TEKNOLOJİ - 01 Temmuz 2024 Pazartesi 10:40

Bilim merkezi temmuz ayı atölyeleri belli oldu

A
A
A
Bilim merkezi temmuz ayı atölyeleri belli oldu

Düzce Belediyesi bünyesinde hizmete açılan Bilim Merkezi, Temmuz ayı atölyeleri ile bilim sevdalısı gençlere hizmet vermeyi sürdürecek. Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan Çocuk Üniversitesi binasında yer alan merkez, bu ay dört farklı kategoride öğrencilerle buluşacak.


Düzce Belediyesi Bilim Merkezi Temmuz ayı atölyelerinin tarihleri ve detayları belli oldu. Yaş grubu ve ilgi alanlarına göre tamamen ücretsiz olarak düzenlenen ve her seans için 15 kişilik kontenjanların belirlendiği matematik, tasarım, robotik ve kodlama ve keşif atölyesi olacak.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’nın tansiyonu ölçüldü Bursa’da faaliyet gösteren kamu ve özel sağlık kuruluşları, hipertansiyon konusunda bilinç düzeyini artırmak amacıyla şehrin farklı noktalarında vatandaşlara tansiyon ölçümü yaptı. Dünyada on kişiden yaklaşık üçünde görülen yüksek tansiyona dikkat çekmek amacıyla tansiyon ölçümü etkinliği gerçekleştirildi. İl Sağlık Müdürlüğü koordinasyonunda gerçekleştirilen etkinlikte; ilçe sağlık müdürlükleri/toplum sağlığı merkezleri, devlet hastaneleri ve özel hastaneler, ağız diş sağlığı merkezleri ve belediye sağlık ekipleri, hastanelerde ve şehrin farklı noktalarında kurulan stantlarda, toplamda 2 bin 542 vatandaşın tansiyon ölçümünü yaparak yüksek tansiyon konusunda bilgilendirdiler. Tansiyon ölçümü sonrasında hipertansiyon tanısı olmayan bin 308 kişinin 563’ünde yüksek tansiyon tespit edilirken, hipertansiyon tanısı ile ilaç kullanan 804 kişinin ise 586’sında tansiyon ölçümünün yüksek olduğu ifade edildi. Yapılan taramalar sonucunda tansiyon ölçümü yüksek çıkan vatandaşlar aile hekimi, dahiliye/kardiyoloji uzman hekimi, acil poliklinik hekimi gibi ilgili polikliniklere yönlendirildiler. Yüksek tansiyon hastalarının genellikle yarısının hastalığının farkında olmadığını belirten İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri tansiyon ölçümünün düzenli olarak yaptırılması gerektiği, yüksek tansiyonun kalp hastalıkları, inme, böbrek hastalığı, erken ölüm ve yeti yitimi gibi durumlara sebebiyet verebileceğinin altını çizdiler.
Sivas Turizme kazandırılması beklenen dolinler tarımda kullanılıyor Sivas’ta bulunan ilginç dolinlerin jeoturizme kazandırılması beklenirken, içlerinde tarım yapılması da dikkat çekiyor. Sivas’a bağlı Beypınar köyü çevresinde yüzyıllar içerisinde oluşan dolinler dikkat çekiyor. Jipsli kayaçların yağmurun etkisiyle çözülmesi sonucu oluşan dolinler oluşturdukları görüntü ile dikkat çekiyor. Jeoturizme kazandırılması beklenen dolinler günümüzde çiftçiler tarafından tarım arazisi olarak kullanılıyor. Görüntüleriyle dikkat çeken dolinlerin Türkiye’nin en uzun nehri olan Kızılırmak’a da kızıl rengini verdiği düşünülüyor. Yağışlarla birlikte çözünen kayaçların kızıl bir renge boyandığını ifade eden Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Coğrafya Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Fatih Kartal, Türkiye’nin en uzun nehri olan Kızılırmak’ın da rengini bu kayaçlardan aldığını söyledi. "Türkiye’nin en önemli sahalarından birisi" Bahse konu alanın kalsiyum sülfattan oluşan jipsli sahalar olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Fatih Kartal, "Burası Türkiye’de çok önemli sahalardan bir tanesi. Niye diyeceksiniz? Çünkü burası jips kayacı adını verdiğimiz alçı taşı taşıdır. Bu Türkiye’de en yoğun halini görüldüğü yer olarak tabir edebiliyoruz. Bu kayaç çok önemli, bileşimi kalsiyum sülfattır. Bakıldığı zaman buraları eski Miyosen dönemine ait olan daha çok denizel kökenli ve denizel çökenlerin olduğu bir saha. Zaten jipsin oluşma özelliğine de baktığımızda işte bu miyosen dönemindeki denizel alçak sahalardaki çökelme ve neticesinde olan bir kayaçtır. Mors ölçeğine göre iki derece sertlik direncine sahip olan bir kayaçtır. Bunlar da zaman içerisinde çözülmesi ve erimesi ile birlikte irili ufaklı çok fazla dolinlere ev sahipliği yapan bir kayaç olması nedeniyle çok büyük önem taşımakta" dedi. "Turizme