ASAYİŞ - 21 Mart 2025 Cuma 17:30

Polis Özel Harekattan 42. yıla özel "Şehitler Treni" filmi

A
A
A
Polis Özel Harekattan 42. yıla özel "Şehitler Treni" filmi

Polis Özel Harekat Başkanlığı’nın 42. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle çekilen "Şehitler Treni" isimli kısa filmde ilk şehit Yılmaz Mayuk’u Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı canlandırdı.


Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı Özel Harekat Başkanlığı 42. kuruluş yıl dönümünü kutluyor. 42 yıl boyunca vatanın her köşesinde huzur ve güvenliğin sağlanması amacıyla büyük fedakarlıklarla çalışan Polis Özel Harekat 42 yıldır dimdik görev yapıyor.


Terörle mücadelede her zaman en ön saflarda yer alan kahramanlar bu uğurda nice şehitler verdi. Gücünü şehitlerinden alan Özel Harekat 42. yılında da ebediyete gönderdiği kahramanlarını unutmadı. 42. kuruluş yıl dönümü sebebiyle Özel Harekat Başkanlığı tarafından "Şehitler Treni" adlı kısa film çalışması yapıldı. Kurulduğu günden bu yana verilen şehitlere değinilen kısa filmde Özel Harekatın ilk şehidi olan Yılmaz Mayuk’u Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı canlandırdı. Polis Özel Harekat Şehitleri için kamera karşısına geçen usta tiyatrocu "Şehitler Treni" isimli kısa filmde gösterdiği performans ile takdir topladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Çocukluk hayali için bisikleti ile Nepal’e gidecek Samsunlu Coşkun Keskiner, çocukluk hayalini gerçekleştirmek için pedal çevirmeye başladı. Güney Asya’ya gitmek için bisikletine binen Keskiner, aylarca sürecek 8 bin kilometrelik yolculuğun ardından Nepal’e ulaşacak. Samsunlu Beden Eğitim Öğretmeni Coşkun Keskiner (35), küçük yaşlarından beri ilgisi olan bisikleti ile çocukluk hayalini gerçekleştirmek için kolları sıvadı. Bisikleti ile katıldığı ulusal ve uluslararası yarışmaların ardından çocukluk hayali olan Güney Asya’daki Nepal’e gitmek için bisikletine binen Keskiner, geçtiğimiz günlerde memleketi Samsun’dan yola çıktı. Öğrencilerin alkışları eşliğinde pedal çeviren Keskiner, aylarca sürecek yolculuğuna başladı. 8 bin kilometre boyunca pedal çevirecek olan Keskiner, Türkiye’den çıkış yapmadan önce Trabzon’daki Özel İmperial Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçti. Buradaki kontrolün ardından hastane Genel Müdürü Cihan Başoğlu ile görüşen Keskiner, buradaki işlemlerin ardından tekrar bisikletine binerek yolculuğuna devam etti. Eski dağ bisikleti sporcusu olduğunu belirten Keskiner, "Türkiye’deki birçok ulusal ve uluslararası yarışmalara katıldım. Şimdilerde yarışmalara katılmıyorum ama bisikletle tur yapıyorum. Türkiye’nin bütün kıyı şeridini dolaştım. Uzun süredir hayalim olan Nepal’e gitmeye düşünüyordum. O hayalimi gerçekleştirmek için Samsun’dan yola çıktım" dedi. "İlk bisiklete bindiğinde nereye kadar gidebilirim acaba diye düşündüm" Her çocuğun hayalinin bisiklet olduğunu kaydeden Keskiner, "Bir çocuk kendini bilir bilmez ailesinden ilk istediği şey bisiklet oluyor. Çünkü bisiklete bindiğin anda ayrı bir özgürlük hissiyatı geliyor. Daha uzağı gidebilir diye hissediyorsun. İlk bisiklete bindiğinde nereye kadar gidebilirim acaba diye düşündüm. Yaşadığım şehirdeki ilçe gezilerimin ardından il değiştirmeye başladım. Bunu yaparken acaba bisikletimle başka ülkeye gidebilir miyim düşüncesi oluştu. Bun hep yapmak istiyordum fırsat bugüneymiş. Bu tür uzun etkinliklerde arkadaşlarınla aynı zamanı getirmek zor oluyor. Herkesin hayat koşturmacası var. O boşluk zamanı bulabilmek çok zor. Yanımda bir arkadaşım daha olsaydı daha iyi olabilirdi" şeklinde konuştu. "Nepal benim ilk hedefim gibi" 8 bin kilometre boyunca pedal çevireceğini vurgulayan Keskiner, "Nepal dünyanın çatısı olarak biliniyor. Yükseklere çıkma tutkumdan dolayı Nepal’in her zaman yeri farklıydı. Bunu bisiklet ile yapıyor olmak benim için ayrı bir keyif olacaktır. Bisiklet ile Everest’in tepesi çıkamam ama Nepal’e ulaşmak ve Everest’i görmek benim mutlu edecek. Yaklaşık 8 bin kilometre civarında bir yol gideceğim. Bunun zamanı tamamen vizelerimle alakalı. İlk etapta Samsun-Hopa-Iğdır-Doğubayazıt-İran güzergahım var. Sonrasında Pakistan-Hindistan ve Nepal var. Hindistan vizem Eylül’e kadar sürüyor. Pakistan vizem 6 Haziran’da bitiyor. 3-4 ay gibi bir süreç olacaktır diye düşünüyorum. Nepal benim ilk hedefim gibi. Maddi ve sağlık durumum el verdiği sürece Asya’nın diğer ülkelerine de gitmek istiyorum. Arkadaşlarım içimdeki bu duyguyu bildikleri için beni hep desteklediler. Ailem biraz tedirgin oluyor ama küçük yaşlarımdan beri böyle şeyler yaptığım için alıştılar. Risk her yerde var" diye konuştu.
