ASAYİŞ - 12 Kasım 2024 Salı 11:38

Seyir halindeki traktörün kasasından düşen şahıs hayatını kaybetti

A
A
A
Seyir halindeki traktörün kasasından düşen şahıs hayatını kaybetti

Aydın’ın Karacasu ilçesinde tarladan dönerken seyir halindeki traktörün kasasından düşen şahıs hayatını kaybetti.


Olay, Geyre Mahallesi yakınlarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, çalıştığı tarladan dönen Himmet Fışkırma (67) seyir halindeki traktörün kasasından düşerek ağır yaralandı. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirilmesi üzerine bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesi sonrası Fışkırma, ambulansla hastaneye kaldırdı. Hastanede tedavi altına alınan Fışkırma, doktorların tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı. Fışkırma’nın acı haberini alan ailesi ve yakınları yasa boğuldu.


Olayla ilgili soruşturma sürüyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 14. Tarım Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması Ödülleri sahiplerini buldu Tarım, orman, toprak ve su konularında duyarlılığın arttırılması için düzenlenen 14. Tarım Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması Ödülleri sahiplerini buldu. Tarım ve Orman Bakanlığı, Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığının düzenlediği tarımın, ormanın, toprağın, suyun önemi konusunda duyarlılığın geliştirilmesinin amaçlandığı "14. Tarım Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması"nın ödül töreni Orman Genel Müdürlüğü’nün Konferans Salonu’nda yapıldı. Tarımsal gelişmeler ile tarım, orman, doğa, çevre ve insan ilişkilerinin estetik ve öznel bakış açılarıyla arşivlerde yerini almasını sağlamak amacıyla 14 yıldır aralıksız düzenlenen “Tarım Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması”nın ödülleri sahiplerini buldu. Bu yıl ilk uluslararası boyut kazandırılan yarışma; “Genel”, “Çiftçi”, “Öğrenci”, “Tarım ve Orman Bakanlığı Çalışanları”, “Denizbank Çalışanları” ve “Tema: Üretimin ve Üreticinin Yüzyılı” olmak üzere 6 farklı kategoride gerçekleştirildi. Yarışmacılar; tarım, hayvancılık, orman, toprak, su, su ürünleri, gıda ve muhafazası, her türlü tarım hareketliliğinin işlenmesi, üretici, çiftçi, çoban, köylü ve köy yaşamı gibi ilgili faaliyetleri konu alan fotoğraflarla yarışmaya katıldılar. “14. Tarım Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması”na bu yıl Türkiye’nin de dahil olduğu 35 ülkeden toplam bin 988 fotoğrafçı 8 bin 766 eserle katıldı. Seçici kurul tarafından yarışmaya katılan 12 eser ödüle layık bulunurken 118 eser de sergilenmek üzere seçildi. Ayrıca bir eserde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından “Bakan Özel Ödülü”ne layık görüldü. "Tarım yeri gelir aştır, yeri gelir iştir" Bakan Yumaklı, törende yaptığı konuşmada, ödül alan tüm yarışmacıları tebrik etti. Tarımın artık sadece tarımdan ibaret olmadığını söyleyen Bakan Yumaklı, “Sağlıktan turizme, biyolojiden ekolojiye ekonomiye, ticarete diplomasiye kadar hatta birçok konuda önemli sektör. Yeri gelir aştır, yeri gelir iştir. Damaklarda lezzettir, meslektir, istihdamdır. Sadece kırsalı ilgilendirdiği düşünülür ama öyle değildir. Hayata can suyu, can sağlığı, can evidir” ifadesini kullandı. Tarım ve ormanla maddi hayatını idame ettiren insanın ruh dünyasını doldurduğun