Yerel Haberler
Bartın
22. Ahşap Tekne ve Yat festivali kutlamalarında renkli görüntüler ortaya çıktı
14 Temmuz 2024 Pazar - 16:08 22. Ahşap Tekne ve Yat festivali kutlamalarında renkli görüntüler ortaya çıktı Ahşap tekne yapımında dünyada üne kavuşan Bartın’ın Kurucaşile ilçesinde, bu yıl Ahşap Tekne ve Yat Festivali’nin 22’incisi düzenlendi. Renkli görüntülere neden olan festivalde, ahşap tekneler görücüye çıkarken, tekne ustaları ise kıyasıya yarıştı. Kutlamalarda düzenlenen halat çekme yarışına katılan kadınlar ise adeta erkeklere göz dağı verdi. Osmanlı donanmalarının inşa edildiği Bartın’ın Kurucaşile ilçesinde, o günden bugüne süren gelenek ile sağlam, modern, lüks ve konforlu ve dayanıklı ahşap tekne ile yat yapımları devam ediyor. Türkiye’nin en kaliteli ahşap tekne ve yatlarının yapıldığı, dünyada üne kavuşan Kurucaşile ilçesinde bu yıl 22. si yapılan festival ile ahşap tekne ile yatlar görücüye çıktı. 2 gün süren 22. Ahşap tekne ve Yat Festivali kutlamalarında denizde, tekne, kano, yüzme yarışmaları yapılırken kumsalda ise plaj voleybolu, masa tenisi, halat çekme ve yağlı direk yarışması gibi etkinlikler düzenlendi. Kurucaşile Belediyesi tarafından düzenlenen festivalin ilk gününde, Kurucaşile’de Ahşap Tekne’nin geçmişi, bugünü ve geleceği konulu panel düzenlenirken, masa tenisi turnuvasındaki müsabakalar başladı. İlk Günün akşamında ise Harbi Enver ve Tayfun çalık konserleri yer aldı. Tekneler ve ustaları yarıştı Festivalin ikinci gününde ise turnuvaların final müsabakaları, halat çekme, yağlı direk, kano ve ahşap tekne yarışmaları gerçekleştirildi. Oldukça renkli görüntülere sahne olan festivalde, kontrol kabiliyeti, hız ve manevra kabiliyetleri ile görücüye çıkan tekneler, onları üreten ustalarının kaptanlığında yarıştı. Heyecanın en üst düzeyde yer aldığı tekne yarışlarında, izleyenler keyifli anlar da yaşadı. Kadınlardan erkeklere gözdağı Kutlama etkinliklerinde ise çocuklar ve yetişkin erkeklerin yanı sıra kadınlar da halat çekme yarışmasına katıldı. 6’şar kişilik ayrı 2 takım oluşturan kadınlar, yaptıkları güç denemesi ile adeta erkeklere göz dağı verdi. Oldukça çekişmeli ve heyecanlı geçen yarışmada, uzun süre kadınlar yenişemedi. Yetişkin erkekler kategorisinde düzenlenen halat yarışmasına Kurucaşile Belediye Başkanı Uğur Güneş de katılarak, arkadaşları ile birlikte güç denemesi yapıldı. Gündüz halat çekenler, gece ise halay çekip, göbek attılar İlçede yapılan minyatür ve normal boyutundaki ahşap teknelerinde de sergilendiği festival ikinci günü akşamı düzenlenen Yola Düş grubunun türkü konseri ile sona erdi. Konsere, Kurucaşile belediye Başkanı Uğur güneş, Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, CHP İl Başkanı İsmail Cem Akyol, CHP Kurucaşile ve Amasra ilçesi başkanları Reyhan Aybilek, Ogün Basançelebi ile vatandaşlar katıldı. Festivalde gerçekleşen yarışmalarda dereceye girenlere de konser öncesinde, madalya, kupa ve para gibi ödülleri verildi. Gündüz, halat çekme gibi çeşitli yarışmalarda yorulan Başkan Güneş ve ilçe halkı, akşam konserde hareketli türkülerle halay çekip göbek attı. (SD-SD-
BARÜ’de 15 Temmuz  konferansı
