Yerel Haberler
Antalya
25 Kasım 2024 Pazartesi - 00:51 Bisikletiyle yaptığı mitinglerle tanınan bağımsız adayın ağır yaralandığı feci kaza kamerada Antalya’nın Serik ilçesinde otomobilin bisiklete çarpması sonucu bisiklet sürücüsü Osman Bülüç ağır yaralandı. Kaza anı güvenlik kamerası tarafından anbean kaydedildi. Gazete dağıtıcılığı yapan ve son yerel seçimlerde bağımsız aday olup ve düzenlediği mitinglerle dikkati çeken Osman Bülüç’ün aynı noktada 15 yıl önce babasını trafik kazasında kaybettiği ve geçtiğimiz 9 Ekim tarihinde yine aynı noktadan kavşakta kazalara dikkat çektiği görüntüler ortaya çıktı. Yerel seçimlerde Serik ilçesi bağımsız belediye başkan adayı olan ve gündüzleri bisikletle gazete dağıtıp akşamları mitingle seçime hazırlandığı görüntülerle gündem olan Osman Bülüç’ün ağır yaralandığı kaza Serik ilçesi Akçaalan Mahallesi Antalya – Alanya D400 karayolu kavşağında yaşandı. Edinilen bilgiye göre Hüseyin Aslan idaresindeki 07 BUL 155 plakalı BMW marka lüks otomobil ile son yerel yönetimler seçimlerinde Serik Belediye Başkanlığı Bağımsız Adayı Osman Bülüç’ün kullandığı bisiklet çarpıştı. Çarpışmanın etkisi ile otomobilin camına çarpan Bülüç yaklaşık 50 metre sürüklenip yola savruldu. Kazada Bülüç ağır yaralandı. Vatandaşların ihbarı üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Bülüç, sağlık ekiplerince olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulans ile Serik Devlet Hastanesine kaldırıldı. Sağlık durumunun ağır olduğu öğrenilirken kaza anının kamera görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülere Osman Bülüç’ün bisikletiyle yaya geçidinden gelip yolun karşısına geçerken otomobilin çarpması ve yaklaşık 30 metre araç üzerinde sürüklenmesi yansıdı. Aynı noktada 15 yıl önce trafik kazasında babasını kaybetti Osman Bülüç’ün seçimlerin ardından 9 Ekim tarihinde sosyal medya hesabından sürekli meydana gelen kazalara dikkat çekmek için yayınladığı ve babasının aynı kavşakta kazada hayatını kaybettiğini hatırlatıp “Değerli Serik halkı, yeter artık yeter, buramıza kadar geldi. Burası Dörtyol kavşağı. Bakın benim babam burada öldü. Burayı bir an önce yapalım. Siz yapmazsanız 2029’da inşallah Allah bana yapmayı nasip eder" dediği görüntüler ortaya çıktı. Bülüç’ün hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenilirken kazayla ilgili inceleme devam ediyor.
Antalya’da 15 günde 7 bin 746 araç ve sürücüye trafik cezası
12 Kasım 2024 Salı - 12:25 Antalya’da 15 günde 7 bin 746 araç ve sürücüye trafik cezası Antalya’da son 15 günde yapılan denetimlerde 7 bin 746 araç ve sürücüye trafik idari para cezası uygulanırken, hava araçlarıyla yapılan denetimlerde ise 291 araç sürücüsüne trafik idari para cezası kesildi. Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından trafik düzeni ve güvenliğinin devamının sağlanması amacıyla son 2 hafta içerisinde yapılan denetimlerde 7 bin 746 araç ve sürücüye trafik idari para cezası uygulandı. Sürücülerde “Algılanan yakalanma riski duygusunun” sürekli ve üst düzeyde tutulabilmesi amacıyla, Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından helikopter ve drone destekli yapılan 2 haftalık denetimlerde; 14 bin 331 yük taşıyan araç, 2 bin 984 yolcu taşımacılığı yapan araç denetlendi. Ayrıca hız denetiminde 4 bin 16 araç, alkol denetiminde 5 bin 893, motosiklet denetimlerinde ise bin 366 araç denetlendi. Ekipler tarafından emniyet kemeri denetiminde ise 12 bin 981 araç ve sürücüsü olmak üzere toplam 43 bin 403 araç ve sürücüsü kontrol edildi. Denetimler kapsamında toplam 7 bin 746 araç ve sürücüye trafik idari para cezası uygulandı. Ayrıca hava araçlarıyla yapılan denetimlerde ise, 291 araç sürücüsüne trafik idari para cezası uygulandı. Uygulama noktalarında gerçekleştirilen Yaşam Tüneli Eğitim Çadırı eğitimlerinde ise 229 araç sürücüsü, 846 yolcu olmak üzere toplam bin 75 kişiye eğitim verildi.
