GÜNDEM - 05 Temmuz 2024 Cuma 16:57

Aydın Ticaret Borsası’nda Yangın ve Deprem Tatbikatı gerçekleştirildi

A
A
A
Aydın Ticaret Borsası’nda Yangın ve Deprem Tatbikatı gerçekleştirildi

Aydın Ticaret Borsası, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında deprem ve yangın tatbikatı eğitimi düzenledi.



Alanında uzman isimlerin koordinatörlüğünde gerçekleştirilen eğitimlerde, deprem anında yapılması gerekenler, yangınların çıkış nedenleri, çeşitleri ve yangına müdahale yöntemleri detaylı bir şekilde anlatıldı. Aydın Ticaret Borsası, AYTB Laboratuvar Hizmetleri A.Ş. ile özel bir labaratuvarın personelinin katıldığı eğitimde, uzmanlar tarafından yangın ve deprem gibi acil durumlarda etkili ve hızlı müdahale stratejileri konusunda katılımcılara bilgi verildi. Uzmanlar, tatbikat sırasında katılımcılara yangın söndürme cihazlarının doğru kullanımı öğreterek acil durum ekipmanlarının etkin kullanımı ile acil çıkış güvenliği gibi kritik konuları kapsamlı şekilde anlattılar. Beraberinde yangın anında ve sonrasında yapılması gerekenler hakkında katılımcılara önemli bilgiler aktarıldı.



Deprem tatbikatında, katılımcılara bina içindeki güvenli alanların belirlenmesi, deprem anında doğru davranış biçimleri ve hızlı tahliye yöntemleri detaylı olarak anlatıldı. Ayrıca eğitim sürecinde deprem çantası hazırlama ve acil durum planları oluşturma gibi konular detaylandırıldı. Katılımcılar, muhtemel bir deprem anında alınması gereken önlemleri gerçekleştirilen tatbikat ile deneyimledi.



Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, eğitime dair yaptığı açıklamada, "Acil durumlara karşı her zaman hazırlıklı olmanın önemini vurgulamak istiyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu eğitim ve tatbikat, sadece iş yerinde güvenli bir çalışma ortamı oluşturma adımı değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk bilincimizin artırılması açısından da son derece kıymetlidir" dedi.