12 Temmuz 2024 Cuma - 20:28 BARÜ’de 15 Temmuz konferansı Bartın Üniversitesinde (BARÜ) “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” dolayısıyla gerçekleştirilen konferansta 15 Temmuz darbe girişimi dini boyutuyla incelenerek birlik ve beraberlik mesajı verildi. Bartın Valiliği ve Bartın Üniversitesi (BARÜ) tarafından “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” anma etkinlikleri kapsamında “Dini Boyutuyla 15 Temmuz” başlıklı bir konferans düzenlendi. Darbe girişiminin dinî, tarihî ve sosyolojik boyutlarıyla ele alındığı etkinlikte, milletin demokrasiye olan inancının gelecek nesillere aktarılmasının önemi vurgulandı. Kutlubey Yerleşkesi Kütüphane Konferans Salonunda gerçekleştirilen etkinliğin, açılış konuşmalarını Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan ile BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun yaptı. Vali Arslan konuşmasında, ülkenin bekasını ve bölünmez bütünlüğünü parçalamaya yönelik gerçekleştirilen hain darbe girişiminin bozguna uğratıldığını ifade ederek, ’’Bundan 8 yıl önce 15 Temmuz 2016’da Türk milletinin demokrasiye olan inancının ve vatan sevgisini tüm dünyaya gösterildiği topyekûn bir direniş sergilendi. O günkü kahramanlığıyla tarihe adını altın harflerle yazdıran aziz milletimiz; şehitlerimizin bizlere bıraktığı mukaddes emanetin sorumluluğunu ilelebet taşıyacak, milli iradesine yöneltilen her türlü girişime asla izin vermeyecektir’’ dedi. “O gece sadece şanlı bir zaferi değil, geleceğimizi de kazandık” 15 Temmuz 2016’da yaşananların toplum hafızasından silinmeyeceğini vurgulayan Rektör Uzun ise “Ülke olarak terörle mücadelede kritik bir eşikten geçtiğimiz o günlerde, şer odaklarının ortağı konumundaki FETÖ’nün darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Millet iradesinin hiçe sayıldığı hain darbe girişimine karşı tek yürek ve tek bilek olarak sadece şanlı bir zaferi değil, aynı zamanda geleceğimizi de kazandık. Aziz milletimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde vatanına, bayrağına, bağımsızlığına ve geleceğine olan bağlılığını bir kez daha ispatlamıştır. Bizler canları pahasına vatan müdafaası yapan ve milli irade destanını yazan şehitlerimiz ile milletimizin direnişini 8 yıl değil 80 yıl da geçse unutmayacağız, unutturmayacağız” diye konuştu. Dini Boyutuyla 15 Temmuz Konferansı Ardından geçilen konferansın moderatörlüğünü BARÜ İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammed Yamaç yaparken, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ejder Okumuş da konuşmacı olarak yer aldı. 15 Temmuz’un siyasi, askeri, ekonomik birçok boyutu olduğunu ancak ana faktörün din faktörü olduğunu belirten Doç. Dr. Yamaç, “Bir süreç olarak düşündüğümüzde dinin ana faktör olarak darbe girişiminin zeminine oturtulduğunu görebiliriz. Başlangıçta din zemininde vücut bulan örgüt, zamanla askeri, hukuki, siyasi ve eğitim alanına da yayılmıştır. Temel meşruiyetini yanlış bilgilerle dine dayandıran örgüt, halkı inançları üzerinden kandırarak farklı ideolojik perspektiflere bürünmüştür” şeklinde konuştu. 