Yerel Haberler
Bitlis
31 Ekim 2024 Perşembe - 21:46 Bitlis Valisi Ahmet Karakaya Tatvan’da ziyaretlerde bulundu Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, Tatvan ilçesinde bir dizi ziyarette bulundu. İlk olarak Tatvan Kaymakamlığı’nı ziyaret eden Vali Karakaya, burada Kaymakamlık binasında yer alan birimleri gezerek çalışanlara kolaylıklar diledi. Vatandaşlarla da bir araya gelip sohbet eden Vali Karakaya, ilçede yürütülen çalışmalar hakkında Kaymakam Dr. Remzi Demir’den bilgi aldı. Tatvan’daki ziyaretlerine Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Abur, Adalet Komisyonu Başkanı İbrahim Mısırcı ve Tatvan 10. Komando Tugay Komutanlığı ile devam eden Vali Karakaya, Tugay Komutan Vekili Albay Haşim Bildiş tarafından karşılandı ve birlik ziyaret defterini imzaladı. Vali Karakaya, ardından Tatvan Kaymakamı Remzi Demir ile birlikte Tatvan Aile Destek Merkezi 1 (ADEM1) ve Tatvan Gençlik Merkezi’ni ziyaret etti. Son olarak 2017 yılında Kars’ın Kağızman ilçesinde şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Tekin Tekin’in Tatvan’da yaşayan ailesine ziyarette bulundu. Şehidin ailesiyle sohbet eden Vali Karakaya, “Milletimizin birlik ve beraberliği için canlarını feda eden tüm kahramanlarımıza rahmet diliyor; şehit ailelerimizin her zaman yanlarında olacağımızı belirtmek isteriz,” dedi. Ziyarette, Tatvan ilçe kaymakamı Remzi Demir, İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Zafer Tombul, İl Özel İdare Genel Sekreteri Adem Aydoğdu ve ilçe müdürleri de hazır bulundu.
31 Ekim 2024 Perşembe - 15:08 Öğrencilerden Van Gölü sahilinde çöp toplama etkinliği Bitlis’in Ahlat ilçesindeki öğrenciler Van Gölü kıyısında “Van Gölü Temiz Kalsın” sloganıyla çöp toplama etkinliği yaptı. Ahlat Şehit Murat Sarıgül İmam Hatip Ortaokul öğrencileri sosyal sorumluluk projesi kapsamında “Van Gölü Temiz Kalsın” sloganıyla ilçenin Van Gölü sahilinde çöp topladı. Okul idaresi ve öğretmenleri ile birlikte Van Gölü sahilinde ellerinde eldiven ve poşetlerle çöp toplayan öğrenciler Van Gölü’nün ve çevrenin kirletilmemesi ve korunmaması çağrısında bulundu. Öğrencilerle birlikte Van Gölü sahilinde çöp toplama etkinliğine katılan Ahlat Şehit Murat Sarıgül İmam Hatip Ortaokulu Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sedat Koçaklı, sosyal sorumluluk ve çevre bilinci kapsamında bir proje başlattıklarını söyledi. Koçaklı, “Beşinci sınıf öğrencilerimizle sosyal sorumluluk projesi kapsamında ‘Van Gölü Temiz Kalsın’ isimli bir proje başlattık. Amacımız öğrencilerimize çevre bilincini yerleştirmek. Ayrıca doğaya karşı duyarlı bir kamuoyu oluşturmaktır. Yarınlara daha güzel ve daha yaşanabilir bir çevre bırakmak umuduyla böyle bir çalışma yapıyoruz. Bunu yapmaktan mutluyuz. Umarım tüm toplumumuzda bu bilinci edinir ve daha güzel bir Türkiye bırakır” dedi. Çöp toplama etkinliğine katılan öğrenciler de Van Gölü’nün korunması, yerlere çöp atılmaması ve çevrenin kirletilmemesi konusunda mesajlar verdi.
