Yerel Haberler
Bartın
17 Kasım 2024 Pazar - 15:14 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türkiye’nin hak etmediği bu kara propagandaya karşı uyanık olmamız lazım" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da gerçekleşen Ak Parti Merkez İlçe 8. Olağan Kongresinde yaptığı konuşmada, Türk yargı ve adaletine yönelik saldırıların düzenlendiğini belirterek, "Türkiye’nin hak etmediği bu kara propagandaya karşı uyanık olmamız lazım" dedi. Ak Parti Bartın Merkez İlçe 8. Olağan Kongresi bartın Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Divan heyetinin seçilmesiyle başlayan kongre, istiklal marşı okunmasının ardından konuşan Merkez İlçe Başkanı Muhammet Kızılayoğlu, "Bu bir bayrak yarışı. Bir süre önce atamayla ilçe başkanım, inşallah tek liste ile gidilen bu seçimde mazbatamı alarak, bayrağı en üste taşımaya devam edeceğiz" diye konuştu. Gelir gider raporları okunduğu ve mevcut yönetimin ibra edildiği kongrede konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ak Parti iktidarlarının 22 yıldır tesis etmeye çalıştığı yargı ve adelet sisteminin kasıtlı olarak saldırıya uğradığını belirterek, "Ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması için çok çalıştık. Reformlar yaptık. Ak Parti reformcu parti. AK Parti bir yandan adaleti savunup, diğer yana kalkınmayı savunur. ‘İkisi birden’ olacak diyoruz. Bunun için yola çıktık. e dolayısıyla güvenilir bir adalet sistemi. Hukukun üstünlüğünden esas alan, gecikmeye ve öngörülebilir adaletsizlikten noktasında çok mesafeler aldık. 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında eğer biz hukukun üstünlüğünü esas alan bir yargı sistemi tesis etmeseydik, o geçmişte 367 krizlerini çıkaran yargı sistemi, o geçmişte 12 Eylül’lerde darbecilerin yanında duran yargı sistemi, 28 Şubat’larda darbeciler karşısında cübbeleri yerlere seren, onların karşısında hazır olda duran bir yargı sistemi, 27 Mayıs’ta Adnan Menderesleri, bakanları, idama mahkum eden bir yargı sistemi, eğer ülkemizde hakim olsaydı, 15 Temmuz’da bu millet darbecilere karşı olabilmesi mümkün olabilir miydi? İşte milletimizle, beraber o gece evlerinde oturmayan, adliyelere koşan, o vatan hainlerine karşı yakalama kararları çıkaran, gözaltı kararları çıkaran ve onların yargı önünde hesap vermelerini sağlayan bir yargı sistemimiz var. Bugün hazmedilemeyen de bu. Her gün adalete yönelik, her gün hukuka yönelik, her gün yargıya yönelik saldırıların sebebi bu. Vesayetçi anlayışı özleyenler, Yassı ada yargısını özleyenler, geçmişte yargıyı kendilerine arka bahçe yapanlar, bugün yargı milletin yargısı olduğu için hazmedemiyorlar ve sürekli saldırmaya çalışıyorlar. Biz o saldırılara kesinlikle müsaade etmeyiz. Türkiye’nin hukuk güvenliği endeksinde, ta aşağı sıralarda olduğunu söylemek de, saçmalık. Bunu devamlı tekrar ediyorlar. Amerika Birleşik Devletlerinde eski ABD Barolar Birliği Başkanı’nın kurduğu bir dernek ve bu derneğin yaptığı bir liste. Bilimsel kriterleren uzak, Türkiye gerçekleri ile hiç uyuşmayan, Türkiye’de birkaç muhalif isimden görüş olarak oluşturulan ve bağışlarla ayakta duran, bağış yapanın en ön sıralarda yer aldığı, başta birinci bağışçı Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı, ikinci, üçüncü, dördüncü bağışçının ön sıralarda yer aldığı, hukuka güven endeksinde Türkiye’yi son sıralarda göstermeye çalışıyorlar. Kim yani bunlar? Basın Özgürlüğü Endeksinde Türkiye’yi, daha şu bir yılda 170 gazeteciyi şehit eden, öldüren