Havacılık dünyasının kalbi Antalya’da atacak
12 Kasım 2024 Salı - 12:18 Havacılık dünyasının kalbi Antalya’da atacak Küresel havacılık sektörü Antalya’da bir araya geldi. Uuslararası “AI in the Sky: A Unified Approach with ICAO” etkinliği 12-14 Kasım tarihleri arasında Antalya’da gerçekleşiyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, , Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğü kanalıyla; uçuş operasyonlarında kullanılan, yerli ve milli olarak geliştirilen, yazılım ve cihaları aktararak, “Siber güvenlik noktasında en çok önem verdiğimiz husus; yazılımdan-cihaz üretimine kadar yerlilik ve milliliktir. Bu teknolojilere yatırım yapmanın, küresel rekabette daha güçlü bir konuma gelmemiz açısından ülkemize katkı sağlayacağını düşünüyorum” dedi. Uuslararası “AI in the Sky: A Unified Approach with ICAO” (Gökyüzünde Yapay Zeka: ICAO ile Birleşik Bir Yaklaşım) etkinliği Antalya’da başladı. Serik ilçesinde bulunan bir otelin kongre salonunda düzenlenen programın açılışına; Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) Genel Sekreteri Juan Carlos Salazar, Antalya Valisi Hulusi Şahin ve havacılık sektöründen yetkililer katıldı. “Yolcu sayımızın; bu yıl sonunda 236 milyonun üstüne çıkacağını öngörüyoruz” “Açılış konuşmasını gerçekleştiren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, havacılık sektöründe kullanılan yapay zeka uygulamalarını aktardı. Türkiye’nin, 4 saatlik uçuş süresiyle 1 buçuk milyar insanın yaşadığı 67 ülkenin merkezinde yer aldığına işaret eden Bakan Uraloğlu, “En hızlı, en güvenli ve en konforlu ulaşım yolunun havayolu olduğu bilinciyle; ülkemizin bu avantajlı konumunun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için havacılık alanında çok büyük yatırımlar gerçekleştirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde “dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak” hedefiyle hareket ederek ülkemizi; dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdük. Bugün iç hatlarda 58 noktaya, dış hatlarda 131 ülkede 347 farklı noktaya havayoluyla ulaşıyoruz. Önümüzdeki ay da Türk Hava Yolları ile İstanbul-Sao Paolo -Santiago ve İstanbul-Kuala Lumpur-Sydney hatlarında yeni seferlere başlayarak bu senenin sonunda dış hatlardaki sayımızı 349 uçuş noktasına çıkaracağız. Yolcu sayımızın; bu yıl sonunda 236 milyonun, 2025 yılında da 250 milyonun üstüne çıkacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı. “Kalıcı rekabet için, yenilikçi çözümler üretmek zorundayız” Havacılık sektörünün küreselleşmenin en önemli aktörü olduğuna dikkat çeken Bakan Abdülkadir Uraloğlu, havacılığın, bir ulaşım modu olmaktan öte, ülkelerin ekonomik ve kültürel gelişiminde önemli bir rol oynayan ve sınırları aşan bir köprü olduğunu dile getirdi. Teknolojinin hızla geliştiği bir çağda, havacılık sektörünün de sürekli olarak dönüşüme uğradığını ve sektörde rekabetin arttığını kaydeden Uraloğlu, şöyle konuştu: “Genç, modern ve verimli uçak filolarına sahip olmak, havayollarının rekabette bir adım öne geçmesini sağlayan en önemli faktörlerden biridir. Ancak kalıcı rekabet için sürekli olarak yenilikçi çözümler üretmek zorundayız. Bu noktada da artık hayatımızın her alanında olduğu gibi havacılıkta da yine yapay zeka ve büyük veri teknolojilerini değerlendirmek zorundayız. Dijital teknolojilerin en çok uygulamaya geçtiği ve kullanımının sürekli arttığı sektör, havacılık sektörü olmuştur. İlk otomatik bagaj sıralama sistemleri 1990’larda ortaya çıkmış, 2000’li yılların başından bu yana, ebiletler kâğıt biletlerin yerini alırken, biniş kartları mobil ortama taşındı. Gerçek zamanlı bagaj takipleri uygulanmaya başladı. Bugün ise yapay zeka alanında yaşanan gelişmeler havacılık sektörünü derinden etkiliyor.” “Otonom uçuş sistemleri sayesinde pilot hataları minimuma indirildi” Yapay zekanın havacılıkta sağladığı değişimlere değinerek konuşmasına devam eden Bakan Uraloğlu, şu ifadelere yer verdi: “En büyük değişimlerden