Yerel Haberler
Bayburt
16 Kasım 2024 Cumartesi - 09:48 Bayburt’ta uzmanından tavsiye: Buzlanan camı zarar vermeden nasıl çözeriz! Uzmanından, buz tutan araç camlarındaki buzu cama zarar vermeden çözmek için tuzlu su tavsiyesi. Türkiye’nin en soğuk illerinden biri olan Bayburt’ta havaların soğumasıyla birlikte araç sahiplerinin buzlu camlarla mücadelesi başladı. Kimi araç sahipleri buzlu camı çözmek için erken uyanıp aracını ısıtmak zorunda kalırken, kimileri de camdaki buzu kazıyıcı veya kredi kartı gibi malzemelerle temizlemeye çalışıyor. Hal böyle olunca buzlu camı hızlı çözmek isteyen sürücüler cam kazıyıcılarını aşırı bastırdıkları için camlarını çizebiliyor. Oto tamircisi Murat Sönmez, buzlu camları çözmek için en etkili yöntemleri paylaştı. Sönmez, buz kazıyıcıların camlarda çizik oluşturabileceğini belirterek, daha güvenli bir yöntem olarak tuzlu su ya da alkollü yüksek antifrizli cam sularını kullanmayı tavsiye etti. “Buzlu camı çözmede en güzel etken, alkollü yüksek antifrizli cam suyu ya da tuzlu su” Oto tamirci Murat Sönmez, buzlu camı çözmede en etkili yöntemin alkollü yüksek antifrizli cam suları yada tuzlu su olduğunu ifade ederek, “Kış öncesi yoğunluk başladı. Buzlu camı çözmede en güzel etken alkollü su ya da tuzlu su. Ben kendi aracımda sprey kullanıyorum, tuzlu su yaptım. Çok kolay ve rahat bir şekilde buzu açıyor. Buz kazıcı ister istemez çok sert basıldığında camı çiziyor. Buna karşı kullanılacak en güzel etken sprey kullanmak. Bazı marketlerde satılıyor. Özel açıcılar var. Bu tür malzemeleri kullanabilirler. Bir arkadaşımız sıcak suyla alakalı bir sorun yaşadı. Camda çatlama oldu. Şahsen tavsiye etmiyorum. Yapan çok insan var ama ne kadar sağlıklı bilmiyorum. Ama dediğim gibi sprey yada tuzlu su en iyisi” dedi. Sönmez, buzlu cama tuz dökmenin sileceklere zarar verebileceğini söyleyerek, “Bayburt akşamları eksiyi görüyor gündüzleri de soğuk. Artık bu saatten sonra antifrizli cam suyu kullanmak lazım. Piyasada cam suyu çok ama bunun için önemli olan içindeki alkol oranı ve kaliteli cam suyu kullanmamız lazım. Alkol oranı yüksek olmazsa bir faydası olmaz. Ben sprey kutusuna tuzlu su doldurdum. Tuz oranı yüksek olacak, camdaki buzu çözmesi için. Buzlu cama direk tuz dökerlerse faydası olur ama bu sefer sileceğe zarar verebilir. Buda silecekte aşınmaya neden olur. En etkilisi tuzlu su” diye konuştu.
