Yerel Haberler
Bitlis
31 Ekim 2024 Perşembe - 21:46 Bitlis Valisi Ahmet Karakaya Tatvan’da ziyaretlerde bulundu Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, Tatvan ilçesinde bir dizi ziyarette bulundu. İlk olarak Tatvan Kaymakamlığı’nı ziyaret eden Vali Karakaya, burada Kaymakamlık binasında yer alan birimleri gezerek çalışanlara kolaylıklar diledi. Vatandaşlarla da bir araya gelip sohbet eden Vali Karakaya, ilçede yürütülen çalışmalar hakkında Kaymakam Dr. Remzi Demir’den bilgi aldı. Tatvan’daki ziyaretlerine Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Abur, Adalet Komisyonu Başkanı İbrahim Mısırcı ve Tatvan 10. Komando Tugay Komutanlığı ile devam eden Vali Karakaya, Tugay Komutan Vekili Albay Haşim Bildiş tarafından karşılandı ve birlik ziyaret defterini imzaladı. Vali Karakaya, ardından Tatvan Kaymakamı Remzi Demir ile birlikte Tatvan Aile Destek Merkezi 1 (ADEM1) ve Tatvan Gençlik Merkezi’ni ziyaret etti. Son olarak 2017 yılında Kars’ın Kağızman ilçesinde şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Tekin Tekin’in Tatvan’da yaşayan ailesine ziyarette bulundu. Şehidin ailesiyle sohbet eden Vali Karakaya, “Milletimizin birlik ve beraberliği için canlarını feda eden tüm kahramanlarımıza rahmet diliyor; şehit ailelerimizin her zaman yanlarında olacağımızı belirtmek isteriz,” dedi. Ziyarette, Tatvan ilçe kaymakamı Remzi Demir, İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Zafer Tombul, İl Özel İdare Genel Sekreteri Adem Aydoğdu ve ilçe müdürleri de hazır bulundu.
31 Ekim 2024 Perşembe - 15:08 Öğrencilerden Van Gölü sahilinde çöp toplama etkinliği Bitlis’in Ahlat ilçesindeki öğrenciler Van Gölü kıyısında “Van Gölü Temiz Kalsın” sloganıyla çöp toplama etkinliği yaptı. Ahlat Şehit Murat Sarıgül İmam Hatip Ortaokul öğrencileri sosyal sorumluluk projesi kapsamında “Van Gölü Temiz Kalsın” sloganıyla ilçenin Van Gölü sahilinde çöp topladı. Okul idaresi ve öğretmenleri ile birlikte Van Gölü sahilinde ellerinde eldiven ve poşetlerle çöp toplayan öğrenciler Van Gölü’nün ve çevrenin kirletilmemesi ve korunmaması çağrısında bulundu. Öğrencilerle birlikte Van Gölü sahilinde çöp toplama etkinliğine katılan Ahlat Şehit Murat Sarıgül İmam Hatip Ortaokulu Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sedat Koçaklı, sosyal sorumluluk ve çevre bilinci kapsamında bir proje başlattıklarını söyledi. Koçaklı, “Beşinci sınıf öğrencilerimizle sosyal sorumluluk projesi kapsamında ‘Van Gölü Temiz Kalsın’ isimli bir proje başlattık. Amacımız öğrencilerimize çevre bilincini yerleştirmek. Ayrıca doğaya karşı duyarlı bir kamuoyu oluşturmaktır. Yarınlara daha güzel ve daha yaşanabilir bir çevre bırakmak umuduyla böyle bir çalışma yapıyoruz. Bunu yapmaktan mutluyuz. Umarım tüm toplumumuzda bu bilinci edinir ve daha güzel bir Türkiye bırakır” dedi. Çöp toplama etkinliğine katılan öğrenciler de Van Gölü’nün korunması, yerlere çöp atılmaması ve çevrenin kirletilmemesi konusunda mesajlar verdi.
