GÜNDEM - 16 Ekim 2024 Çarşamba 13:38

Aydın’ın ünlü markası ‘Dubai Çikolatası’ üretmeye başladı

A
A
A
Aydın’ın ünlü markası ‘Dubai Çikolatası’ üretmeye başladı

Tüm dünyada viral olan ‘Dubai Çikolatası’, Merkezi Aydın’da bulunan Tuğba Kuruyemiş‘in markası olan Bellina Çikolata’nın bünyesinde üretilmeye başladı.



Sosyal medyada hemen hemen herkesin dilinden düşürmediği Dubai Çikolatası, son günlerde büyük ilgi görüyor. Aydınlı firma Tuğba Kuruyemiş, vatandaşların talebi üzerine kendi çikolata markası olan Bellina Çikolatası bünyesinde el yapımı Dubai Çikolatasını üretmeye başladı. Tuğba Kuruyemiş’in Efeler Adnan Menderes Bulvarı üzerindeki Kurtuluş Şubesi’ndeki çikolata atölyesinde üretilen Dubai Çikolatası 219 liradan satışa sunuluyor. Mağaza Sorumlusu olan Mustafa Tayyar, ürettikleri Dubai Çikolatası’nın içerisine kadayıfı kavurarak bol Antep fıstığı koyduklarını belirtti.



“Gerçek çikolatadan üretimini yaptık”


Dubai çikolatasını talep üzerine ürettiklerinibelirten Mağaza Sorumlusu Tayyar, “Dubai çikolatası son zamanlarda sosyal medyada epey popüler bir hale geldi. Bu çikolatanın pek çok çeşidi var. Fıstık ezmeli, fındık ezmeli, kadayıflı, beyaz çikolatalı çeşitleri var, hepsi de çok güzel. Vatandaşlarımızın ciddi rağbet ve talebi üzerine biz de üretme kararı aldık. Dubai çikolatasını burada daha da güzelleştirerek kadayıfını kavurduk ve içerisine taze Antep fıstığı koyduk. Kendi markamız olan Bellina Çikolata bünyesinde makine işlemi olmadan elle yaptık. Gerçek çikolatadan üreterek müşterilerimize sunmaya başladık” dedi.



“Tüm misafirlerimizi bekliyoruz”


Dubai çikolatasını ilk olarak Kurtuluş Şubesi’nde satışa sunmaya başladıklarını kaydeden Tayyar, “Diğer şubelerimize en hızlı bir şekilde göndereceğiz. Vatandaşın rağbeti yoğun görünüyor. Misafirlerimizden güzel geri dönüşler alıyoruz. Çok ciddi talep olması en başında bizleri de şaşırttı. Şu anda tüm talepleri karşılayacak seviyede üretim bandımız hazır. Bütün misafirlerimizi mağazamıza bekliyoruz” diye konuştu.



“2014’ten beri kendi çikolatamızı üretiyoruz”


Tuğba Kuruyemiş’in markası olan Bellina Çikolata’nın çıkış hikayesini anlatan Mustafa Tayyar, “Bellina Çikolata’mızın çıkışı inciri çikolatayla kapladıktan sonra meydana geldi. İnciri cevizle kapladık, üzerine ayrıca çikolata kapladık ve adını Bellina markası koyduk. Bellina markasını el yapımı dolgu çikolata olarak Tuğba Kuruyemiş bünyesinde markalaştırdık. Bellina markası adı altında 2014 yılından beri üretim yapıyoruz. Kendi el yapımı dolgu çikolatalarımızı üretiyoruz. Bunun yanı sıra küçük dolgu çikolatalarımız var. Fındık, kahve, Antep Fıstığı dolgulu gibi çeşitli ürünlerimiz var. Nişanlarda, kız istemelerinde gondollar, özel sepetler ve talebe göre ürün hazırlıkları da yapıyoruz” ifadelerini kullandı.



