DÜNYA - 25 Mart 2025 Salı 07:37 | Son Güncelleme : 25 Mart 2025 Salı 07:50

Güney Kore’deki bir otoyolda oluşan dev çukur hareket halindeki motosikleti yuttu: 1 kayıp, 1 yaralı

A
A
A
00:00
00:00
HD

Güney Kore’deki bir otoyolda meydana gelen göçüğün ardından 20 metre çapında ve 30 metre derinliğinde dev çukur oluştu

Hareket halindeki bir motosiklet çukura düşerken, motosikletin sürücüsünü arama çalışmalarının sürdüğü bildirildi. Olayda bir otomobil sürücüsü de yaralandı.
Güney Kore’nin başkenti Seul facia gibi bir kazaya sahne oldu.

Yerel yetkililerden edinilen bilgilere göre, Gangdong semtindeki bir otoyolda dün akşam saat 18.28’de çöküntü meydana geldi. Olayın ardından 20 metre çapında ve 30 metre derinliğinde dev bir çukur oluşurken, hareket halindeki bir motosiklet çukura düştü. Bölgeden geçen bir otomobil ise çukura düşmekten son anda kurtuldu.

Olayın ardından olay yerine çok sayıda sağlık ve kurtarma ekibi gönderildi. Çukura düşmekten son anda kurtulan aracın kadın sürücüsü yaralı olarak hastaneye kaldırılırken, motosiklet sürücüsünü arama çalışmalarının sürdüğü bildirildi. İlk belirlemelere göre, otoyolda meydana gelen çöküntüye su borusu patlamasının yol açtığı açıklandı. Olayla ilgili detaylı soruşturma başlatıldı.

