Yerel Haberler
Artvin
Artvin’de sonbahar ilk bu köye uğruyor
27 Eylül 2024 Cuma - 09:53 Artvin’de sonbahar ilk bu köye uğruyor Artvin’in Ardanuç ilçesine bağlı Zekerya köyünde sonbahar her yıl erken başlıyor. Türkiye’nin doğusunda sıcaklıklar 40 dereceye kadar yükselirken, Karadeniz’de sonbaharın ilk kareleri bu köyde çekiliyor. 2 bin 400 ile 3 bin rakım arasında bulunan köyde, ağaç yapraklarının sararmasıyla birlikte doğanın renk cümbüşü başlıyor. Artvin’in Ardanuç ilçesi ahşap mimarisi, tarihi eserleri, yaylaları ve yaban hayatı çeşitliliğiyle dört mevsim boyunca ziyaretçilerine farklı güzellikler sunuyor. Özellikle Zekerya köyü, sonbaharın ilk yaşandığı yerlerden biri olarak son yıllarda tanınırlığını artırıyor. Köy sakinlerinden Erhan Altuntaş, Zekerya köyünün yüksek rakımlı olması nedeniyle sonbaharın daha erken başladığını belirterek “Köyümüz yüksekte olduğu için birçok yere göre yapraklar daha erken sararıyor. Bu nedenle renk cümbüşü de daha erken yaşanıyor. Geçen yıl köyümüz haberlere konu oldu. O zamandan beri sonbahar fotoğrafları çekmek için çok sayıda insan köyümüze geliyor” dedi. Bir başka köy sakini Ahmet Pehlevan ise “Bulunduğumuz yer 2 bin 400 rakımda, dağ platosu ise 3 bin rakıma kadar uzanıyor. Bu köyde sonbahar mevsimi, diğer yerlere göre daha erken yaşanıyor. Sosyal medyada köyümüzü görüp, fotoğraf çekmek için buraya gelenler çok fazla. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz, ama köyümüzün güzelliği bu zorlukları unutturuyor,” diye konuştu.
Drona çobanlık yaptırıyor
25 Eylül 2024 Çarşamba - 10:25 Drona çobanlık yaptırıyor Artvin’in Şavşat ilçesi Meydancık köyünde yaşayan içerik üreticisi Onur Ekin, merada otlayan ineklerini drone yardımıyla ahıra getiriyor. Artvin’in Şavşat ilçesi Meydancık köyünde yaşayan 24 yaşındaki Onur Ekin, hayvancılıkla uğraşırken aynı zamanda sosyal medya içerikleri üretiyor. Ekin, köyün merasında otlayan ineklerini sıra dışı bir yöntem kullanarak ahıra getiriyor. Sabah erken saatlerde merada otlamak için bıraktığı inekler, gün batımından önce geri dönmeyince onca yolu dolaşmak yerine farklı bir yöntem deniyor. Evinin kapısından, drone ile ineklerinin yerini tespit eden Ekin, onları bir araya topladıktan sonra drone aracılığıyla peşine takarak ahıra yönlendiriyor. Dronun sesi ve kendisinden ürken inekler, kısa sürede ahıra dönüyor. Ekin, bu anları sosyal medya hesabında paylaşınca kısa sürede büyük ilgi gördü. Sadece kendi hayvanlarını değil, komşularının kaybolan ineklerini bulmaya da yardımcı olduğunu ifade eden Ekin, drone ile komşusu Şaziye Ekin’in kaybolan ineklerini köy mezarlığının yakınında bulduğunu dile getirdi. Ekin’in bu ilginç yöntemi, sosyal medyada olduğu kadar köyde de büyük ilgi topluyor. Onur Ekin açıklamasında şunları dile getirdi: "Meydancık köyünde yaşıyorum. Köyde hayvancılık yapıyoruz. Sosyal medyada dronla bir çok içerik üretiyorum. Bunu da hayvanlar da kullanmak istedim. Otluğa çıktıkları zaman merada ağaçların, çalılıkların arasında onları bulması çok zor oluyor. Araziyi tamamıyla gezmemiz gerekiyor ki inekleri bulabilelim. Ben de bunu dronla denemeyi planladım. Dronla yukardan inekleri daha kolay bulabileceğimi düşündüm öyle de oldu. Dronla inekleri buldum. İneklerde drondan korktuklarını için ahıra kadar dronla peşlerinden kovaladım. O sırada komşunuzun ineği kaybolmuştu onu da bu vesileyle bulmuş olduk. Ekrandan ineğin hangisi olduğunu göstererek bulduk. Böylece pratik şeklide arazide gezmek yerine köyde dron uçurarak inekleri daha kolay getirebiliyorum.”
