Yerel Haberler
Antalya
26 Kasım 2024 Salı - 09:58 Çöken toprağın altında kalan inşaat işçisi hayatını kaybetti Antalya’da inşaat çalışması sırasında çöken toprağın altında kalan yabancı uyruklu işçi kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olay, dün saat 15.00 sıralarında Antalya’nın Manavgat ilçesi Çolaklı Mahallesi Yavuz Sultan Selim Caddesi’nde bulunan bir otel inşaatında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, inşaat alanında meydana gelen toprak göçmesi sonucunda inşaatta çalışan Suriye uyruklu Hamoud Alkhlıfa (29) isimli işçi toprak altında kaldı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine olay yerine çok sayıda 112 Acil Sağlık, Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Manavgat Birimine bağlı itfaiye ve kurtarma ve Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Çolaklı Jandarma Karakolu ekipleri sevk edildi. Toprak altından mesai arkadaşları çıkarmış Olay yerine gelen ekipler inşaatta çalışan diğer işçiler tarafından toprak altından çıkarılan ve kalbinin durduğu belirlenen Hamoud Alkhlıfa’ya müdahale etti. 112 sağlık ekibinin olay yerinde yaptığı müdahalenin ardından ambulans ile Manavgat’ta bulunan özel bir hastaneye kaldırıldı. Talihsiz işçi hastanede yapılan müdahalelere rağmen duran kalbi çalıştırılamayarak yaşamını yitirdi. Hamoud Alkhlıfa’nın cenazesi, Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Olay Yeri İnceleme ekibi, Adli Tabip ve Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderilirken, olayla ilgili tahkikat başlatıldı.
Şişkinliğin nedeni yumurtalık kisti olabilir
08 Kasım 2024 Cuma - 12:01 Şişkinliğin nedeni yumurtalık kisti olabilir Sürekli şişkinlik, mide problemleri ve karın ağrısı gibi belirtiler, yumurtalık kistlerinin erken sinyalleri olabilir. Prof. Dr. Selahattin Kumru, düzenli kontrollerin ve belirtileri ciddiye almanın, yumurtalık kistlerinin yol açabileceği riskleri azaltmada önemli olduğunu vurguladı. Kumru, “Belirtileri görmezden gelmeyin ve mutlaka düzenli kontrol yaptırın” dedi. Kadınlarda en sık karşılaşılan jinekolojik sorunlardan biri olan yumurtalık kistleri, çoğu zaman belirti vermeden büyüyor, kimi zaman ise ağrı, şişkinlik gibi şikayetlerle kendini gösteriyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru, belirtilerin, kistin türüne ve büyüklüğüne göre değişiklik gösterebildiğini belirtti. “Mutlaka düzenli kontrol yaptırın” Prof. Dr. Selahattin Kumru, “Bazen bağırsaklar tutulduğu zaman ağrılı dışkılama olabilir. İdrar yapmada sıkıntı görülebilir. Pelvik bölge adı verilen leğen kemiği bölgesindeki organlarla ilgili farklı şikayetler ortaya çıkabilirken, gebe kalamama şikayeti de söz konusu olabilir. Bunun yanında uzun süre devam eden kasık ağrıları da çok sık görülmektedir. Menopoz dönemi tümör kistlerinde ise karın şişliği, bölgedeki organlara baskı nedeniyle sık idrara gitmek, kabızlık şikayetleri, bazen ’postmenopozal’ adı verilen menopozda vajinal kanama başlangıcı, karın ağrısı gibi şikayetler özellikle büyük boyutlu tümörlerde menopoz döneminde karşılaşılan semptomlardır. Bunların yanında hiç belirti vermeyen rutin kontrollerde tesadüfen saptanan kistler de olabilmektedir. Bu nedenle belirtileri görmezden gelmeyin ve mutlaka düzenli kontrol yaptırın” dedi. “Kistler depresyona neden olabilir” Kistin büyüdükçe, özellikle hormon salgılayan türlerin vücutta hormonal dengesizliklere neden olabileceğini belirten Selahattin Kumru, şöyle devam etti: “Örneğin, östrojen ya da progesteron seviyelerinde ani dalgalanmalar ruh hali, enerji seviyesi ve adet döngüsünde değişikliklere yol açabiliyor. Bazı kadınlar, kist nedeniyle depresyon ve anksiyete gibi ruhsal