kazandırılabilir" Bu sahaların çok amaçlı kullanılabileceğini aktaran Dr. Öğretim Üyesi Kartal, "Biz buraların geneline karstik saha diyoruz. Buralar çok amaçlı kullanılabilir. Yani buralar tarım amaçlı olarak açılmış olan sahalar değildir esasen. Bunlar işte kimi zaman bakarsanız ki turizm sektörü kimi zaman baktığınızda tarımsal, kimi zaman da hayvancılık maksatlı olarak kullanılan sahalar olarak görüyoruz biz. Ama tamamıyla buraların tarıma elverişli ve tarım amaçlı kullanılabilecek sahalar olduğunu söyleyemeyiz. Etrafımızda görüyoruz ki çiftçilerimiz burada jipsin çözülmesiyle birlikte oluşan bu kırmızı topraklarda tahıl tarımı yapmak maksadıyla da burada tarım sahaları olarak da kullanılıyor. Burada doğal bir sit alanı olarak değerlendirilebilir. İrili ufaklı çok güzel jeolojik ve jeomorfolojik özelliklere sahip olan sahalar. Buraları da bu anlamda zaman planlamaları yapılarak koruma altına alınabilir" dedi. Çözünen jips Kızılırmak’a rengini veriyor Kızılırmak’ın sulamada kullanılamadığını belirten Kartal, "Şimdi içerisinde kalsiyum sülfat olduğu için yağışlarla birlikte ya da çevredeki sularla birlikte bunlar rahat çözülebilir ve derelere akarsulara karıştığı zaman bu kalsiyum sülfat, sularda sülfürik özelliği oluşturabilir. Bundan dolayı da ‘Kızılırmak akıyor, Sivas halkı bakıyor’ tabiri vardır. Bu tabirin çok fazla vuku bulmasındaki temel özellik de sülfürik asit özelliği olduğu için içme, kullanma ya da tarımsal maksatlı çok fazlasıyla istifade edemiyoruz. Bu yüzden bunlarla ilgili uzun dönemde ya da kısa dönemde planlamalar yapılması ve bunların da özellikle sular içerisinde kullanılabilir özelliğe getirilmesi lazım. Özellikle Kızılırmak’ın belli yerlerinde membranlar kullanılarak bu sudan istifade edilebilir. Mesela yapmış olduğumuz araştırmalar şunu çok net olarak gösteriyor ki Kızılırmak’ın doğduğu Kızıldağ’daki İmranlı civarındaki içilebilir kalite ve güzellik de olurken İmranlı çıkışından Sivas merkeze gelindiği zaman bu suyun kullanılamadığını görüyoruz. Bundaki en büyük temel sebeplerden bir tanesi işte çok da özünden bahsettiğimiz jips adını verdiğimiz bu kayacının çözünerek dönüşmesi. Bu toprakların yağış sularıyla işte kol ve derelerle birlikte Kızılırmak’a taşınıyor. Rengine buradan aldığını söyleyebiliriz" şeklinde konuştu.
Eskişehir Satışların azalması ve zincir mağazalardaki indirimler telefon fiyatlarını düşürdü Eskişehir’de birçok telefoncu esnaf, talebin azalması ve zincir mağazaların indirim yapması sonrası bazı modellerdeki etiket fiyatlarını 4 bin lira birden düşürdü. Yaz sezonunun girişini heyecanla bekleyen telefoncu esnafı beklediği talebi görmedi. Geçen yılın aynı dönemine göre işlerinin fazlaca durgun olduğunu belirten esnaf, talebin azalması ve zincir mağazalarda da fiyatların düşmesi sonucunda fiyatlarda indirime gitti. Modelden modele değişiklik gösteren indirimler 4 bin liraya kadar ulaştı. Sadece ikinci el değil sıfır telefon fiyatlarını da aynı şekilde düşüren birçok telefoncu esnafı, uygun etiket fiyatlarıyla müşterilerini geri toplamayı amaçladıklarını dile getirdi. Sezonun ilerleyen günleri için umutlu olan esnaf, işlerinin tekrardan eskisi gibi hareketlenmesini bekliyor. "Son dönemlerde telefon fiyatlarında genel olarak düşüş yaşanıyor" Telefoncu esnafı Yiğit Aytekin, "Son dönemlerde telefon fiyatlarında genel olarak düşüş yaşanıyor. Bu düşüş modelden modele 500 ila 4 bin lira arasında değişiyor. Yüksek modellerde ortalama 2 bin lira fiyat düşüşleri mevcut. Sadece ikinci ellerde değil, sıfırlarda da aynı şekilde. Zaten sıfırlarda düşüş sağlandığı zaman ikinci elde de fiyat düşüyor. Düşüşün sebebi zincir marketler. Oralarda fiyatlar düştüğü zaman genel olarak yerel satışlarda da fiyatlar azalıyor. Ancak genel olarak her sektörde biraz durgunluk var. Son dönemlerde işler geçtiğimiz yıla nazaran yarı yarıya düştü. Geçen yılla bu yıl haziran aya girişlerimiz bambaşka. İşleri yüzde 50’lik orantıda kıyaslamamız bile az bile kalır yani. Ama biz iyi olacak diye bekliyoruz. Fiyatlar şimdilik bunların altına çok fazla düşmez. Onun için üreticinin fiyatı düşürmesi lazım" dedi.