15 Temmuz darbe girişimini dini, felsefi ve sosyo-psikolojik açıdan ele alan Prof. Dr. Okumuş ise FETÖ ve benzeri yapılar hakkında toplumun bilinç düzeyinin artırılmasının önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Okumuş “Örgütlü küresel bir yapı olan FETÖ, dini argümanlarla hedeflerini meşrulaştırmaya çalışarak insanların inançlarını istismar ederek dini araçsallaştırdı. Bizim bu olayları farklı kavramlar üzerinden bilimsel olarak değerlendirmemiz lazım. Paralel yapıları iyi görüp gözlemlemeli ve din konusunda bilgilenip bilinçli olarak mücadele etmeliyiz. Bu yapının geçmişi ve şimdisi var. Akademik çalışmaların artırarak üniversiteler öncülüğünde kendimizi geliştirmeli, darbeci zihniyetlere karşı bir ve bütün olmalıyız. Bunun en büyük örneğini 15 Temmuz gecesi gördük. Tüm renkleriyle her gruptan, her ideolojik görüşten insanlar darbeye karşı duvar oldu. O gece milletimiz kahramanlık destanı yazdı” diye bilgilendirmelerde bulundu. Milletin Zaferi Poster Sergisi 15 Temmuz darbe girişiminin dini boyutuyla ele alındığı konferansın ardından Kütüphane Fuaye alanında iki ayrı serginin açılışı da yapıldı. BARÜ Bartın Meslek Yüksekokulu Grafik Tasarım Programı öğrencileri tarafından hazırlanan “Milletin Zaferi Poster Sergisi”nde 15 Temmuz darbe girişiminde halkın gösterdiği direnişin yansıtıldığı eserler sergilendi. 15 Temmuz Kitapları Sergisi Darbe girişimi ve millet olarak kazanılan zaferin farklı bakışa açılarıyla kaleme alındığı eserler tanıtıldı. Bölgenin en büyük kütüphanesi olan BARÜ Kutlubey Yerleşkesi Kütüphanesi bünyesinde yer alan ve 15 Temmuz hain darbe girişimi çerçevesinde darbelerin sosyal, ekonomik, psikolojik ve kültürel etkilerini konu alan kitaplara nasıl erişebilecekleri anlatıldı. Yoğun ilgiyle gerçekleştirilen “Milletin Zaferi” programı millet iradesi ve bütünlüğünü hedef alan girişimlerin bir daha yaşanmaması temennisiyle son buldu.
Filistin’den Türk üniversiteleri için ders çağrısı
11 Temmuz 2024 Perşembe - 22:40 Filistin’den Türk üniversiteleri için ders çağrısı Bartın Üniversitesi tarafından online olarak düzenlenen Filistin konulu panelde konuşan Filistin Alimler Derneği Başkanı Dr. Vevvaf Tekruri, Türkiye’deki üniversitelere İsrail sorunu ve sömürgeciliği anlatan dersler verilmesi için çağrıda bulundu. Bartın Üniversitesinde (BARÜ) moderatörlüğünü BARÜ Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmud Kaddum’un yaptığı panele Filistin Âlimler Birliği Derneği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri ile Beytülmakdis Öncüleri Derneği Başkanı Muharrem Güneş konuşmacı olarak katıldı. Çevrim içi olarak gerçekleştirilen etkinlikte son gelişmeler ışığında tarihten günümüze kadar uzanan Filistin konuşuldu. Panelin açılış konuşmasını yapan BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, yıllardır devam eden İsrail sorunu ve zulmünün son bulana kadar Filistin’in gündemden düşürülmemesi gerektiğini ifade etti. Rektör Uzun, “Bugün burada insani ve ahlaki bir mesuliyet olarak gördüğümüz, Filistin halkının özgürlük mücadelesinin tekrar yanında durmaya çalışacağız. Hepimiz, insan olmakla olmamak arasındaki bu mücadelenin bir parçası olarak daima hakkın ve haklının yanında duracağız. Biliyoruz ki, alınan her karar ve gösterilen her çaba tarihe bir not olarak geçecektir” dedi. Üniversitelere çağrı Filistin Âlimler Birliği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri ise yaptığı konuşmada, Filistin konusunda Türkiye’deki üniversitelerin yapabileceği şeyler olduğunu belirterek, İsrail sorunu ve