Aydın’ın ünlü markası ‘Dubai Çikolatası’ üretmeye başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İhlas Haber Ajansı’na ‘BDG Siber Güvenlik Üstün Hizmet Ödülü’ İhlas Haber Ajansı, siber güvenlik alanında yaptığı haberlerden dolayı ‘BDG Siber Güvenlik Üstün Hizmet Ödülü’ne layık görüldü. Ödülü İHA adına Ankara Haber Müdürü Bayazit Cebeci aldı. Bu yıl 17’ncisi düzenlenen Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı’nın (ISC Türkiye 2024) ilk günü, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde gerçekleştirildi. Konferansa Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bilgi Güvenliği Derneği (BGD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Alkan, üniversite rektörleri, teknoloji alanında faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri, öğrenciler ve davetliler katıldı. “18 yıldır bu dört hedef doğrultusunda bugüne kadar çalışarak geldik” Etkinliğin açılışında konuşan Bilgi Güvenliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alkan, Bilgi Güvenliği Derneği olarak 18 yıldır faaliyet gösterdiklerini belirtti. Dünyanın gündeminde olan siber güvenlik olgusunun Türkiye açısından da son derece kritik ve önemli olduğunu kaydeden Alakan, dernek olarak 4 tane hedeflerinin olduğunu söyledi. Bunlardan ilkinin bütün vatandaşlara siber güvenlik konusunda farkındalık oluşturmak olduğunu kaydeden Alkan, “İkinci temel hedefimiz ülkemizde eksik olan bu alandaki düzenlemelerin bir an önce hayata geçmesi ve bu konudaki kurum, kuruluşlar, yasal düzenlemeler başta olmak üzere her türlü düzenlemelerin ivedilikle hayata geçirmesi yönünde çaba sarf etmek. Üçüncü temel hedefimiz hepimizin bildiği gibi siber güvenliğin ulusal güvenliğin olmazsa olmaz bir parçası olduğu, bunun da en önemli tarafının yerli ve milli çözümlerle ancak bunun sağlanabileceğinden hareketle siber güvenlik alanında yerli milli teknolojilerimizin ve çözümlerimizin geliştirilmesi noktasında çaba sarf etmek. Dördüncü hedefimiz de siber güvenlik alanındaki insan kaynağımızı, beşeri sermayemizi, insan gücümüzü oluşturabilmek için her türlü eğitim başta olmak üzere etkinlikleri gerçekleştirmek olmak üzere dört tane hedef koymuştuk. Dolayısıyla 18 yıldır bu dört hedef doğrultusunda bugüne kadar çalışarak geldik” diye konuştu. Konferansın bu yılki ana teması ulusal güvenlik, siber dayanıklılık ve olgunluk Bu yılki ana temanın ulusal güvenlik, siber dayanıklılık ve olgunluk başlığı olduğunu dile getiren Alkan, “Bundan bir yıl önce seçmiş olduğumuz bu ana temanın son günlerde yaşanan siber saldırılara baktığımızda ne kadar önemli ve kritik olduğunu bir kez daha anlamış olduk. İki tane yakın zamanda saldırı yaşadı bütün dünya. 2 gün boyunca siber dayanıklılık ve olgunluk konusunu bütün yönleriyle ele alacağız ve etkinlik sonrasında oluşturacağımız sonuç bildirgesiyle de sonuçları başta kamu kurum ve kuruluşlarımız olmak üzere bütün kamuoyuyla paylaşacağız” dedi. İhlas Haber Ajansı’na ödül Açılış konuşmalarının ardından etkinliğe ve siber güvenlik alanına katkı sağlayan kuruluşlara ödül verildi. İhlas Haber Ajansı (İHA) siber güvenlik alanında yaptığı haberler ile ‘BDG Siber Güvenlik Üstün Hizmet Ödülü’ne layık görüldü. Ödülü İHA adına Ankara Haber Müdürü Bayazit Cebeci aldı. 17 Ekim’e kadar devam edecek olan konferans sonrasında sonuç bildirgesi yayımlanacak.
İstanbul Sultangazi’de 5.5 yıl önce boynuna saplanan makasla felç kalan kızdan yardım çığlığı İstanbul Sultangazi’de yaklaşık 5,5 yıl önce ailesi ile birlikte pikniğe giderken çıkan kavgada boynuna saplanan makasla felç kalan 18 yaşındaki Ezel Erdem, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, yakın zamanda gerçekleşecek olan davanın sonuçlanmasını talep ederek, "Ben nasıl eve mahkum kaldıysam, ben nasıl yürüyemiyorsam o da dört duvarın arasına girsin. Oradan hiçbir şekilde çıkamazsın. Ben onun tutuklanmasını istiyorum" dedi. Sultangazi’de 24 Ağustos 2019’da meydana gelen olayda; iki grup arasında çıkan ‘yol verme’ kavgasında kullanılan bir makas, arada kalan 13 yaşındaki Ezel Erdem’in boynuna saplanmıştı. Ezel’in belden aşağısı felç kalmıştı. 