Burak Ersoy

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otogardaki X-ray’den geçerken kolide yakalanan yavru maymuna annelik sürprizi Antalya Otogarı’nda X-ray cihazdan geçtikten sonra, güvenlik personeli tarafından fark edilerek ele geçirilen rhesus türü yavru maymun, Doğal Yaşam Parkı’nda daha önce başka yavrulara da annelik yapan Muko isimli dişi maymun tarafından sahiplenildi. Üç ay süren bakım ve uyum sürecinin ardından sürüye katılan Fıstık, artık yeni ailesiyle birlikte yaşıyor. Antalya Otogarı’nda Ankara’dan gönderilen bir kolide ele geçirilen rhesus türü yavru maymun, Antalya Doğal Yaşam Parkı’nda yeni yaşamına uyum sağladı. Fıstık adı verilen maymun, yaklaşık üç ay süren karantina ve rehabilitasyon sürecinin ardından sürüye dahil edildi. Yavru maymuna, parkta daha önce annesiz yavruları büyüten Muko isimli dişi maymun annelik yapıyor. Fıstık, yaklaşık 15 gün önce diğer bireylerin bulunduğu alana yerleştirildi. Yetkililer tarafından, sürecin kontrollü şekilde ilerlediği ve önce kısa süreli denemeler yapıldığı belirtildi. Antalya Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Veteriner Hekim Dr. Aygül Arsun, fıstık adlı maymunun 26 Aralık 2024 tarihinde Antalya Doğal Yaşam Parkı’na teslim edildiğini belirterek, "Tüm rehabilitasyon ve sağlık kontrolleri tamamlandıktan sonra maymunu sürüsüne alıştırdık. Bu süreç doğal gelişti. Bu süreçte zaman zaman denemeler yaptık. Bazen bireyler reddetti ama 15 gündür birlikte yaşıyorlar. Muko, Fıstık’ı tamamen sahiplendi. Daha önce büyüttüğü başka bir yavru vardı, ancak Fıstık ondan biraz daha küçük olduğu için Muko ona daha çok sahip çıkıyor. Kucağında tutuyor, ilişkileri çok iyi" dedi. Muko’nun yaşlılık nedeniyle bazı deri problemleri yaşadığını da belirten Arsun, "Fıstık ilk geldiğinde yaklaşık 2-3 aylıktı. Şimdi 6 aylık. Türüne göre biraz küçük kalsa da gelişimini sürdürüyor. Geldiğinde stresli ve zayıftı. Sağlık taraması yapıldı, beslenme düzenine alındı. Şu an sağlık durumu iyi" diye konuştu. Aynı alanda Muko’nun daha önce büyüttüğü yavru maymun ve bir erkek maymun da bulunuyor. Park yetkilileri, Fıstık’ın sürüye uyum sağladığını ve gözlemlerin olumlu yönde ilerlediğini bildirdi. Ayrıca, Antalya Doğal Yaşam Parkı’nda bulunan tüm primatların, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından el konulan ve kaçak hayvan ticaretine konu olan bireylerden oluştuğu da ifade edildi.
İzmir Minik eller fırınının minik ustaları İzmir’de ilkokul öğrencileri, okulda minik elleriyle katkı verdikleri geleneksel yemeklerle hem farklı lezzetleri deneyimliyor hem sağlıklı besleniyor. Bayraklı ilçesinde bulunan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti 100. Yıl İlkokulu, okulda hazırlanan geleneksel yemeklerle öğrencilerin sağlıklı beslenmelerine katkıda bulunuyor. Temel becerilerin erken yaşta edinilmesini sağlamak ve sağlıklı beslenmeyi teşvik etmek amacıyla başlatılan ‘Yemekte Denge’ projesi kapsamında, yöresel lezzetlerden olan köy ekmeği, tarhana gibi yiyecekler öğrencilerin de yardımıyla hazırlanıyor. Öğrenciler ayrıca yemek hazırlama teknikleri ve besin kaynakları hakkında bilgilendiriliyor. Okul Öncesi Öğretmeni Esra Karataş, öğrencilerin ekmek yapımının temel aşamalarını deneyimleyerek, buğdayın tarladan sofraya uzanan yolculuğunu ve ekmeğin besin değerini öğrendiğini söyledi. Öğrencilerin; un, su, maya ve tuz gibi temel malzemelerin bir araya gelerek nasıl ekmeğe dönüştüğünü uygulamalı olarak öğrendiklerini söyleyen Karataş, şunları kaydetti: "Öğrencilerimiz, hamurun yoğrulması, kabarması ve pişirilmesi süreçlerine aktif olarak katılıyorlar. Bu sayede kendi emekleriyle hazırladıkları ekmeklerin tadına bakıyorlar. Böylelikle hem öğreniyorlar hem de sağlıklı ve doğal beslenmenin önemini deneyimliyorlar." "Öğrencilerimiz el becerilerini geliştiriyor" Etkinliğin temel amacının, öğrencilere ekmeğin sağlıklı ve önemli bir yiyecek olduğunu sevdirerek öğretmek olduğundan bahseden Karataş, "Onların küçük dünyalarında, ekmeğin sadece bir yiyecek değil, aynı zamanda enerji kaynağı ve büyüme destekçisi olduğunu fark etmelerini istiyoruz. Onlara ekmek yapımının eğlenceli ve basit adımlarını göstererek, kendi elleriyle bir şeyler üretmenin mutluluğunu yaşatmayı hedefliyoruz. Bu sayede öğrencilerimiz, mutfakta basit görevler alarak el becerilerini geliştiriyor ve iş birliği içinde bir şeyler başarmanın keyfini sürüyorlar. Öğrencilerin, sağlıklı beslenmeye karşı içten bir motivasyon duymalarını ve yiyecek israfının önüne geçme konusunda ilk adımları atmalarını arzu ediyoruz" diye konuştu. "Doğal besinlerin değerini kavrıyorlar" Öğrencilerin, tarhananın içeriğindeki doğal ve besleyici malzemeleri yakından tanıdığını belirten Sınıf Öğretmeni Nermin Kocaalan ise "Yoğurt, un, domates, biber, soğan ve çeşitli baharatlar gibi tarhananın temel bileşenlerini inceleyerek, mevsiminde taze sebze ve meyve tüketiminin sağlığımız üzerindeki olumlu etkileri vurgulanmış oluyor. Öğrenciler tarhananın geleneksel yapım aşamalarını öğrenerek, ev yapımı ve doğal besinlerin değerini kavrıyor. Çorbayı öğrencilerimizle beraber pişiriyoruz. Erken yaşta kazanılan bu tür olumlu deneyim ve bilgiler, uzun vadede sağlıklı yaşam alışkanlıklarının temellerinin atılmasına önemli ölçüde katkı sağlayacaktır" ifadelerine yer verdi.