15 Kasım 2024 Cuma - 08:24 MEB, ebeveynlere "Maarif Modeli" okulları açıyor Milli Eğitim Bakanlığınca, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde ebeveyn rolünün önemine vurgu yapmak ve ailelerin eğitim süreçlerine daha fazla dâhil olmasını sağlamak amacıyla "Maarif Modeli Ebeveyn Okulu" kursları açılacak. Yeni müfredatla getirilen ve öğrenciyi akademik, zihinsel, sosyal, duygusal, duyuşsal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören "bütüncül eğitim yaklaşımı" modeli kapsamında ebeveynlere de eğitim verilecek. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, çocukların bütüncül gelişiminde ailenin en önemli etkenlerden biri olduğunu gösteren araştırma sonuçlarından hareketle halk eğitimi merkezlerindeki "Aile Okulları" kapsamına Maarif Modeli Ebeveyn Okulu kurs programını da dâhil etti. Öğrenci velilerinin katılabileceği kursların programı, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli", "Türk sosyal hayatında aile", "ailece nitelikli zaman", "ailede kültürel zenginlik", "çocuğun başarısında aile", "sosyal etkinliklere katılımın ve çevre bilincinin aile ve çocuk üzerindeki etkisi", "hane içi dijital eğitim" ve "akran ve arkadaşlık ilişkileri" olmak üzere 8 konudan oluşuyor. Millî Eğitim Bakanlığına bağlı halk eğitimi merkezlerinde, yüz yüze uygulanacak ve ücretsiz düzenlenecek kurslar; 32 ders saati olarak planlandı. Kurslar, Maarif Modeli formatörleri tarafından verilecek. Velilere çocukları ile yapabilecekleri etkinlikler hazırlandı Kurslar için alan uzmanlarınca çocukların bilişsel, fiziksel, sosyal ve duygusal iyi olma durumunu ve sosyal yönlerini geliştirecek; doğal ortamda, aileleriyle, arkadaşlarıyla uyum içinde nitelikli zaman geçirmelerini sağlayacak oyun ve etkinlikler hazırlandı. Velilerin öneri niteliğindeki bu etkinlikleri kursun ardından çocuklarıyla da gerçekleştirmesi beklenecek. Kurslarda, Millî Eğitim Bakanlığınca okul ile aile iş birliğini güçlendirmek amacıyla çekilen "Ailem" dizisinden de bölümler izletilecek. Kurslara katılmak isteyen tüm öğrenci velileri, "e-yaygin.meb.gov.tr" üzerinden ya da şahsen başvuru yapabilecek. Beceriler çerçevesine yönelik veli rolleri anlatılacak "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" konulu derslerde modelin felsefesi hakkında bilgiler aktarılacak, yeni öğretim programlarının beceriler çerçevesine yönelik yapısı ile velilerin rolü anlatılacak. Ayrıca modelin eylemlerden değerlere, değerlerden erdemli insana, erdemli insandan ise nihai hedef olan yaşanabilir çevrede, aile ve toplum ile huzurlu insana ulaşmayı amaçlayan yapısı aktarılacak. Kurslarda, çocuğun akademik başarıları ve sosyal ve duygusal becerilerden oluşan bütüncül gelişiminde ailenin rolüne ilişkin bilgiler de aktarılacak. Modelin uygulanmasında veliye düşen görev ve sorumluluklar detaylandırılacak. "Türk sosyal hayatında aile" dersleri "Türk sosyal hayatında aile" başlıklı derslerde ise toplumsal bir kurum olarak aile, tarihsel süreçte Türk aile yapısı, Türk aile yapısındaki değişim ve dönüşüm, Türk aile yapısının karşılaştığı güncel sorunlar, mahalle kültürü ve komşuluk ilişkileri aktarılacak. Çocukla nitelikli zaman geçirmenin önemi vurgulanacak "Ailece nitelikli zaman" başlıklı derslerde de çocukla nitelikli zaman geçirmek, oyunun aile içi iletişimdeki yeri, oyunun çocuk gelişimine etkisi ile oyun ve etkinlikler anlatılacak. "Ailede kültürel zenginlik" başlıklı derslerde de kitap okuma alışkanlığı kazandırmada, çocukların kültürel ve sanatsal yönlerini güçlendirmede ailenin görev ve sorumlulukları ile kültürel ve sanatsal faaliyetlere katılımın önemine ilişkin içerikler sunulacak. Çocuğun başarısında ailenin önemine vurgu "Çocuğun başarısında aile" başlıklı derslerde rol model olarak aile tiplerine vurgu yapılacak, "sosyal ekinliklere katılımın ve çevre bilincinin aile ve çocuk üzerindeki etkisi" başlıklı derslerdeki başlıklar ise örneklerle anlatılacak. Dijital ortamların çocuklar üzerindeki etkisi ele alınacak Kurslarda, dijital ortamların çocuklar üzerindeki etkisine vurgu yapmak üzere "hane içi dijital eğitim" başlıklı ayrı bir program oluşturuldu. Bu kapsamda, ailelere bilinçli ve güvenli teknoloji kullanımındaki rolleri anlatılacak. Dijital ortamların çocuklar üzerindeki etkileri ile dijital bağımlılık ve bağımlılığı önleme yollarına ilişkin bilgiler verilecek. Akran ve arkadaşlık ilişkileri de anlatılacak "Akran ve arkadaşlık ilişkileri" konulu derslerde de akran gruplarının olumlu ve olumsuz işlevleri, akran ilişkilerini iyileştirme ve geliştirme yolları ile özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların velilerine yönelik eğitimler verilecek.