Van Gölü her geçen yıl biraz daha çekiliyor
22 Ekim 2024 Salı - 08:44 Van Gölü her geçen yıl biraz daha çekiliyor Türkiye’nin tek sodalı gölü olma özelliğini taşıyan Van Gölü’nde, son yıllarda sularının çekilmesiyle sahiller mikrobiyalit tarlasına döndü. Bu yıl geçtiğimiz yıllara nazaran daha fazla yağış olmasına rağmen Van Gölü’nde suyun yükselmesi istenen seviyede gerçekleşmedi. Özellikle Van Gölü’nün Adilcevaz ve Tatvan ilçesindeki sahillerinde yaşanan su çekilmesi sonucu ortaya çıkan mikrobiyalitler vatandaşları da şaşırttı. Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nde iklim değişikliği ve tarımsal sulamaya bağlı yaşanan kuraklık nedeniyle suların çekilmesiyle ortaya çıkan mikrobiyalitler dikkat çekiyor. Van Gölü’nün su seviyesindeki düşüş; iklim değişikliği, tarımsal sulama ve diğer insan etkileri nedeniyle endişe verici bir durum haline geldi. Bu durum, göldeki ekosistem üzerinde de olumsuz etkilere yol açtığı gibi bölgedeki yerel yaşam ve tarım faaliyetleri de bu değişimden etkileniyor. Her geçen gün farklı bölgelerde görülmeye başlanan mikrobiyalitler, özellikte Tatvan’ın Van Gölü kıyısında yer alan İncekaya köyünde adeta görüntüsüyle mikrobiyalit tarlalarını andırıyor. Van Gölü sahilinde ortaya çıkan farklı boyutlardaki binlerce mikrobiyalit havadan da görüntülendi. Oluşan görüntüler bir yandan görsel bir güzellik sunarken diğer yandan ise su çekilmesinin boyutunu gözler önüne serdi. Uzmanlar, göldeki çekilmenin yağışların yanı sıra Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz’daki tarımsal sulamalardan kaynaklandığını söylediler. Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, sondajların Van Gölü’nü besleyen kaynaklara olumsuz yansıdığını belirterek, “Son yıllarda küresel ısınmayla birlikte bazı havzalarda özelikle göllerde seviye alçalması yaşanmakta. Türkiye’nin doğusunda yer alan Van Gölü Havzası’nda da benzer bir durum yaşanmakta. Özellikle son 4 yıldır yağışlarda bir düşüş yaşanmaktadır. Bu yıl biraz daha yağış miktarı artsa da genel olarak seviyede bir alçalma söz konusudur. Tabi bu seviye alçalmasına neden olan bazı temel faktörler var. Bunların başında da yağışlar gelmektedir. Van Gölü Havzası’ndaki yağış istasyonundaki verilere baktığımızda, son yıllarda ortalama yağışın da altında kaydettiğini görebiliyoruz. Diğer bir sebep ise özellikle tarımsal sulamada kullanılan suların olduğunu ifade edebiliriz. Özellikle Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz’dan Erciş’e doğru bir tarım havzası var. Bu alanlarda sondajlarla ciddi bir su tüketimi var. Bu su tüketiminin de olması gölü besleyen kaynaklara olumsuz yansımaktadır. Bazı kaynaklar yer altı su seviyesinin düşmesi ile birlikte kurumuş durumda. Dolayısıyla bu iki temel faktör nedeniyle göl seviyesinde bir alçalma meydana gelmekte. Bu süreç devam etmektedir. Tabi Van Gölü suyunun seviyesinin düşmesi bu olumsuzlukla birlikte bazı ilginç görüntüleri de ortaya çıkarmış oldu. Özellikle göl kıyısında Adilcevaz başta olmak üzere bazı kesimlerde mikrobiyalitler ortaya çıkmaya başladı ve bu mikrobiyalitler farklı ve ilgi çeken bir manzara oluşturmaktadır” dedi.