sömürgecilik konusunda üniversitelere derslerin konulmasını önerdi. Siyonizme karşı gençlerin bilgilendirilmesi çağrısında bulunan Tekruri, üniversitelerin programlarına eklenecek derslerle Filistin’de yaşananların da tarihi boyutuyla yeni nesle anlatılması gerektiğini kaydetti. Gazze’de sürdürülen direnişin de önemine dikkat çeken Dr. Tekruri, "Bu bir ümmetin başkaldırışıdır. Yaklaşık 100 yıldan beri orada insanlar bir varoluş mücadelesi veriyor. Bugün Gazze’deki mücahitler ve Filistin halkı bu siyonizme karşı hem siyasi hem iktisadi savaş sürdürüyor. İşgal altındaki bölgeye, en çok Türkiye destek veriyor. Manevi ruhla ve dualarımızla ayakta kalıp direniyorlar. Sosyal medyada görüyoruz oradaki nesil, tanklara taşla karşı çıkıyor. Siyonistler güçlerini Batılı devletlerden alırken Filistin halkı gücünü Allah’tan alıyor” şeklinde konuştu. Panelde konuşan Beytülmakdis Öncüleri Derneği Başkanı Muharrem Güneş ise sosyal bilimler çerçevesinde Filistin’de yaşananları ele alarak, “Tarihe baktığımızda büyük güçler, gücünün zirvesinde yenilmiştir. Bugün İsrail’in Müslüman coğrafyalarda Batı güçlerinin sınırsız desteğiyle, siyonizme karşı sempatilerle, Orta Doğu coğrafyasında ortaya koyduğu siyaset tamamen Filistin’i yok etmeye yöneliktir. İsrail özellikle Gazze’yi kendine büyük bir tehdit olarak görerek ve bölgede neden olduğu korku ve panik havasıyla Gazze’yi yerle bir ederek teknolojik imkanlarını bütün dünyaya göstermeye çalışmaktadır. Bugüne geldiğimizde bölgeye, Hiroşima’nın 6 katı kadar bomba atıldı. Ölen Filistinlilerin yüzde 40’ı ne yazık ki çocuk. Bu tarihte benzeri görülmemiş bir savaş. Filistin halkının gösterdiği bu direniş, Gazze’nin bütünlüğü için sonuna kadar devam etmelidir” diye konuştu.
Bartın’da Survivor Meksika için çekimler başladı
11 Temmuz 2024 Perşembe - 16:48 Bartın’da Survivor Meksika için çekimler başladı Acun Medya tarafından Meksika’daki bir televizyon kanalı için çekilen "La İsla" isimli Survivor yarışmasının 2. sezonun 6. ve 7. bölümlerinin çekimlerine Bartın’da başlandı. Amasra ilçesinde 2 gün süren parkur kurulumunun tamamlanmasının ardından çekimlerine başlanan projede yaklaşık 250 kişilik kadro görev alıyor. Meksikalı yarışmacılar ise parkur ve engelleri aşmak kadar, Türkiye’ye alışmakta da zorluk yaşadı. Meksika’da bir televizyon kanalında yayınlanacak olan ve Meksika’nın Survivoru olarak ifade edilen "La İsla" yarışmasının çekimleri, Amasra ilçesine bağlı Göbü köyündeki Siyah İnci Plajı’nda 2 gün süren platform ve parkur tamamlanmasının ardından başladı. Sabah saatlerinde Amasra ilçe merkezinde başlayan çekimler, öğleden sonra ise Siyah İnci Sahili’nde kurulan parkurda devam etti. Kurulan parkur, çekimler öncesinde yöre halkı ve turistlerin ilgisini gördü. Bazı vatandaşlar parkuru gezerek, cep telefonları ile fotoğraf çekildi. Ekipler ise sahilde kurulu parkur ve kameralarda son kontrollerini yaparak, yarışma ve çekim için hazırlıklarını tamamladı. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) koordinasyonunda İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü iş birliğinde Acun Medya tarafından çekimleri yürütülen yarışma programında görevli ekip, Zonguldak’ta yapılacak çekimlerin ardından bölgeden ayrılacak. Meksikalı izleyiciler, programı izlerken Bartın’ın Amasra ilçesindeki eşsiz doğayı ve denizi de görme fırsatı bulacak. Bu sezonun ilk 3 bölümü Yunanistan’da çekilen yarışma programı ve içeriği hakkında bilgi veren Acun Medya Prodüksiyon ve Koordinasyon Sorumlusu Sena Toksöz, "Programımız Meksika’da yayınlanacak. 