Aydın Ticaret Borsası’nda Yangın ve Deprem Tatbikatı gerçekleştirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Afgan işçinin yakıldığı olayda 6 sanık ikinci kez hakim karşısında Zonguldak’ta Afganistan uyruklu Vezir Mohammed Nourtani’nin ölümüne ilişkin 3’ü tutuklu olmak üzere 6 sanığın yargılanmasına devam edildi. Geçen yıl kasım ayında ailesinin kayıp ihbarında bulunduğu 50 yaşındaki Afgan maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin cesedinin yanmış halde bulunmasının ardından başlatılan soruşturmada ikinci duruşma 1. Ağır Ceza Mahkemesinde gerçekleşti. Tutuksuz sanıklar A.Ç. (46) ve E.D. (22) ile maktulün ve sanıkların yakınları ile taraf avukatlarının yer aldığı duruşmaya tutuklu sanıklar A.A. (52), E.G. (34) ve H.K. (46) de Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tanıklardan S.K., olay tarihinde çalıştığı akaryakıt istasyonuna tanımadığı 2 kişinin gelerek araca mazot koymasını, bidon bulup bidonla kendilerine benzin vermesini istediklerini belirterek, kendilerine bidon olmadığını söylediğini aktardı. Daha sonra şahısların ufak da olsa bir bidonun işlerini göreceğini söylemeleri üzerine bir buçuk litrelik pet şişeye benzin doldurduğunu ifade eden S.K, "Sanıklar bildiğim kadarıyla alkollüydü. Alkollü olmalarından dolayı kendilerinden biraz çekindiğim için T.C. yazamayıp plaka üzerinden benzin verdim. Sonra nakit olarak ödemeyi yapıp gittiler. Aracı kullanan araçtan hiç inmedi, ayrıca gece vaktiydi, yüzlerine dikkat etmedim. Şu an benzin alan kişilerin hangi sanıklar olduğunu söyleyemem" diye konuştu. Olay günü yaşananları anlatan S.K., "Olay gecesi T.C. kimlik numarası almadım. Benimle iletişim kurdular ve şahıslara benzini ben verdim. Gelen araç hatırladığım kadarıyla çift kabin pikap tarzı bir araçtı. Şahıslar donuk bir şekilde hareket ediyorlardı. Sanıklar konuşurken yere bakıyorlardı. Bu nedenle yüzlerini hatırlamıyorum. Zaten lavaboya giden kişiyi arkadan görmüştüm, benim bulunduğum tarafta değildi. Bu nedenle onu hiç teşhis edemem. Lavaboya giden şahısla hiç konuşmadık" dedi. Tanık E.D. ise sanıklardan E.D’nin kardeşi olduğunu dile getirerek, "Olay gecesi evdeydim. Kardeşim E.D. beni aradı. Benden dışarı çıkmamı, bana bir şey söyleyeceğini belirtti. Evden çıktıktan 5 dakika sonra E.D. yanıma geldi. Kendisine ne olduğunu sordum. E.D. bana, ’H.K. ve E.G. ocağında çalışan bir işçinin bayılıp veya kalp krizi geçirdiğini, ölmüş olabileceğini’ söyledi. Ben de, ’Hastaneye getirdiler mi?’ diye sordum. E.D, H.K’nin kendisinden battaniye getirmesini istediğini söyledi. Bir süre sonra E.D’yi arayıp yanlarına çağırmışlar. Kardeşimin söylemesine göre H.K, E.D’den kazma kürek getirmesini istemiş. Kardeşim korkup olayı anlatmak için benim yanıma geldi ve olayı bana anlattı. Kardeşimle birlikte evden ayrılıp madene doğru giderken madenin çıkışında onlarla karşılaştık. Araçtan indiğimizde onlar kendi aralarında ne yapacaklarını konuşuyorlardı. H.K, E.D’ye, ’Kazma kürek getirdin mi?’ diye sordu. E.D. de getirmediğini söyledi. Bunun üzerine ben de H.K’ye, ’Adamı hastaneye getirin, kendi başınızı da kardeşimin başını da yakmayın’ dedim. Daha sonra H.K, E.D’ye para uzatıp benzin almasını istedi. Kardeşim kabul etmedi" dedi. Sanıklardan H.K. ve E.G’yi tanıdığını söyleyen ve ocağa indiklerinde çalışan elemanlar arasında Vezir Mohammad Nourtani’yi görmediklerini öne süren, ardından da E.G’ye, ‘Nourtani nerede?’ diye sorduğunu kaydeden tanık Afgan madenci K.B, E.G’nin kendisine Nourtani’nin çalışmayıp eve gittiğini söylediğini anlattı. Daha sonra Nourtani’nin ailesini aradığını belirten K.B., evdekilerin Nourtani’nin eve gelmediğini söylediklerini ifade ederek, “Ben de arkadaşına gittiğini düşündüm, bir daha da aramadım. Sabah oldu, evinden eşi beni aradı. Nourtani’nin dünden beri eve gelmediğini, nerede olduğunu sordu. E.G’yi aradım, Nourtani’nin eve gitmediğini, eşinin beni aradığını söyledim. E.G. de, ’Ben nereden bileyim?’ diye cevap verdi. Ben de Nourtani’nin arkadaşını aradım. Arkadaşı, ’İşteyim, Nourtani yanıma gelmedi’ dedi. E.G’yi arayıp, ’Adam kayıp, ailesi ve herkes onu arıyor’ dedim. Bana, ’Çarşıya gel, seninle bir şey konuşacağım’ dedi. Telefon görüşmesinden zaman geçtikten sonra E.G. beni aradı, çarşıya gittiğini söyledi. Türkçe bilmediğim için E.G’nin yanına oğlumu gönderdim. Oğlum çarşıdan geldiğinde ne olduğunu sordum. E.G’nin dediğine göre, polis Nourtani’yi bir sokakta bulmuş, birileri onu bıçaklayıp öldürmüş. Tüm bildiklerim bunlardır” şeklinde konuştu. “Böbrek istendiğini ne duydum ne de gördüm” Organlarının, özellikle böbreğinin istenildiğine dair bir şeyler duyup duymadığının sorulması üzerine K.B, "Bu olay öncesi veya olay olduktan sonrasında çalışanlardan böbrek istendiğini ne duydum ne de gördüm. Benden herhangi bir kimse böbrek istemedi. Oğlum da okula gidiyor, ondan da böyle bir şey istendiğini görmedim, duymadım. Kızımla aramızda 20 bin dolar karşılığında böbrek istendiğine dair bir konuşma geçmedi" ifadelerini kullandı. “Böbrek meselesini bildiği halde söylemek istemiyor” Akaryakıt istasyonunda çalışanların kaç litre benzin alındığını hatırladığını ancak sanıkların yüzlerinin nasıl hatırlanmadığını soran Nourtani’nin eşi Qamer Gül Meliki, "Tanıklar bence yalan söylüyorlar. Birini gerçekten yok etmek isteseler neden sadece karın bölgesini yakmışlar. Bir şeyi gizlemek istemişler. Tanık böbrek meselesini bildiği halde söylemek istemiyor” ifadelerine yer verdi. Müşteki avukatı da tanık beyanlarında çelişkiler olduğunu ileri sürerken, cumhuriyet savcısı mütalaa için süre istedi. Cumhuriyet savcısının sanıkların üzerlerine atılı suçtan alabilecekleri ceza miktarı, kaçma şüphelerinin bulunması üzerine sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etmesi üzerine mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 18 Eylül’e erteledi.
Kastamonu Kastamonu’daki defne yaprağı üretimi 3 yılda 10 katına çıkartıldı Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, Kastamonu’nun Cide ilçesinde 300 ton olan defne yaprağı üretiminin yaptıkları çalışmalar neticesinde, 3 yıl içerisinde 3 bin tona kadar çıkartıldığını söyledi. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi ile Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü tarafından Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğünde görevli personele yönelik “ormancılıkta üretim ve kesim teknikleri, iş güvenliği, çevre bilincinin oluşturulması ve ilk yardım” konularında seminer düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen eğitimlerin açılışında konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, “Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması kapsamında 25 ihtisas üniversitesinden biri olup, özellikle ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşmış tek üniversite olan Kastamonu Üniversitesi bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde sürdürülebilir kalkınmaya öncülük etmektedir” dedi. “Tabiat turizmi de önemli bir potansiyel olarak görülmektedir” Kastamonu ekonomisi ve sürdürülebilir çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulunan Rektör Yardımcısı Küçük, “Kastamonu ekonomisinin ormancılığa dayalı olduğunu bilinmekle birlikte tabiat turizmi de önemli bir potansiyel olarak görülmektedir. Kastamonu Üniversitesi, ormancılıkla ilgili olarak Orman Genel Müdürlüğü ve Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğüyle, ilimizde ihracat yapan iki büyük orman endüstrisi kuruluşuyla, odun dışı orman ürünleri ve tıbbi aromatik bitkileri ekonomiye kazandırılması için ilgili sektörlerle ve paydaşlarıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Üniversitemiz tarafından Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma projesi çerçevesinde bölgesel kalkınmaya katkı sunan ve katma değeri yüksek, somut çıktı potansiyeli olan projeler desteklenmektedir. Nitekim ihtisas odaklı girişimcilik yoluyla teknolojik altyapının ve Ar-Ge çıktılarının farklı toplum katmanlarında sürdürülebilir kalkınmaya dönüştürülmesi modeli ile 2024 yılında KAL-DER ödülüne layık görülmüştür” diye konuştu. “Desteklenen projelerde 4 adet patent/fm başvurusu yapılmış ve 2’si tescillenmiştir” İhtisaslaşmanın bölge için de önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Küçük, “Üniversitemiz ihtisaslaşma sahasında akıllı uzmanlaşma, nitelikli işgücü eğitimleri, Ar-Ge ve inovasyon, üniversite-sanayi İşbirliği, bölgesel, ulusal ve uluslararası işbirliği, paydaş ilişkilerini önemseyen ilimiz, bölgemiz ve ülkemizin kalkınmasına katkı eksenindeki projeleri önceliklendirmekte ve desteklemektedir. İhtisas