GÜNDEM - 05 Temmuz 2024 Cuma 14:46

İnegöl’ün 2029 vizyonu çalıştay raporu açıklandı

A
A
A
İnegöl’ün 2029 vizyonu çalıştay raporu açıklandı

İnegöl Belediyesi’nin 2025-2029 dönemini kapsayan stratejik plan çalışmaları çerçevesinde gerçekleştirilen İnegöl’ün 2029 Vizyonu Çalıştayı raporu, Belediye Başkanı Alper Taban tarafından kamuoyuna duyuruldu. Eylül ayında meclise sunulacak Stratejik Planla ilgili konuşan Başkan Taban, “Bizler birlikte yönetim kültürünü önemsiyoruz. Bugün de ortak akıl ile 2025-29 sürecini planlamaya çalışıyoruz” dedi.


İnegöl Belediyesi’nde yeni dönemin planlaması sürüyor. 2025-29 yıllarını kapsayan Stratejik Planın hazırlanması adına devam eden çalışmalarda şehrin tüm kesimlerini kapsayıcı bir plan oluşturulması için ortak akıl ile çalışmalar sürdürülüyor. Bu kapsamda 11-12 Haziran tarihlerinde İnegöl’ün 2029 Vizyonu çalıştayı gerçekleştirilmişti. 4 oturum şeklinde yapılan ve şehrin her kesimden kanaat önderlerinin katıldığı çalıştayın sonuç raporu bugün açıklandı. Belediye Başkanı Alper Taban, sürece katkı ve destek veren temsilcilerin de katıldığı basın toplantısıyla çalıştay raporunu kamuoyu ile paylaştı. İnegöl’ün önümüzdeki 5 yılını kapsayan çalışmalarıyla ilgili 2029 Vizyonu Çalıştayının raporunu kamuoyu ile paylaşmak için bir araya geldiklerini ifade eden Taban, “Bizler birlikte yönetim kültürünü önemsiyoruz. Geçtiğimiz dönem de benzer şekilde Uludağ Üniversitemiz ve paydaşlarımızla ciddi çalışmalar gerçekleştirmiştik. Şehri yönetirken sadece bir Belediye Başkanı veya Belediye Meclisinin görüşleri üzerinden kararlar almak yerine, toplumun tüm kesimlerini kapsayan paydaşlarımızla kapsamlı çalışmalar gerçekleştirmiştik. Bu dönem de yine benzer çalışmalar yaptık” dedi.


2024-2029 dönemi için vatandaşların teveccühü ile yeniden göreve geldiklerini hatırlatan Başkan Taban, şöyle devam etti:


"Ben öncelikle oy ve destek veren, bizlere inanan, güvenen herkese çok teşekkür ediyorum. Güvenoyu alamadığımız tüm vatandaşlarımızın da yeniden güvenini kazanmak adına canla başla çalışmaya devam edeceğiz. 5 yıllık döneme dair planlama süreci mevzuata göre 6 aylık süre içinde yapılması gerekiyor. İlk 3 ayımızı geçirmiş olduk. İnşallah bu çalışma programını tamamlayıp Eylül ayında meclise getirmek istiyoruz. Stratejik Plana dair yol haritamızı belirlemek için de yine daha önceki dönem olduğu gibi ortak akıl, katılımcı yönetim anlayışını benimseyerek çalışmalarımızı yapıyoruz. Şehrimizin gelecek 5 yılını planlıyoruz. Biz burada çeşitli tekniklerle analizler yaptık. Paydaş koordinasyonunun irdelenmesi, kırsal ve merkez mahalle hizmetlerin değerlendirilmesi, alternatif gelir üretme modellerinin çeşitlendirilmesi, prestijli proje konseptlerinin geliştirilmesi gibi alt temalarda gerekli odak grup çalışmaları ve istişareler yapıldı. Yine çalıştay analizleri noktasında güçlü ve zayıf yönler, potansiyel tehditler, fırsatlar analiz edildi. Yine başka bir analiz olarak da politik, ekonomik, sosyal, teknolojik, hukuki ve ekolojik faktörler değerlendirildi. Proje ve faaliyet odaklı ihtiyaçlar ve öncelikler belirlendi. Paydaşlarla gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde, online/yüz yüze anket, odak/grup görüşme, mini çalıştay, önceki dönem plan ve programların incelenmesi, İnegöl’ün Fikri Platformu üst ölçeğinde “Ben Başkan Olsam Platformu” verilerinin incelenmesi gibi çeşitli çalışmalar yürütülmüştür. Bugün paylaşacağımız raporda her oturum ayrı ayrı ele alınmış olup, çalıştay haricinde gerçekleştirilen paydaş analizi çalışmalarına dair verilere de yer verilmiştir. Yayınlanan raporu tüm paydaşlarımızın incelemesini özellikle rica ediyorum."


