Yerel Haberler
Diyarbakır
23 Kasım 2024 Cumartesi - 16:12 Minik yüreklerden Alpaslan’a anlamlı destek Diyarbakır’da ilkokul 2’inci sınıf öğrencileri SMA hastası olan ve valilik onayıyla kampanya başlatılan Alpaslan Arslan bebeğe anlamlı destek verdi. Minik öğrenciler, ’Alpaslan’a hayat ol, bağış yap’ sloganı ile yaptığı etkinlik ile harçlıklarını Alpaslan bebeğe bağışladı. Öğretmenim Okulları öğretmenlerinin desteği ile ilkokul 2’inci sınıf öğrencileri SMA hastası Alpaslan Arslan için bir etkinlik düzenledi. Etkinliğe katılan minik yürekler yaptıkları anlamlı destek ile büyüklerine örnek oldu. Etkinlikte öğrencilere içi boş harfler dağıtılarak boyandı. Keyifli dakikalar yaşayan öğrenciler etkinlik sonrasında hep bir ağızdan bağırarak ’Alpaslan’a hayat ol, bağış yap’ diyerek herkesi duyarlılığa davet etti. Etkinlik sonunda öğrenciler harçlıklarından biriktirdikleri paralarla Alpaslan’a bağışta bulundu. Kampanyanın yürütücüsü ve Alpaslan Arslan’ın avukatı Zeynep Kahraman, miniklerin duyarlılığı karşısında çok mutlu olduklarını söyledi. Kahraman, "Okullara kutu bırakma mantığı ile gittim. Özellikle devam eden kampanyada vatandaşların duyarsız olduğunu görünce küçük yaştaki çocukların daha duyarlı hale gelmesi için ön ayak olmak istedik. Okul öğretmenleri ile yaptığımız istişareler sonucunda öğrencilerin duyarlılık kazanması için harçlıklarını Alpaslan ile paylaşma kararı aldılar. Bunun neticesinde okulda bir etkinlik düzenledik. ’Alpaslan’a hayat ol, bağış yap’ adı altında bir etkinlik düzenledik. Her bir çocuğa içi boş harfler dağıtıldı ve boyandı. Böylelikle kampanyada ilkokul öğrencileri keyifli bir zaman geçirme imkanı da doğdu. Minik çocuklar sınıfça topladıkları paraları Alpaslan’a destek olmak üzere bağışladı" dedi. Minik çocuklar büyüklere örnek oldu İlkokul 2. sınıf öğrencilerinin yaptığı bu anlamlı hareketin kendilerini çok mutlu ettiğini belirten Avukat Zeynep Kahraman, "Çünkü bu yaşta paylaşıma yönelik hissedilen duyguların, ileride tekrarlanacağı kanaatindeyiz. Çocuklar büyüklere hep bir ağızdan ’Alpaslan’a destek ol, bağış yap’ şeklinde seslenerek ağabeylerine ve ablalarına örnek oldu. Minik çocuklarımızın duyarlılığını büyüklerimizden de bekliyoruz. Alpaslan’a destek için tüm duyarlı vatandaşların kampanyaya müdahil olmalarını istiyoruz. Bu duyarlılık konusunda herkesten maddi ve manevi destek bekliyoruz. Kampanyanın yayılması için Alpaslan adına açılan hesapların takip edilerek bağış yapılmasını temenni ediyoruz" diye konuştu. Valilik onayı ile kampanya başlatılan 7 aylık SMA hastası Alpaslan Arslan’ın tedavisinin tamamlanması için 82 milyon liraya ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
Diyarbakır’da özel hastanede hemşirelerin uyuması sonucu ‘bebeğin öldüğü’ iddiası