sorunlarla da karşı karşıya kalabiliyor. Yumurtalık kistlerinin tedavisi, kistin türüne, boyutuna ve belirtilere göre belirlenir. Bazı kistlerde cerrahi müdahale gerekebilir. Hormon dengesizliklerine bağlı gelişen kistlerde doğum kontrol hapları veya hormon düzenleyici ilaçlar kullanılabilir. Ancak mutlaka hekim takibi gereklidir.” “Bedende değişikliği fark etmek, tedavi sürecini olumlu etkiliyor” Prof. Dr. Selahattin Kumru, düzenli jinekolojik kontrollerin, kadın sağlığını korumada kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Yumurtalık kistleri gibi belirtileri göz ardı edilen durumlar, bu kontroller sayesinde erken dönemde teşhis edilebilir. Kadınların bedenlerindeki değişimleri fark etmeleri, erken tanı ve tedavi sürecini olumlu etkiler; kistler genellikle belirti vermeden büyür, ancak bazı semptomlar kistlerin tespiti için ipucu olabilir" dedi. Kumru, düzenli kontrollerin ve belirtileri ciddiye almanın, yumurtalık kistlerinin yol açabileceği riskleri azaltmada önemli olduğunu vurguladı.
Gaz sıkışması bomba gibi patladı, 2 belediye çalışanı yaralandı
08 Kasım 2024 Cuma - 11:58 Gaz sıkışması bomba gibi patladı, 2 belediye çalışanı yaralandı Antalya’da bir binanın bodrum katında ilaçlama yapan 2 belediye görevlisi, metan gazı sıkışması nedeniyle meydana gelen patlamada yaralandı. Olay, saat 10.00 sıralarında Antalya’nın Konyaaltı ilçesi Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan bir apartmanda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, periyodik olarak vektör ve sinek ilaçlaması için bölgede görev yapan Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı görevliler Bulvar üzerinde bulunan bir apartmanda ilaçlama yaptıkları sırada büyük bir gürültüyle patlama meydana geldi. Patlama nedeniyle ilaçlama yapan belediye personeli Mehmet Su ve Mustafa Rüzgar yaralandı. Gürültü ile sesin geldiği noktaya gelen apartman sakinleri ve vatandaşlar 2 çalışanı yerde yatarken buldu. Olayın 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesi üzerine olay yerine itfaiye, sağlık, polis ve AFAD ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, ilaçlama cihazını kullanan ve ciddi derecede yaralanan Mehmet Su’yu ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırdı. Diğer personel ise ayakta tedavi edildi. Patlama nedeniyle apartmanın giriş katında bulunan iş yerlerinin zemininde küçük çaplı hasar meydana geldi. AFAD ekipleri olay yeri ve çevresinde cihazla ile ölçüm yaptıktan sonra herhangi bir olumsuzluk olmadığını belirledi. Olaya balkonda otururken şahit olan Handan Uyar isimli vatandaş, büyük bir gürültüyle patlama sesi duyduğunu belirterek, “Arka balkonda otururken bir patlama sesi geldi. Doğal gaz veya tüp patlaması gibi bir sesti. O sırada bir ’ah’ sesi duydum, erkek sesiydi, bağırdı. Herkes koştu oraya, ben de can havliyle koştum. Bir abla vardı, burada titriyordu. Birisi ağır yaralıydı. Muhtemelen hemen yakınında o vardı. Bayağı ağır yatıyordu, ambulans geldi götürdü onu, sonrasında aşağıda biri daha vardı. AFAD falan geldi, kontrol ediyorlar" dedi. Patlama sırasında iş yeri içerisinde bulunan ve büyük korku yaşadığı gözlenen Funda Gülışık ise, “Bir anda bir patlama sesi dulduk. Belediye çalışanları ilaçlama yapıyorlardı. Sesi duyunca ben deprem falan oldu sandım. Binanın her yerinden gazlar çıkmaya başladı. Sürekli ilaçlama yapıyorlardı, çevre sağlığı için. Ama böyle bir şeyin olmasını hiç beklemiyorduk. Gaz sıkışması dediler. Artık nasıl olduğunu bilmiyorum. İlaçlamaya yeni başlamışlarda, o sırada patladı. Ben görmedim ama bir kişi yaralanmış. Elindeki makinesi patlamış. İçerideki temastan oldu herhalde” ifadelerini kullandı.