sahamızla ilgili 3 firma kurulmuş, 1 kooperatif kurulumu gerçekleştirilmiş, kooperatif üzerinden 3 coğrafi işaret başvurusu yapılmış ve 2 tanesi tescillenmiştir. Ayrıca desteklenen projelerde 4 adet patent/fm başvurusu yapılmış ve 2’si tescillenmiştir. Desteklenen tüm ihtisaslaşma projeleri dikkate alındığında ise 500’den fazla nitelikli işgücü eğitimi verilmiş, Ar-Ge altyapısı güçlendirilmiş ve dijitalleşme kapsamında dijital turizm rehberi geliştirilmiş, web tabanlı tabiat turizmi rotaları oluşturulmuş ve ihtisas sahasıyla ilgili katma değerli ürünler üretilmeye başlanmıştır. Bunlara ilaveten ihtisaslaşma sahası ile ilgili olarak paydaşlarla birlikte bölgesel entegrasyonu sağlama adına 36 danışmanlık hizmeti verilmiş, 29 protokol imzalanmış, 40 işbirliği geliştirilmiş, 10 ulusal patent, 2 uluslararası patent ve 18 tasarım olmak üzere 30 başvuru yapılmış, bunları 18’i tescillenmiştir. Öte yandan 2024 yılında bölgesel kalkınma ekseninde daha hızlı somut çıktı elde edilebilecek “İhtisaslaşma Hızlı Destek” çağrısına çıkılmış olup bu kapsamda 17 projenin süreci devam etmektedir başvurusu alınmıştır. Projelerin değerlendirmeleri devam etmektedir. Üniversitemiz, paydaşları ile birlikte bölgesel kalkınmaya somut katkılar sunmak için çalışmaktadır” şeklinde kullandı. “Defne yaprağında geçtiğimiz yıllarda sadece 250-300 ton iken 2-3 yılda 3 bin tona üretimi çıkarttık” Kastamonu Üniversitesi’nin ihtisaslaşma faaliyetlerinde ilk sıralarda yer aldığını söyleyen Küçük, bu alanda çalışmalara hız kesilmeden devam edildiğini belirtti. Defne yaprağının ekonomiye kazandırılması çerçevesinde Kastamonu Üniversitesi ile Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü arasında çalışmaların sürdüğünü belirten Prof. Dr. Küçük, “Projeye inanan ve sürdürülmesini sağlayan, emekleri geçen herkese teşekkür ediyorum. Çünkü Cide’de defne işletme sahası artık onaylanmıştır. Resmi olarak rehabilitasyon çalışmaları yapılıyor. Geçtiğimiz yıllar içinde üretimden alınan sadece 250-300 tonken 2-3 yıl gibi kısa bir sürede 3 bin tona çıkan üretim söz konusu. Bu bölgesel kalkınmanın odağında bir çalışmadır. Bu sayının bizler 10 bin ton ya da 20 bin tonlara çıkacağına inanıyoruz. Bu konuyla ilgili çalışmalarımız halen devam ediyor, ilerleyen süreçte bu konuyla ilgili ilimize çok müjdeli bir haber vereceğimizden şüpheniz olmasın. Bir diğer çalışma da tıbbi aromatik bilgiler noktasında, ciddi bir potansiyel bulunuyor Batı Karadeniz Bölgesinde. Kastamonu Üniversitemiz ile Orman Bölge Müdürlüğümüzün yürüttüğü somut çalışmaların çıktılarını görüyoruz. Hali hazırda Teknokent’te 14 tane ihtisas odaklı yani turizm ve ormancılık ile ilgili doğrudan ya da dolaylı kurulmuş 14 firma ya da şirket bulunuyor” ifadelerini kullandı. “Ormancılıkta üretim ve kesim teknikleri, iş güvenliği, çevre bilincinin oluşturulması ve ilk yardım eğitimi verilecek” Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Korhan Enez ise, “Projemizin amacı, ormancılıkta üretim ve kesim teknikleri, iş güvenliği, çevre bilincinin oluşturulması ve ilk yardım eğitimi verilerek, beraberinde anılan konuların önemini vurgulamak ve bu alanda yapılacak çalışmaların önünü açmaktır. Bunun için dört artı dört gün sürecek olan programımızda iki ayrı 85 ve 73 kişilik gruplarımızla önce teorik ilk gün ve sonra bir gün uygulama olmak üzere projemizi tamamlayacağız” dedi. “Ormancılık uygulamaları ve tekniklerine dair pratik bilgiler sunmayı hedeflemektedir” Ormanların ve doğanın önemine değinen Kastamonu Orman Bölge Müdür Yardımcısı Meryem Burçin Irmak da, “Doğamızı korumak ve illere çevre bırakmak adına son derece önemli bir noktadır. Ormancılık sadece ağaç dikmek ve ağaç kesmekten ibaret değildir. Aynı zamanda gezegenimizin sağlık durumunu, biyolojik çeşitliliği sürdürmek ve iklim değişikliği ile mücadele etmek için kritik bir rol oynamaktadır. Bugün başlayacak olan eğitim programı, hem iş güvenliği ve sağlığı konularında sizleri bilgilendirmeyi, hem de ormancılık uygulamaları ve tekniklerine dair pratik bilgiler sunmayı hedeflemektedir. Bu eğitimler, sizlerin işinizde daha yetkin olmanızı sağlayacak ve doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimine katkıda bulunmanızı sağlayacaktır” diye konuştu. Eğitimler, 19 Temmuz tarihine kadar devam edecek.