Yerel Haberler
Düzce
24 Kasım 2024 Pazar - 14:41 Aslan, “Öğretmenlik dünyanın en kutsal mesleğidir” DÜZCE(İHA) – Düzce Valisi Selçuk Aslan, 24 Kasım öğretmenler günü mesajında “Öğretmenlerimiz, öğrencilere sadece bilgi vermekle kalmayıp aynı zamanda sevgi, saygı, hoşgörü, nezaket gibi birçok güzel hasletle donatılmış bireyler yetiştirmek gibi önemli bir role sahiptirler” dedi. 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle bir mesaj yayınlayan Vali Selçuk Aslan, öğretmenlik mesleğinin gücünü sevgiden alan dünyanın en kutsal ve en saygın mesleği olduğunu belirterek “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ‘Başöğretmen’ unvanının verildiği ve Millet Mektepleri’nin açıldığı bu anlamlı günde, kıymetli öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum. Öğretmenlik mesleği, gücünü sevgiden alan dünyanın en kutsal ve en saygın mesleğidir. Bugün, eğitimin kıymetini yeniden tasavvur ederek, bu kutsal görevi yerine getiren öğretmenlerimize olan minnettarlığımızı bir kez daha ifade etme günüdür. Öğretmenlerimiz, öğrencilerimize sadece ders anlatmaz, aynı zamanda onların kalplerine dokunur, onları hayata hazırlar, öğrencilere sadece bilgi vermekle kalmayıp aynı zamanda sevgi, saygı, hoşgörü, nezaket gibi birçok güzel hasletle donatılmış bireyler yetiştirmek gibi önemli bir role sahiptirler. Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Öğretmenler! Yeni nesli, Cumhuriyet’in özverili öğretmen ve eğitmenleri, sizler yetiştireceksiniz; yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin yeteneğiniz ve özveriniz derecesiyle uygun olacaktır’ sözü ile de bu kutsal görevin gücü ve ehemmiyetine vurgu yapılmaktadır. Ülkemizin geleceğini emanet ettiğimiz, hızla değişen ve gelişen dünyaya ayak uydurabilmek için evlatlarımızı aklın ve bilimin rehberliğinde, bilgili, donanımlı, dinamik ve açık fikirli bireyler olarak yetiştirmek için canla- başla, sabır ile çalışan öğretmenlerimize bu minvalde teşekkürü borç biliyorum, şükranlarımı sunuyorum. Bu duygu ve düşüncelerle; başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, ebediyete irtihal etmiş olan tüm öğretmenlerimizi rahmetle anıyor, öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü bir kez daha en içten dileklerimle kutluyor; saygı, sevgi ve şükranlarımı sunuyorum” ifadelerinde bulundu.
Ağaca astığı yazı ile insanlık ölmemiş dedirtti
25 Ekim 2024 Cuma - 13:48 Ağaca astığı yazı ile insanlık ölmemiş dedirtti DÜZCE (İHA) – Düzce’de yaşayan 25 yaşındaki genç çiftçi, ‘Canı isteyen hurma alabilir, helal olsun’ yazısını astığı Trabzon Hurması ağacının yanına poşette koyarak örnek bir davranış sergiledi. Genç çiftçinin davranışı insanlık ölmemiş dedirtti. Düzce’nin Çilimli ilçesine bağlı Dikmeli Köyü’nde oturan 25 yaşındaki Nuri Dindar isimli genç 10 yıl önce evinin bahçesindeki vişne ağacını aşılatarak Trabzon Hurması ağacına çevirdi. Sonrasında ağaçta olan cennet hurmalarını ise kendisi toplayarak eşine, dostuna, akrabalarına, komşularına dağıttı. Evinin önünden geçen ve canı istediği için ağaçtan 1-2 tane alan vatandaşlar, Dindar’ı aramaya ve izin istemeye başlayınca Nuri Dindar’da ağaca ‘Canı isteyen hurma alabilir, helal olsun’ yazısı astı. Ayrıca yazının yanına da poşetler asan Nuri Dindar, yaptığı hareketle gönülleri fethetti. “Benden izin almalarına gerek kalmadı artık isteyen poşete koyup alıyor” Ağaca yazı asmasının sebebini anlatan 25 yaşındaki Nuri Dindar, “Daha önceki senelerde yoldan geçenler görüyordu. Canı isteyen yine alıyordu ama izin istiyorlardı. Bazen de biz evde olmadığımız zamanlar oluyordu. Canı isteyen alabilsin diye böyle bir yazı asmak aklıma geldi. Geçmiş senelerde ayrıca bu yetişen hurmaları dostlarımıza, akrabalarımıza dağıtıyorduk. Bu senede yoldan geçenler dalından alsınlar diye ağaca yazı asmak aklıma geldi. Şu anda