Ahlat’ta Muhtarlar Günü kutlandı
21 Ekim 2024 Pazartesi - 12:31 Ahlat’ta Muhtarlar Günü kutlandı Bitlis’in Ahlat ilçesinde 19 Ekim Muhtarlar Günü düzenlenen törenle kutlandı. Hükümet Konağı önünde düzenlenen tören; Atatürk büstüne çelenk sunulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra Çatalağzı Köyü Muhtarı Emrullah Nergiz, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Nergiz, “Ülkemizde yerel demokrasinin en eski örneğini temsil eden muhtarlık müessesi, 1829 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürmektedir. Muhtarlarımız bir yandan köy ve mahalle sakinlerinin devlet kurumları ile ilişkilerinde aracı bir rol oynarken, diğer yandan da çağdaş kamu yönetimi anlayışının en temel ihtiyaçlarından biri olan katılımcılığın sağlanmasında önemli bir görevi yerine getirmektedirler. Vatandaşın her derdini, her sıkıntısını çözmek için gece gündüz çalışan muhtarlarımızdır. Muhtarlarımız, devletin en ücra köşeye uzanan elidir. Muhtar, devlet ile köylü arasında köprü görevini üstlenen, köylüsünün-mahallelinin sorunlarıyla ilgilenen, çözüm için çare üreten, köylünün-mahallelinin hakkını, hukukunu, düzenini koruyan yetkilidir. Muhtar deyince kimi zaman arabulucu, kimi zaman köylüsünün-mahallelisinin kötü gününde sığınacağı bir liman, kimi zaman köyünde-mahallesinde kazma kürek elinde bir inşaat işçisi akla gelir. Muhtarlar bayramlarda çocukların ailesinden sonra ilk öpecekleri el, düğünlerde, cenazelerde gözlerin aradığı, acıların ve mutlulukların paylaşıldığı her yerde görülmesi gereken insanlardır. Muhtarlarımız ve muhtarlık müessesinin ihtiyaçları, karşılaştıkları sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri ile bu müessesenin tarihi bağlarını koruyarak geleceğe ilişkin vizyonunun belirlenmesine yönelik çalışmaların yürütülmesi amacıyla 19 Ekim gününü Muhtarlar Günü olarak belirleyen başta Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümetimize, ilçemizde ise bu programı organize eden kutlama komitesine teşekkürlerimi arz ederim” dedi. Çelenk sunma programı sonrası Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, muhtarları makamında kabul etti. Daha sonra muhtarlarla kaymakamlık toplantı salonunda bir araya gelen Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, muhtarlarla sohbet ederek, Muhtarlar Günü’nü kutladı. Ahlat İlçe Özel İdare Müdürü Seyfettin Gündoğan tarafından 2024 yılında köylerde yapılan çalışmalar anlatılarak 2025 yılı tahmini bütçesi görüşüldü. Programa Ahlat İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Ömer Kartaler, İlçe Emniyet Müdürü Engin Tetik, AK Parti İl Genel Meclis Üyesi Bülent Akgün, kurum amirleri, mahalle ve köy muhtarları katıldı.
Van Gölü suyundan sıvı sabun ve kozmetik ürünleri üretiliyor
21 Ekim 2024 Pazartesi - 09:24 Van Gölü suyundan sıvı sabun ve kozmetik ürünleri üretiliyor Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ), Van Gölü suyundan 1,5 yıl önce başladığı sıvı sabun üretiminde önemli mesafeler kat ederek hem seri üretime geçti hem de sabunun patentini aldı. BEÜ’nün Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulu, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) çalışmaları çerçevesinde talep olduğu takdirde günlük olarak 3 ton sıvı sabun üretimi yapılabilecek. Üniversite bünyesine kurulan atölyede sıvı sabunun yanı sıra katı sabun ve bazı kozmetik ürünler de üretilebilecek. 