06 Kasım 2024 Çarşamba - 09:55 Diyarbakır’da özel hastanede hemşirelerin uyuması sonucu ‘bebeğin öldüğü’ iddiası Diyarbakır’da özel bir hastanenin yenidoğan yoğun bakım bölümünde hemşirelerin uyuması ve ihmali sonucu ikiz bebeklerden birinin hayatını kaybettiği iddia edildi. 24 Ağustos 2021 yılında K.A., erken doğum nedeniyle gittiği Memorial Diyarbakır Hastanesi’nde ikiz bebek dünyaya getirdi. Yenidoğan yoğun bakım bölümünde kuvöze alınan ikizlerden erkek çocuk E.A.A., aynı yıl 5 Ekim’de hayatını kaybetti. E.A.A’nın ölümü, doğal ölüm olarak ailesine iletildi. 14 Ekim’de ikiz bebeklerinden kızını ziyarete giden baba E.A, burada çalışan hasta bakıcının kendisine çocuğunun ölümünün doğal ölüm olmadığını ve hemşirelerin ihmali sonucu öldüğünü, bu ihmalleri kayıt altına aldığını söylemesi üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunarak, avukatına da vekalet verdi. Ölüm sebebinin belirlenmesi için 18 Ekim’de otopsi işlemi gerçekleştirilerek, dosya Adana, İstanbul ve Diyarbakır Adli Tıp Birimlerine gönderildi. 8. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan mütalaa dün sonuçlanarak, kararın mahkeme tarafından verilmesinin uygun görüldüğü belirtildi. Avukat Muhammet Tanrıkulu, müvekkilinin eşinin yıllar boyunca hamile kalmak için uğraştığını, en son tüp bebek tedavisi ile uzun süre sonra gebelik gerçekleştiğini söyledi. 24 Ağustos 2021 tarihinde erken doğumun ardından iki bebeğin kuvöze alındığını söyleyen Tanrıkulu, kuvözdeyken kız bebeğin durumunun daha kötü, erkek bebeğin daha canlı olduğunu aktardı. Tanrıkulu, “4 Ekim tarihinde müvekkil aranıyor, ‘Çocuğunuz şu anda krize girdi, can çekişiyor’ şeklinde bilgi veriliyor. 5 Ekim tarihinde de vefat ediyor. Müvekkilimiz kız çocuğunun vefat ettiğini zannediyor, halbuki oğlu olduğunu öğreniyor. Doğal ölüm olarak kendisine bilgi verildiği için defnediyorlar. Kız çocuğu hala hastanede kalmaya devam ediyor. 14 Ekim’de kızını ziyaret etmeye gittiği zaman hastane çıkışında bir hasta bakıcı kendisinin arabasına gelip köşede görüşmek istediğini söylüyor. Müvekkilim araçtan inip görüştüğünde ‘Senin oğlun doğal ölüm şeklinde vefat etmedi, orada hemşireler uyuyorlardı. Senin çocuğun kusmuğunda boğularak vefat etti’ şeklinde bilgi veriyor. Bunun ardından müvekkilim savcılığa başvurdu, ertesi gün biz de vekaletnameyi alarak dosyayı takibe başladık” dedi. Otopsi talep ettiklerini ifade eden Tanrıkulu, şöyle konuştu: “Mezar açıldı, ayın 18’inde otopsi işlemi gerçekleştirildi. Dosyamız Adana, İstanbul ve Diyarbakır Adli Tıp Birimlerine gönderildi ölüm sebebinin tespit edilebilmesi açısından. O arada da söz konusu sorumlu hemşireler ve doktorlar da ifadeye çağrıldı. Hemşirelerden 3 tanesi ve doktorlar ölümün doğal ölüm olduğunu söylemesine rağmen başka bir hemşire gelerek yoğun bakım ünitesinde iki tane hemşirenin uyuduğunu gördüğünü, bunun ardından yoğun bakım ünitesine baktığında bebeğin morarmış bir halde olduğunu gördüğünü ve hemşireleri uyandırdığını, yapılan müdahalelere rağmen