Kaymakam Şahin bölge yarışmalarında Bayburt’u temsil etmeye hak kazanan projeleri inceledi
04 Mart 2024 Pazartesi - 11:19 Kaymakam Şahin bölge yarışmalarında Bayburt’u temsil etmeye hak kazanan projeleri inceledi Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu 2204-A Liseler Arası Araştırma Projeleri Yarışması çerçevesinde Mustafa Köseoğlu Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından ’TeknoAt’ adlı çalışma yürütülüyor. Öğrencilerin yaptıkları projeleri ve çalışmaları yerinde inceleyen Demirözü Kaymakamı Yasin Şahin, Demirözü Belediye Başkanı Arslan Gürer ve Gökçedere Belediye Başkanı Yavuz Bakır ve Demirözü İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhammet Çiğdem ile projeyi yürüten öğretmen ve öğrencilerden bilgiler aldılar. Bu çalışma ile teknolojik aletlerin içindeki değerli madenleri ülke ekonomisine kazandırmak ve zararlı olan maddeleri uygun yöntemle ayırt edip doğaya atılmasını önleyerek gelecek nesillere temiz bir yaşam bırakmak amaçlanıyor. Yine aynı yarışmada Gökçedere Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan ’Su Yaşam Kaynağımızdır’ adlı projede su tesisatına takılan akıllı sensörle bilinçli su tüketimi hedefleniyor. Her iki okulda adı geçen projeler Erzurum’da yapılacak olan bölge yarışmalarında Bayburt’u temsil etmeye hak kazandılar. Projelerini tanıtan öğrenciler, projeleriyle bilinçli su kullanımına dikkat çektiklerini vurguladılar. Öğretmen ve öğrencileri başarılarından dolayı tebrik eden Kaymakam Şahin, Erzurum’da düzenlenecek olan bölge yarışmalarında ekibe başarılar diledi.
Baba ocağını restore edip kültür evine çevirdi bin parça antika eşyayı evinde sergiliyor
03 Mart 2024 Pazar - 12:38 Baba ocağını restore edip kültür evine çevirdi bin parça antika eşyayı evinde sergiliyor Uzun yıllar Bursa’da yaşayan daha sonra memleketi Bayburt’a dönüş yapan 56 yaşındaki marangoz ustası Ömer Keleş, Ballıkaya köyündeki baba ocağını kültür evine dönüştürdü. Eskiyen evi kendi imkanlarıyla, kimsenin desteği olmadan adeta bir müzeye dönüştüren Keleş, 50 metrekarelik evde yaklaşık bin adetin üzerinde antika ve nostaljik eşyayı sergiliyor. Keleş’in büyük uğraşlar sonucunda restore ederek Bayburt’a kazandırdığı kültür evi, antika ve nostalji seven yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Evinin alt tarafını atölyeye dönüştüren marangoz ustası Keleş, atölyede saatlerce emek vererek hem baba evini eskinin izlerini taşıyacak şekilde restore etti, hem de gelen siparişleri üretiyor. Keleş, antika ve nostaljik eşya tutkusuyla kazancının yarısını antika, eski eşyaları almaya harcadığını söyledi. Maddi anlamda kimseden destek almadığını kaydeden Keleş, her şeyi tek başına yaptığını, kimseden bir beklentisi olmadığını ancak Bayburtlu yetkililerden manevi destek beklediğini vurguladı. "Geçmişini bilmeyen geleceğini de bilmez" 1986 yılında ailesiyle birlikte Bayburt’tan Bursa’ya yerleşen Keleş, 9 yıldır Bayburt’ta yaşadığını hatırlatarak, "Baba ocağını şenlendirmek için tadilat ve restore yaptım. Bu tarihi eşyalardan 30-40 parça elimde vardı. Eşyalara bakınca tekrar bende bir merak uyanmaya başladı. Gelecek nesillere bir şeyler bırakmak için, geçmişini bilmeyen geleceğini de bilmez duyarlılığıyla eşya toplamaya başladım. Yer yer satın aldım, hibe eden arkadaşlar da oldu, bu şekilde devam ediyorum. Birkaç yıl önce saydığımda 450-500 adet tarihi eşya vardı ama şu anda ne kadar olduğunu bilemiyorum sonrasında saymadım. Evdeki eşyalar bin parçaya, bin 500 parçaya ulaşmış olabilir. Bu şekilde yöre insanımıza, geleceğimize miras bırakma amacıyla bu işe devam etmek istiyorum" diye konuştu. "Ziyaretçilerimize kapımız her zaman açık" Kültür evinin özellikle yaz aylarında ziyaretçi akınına uğradığını belirten Keleş, "Yazın dışarıdan gelen çok oluyor. Yurt dışından gelenler, sosyal medyadan görüp ziyaret etmek isteyenler bir hayli fazla, hiçbir zaman saat kısıtlamamış yoktur, 24 saat gelebiliyorlar. Kesinlikle ücret alınmıyor, ziyaret edip, eskiyi anımsayıp dönüyorlar" dedi. Evin en eski parçası 300 yıllık düdüklü tencere Birçok asırlık parçayı evinde bulunduran Keleş, "Evin eski parçası da 300 yıllık düdüklü tencere. Asırlık bayağı bir parça evimde mevcuttur. Saymakla bitiremem. Benim için bütün parçalarım aynı değerde, hepsine sevdalıyım, bütün eşyaları aynı şekilde görüyorum, özenle muhafaza edip bakımlarını yapıyorum" ifadelerini kullandı.