Antalya’da ölümle sonuçlanan cinayet gibi kaza
08 Kasım 2024 Cuma - 11:04 Antalya’da ölümle sonuçlanan cinayet gibi kaza Antalya’da meydana gelen trafik kazasında bir sürücünün çarptığı yayaya ardından farklı araçlar çarparak kaçtı. Yayaya çarpan ve gözaltına alınan ilk aracın sürücüsünün ise 5 yıldızlı otelde mesai arkadaşı olduğu öğrenildi. Adliyeye sevk edilen sürücü, adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, jandarma olay yerinde farklı araçlara ait olduğu tespit edilen kanlı araç parçaları buldu. Kaza, Antalya’nın Manavgat ilçesi Çenger Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, D-400 Karayolunda yayanın feci şekilde hayatını kaybettiği ihbarı üzerine olay yerine gelen ekipler, Mücahit Muhammet Uslu’nun hayatını kaybettiğini belirledi. Ekipler, hayatını kaybeden yayanın üzerinden çok sayıda aracın geçtiği ve yaklaşık 90 metre sürüklenerek feci şekilde hayatını kaybettiği tespit ederken, Mücahit Muhammet Uslu’ya ilk çarpan ve kaza yerinde bulunan 07 BCL 754 plakalı aracın sürücüsü Ö.D.G’yi gözaltına aldı. Mesai arkadaşı çıktı Kazada yaşamını yitiren Mücahit Muhammet Uslu ve sürücü Ö.D.G.’nin Okurcalar Mahallesi’nde bulunan 5 yıldızlı bir otelde çalıştıkları; Uslu’nun Teknik Servis, Güzel’in ise kat şefi olarak görev yaptığı ve 4 yıldır tanıştıkları öğrenildi. Kazanın ardından Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Çenger Jandarma Karakolu ekipleri tarafından gözaltına alınan araç sürücüsü Ö.D.G., jandarmadaki işlemlerin ardından Manavgat Adliyesine sevk edildi. Adli kontrolle serbest bırakıldı Ö.D.G.’nin jandarmadaki ilk ifadesinde, Mücahit Muhammet Uslu ile aynı otelde çalıştığını ve tanıştıklarını, olay gecesi Manavgat’tan Avsallar’a giderken kendisine otomobiliyle selektör yaptığını belirtti. Olay yerine geldiğinde yolun karanlık olması nedeniyle bir şey görmediğini belirten Ö.D.G., çarpma sesi gelmesi üzerine durup aracından indiğinde ayakta bir şahıs gördüğünü, arkadan gelen araçların bu şahsa çarparak sürüklediğini kendisinin öldürmediğini söylediği öğrenildi. Ö.D.G. çıkarıldığı mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatırken kaza bölgesinde farklı araçlara ait kanlı araç parçalarına el konuldu. Jandarma yaya çarpıp kaçan araçların bulunması için çalışma başlattı.