Tatvan’da anne adayları “gebe okulu” ile doğuma hazırlanıyor
17 Ekim 2024 Perşembe - 11:45 Tatvan’da anne adayları “gebe okulu” ile doğuma hazırlanıyor BİTLİS (İHA) – Bitlis’in Tatvan Devlet Hastanesinde oluşturulan ‘gebe okulu’nda anne adaylarına sağlıklı bir gebelik süreci ve doğum sonrası döneme ilişkin eğitim veriliyor. Anne adaylarının normal doğum korkusunu yenmeleri ve doğum ağrısı gibi problemlerle baş etmelerini öğretmek amacıyla Tatvan Devlet Hastanesi bünyesinde faaliyete geçirilen gebe okulunda her ay yüzlerce gebe eğitim görüyor. Burada görev yapan kadın doğum uzmanı, ebe, fizyoterapist, diyetisyen ve sosyal çalışmacıdan oluşan ekip, anne adaylarını sağlıklı bir şekilde doğuma hazırlıyor. Gebe okulunda eğitim alan ve daha önce sezaryen doğum yapan anne adaylarından Bilge İlbasan, “Hastanemize başvurduğumda Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Mediha Hanım ile görüştüm. Sezaryen sonrası normal doğum yapmak istediğimi söylediğimde doktor hanım onayladı ve olabileceğini söyledi. Beni gebe okuluna yönlendirdi. Gebe okulunda çok güzel eğitimler ve egzersizler öğrendik. Fizyoterapistler ve ebeler eşliğinde eğitimler aldık. Kendimi normal doğuma hazır hissediyorum” dedi. Bitlis genelinde bulunan hastanelerin hepsinde ebe okullarının bulunduğunu dile getiren gebe okulunda görev yapan Ebe Esra Yanık ise “Bizler doğum öncesi ve sonrası tüm gebelerimizi, gebelik düşünen anne adaylarımızı ve onların yakınlarını bilinçlendiriyoruz. Üç oturum şeklinde eğitimlerimizi düzenliyoruz. Bu süreçte bizlere destek olarak kadın doğum uzmanımız, ebemiz, fizyoterapistimiz, diyetisyenimiz ve psikologlarımız bulunmaktadır. Bizler gelen gebelerimize doğum sürecinde özellikle doğumhanede nasıl davranmaları gerekiyor, doğum sürecinde nelere hakim olmaları gerekiyor ve bebeklerini nasıl karşılamaları gerekiyor gibi konularda özenle yetiştirmeye ve destek olmaya çalışıyoruz. Bizler sadece Tatvan Devlet Hastanesi gebe okulu olarak değil, bizim dışımızda Bitlis merkez ve bütün Bitlis ilçelerinde gebe okullarımız aktif olarak görev yapmaktadır. Sadece bize gelemeyen gebelerimizden ricam, bulundukları ilçelerdeki gebe okullarına mutlaka müracaatta bulunup oradaki ebe arkadaşlarımızdan bu konuda destek almalarıdır” dedi.
Yüzde 50 hibe desteğiyle kurulan fabrikada süt ürünleri üretiliyor
17 Ekim 2024 Perşembe - 09:22 Yüzde 50 hibe desteğiyle kurulan fabrikada süt ürünleri üretiliyor Bitlis’te işletmeci Vacip Demir, Tarım ve Orman Bakanlığının yüzde 50 hibe desteğiyle 2019 yılında kurduğu fabrikada süt ürünleri üretiyor. Bitlis Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) kurulan fabrikada; Bitlis, Muş, Bingöl, Elazığ, Iğdır ve bazen de bölgenin süt eksikliğinden dolayı Konya, Kayseri ve Sivas’tan temin edilen sütlerle yoğurt, kaymak, tereyağı ve 5 çeşit peynir üretimi yapılıyor. Yüzde 50 hibe desteğiyle kurulan fabrika, süt ürünleri üretimiyle yerel ekonomiye önemli katkılar sağlarken, bölgedeki süt üreticilerine de olumlu katkılarda bulunuyor. Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) bin 800 metrekarelik alanda üretim tesislerini kurduklarını, tesisi kurarken Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programından da faydalandıklarını dile getiren Vacip Demir, istihdama da katkı sunduklarını belirtti. Demir, “1997’den beri Bitlis bölgesinde hizmet veriyoruz. İlk fabrika kurmamız 1997 senesinde küçük sanayi sitesinde başladı. Daha sonra organize sanayi bölgesi başlarken 2019 tarihinde bu fabrikayı kurduk. Kapalı alanımız toplamda bin 800 metrekarede süt işletme tesisi olarak hizmet vermekteyiz. Günlük ortalama Bitlis, Muş, Bingöl, Elazığ ve Iğdır’dan süt alıyoruz. Bazen de bölgenin süt eksikliğinden dolayı Konya, Kayseri ve Sivas illerinden de soğuk zinciri kırmadan süt alabiliyoruz. Bu sütün 5 tonunu yoğurt yapımında kullanıyoruz. Geri kalan 7 tonu ise 5 çeşit peynir yapımında kullanıyoruz. Bu peynirlerimiz genel olarak marketlerde, kamu kurum kuruluşlarında ve askeri bölgelere satılıyor. Fabrikamızda köy tipi peynir, beyaz peynir, otlu peynir, teneke kültürlü peynir ve en önemlisi Bitlis’te ve Doğu Anadolu Bölgesinde ilk olmak üzere İzmir tulum peyniri üretiyoruz. İzmir tulumunu Balıkesir, Bursa, İzmir ve Manisa’ya satışımız mevcuttur. Bunların dışında tereyağı, ayran ve kaymak gibi ürünleri de üretiyoruz. Bu ürünlerde Doğu ve Güney Doğu illerinde bayi sistemi olarak reyonlarda yerini alıyor. Üretim alanında vardiya sistemiyle 18 personelimiz çalışıyor. 2019 yılında Tarım ve Orman Bakanlığının çıkardığı kırsal kalkınma projesiyle fabrikamızı kurduk. Yüzde 50 hibeden faydalandık. O dönemde 6 milyon TL proje değerinden yarısını hibe olarak aldık. Bunun yanı sıra yine devlet desteğiyle personel teşviklerimiz de var” diye konuştu.
Vali Karakaya, Ahlat’ta elma bahçesini gezdi
17 Ekim 2024 Perşembe - 00:26 Vali Karakaya, Ahlat’ta elma bahçesini gezdi Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, Ahlat ilçesindeki hibe destekle kurulan elma bahçesini gezerek çiftçilerle sohbet etti. Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) tarafından yüzde 50 hibe desteğiyle kurulan elma bahçesini ziyaret eden Vali Karakaya, bahçe sahibi Sunullah Yıldırım’dan hasat hakkında bilgi aldı. İlçenin Saka köyünde 30 dönüm alanda kurulu ve 3 bin 750 adet elma ağacından oluşan bahçeyi gezen Vali Karakaya elma toplayarak çiftçilere hayırlı ve bereketli kazançlar diledi. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Vali Karakaya, “Elmacılıkla ilgili çok ciddi adımlar atılmış. Bunu görmekten büyük bir memnuniyet duyduk. Yöremizin iklimine, toprağına uygun ürünlerin daha verimli bir şekilde üretilmesi için çabalarımız devam edecek. Çünkü bir ülkeyi güçlü kılan üretimidir. Üretim ne kadar fazla ise orada bereket olur. Mal ve ürünler ucuzlar. Ama üretmezseniz başkalarının eline bakarsınız. Tarım ve gıda konuları stratejik bir alan. Ne kadar çok üretip pazarlayabilirseniz o kadar hem girdi sağlanır hem de insanımızın refah seviyesi adına bu faaliyetlerin artarak devam etmesi adına çaba sarf edeceğiz. Çiftçilerimize hayırlı ve bereketli olsun” dedi. Bir süre gezi ve incelemelerine devam eden Vali Karakaya, ilçeden ayrıldı. Vali Karakaya’ya ziyaretinde Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkan Vekili Ramazan Ergezen, Ahlat İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Ömer Kartaler, Bitlis İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu, Bitlis Tarım ve Orman Müdürü Ramazan Çolak, Ahlat Ziraat Odası Başkanı Necat Demirden, Ahlat İlçe Tarım ve Orman Müdürü Nihat Keskin ve bazı kurum amirleri eşlik etti.