’Birlikte Başaracağız’ projesiyle öğrencilere kaynak kitap dağıtımı yapıldı
02 Mart 2024 Cumartesi - 08:59 ’Birlikte Başaracağız’ projesiyle öğrencilere kaynak kitap dağıtımı yapıldı Bayburt Valiliğince başlatılan ’Birlikte Başaracağız’ projesi dahilinde Liselere Geçiş Sınavı(LGS) ve Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı(YKS) öncesi sınava girecek olan tüm öğrencilere kaynak kitap dağıtımı yapıldı. Merkezi sınavlara yönelik başlatılan projenin tanıtım töreni Bayburt Lisesi bahçesinde gerçekleşti. Törende konuşan Bayburt Valisi Mustafa Eldivan, sınava girecek olan tüm öğrencilere başarılar dileyerek, "Şu an amacımız eğitimde ülke olarak iyi yerlere gelmek. Çocuklarımızın çok iyi okullarda eğitimler alıp, meslek sahibi olduktan sonra memlekete, millete iyi bir şekilde hizmet etmelerini sağlamak amacıyla var gücümüzle çalışıyoruz. Bayburt, gerek eğitime verdiği önem açısından, gerek eğitimdeki nitelik anlamında Türkiye’de üst sıralarda olmak için gayret eden illerimizden birisi. Öğrencilerimizin geçen yıllardaki başarılarına baktığımızda çok iyi yerlerde olduğunu gördük. Bayburt özellikle siyasette, bürokraside, ekonomide, mühendislikte çok başarılı isimler çıkarmış bir ilimiz. Bizler Bayburt Valiliği olarak arkadaşlarımızla beraber çok güzel bir çalışma yaptık. Bu kaynak kitaplar tüm öğrencilerimizde olmasa bile çoğu öğrencilerde var diye biliyoruz. Biz eğitimde fırsat eşitliği sağlamak maksadıyla gerek LGS’ye gerek YKS’ya hazırlanan çocuklarımıza, gençlerimize siz değerli öğrencilerimize kaynak kitap dağıtalım istedik. Bu kitaplar Türkiye genelinde olan kitaplar ama bizler özellikle sınava katkı sağlayacağını düşündüğümüz kaynak kitapları seçtik. İlk etapta 8’inci sınıfta olan 570 öğrencimize 3 bin 420 tane kitap dağıtacağız. 12’nci sınıf öğrencilerimize ise toplam 600 tane kitap dağıtımımız olacak. Bu bir başlangıç süreç içerisinde İnşallah bunun devamını getireceğiz. Buradaki asıl amacımız şu; öğrencilerimiz kaynak kitabını, takviye ders kitabını ve sınav kitabını başka yerde aramasın, direkt doğrudan kitaba ulaşabilsin istiyoruz. Hem ulaşım kolay olsun, hem erişim kolay olsun hem de sınavlarda her türlü soruya, her türlü zorluğa hazır olun istiyoruz. Benim sizlerden isteğim şu, lütfen bu kitapların hepsini tek tek okuyun, soruları tek tek çözün. Biz takviye yapmaya devam edeceğiz. Hepinize başarılar diliyorum, gözlerinizden öpüyorum, Allah yardımcınız olsun" dedi. Kitap dağıtım töreninin ardından sınıfları gezen Vali Eldivan, öğrencilerle bir süre sohbet ettikten sonra öğrencilerin istek ve taleplerini dinledi. Haziran ayında gerçekleşecek olan LGS ve YKS sınavına hazırlanan öğrencilere kolaylıklar dileyen Vali Eldivan, öğrencilere sınavda heyecan yapmamaları gerektiğini hatırlattı, sınava girecek olan tüm öğrencilere de başarılar diledi.