yoldan geçen, görüp canı isteyen herkes alabilir. Poşette asıyorum ağaca. Poşete koyup toplayabilirler. Poşeti de ben veriyorum. Çok fazla güzel tepki alıyorum. Allah razı olsun diyenler oluyor. Bu ağaç normalde vişne ağacıydı. Biz bunu 10 sene önce aşılattık ve Trabzon Hurması ağacı yaptık. Şimdi de çok fazla oluyor. Bir kısmını kendimize alıyoruz, geri kalanını dağıtıyoruz” dedi. “Canı isteyenlere genç kardeşimizin ikramı oluyor” Dikmeli Köyü Muhtarı Serkan Yıldırım ise Nuri Dindar’ın örnek davranışı hakkında, “Genç kardeşimiz güzel bir uygulama yapmış. Bu hurmayı herkes yesin diye ağacına yazı asarak ikram ediyor. Güzel bir düşünce. Daha önceki yıllarda kendisi toplayıp komşulara, eşe dosta dağıtıyordu şimdi herkes alsın dalından yesin diye böyle bir ikramda bulundu. Güzel bir uygulamaya yaptı. Bizimde hoşumuza gitti. Bizde kardeşimizi destekliyoruz” ifadelerine yer verdi. Pazarda kilosu yaklaşık 60 TL’ye satılan hurmayı yoldan geçen ve canı isteyen vatandaşlarda istediği kadar alarak yiyebiliyor.
Cumhuriyet konulu kompozisyon yarışması ödülleri verildi
24 Ekim 2024 Perşembe - 19:44 Cumhuriyet konulu kompozisyon yarışması ödülleri verildi DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen “Cumhuriyet 101 Yaşında” adlı program gerçekleştirildi. Cumhuriyet Konferans Salonu’nda Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri dahilinde düzenlenen programın moderatörlüğünü üstlenen Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, “Cumhuriyetin Ruhu” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının 101 yıl önce kurduğu Cumhuriyetin, ilelebet payidar kalmasını temenni eden İlhan Genç, Atatürk başta olmak üzere Milli Mücadeleye destek olan şehit ve gazilerimizi de rahmetle andı. Cumhuriyetin en önemli ilkesini, hakimiyetin kayıtsız şartsız millette olması ve tüm vatandaşların kanun önünde eşit olması şeklinde açıklayan Genç, Cumhuriyetin ruhunu yaşatmanın önemini vurguladı. “Cumhuriyet Tük inkılabının en önemli sonucu” Düzce Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Sibel Küçükkülahlı “Ekim 1923’te Neler Yaşandı?” başlıklı sunumunu katılımcılarla paylaştı. Cumhuriyet ve demokrasinin birbirini tamamlayan kavramlar olduğunu belirten Küçükkülahlı, Cumhuriyet kavramının tarihi sürecinden bahsederek, Lozan Barış Antlaşması, saltanat ve hilafetin kaldırılması gibi önemli olaylar ışığında Cumhuriyet’in ilanına giden yolu özetledi. Cumhuriyeti Türk inkılabının en önemli sonucu olarak nitelendiren Küçükkülahlı, bu emanete sahip çıkılması gerektiğini söyleyerek sözlerini sonlandırdı. “Dil toplumun bireye bağışladığı en büyük miras ve donanım” Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aybüke Betül Doğan ise, “Cumhuriyet Döneminde Dil Politikaları” konulu konuşmasında, Türk dilinin tarihi önemine değindi. Milletin kültürel değerlerinin en başında gelen dilin, toplumun bireye bağışladığı en büyük miras ve donanım olduğunu dile getiren Doç. Dr. Aybüke Betül Doğan, Cumhuriyetin ilanından sonra dil ve kültür alanındaki modernleşme çalışmalarından bahsetti. Türkiyat Enstitüsü, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’nun kuruluş süreçleri hakkında bilgiler aktaran Doç. Dr. Doğan, Harf İnkılabının milli bilinci yükseltmek amacıyla gerçekleştirildiğini sözlerine ekledi. “Yerde tohum, gökte yıldız, kalpte Cumhuriyet” Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen “Cumhuriyet” konulu kompozisyon yarışmasının ödül törenine geçildi. Yarışmada birincilik ödülünü Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencisi Feyzanur Biçici kazanırken, Eğitim Fakültesi öğrencileri İrem Baran ikinci, Hatice Hamzaçebi ise üçüncü olma başarısı gösterdi. Program, Feyzanur Biçici’nin birincilik ödülü kazanan “Yerde Tohum, Gökte Yıldız, Kalpte Cumhuriyet” başlıklı kompozisyonunu okumasıyla sona erdi.