Vali Karakaya, Ahlat Gastronomi ve Mutfak Sanatları Uygulama Mutfağı’nı açtı
16 Ekim 2024 Çarşamba - 19:14 Vali Karakaya, Ahlat Gastronomi ve Mutfak Sanatları Uygulama Mutfağı’nı açtı Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, Ahlat ilçesinde bulunan Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Kanık Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu’nda yeni kurulan Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünün uygulama mutfağının açılışına katıldı. Vali Karakaya’yı Kanık Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu girişinde BEÜ Rektörü Prof.Dr.Necmettin Elmastaş ve beraberindekiler karşıladı. Açılış öncesinde bir konuşma yapan Vali Karakaya, “Bu yeni açılacak olan mutfağın gastronomi bölümüne ve Ahlat’a hayırlı olsun. Bitlis ve özellikle Ahlat olarak aslında çok güzel bir potansiyelimiz var. Bu potansiyelimizi besleyecek insan gücüne her geçen gün daha fazla ihtiyacımız oluyor. Nitelikli insan gücü demek her alanda sunulan hizmetin, yapılan işlerin kalitesinin artması demektir. Kalite arttığı zaman o kendini tanıtımını da yapar. Dolayısıyla bu kaliteyi artırmak için gençlerimizin en iyi şekilde yetiştirmemiz lazım ve bir meslek sahibi olmalarını sağlamamız lazım. İşte hepinizin gözleri önünde Bitlis son yıllarda hızla gelişiyor. Gerek sanayide gerek hizmet sektöründe gerekse turizm alanında çok ciddi bir ivme kazanmış durumda. Özellikle yaklaşık 15-20 yıl öncesinden bu bölgeyi bildiğim için, buraya geldiğimde bu gelişmeyi ziyadesiyle müşahede ettim, gördüm ve büyük bir memnuniyet duydum. Tabii bunu daha da ileriye taşımamız gerekiyor. Değerli hocalarım üniversiteler bulundukları şehirde o şehre vizyon katan, o şehrin katma değerini yükselten, o şehrin ülkeye ve dünyaya açılan ufku ve penceresidir. Zaten üniversite ismi de biliyorsunuz evrenseller, yani evrensel nitelikleri şehrimize taşımamız gerekiyor. Bunda da en önemli paydaşımız elbette ki Bitlis Eren Üniversitesi’dir. Ahlat’ın gelişimine çok katkı sağlayacak bölümler. Biri Gastronomi bölümü birisi turizm işletmeciliği bölümü. Ahlat biliyorsunuz son yıllarda çok ciddi bir şekilde ülkemiz genelinde rağbet gören bir yer. Bizim bu süreci daha iyi yönetebilmemiz için nitelikli insanlara ihtiyacımız var. Bizim yemek kültürümüz Türk mutfağı, dünyadaki iddia ediyorum diyeceğim ama hocalarımız tabi ispat üzerine giderler. Belki ispatı da vardır. Dünyadaki en iyi birkaç mutfaktan birisidir. Bizim yöresel lezzetlerimizi modern bir bakış açısıyla tekrar insanlarımızın işte damak tadına sunmamız gerekiyor. Aynı şekilde Turizm İşletmeciliği mantığıyla gelen müşteriyi, turisti misafir kabul eden bir yaklaşımla o insanlara kucak açmamız ve şehrimizi tatmin etmemiz sunmamız ve onların beğenisini kazanmamız gerekiyor. Yürekten inanıyorum ki orta vadede hem Ahlat hem de genel olarak Bitlis ilimiz bu alanlarda çok ciddi bir aşama kaydedecek. Bunun altyapısını görüyorum. İnşallah üniversitemizin de desteğiyle diğer yerel bir bileşenlerin desteğiyle bu gelişimi hep beraber izleyeceğiz. Tekrar gastronomi bölümüne bu mutfağın hayırlı olmasını diliyorum. Öğrencilerimizin en iyi şekilde alanlarında yetişmelerine katkı sağlayacağından eminiz. İnşallah her geçen yılımız bir önceki yıldan daha güzel olacak. Biz Bitlis ve Ahlat olarak ve ülke olarak bunu hak ediyoruz. İnşallah bunu hep birlikte başaracağız diyorum” dedi. BEÜ Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş ise, "Gastronomi bölümümüzü 2021 yılında açtık ve hemen öğrenci almaya başladık. Şu an 4. sınıflarımız var inşallah. 2025’te mezun vermeye başlayacağız. Burası Kanık Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu’dur. Burada iki ölümümüz şu anda aktif. Gastroloji ve Turizm İşletme programlarımız var. 2 program birlikte açıldı ve mezun vermeye başlayacak. Bugün İnşallah açılışını yapacağımız güzel bir mutfağımız var. Bitlis için gastronomi çok önemli bir alan. Turizm, gastronomi ve diğer alanlarda artık Bitlis’ten Ahlat’tan şehirlerimize dokunmak istiyoruz. Özellikle hizmet sektöründe ciddi bir açık gördük. Bu anlamda gençlerimizi eğiterek hizmet verecek nitelikle gençler yetiştiriyoruz. BEÜ’nün yetiştirdiği gençler bu hizmet alanlarına da dokunacak” diye konuştu. Konuşmaların ardından Ahlat Gastronomi ve Mutfak Sanatları Uygulama Mutfağı dualarla açıldı. Açılış sonrası mutfağı gezerek incelemelerde bulunan Vali Karakaya, burada gastronomi bölümü öğrencileriyle bir süre sohbet etti. Daha sonra yemek ikramıyla birlikte açılış programı sona erdi. Açılışa Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, bazı kurum amirleri ve öğretim görevlileri katıldı.