Dünyaca ünlü ortopedi hekiminden Alanya’da 5 başarılı operasyon
08 Kasım 2024 Cuma - 10:22 Dünyaca ünlü ortopedi hekiminden Alanya’da 5 başarılı operasyon Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aslan tarafından Alanya’ya davet edilen dünyaca ünlü ortopedi hekimi Prof. Dr. Cebrail Alekberov, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi Ünitesinde İlizarov yöntemi ile 5 hastaya başarılı operasyonlar gerçekleştirdi. Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi Ünitesi, dünyada tecrübeli hekimler tarafından yapılabilmekte olan önemli operasyonları gerçekleştirmeye, deneyimli asistanlar yetiştirmeye devam ediyor. Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aslan, dünya tıp camiasında tanınan Azerbaycanlı hekim Prof. Dr. Cebrail Alekberov’u daha önce bacak- kol kırıkları nedeniyle birkaç kez ameliyat olan ve tedaviye yanıt alamayan 5 hastanın ameliyatı ve ortopedi kliniği asistan eğitimi için Alanya’ya davet etti. Travma ve deformitede İlizarov yöntemi (kemik uzatma ve deformite düzeltme amacıyla kullanılan bir ortopedik cerrahi teknik) konusunda başarılarıyla tanınan Prof. Dr. Alekberov daveti kabul ederek Alanya’ya geldi. Kol kırığı ve bacak kırığı olan birkaç kez ameliyat olmuş daha sonra Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi Kliniğine başvurarak Prof. Dr. Ahmet Aslan’a muayene olan 5 hastaya yapılan tetkikler sonrasında ilizarov yöntem ile hastaların da onayı alınarak ameliyat kararı alındı. Sabah saat 09.00’da başlayan operasyonlara; Prof. Dr. Ahmet Aslan, Prof. Dr. Cebrail Alekberov, Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Aksoy, Günbay Noyan Dirlik, Uzm. Op. Dr. Murat İlikmen, Uzm. Op. Dr. Yakup Alpagut, Anestezi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Eyüp Aydoğan ile kalabalık bir sağlık ekibi katıldı. Prof. Dr. Aslan: "En iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz" Başarılı geçen operasyonlar sonunda konuşan Prof. Dr. Aslan, “Hastanemize yakışır bir şekilde birçok ameliyat gerçekleştirmekte ve bunu asistan hekimlerimizle de paylaşmaktayız. Günün sonunda 5 hastamızın durumunun iyi olması bütün yorgunluğumuzu almıştır. Davetimi kırmayarak aramızda bulunan değerli meslektaşım Prof. Dr. Cebrail Alekberov’a desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Bu ameliyatta yer alan diğer meslektaşlarıma, asistan hekimlerime ve sağlık çalışanlarına da emeklerinden dolayı teşekkür ederim. Kliniğimizde dünyada tecrübeli hekimler tarafından yapılabilmekte olan birçok operasyonu başarıyla gerçekleştirmekteyiz. İlçemize en iyi hizmeti vermek adına da kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz” dedi. Başhekim Güler: "Başarılı işlere imza atıyoruz" Başhekim Doç. Dr. Yılmaz Güler ise burada kocaman bir aile olmayı başardıklarını ve güzel işlere imza atmanın gururunu yaşadıklarını dile getirdi. Doç. Dr. Güler, “Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Antalya İl Sağlık Müdürümüz Sayın Prof. Dr. Behçet Özkan’ın katkıları ile akademisyenlerimizle ve genç dinamik kadromuzla birlikte birçok başarılı işlere imza atılmaktadır. Bunlardan birine ise bugün şahit olduk. Başarılarının devamını diliyorum” ifadelerini kullandı.