Çakır “Bitkiler yalnızca hastalık tedavisinde kullanılmaz”
24 Ekim 2024 Perşembe - 19:36 Çakır “Bitkiler yalnızca hastalık tedavisinde kullanılmaz” DÜZCE(İHA) – Bağ Bahçe Çiçek Konferansında konuşan Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ernaz Altundağ Çakır, bitkilerin yalnızca hastalık tedavisinde kullanılmadığını, hastalıklardan korunmak için de kullanıldığını söyledi. Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen Bağ Bahçe Çiçek Konferansları serisinin 9. su Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. “Yaşadığımız Çevredeki Biyolojik Çeşitliliği Keşfet: Biyolojik Çeşitliliğin #FarkındaMıyız!” temalı Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy, bitki çayları üzerine önemli bir konferansta bir arada olduklarını ifade etti. Düzce Üniversitesi Botanik Bahçesi’nin misyonlarından birinin de süs ve tıbbi bitkiler üzerinden Düzce’nin, Batı Karadeniz’in ve ülkemizin, tıbbi ve süs bitkisi üretiminde, bunların kullanımında standardizasyonun ne olduğu üzerine Ar-Ge yapmak olduğunu dile getiren Prof. Dr. Necmi Aksoy, Botanik Bahçesi’nin ziyaret edilmesi ve bitkilerin incelenmesini tavsiye etti. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nde bu tür etkinliklerin yapılmasından duyduğu memnuniyeti belirterek, verimli bir toplantı olması temennileriyle emeği geçen herkese teşekkür etti. Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ernaz Altundağ Çakır, “Bitki Çayları/En Eski ve En Kolay İlaç Hazırlama Yöntemi” başlıklı sunumunu katılımcılarla paylaştı. Bitkilerin insanlar tarafından binlerce yıldır çeşitli amaçlarla kullanıldığını söyleyen Çakır, “Başta beslenme ve şifa kaynağı olarak tüketilen bitkiler aynı zamanda koruyucu sağlık uygulamalarında, kozmetik ürünlerde, tekstil ve yapı malzemelerinde önemli bir yer tutar. Bitkilerden elde edilen yağlar, özler ve lifler günlük yaşamda doğal çözümler sunarken, bitki bazlı tedavi yöntemleri ise tamamlayıcı tıpta yaygın olarak kullanılır. Bitkiler yalnızca hastalık tedavisinde kullanılmaz, hastalıklardan korunmak için de kullanılır” ifadelerini kullandı. Bitkilerin sağlığımız üzerindeki olumlu etkilerinden faydalanmanın en yaygın yollarından birisinin bitki çayları olduğunu dile getiren Prof. Dr. Çakır, bitki çaylarının çok eskilerden beri kültürümüzde olduğunu sözlerine ekledi. Bitki çaylarının hazırlanmasına değinerek bitkilerin toplanması, kurutulması ve saklanması hakkında da bilgiler aktaran Çakır, tıbbi bitki çayı satın alırken dikkat edilmesi gereken noktalar konusunda da önemli uyarı ve tavsiyelerde bulunarak katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.