Drona çobanlık yaptırıyor
25 Eylül 2024 Çarşamba - 10:09 Drona çobanlık yaptırıyor Artvin’in Şavşat ilçesi Meydancık köyünde yaşayan içerik üreticisi Onur Ekin, merada otlayan ineklerini dron yardımıyla ahıra getiriyor. Artvin’in Şavşat ilçesi Meydancık köyünde yaşayan 24 yaşındaki Onur Ekin, hayvancılıkla uğraşırken aynı zamanda sosyal medya içerikleri üretiyor. Ekin, köyün merasında otlayan ineklerini sıra dışı bir yöntem kullanarak ahıra getiriyor. Sabah erken saatlerde merada otlamak için bıraktığı inekler, gün batımından önce geri dönmeyince onca yolu dolaşmak yerine farklı bir yöntem deniyor. Evinin kapısından, dron ile ineklerinin yerini tespit eden Ekin, onları bir araya topladıktan sonra dron aracılığıyla peşine takarak ahıra yönlendiriyor. Dronun sesi ve kendisinden ürken inekler, kısa sürede ahıra dönüyor. Ekin, bu anları sosyal medya hesabında paylaşınca kısa sürede büyük ilgi gördü. Sadece kendi hayvanlarını değil, komşularının kaybolan ineklerini bulmaya da yardımcı olduğunu ifade eden Ekin, dron ile komşusu Şaziye Ekin’in kaybolan ineklerini köy mezarlığının yakınında bulduğunu dile getirdi. Ekin’in bu ilginç yöntemi, sosyal medyada olduğu kadar köyde de büyük ilgi topluyor. Onur Ekin açıklamasında şunları dile getirdi: "Meydancık köyünde yaşıyorum. Köyde hayvancılık yapıyoruz. Sosyal medyada dronla bir çok içerik üretiyorum. Bunu da hayvanlar da kullanmak istedim. Otluğa çıktıkları zaman merada ağaçların, çalılıkların arasında onları bulması çok zor oluyor. Araziyi tamamıyla gezmemiz gerekiyor ki inekleri bulabilelim. Ben de bunu dronla denemeyi planladım. Dronla yukardan inekleri daha kolay bulabileceğimi düşündüm öyle de oldu. Dronla inekleri buldum. İneklerde drondan korktuklarını için ahıra kadar dronla peşlerinden kovaladım. O sırada komşunuzun ineği kaybolmuştu onu da bu vesileyle bulmuş olduk. Ekrandan ineğin hangisi olduğunu göstererek bulduk. Böylece pratik şeklide arazide gezmek yerine köyde dron uçurarak inekleri daha kolay getirebiliyorum.”
Artvin’de 300 yıllık su değirmeni kullanılmaya devam ediyor
23 Eylül 2024 Pazartesi - 09:02 Artvin’de 300 yıllık su değirmeni kullanılmaya devam ediyor Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı Meydancık köyünde yaklaşık 300 yıllık olduğu tahmin edilen tarihi su değirmeni, köylüler tarafından kullanılmaya devam ediyor. Köyde yetiştirilen mısırlar, imece usulüyle seçildikten sonra sırayla aileler tarafından bu tarihi değirmende öğütülüyor. Artvin’in "Sakin Şehir" ünvanlı Şavşat ilçesine 35 kilometre uzaklıkta bulunan Meydancık köyünde geleneksel yaşam devam ediyor. Mimarisi, kültürü ve doğasıyla dikkat çeken Maydancık köyü tescilli yöre motifli ahşap evleriyle sakin şehrin gözde köylerinden biri. Tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağlayan köy halkı, kışlık yiyeceklerini imece usulü hazırlıyor. 300 yıllık olduğu tahmin edilen tarihi su değirmeni, köylüler tarafından kullanılmaya devam ediyor. Köyde yetiştirilen mısırlar, imece usulüyle seçildikten sonra sırayla aileler tarafından bu tarihi değirmende öğütülüyor. Köy halkı, değirmenin anahtarını kapının yanına bırakıyor. İhtiyacı olanlar, diledikleri zaman gelip işlemlerini tamamlayıp, temiz bırakarak değirmeni kullanıyor. Görevlisi olmayan değirmen, bu düzenle köylülerin ortak kullanımı için hizmet vermeyi sürdürüyor. Artvin’in doğal ve kültürel zenginliklerinden biri olan bu tarihi su değirmeni, köyde sürdürülen geleneksel tarım yöntemlerinin bir parçası olarak yaşatılmaya devam ediyor. Köyde yapılan değirmenlerin ustasının olmadığını köy halkının birlikte yaptığını ifade eden yöre halkından Onur Ekin “Köyde her evde bir değirmen kullanan usta olur. Bizim evde babaannem kullanır. Ben de babaannemden öğrendiğim kadarıyla mısır öğütmeye çalışıyorum. Köy halkının bu zamana kadar aktardığı kültürü gelenekleri bizde nesilden nesille aktarmaya çalışıyoruz. Köy değirmeninin 300 yıllık olduğu söyleniyor. Köydeki ev halkı sırayla değirmendeki mısırını öğütüp kışlık yiyecekleri hazır edip hale getiriyor” ifadelerini kullandı.