İsrail’i, Türkiye’nin önünde gösteriyorlar. Böyle bir endekse güvenilir mi? Bunlar tamamen kara propaganda. Ülkemiz için yapılan bir kara propaganda. Ve bu para propaganda bu güvenilmeyen, saçma sapan endekslerin sözcülüğünü de maalesef muhalefet partileri burada yapmanın gayreti içerisinde. Yargımızın karalanmasına kesinlikle müsaade etmeyiz. Yirmi beş bin hakim ve savcımız gece gündüz büyük bir gayret içerisinde milletimizin yargı hizmetlerinden en adil bir şekilde yararlanması için çalışmak istiyorum. İçerisinde elbette ki hatalı kararlar veren olabilir. Ama onun düzeltme mekanizması, istinapı, temyizi, itirazı mümkün. Ve kendi içerisinde bunlar gerçekleştirilir. Türkiye’nin hak etmediği bu kara propagandaya karşı uyanık olmamız lazım. Ve ülkemizde hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen, ve öngörülebilir bir adalet konusunda aldığımız mesafeyi daha ileri taşıyacak, önümüzdeki günlerde yargı reformu strateji belgemizi de Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak ve özellikle toplumu huzursuz eden, suç ve suçluyla mücadelede kararlılığı ortaya koyan yeni düzenlemeleri de inşallah hayata geçireceğiz. Geçtiğimiz 22 yıl boyunca özellikle reform süreci kapsamında kanunlarımızın hemen hemen tamamını değiştirdik, yeniledik. Vatandaşlarımızın ihtiyacına uygun hale getirmenin gayreti içerisinde olduk ve anayasamızda da çok önemli reformlar yaptık. Hak arama yollarını genişlettik. Kadın hakları, çocuk hakları, çocukların korunması ve engelli yaşlı hakları bunları sadece anayasa değişiklikleriyle yaptığımız bu reformları biz aynı zamanda hayata da geçirdik, icraata da dönüştürdük. Temel hak ve özgürlükleri daha da güçlendirdik. Daha da tahkim ettik. Hukuk devletinin seçimini güçlendirdik" dedi. Anayasa çalışmaları hakkında da bilgi veren Bakan Tunç, "Bir daha bu ülkede darbeler olmasın, bu ülkede vesayetçi anlayış, milletin önünü bir daha kesmesin diye anayasamızda önemli yapısal reformlar yaptık. Hakimler, Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi, Yüksek Askeri Şura, Milli Güvenlik Kurulu tüm bunların yapısını demokratik ilkelere uygun hale getirdik. Anayasamızda darbeciler yargılanamaz diye bir madde vardı. Kaldırdık, sizin onayınızla. Milletimizi desteğiyle. Sıkı yönetim gerektiğinde ilan edilebilir diye bir madde vardı, Anayasamızda. Bunların hepsini milletimizin evet oylarıyla değiştik. İç Hizmet Kanunu 35., hep konuşulurdu. Darbelere gerekçe gösterilirdi. Bunların hepsi değişti. Anayasamızdaki vesayetçi ruhu ortadan kaldırmak için çok çalıştık. Milletimiz buna destek verdi ve şimdi hedefimiz yeni bir anayasa. Demokratik, sivil, katılımcı bunca değişikliğe rağmen hala maddeleri arasında o vesayetçi ruhu taşıyan, bir takım çelişkilere ve tartışmalara yol açan tüm maddelerindeki çelişkileri, ortadan kaldıracak, yektesaplığı sağlayacak, vesayetçi ruhu tamamen ortadan kaldıracak, milletimizin temsilcileri tarafından yapılan, milletvekillerimiz tarafından yapılıp milletimize onaylatılan bir toplum sözleşmesini inşallah hayata geçirmek nasip olur. Türkiye yüz yılına bu yakışır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başladığını bu anlamlı günlerde inşallah mecliste bir uzlaşma sağlanır ve Türkiye yüzyılına aşlarken ülkemiz demokratik bir anayasayla inşallah yoluna devam eder. Bu yönde mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu. Bakan Tunç, ardından Amasra ilçe teşkilatının kongresi katımak üzere ilçeye hareket etti.