bebeğin kurtarılamadığını beyan etti.” “Bölge İdare Mahkemesi itirazımızı kabul ederek sorumlu 2 doktoru da soruşturmaya dahil etti” Bu olay üzerine savcılığın dosyayı daha da ilerlettiğini söyleyen Tanrıkulu, “Yalnız değişen bir kanun maddesi sebebiyle özel hastane hekimleri açısından da artık Sağlık Bakanlığından soruşturma izni alınması gerektiğinden dosyamız önce Sağlık Bakanlığına gitti. Bakanlık, 3 tane hemşire hakkında soruşturma izni vermesine rağmen sorumlu 2 tane doktor hakkında soruşturma izni vermedi. Biz de bunun ardından Ankara Bölge Daire Mahkemesine itirazda bulunduk. Bölge İdare Mahkemesi itirazımızı kabul ederek, sorumlu 2 doktoru da soruşturmaya dahil etti. Şu anda dosyamız 2024 Mayıs ayından beri adli tıpta beklemektedir. Müvekkilimizi uyaran hasta bakıcı, daha sonradan müvekkilimize söz konusu olayla ilgili uzun süredir görüntü kaydı aldığını belirtti ve görüntüleri müvekkilimize verdi. Söz konusu görüntülerde yoğun bakım ünitesinde hemşirelerin uyuduğu, ’Tiktok’ çekerek dans ettiği, tek kuvözde 3 bebeğin bulunduğu, bebeklerin kanlı şekilde kuvözlerde bekletildiği, satürasyon seviyelerinin 90 yerine 70’e düşürüldüğü, bu şekilde daha geç alarm vererek hemşireleri rahatsız etmemesinin sağlandığı, uyarıları vermesine rağmen uyumaya devam edildiği görüntülerde anlaşılmaktadır” diye konuştu. “Hastane burada yaklaşık 18 hemşire eksik çalıştırmakta” İtirazı yaparken bu hususa değindiklerini dile getiren Tanrıkulu, “20 Temmuz 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan yoğun bakım ünitelerine ilişkin tebliğde bebek kuvözleri açısından her iki kuvöze bir hemşire düşmesi gerektiği söylenmektedir. Bizim olayımızda söz konusu hastanede 45 kuvöz olduğunu bilmekteyiz. Verilen ifadelerde de sadece iki tane hemşirenin orada bulunduğu söyleniyor. Hastane burada yaklaşık 18 hemşire eksik çalıştırmakta. Aynı zamanda kuvözlerin içerisinde 2-3 bebek koyarak, 45 sayısının bile üstüne çıktığı görülmektedir” şeklinde konuştu. “Savcılık dosyasında hastane evrakları getirildikten sonra doktorların epikriz raporunda müvekkilimizin bebeğinin zaten hareket etmediği, tepişiz olduğu, bu sebeple doğal ölüm gerçekleştirildiği yazılmış” diyen Tanrıkulu, “Yalnız, elimizdeki videolarda müvekkilimizin vefat eden bebeğinin vefattan bir gün önce hareketli olduğu zaten kanıtlandı. Vefat ettikten sonra nefesi durarak vefat ettiği söylenmesine rağmen röntgen çekilmiş. Bu röntgeni de alıp dosyamıza sunduk. Anladığımız kadarıyla hastane yönetimi ve doktorlar toplu halde bu tür ölümleri gizlemek için her türlü çabayı sarf etmişler. Otopsi ön raporunda bebeğin vefatından sonra batın yıkaması yapıldığı gözlemlenmiş, bu durum adli tıp raporunda anlaşılacak. Bu kadar yılın ardından oğlunu bekleyen, ikiz çocukları için ikiz bebek arabası alan, her eşyası iki kere alınan müvekkilimizin acısı katlanarak büyümüştür” ifadelerini kullandı.