Dedenin cağ kebabını son kez yemek için geldiler
21 Eylül 2024 Cumartesi - 09:08 Dedenin cağ kebabını son kez yemek için geldiler Artvin’de cağ kebabıyla meşhur Dede Cağ Kebap’ın işletmecisi Ersin Dede, sağlık sorunları nedeniyle işletmeyi kapatma kararı alınca müşterileri son kez bu ünlü lezzeti tatmak için iş yerine akın etti. Bazı müşteriler ise iş yerini kapatmaması için Dede’yi ikna etmeye çalıştı. Artvin’in Ardanuç ilçesinde 40 yılı aşkın bir süredir şehrin meşhur cağ kebabını sunan Dede Cağ Kebap’ın sahibi Ersin Dede, bu Eylül ayı sonunda sağlık sorunları nedeniyle işletmeyi kapatma kararı aldı. Hemşin ve karakeçi etinden yapılan kebaplarıyla öğle saatlerine kadar hizmet veren Dede Cağ Kebap’ın lezzeti, Artvin’in sınırlarını aşıp Türkiye’nin çeşitli illerine kadar ün salmış durumda. Meşhur cağ kebabını tatmak için Artvin’in çevre illerinin yanı sıra Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen vatandaşlar, bu lezzete veda etmek için işletmeye akın etti. Ünlü gurme Vedat Milor’un Türkiye lezzet rehberinde 6. sıraya koyduğu Dede Cağ Kebap, sağlık sorunları ve eleman eksikliği nedeniyle kapanma kararı aldı. Haberi duyan müşteriler büyük üzüntü yaşarken, son kez bu eşsiz lezzeti tatmak için işletmeye geldi. "Kapanacak olmasına üzüldük" Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) akademisyenlerinden Turgay Özdemir, meşhur Dede Döner için 4 saatlik bir yolculuğun ardından Trabzon’dan geldiğini belirterek "Buranın çok meşhur cağ kebabı olduğunu biliyoruz. Ailecek Trabzon’dan geldik. O kadar uzun ve meşakkatli bir yolu severek geliyoruz çünkü bu cağ kebabı için değer. Geçen hafta kapanacağını öğrendik ve gerçekten üzüldük. Ardanuç’u cağ kebap merkezi yapan Ersin Dede bence kapatmamalı. Buranın cağ kebap merkezi olmasında Ersin Dede’nin büyük bir emeği var. Ardanuç denince akla burası geliyor" dedi. "Son kez bu lezzeti tadalım dedik" Kentte avukatlık yapan Şenol Alpaslan ise "Artvin bölgesinde cağ kebap ve döner, insanların çok sevdiği bir yiyecek. Bölgenin en iyi ustalarından biri olan Dede Kebap’ın sahibi Ersin Dede’nin cağ kebabı işini bu ayın 28’inde bırakacağını duyduk. Bugün babamı da aldım ve kapatmadan önce bu lezzeti son kez tatmak istedik" diye konuştu. "Bu mesleği bırakacak bir eleman bulamadık" İşletme sahibi Ersin Dede ise sağlık sebeplerinin yanı sıra mesleği gençlere sevdirememekten yakındı. Dede "İlk birkaç gün geliyorlar ama sonra bir bahane bulup bırakıyorlar. Çok emek verdik, hazır bir işletme ama eleman bulamıyoruz. Burada kebapla bir marka oluşturmaya çalıştık ve bir şeyler başardık. Döner konusunda iyi durumdayız. Türkiye’nin çeşitli illerinden, hatta yurtdışından müşterilerimiz var. Trabzon’dan kalkıp kahvaltıya gelenler, Iğdır’dan, Kars’tan gelenler oluyor. Sabah 9 gibi başlarız, 12’de işimiz biter. Ne iş yaparsan yap, seni vicdanın yargılar. Eğer vicdanen düzgün biriysen, nasibin peşinden gelir. Birçok kişi kapatmamam için ikna etmeye çalıştı. Ama yaşım 60’ı geçti, sağlık problemleri yaşıyorum ve çalışacak personel bulamıyoruz. Dönemimiz zordu, bir daha böyle bir işletme olmayacak. Haftanın 6 günü açık olmak zorundaydık, bu da artık yorucu hale geldi. Bu yaştan sonra kendim için yaşamaya karar verdim" şeklinde konuştu. Ersin Dede’nin kızı Buket Dede ise "Ben 1. sınıfa başladığımda babam bu dükkanı açmıştı. Burada büyüdüm, tüm zorlukları onlarla birlikte yaşadım. Bu iş bir ekip işi. Doğadaki bir zincir gibi düşünün, o halkalardan biri olmadığında bu iş yürümüyor" ifadelerini kullandı.