17 Kasım 2024 Pazar - 11:24 Bartın’daki tarihi uyuşturucu operasyonunda 4 tutuklama Bartın’da süt kutusu içerisinde yaklaşık 1.5 milyon TL piyasa değeri bulunan uyuşturucu madde ele geçirildiği operasyonda gözaltına alınan 4 kişi tutuklandı. Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar, Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri il dışından Bartın’a yüklü miktarda uyuşturucu madde getirilerek, pazarlanacağı yönündeki istihbarati bilgi üzerine çalışma yürüten narkotik polisler, D.K. isimli şahsı yakalayarak gözaltına aldmıştı. Şahsın üzerinde ve eşyalarında arama yapan ekipler, süt kutusu içerisine zulalanmış halde 499,80 gram metamfetamin uyuşturucu maddesi, 100,59 gram kokain maddesi ele geçirilirken, derinleşen soruşturmada Ş.E ve İ.C isimli şahısları da İstanbul’da yakalanarak Bartın’a getirilirken, Bartın’da da E.E isimli bir kişi daha gözaltına alınmış, Ekipler gözaltına alınanlara ait 4 ayrı ikamette yapılan aramada ise farklı ebatlarda olan ve 218 içimlik olduğu belirlenen, peçeteye emdirilmiş sentetik kannabinoid (bonzai) maddesi ile 1,04 gram esrar maddesi de ele geçirilmişti. Operasyonda ele geçirilen uyuşturucunun toplam piyasa değeri 1,5 milyon TL olarak tespit edilirken, yapılan bu son operasyon ise Bartın’da bir kişi üzerinde ise ilk kez bu kadar çok metamfetamin ve kokain olarak bilinen uyuşturucu maddelerin yakalandığı operasyon olarak kayıtlara girmişti. Gözaltına alınan 4 kişi işlemlerin ardından Bartın Adliyesi’ne getirildi. Savcılıkta ifadesi alındığı öğrenilen şüphelilerin, savcılığın ardından ise tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edild. Yaklaşık 8.5 saat süren savunma gibi adli işlemleri süren şüphelilerin tamamı da çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bartın’da 22 yılda 5 bini aşkın sel ve taşkından koruma tesisi yapıldı
08 Mart 2024 Cuma - 16:19 Bartın’da 22 yılda 5 bini aşkın sel ve taşkından koruma tesisi yapıldı Bartın’da sel ve taşkınlara neden olan Bartın Irmağı’nda inceleme yapan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye genelinde 2 yıl içerisinde 5 bin 679 adet sel ve taşkından koruma tesisi yapıldığını söyledi. Bir dizi açılış ve programlara katılmak üzere Bartın’a gelen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Yalı mevki’nden Kanlı Irmak Caddesi’ne uzanan Bartın Irmağı Islah Alanı’nda çalışmaları inceleyerek, yürütülen çalışmalar hakkında bilgi. Bartın’da son 2 yılda meydana gelen sel ve taşkın felaketlerinde sel sularının yol açtığı tahribat ve ıslah için yürütülen çalışmaların anlatıldığı Bakan Yumaklı, yaptığı açıklamada ise son 22 yılda 5 bin 679 adet taşkın koruma tesisi yapıldığını kaydetti. Son dönemlerde öngörülemez afetler yaşandığı ifade eden Bakan Yumaklı, tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin sel ve taşkınlarla anılmasını önleyecek çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Yumaklı, ‘’İklim değişikliğini her geçen gün hissediyoruz. Artık öngörülebilir olanların yanı sıra öngörülemez olanlarla da sıklıkla karşılaşıyoruz. Bizim mühendilerimiz, genç arkadaşlarımız çalışıyor. Bunları da mümkün olduğu öngörerek tedbir almaya yolunda devam ediyorlar. 2024 yılı içerisinde yapacağımız taşkın koruma tesis sayısı 314. Artık Bartın gibi, yeşilin, doğanın turizmin adeta göz bebeği bir şehrimizin, sellerle baskınlarla anılmasını istemiyoruz. Sadece burada değil, benzer taşkın ve sel potansiyeline sahip illerde bu çalışmaları yapıyoruz. Ciddi bütçeler ayrılmış durumda. Diliyorum ki, hem bizler hem de vatandaşlarımız, sel ve afet durumuna hazırlıklı olalım. El ele, kol kola bu afetlerin getireceği olumsuzlukları yaşamayalım’’ diye konuştu. Bakan Yumaklı, incelemenin ardından ise tarım sektörünün paydaşları ile birlikte toplantı yaptı. Yumaklı, Kumluca Beldesi, Abdipaşa Beldesi ve Ulus İlçesindeki seçim ofisleri açılışına katılacak. Yumaklı, Bartın’da son olarak ise Ulus ilçesinde düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınlarla bir araya gelecek.