Çalıştay öncesi ve sonrası tüm çalışmalar neticesinde; misyon, vizyon, temel değerlerimiz gözden geçirildiğini, ayrıca gelecek 5 yılda dair 10 hedef ve 50 stratejik hedef belirlendiğini belirten Taban, "Bu hedefler ışığında 189 faaliyet ve proje detaylandırılmıştır. Ekiplerimizle projelerin detaylarına dair çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Ayrıca çalıştay oturumlarında gerçekleştirilen proje/faaliyet önerisi çalışmasında toplam 245 fikir ve öneri elde edilmiştir. Bahse konu fikir ve önerilerin kategorileri şöyle: Kentsel Dönüşüm/Şehir Planı 29, Sosyal Politikalar 27, Ulaşım 24, Kültür ve Sanat 24, Turizm 20, Gençlik ve Spor 18, Ekonomi ve Ticaret 17, Tarım ve Hayvancılık 16, Çevre 15, Doğal Afet Riski İle Mücadele 15, Kamu Hizmet Kalitesi/Performansı 15, Altyapı 11, Ar-Ge ve İnovasyon 5, Eğitim 4, Sağlık 3, Büyükşehir Yasası 2 adet. Önem sırasına göre bu şekilde fikir ve öneriler oluştu. Burada 245 proje ve faaliyet önerisinin alanları odaklı değerlendirme yapıldığında; Kentsel Dönüşüm/Şehir Planı 29 bildirim, Sosyal Politikalar 27 bildirim, Ulaşım 24 bildirim, Kültür ve Sanat 24 bildirim, Turizm 20 bildirim ile oluştu. Burada çok ciddi bir emek var. Nisan ayında başladık sürece ve devam ediyor. Çalıştaylar yaptık. Burada Oturum Başkanlığı yapan UÜ İnegöl MYO Müdürü Prof. Dr. Hikmet Sami Yıldırım Han’a, İşletme Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Orhan Bozkurt’a, İnegöl Milli Eğitim Müdürü ve Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Zengin’e, Akbaşlar Köyü Muhtarı Muhtarlar Derneği Başkan Vekili Eyüp Arslan’a, Belediye Başkan Yardımcılarıma, Belediyemiz Yazı İşleri ve İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü Osman Kalkan ile Strateji Geliştirme Müdürümüz Mehmed Akif Aslan’a çok teşekkür ediyorum. Biz bu çalışmayı sunulacak hale getirdiğimizde Meclisimize sunacağız. Sonrasında da Bakanlığa arz edilecek. Biz bu işi dışarıdan bir firmaya verip gelin stratejik planı hazırlayın demedik. Aksine tüm şehri kucaklayıcı şekilde hep birlikte ortak akıl ile bu çalışmayı yaptık. Emek ve katkı veren herkese tekrar teşekkür ediyorum" dedi.