2. sezonun 6. ve 7. bölümlerini çekiyoruz. Başlangıçtaki ilk 3 hafta Yunanistan’da çekimlerimiz oldu. Diğer 3 hafta da Türkiye’de birkaç şehir gezdik. Normalde iki takımlı yarışmalar izlemeye alışkınız ama yarışmamız üç takımlı bir program. Yarışmadaki amaç üç takım içerisinden her hafta en iyisini bulabilmek. Bu oyunda 3 puanı kazanan iyi bir kampa giderek, akşamını orada geçirebilecek. Şartları çok daha rahat olacak. İkinci kazanan orta bir kampta bulunacak. En kötü olan da sokakta yatacak diyebilirim. Şartları diğerlerine göre çok daha zorlu olacak. Burada yarışmacılara acı çektirmeye değil de, gerçekten performanslarına bakmaya çalışıyoruz. İnsanların becerilerine bakmaya çalışıyoruz. Parkurlarımız sadece güç ve denge ağırlıklı değil. Her şeyden bir nebze de olsa bir şeyler katmaya çalışıyoruz. Çünkü gerçekten insanların potansiyelini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz" dedi. Türkiye’yi şehir şehir gezecekler Her bölümü farklı şehirde çekmek istediklerini kaydeden Toksöz, "Bir önceki sezonumuzda da Türkiye’de birçok şehri gezdik. Bu sezonda şehirleri gezmeye devam ediyoruz. Bizim için önemli olan Türkiye’yi şehir şehir gezebilmek. Türkiye’nin reklamını, tanıtımını yapabilmek. Bu projeyi normalde sabit bir yerde yapabilirdik ama Türkiye’nin bilinen ve bilinmeyen köşelerini de insanlara göstermeyi tercih ettik. Hemen her hafta yer değiştirmek tabii ki çok zor oluyor. Ama bir o kadar da keyifli oluyor. Çünkü hem buraları biz görüyoruz hem de Meksikalı yarışmacılarımıza buraları tanıtarak, farklı bir tecrübe kazanmalarını sağlıyoruz. Çekimlerimiz başka şehirlerde de olacak" ifadelerini kullandı. 250 kişilik dev kadro İlk sezonu başarı ile tamamlayan ve yeni sezonun ise 6. ve 7. bölümleri çekilen yarışma programında yapımcı, yönetmen gibi teknik ekibin yanı sıra öncü, keşif, kurulum, çekim ve toplayıcı ekipler ve yarışmacılarla birlikte toplamda 250 kişilik dev kadro görev alıyor. Sena Toksöz, projede görev alanların sayısı konusunda ise, "Rahatlıkla 200 kişi çalışıyoruz diyebilirim bu proje için. Bir öncü ekibimiz var, keşif ekibimiz var, kurulum ekibimiz var, çekim ekibimiz var, toplayıcı ekibimiz var. Yarışmacılarla birlikte 200-250 kişi projemizde görev alıyor" şeklinde konuştu. Meksikalılar, Türkiye’ye alışmakta zorlandı Toksöz, Meksikalı yarışmacıların zorlu parkur ve engeller kadar Türkiye’ye alışmakta da zorlandığını ifade ederek, "Yarışmacılarımızın kültürleri bizimkinden çok farklı. Biz yıllardır Meksika kanalları ile çalıştığımız için biz onlara adapte olduk. Onların buraya adapte olması biraz daha zordu. İlk haftalarda biraz zorlandılar. Şimdi yavaş yavaş bize alışmaya başladılar. Hatta bizim kelimelerimizi de kullanmaya başladılar. Bizim kültürümüze açık ve sıcak davranıyorlar. Bu programda en önemli şey ise adaptasyon. Ne kadar hızlı adapte olabilirsen o kadar başarılı olabilirsin. Yarışmacıların atlatması gereken bir zorluk da buydu" diye konuştu.