Ata tohumları 117 ülkeye ihraç ediliyor
08 Mart 2024 Cuma - 15:28 Ata tohumları 117 ülkeye ihraç ediliyor Bartın’da çiftçilere tohum ve sera örtüsü dağım programına katılan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, gen bankasında koruma altında 37 çeşit tohum bulunduğunu belirterek, ata tohumlarının 117 ülkeye ihraç edildiğini söyledi. Bartın Tarım İl Müdürlüğü yerleşkesinde Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi Tohum ve Sera Örtüsü Temini Programı çerçevesinde aralarında kadınların da bulunduğu 10 çiftçiye ata tohumu ve sera örtüsü dağıtıldı. Programa katılan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ata tohumu kullanımın yasaklandığı iddialarına cevap verdi. Sertifakalı tohum kullanımı konusundaki ısrarlı tutumun yanlış anlaşıldığını belirten Bakan Yumaklı, ’’Birçok konuda olduğu gibi gıda arz güvenliğini sağlamak da birinci önceliğimiz olmak durumunda. Çünkü eğer tohumunuz yoksa siz üretimi başlatamazsınız. Savunma sanayiinde, teknolojide ya da diğer sektörlerde olduğu gibi tohumda da istikbalinize dönük taahhütlerinizi yerine getirmek istiyorsanız bağımsız olmak durumundasınız. Türkiye, bu konuda dünyada ilk 10 ülke arasında. Genelde doğru bilinen yanlışlar vardır. Bu da onlardan bir tanesi. Türkiye’de üretilen yerli ve milli tohumlarımız var. Kullanılan tohumların yani yüz birimlik tohumun 97 birimi bu ülkenin topraklarında üretiliyor. Tohumlarla alakalı çok araştırma geliştirme yapan kurumlarımız var. Ama aynı zamanda son dönemde özel sektörün de ciddi bir başarısı var. Tohumlarla ilgili söyleyebileceğimiz diğer önemli şeylerden bir tanesi de bunların sertifikalı tohum olması. Bu konudaki ısrarımız zaman zaman yanlış anlaşılıyor ve ata tohumlarının yasaklandığıyla ilgili zaman zaman tezviratlarda bulunuluyor. Bu doğru değil arkadaşlar’’ dedi. Bakan Yumaklı, 37 çeşit tohumun koruma altında bulunduğunu vurgulayarak, ’’Bizler 37 çeşit ata tohumumuzu gen bankamızda koruma altına aldık. Bunlar sertifikalı tohumlar. Sertifikalı demek, siz hangi ürün olduğunu bilirsiniz. Herhangi bir hastalık taşıyıp taşımadığını bilirsiniz. Ne kadar verim vereceğini bilirsiniz. Dolayısıyla bizim tarımsal üretimimizi garanti altına almanın yollarından bir tanesi de kullanacağımız tohumların sertifikalı olması’’ ifadelerini kullandı. Ata tohumları 117 ülkeye ihraç ediliyor Ata tohumlarının 117 ülkeye ihraç edildiğini ifade eden Bakan Yumaklı, ’’Türkiye’deki kullanılan sertifikalı tohumların yaklaşık yüzde 40’ı Tarımsal Araştırma Geliştirme Genel Müdürlüğümüzün üretmiş olduğu tohumlardan oluşuyor. Yaklaşık 117 ülkeye de hem bunlar hem de özel sektörümüzün üretmiş olduğu tohumlar ihraç ediliyor. Anadolu kadını değerli kardeşlerim. Tohumdan çatala bu üretimin her tarafında. Yani kimi zaman hepimiz biliriz, böyle bezlere koyup sandıklarda saklanan tohumlar vardı. O dönemin şartlarına göre bizim şimdi gen bankasında yaptığımız o saklamayı, onlar o dönemlerde bu şekilde yaparlardı. Ama şimdi artık bunlar ülkenin kullanımına birer birer çıkmış oluyor. Biz de bunları destekliyoruz bütün ülke çapında. Ata tohumlarımızı sertifikalandırıp, topraklarımızla buluşturuyoruz’’ diye