Nakil kalple gelen 27 yıllık ikinci hayat
07 Kasım 2024 Perşembe - 18:27 Nakil kalple gelen 27 yıllık ikinci hayat Türkiye’de ilk kez 27 yıl önce kalp nakli olan Hamide Akman, “27 yıl önce Ömer Bayezid hocamla tanıştım ve nakil tanısı kondu. Ben nakil olduğumda, çocuğum 4 yaşındaydı. Şu an da çocuğumu evlendirdim ve torunlarıma bakıyorum. Lütfen organ bağışını kimse esirgemesin" dedi. Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi tarafından, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası etkinliği düzenlendi. Şu ana kadar 7 bine yakın kişiye nakil işleminin yapıldığı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gerçekleşen programda, organ nakli yapılan hastalar deneyimlerini paylaştı. 4 yaşında böbrek nakli olan Ahmet Döner ve annesi Selda Döner, 5 yaşında böbrek nakli olan Hızır Araf Aydın ve annesi Gurbet Aydın, Türkiye’de ilk kez kalp nakli olan Hamide Akman, Kalp nakli olan Akdeniz Üniversitesi öğrencisi Ferit Azimli, Karaciğer nakli olan Gülay Erol, Çift Kol nakli olan Yusuf Şimşek, sahneye çıkarak nakil süreçlerini aktarırken, organ bağışı konusunda vatandaşlardan destek istedi. “Kadavradan bağış sayısı çok az” Programın açılışında konuşan Prof. Dr. Özlenen Özkan, Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi’nde görev alan tüm sağlık ekibine teşekkür ederek, kadavra bağışına dikkat çekti. Özkan, “Kadavradan bağışlar maalesef çok fazla değil. Bu haftanın da amacı bu, farkındalığı artırmak ve bütün yıl boyunca İspanya’da, İran’da olduğu gibi sayıda çok fazla artması. Çünkü bir an geliyor, bazen alıcı bazen verici tarafta oluyorsunuz” diye konuştu. “Çocuklar makinede uyumasın, evlerinde uyusun” Antalya’da prematüre doğan, kalbinde iki delik olan, böbrek yetmezliğinin yanı sıra hipotiroid rahatsızlığı da bulunan ve 4 yaşında yapılan böbrek nakli ve uygulanan tedavilerle yaşama tutunan Ahmet Döner (12), “Organ bağışlayın, hayat kurtarın” derken, annesi Selda Döner, çocukların bulunması gereken yerin hastane değil ev olması gerektiğine işaret etti. Döner, “Bizim sürecimiz anne karnında 5 aylıkken, organ taramasında başladı. Sonrasında prematüre 7 aylık doğum yaptık. Sürecimiz böyle başladı. Hocalarımızın sayesinde iki buçuk yaşına kadar ilaçlarla idare ettik. Ama iki buçuk yaşından sonra kadavradan organ nakli olduk. Bağışlayan aileye de çok teşekkür ediyorum. Evimizde uyuduk diyelim, makinede değil de evimizde uyuduk. Çok büyük bir şey bu. Nakilden sonra hayat bulduk. Çocuklar makinede uyumasın, evlerinde uyusun” ifadelerini kullandı. Anne karnındayken böbrek yetmezliği teşhisi konan ve 3 yıl diyalize girdikten sonra böbrek nakli olan 7 yaşındaki Hızır Araf Aydın ise, “Organ nakli oldum. Ama benim gibi bir sürü organ bekleyen çocuklar var. Lütfen onlara da organlarınızı bağışlayın” diyerek, organ bağışına çağrıda bulundu. Annesi Gurbet aydın ise Hızır Araf’ın 3 yıl diyalize bağlı yaşadığını ve o süreçte birçok duygudan uzakta kaldığını dile getirdi. Aydın, “Hızır Araf, böbrek yetmezliğiyle doğdu, iki yaşına kadar ilaçlarla tedavi gördük. İki yaşından sonra diyalize başladık, diyaliz süreci çok zor bir süreçti. Hayat şartları çok zordu. Çocuk için sürekli bir katedralle dolaşmak, parklarda hiçbir şekilde diğer akranlarıyla beraber oynayamaması ya da işte “Anne sakla diğer çocuklar onu görmesin” demesi çok zordu. Uzun bir süre psikiyatri tedavisi gördük” diye konuştu. “Anneciğim hayalim gerçekleşti, ben kurtuldum” Oğlunun diyaliz sürecinde annesini öperek uyandırmak gibi bir hayali olduğuna da değinen Gurbet Aydın, 3 yıl