Kanser hastası anne, ağlayarak evladını PKK’dan istedi
05 Kasım 2024 Salı - 14:28 Kanser hastası anne, ağlayarak evladını PKK’dan istedi Diyarbakır annelerinin oturma eylemine 2 ailenin katılımıyla sayı 379’a yükseldi. Kanser hastası anne, ağlayarak evladını PKK ve HDP’den istedi. 3 Eylül 2019 yılında eski HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti 1891’inci gününde devam ediyor. Diyarbakır ve Ankara’dan gelen 2 ailenin katılımıyla sayı 379’a çıktı. 2023 yılında Hollanda’ya gidip bir daha haber alınamayan Vural Işıklı’nın (21) annesi Nülifer Polat, Ankara’dan geldiğini, oğlunun yurt dışında olup haber alamadığını söyledi. Çocuğunun PKK’nın elinde olduğunu ileri süren Polat, “Çocuğumu bana versinler. Çocuğuma yalvarıyorum, sesimi duysun, beni görsün. 4’üncü evre kanser hastasıyım. Son nefesimde çocuğumu görmek istiyorum. Hollanda’ya gitmişti. 4 Ekim 2023’ten beri haber alamıyorum. PKK, çocuğumu götürdü. Benim canım yandı, onların da yansın. Belki 1,1,5 ay yaşayacağım. Hiçbir şekilde haber alamadım, sesini duyamadım. Kız kardeşin çok kötü, ne olur geri gel. Bütün bilgiler o tarafta, çocuğum PKK’nın elinde, başka yerde değil. Çocuğuma eğitim verdiklerini duydum” dedi. 2013 yılından beri kız kardeşi R.N.’den (28) haber alamayan abla A.A. da, Diyarbakır’dan gelip oturma eylemine katıldı. Öte yandan, şimdiye kadar oturma eylemine dahil olan ailelerden 56’sı evladına kavuştu.
Lice yolları asfaltlanıyor
05 Kasım 2024 Salı - 10:58 Lice yolları asfaltlanıyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Lice ilçesinde bozulan yolların bakım ve onarımını yaparak caddeleri asfaltladı. Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı, ilçelerde yürüttüğü yol yapım, bakım ve onarım çalışmalarına devam ediyor. Mahallelerde bozulmaların olduğu, sürüş konforunu olumsuz etkileyen yollarda yenileme ve yama çalışması yürüten ekipler, Lice ilçe merkezinde 250 metre uzunluğunda ve 12 metre genişliğinde olan Bağlar Caddesinin Pmt ve Binder çalışmasını tamamladı. İlçe merkezinde altyapı çalışmalarında zarar gören yolları yenileyen ekipler, ilçede 650 metre uzunluğunda ve 12 metre genişliğinde olan Mümin Ağa Caddesi’nin Pmt ve Binder çalışmalarını da tamamlayarak halkın hizmetine sunacak. Lice ilçe merkezindeki yollarda devam eden çalışmalarda toplam 2 bin 60 ton Pmt ve Binder kullanılacak. "2 bin 60 ton asfalt serilecek" İlçedeki çalışmalara ilişkin bilgi veren Yol bakım-Onarım Şube Müdürü Ergün Karğı, vatandaşların güvenli ve konforlu ulaşım sağlamaları için çalışmaları ilçelerde de sürdürdüklerini belirtti. Karğı, “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak Lice ilçemizde toplamda 2 bin 60 ton asfalt serimi yapıyoruz. 250 metre uzunluğundaki Bağlar Caddesi’nde asfalt çalışmamız bitmiştir. Şu an bulunduğumuz 650 metre uzunluğundaki Mümin Ağa Caddesi’nde asfalt çalışmamız devam ediyor” dedi.