ifade eden Bakan Yumaklı, tarım ve ormanın aynı zamanda sanat olduğunu da aktardı. Tarımın tarih boyunca insanın beslenmesini sağlamakla kalmadığını, medeniyetlerin oluşumunda ve devletlerin kuruluşunda da önemli rol üstlendiğini ifade etti. "Türk tarımının ve üreticisinin dünyaya tanıtılmasına da katkı sağlayacak" Bakan Yumaklı, “Her biri ayrı bir sanat eseri olan bu fotoğraflar, bütün çiftçilerin aynı zamanda bir sanatkar olduğunu bir kez daha göz önüne seriyor. Yarışmanın uluslararası hüviyete bürünmüş olması, Türk tarımının ve üreticisinin dünyaya tanıtılmasına da katkı sağlayacak" diye konuştu. "Kadın girişimcilerimizin tarımsal üretimin içerisinde olmasını istiyoruz" Yumaklı, Tarım ve Orman Bakanlığı personellerinin en iyi üretim altyapısın hazırlamak için gece gündüz çalıştığını belirterek, şunları kaydetti: “Bu yarışmamıza katılan genç kardeşlerimize ayrıca bir çağrım olacak. Sizin tarım sektöründe olmanız gıda arz güvenliğimiz için çok önemli. Genç kardeşlerimizin ve kadın girişimcilerimizin tarımsal üretimin içerisinde olmasını istiyoruz. Gençler ve kadınlar olmazsa bunun sürdürülebilirliği yoktur. Bütün imkanlarımızı buna yönlendirmiş vaziyetteyiz. Gelin tarım yapın bizlerde sonuna kadar destek olalım.” Birinci Ödülünü kazanan fotoğrafın başka bir yarışmada ödül kazanması nedeniyle birincilik ödülü iptal edildi. Öte yandan "Bakan Özel Ödülü"nü Mehmet Şah Deniz tarafından çekilen "Küçük Çoban Kız" fotoğrafı kazandı. "Ulusal Birincilik Ödülü"nü Beytullah Eles tarafından çekilen "Acı Yol" fotoğrafı kazandı. "Çiftçi Üretici Ödülü"nü ise Adil Emektar tarafından çekilen "Salçalık Domates" fotoğrafı kazandı. "Üretimin ve Üreticinin Yüzyılı" ödülünü ise Ahmet Aslan tarafından çekilen "Lale Vakti" fotoğrafı kazandı. "Öğrenci Ödülü"nü ise Sude Özdemir tarafından çekilen "Yaylacı" fotoğrafı kazandı. "Tarım Orman Bakanlığı Çalışanları Ödülü"nü ise Ender Pekşen tarafından çekilen "Kapya" fotoğrafı kazandı. "Orman: Geleceğe Nefes Ödülü"nü ise Filiz Uzunismail tarafından çekilen "Sürünün Yolculuğu" fotoğrafı kazandı. "Suya Vefa Ödülü"nü ise Haluk Sargın tarafından çekilen "Sürü ve Menderesler" fotoğrafı kazandı.
Kocaeli Ertuğrul Sağlam: "Eğer disiplinden aksi bir sonuç çıkarsa hakkımı helal etmeyeceğim" Kocaelispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, Sakaryaspor maçıyla ilgili yaşananlarla ilgili, "Eğer azıcık vicdan sahibi insanlarsa, disiplin sevk kararlarını gözden geçirirler" dedi. Trendyol 1. ekiplerinden Kocaelispor’da, Sakaryaspor derbisi sonrası Bandırma mesaisi bugün gerçekleştirilen antrenman ile sürdü. İdman öncesi Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt futbolcularla bir araya geldi. Söğüt, alınan derbi galibiyeti sebebiyle tüm takımı tebrik etti. Kocaelispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam ve oyuncular antrenman öncesinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sözlerine geçtiğimiz hafta oynan Sakaryaspor maçını değerlendirerek başlayan Sağlam, ”Futbol geçmişle yaşanmıyor. O yüzden önümüze bakacağız. Sakaryaspor maçı bizim için 3 puandan ibaretti. Camia açısından farklı anlamlar taşıdığını tabii ki biliyorduk. Çok gergin bir maç oynadık ama soğukkanlılığımızı korursak kazanacağımızı biliyorduk. Maçın daha başında kalecilerimize yapılan tahrikler, maç