İnegöl’ün 2029 vizyonu çalıştay raporu açıklandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Günlük kiralık dairede öldürülen Murat Arpapay cinayetine ilişkin davanın görülmesine başlandı Bahçelievler’de günlük kiralık dairede öldürülen ve cesedi apartman boşluğuna atılan Murat Arpapay cinayetine ilişkin davanın görülmesine başlandı. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Muhterem Perçikli, maktul Murat Arpapay ile arkadaşları tarafından tanıştırıldığını söyledi. Perçikli olay günü maktul ile günlük kiralık dairede buluşma ayarlandığını ancak diğer sanıkların da evde olduğunu belirterek “Doğan eterli bezle maktul Murat’a saldırmaya başladı. Fatih ile Doğan vurdular Murat’a. Murat çok bağırdı, çırpındı. Çok darp edildi, baygınlık geçirdi yere yığıldı” şeklinde cinayet anını anlattı. İstanbul Bahçelievler’de 27 Temmuz 2023’te günlük kiralık bir dairenin apartman boşluğunda Murat Arpapay’ın cansız bedeni bulunmuştu. Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede 3’ü firari 5 sanığın toplamda 36 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. Hazırlanan iddianame kapsamında sanıkların yargılanmasına başlandı. Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Muhterem Perçikli ve Serpil Demir hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı. “Bir adam var maddi gücü yüksek onunla tanıştırayım seni” Duruşmada savunması sorulan tutuklu sanık Muhterem Perçikli “Olay tarihinden 2 ay önce üniversiteyi burada okumak için İstanbul’a geldim. Şirinevler’de bir kafede çalışmaya başladım. Serpil’le işe başladıktan 2-3 hafta sonra tanıştım. Daha sonra Doğan, Fatih ve Ersen ile tanıştım. Ben onlara kendimi anlattım. İstanbul’a gelme nedenimin üniversite okumak ve çalışmak olduğunu söyledim. Ersen bana ‘bir adam var maddi gücü yüksek onunla tanıştırayım seni’ dedi. Bana maddi ve manevi açıdan destek olacağını söyledi. Konuşmadan 2-3 gün sonra Murat Arpapay ile Şirinevler’de bir kafede tanıştık” dedi. “Çok darp edildi, baygınlık geçirdi yere yığıldı” Firari sanık Ersen’in kendisi ile Murat Arpapay adına bir buluşma ayarladığını söyleyen sanık Perçikli “Olay günü Serpil ile ben buluştuk önce. Daha sonra Serpil ile günlük kiralık dairenin anahtarını aldık ve eve geçtik. Maktulü almaya gidecektim ben sonrasında. Ersen aracılığı ile Murat ile haberleştik. Ersen benim adıma başka bir telefondan maktul ile konuşuyormuş. Ben maktulü Şirinevler Meydanı’na almaya gittim. Serpil ve diğer sanıklar o esnada evdeydi. Maktul ile eve girdiğim esnada bir anda Doğan ve Fatih odadan çıktılar. Doğan eterli bezle maktul Murat’a saldırmaya başladı. Fatih ile Doğan vurdular Murat’a. Murat çok bağırdı, çırpındı. Çok darp edildi, baygınlık geçirdi yere yığıldı. Fatih ile Doğan maktulü yatak odasına aldılar sonra” şeklinde cinayet anını anlattı. “Birine bir şey anlatmayacaksın söylersen sen de aynı şeyleri yaşarsın” Sanık savunmasının devamında “Fatih bir ara mutfağa geçti, elinde iğne vardı. İçinde beyaz bir sıvı vardı baya doluydu içi. Maktul yatakta baygındı elleri önden plastik kelepçe ile bağlanmıştı. Konuşamıyordu kendinden geçmişti. Sonra beni odadan çıkarıp salona gönderdiler. Ben ‘ambulansı mı arasak?’ dedim Serpil’e. Doğan ile Fatih yanımıza gelip telefonlarımızı aldı. Ben baktığımda Murat’ın kulakları morarmıştı, göbeği şişmişti. Ben ağlamaya başladım, öldüğünü anladım. Mesai saatim geldiği için evden ayrıldım. Evden ayrılırken Fatih ile Doğan bana ‘hiçbir şekilde birine bir şey anlatmayacaksın söylersen sen de aynı şeyleri yaşarsın’ dediler. Ben ‘tamam anlatmayacağım kimseye çıkmak istiyorum’ dedim. Tek başıma evden ayrıldım. Maktulün öldürülmesine karışmadım suçsuzum” ifadelerini kullandı. “Bu akşam Kıbrıs’a gidiyoruz” Sanık Serpil Demir ise “Olay günü ben ve arkadaşım Muhterem vakit geçirmek için günlük kiralık apart kiralamaya karar verdik. Sonra Fatih abiler aradı beni. Bize katılmak istediler. Normalde de takıldığım insanlardı. Geldiler Ersen Doğan ve Fatih. Sonra sanık Ersen evden ayrıldı. Ben evde alkol alıyordum. Muhterem mağazaya gidiyorum diye çıktı. Sonra geri geldi ancak yanında biri ile gelip gelmediğini görmedim. Yatak odasında bağırma çağırma sesleri üzerine oraya doğru yaklaşırken Fatih ile Doğan’ın maktulü darp ettiklerini gördüm. Daha sonra Muhterem’i ‘sakın kimseye bir şey söyleme’ deyip işine yolladılar. Ben kalmaya devam ettim. İçmeye devam ediyordum telefonum da onlardaydı. Sanıklar maktulü tutup üst kata apartman boşluğuna çıkardı. Gitmeden önce telefonumu verip ‘sakın birini arama aklından bile geçirme biz zaten bu akşam Kıbrıs’a gidiyoruz’ dediler. Kapıyı çekip gittiler. Ben 10 dakika kendime gelmeye çalıştım. Sonra ben de oradan ayrıldım. Bu olaydan benim haberim olsaydı gidip kendi adıma apart ayarlamazdım” dedi. Ara kararını açıklayan mahkeme firari sanıkların yakalama emrinin devamına karar verdi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. "İki savunma metni de birbirinden tamamen farklı ve çelişkilerle doludur" Öte yandan davaya ilişkin değerlendirmede bulunan Murat Arpapay’ın annesi Şefika Arpapay’ın avukatı Burak Mert Aktaş "Tutuklu sanıklar Muhterem Perçikli ve Serpil Demir’in ilk duruşmada savunmaları alındı. İki savunma metni de birbirinden tamamen farklı ve çelişkilerle doludur. Bunu gözeten mahkeme heyeti firari sanıkların da henüz yakalanmadığı gerekçesi ile tutukluluğun devamına karar vermiştir. Firari sanıkların tümünün en kısa sürede yakalanarak yüce Türk adaletine teslim edilmesini ümit ediyoruz" ifadelerini kullandı. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 27 Temmuz 2023 günü Bahçelievler’de meydana gelen olay anlatıldı. İddianamede merdiven boşluğunda Murat Arpapay’ın cansız bedeninin bulunduğuna ilişkin bilgi verilmesi üzerine soruşturmaya başlandığı kaydedildi. Olaya ilişkin incelenen güvenlik kamerası görüntülerinde Arpapay’ın 26 Temmuz günü yanında bir kadın ile binaya giriş kaydının olduğu, kadının aynı gün binadan çıkış yaptığı ancak daha sonra şüpheli 3 şahsın binaya giriş yaptığı tespit edildi. Murat Arpapay ile binaya giren kadının Muhterem Perçikli olduğu da iddianamede açıklandı. Olaya ilişkin yakalanarak ifadesi alınan sanık Muhterem Perçikli “Ölen şahsı tanımıyorum. Olay tarihinden yaklaşık 1 hafta kadar önce Serpil Demir beni Şirinevler’de bir kafeye götürdü. Burada Azad, Fatih ve Doğan isimli şahıslarla tanıştırdı. Azad beni zengin, orta yaşlarda bir erkek ile tanıştırmak istediğini söyledi. Bu şahısla internet üzerinden tanıştıklarını ve kendisini kadın olarak tanıttığını anlattı. 26 Temmuz günü Serpil ve Azad’ın daha önceden kiraladıkları günübirlik daireye gittik. Fatih ve Doğan Murat’a saldırdı. Doğan, bir beze döktüğü eter ile Murat’ın ağzını kapattı. Murat buna direndiği için Fatih ve Doğan tarafından darp edildi. Ellerini arkadan plastik kelepçe ile bağladılar. Fatih’in elinde şırınga gördüm. Murat’a enjekte etmeye çalıştı. Murat hareketsiz yatar haldeydi" dedi. İddianamede şüpheli Fatih Erginoğlu ve Doğan Sarıyıldız’ın 27 Temmuz günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne giriş yaptıklarının tespit edildiği ve haklarında yakalama kararı çıkarıldığı belirtildi. Bir diğer sanık Azad lakaplı Ersen Başak’ın ise Gürcistan’a gittiği ve hakkında kırmızı bültenle arama emri düzenlendiği de iddianamede anlatıldı. İddianamede