5.5 yıldır ayağa kalkabilmek için mücadele veren Ezel, hukuk mücadelesini sürdürüyor. Kendisinin yatağa bağımlı hale geldiğini ancak bu hale gelmesine neden olan Ümit G.’nin ise serbest halde dolaştığını belirtilen Ezel Erdem, yaptığı sosyal medya paylaşımında, "2 grup kavga ederken ben de oradan geçiyordum. Ailece parka pikniğe gidiyorduk. Kavganın olduğunu görünce ben teyzemle geriye doğru gittik. Diğer yoldan parka gidecektik. Böyle birden bire boynumda bir ağırlık hissettim ve yere çöktüm. Dizlerim komple çöktü. Ondan sonra hastaneye götürüldüm. Şu anda omurilik felciyim 5.5 yıldır. Mahkememiz var. Bu videonun mahkemeye ses getirmesini istiyorum. Durumum gerçekten hiç iyi değil. Omurilik felciyim 5.5 yıldır tedavi görüyorum. Tedavilerim hiçbir şekilde sonuç vermedi. Ayrıca hastalıklarım gitgide ilerliyor. Hiçbir şekilde bir sonuç alamadım. Şu anda da tansiyon hastası olduğum için zaten hiçbir şekilde bir şey yapamıyorum. Evden annemin kucağında çıkıyorum. Yürüyemiyorum omurilik felciyim. Ben hakkımın yerde kalmasını istemiyorum. Mahkememin sonuçlanmasını istiyorum. O, Ümit G. denen şahsın tutuklanmasını istiyorum. Ben nasıl eve mahkum kaldıysam, ben nasıl yürüyemiyorsam o da dört duvarın arasına girsin. Oradan hiçbir şekilde çıkamazsın. Ben onun tutuklanmasını istiyorum. Mahkemeden böyle bir sonuç hiçbir şekilde gelmedi. Ben tutuklanmasını istiyorum. Eğer ki o tutuklanırsa belki daha iyi olacağım. Ama hiçbir şekilde tutuklanmıyor" ifadelerini kullandı.
Kocaeli Küfür sebebiyle cinayet işlenmiş, evler kundaklanmıştı: Sanıklar için istenen ceza belli oldu Kocaeli’nin İzmit ilçesinde küfür yüzünden çıkan kavgada bir kişinin öldürülmesi, 2 ev ve bir aracın kundaklanmasıyla ilgili yargılanan sanıklar için istenen cezalar belli oldu. Tavşantepe Mahallesi’nde 24 Şubat 2022’de meydana gelen olayda, iddiaya göre iki aile arasında birbirlerine küfür ettikleri gerekçesiyle kavga çıkmış, olayın büyümesiyle Ertaş Ö. pompalı tüfekle Tarık Tanaç’ı ateş ederek öldürmüştü. Olaya karışan diğer kişiler de 2 ev ve bir aracı kundaklamış, 5 şüpheli gözaltına alınarak emniyete götürülmüştü. İfadeleri alınan Salih Ö. (32), Ertaş Ö. (21), Yavuz Ö.(30), Erkan Ö. (19) ve E.Ö. (32) adliyeye sevk edilmiş, E.Ö. (32) adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış, diğer 4 şüpheli ise tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Erkan Ö., Salih Ö. ve Yavuz Ö. de yargılama aşamasında tahliye edilmişti. Sanıklara istene ceza belli oldu Tarık Tanaç’ın öldürülmesine ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuklu sanık Ertaş Ö. ve avukatı katılırken, diğer sanıklar ise duruşmaya katılmadı. Sanık Ertaş Ö., önceki beyanlarını tekrar ettiğini söyleyerek tahliyesini istedi. Cumhuriyet savcısı, mütalaasında Ertaş Ö.’nün Tarık Tanaç’a yönelik "kasten öldürme" suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası, Vedat, Sedat ve Alemdar’a yönelik "öldürmeye teşebbüs" suçlarından ise ayrı ayrı 12 yıla kadar hapis cezası talep etti. Ayrıca, Yasemin’e yönelik "kasten yaralama" suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istendi. Savcı, Salih Ö.’nün Alemdar, Vedat ve Yılmaz Tanaç’a karşı işlediği "öldürmeye teşebbüs" suçlarından ayrı ayrı 12 yıla kadar hapis cezası, Tahir T.’ye karşı "kasten yaralama" suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ve tahrik indirimi talep etti. Tahir T.’nin Salih Ö.’ye karşı "kasten yaralama" suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası alması istendi. Vedat Tanaç’ın da Salih Ö.’ye yönelik "kasten yaralama" suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis ve "mala zarar verme" suçundan 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Yılmaz Tanaç’ın Salih Ö.’ye yönelik "kasten yaralama" suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Erkan Ö.’nün, Vedat ve Alemdar’a yönelik "kasten yaralama" suçlarından ayrı ayrı 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası alması, Yavuz Ö.’nün ise Vedat, Yılmaz ve Alemdar’a karşı "öldürmeye teşebbüs" suçlarından ayrı ayrı 12 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Avukatın süre talep etmesi üzerine Ertaş Ö’nün tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verildi.