biri olan otonom uçuş sistemleri sayesinde pilot hataları minimuma indirildi. Havacılık sektöründeki tüm şirketler, yapay zeka destekli sistemlerle işletme maliyetlerini ve genel giderlerini düşürebiliyorlar. Bunun üzerinde çalışan birçok firma var. Yapay zeka konusunda yapay olan hiçbir şey kalmadı, gayet somut, başarılı ve pozitif katkıları olduğunu görüyoruz. Yapay zeka sayesinde uçakların bakım süreçleri optimize edilecek, arızalar önceden tespit edilecek. Büyük veri analizi ile hava trafiği yönetimi daha verimli hale getirilecek ve kazaların önüne geçilecektir. Yine büyük veri analizi ile yolcu davranışları analiz edilerek, daha kişiselleştirilmiş hizmetler sunulacaktır. Yapay zeka destekli bakım sistemleri sayesinde de uçakların ömrü uzatılacak ve bakım maliyetleri düşürülecektir. En önemli noktalardan biri de yapay zeka ve büyük veri sayesinde hava trafiği yönetimi daha çevre dostu hale getirilecek, emisyonlar azaltılacak ve sürdürülebilir bir havacılık sektörü inşa edilecektir. Bu söylediklerimin birer birer hayata geçtiğini söylemek istiyorum.” “Yazılımdan- cihaz üretimine kadar yerlilik ve millilik” Yapay zeka ile gerçekleştirilen dönüşümlerin, havacılık sektörünü başka bir boyuta taşıdığını kaydeden Bakan Uraloğlu, veri teknolojilerine yapılacak olan yatırımın küresel rekabette de ayrıcalık kazandıracağını bildirdi. Uraloğlu, “Yapay zeka ve büyük veri teknolojilerinin, havacılık sektörümüz için büyük bir dönüm noktası olduğuna inanıyorum. Bu teknolojilere yatırım yapmanın da küresel rekabette daha güçlü bir konuma gelmemiz açısından ülkemize katkı sağlayacağını düşünüyorum. Geçtiğimiz günlerde yapay zeka teknolojisinin siber güvenlik alanındaki etkileri ve uygulamalarına dair bir zirveye katılmıştım. Artık bu yeni teknolojileri hayatımızın her noktasında görüyoruz. Siber güvenlik noktasında en çok önem verdiğimiz husus; yazılımdan- cihaz üretimine kadar yerlilik ve milliliktir” diye konuştu. “İrade sistemi, Dalaman Havalimanı’nda da kullanılmaya başlanacak” Yerli ve milli olarak geliştirilen “Avcı, Azad, Kasırga, Atmaca Ve Kule” adlı yapay zeka uygulamalarının, Türkiye’nin siber güvenliğini sağladığını ifade eden Bakan Uraloğlu, şöyle devam etti: “Aynı şekilde gururla altını çizmek istiyorum ki, Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğümüz eliyle gerçekleştirdiğimiz uçuş operasyonlarında da yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz yazılım ve cihazları kullanıyoruz. Örneğin; interaktif radar analiz ve data ekranımız kısa adıyla “irade” ile ilgili havalimanına ait güncel meteorolojik veriler, atis bilgisi, notamlar, AIP ve radar görüntülerini tek ekranda toplayıp kullanıcıya sunan bir sistem kurduk. İrade yazılımını İstanbul Atatürk ve Çukurova havalimanlarımızda kullanmaya başlayarak havacılık alanında yeni bir dönemi başlattık. İlk yerli ve milli hava trafik görüntüleme yazılımımız sayesinde, bu alanda da dışa bağımlılıktan kurtularak bundan sonraki yerli teknoloji ürünlerinin önünü açmış olduk. Önümüzdeki günlerde Dalaman Havalimanı’nda da kullanmaya başlayacağız. Yine, Türk mühendislerince geliştirilen Türkiye’nin ilk yerli ve milli sivil gözetim radarını “MGR” Gaziantep Havalimanı’na kurduk. Aralık ayı içerisinde aktifleştirerek kullanmaya başlamayı planlıyoruz.” “Çare’ sistemi Azerbaycan’da da hizmete başladı” Hava trafik yönetimi alanında yerli ve millî imkanlarla geliştirilen, çok amaçlı radar ekranı olan “ÇARE” sisteminin de gerçek zamanlı uçuş verilerini harita üzerinde sergileyerek, hava trafik kontrolörlerinin hava trafiğini etkin bir biçimde yönetmesine ve trafik emniyetinin en üst düzeyde sürdürülmesine imkân tanıdığını açıklayan Bakan Uraloğlu, “Ülkemizde 40’tan fazla havalimanında hizmet vermekte olan ÇARE sistemi, ülkemiz sınırlarını da aşarak geçen yıl Azerbaycan’da da hizmete başladı. Türkiye olarak sivil havacılık alanında dijitalleşme odağında yeni bir sivil havacılık modeli de oluşturduk. “Kurumsal