tüm sanıkların Azad lakaplı Ersen Başak’ın talimatıyla öncesinde anlaşarak maktulü olayın gerçekleştiği daireye getirip zor kullanarak etkisiz hale getirip evini soymak için birlikte hareket ettikleri ve maktulün ölümüne sebebiyet verdikleri kaydedildi. Hazırlanan iddianame kapsamında Doğan Sarıyıldız, Ersen Başak, Fatih Erginoğlu, Muhterem Perçikli ve Serpil Demir’in ‘birden fazla kişi ile konutta yağmaya teşebbüs’ suçundan 2 yıl 6 aydan 11 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanıkların ‘olası kastla öldürme’ suçundan ise 20 yıldan 25 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İstanbul Tüpraş, döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak yeni teknolojiler geliştiriyor Tüpraş, Stratejik Dönüşüm Planı ve 2050 Karbon Nötr hedefi doğrultusunda yenilikçi Ar-Ge teknolojileri geliştirmeye devam ediyor. IS2H4C isimli projesiyle Ufuk Avrupa Programı’ndan desteğe hak kazanan Tüpraş, proje kapsamında karbon yakalama ve yeşil hidrojen teknolojileri bir arada kullanarak hem karbon emisyonunu azaltma hem de döngüsel ekonomi için değer üretme vizyonuyla çalışacak. Tüpraş, Stratejik Dönüşüm Planı ve 2050 Karbon Nötr hedefi doğrultusunda odaklandığı iş kollarından sürdürülebilir rafinaj ve yeşil hidrojen alanında, Avrupa Birliği destekli yenilenebilir enerji projeleri ile dönüşüm sürecine hız kazandırıyor. Avrupa Birliği’nin Ufuk Avrupa Programı kapsamında fon almaya hak kazanan Tüpraş Ar-Ge Merkezi’nin de yer aldığı IS2H4C projesi, sürdürülebilir döngüsel ekonomi dönüşümünü hedefliyor ve endüstriyel iş birliğinden döngüsel ekonomi merkezlerine geçişi amaçlıyor. Tüpraş ve Arçelik’ten düşük karbonlu buzdolabı üretimi için iş birliği İzmir Rafineri sahasında demo ölçekli ünitelerin uygulamaya alınacağı projede, rafineri baca gazından karbondioksit yakalanacak ve yeşil hidrojen altyapısı kullanılarak önce e-metanol, ardından poliüretan üretilecek. Üretilen bu düşük karbonlu poliüretan, Arçelik tarafından buzdolabı üretiminde kullanılacak. Rafineri sahasında yenilikçi teknolojilerin test edilmesi rolü ile projede yer alan Tüpraş, Türkiye merkezinin liderliğini üstlenecek. Almanya’dan Fraunhofer Enstitüsü Türkiye merkezinde, uygulanacak teknolojileri geliştirmek üzere yer alırken, Arçelik de araştırma faaliyetlerine katkı verecek ve son kullanıcı olacak. Avrupa Birliği’nin Ufuk Avrupa Programı kapsamında desteklenen projede, Türkiye dahil 4 ülkede Döngüsellik Merkezleri (Hubs for Circularity) oluşturulacak. 35 paydaşın yer aldığı projede, Tüpraş yüzde 70 destek oranı ile 1,8 milyon Euro teşvik alacak. “Türkiye’de ilk defa bir endüstriyel kuruluşta karbon yakalama ve yeşil hidrojen teknolojileri döngüsel üretim için bir arada kullanılacak” Konuyla ilgili görüşlerini aktaran Tüpraş Genel Müdür Yardımcısı Murat Şimşek, "Stratejik Dönüşüm Planımız ve 2050 Karbon Nötr hedefimiz doğrultusunda, yeni karbon yakalama teknolojileri geliştiriyor ve saha uygulamalarını hayata geçiriyoruz. Tüpraş Ar-Ge Merkezi’nde, emisyonları azaltmaya yönelik karbondioksit yakalama, kullanım ve depolama (KYKD) teknolojilerinin demo ölçekli çalışmaları yürütülüyor. Ayrıca, yeşil hidrojen çalışmalarımız da hızla devam ediyor. Ar-Ge Merkezimiz, temiz hidrojen ekosisteminin ve pazarının oluşturulmasına öncülük etmek amacıyla çalışıyor. Ufuk Avrupa Programı kapsamında desteklenen IS2H4C projesi de bunlardan biri" dedi. Şimşek şöyle devam etti: "Döngüsel ekonomi yaklaşımı ile karbonsuzlaştırma çözümleri sunan projemizle, Arçelik’in üretim süreçlerine de katkı sağlıyoruz. Türkiye’de ilk defa bir endüstriyel kuruluşta karbon yakalama ve yeşil hidrojen teknolojileri bir arada kullanılarak hem karbon emisyonları azaltılacak hem de döngüsel ekonomi için değer üretilecek. Bu projenin, dönüşüm stratejimizi destekleyecek önemli teknolojik kazanımlar sağlayacağına inanıyorum." Arçelik Üretim ve Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nihat Bayız, "‘Dünya’ya Saygılı Dünya’da Saygın’ vizyonumuzla Ar-Ge yetkinliklerimiz ve yenilikçi teknolojilerimizle ülkemiz ve gezegenimiz için değer oluşturuyoruz. 