süren diyaliz döneminin ardından gerçekleşen nakille oğlunun hayalinin gerçekleştiğini aktardı. Aydın, “Benim oğlumun bir hayali vardı. Çocuklardan görmüştü. ’Anne, ben de sabahları odamdan, hiçbir cihaza bağlı olmadan, gelip sizi öperek uyandırmak istiyorum’ dedi. O beni çok etkilemişti. Sonra 5 yaşına geldi. Bir gün saat 10’da telefon geldi, kadavradan böbrek çıktığı söylendi. Çok farklı duygular içerisine girdik. Hem ölen kişinin üzüntüsü, hem çocuğumun hayatının kurtulması. Bunların hepsini bir kere de aynı an da yaşadık. Sonra nakil olduk. Hastaneden eve geldiğimizde, ertesi sabah Araf, bir anda koşa koşa ağlayarak beni öperek uyandırdı. ’Anneciğim hayalim gerçekleşti, ben kurtuldum’ dedi. Ve sonraki hayat şartlarımız çok çok daha iyi oldu. En azından evde zaman geçirmeye başladık, sonra işte okula başladık. Şu an ikinci sınıfa gidiyoruz. Bütün çocukların bunu hak ettiğini düşünüyorum. Can olun, hayat olun onlara. Lütfen bağışlarınızı çok fazla fazla yapın. Ve bu arada ben de döner oldum, kız kardeşime iliğimi verdim. Hem verici oldum, hem alıcı oldum. Benim başıma geldi ama sizin de başınıza gelebilir. Bu yüzden biraz daha duyarlı olmanızı rica ediyorum. Lütfen bağışlarınızı esirgemeyin” şeklinde konuştu. “Toprak olup çürüyeceğine hayat olsun, can olsun” Türkiye’de ilk kez 27 yıl önce kalp nakli olan Hamide Akman ise, “27 yıl önce Ömer Bayezid hocamla tanıştım ve nakil tanısı kondu. Ben nakil olduğumda, çocuğum 4 yaşındaydı. Şu an da çocuğumu evlendirdim ve torunlarıma bakıyorum. Lütfen organ bağışını kimse esirgemesin. Toprak olup çürüyeceğine hayat olsun, can olsun. Çocuklara anne baba olsun, anne babalara evlat olsun. Kimseye acı yaşatmasın. Bir kişi vefat ediyor ama yedi sekiz tane can kurtarabiliyor. Ben bunu çok uzun süre yaşadım, dört yıl çektim. Önceden kalp nakli olan yoktu, önümde olan yok dedim. Benim başka şansım da yoktu. Girmek zorunda kaldım ve girdim. İyi ki de girmişim. İyi ki Ömer Hocam beni ikna etmiş. Ve 27 yıldır kaliteli bir hayat yaşıyorum. Karaciğer, böbrek canlıdan da alınabiliyor ama kalpte o şansınız yok. Lütfen herkes organ bağışında bulunsun. Çocuklardan tutun da büyük insanlara kadar herkes bekliyor” dedi. “Üniversite, evim oldu” Önce yapay kalp nakli ardından 2023 yılında beyin ölümü gerçekleşen milli boksör Görkem Kaynar’ın kalbiyle hayata tutunan Akdeniz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi Ferit Azimli ise üniversitenin kendisi için hem eğitim hem ev olduğunu anlattı. Azimli, şu ifadelere yer verdi: "Ben, üniversitenin öğrencisiyim, Akdeniz Üniversitesi benim için hem eğitim kurumu oldu hem de ev oldu. 2018’de burada bana yapay kalp cihazı takıldı. İki ameliyat oldum. Birinci nakilde yapay kalp cihazı takıldı, onunla birlikte uzun yıllar yaşadım. Nakile kadar hayatımı kurtaran bir müdahaleydi. Ardından, 2023 yılında nakil oldum. Cihaz döneminde de nakil sürecinde de Kalp Damar Cerrahi bölümünde takip edildim. Bütün bu süreç gerçekten çok üst düzeydi ve çok mutluyum. İyi ki buraya gelmişim. Ve çok mutluyum ki Ömer Hoca’yla karşılaşmışım, yollarımız kesişmiş ve o nakil yapmış. Hastane insanlar için korkulan, uzak durulan bir yer gibi görülüyor ama ben o yoldan geçerken bile bu binaları gördüğümde ister istemez ev diyorum. Niye böyle oluyor bilmiyorum ama çok güvenli hissediyorum. Buraya adımımı attığımda kendimi çok güvenli hissediyorum. Ömer Hocamı her gördüğümde kendime ’Sana bir şey olmadı’ dediğim için çok güvende hissediyorum. Akdeniz Üniversitesi hastanesi ev hissi veriyor. Biz organlara kavuştuk