Mahallenin maskotu ’Çirkin’ alkış sesi duyunca oynamaya başlıyor
01 Mart 2024 Cuma - 09:23 Mahallenin maskotu ’Çirkin’ alkış sesi duyunca oynamaya başlıyor Bayburt’un Şingah Mahallesi’nde yaşayan mahalle sakinlerinin ’Çirkin’ ismini koyduğu sahipsiz köpek, alkış sesi duyunca patilerinin üzerine kalkarak dans edip, oynamaya başlıyor. Köpek eğitimi olmayan ve sadece duyduğu sese tepki veren Çirkin isimli köpek ise sevimli halleriyle adeta mahallelinin gözdesi haline geldi. Sahibinin farklı bir mahalleye taşınması üzerine sahipsiz kalan köpeğe mahallede yaşayan vatandaşlar sahip çıkarak Çirkin’i beslemeye başladılar. Mahalle sakinlerinin sevgi gösterdiği ve kaderine terk etmediği köpek ise gördüğü muamele karşısında mahalleye yabancı kimseyi sokmuyor. Mahalleye tanımadığı araç geldiğinde ise gece gündüz demeden havlayarak mahalle sakinlerini uyaran Çirkin, yine mahalleye gelen farklı cinsten köpekleri havlayıp korkutarak, kaçırıyor. Sadık dost kendisini besleyenleri koruyor Şingah Mahallesi sakinlerinin kucak açtığı Çirkin, mahallelilerden gördüğü sevgi karşısında vefasını mahalleye yabancıları sokmayarak ve dans ederek gösteriyor. Ara ara kendisini besleyen vatandaşların yanında yabancı biri gördüğünde kıskançlık krizi yaşayan sadık dost Çirkin, kendisini besleyen insanları başkalarından kıskanıyor. Mahalle sakini Beyhan Köse’nin iddiasına göre Çirkin, kombileri bozulduğu için eve gelen tamirciyi Köse’nin yanında görünce ısırdı. Saldırma, ısırma huyunun olmadığını ve ilk defa böyle bir şeyi gördüğünü belirten Köse, "Bizi sevip, sahiplendi. Kıskançlığından yapıyor. Bizi kimseyle paylaşamıyor. Yanımızda birini görünce bize zarar vereceğini düşünüyor ve koruma içgüdüsüyle direkt yanımıza geliyor ve yanımızdakinden korumaya çalışıyor" dedi. Köpeğin çirkin olmadığını aksine çok güzel ve akıllı olduğunu vurgulayan Köse, insanların severken çirkin diye sevdiği için adının o şekilde kaldığını kaydetti. Mahallede herkesin Çirkin’i sevdiğini ve soğuk kış günlerinde de unutmadıklarını aktaran Köse "Çirkin bizim dünya güzelimiz. Çirkin değil aslında nazar almasın diye Çirkin diyoruz. Çok tatlı, hepimizi ayrı ayrı çok seviyor. Mahallemize yabancı birisi gelse, izin vermiyor. Geçen gün evimize tamirci geldi, onla kapı önünde görüştüğüm esnada hemen gitti tamircinin ayağını ısırdı. Beni kıskanıyor, çok kıskanç bir şey Çirkinimiz. Mahalle olarak herkes seviyor, hayvanları ben de çok seviyorum ama bu bambaşka bir şey Çirkin’i sevmemek mümkün mü? Ben Leydi diyeceğim de artık ismine alışmış, ismini benimsemiş ismine yabancılık çeker, o yüzden Çirkin diyoruz" ifadelerini kullandı. Mahallelinin gözdesi Çirkin alkış sesi duyunca dayanamıyor "Alkış sesini duyunca ayaklarının üzerine kalkarak oynuyor, öpücük veriyor" diyerek konuşan, Köse, "Şu an Çirkin hamile, pek rahatsız etmek istemiyoruz. O yüzden sadece besliyoruz, yavruları olunca daha çok eğlenip oynayacağız, kendisi de oynamayı çok seviyor. Alkışladığımız zaman o da alkış tutuyor, öpücük veriyor" sözlerini kullandı. "Kapı önündeki tanımadığı ayakkabıları da alıp götürüyor" Köse, Çirkin’in mahalleye gelen yabancılara tahammülünün olmadığını belirterek, "Ayakkabılarımızı bile kimseyle paylaşmıyor. Kapı önünde başkasının ayakkabısını görse alıp götürüyor. Niye geldiniz düşüncesiyle kapı önünden kaptığı gibi misafirlerimizin ayakkabılarını götürüyor. Bizim ayakkabılarımızı hiç almıyor. Kıskanıyor yani, bizim mahallemizin maskotu oldu. Biz de onu böyle sevip kabullendik" diye konuştu.