uygun olarak üretiliyor ve Sağlık Bakanlığı’nın sağlıklı beslenme piramidine uygun, besleyici değeri yüksek menülerden oluşuyor. Yemek Üretim Merkezi, Anadolu Üniversitesi’nin sağlıklı ve kaliteli yaşam vizyonunun bir parçası olarak uygun ve erişilebilir fiyatlarla öğrencilerinin yanında olmaya devam ediyor.