Diyarbakır’da üretilen ’Dubai çikolatası’ Türkiye’nin birçok iline gönderiliyor
05 Kasım 2024 Salı - 10:34 Diyarbakır’da üretilen ’Dubai çikolatası’ Türkiye’nin birçok iline gönderiliyor Tescilli kadayıfıyla bilinen Diyarbakır’da üretilen “Dubai çikolatası”, Türkiye’nin birçok kentine gönderiliyor. Türkiye’de her geçen gün Dubai çikolatasına talep artarken, tescilli kadayıfı ve soğuk baklavasıyla bilinen Diyarbakır’da da üretimi yapılmaya başlandı. Günde ortalama 300 tablet sipariş alınan yerde, 200 gramı 400 liradan satılıyor. Türkiye’nin birçok kentinden sipariş alınıp gönderilen çikolatanın yapılış aşamaları, ustası tarafından tek tek gösterilip anlatıldı. Tatlı ustası Emre Gülbudak, Dubai çikolatası sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada patlak vermiş durumda olduğunu söyledi. Yüksek talep olduğuna değinen Gülbudak, insanların çok beğendiğini ifade etti. ’Kadayıfın çıtırlığı, tereyağının verdiği tat ve fıstığının yoğunluğuyla’ Dubai çikolatasının insanları kendine çektiğini belirten Gülbudak, talebin çok yüksek olduğunu ve çoğu zaman siparişlere yetişemediklerini kaydetti. Diyarbakır’da daha çok soğuk baklava, kadayıf ve şerbetli tatlılar tercih edildiğini hatırlatan Gülbudak, "Dubai çikolatasını da bunların entegre olduğu bir çikolata olarak düşünebiliriz. Hem çikolatası hem iç harcı yiyenlere kadayıfın çikolatalı halini anımsatıyor. Diyarbakır’da Duba Çikolatasına talep çok yüksek. En kaliteli malzemeler kullanılıyor. Çikolatamız Belçika markasıdır. Fıstık ezmemiz yüzde 80 oranındadır. Tereyağımız, tel kadayıfımız olarak kalite farkında birçok firmayı geçmiş durumdayız. En yüksek tablet gramajı da aynı şekilde bizde bulunuyor" dedi. Ortalama 250-300 tablete yakın Dubai çikolatasının buradan günlük olarak çıkışı yapıldığını aktaran Gülbudak, konuşmasına şöyle devam etti: "Sadece kendimize değil, farklı firmalar da kendilerine alıp satışa sunuyorlar. Sadece burada satışımız yok, birçok firma tarafından da talep görüyor. Kendi firmaları adı altında satışa sunuyorlar. Tüm dünyanın merak sardığı bir şey bu. Sosyal medyada çok büyük bir tufana yol açtı. Ardı arkası kesilmiyor. Şu an zaten Diyarbakır’da da değil Türkiye’nin 81 ilinde patlamış durumdadır. Herkes bu çikolatanın üretimine başladı. Başlangıç olarak her yerde bulunmasa bile şu an adım attığınız her markette dahi Dubai çikolatası bulabiliyorsunuz. Tercih edilmesi gereken yerler aslında üretimini bizzat yapan firmalardır.” “Çikolatanın birçok hilesi vardır” Hazır market ürünlerinin kalitesinin oldukça düşük olduğuna değinen Gülbudak, “Fiyat düşürme amaçlı üretim sağlanır. Piyasaya olabildiğince ‘ucuz satalım, çok satalım’ tarzında üretim yaparlar. Ama eğer ki üreticisini tanıdığınız kaliteli yerler varsa oradan tercih edin. Çünkü çikolatanın birçok hilesi vardır. Kimi çikolata vardır 2 yıl bozulmaz, kimi çikolata vardır reyonda 1 ay dayanmaz. Bu tarz yerleri tercih etmeye çalışın. Reyon ömrü az olsun. Bir şeyin ömrü ne kadar uzarsa onun içine o kadar fazla katkı maddesi katılmıştır. Bu; insanlara, çocuklara zararlıdır. Çikolatayı en fazla çocuklar tüketir. En çok çocuklar etkilenir” diye konuştu. “Tüm ürünler gibi elbet bu da bir noktadan sonra sakinleşecektir” Ellerinde iki çeşit Dubai çikolatası bulunmakta olduğunu söyleyen Gülbudak, “Çocuklar genelde sütlü Dubai çikolatasını tercih etse de yetişkinler bitterli Dubai çikolatasına daha çok rağbet göstermektedir. Hem şekeri dengeliyor hem de bitterin ağızda bıraktığı acılığıyla beraber Dubai’nin tadını daha fazla üst tarafa çıkartıyor. Tüm ürünler gibi elbet bu da bir noktadan sonra sakinleşecektir. Ama şu anda oluşan talep çok yüksek. Fiyatımızda, 200 gram tabletlerimiz 400 TL’den satıştadır. Bir de bizim ufak porsiyonluklarımız vardır, onlar da 25 TL’den satıştadır” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’da yürüyüş ve eylemler 3 gün yasaklandı