1,5 yıl önce hayata geçirilen ‘Van Gölü suyundan sıvı sabun üretimi’ projesi kapsamında üretilen sıvı sabunlar için patent alındı. Proje kapsamında, tankerle Bitlis’in Tatvan ilçe sahilinde alınan Van Gölü suyu, üniversite yerleşkesine götürülerek bir gün bekletiliyor. Daha sonra BEÜ Sabun Üretim Atölyesi’nde yapılan karışımlar ve işlemlerin ardından sıvı sabun üretiliyor. BEÜ’nün Rahva yerleşkesindeki atölyede yapılan çalışmaları inceleyen BEÜ Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, “Van Gölü suyundan ürettiğimiz katı ve sıvı ürünler için bu yıl ‘Beren’ markasını oluşturup patentini aldık ve sıvı sabun imalatında seri üretime geçtik. Katı sabun üretimi ve bazı kremlerin üretimleri çalışmalarımız da devam ediyor. Beren markasıyla çok sayıda ürün üreterek ekonomiye katkı sağlamak istiyoruz. Beren markasının diğer ürünlerden ve diğer markalardan farkı, ürünlerimizin tamamen Van Gölü’nün sodalı soyundan üretilmesidir. Dolayısıyla bu yönde bir farkı bulunmaktadır. Van Gölü’nün sodalı suyu çok ekonomik ve özellikle sıvı deterjanı üretiminde saflaştırılması gerekiyor. Bazı süreçlerden geçerken bir maliyet gerektiriyor. Ama biz doğrudan bu suyu alıp kullanabiliyoruz. Böyle bir avantaj var. Bu markamızı üniversite olarak tescil ettirdik ve kendimiz şu anda üretiyoruz. Bu ürünü Türkiye geneline ve belki daha sonra uluslararası düzeyde daha geniş kitlelere ulaştıracak şekilde üretecek bir üretici arayışındayız. Bu konuda bazı görüşmelerimiz de oldu. Dolayısıyla bir müteşebbis ile biz bunu sadece kendi ilimizde ve bölgemizde değil bütün Türkiye geneline yaymak istiyoruz. Bu ürünü ekonomik anlamda hem ilimize, hem üniversitemize tabi katkısı olursa, hem de Türkiye’nin yeni farklı özellikle doğal ortamdan ham madde alınarak farklı bir ürün olarak bunu sunulmasını istiyoruz. Bu konuda bir veya birkaç müteşebbisle bu işi gerçekleştirmek istiyoruz” dedi. Proje koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Erhan Onat, “Van Gölü suyu, kozmetik malzeme üretiminde, kozmetik maddelerin üretiminde benzersiz bir sudur. Çünkü dokunmatik malzeme üretiminde çözücü için aranan tüm özellikler Van Gölü suyunda doğal bir şekilde var. Bunun önemli birinci noktası herhangi bir ek maliyet gerektirmiyor. İkincisi ise çok doğal ve doğal kimyasal kullanıyorsunuz. Çünkü temizlik malzemeleri veya kozmetik malzemeleri üretirken kullandığınız kimyasalların belki de yüzde 20 civarı Van Gölü’nde doğal olarak bulunuyor. Yaptığımız analizlerde bunu belirledik. Rektörümüzün teşvikiyle bu Ar-Ge çalışmalarına başladık. Sıvı sabun üretimi için ilk aşamayı tamamladık şu an diğer malzeme üretimlerini gerçekleştiriyoruz. Sıvı sabunu üretimi için ilk aşamayı tamamladık” ifadelerini kullandı. Üretim aşamalarını anlatan Dr. Öğretim Üyesi Onat, “Aldınız suyu süzüyoruz ve yaklaşık 24 saat bekletiyoruz. Sonra süzüp kullanmaya başlıyoruz. Yüzde 80’in üzerinde Van Gölü suyu kullanıyoruz ve duruma göre çözücü oranı düşürüyoruz. Van Gölü suyunun özellikleri sıvı sabunumuzda doğal olarak bulunuyor. Bu araştırmalar sonucunda da mevcut. Gerek cilde olsun, gerek saç yapısına olan etkisi olsun, sabunumuza doğal olarak bulunuyor. Herhangi bir yan etkileri ile karşılaşmadık, yaptığımız analizler sonucunda da herhangi bir şey görmedik. Bu sabunun hızlı bir şekilde bölgemize kazandırılması için gerekli çalışmaları devam ettiriyoruz. Talepler doğrultusunda, atölyemizde günlük iki ton üretim yapabiliriz” diye konuştu.