Büro Yönetimi ve Sekreterlik Kongresine Bartın ev sahipliği yapacak
10 Temmuz 2024 Çarşamba - 17:51 Büro Yönetimi ve Sekreterlik Kongresine Bartın ev sahipliği yapacak Bartın Üniversitesi (BARÜ) ev sahipliğinde TÜBİTAK tarafından desteklenen 3. Uluslararası 18. Ulusal Büro Yönetimi ve Sekreterlik Kongresi “Büro Yönetiminde Yeni İş Modelleri ve Sürdürülebilirlik” temasıyla gerçekleştirilecek. Bartın Üniversitesi (BARÜ) tarafından TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından yürütülen 2223/B-Yurt İçi Bilimsel Etkinlik Düzenleme Desteği Programına yapılan başvuru kabul edildi. Bilim insanları ve sektör temsilcilerini bir araya getirerek bilgi ve deneyimlerin paylaşılması, bilimsel çalışmaların değerlendirilmesi amacıyla yurt içinde düzenlenen etkinliklere destek veren BİDEB, BARÜ Ulus Meslek Yüksekokulu Büro Hizmetleri ve Sekreterlik Programının başvurusunu onaylayarak destek kapsamına aldı. Böylece Türkiye’nin çeşitli yükseköğretim kurumlarında akademisyen, sekreter, yönetici asistanı ve gelecekte bu mesleği yapmak için eğitim alan öğrenciler BARÜ çatısı altında bir araya gelecek. Alanın tüm bileşenlerinin etkileşim içinde olmaları amacıyla düzenlenen “Büro Yönetimi ve Sekreterlik Kongresi” (BÜROKON) BARÜ Ulus Meslek Yüksekokulu Büro Hizmetleri ve Sekreterlik Programı tarafından organize edilecek ve 1-2 Kasım 2024 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Kongre hakkında bilgi veren BARÜ Ulus Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Şükrü Teoman Güner, “3. Uluslararası 18. Ulusal Büro Yönetimi ve Sekreterlik Kongresi, gelişen teknolojilerin ve hayatımızın her alanına yaydığımız sürdürülebilirliğin büro yönetimindeki yeni iş modellerine uygulanması hedefiyle ‘Büro Yönetiminde Yeni İş Modelleri ve Sürdürülebilirlik’ ana temasıyla gerçekleştirilecek. Bilim insanları ile sektör temsilcilerinin bilgi, birikim ve deneyimlerini paylaşabilecekleri bir platform oluştururken dijitalleşme ve yapay zekânın büro yönetimi ve ofis hayatı üzerindeki etkisi, yönetici asistanlarının sorumluluklarını yerine getirirken ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na yönelik faaliyetlerini değerlendireceği bir etkinlik hedefliyoruz. Ev sahipliği yapacağımız bu önemli organizasyonda bizleri her zaman destekleyen Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Orhan Uzun ile özverili çalışmalarıyla organizasyona katkı sunan tüm akademik ve idari insan kaynağımıza teşekkür ediyorum” dedi. Büro yönetimi ve sekreterlik alanının gelişimi amacıyla düzenlenen kongrenin BARÜ ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun, “Ofis yönetiminde yaşanan teknolojik dönüşümlerin, yeni yaklaşım ve uygulamaların ele alınacağı Büro Yönetimi ve Sekreterlik Kongresine bu sene Bartın Üniversitesi olarak ev sahipliği yapacağız. Dijitalleşme ve sürdürülebilirliğin alana entegrasyonu noktasında yürütülen çalışmaları değerlendirerek farklı üniversitelerden bilim insanlarını ve sektör temsilcilerini ağırlayacağız. Sektöre yönelik gelişmeler hakkında önemli kazanımlar elde edeceğimiz kongrenin Üniversitemizde düzenlenmesindeki gayretleri dolayısıyla Ulus Meslek Yüksekokulu Müdürümüz Doç. Dr. Şükrü Teoman Güner’e ve katkı sunan tüm bileşenlerimize teşekkür ediyorum. Ayrıca üniversitelerdeki farklı alanlara yönelik bilim ekosisteminin geliştirilmesi noktasındaki destekleri için TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Hasan Mandal’a ile kıymetli teşvikleri için TÜBİTAK BİDEB Başkanımız Prof. Dr. Sayın Ömer Faruk Ursavaş’a teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.