04 Kasım 2024 Pazartesi - 17:44 Diyarbakır’da yürüyüş ve eylemler 3 gün yasaklandı Diyarbakır Valiliği, yürüyüş, basın açıklaması gibi etkinliklerin 6 Kasım’a kadar yasaklandığını duyurdu. Diyarbakır Valiliğinden yapılan açıklamada, haklarında yapılan terör nitelikli soruşturma/kovuşturma neticesinde İçişleri Bakanlığınca görevden uzaklaştırılan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı, Batman Belediye Başkanı ve Şanlıurfa’nın Halfeti Belediye Başkanının yerine kayyım görevlendirilmesi yapıldığı hatırlatıldı. Açıklamada, “Terör örgütüne müzahir kesimlerce ilimiz genelinde sağlanan huzur ve güven ortamını bozmak amacıyla her türlü kanunsuz eylem ve etkinliklerin düzenlenebileceği göz önünde bulundurularak ilimiz sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin ve kamu esenliğinin sağlanması amacıyla Valilik ve kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu Ek-1 maddesi kapsamındaki oyun, temsil ve çeşitli şekillerdeki gösteri ve etkinlikler ile ticari kimliği bulunan özel hukuk tüzel kişiliklerinin ticari faaliyetleri hariç olmak üzere ve yalnızca Batman, Mardin, Şanlıurfa illerinde yapılan kayyım atamaları ile sınırlı kalmak üzere açık alanlarda yapılması muhtemel her türlü (basın açıklaması, toplanma, yürüyüş, açlık grevi, oturma eylemi, miting, stant açma, çadır kurma, bildiri/broşür dağıtma, afiş/pankart asma, vb.) eylem/etkinlikler ile ilimiz merkez ve dış ilçelerimizde (il mülki sınırları içerisinde) eylem/etkinlik düzenlemek ve düzenlenebilecek olan eylem/etkinliğe destek vermek amacıyla gelebilecek kişilerin, grupların ve araçların ilimiz sınırlarına girişleri ve çıkışları 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. ve 19. maddelerine istinaden 04/11/2024 saat 13.00’ten 06/11/2024 saat 23.59’a kadar Diyarbakır il sınırları içerisinde yasaklanmıştır” denildi.
Diyarbakır’da ’Çocukla Adli Görüşmeci’ sertifikalı eğitim programı başladı
04 Kasım 2024 Pazartesi - 16:11 Diyarbakır’da ’Çocukla Adli Görüşmeci’ sertifikalı eğitim programı başladı Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü ve UNICEF işbirliğiyle 4-8 Kasım 2024 tarihleri arasında Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü Koordinasyonunda ’Çocukla Adli Görüşmeci’ sertifikalı eğitim programı başladı. Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çelenk, Diyarbakır Vali Yardımcısı Muhammet Özyüksel, Diyarbakır barosu temsilcisi, İl Jandarma Komutan Yardımcısı Jandarma Kıdemli Albay Suat Dönmez, Cumhuriyet Savcısı Sertaç Gül, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Aydın Polat ve Yardımcısı Ayşenur Baysal, Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Hakan Pamukçu, Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birim Sorumlusu Psikolog Didem Yazıcı, Hemşire Havva Görmez, Unicef Çocuk Koruma Birim Sorumlusu İrem Derya Çağlayan, Adli Tıp Grup Başkanı Uz. Dr. Eren Akgündüz, Adli Tıp Uzmanı Sedat Güldoğan, Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Serhat Samancı, ÇİM Sorumlu Hekimi Dr. Eylem Pamukçu ve sağlık çalışanlarının katılımıyla eğitim programının açılış töreni yapıldı. Açılış töreninde konuşan Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Hakan Pamukçu, “Çocuklarımız toplumumuzun en değerli varlıklarıdır. Onların sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişmeleri, geleceğimizin teminatıdır. Bu toplantının amacı bakanlığımız bünyesinde kurulan çocuk izlem merkezlerinin sağladığı hizmetleri daha iyi anlamak, önemi ve işlevi üzerine konuşmak ve merkezlerimizde görev alacak psikolog, sosyal hizmet uzmanı, çocuk gelişimci ve hemşirelerimizin adli görüşmeci olarak eğitim sertifikasyonunu sağlamaktır. Diyarbakır; Ankara, İzmir ve İstanbul illerinden sonra 4. eğitim merkezi olarak, çocukla adli görüşmeci sertifikalı eğitim programını düzenliyor olmaktan mutluluk duymaktayız. İlimizde ilk defa düzenlediğimiz eğitim programında, 25 ilden 32 katılımcının bulunması gerek sağlık hizmeti sunumunda gerekse sağlık çalışanlarımıza verdiğimiz eğitimlerle Diyarbakır sağlık üssü olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir" dedi.