Öğrenciler tarafından ormanda temizlik çalışması yapıldı
20 Ekim 2024 Pazar - 13:31 Öğrenciler tarafından ormanda temizlik çalışması yapıldı Bitlis’te gençlerin çevre duyarlılığını artırmak, ormanların korunmasına yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla orman temizliği etkinliği düzenlendi. Bitlis merkezde bulunan şehir ormanına giden öğrenciler, ellerine çöp poşetleri alarak çevre temizliği yaptılar. Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinasyonu, Tarım ve Orman Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenen "Ormanlar İçin El Ele Veriyoruz" etkinliği kapsamında ormandaki çöpler toplandı. Yaklaşık 250 kişinin katıldığı orman temizleme etkinliğinde onlarca torba çöp toplandı. Konuyla ilgili açıklama yapan Bitlis Gençlik ve Spor İl Müdürü Bilal Elkatmış, “Eş zamanlı olarak 81 ilde ve kendi ilimizde ‘Ormanlar İçin El Ele Veriyoruz’ faaliyetinde bulunduk. Şu anda 250 gencimiz ile birlikte bulunduğumuz orman alanlarında temizlik kampanyamızı gerçekleştiriyoruz. Kendilerine çöp poşeti, eldiven ve gerekli malzemeleri sağlamış olduk. Programımız gün boyunca devam edecek. Amacımız, orman temizliği ile ilgili farkındalık oluşturmaktadır. Gençlerimizi topluma faydalı birer birey olmaları açısından bu tür faydalı etkinliklere yönlendirmektir. Buraya Kredi Yurtlar Kurumunda kalan üniversite öğrencilerimiz, Kızılay Bitlis Şubesi üyeleri, gençlik liderlerimiz, antrenörler ve sporcularımızla beraber bugün bu faaliyeti gerçekleştirdik. Önümüzdeki haftalarda da havanın durumuna göre yeniden orman temizliği yapacağız. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz” dedi.
Dünyanın gözbebeği Nemrut Krater Gölü’nde sonbahar güzelliği
20 Ekim 2024 Pazar - 08:44 Dünyanın gözbebeği Nemrut Krater Gölü’nde sonbahar güzelliği Bitlis’in Ahlat, Güroymak ve Tatvan ilçe sınırları içinde bulunan Nemrut Krater Gölü’nde sonbahar güzelliği görenleri mest ediyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin akın ettiği Nemrut Kalderası’nda sonbahar güzelliği yaşanıyor. Yaz boyunca ziyaretçilerine doğal güzellikler sunan Nemrut Kalderası, sonbahar mevsimi ile birlikte adeta altın sarısına dönüştü. Kalderada bulunan ağaçların yaprakları tamamen sararırken, seyrine tatminsiz görüntüler ortaya çıktı. Havadan görüntülenen kaldera kartpostallık görüntüler sunuyor. Van Gölü Havzası’nın batısında, Bitlis’in Tatvan, Ahlat ve Güroymak ilçeleri arasında yer alan ve Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi (EDEN) çerçevesinde ’Mükemmeliyet Ödülü’ alan 2 bin 250 rakımlı Nemrut Krater Gölü, muhteşem manzarasıyla ziyaretçilerini hayran bırakıyor. Bölgeye has bitki örtüsü, sıcak ve soğuk gölleri, buhar ve buz bacaları ile eşsiz bir güzellik barındıran kaldera, sonbahar mevsimi ile birlikte oluşan renk cümbüşüyle de misafirlerine adeta görsel şölen sunuyor. Sonbahar mevsimiyle birlikte Nemrut Kalderası’nın iç kısımlarındaki bitki örtüsünde oluşan kızıllık ve altın sarılığı göllerle bütünleşiyor. Sarı ve kızıl tonların birçok rengini içinde barındıran Nemrut Kalderası, bugünlerde ziyaretçiler için adeta doğal fotoğraf stüdyosuna dönüşmüş durumda.