konuştu. Türkiye’nin bitki florasına iki yeni bitki katıldı Yumaklı, Türkiye’nin zengin biyoçeşitliliğine Bartın’da yetişen iki yeni bitki türünün de eklendiğini ifade ederek, ’’Türkiye’nin zengin biyoçeşitliliğine sahip bir ülke olduğunu biliyoruz. Ulusal biyolojik çeşitlilik, envanter ve izleme projemiz var. Bu kapsamda 12 bin 140 türü kayıt altına almış durumdayız. Avrupa’daki toplam bütün ülkelerin biyoçeşitliliği, bitki çeşitliliği rakamları 12 binler civarında. Sadece bizim ülkemizde ise 12 bin 141 adet. Bu da bizim zenginliğimizi gösteriyor. Buradan Türkiye florasına iki yeni bitki katıldığının da müjdesini vermek istiyorum. Çünkü Bartın gibi yeşilin, doğanın, her türlü zenginliğin olduğu bir yerde biyoçeşitlilik zenginliğinin olmaması düşünülemezdi. Doğa Koruma Milli Parklardaki arkadaşlarımızın izleme çalışması ile ’büsür otu’ ve ’boynu altınasa’ bitkilerini biyoçeşitlilik listemize dahil etmiş olduk. Böylece 12 bin 141 adedi 12 bin 143’e çıkarmış olduk. Bartın’dan da bunun müjdesini bütün Türkiye’ye vermiş olalım. Bu çok basit bir konuymuş gibi düşünülebilir. Ancak devam etmesi gereken bir biyoçeşitlilik zenginliğinin ikisinin de Bartın’da olmuş olması en azından bizler açısından son derece mutluluk verici. Ben bu vesileyle tekrar 8 Mart Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Bu tohumları alacak, sera naylonlarını alacak, malzemelerini alacak olan çiftçilerimize bol bereketli ürünler diliyorum’’ diye konuştu.
Kırmızı kart gören yedek oyuncu hakeme tekme attı
03 Mart 2024 Pazar - 19:49 Kırmızı kart gören yedek oyuncu hakeme tekme attı Bartın 1. Amatör Kümede oynanan maçta hakemin kararlarına tepki gösteren Ulus Çınarsporlu bir futbolcu, maçın ilk yarısının sona ermesinin ardından sahaya girerek, kararlarını beğenmediği hakeme tepki gösterdi. Takım arkadaşı ve rakip bir futbolcu tarafından güçlükle tutulan oyuncu, kırmızı kart gösterilmesi üzerine ise daha da öfkelenerek hakeme tekme attı. Ulus ilçe stadında oynanan Ulus Çınarspor ve Bartın Gençlerbirliği maçında futbolcular, ellerinde ’Kadına el kaldırılamaz’’ yazılı pankart ile çıktılar. Taha Yıldız, Ayber Can Yazıcı ve Yunus Altay hakem üçlüsünün yönettiği maçın ilk dakikasında gol yiyen Ulus Çınarspor’lu oyuncular, bir çok pozisyonda verilen kararlara itiraz ederek, hakemlere tepki gösterdi. Maçın ilk yarısı Bartın Gençlerbirliği takımının 3-0’lık galibiyeti ile sona ererken, ilk devrenin bitiş düdüğünün ardından yedek kulübesindeki Ulus Çınarsporlu oyuncu Serkan Çöndek, bir anda sahaya girdi. Saha ortasında yan hakemleri bekleyen orta hakem Taha Yıldız’a saldırmak isteyen oyuncuyu, kendi takımındaki ve rakip takımdaki oyuncular tarafından tutuldu. Tepkisi üzerine kırmızı kart gören Çöndek çileden çıkarak, hakeme tekme attı. Diğer futbolcular tarafından zapt edilen Çöndek’in savurduğu tekme hakeme isabet etmedi. Kendisini sıkı sıkı tutan futbolcuların çabası ile hakeme zarar vermesi engellenen oyuncu saha dışına götürüldü. Maçın ikinci yarısında da kalesinde 3 gol gören Ulus Çınarspor, sahasında oynadığı maçı, 6-0’lık skorla kaybetti. Maç sonunda saha ortasında toplanan hakemler, sahadan ve stattan polis nezaretinde çıkarıldı.