Bitlis’te ilk defa ’El terlemesi’ ameliyatı gerçekleştirildi
15 Ekim 2024 Salı - 14:40 Bitlis’te ilk defa ’El terlemesi’ ameliyatı gerçekleştirildi Bitlis’in Tatvan Devlet Hastanesinde ilk defa “El terlemesi” ameliyatı gerçekleştirildi. Bitlis’te aşırı el terlemesi şikâyeti ile Tatvan Devlet Hastanesi Göğüs Cerrahisi Polikliniğine başvuran 25 yaşındaki erkek hasta, kentte ilk kez yapılan el terlemesi ameliyatı ile sağlığına kavuştu. Bitlis’te ilk kez Tatvan Devlet Hastanesinde gerçekleştirilen ameliyat, Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Barış Sarıçoban tarafından başarıyla uygulandı. 25 yaşındaki erkek hastaya kapalı yöntemle gerçekleştirilen ameliyat başarıyla tamamlandı. Hasta, ameliyat sonrası bir gün serviste yattıktan sonra kontrollere gelmek üzere taburcu edildi. Ameliyatı gerçekleştiren Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Barış Sarıçoban, "El terlemesi ameliyatı, uygun hastalarda yüksek memnuniyet oranı ile sonuçlanmaktadır. Hastamız yaklaşık 1,5 ay polikliniğimize gelerek ilaçlı tedavi aldı. İlaçlı tedaviye yanıt alamayınca ameliyat kararı aldık. Bu tür hastalarımızı titizlikle değerlendirip bilgilendirdikten sonra bu ameliyatı güvenle uygulayabiliyoruz.Kapalı yöntemle yapılan bu tür ameliyatlar, minimal invaziv cerrahiler arasında yer almakta olup hem iyileşme süresi kısa hem de hasta memnuniyeti oldukça yüksektir. Tatvan Devlet Hastanesi olarak bölgemizde bu tür operasyonları başarıyla gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Ameliyat sonrası hastalarımız, hem sosyal hem de psikolojik açıdan büyük rahatlama yaşamaktadır" dedi.