Yayla yollarının açılması vatandaşları sevindirdi
04 Kasım 2024 Pazartesi - 12:27 Yayla yollarının açılması vatandaşları sevindirdi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin, Karacadağ’daki yaylalara, 5 bin kişinin faydalanacağı 20 kilometrelik yol açma çalışmaları başlatması nedeniyle mutlu olduklarını belirten vatandaşlar, “Biz göçeriz, 40 yıldır bu yaylalara geliyoruz. Ulaşım olmadığı için çok zorluk çekiyorduk. Talebimizi ilettik, belediye şimdi gelip bize yol yapıyor” dedi. Ulaşımın daha güvenli ve konforlu hale gelmesi amacıyla çalışmalarını sürdüren Yol Yapım Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı ekipleri, yerleşim yerlerinin yanı sıra hayvancılığın yapıldığı yaylalar için de çalışma yürütüyor. Karacadağ’daki Hişke, Kamek, Roveketi, Kereçi ve Koyungözü yaylaları için 20 kilometrelik yol açma çalışmalarına devam eden ekipler, 8 kilometresini açtıkları yolu bir ay içinde tamamlamayı hedefliyor. Yaylalara açılan yoldan Karasungur, Biramehmetağa, Harabe, Karaçbelik ve Bulutçeker mahalleleri ile Tahir, Bedro, Çınarır, Ağaçlı, Kadırko, Şargo ve Girerezan mezralarında ikamet eden 5 bin kişi faydalanacak. Daha önce yaylalara yol yapılmadığı için büyük sorunlar yaşayan Koçerler, yeni yolun yapılmaya başlanmasıyla birlikte memnuniyetlerini dile getirdi. Harabe Mahallesi Muhtarı Halil Dağtekin, hayvancılık yaparak geçimlerini sağladıklarını ifade ederek, “Biz göçeriz. 40 yıldan beridir buraya gelip konuyoruz. Eskiden ulaşım yoktu. Çocuklarımız hastalanınca onları eşeklerin sırtına yükleyip yola yetiştiriyorduk. Hamile kadınlar oluyordu. Ulaşım olmadığından dolayı zorluklar içinde yolun olduğu yere yetiştiriyorduk. Ancak bu yıl Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne talebimizi ilettik. Şimdi onlar da gelip bize yol yapıyorlar. Çok memnun kaldık. Çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu. Yaklaşık 40 yıldan beri göçebelik yaptıklarını dile getiren Çatmadağ Mahallesi Muhtarı Celalettin Asar, hayvancılıktan başka herhangi bir gelir kaynaklarının olmadığını belirtti. Köylerinde otlaklar kalmadığı için yaylaya çıktıklarını söyleyen Asar, “6-7 ve bazen de 8 ay kadar burada kalıyoruz. İlkbahardan kış mevsimine kadar bu yaylaya gelip kalıyoruz. Ancak burada da yağmur ve çamur var. Yol olmadığı için de araçlarımızı getiremiyoruz. Yolun bir an önce bitirilip mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Yolumuzun yapımına başladıkları için de çok memnunuz” şeklinde konuştu. Karasungur Mahallesinde ikamet eden Menduh Balan, belediyenin kendileri için yol yapımına başladığını belirterek, “Çok teşekkür ediyoruz. Çok perişan oluyorduk. İki yıl önce biri burada yaralanmıştı. Onu hastaneye yetiştiremedik. Göçebeliğimiz deve ve eşeklerle idi. Malumunuz burada bir yangın çıktı. Yol olmadığı için araçlar giremedi. Neredeyse Karacadağ’ın tamamı bu yangında kül oldu. Şimdi bize yol yapıyorlar. Büyükşehir Belediyesine çok teşekkür ediyoruz” dedi. "Yolumuz yapılırsa mutlu oluruz" Mahalle sakinlerinden Emine Dağtekin ise, her yıl 6-7 ay yaylalarda kaldıklarını ifade ederek, “Çeşitli hastalıklar oluyor. Yağmur oluyor. Hamile kadınlar oluyor. Yolumuz yapılırsa çok mutlu oluruz. Belediyemize teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.