Amasra’da Başkan Çakır’ın seçim ofisi açıldı
03 Mart 2024 Pazar - 18:35 Amasra’da Başkan Çakır’ın seçim ofisi açıldı Amasra Belediye Başkanı ve CHP’nin Belediye Başkan Adayı Recai Çakır’ın seçim ofisi düzenlenen törenle açıldı. Açılışa, CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, CHP İl Başkanı İsmail Cem Akyol, Amasra İlçe Başkanı Ogün Basançelebi, Amasra Belediye Başkan Adayı Recai, Çakır, CHP’li belediye başkan adayları, Belediye ve İl Genel Meclisi Üyesi adayları ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan açılışta konuşan CHP Amasra İlçe Başkanı Ogün Basançelebi, ’’Amasra tarihini, kültürünü ve güzelliğini koruyarak modern ilçe haline getirme vizyonuyla çalışan Başkanımızı yeniden seçmek ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin bayrağını indirmemek için çok çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi demokrasi; birlikte yönetme sanatıdır. Bizler Amasra’da demokrasi sanatını en iyi şekilde icra etmeye çalışırken bazıları Amasra’yı tek adamdan alınan emirlerle yönetme arzusu içine girmişler. Bizler ‘güzel şeyler birlikte yapılır’ derken bazıları ‘büyüklerimiz yaptı’ demenin ötesine gitmiyorlar’’ dedi Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır ise konuşmasında, ’İlk mart ayını görmeden başlayan pandemiyle uğraştık. Yine ekonomik krizin sonucunu hala hep birlikte yaşıyoruz. Bölgemizde yaşanan fırtınaya sele, canımızı acıtan maden faciası katliamında kaybettiğimiz 43 kardeşimizin acısına rağmen Amasra’da imkansız denilenleri birlikte başarmanın yolunu açtık. Emekten, doğadan ve demokrasiden yana tavrımızdan ödün vermeden, devraldığımız yüz yıllık Cumhuriyet mirasını halk için halk ile beraber yeniden yorumlayarak oluşturduğumuz Amasra modeli ile bunları başardık. Belediye, Merkezi hükümet, özel sektör, kardeş belediyelerimiz, Büyükşehir Belediyeleri destekleriyle ranttan uzak ve hizmete dayalı bu modelin misyonu, devraldığımız ağır borç yükü ve hizmet gerçekleştirmekte güçlük çeken dar bütçeli belediyemizin kaynaklarını verimli kullanarak mümkün oldu” ifadelerine yer verdi. ’’Borcu yüzde 65 azalttık’’ Başkan Çakır, 2019 yılında ağır borç yükü bulunan ve dar bütçeli bir belediye devraldığını belirterek, 5 yılda ödemelerin düzenli hale getirildiğini ve borcun ise yüzde 65 oranında azaltıldığını kaydetti. Enflasyonun ve giderlerin arttığı süreçte borçlarında önemli kısmını ödemeyi başardıklarını vurgulayan Çakır, ’17 ay birikmiş maaş alacakları olan personelimizin, kendi dönemimdeki maaşlarını ödediğimiz gibi, geçmiş alacaklarından da 10 maaş alacaklarını ödemiş olduk. 2019’da göreve geldikten sonraki süreçte enflasyon nedeniyle giderlerimizin 6 kat arttığını gördük. Mazot fiyatları 7 kat, elektrik 8 kat arttı. Diğer masraflarımızda da 10 katı aşan maliyet artışları ile yüz yüze geldik. Buna rağmen Amasra belediyesinin borç yükünü neredeyse yerinde tutarak, yüzde 60’a yakın borç azalmasını sağladık. Bu borç Amasra halkımızın, çocuklarımızın, torunlarımızın borcu. Biz çocuklarımızı, torunlarımızı borçlandırmak istemedik. Bugün sefa sürüp, yarın acısını onlara yaşatmamak için çaba verdik, borcumuzu azalttık’’ dedi. Mazot yolsuzluğu iddialarına sert tepki İsimsiz ve sahte bir adresin yer aldığı mektup ile hakkında başlayan soruşturma ile ilgili de konuşan Çakır, ’’Biz Amasra’nın sorunları ile boğuşup, kılı kırk yararak, tabiri caizse sinekten yağ çıkarırcasına çalışırken, bazıları bizi sahte isim ve adres ile ihbarda bulunup, kara çalmaya çalışıyor. Amasra