Milli Eğitim Bakanı Tekin, Tatvan’da konuştu: "Türkiye artık demokratik olgunluk düzeyi, çağdaş demokrasiler düzeyine gelmiş bir ülke"
19 Ekim 2024 Cumartesi - 16:39 Milli Eğitim Bakanı Tekin, Tatvan’da konuştu: "Türkiye artık demokratik olgunluk düzeyi, çağdaş demokrasiler düzeyine gelmiş bir ülke" Bitlis’in Tatvan ilçesinde düzenlenen AK Parti Tatvan 8. Olağan Kongresi’ne katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ’Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni CHP ile DEM partilerinin eleştirdiklerini belirtti. Bitlis’in Tatvan ilçesi Tatvan Belediyesi Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenen AK Parti Tatvan 8. Olağan Kongresi’ne katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda kürsüye çıkan Bakan Tekin, “Türkiye artık böyle dünyada demokrasi uygulamasıyla dalga geçilen bir ülke değil. Türkiye artık demokratik olgunluk düzeyi, çağdaş demokrasiler düzeyine gelmiş bir ülke. Cumhurbaşkanımıza bunun için ayrıca teşekkür teşekkür ediyorum. Biz Mayıs ayında Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adıyla bir program uygulamaya koyduk. Uygulamaya koyduğumuz bu program 2 boyutu var. Bir dünyada uygulanan eğitim öğretim modelleriyle programla müfredatla bire bir örtüşen uyumlu bir boyutu var. Yani dünyanın gelişmiş eğitim açısından gelişmiş ülkeler neyi alıyorsa biz de onu alıyoruz. Birinci boyutu bu. Onların yanına, Anadolu insanının bu ülkeyi bir arada tutan temel referans değerleri, bu milleti bir arada tutan temel değerler ne ise onu da bu müfredatın içine koyduk. Ve adına da dedik ki Türkiye’ye özgü bir model, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli. Şimdi muhalefet itiraz ediyor. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi ve Dem Parti grubunun eleştirileri var. Ben onlara her ortamda soruyorum. Acaba neye itiraz ediyorsunuz? Dünyadaki uygulamaları aynen almamıza mı itiraz ediyorsunuz. Siz itiraz etseniz de etmeseniz de biz bu değerler silsilesini ilanihaye yaşatacağız. Siz ne derseniz deyin, şurada gördüğümüz insanların kapı kapı dolaşarak biz şöyle bir eğitim modeli, eğitim sistemi getireceğiz diye insanlara taahhüt ettiği şeyleri biz hayata geçireceğiz. Mesela CHP grubu itiraz ediyor. Hangi açıdan itiraz ediyor? Bana diyor ki laiklik ilkeleriyle örtüşmüyor. Ben de cevap veriyorum, diyorum ki bizim getirdiğimiz model evrensel laiklik uygulamalarıyla, uluslararası hukukun koruma altına aldığı laiklik uygulamalarıyla bire bir örtüşüyor. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi’nin laiklik anlayışı ile benim laiklik anlayışım örtüşmüyor. Ben hür anlamda dini inanç ve ibadetlerin devlet garantisi altına alındığı, dini inanç ve ibadet hürriyetini devlet tarafından sağlandığı ortamı laiklik gereği görüyorum. Bu açıdan da Cumhuriyet Halk Partisi’nin eleştirilerine ciddiye almıyorum. Beni başka kim eleştiriyor biliyor musunuz arkadaşlar, bir hafta boyunca Fransız televizyonları eleştirdi. Niye eleştirdi? Ülkemizde sömürge mantığıyla hareket eden yabancı okullara karşı çıktığım için beni eleştirdi. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni hayata geçirdiğimizde 15 gün boyunca Yunanistan televizyonları beni yerden yere vurdular, eleştirdiler” diye konuştu. Bakan Tekin, Tatvan’daki kongrenin ardından yarın Ahlat’ta düzenlenecek olan kurum içi toplantısını gerçekleştirmek için Ahlat’a hareket etti.