’Mükemmeliyet Ödülü’ alan Nemrut’un 32 yıllık değişimi
15 Ekim 2024 Salı - 08:43 ’Mükemmeliyet Ödülü’ alan Nemrut’un 32 yıllık değişimi Muşlu fotoğrafçı Adem Sönmez, Nemrut Dağı’nı ilk fotoğraflayan biri olarak bölgenin tarihine ve kültürel önemine ışık tutarken, aradan geçen 32 yılı değerlendirdi. Bitlis’in Tatvan ilçe sınırları içinde bulunan Nemrut kalderasına ilk ziyaretini 1983 yılında gerçekleştiren fotoğrafçı Adem Sönmez, o meşhur fotoğrafı ise 1992 yılında çekti. Aradan geçen 32 yılda hem bölgenin turistik gelişimi hem de koruma çalışmalarında önemli ilerlemeler kaydedilirken, bu süre zarfında Nemrut’un doğasında da ciddi değişimler meydana geldi. Sönmez’in fotoğrafları, Nemrut’un benzersiz güzelliklerini belgelerken, böylece gelecek nesillere aktarılmasına katkı sağlıyor. 32 yıl boyunca yaşanan değişimleri değerlendirmek, sadece bir bellek tazeleme değil, aynı zamanda geleceğe dair dersler çıkarma fırsatı da sunuyor. Sönmez, Nemrut Krater Gölü’ne ziyarete gelen gençlere ilk çektiği fotoğrafı göstererek, fotoğrafı nasıl ve hangi makineyle çektiği hakkında bilgiler verdi. 1992 yılında çektiği fotoğrafın aynısını çekmek için defalarca zirveye çıktığını ancak bir türlü aynı kareyi çekemediğini belirten Sönmez, 32 yılda çok şeyin değiştiğini söyledi. Sönmez, “Bu bölgenin fotoğrafçısı sayılırım. Benim ilk Nemrut’u tanıtmam 1983’te bir dağcı arkadaşla gelmiştik. Kamp kurduk. İlk dağcılık eğitimini gördük. O zaman durduğumuz şu tepeler doğaldı. Hiç el değmemişti. O günden bugüne sürekli gidip geliyorum ve hep çektiğim fotoğraflarla burayı tanıtacağım diye her sene fotoğraf çektim. En son 13 Haziran 1992’de zirvedeki tepelere çıktım. Zirveden dört parça fotoğraf aldım. O panoramik meşhur herkesin bildiği o fotoğrafı çektim o zamanlar. Tabi o zaman photoshop falan yoktu. Kartpostal poster yapacağız, 5 yıl arşivimde bekledi. Ondan sonra İstanbul’da onu bir firmada slayta dönüştürdüm. O günün yaşamıyla bugünü kıyaslamak için diyorum, şu anda birleştirme işi telefonlar ve bilgisayarlar bedava yapıyor. O zaman ben 500 dolar ödedim bunları birleştirmek için. O zaman teknoloji yeni yeni gelmişti ve o kartpostallar dünyaya yayıldı. Dünyaya yayıldıktan sonra insanlar burayı tanıdı” dedi. Sönmez, o fotoğrafı çekmek için yılda birkaç kez geldiğini, fotoğraflar çektiğini, fakat bir daha o fotoğrafı alamadığını belirterek, “Çünkü o dönemde haziran ayının ortasında kar var, yeşillik var, göller su ile dolu. Küçük gölün orada arabalar geçmiyordu, yollar su altındaydı. Şu anda çektiğimiz o manzara şuralar komple su doluydu. O zamanın fotoğrafları var bende. Artık çevre bozuldu. İklim değişti. Sular çekildi. Artık kar eskisi gibi yerde kalmıyor. Ben dahil hiçbir fotoğraf benim çektiğim o kareyi bir daha egale edemez ve senede binlerce fotoğrafçı o zirvelere çıkıyor, oradan da gidip benim aynı o açımdan burayı çekiyor” ifadelerini kullandı. Adem Sönmez, Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi (EDEN) çerçevesinde ’Mükemmeliyet Ödülü’ alan Nemrut’taki çevre kirliliğine de dikkat çekerek, “Üzüldüğüm en büyük şey, hem iklim değişimi hem de bizim toplum maalesef bir şeyin kıymetini bilmiyor. Kirletiyor. Bu tabelalar milli park statüsüne geçtikten sonra yasaklandı. Hayvanlar yasaklandı, koyunlar yasaklandı. Çok güzel oldu, orman oldu. Eskiden bu ağaçlar falan yoktu. Şimdi kocaman bir orman oldu. Şu an üzüldüğüm şey ise bu tabelaları kırmışlar, parçalamışlar. İnsanlarımız buranın değerini ve kıymetini bilmeli artık. Bu bizimdir. Bir daha olmaz. 40, 30 ve hatta 20 sene önce gördüğüm görüntü şu anda yok. Dünyaca ünlü bir krater gölü ne yazık ki toplumumuz bunun kıymetini bilmiyor. İnşallah Nemrut Krater Gölü hak ettiği yere gelecek” şeklinde konuştu.