halkı bize çocuklarını emanet etti. Bizimle beraber, bu kentin geleceği için yürüttüğümüz termik santral mücadelesinde bizimle beraber yürüdü, emekçilerin çadırlarında bir araya geldik. Bunun bize yapışmayacağını herkes biliyor. İlgi çekici olan şu, biz 43 kardeşimizin acısını yaşamak bir yana, hesabını sormak için davaları gün gün takip ediyoruz. Bir yılı geçti halen çözülmüş değil, bazı kamu çalışanlarına bir yılı geçtikten sonra ancak soruşturma izni verilebildi. Bizimle ilgili açılan soruşturma tahmin ediyorum, dünya rekoru. 3 gün içerisinde ifadeden sevke, ağır cezadan dava tarihi belirlenmesine uzanan süreç yaşandı. Amasra bir Türkiye rekoru daha kırdı. Ama bu bir utançtır, Amasra için. Bu utancı yaşatanlarla da, hem sandıkta hem de hukuk yoluyla hesaplaşmaya devam edeceğiz’’ şeklinde konuştu. Görev süresinde yaptığı çalışma ve projeler hakkında da bilgi veren Çakır, yeniden seçilmesi halinde yapacağı çalışmalar hakkında da bilgiler verdi. ’’Hizmetlerin iyi olduğu yerlerde insanlar daha mutlu oluyor’’ CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır’a ilçede yürüttüğü çalışmalar için teşekkür ederek, kendisine başarı diledi. Bankoğlu, “Ama sadece Bartın için değil, Batı Karadeniz için değil, tüm Türkiye’de hatta dünyada örnek bir kent olma yolunda ilerliyor Amasra. Tüm dünyanın göz bebeği olacak Amasra inanıyorum ben buna. Büyük bir potansiyeli var Amasra’mızın. Biz ne şanslıyız ki aslında Amasra’nın güzelliğini daha da parlatan, potansiyelinin farkında olup hak ettiği değeri bulması için gece gündüz çalışan bir belediyemiz var. Ve yine ne şanslıyız ki Amasra’ya tek önceliğim hizmet diyen, işine, görgüsüne, bilgisine, ahlakına ve dürüstlüğüne güvendiğimiz bir Recai Başkanımız var. Biliyorsunuz iş ve hizmet kadar aslında insanların hafızasında iyi bir iz bırakmak ve iyi anılmakta çok önemli. Belediyemizin aslında 5 yıl boyunca yaptığı hizmetlerle iyi bir iz bıraktığını burada yaşayan hemşerilerim olarak hem siz görüyorsunuz ama aynı zamanda şehir dışından Amasra’mıza gelen herkes bunu görüyor ve bunu biliyoruz. Belediye hizmetlerinin iyi olduğu şehirlerde biliyorsunuz insanlarda daha mutlu ve daha huzurlular. Her ne kadar ekonomik gidişat herkesi bir darboğaza sürüklemiş olsa da sokağa çıktığımız zaman iyi hizmetleri görmek en azından insanlarımızın yüzünü güldürüyor’’ ifadelerini kullandı. ’’Seçim sonucunu tahmin etmekte uğraşacağımız son seçim olabilir’’ Açılışa katılan CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak da, Belediye Başkanı Recai Çakır’ın Amasra’ya değer kattığını ifade ederek, ’’Amasra’mız gerçekten Türkiye’nin gözbebeği olan kentlerimizden bir tanesi ve Amasra Belediye Başkanımız Recai Çakır da Amasra’nın değerine değer kattı. Amasra’ya her geldiğimde burada bir şeylerin değiştiğini, Amasra’ya hizmet geldiğini görüyorum. Zaten Amasralılar da ‘kendisinden çok memnunuz, bir dönem daha bu hizmetlerini bir dönem daha istiyoruz’ dediler.’ ifadelerine yer verdi. Amasra’da Çakır’ın farkla kazanmasını beklediğini ifade eden Öztrak, ’’Geçtiğimiz yıl bir seçim yaşadık ve seçimden sonra olan biteni de hepimiz görüyoruz. İnsanların yaşam standartları ve geçim şartları her geçen gün biraz daha geriye gidiyor. Bu seçim belki de sonucunu tahmin etmekle uğraşacağımız son seçim. Bu seçimde Amasra’dan yüzde 75 oy istiyoruz. ‘Dur ‘demenin yolu da sizin o tertemiz oylarınızdan geçiyor” diye konuştu. Kurdelenin kesilmesi ile hizmete açılan seçim ofisinde katılımcılara yemek ikramında bulunuldu.