Tarihine uygun hale getirilecek
24 Ekim 2024 Perşembe - 19:26 Tarihine uygun hale getirilecek Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, kentin en eski çarşısı Tarihi Kızılay Meydanı ve çevresi için hazırlanan Sokak Sağlıklaştırma Projesi sunum toplantısına katıldı. Şehrin en işlek noktalarından biri olan Kızılay Meydanı’nda iş yapan esnafların da temsil edildiği toplantıda çarşı sokaklarının yayalaştırılması, zemin düzenlemesi, aydınlatılması, dış cephe düzenlemeleri ve tematik sokak önerileri değerlendirildi. Başkan Faruk Özlü şehrin işlek cadde, çarşı ve meydanlarının tarihine uygun ve günümüz şartlarına göre yeniden düzenlenmesi konusunda çalışmalarını sürdürüyor. İstanbul Caddesi ve Cedidiye Meydanı’nda uygulanan Kent Estetiği Projesi kapsamında yürütülen çalışmaların ardından Asar Deresi asma köprü inşasının da tamamlanması ile birlikte Kızılay Meydanı’nda Sokak Sağlıklaştırma yapılması için proje hazırlandı. Daha önce bölgede işyeri olan esnaflarla bir araya gelen Başkan Özlü, toplam zemin 15 bin 700 metrekare, dış cephe ise toplamda 57 bin 882 metrekare olan alan için planlanan yenileme ve sağlıklaştırma çalışmalarının mülk sahipleri, esnaflar ve kurumların iş birliği ile yürütülmesi yönünde hazırlanan proje sunumunu değerlendirdi. “İlk önceliğimiz sokakların aydınlatılması” Düzce’de vatandaşların ticari faaliyetlerinin büyük bir bölümünü içinde barındıran ve yaya sirkülasyonunun en yoğun olduğu yerlerden biri olan Kızılay Meydanı’nda dar sokakların belli saatlerde trafiğe kapatılması ile sokakların aydınlatılması konusunun büyük önem taşıdığını vurgulayan Başkan Faruk Özlü, projeden bahsederek; “Kızılay Meydanı geçmişten bugüne şehrimizin en işlek noktalarından biri. Burası Cedidiye Meydanı, Merkez Büyük Cami, Asar Deresi Asma Köprüler ve Zincirlikuyu Çarşısı ile ayrılmaz, birbirini tamamlayan bir güzergah. Bu güzergahta şehrimizin silüetini geçmişten günümüze taşımak kent estetiğinin devamlılığını sağlamak üzere esnafımızın da görüşünü alarak bir çalışma başlattık. Eski yapıların yoğunlukta olduğu bölgede tematik sokaklar, dış cephe düzenlemeleri ve yayalaştırılan sokakların aydınlatılması ile zemin iyileştirmesini eş zamanlı olarak hayata geçirmeyi istiyoruz. Tabi burada önceliğimiz proje alanı içindeki sokaklarımızın aydınlatılmasını sağlamaktır. Cedidiye Cami, Merkez Büyük Cami, Asar Deresi Asma Köprüleri arasındaki yaklaşık 15 bin 700 metrekarelik alan için zemin düzenlemesi, 57 bin 882 metrekarelik alanda cephe düzenlemesini kapsayan bu çalışma sayesinde hem işyerlerinin daha verimli çalışmasını sağlayacak hem de kentsel görünümü tarihten bugüne taşıyacağız. Bu konuda gerekli altyapıyı oluşturduk, esnafımızın da desteğini aldık” dedi. Ana tema: zamansız çarşı Kızılay Meydanı’nın tarihi ile bugünkü misyonunun araştırılarak hazırlandığı proje çalışmalarının ana teması ‘Zamansız Çarşı’ olarak belirlendi. Bir tarafı Tarihi Zincirlikuyu’ya çıkan ve diğer tarafı Asar Deresine açılan bölgedeki sokaklar için 3 farklı konsept hazırlanırken, binaların karakter yapılarına uygun farklı malzemeler ile uygulanacak yüzey katmanları, tabela uygulaması ve dış cephe düzenlemeleri de proje ayrıntılarında yer aldı. Ayrıca tarihi çarşı özelliğini kaybetmemesi adına görünen alanlarda taş ve ahşap malzeme kullanılması yönünde fikirler de paylaşıldı. Ulaşım master planı ile entegre yayalaştırma Bölgenin çarşı konseptini güçlendirmek, hava ve çevre kirliliğini engellemek üzere araç girişinin en az seviyeye indirilmesi için yayalaştırma planının da görüşüldüğü toplantıda Başkan Özlü, Ulaşım Master Planı ile uyumlu şekilde bölgede bir düzenleme yapılması gerektiğine vurgu yaparak “Biz şehrimiz için hemşehrilerimiz için ne yapıyorsak en güzelini yapalım ama mutlaka kalıcı yapalım. Bu işlerin sürekliliği ve kalıcılığını ancak ve ancak iyi araştırıp tüm imkanları en kullanışlı biçimde hayata geçirirsek ve en önemlisi esnafımızın, vatandaşımızın beklentisini, beğenisini kazanırsak sağlayabiliriz. Dolayısıyla şehrimizin sıkışmış olan merkezinde yayaların daha rahat hareket etmesi için yayalaştırmayı çok önemli buluyorum. Bu konuda uygulamalarımızı Ulaşım Master Planı ile eşgüdümlü şekilde yürüteceğiz. Sosyal ve sayısal verileri inceleyerek gerekeni en uygun şekilde hayata geçireceğiz. Burada esnafımızın, vatandaşımızın, bisikletlilerin, yayaların, herkesin taleplerini karşılamak için çalışacağız. Bu güzel ve kalıcı eseri birlikte emek vererek hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.