ama kavuşmayanlar için de bizim kendi çevremizde kendi etki alanımızda bireysel aktivizm yapmamız gerekiyor. Mümkün olduğunca bunu söylemekten, insanlara duyurmaktan, komşumuz olsun, arkadaşlarımız olsun, bunun mücadelesini vermekten çekinmemeliyiz. Organ nakli konusunda bilinçlendirmek de bizim aslında artık bir görevimiz oluyor.” “Allah’a şükürler olsun ayaktayım” 15 yıl önce Karaciğer nakli olan Gülay Erol ise kimsenin nakil olmaktan korkmaması gerektiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu: “2001’de evlendim ve hamilelik döneminde bir karaciğer sorunu yaşamaya başladım. Doktorların teşhisiyle doğumdan sonra karaciğerimin otoimmün hepatite bağlı olduğunu ve nakil olmam gerektiğini söylediler. 10 yıl süren bir süreçte çok zor günler geçirdim. Karnımda şişmeler, sıvı toplamalar derken, doğum yaptıktan sonraki kızım 8 yaşına geldi. Ve şimdi kayınvalide oldum. Kızımı evlendirdim çok şükür. 2009’da bana nakil çıktı. Nakil yapılacağı için korktum, gelmedim, istemedim. Ve o nakili kabul etmedim. Reddettim. Aslında düzeleceğimi zannediyordum ama doktorlar her zaman haklıydı. Olmayacak demişlerdi ama ben bir türlü kabullenememiştim. Ve daha sonra daha da kötüye gidince bir şeylerin ciddiyetine vardım, nakil olmam gerektiğine inandım. Doktorlarımız haklı, benim iyi olmamı istiyorlar diye düşünerek, üç ay sonra çıkan ikinci naklimi kabul ettim. Allah’a şükürler olsun ayaktayım. 2 tane evladım oldu.” Çift kol nakli olan Yusuf Şimşek ise, “Organ bağışı olarak bir hayata bir can verebiliriz. Hiç korkmasınlar. Sadece kendilerini doktorlarımıza ve hemşirelerimize teslim etsinler. Bizi en iyi şekilde, en güzel hale getirmek için çok uğraşıyorlar. Allah razı olsun, teşekkür ederiz” dedi. Oğluna, bağışçının ismini verdi 2022 yılında koronavirüs kaynaklı çoklu organ yetmezliğinden yaşamını yitiren, Türkiye’de ilk kez 15 yıl önce aynı anda kalp ve böbrek nakli gerçekleştirilen Mehmet Ali Güler’in eşi Arife Güler ve oğlu Bekir Güler de katılımcılar arasındaydı. Arife Güler, “Ömer hocam çok uğraştı, çok teşekkür ederiz. Önce kalp böbrek, sonra bebek diyordu. Nakilden sonra oğlumuz oldu, oğlumuz yaşıyor, bizim en büyük şansımız” ifadelerini kullandı. Babasına organ bağışında bulunan Bekir Harmankaya’nın adını alan Bekir Güler ise, “Babamın naklinden sonra 2011 yılında doğdum. Babamı 2 buçuk yıl önce kaybettik, değiştirebileceğimiz bir şey yoktu. İsmimi, babama organlarını bağışlayan Bekir Harmankaya’dan alıyorum” dedi. “Kalp nakli maalesef canlıdan yapılamıyor” Kadavradan nakil sayısında düşüş yaşandığına dikkati çeken Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, “Organ naklinin farkına vardırmaya çalışıyoruz. Organ nakli aslında sadece bu hafta yapılmıyor, tüm yıl boyunca herkesin ihtiyacı olduğu ölçüde bunun farkında olması gereken bir durum. Maalesef birçok arkadaşımız bilir ki, kendi ailesine başkasından organlarını almış ama ihtiyaç olduğunda kendi yakını vefat ettiğinde vermeyen aileler de olmuştur. Size de bir gün lazım olur lafının da bazen yeterli olmadığını düşünüyoruz. Biz dünyada canlıdan yapılan nakillerde en ön sıralardayız. Ama bir kalp nakli maalesef canlıdan yapılamıyor veya bir yakınınızdan nakilleri yaptığınızda o insanlara da kısmi ölçüde risk veriyorsunuz. Şu anda belki de organını, parçasını aldığınız insanlar maalesef başka bir ebediyete göçmüş durumda ve o insanlar şu an da aramızda yok. Onların organları da yok, kendileri de yok. Ama onların bir parçası sizlerin üzerinde yaşıyor. Aslında büyük anlam var burada” şeklinde konuştu.