BARÜ’de iç ve dış paydaşlarla sürdürülebilirlik hedefleri değerlendirildi
01 Mart 2024 Cuma - 18:09 BARÜ’de iç ve dış paydaşlarla sürdürülebilirlik hedefleri değerlendirildi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) gerçekleştirilen Danışma Kurulu toplantısında iç ve dış paydaşlar ile görüş alışverişinde bulunularak sürdürülebilir gelişim hedefiyle atılacak adımlar değerlendirildi. Bartın Üniversitesi (BARÜ) 2024 yılı iç ve dış paydaş değerlendirme ve istişare toplantısı Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun’un başkanlığında çevrim içi olarak düzenlendi. BARÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevim Çelik’in de yer aldığı toplantıda; BARÜ Stratejik Planı değerlendirilerek sanayi kuruluşları ile yapılan iş birlikleri ve imzalanabilecek protokollerin görüşülmesi, mezunların bölgedeki istihdamının artırılmasına yönelik adımları içeren gündemler ele alındı. Danışma Kurulu Toplantısına akademik birim temsilcileri, öğrenciler, mezunlar, kamu kurum ve kuruluşlarından yöneticiler, sivil toplum ve sanayi kuruluşlarından temsilciler katılım gösterdi. Rektör Uzun, istatistiki veriler ve görseller eşliğinde akademik ve idari personel sayısı, bölümler ve programlar, öğrenci sayıları, teknik ve fiziki imkânlar, proje faaliyetleri, eğitim-öğretim, kariyer etkinlikleri, mezun ve paydaşlarla ilişkiler, toplumsal fayda noktasında yapılan çalışmalar, sosyal sorumluluk projeleri, gelecek yıl plan ve hedeflerini de içeren bir bilgilendirme sunumu gerçekleştirdi. Sunumunda, dünden bugüne BARÜ’nün gösterdiği sürdürülebilir gelişimi ulusal ve uluslararası verilerle ortaya konularak katılımcıların talep ve önerilerini dinlendi. Ayrıca, ‘Üreten Üniversite’ mottosuyla Ar-Ge çalışmalarını destekleyen BARÜ’de 2024 yılı içerisinde kurulması planlanan araştırma-geliştirme merkezi için devam eden süreçler katılımcılarla paylaşıldı. Sürdürülebilir gelişim için paydaşların iş birliği ve katkılarının son derece önemli olduğunu vurgulayan Rektör Uzun, “Nitelikli çalışmalarla geleceğin güçlü nesillerini yetiştirmeyi gaye edindiğimiz Üniversitemizde, ‘kalite’ anlayışını tüm çalışmalarımızın merkezine alıyoruz. Sürdürülebilir kalkınma odağında iç ve dış paydaşlarımızın görüşlerini önemsiyor, bölgemizdeki kurum ve kuruluşlarla iş birliği içerisinde olarak gücümüze güç katmaya devam ediyoruz. Bu toplantıya görüş ve önerileriyle katkı sunan tüm iç ve dış paydaşlarımıza teşekkür ediyor, beraber birçok başarıya imza atacağımıza yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.