Hevsel Bahçeleri yolu ile Fiskaya merdivenleri yenilendi
04 Kasım 2024 Pazartesi - 12:09 Hevsel Bahçeleri yolu ile Fiskaya merdivenleri yenilendi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, UNESCO Dünya Kültür Miras Listesinde yer alan Hevsel Bahçelerine giden yolu ve tarihi Surların kesişiminde yer alan Fiskaya’da yürüttüğü merdiven bakım ve onarım çalışmalarını tamamladı. Yol Yapım Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı, kent turizmi açısından önemli bir konuma sahip olan Yenişehir ilçesi sınırlarında kalan Hevsel Bahçeleri ve Fiskaya’daki yol ve mahalle arasındaki merdivenlerde yapım, bakım ve onarım çalışmaları gerçekleştirdi. Vatandaşların güvenliği ve konforu için kent genelinde yapım, bakım ve onarım çalışmalarını sürdüren Yol Bakım Onarım Şube Müdürlüğü, Hevsel Bahçelerine giden 150 metre uzunluğunda ve 5 metre genişliğinde olan yolu tamamlayarak hizmete sundu. Vatandaşların daha huzurlu ve konforlu bir alanda yürüyüş yapabilmeleri için Hevsel Bahçelerinde çalışma yürüttüklerini ifade eden Yol bakım-Onarım Şube Müdürü Ergün Karğı, çalışmaların aralıksız sürdüğünü belirtti. Karğı, “Hevsel Bahçelerine giden yolumuz 150 metre uzunluğunda ve 5 metre genişliğinde bir alan. Buraya 150 ton PMT dediğimiz alt temel malzemesi serildi. Üç çeşit agrega karışımdan oluşuyor bu. Aynı zamanda sıcak asfalt da 150 ton atıldı. Toplamda 750 metre karelik bir alanda çalışma yaptık burada. Hevsel Bahçelerinin hem çiftçilerimiz açısından hem de buraya gelen vatandaşlarımızın daha huzurlu, daha konforlu bir alanda yürüyüş yapabilmeleri için bu çalışmalar yapıldı” dedi. Fiskaya merdivenleri onarıldı Yenişehir ilçesi sınırlarında kalan ve tarihi Surların kesişiminde yer alan Fiskaya’daki merdivenlerin bakım ve onarım çalışmaları hakkında da bilgi veren Karğı, “Fiskaya’da bulunan 30 sokak merdivenlerimiz söz konusuydu. Bunlarda ortalama 3 bin 600 metrekarelik merdiven basamağında bir çalışma yaptık. Bunun 120 metrekarelik alanını bazalt yaptık. Geriye kalan 3 bin 480 metrekarelik alanını da bakım ve onarımdan geçirdik. Amacımız halkımıza her alanda daha konforlu daha huzurlu bir ortam oluşturmaktır” diye konuştu.