BARÜ’de “Akıllı Teknolojiler ve Değişen Dünya Dinamikleri” konuşulacak
10 Temmuz 2024 Çarşamba - 17:44 BARÜ’de “Akıllı Teknolojiler ve Değişen Dünya Dinamikleri” konuşulacak Bartın Üniversitesinin (BARÜ) ev sahipliğinde “Akıllı Teknolojiler ve Değişen Dünya Dinamikleri” temasıyla gerçekleştirilecek 11. Uluslararası Muhasebe ve Finans Araştırmaları Kongresi, TÜBİTAK tarafından desteklenecek. Bartın Üniversitesi (BARÜ) TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından yürütülen 2223/B-Yurt İçi Bilimsel Etkinlik Düzenleme Desteği Programına yaptığı başvuru kabul edildi. Farklı kurumlarda görev yapan bilim insanlarının bir araya gelmesi, bilgi ve deneyim paylaşımı yapılması, disiplinler arası çalışmalara zemin hazırlaması amacıyla yurt içinde düzenlenen etkinliklere destek veren BİDEB, BARÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nün başvurusunu onaylayarak destek kapsamına aldı. Böylece, 2013 yılından bu yana Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde düzenlenen “Uluslararası Muhasebe ve Finans Araştırmaları Kongresi” (International Congress on Accounting and Finance Research - ICAFR) bu yıl BARÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü ev sahipliğinde 27-29 Eylül 2024 tarihlerinde düzenlenecek. Kongre hakkında bilgiler veren BARÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Saban, “11. Uluslararası Muhasebe ve Finans Araştırmaları Kongresi (ICAFR’24), son dönemlerde muhasebe ve finans disiplinlerini yakından etkileyen gelişmeler gözetilerek ‘Akıllı Teknolojiler ve Değişen Dünya Dinamikleri’ ana temasında gerçekleştirilecek. Uluslararası nitelikte olan ICAFR’24 ile muhasebe ve finans disiplinlerinden katılımcıların bilgi, birikim ve deneyimlerini aktarabilecekleri bilimsel bir platform oluşturulurken farklı üniversitelerden alanında uzman bilim insanlarının bir araya getirilmesi hedefliyoruz. Ev sahipliği yapacağımız bu önemli organizasyonda bizlere destekleriyle güç veren Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Orhan Uzun’a teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca ‘Birlikte Başarıyoruz’ anlayışıyla çıktığımız bu yolculukta tüm bileşenlerimize de katkıları için teşekkür ediyorum” diye konuştu. Muhasebe ve finans alanında düzenlenecek kongrenin BARÜ ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun, “Her yıl farklı bir üniversitenin ev sahipliğinde gerçekleştirilen bilimsel kongreye bu sene Bartın Üniversitesi olarak biz ev sahipliği yapacağız. Stratejik bir sektör olan ve ülke ekonomimizi direkt etkileyen muhasebe ve finansı ‘Akıllı Teknolojiler ve Değişen Dünya Dinamikleri’ ana başlığında ele alarak farklı üniversitelerden çeşitli bilim insanlarını ağırlayacağız. Sektöre yönelik en güncel bilgilerin paylaşılacağı bu uluslararası kongrenin Üniversitemizde düzenlenmesine öncülük eden başta Prof. Dr. Metin Saban hocamız olmak üzere katkı sunan tüm bileşenlerimize teşekkür ediyor, verimli bir kongre süreci geçirmelerini temenni ediyorum. Ayrıca bilim ekosistemini yaygınlaştırma noktasındaki destekleri için TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Hasan Mandal’a, bilimsel ilerleyişimizdeki değerli teşvikleri için ise TÜBİTAK BİDEB Başkanımız Prof. Dr. Sayın Ömer Faruk Ursavaş’a teşekkürlerimi sunuyorum ” dedi.