Futbolun efsaneleri yeniden Antalya’da buluşuyor
07 Kasım 2024 Perşembe - 17:05 Futbolun efsaneleri yeniden Antalya’da buluşuyor Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği işbirliğiyle 9 Kasım Cumartesi günü 9. Efsaneler Kupası Futbol Turnuvası düzenlenecek. Turnuva Türk ve Alman futbol efsanelerini buluşturacak. Türkiye ve Almanya’nın tanınmış ve efsaneleşmiş veteran oyuncularından oluşan futbol takımları Türk-Alman dostluğunu vurgulamak amacıyla bir kez daha Antalya’da buluşuyor. Türk-Alman Dostluk Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenecek olan 9. Efsaneler Kupası, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği ev sahipliğinde 9 Kasım Cumartesi günü gerçekleştirilecek. Türk ve Alman efsaneleri sahada Antalya’da futbol şöleni yaşatacak turnuva Arcadia Football Center‘da yapılacak. Antalyalı futbolseverlere nostaljik ve heyecan dolu anlar yaşatmayı amaçlayan turnuvada, Antalyaspor, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Alman ekiplerinden Schalke 04, Hannover 96, FC Nürnberg ve FC Adler veteran takımları katılıyor. Giriş ve katılımların ücretsiz olacağı turnuvada Yılmaz Vural, Tanju Çolak, Samet Aybaba, Olaf Thon, Karim Haggui, Miroslav Stoch, İbrahim Üzülmez, Recep Çetin, Ahmet Dursun, Cihan Haspolatlı, Hasan Kabze, Uğur Boral, İbrahim Yattara, Hakan Yakın, Oliver Reck, Thomas Ziemer, Martin Driller, Altin Lala, Ömer Erdoğan, Ömer Toprak, Thomas Helmer gibi efsane isimler yer alacak.
Londra’da Kemer rüzgarı esti
07 Kasım 2024 Perşembe - 16:59 Londra’da Kemer rüzgarı esti Kemer Belediye Başkan Yardımcısı Emin Gül, dünyanın en önemli turizm fuarı olarak gösterilen WTM Londra Turizm Fuarı’nda ikili görüşmeler yaparak, ilçenin tanıtımını yaptı. Londra Turizm Fuarı’nda Kemer’in pazar çeşitliliğini artırmaya yönelik çalışmalar yapan Belediye Başkan Yardımcısı Gül, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, Akka Otelleri Genel Koordinatörü Aşkın Kahraman, Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer ve diğer turizmcilerle bir araya geldi. Fuar alanındaki turizm acenteleri ile birebir görüşmeler de gerçekleştiren Başkan Yardımcısı Gül, fuar alanındaki temaslardan elde edilen verilerin oldukça umut verici olduğunu aktardı. Antalya Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Altyapı Hizmet Birliği (ANTAB) standında Kemer’in tanıtım faaliyetlerini yapan Gül, “Kemer’in uluslararası arenalarda popülaritesi daha çok artıyor. Londra fuarında Kemer’imize büyük bir ilgi var. İngiltere pazarına yönelik yaptığımız tanıtım faaliyetlerinden sonra Kemer’imizi daha fazla tercih etmeye başladılar. Özellikle daha önce Ege Bölgesi’ni tercih eden İngiliz misafirlerin yönelimi de Antalya olmaya başladı. İngiliz pazarında artık Kemer de söz sahibi” dedi.