Bakan Tekin: "Yılda 250 milyon adet kitap çocuklarımızın masasında"
19 Ekim 2024 Cumartesi - 15:48 Bakan Tekin: "Yılda 250 milyon adet kitap çocuklarımızın masasında" Bitlis’in Ahlat ilçesinde düzenlenen AK Parti Ahlat 8. Olağan Kongresi’ne katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti iktidarlarıyla eğitimde çağ atlattıklarını belirterek, "Okullarımız 5 yıldızlı okul konforunda. İnternet altyapısı olmayan okulumuz yok. Yılda 250 milyon adet kitap çocuklarımızın masasındadır" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bitlis’in Ahlat ilçesinde düzenlenen AK Parti Ahlat 8. Olağan Kongresi’ne katıldı. Burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Tekin, İsrail’in Filistin ve Lübnan’da uyguladığı soykırıma tepki gösterdi. İsrail’in suikastları sonucu şehit olan Hamas Siyasi Büro Başkanları İsmail Heniyye ve Yahya Sinvar’a Allah’tan rahmet dileyen Tekin, onlar için Fatiha okudu. "Siyaset açısından öyle bir dönem yaşadık ki, siyasetçilerimizin hayatları komedi filmlerine konu oldu. Kemal Sunal’ın ‘Zübükzade’ filmini seyretmişsinizdir" Konuşmasında AK Parti iktidarı öncesi ülkede kaosun olduğunu ve parayla siyasetçilerin partilerinden istifa ettirilerek hükümetlerin düşürüldüğüne dikkat çeken Tekin, “Bizler bir şeyi çok hızlı unutuyoruz. İçinde yaşadığımız konfor alanını, içinde yaşadığımız refah düzeyini sanki Türkiye hep böyleydi gibi algılıyoruz. O yüzden icraatla ilgili kısmen birkaç şey söylemek istiyorum. AK Parti’den önce nasıl bir Türkiye’de yaşıyorduk? Şöyle bir hafızalarımızı tazeleyelim. Bakın AK Parti 2001 sonrasında, Türkiye’de siyasette inanılmaz bir istikrar dönemi egemen oldu. Sadece 1971- 1980 arasında yaklaşık 10 yıllık periyotta 11 tane hükümet değişti. 1990’la 2001 arasında da 11 tane hükümet değişti. Bunun bizimle ne alakası var, diyebilirsiniz. Şöyle alakası var. Akşam yatıyorsunuz. Bir kabine var. Akşam mecliste bir milletvekili örnekleri var bunların. Para ile bir başka siyasi partiyi transfer oluyor. Ertesi gün hükümet yıkılıyor. 1990’lı yıllarda parti parti gezen milletvekillerini varlığını biliyorsunuz. Hükümeti düşürmek için partisinden istifa eden milletvekillerinin varlıklarını biliyorsunuz. Mesela 1990’lı yıllarda bu istikrarsızlık sebebiyle gecelikli repo faizleri yüzde 7 bin 500’lere çıktığı bir ülkede yaşadık. Bu hükümet istikrarsızlığı neden oluyor? Hükümette istikrarsızlık varsa, insanların hayat kaliteleri olumsuz etkileniyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Sayın Cumhurbaşkanımızın ülkemize kazandırdığı en önemli hususlardan bir tanesi, bu istikrarın sağlandığı bir dönemi yaşadık. 1990 ile 2001 yılı arasında Türkiye’de işlenen siyasi cinayetler ve terör olayları. Her gün sabahleyin bir sansasyonel terör hadisesi ile uyanıyorduk. Bazen bireysel terör oluyordu. Bir gazeteci, bir siyasetçi, bir eski bakan şehit ediliyordu, öldürülüyordu. Bazen de bir asker ya da toplumun kılcal damarlarına, sinir uçlarına sirayet edecek toplumsal bir hareketlilik. Başbağlar, Sivas olayları örneklerinde olduğu gibi. Biz o günlerde bunları yaşıyoruz. Size 1990’dan 2001 yılına kadar yapılan siyasi cinayetleri saysam, inanın hatıralarınızı canlandırdığınızda nasıl bir Türkiye de yaşadığımızı gerçekten çok iyi göreceksiniz. Bunun yanında sağlıkta yaşadığımız