Üniversitede doğal gölet oluşturuldu
10 Temmuz 2024 Çarşamba - 15:54 Üniversitede doğal gölet oluşturuldu Bartın Üniversitesinde (BARÜ) “Yeşil Kampüs” çalışmaları kapsamında yağmur suları biriktirilerek, doğal gölet oluşturuldu. Biyoçeşitlilik, enerji verimliliği, iklimle uyumlu ve sürdürülebilir proje olan doğal gölet üstünde ve çevresinde öğrenciler, eğitim ve spor aktivitelerini de gerçekleştirebiliyor. Bartın Üniversitesi’nde (BARÜ) 2017 yılında hayata geçirilen “Yeşil Kampüs” projesi kapsamında kısa ve uzun vadeli planlamalarla doğaya saygılı uygulamalar hayata geçirildi. Ağaçlandırma çalışmaları başta olmak üzere yerleşkeler içerisinde yeni yaşam alanlarının oluşturulması için başarılı çalışmalar yürütülen üniversitede, doğal gölet projesi hayata geçirildi. Kutlubey Yerleşkesine kazandırılan 110 bin metrekare yeşil alan ile birlikte yağmur suları biriktirilerek doğal gölet oluşturularak, kampüste ekolojik denge ve ekosistemin korunması amaçlandı. Örnek bir proje hayata geçirildi Doğal yaşamın korunduğu gölet, ekolojik, sosyal ve ekonomik boyutlar hesaplanarak gerçekleştirilen peyzaj uygulamaları ile örnek bir proje olarak hayata geçirildi. Mühendislik, Mimarlık ve Tasarım Fakültesinden akademisyenler ile idari insan kaynağının ortak çalışmasıyla Kutlubey Yerleşkesindeki binalar ile alanlarındaki yağmur suları gölet alanına yönlendirildi. Böylece atık su şebeke hattından ayrılan tahliye sistemiyle yağmur suları göleti oluşturarak döngüsel bir süreç başlatıldı. Biyoçeşitlilik, enerji verimliliği, iklimle uyumlu ve sürdürülebilir oldu Doğaya saygılı, sürdürülebilir ve geri dönüşüm odaklı bilimsel çalışmalar doğrultusunda oluşturulan gölet ile bitki örtüsü ve ağaçların sulanması da yapılıyor. Böylece gölet alanındaki su dengesi korunurken aynı zamanda önemli miktarda su tasarrufu sağlanıyor. Zengin biyolojik çeşitliliğe de ev sahipliği yapan göletin kampüse kazandırılmasıyla birlikte zaman zaman farklı kuş türleri de görülmeye başlandı. Doğal gölette “kano” üzerinde ders işlediler Herkes tarafından yoğun ilgi gören gölet çevresi, öğrencilerin eğitim ve spor aktivitelerini yaptıkları bir alan haline geldi. Eğitim-öğretim ortamına dönüşen gölet çevresinde kano üzerinde ders işleyen öğrenciler edindikleri teorik bilgiyi uygulamalı olarak deneyimleme fırsatı buldu. BARÜ Spor Bilimleri Fakültesi öğrencileri, Doğa Sporları dersinde gölette kürek çekti. Kampçılık ve kampta yapılması gerekenler hakkında bilgilendirilen öğrenciler doğa sporları noktasında uygulamalar yapabiliyor. Ders kapsamında gölette yapılan kano geçişi kampüs içerisinde güzel görüntüler oluşturuyor. Tasarruflu gölet BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise tasarruf sağlayan bir gölet oluşturduklarını belirterek, “2017 yılında hayata geçirdiğimiz ‘Yeşil Kampüs’ projesi kapsamında doğaya ve insana saygılı bir anlayışıyla çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Sürdürülebilir peyzaj uygulamaları ile yapılan düzenlemelerde ekolojik, sosyal ve ekonomik boyutlara dikkat ederek yerleşkelerimizi doğayla uyumlu ve çevre dostu kampüsler haline getirmeyi hedefliyoruz. Yağmur suları biriktirilerek hem çevremizi koruyan hem de tasarruf sağlayan bir doğal gölet oluşturduk” dedi. Rektör Uzun, ‘Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs’ ve ‘Spor Dostu Kampüs’ projeleri ile doğaya ve insana saygılı bir anlayışla örnek uygulamalar hayata geçirdiklerini hatırlatarak, “Yükseköğretim Kurulumuzun öncülüğünce yaptığımız çalışmalarla yarınlarımıza değer katıyoruz. Ayrıca gelecek adına edindiğimiz kazanımların yanında uluslararası sıralamalarda elde ettiğimiz başarılar da tüm yerleşkelerimizi sürdürülebilir yaşam alanları haline getirme noktasında bizleri teşvik ediyor. Bu düşüncelerle doğayla uyumlu kampüs çalışmalarımızda sundukları katkılar dolayısıyla YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a ve YÖK üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.