Samsun Bayramda vatandaşın ikramlık tercihi ’şeker’ Samsun’da vatandaşlar, bayramda ikram etmek için en çok şekere rağbet gösteriyor. 11 ayın sultanı Ramazan’ın sona ermesine kısa bir süre kala bayramda ikram edilecek ürünler şimdiden alınmaya başlandı. Vatandaşlar gelen misafirlere sunmak için en fazla kilosu 220 TL’den satışa sunulan şeker çeşitlerini tercih ederken onun peşine çikolata, lokum ve drajeler geliyor. Tatlı olarak en fazla baklava siparişi verilirken, en çok tercih edilen kolonya çeşidi ise limon kolonyası oldu. Şeker 220 TL, çikolata 550 TL Şeker fiyatlarının 150 TL’den başladığını belirten esnaf Şenol Şemsi, "Genellikle kilosu 220 TL olan bilinen markalar tercih ediliyor. Çikolatanın kilosu 550 TL, sade lokum 120 TL, meyveli lokum 150 TL, fındıklı lokum ise 160 TL’den satılıyor. Fındık ve badem drajeleri de kilosu 500 TL’den satışa sunuluyor. Vatandaşlar genellikle şeker ağırlıklı alım yapıyor, çikolata ve draje ile çeşitlendiriyor" dedi. Baklava ve börek siparişleri arttı Bayram öncesi tatlı siparişlerinde de artış yaşandığını belirten esnaf Yılmaz Akkuş, "Cevizli baklava kilosu 400 TL, fıstıklı baklava ise 700 TL’den satılıyor. Ayrıca kilosu 250 TL’den şambali, şekerpare ve tulumba tatlıları da yoğun ilgi görüyor. Peynirli su böreği ise kilosu 250 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor" diye konuştu. En çok limon kolonyası tercih ediliyor Bayram öncesi kolonya satışlarının arttığını belirten esnaf Berkay Sezgin, "Pet şişe kolonyalar 50 TL’den başlayıp 100 TL’ye kadar çıkıyor. Litrelik kolonya bidonları ise 130 TL’den 240 TL’ye kadar satılıyor. En çok limon kolonyası tercih ediliyor. Ayrıca Samsun’dan şehir dışına çıkacak olan vatandaşlar tütün kolonyasına da ilgi gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Artvin Artvinliler’i sahura minik davulcular uyandırdı Artvin’de 4. sınıf öğrencisi iki arkadaş, Ramazan ayının sahura davet geleneğini yaşatmak için geleneksel elbiseler giyip davul çalarak mahalle sakinlerini sahura uyandırdı. Artvin’deki 4. sınıf öğrencisi Yiğit Ali Tiryaki ve Berker Batu Yalman, Ramazan ayının asırlık geleneklerinden biri olan sahura davulla uyandırma geleneğini yaşatmak amacıyla geleneksel elbiseler giyerek sokaklara çıktı. Davul çalan ve mani söyleyen minikler, mahalle sakinlerini sahura davet ederek Ramazan ayının geleneksel ruhunu yaşadı. Çocuklar, davulun sesiyle uyanan vatandaşlara neşeli anlar yaşattı. Davulun sesini duyan mahalle sakinlerinin bazıları minikleri alkışlarken, bazıları ise onlara harçlık verdi. Ramazan davulcusu miniklerden Yiğit Ali Tiryaki, yaptığı açıklamada "Okulumuzda böyle bir etkinlik yapmayı planlamıştık. Sonra aklımıza geldi, neden mahallemizde de bu geleneği yaşatmıyoruz? Kıyafetlerimizi giyip davulumuzu aldık ve sokağa çıktık. Mani söyledik, para topladık. Çok eğlenceli oldu, bazıları alkışladı, bazıları ise teşekkür edip harçlık verdi" derken, Berker Batu Yalman ise "Okulda etkinlik yapacaktık ama sonra sahura kalkmaya karar verdik. Ailelerimizden davul ve kıyafet temin ettik. Mahalleyi sahura uyandırdık. Çok iyi karşılandık, bize ‘minik davulcular’ dediler, teşekkür edip para verdiler" diye konuştu. Yiğit Ali Tiryaki’nin babası Ali Murat Tiryaki ise "Çocuklar bize ’Mahallemizde neden davul çalmıyor? Biz çalabilir miyiz?’ dediler. Biz de kırmadık çocuklarımıza elbise ve davul ayarladık. Mahallemizi de güzel bir etkinlik oldu. Bu gelenekler eskisi gibi yok, çocuklar filmlerde görüyor. Bizden de talep edince çok hoşumuza gitti. Mahallede çok güzel tepkiler aldılar. Balkonlardan alkışlayıp harçlık verenler oldu" ifadelerini kullandı.