şeyler. Arkadaşlar ben o yıllarda şunu çok iyi hatırlıyorum. Hastaneye sabah giderdik ve saatlerce kuyruklarda beklerdim. O kuyruktan çıkardık. Tahlil, tetkik ya da benzeri şeyler için bir kuyruğa girer, epeyce bir süre orada beklerdik. Şansımız yaver gider, doktora muayene olup sonuçlarımızı da sonradan eğer gösterebilirsek, bizi sırada bekleyen kuyruk ilaç kuyruğuydu. Eğer ilaç alacaksanız, doktorda beklediğiniz kadar eczanenin önünde de bekliyordunuz. Şimdi arkadaşlar Türkiye’nin her tarafında sağlık hizmeti anlamında o yıllarla kıyaslanmayacak bir Türkiye’de yaşıyoruz. Siyaset açısından öyle bir dönem yaşadık ki, siyasetçilerimizin hayatları komedi filmlerine konu oldu. Kemal Sunal’ın ‘Zübükzade’ filmini seyretmişsinizdir. Ağırlığınca altınla transfer edilen siyasetçiler kamuoyunda toplumda konuşulmaya başladı. Siyaset itibarı yerle bir oldu” dedi. "Bütün okullarımız internet altyapısına sahip olup, bütün okullarımızda internet erişim hizmeti veriyoruz" Açıklamasında AK Parti iktidarı ile okulların inşaat kalitesi ve konforuyla adeta beş yıldızlı otel gibi olduğuna vurgu yapan Bakan Tekin, “Bütün okullarımız internet altyapısına sahip olup, bütün okullarımızda internet erişim hizmeti veriyoruz. Ayrıca okullarımızda akıllı tahtalar var ve çocuklarımız EBA’ya yüklediğimiz verilerle bunlara ulaşabiliyor. Artık böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz. Peki bunu kim yaptı? Cumhurbaşkanımız yaptı. Ama bunun asıl kahramanı, bu salonunda bulunan insanlar. Eğer siz Cumhurbaşkanımıza inanmasaydınız ve Cumhurbaşkanımızı desteklemeseydiniz, bunları yapamazdı. Ülkemiz bunları kazanamazdı. Yani çocuklarımıza, gençlerimize çizdiğimiz gelecek öyle bir gelecek vizyonu olacak ki; çocuklarımız, bu konuda örneklik teşkil edebilecek işlerin altına imza atacaklar. Ben Milli Eğitim Bakanı olarak bunları yapacağım. Siz siyaseti besleyen AK Parti kazanı olarak bu konuda destek olacaksınız. Bu önümüzdeki yüzyılı, Türkiye Yüzyılı haline dönüştürürüz. Bu yolculukta size de, bize de görev düşüyor” ifadelerini kullandı. 1983 seçimlerinden beri siyasetin içerisinde olduğunu belirten Tekin, “Seçimlerde bazen elimize mikrofon verdiler konuştuk, bazen afiş verdiler astık, bazen de akademik toplantılarında konuşmalar yaptık. Ama şunu söyleyeyim. En rahat çalıştığımız dönem, şu anda ki dönemimiz. Elimizde kendimizi anlatabileceğimiz, neler yaptığımızın göstergesi olan ve neler yapacağımızı ifade edebilecek çok büyük bir icraat alanları var. Keşke 2002 öncesi Türkiye’si ile 2002-2024 arasındaki Türkiye’yi sizinle paylaşabilsem. Bak bunları çok çabuk unutuyoruz. Ben lise öğrencisiyken, bir ders kitabımı satın alabilmek için kırtasiyeye gidip para veriyorduk. Kitap ne zaman gelecek diye her akşam okul çıkışı kırtasiyeye gidiyorduk. 1. Dönem bitmesine rağmen kitabımızın gelmediği dönemi hatırlıyoruz. Şimdi ne yapıyoruz biliyor musunuz. Yılda 250 milyon adet kitap, 9 Eylül günü çocuklarımızın masasında oluyor” diye konuştu. Kongrede ayrıca AK Parti Bitlis Milletvekili Turan Bedirhanoğlu, AK Parti Bitlis İl Başkanı Kadir Köstekçi, AK Parti Bitlis İl Koordinatörü aynı zamanda 27. Dönem Van Milletvekili Abdulahat Arvas, Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez ve AK Parti Ahlat ilçe Başkanı Mesut Subaşı da birer selamlama konuşması yaptı.