boyu ve sonrasında da devam etti. Oyun çok kez durdu. Oyuncumun bacağına maytap geldi. Doğru düzgün futbol oynayacak ortam yoktu. Şundan çok mutluyum ki, karakterli oyuncularımız var. Tüm bunlara rağmen futbolcularımız hiçbir tahrik çalışmasına kulak asmadı ve onlara cevap vermedi. Maç sonunda oyunculardan rica ettim, ’İçeride sevinelim, sahada kalmayalım’ dedim. İçeriye girerken organize şekilde planlanmış saldırı oldu. Sonrasında öğrendik ki Markao disiplin kuruluna sevk edilmiş. Bu kadar tahriklere kapılmamış, ahlakıyla futbol oynayan insan sevk ediliyor. Markao’ya saldırıyorlar o da kendini savunuyor. Azıcık vicdan sahibi insanlarsa, kararlarını gözden geçirirler. Eğer aksi bir sonuç çıkarsa da onlara hakkımı helal etmeyeceğim” şeklinde konuştu. "Hedefimiz Süper Lig" Milli aranın ardından oynanacak olan Bandırmaspor maçı öncesi takımın moral ve motivasyonunu yüksek tutmak istediklerini belirten Sağlam, “Bizim hedefimiz Süper Lig’e çıkmak. Sezon başından beri bunu sürekli söylüyoruz. Bu hedefte taraftarımızın payı büyük olacak. Ancak şiddet ve küfürden uzak bir destek istiyoruz. Bu başarıya, fair-play çerçevesinde hareket eden bir camia olarak ulaşmak istiyoruz ve inşallah başaracağız” ifadelerini kullandı. Markao: "Olayları ben başlatsaydım daha fazla yaralı olurdu" Olayların odağındaki isimlerden golcü futbolcu Markao ise, "Sahaya adımımızı attığımız andan itibaren, bize karşı bir provokasyon vardı. Hem Sakaryaspor taraftarı hem kulüp çalışanları tarafından yoğun baskı gördük. Aslında ben oradaki baskıdan hiç etkilenmediğimi söyleyebilirim. Tünelde olanlara gelecek olursak, benim kavga etmeye niyetim hiç yoktu. Ben soyunma odasına ilerlerken önümde bir kişi bizim kaptanımıza saldırdı. Daha sonra tekrardan saldırmaya çalıştı ve ben arkadaşımı korumak istedim. Aile bireylerinden birisi saldırıya uğrarsa herkes tepki verir. Orada polis de vardı ancak saldırılar sonlanmadı. Benim herhangi birine saldırı yaptığım konusu gerçek dışı, bunun görüntüsü dahi yok. Ancak bize orada 10 kişi saldırmaya çalıştı. Aslında olayı benim başlattığımı söyleyip, benim üzerimden yorumlamaları çok komik. Eğer olayları ben başlatsaydım çok daha fazla sayıda yaralı olurdu” diye konuştu. "Yumruk atarak dudağımı patlattı" Tecrübeli sağ bek Ahmet Oğuz da, "Maçtan sonra olaylar olmasın diye takım arkadaşlarımı topladım, ’İçeride sevinelim’ dedim. Burada arbede çıkmasını istemedik ama takım arkadaşlarımı toplarken ilk önce Markao girdi. Markao’ya iki kişi saldırdı. Ayırmaya çalışırken, aradan kendini bilmez, saygısız bir insan yumruk atarak dudağımı patlattı. Sırtımda tırnak izleri vardı. Bizim aslında onlara çok güzel bir ders vermemiz lazım. Onlar da bizim stadımıza gelecekler ama biz onlar gibi yapmayalım. Çünkü biz futbol oynamayı seven bir takımız. Sürekli oyun durdu, oyunun bize izin verdiği dakikalarda biz hep oynamaya çalıştık. Ben böyle şeyler olsun istemiyorum yıl olmuş 2024. Galatasaray-Fenerbahçe maçlarında bile artık böyle şeyler kalmadı. Belki bizler için eşdeğer bir derbi ama böyle şeylere gerek yok çünkü futbol taraftarlarla güzel. Saygı çerçevesi içerisinde. Futbolda yenmek de var yenilmek de var. Bugün biz yendik ama yarın başka bir takımda bizi yenebilir. Dostluk içinde bitmesi en büyük temennimiz" şeklinde konuştu.