DÜNYA - 14 Kasım 2024 Perşembe 13:54 | Son Güncelleme : 14 Kasım 2024 Perşembe 13:56

İsrail, 2 Hizbullah komutanının öldürüldüğünü açıkladı

A
A
A
İsrail, 2 Hizbullah komutanının öldürüldüğünü açıkladı

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Hizbullah’ın Rıdvan Birimi’nde tanksavar birliklerinden ve kıyı bölgesindeki operasyonlardan sorumlu 2 üst düzey komutanın öldürüldüğünü açıkladı.

İsrail, Lübnan’da yoğun saldırılarına devam ediyor. İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, geçtiğimiz haftadan bu yana düzenlenen hava saldırılarında Hizbullah’a ait 140’tan fazla roketatar rampasının imha edildiği belirtildi. Açıklamada ayrıca, Hizbullah’ın Rıdvan Birimi’nde tanksavar birliklerinden ve kıyı bölgesindeki operasyonlardan sorumlu 2 üst düzey komutanın da öldürüldüğü aktarıldı. Hizbullah ise, komutanlara ilişkin henüz bir açıklama yapmadı.

İsrail’den Beyrut’un güneyi için tahliye emri

IDF tarafından başkent Beyrut’un güneyi için yeni bir tahliye emri yayınlandı. IDF Sözcüsü Avichay Adraee, “IDF'in operasyon düzenleyeceği Hizbullah tesislerinin yakınında bulunuyorsunuz. Kendi güvenliğiniz ve aile üyelerinizin güvenliği için bu binaları ve yakınındaki binaları derhal boşaltmalı ve 500 metreden az olmamak kaydıyla bu binalardan uzak durmalısınız” dedi.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Kerkenes Harabeleri’nde Keykavus Kalesi surlarının yanı sıra yeni figürler keşfedildi Yozgat’ın Sorgun ilçesi Şahmuratlı Köyü sınırları içinde bulunan tarihi Kerkenes Harabeleri güncel kazısında yeni figürler keşfedildi. Sorgun Şahmuratlı köyünde yaklaşık 20 gündür devam etmekte olan kazılarda Keykavus Kalesi’ne ait surların bir bölümünün yanı sıra, bir adet ‘Haç’ sembolü ve bir adet de ‘Hayvan başı kabartması’ figürü bulundu. Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan kazı alanında incelemelerde bulunarak bilgi aldı. Özkan, “Sorgun ilçemiz Kerkenes kazı alanı bölgesindeyiz. Bölgede Amerika Florida Üniversitesi’nden bir hocamızın başkanlığında kazı çalışmaları devam ediyordu. Ancak bu sene Kültür ve Turizm Bakanımızın destekleri, hocamızın da koordinasyonu ve talebi ile birlikte İstanbul Üniversite’sinden Prof. Dr. Şevket Dönmez hocamız da burada bu sahada kendi alanında kazı çalışmalarını başlattı. Gerçekten bizler de hayretler içerisindeyiz. Yaklaşık 20 günlük kısa bir süre içinde hocam, kalenin dış duvarlarında hatta bir kısım da eser buluntularıyla birlikte çalışmalarına devam ediyor. Ben bu vesile ile hocamıza, Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, emek veren arkadaşlarımıza ve kazıya katkı ve destekleriyle bizlerin yanında bulunan Sorgun Belediye Başkanımıza, Kaymakamımıza ve Kültür Müdürlüğü’ndeki ekip arkadaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum” ifadelerine yer verdi. “15 günlük süreçte 300 metrelik surun, 15-20 metrelik bölümü açığa çıktı” Kerkenes Harabelerinde yapılan güncel kazı çalışması hakkında bilgi veren İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Dönmez, henüz 15 günlük bir süreç olmasına rağmen Keykavus Kalesi’nde, Keykavus Kalesi’ni çevreleyen tahmini 300 metrelik surun yaklaşık 15-20 metrelik bölümü açığa çıkartmayı başardıklarını belirtti. “Konargöçer Türkmenlere ait bulgular var” Prof. Dr. Dönmez, “Bundan sonraki süreçte giriş kapısıyla, kalenin içinde çalışmalara devam edeceğiz. Şu an görünen noktada Roma ve erken Bizans dönemlerini kazıyoruz. Ama kalede bir Selçuklu Dönemi olduğunu biliyoruz. Bizim uzmanlığımız biraz daha Türk dönemi ve bu topraklardaki bizim 1000-1200 yıllık kültürümüzün açığa çıkması. Çünkü Anadolu arkeolojisinde Neolitik dönem, Roma dönemi, Helenistik dönem, Hitit dönemi çok iyi biliniyor ama bizim bu topraklardaki kendi öz kültürümüzü biraz daha açığa çıkararak vurgulamak istiyoruz. Bizi heyecanlandıran buluntular yüzeyde var. Yüzeyde konargöçer Türkmenlere ait çadır destek duvarları var. Yani bu bölge aslında Türkmenlerin de belki 300-400 yıl önce bir yaylak noktası durumunda. Bunları da saptamaya ve belgelemeye başladık” şeklinde bilgi verdi. Prof. Dr. Şevket Dönmez’in aktardığı bilgilere göre kazı esnasında bulunan ‘Haç’ ve ‘Hayvan başı kabartması’ figürü dinsel bir cemaat bulunduğuna ve bu bölgeyi korumak için kendi kültürlerinden, tılsımlardan faydalandıklarına işaret ediyor.