2050 yılına kadar net sıfır bir şirket olmayı hedefliyoruz. Bu taahhüdün bir parçası olarak IS2H4C Projesi’ne katılmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu projede, rafineri baca gazından yakalanan karbondioksitin non-izosiyanat poliüretan üretiminde kullanılmasını ve bu malzemenin Manisa işletmemizdeki Ar-Ge Merkezi’mizde buzdolabı üretiminde değerlendirilmesini sağlayacağız. IS2H4C Türkiye Döngüsellik Merkezi’nde, çıktıları nihai ürüne dönüştürmede önemli bir rol üstleniyoruz. Projemizin, çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm alanlarında diğer sektörlere de örnek olacağına inanıyorum" dedi. Tüpraş Ar-Ge Merkezi, uluslararası tanınırlığı ve güçlü iş birlikleri sayesinde Avrupa Birliği destekli projeler almaya devam ediyor. Halihazırda devam eden 9 projenin yanı sıra 12 tamamlanan proje ve 3 kabul alan yeni proje ile merkez, Türkiye’nin önde gelen Ar-Ge merkezleri arasında yer alıyor. Merkez, odaklandığı alanlarda dünya çapında önde gelen kuruluşlarla ortak çalışma ve teknoloji geliştirme imkânı buluyor. Bu sayede, stratejik dönüşüm yolculuğunda şirkete önemli katkılar sağlıyor ve karbon nötr olma hedefine yönelik ileri teknolojileri birinci elden takip ediyor.
İstanbul Bayilerin sıfır araç kampanyaları ikinci el piyasasını olumsuz etkiledi İkinci el otomobil piyasasında durgunluk sürerken, bayilerin sıfır araçlar için düzenlediği çeşitli kampanyalar piyasayı daha da yavaşlattı. İkinci el otomobil piyasasında durgunluk devam ediyor. Son dönemde kredi faizlerinin yüksek olması ikinci el otomobil piyasasını olumsuz etkilemişti. Öte yandan Türkiye’de satışa sunulacak sıfır araçlarda; Avrupa Birliği otomobil ve yol güvenliği mevzuatına göre akıllı hız yardımı, uykulu sürücü uyarısı, otomatik frenleme gibi bir dizi güvenlik önlemi zorunlu hale gelecek. Bayiler ise bu mevzuata uygun olmayan araçları kampanyalı fiyatlarla satışa sunuyor. Bu durum da ikinci el otomobil piyasasının daha da yavaşlamasına neden oldu. Bayilerin sıfır araç kampanyalarının ikinci el otomobil piyasasını olumsuz etkilediğini vurgulayan Galerici Gökhan Ardeşen, ‘‘Bayiler, Ağustos ayında Avrupa Birliği mevzuatına uygun olan güvenlik paketli araçları satmak zorunda kalacak. Bu durumdan dolayı bayiler bazı araçlarında kampanyalar yaptı. Vatandaşlara sıfır araçlar ikinci eldeki araçlardan daha cazip hale geldi. Bu durum da ikinci el otomobil piyasasını olumsuz etkiledi’’ dedi. Kredi faizlerinin yüksek olmasının da piyasayı olumsuz etkilediğini ifade eden Ardeşen, ‘‘Şu anda kredi çekip araç alacak müşteriler beklemeye geçti. Kredi faiz oranları yüksek. Peşin olarak araç alacak vatandaşlar da şu an beklemede. Vatandaşlar paralarını araç almayarak mevduat faizlerine yatırıyor. Araç fiyatlarının yükselmesi beklenmediği için nakit olarak araç alacaklar da geri çekildi’’ diye konuştu. Araç fiyatlarının düştüğünü de belirten Ardeşen, ‘‘Araç fiyatlarında son 1 senede yüzde 30’a yakın düşüş oldu. Geçen seneye göre satışlarımız düşük, satışlarımız yarı yarıya düştü. Normalde yazın ve bayram öncesi dönemlerde araç satışları artardı. Bu dönemde ikinci el otomobilde hareketlilik yaşanmadı. Önümüz kış araç fiyatlarında yine düşüş görülebilir’’ şeklinde konuştu.