Dönüşüm Modeli” kısa adıyla “KDM” dediğimiz bu model; yalnızca emniyet ve verimlilik sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda sektörde sürdürülebilir bir dönüşümü, ileri teknolojilerle desteklenen bir altyapı aracılığıyla mümkün kılıyor. Bu havacılık otoritesinin ihtiyaç duyabileceği tüm dijital altyapıyı, yapay zeka ve büyük veri ile birleştirerek sunuyor. Icao regülasyonlarına uygun şekilde geliştirilen bu sistemde eğitimler şeffaf, takip edilebilir ve bağımsız bir ölçüm mekanizmasına dayanıyor. Böylece hem eğitimin kalitesi artıyor, hem de katılımcılar için çok daha etkin bir öğrenme ortamı sağlanıyor. Yeni havacılık modelimiz, aynı zamanda insan hatasını minimize eden, proaktif ve dinamik bir iş süreci yönetimi de sağlamaktadır. Büyük veri altyapısı, gerçek zamanlı analizlerle, potansiyel risklerin önceden tespit edilmesine imkan sağlıyor” dedi. Dijitalleşme ve veri entegrasyonunun en somut örneklerinden birinin de OLS/CNS yazılımı olduğunun altını çizen Bakan Abdülkadir Uraloğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bu yazılım, havaalanı çevresinde emniyeti sağlamak için engel kısıtlama yüzeyleri ve yapı kısıtlama alanları haritalarının hazırlanmasını hızlandırmakta ve yüksek doğrulukla sonuçlar sunmaktadır. Dijital arazi ve yüzey modeli ile entegrasyon, arazi üzerindeki tüm potansiyel engellerin otomatik olarak haritalara yansıtılmasını sağlıyor ve emniyet açısından son derece hassas olan bu süreçleri dijital bir yaklaşımla iyileştiriyor. Üstelik bu yazılım, havacılık otoritelerinin ihtiyaçlarına göre; açık kaynak platformunda geliştirildiği için, kullanıcı ihtiyaçlarına göre özelleştirilebiliyor. Yine, İHA takip ve trafik yönetim sistemi, hava trafiğinde veri odaklı karar almanın bir diğer örneğini sunmaktadır. Otonom ticari taşımacılık ve drone kullanımı süreçlerini hızlandırarak, operasyonel verimliliği üst seviyeye çıkartıyor. Dinamik dronebanlar, şehirlerarası otonom İHA uçuşları ve uçuş kayıtlarının gerçek zamanlı olarak izlenebilmesi sayesinde güvenlik en üst düzeyde sağlanıyor. Sonuç olarak, dijitalleşme, veri ve yapay zeka ile desteklenen bu sivil havacılık modeli, yalnızca sektörde yenilik getirmekle kalmıyor; aynı zamanda gelecekte havacılıkta sürdürülebilirlik, verimlilik ve güvenlik için yeni bir dönemi başlatıyor. Bu yeni yaklaşım, gökyüzünde yenilik ve sektörde istikrar vizyonumuzu gerçekleştirmemizi de sağlıyor.”
Çorumlu İş İnsanları Platformu’nun konuğu AK Parti İl Başkanı Ali Çetin oldu
12 Kasım 2024 Salı - 11:52 Çorumlu İş İnsanları Platformu’nun konuğu AK Parti İl Başkanı Ali Çetin oldu Antalya’da bulunan Çorumlu İş İnsanları Platformu’nun bu ayki konuğu AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin oldu. Platform başkanı Halil Güvenbaş, üyelerin faaliyet alanlarını ve ticari yapısını genişletmek için çalışmalarına devam ettiklerini belirtti. Antalya’da çeşitli alanlarda faaliyet gösteren Çorumlu iş insanlarını bir araya getiren Çorumlu İş İnsanları Platformu, Kasım ayı toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin konuk olarak katılırken, platform başkanı Halil Güvenbaş, Çorum’un Türkiye ekonomisine olan katkısına değindi. Çorum’un Anadolu’nun ve Orta Karadeniz bölgesinin parlayan yıldızı olduğunun altını çizerek, “Platform içerisinde gerçekleşen ticaretlerin ne kadar önemli olduğunun ve yaşadığımız coğrafyaya da bu ticaretlerin örnek olması ve platform üyelerimizin ticari yapısını, faaliyet alanlarını genişletmek amacı ile platform yönetimi çalışmalarına da devam edecek” dedi. Toplantıya konuk olarak katılan AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin de, Çorumlu İş İnsanları Platformu’na Türkiye’nin ekonomik faaliyetleri ve iş dünyasının gelişimi hakkında bilgi verdi. Çetin, iş insanlarının Türkiye’nin ekonomik alanda büyümesine önemli destek sağladıklarını belirterek, platformun her zaman destekçisi olacaklarını belirtti. Çorumlu İş İnsanları Platformu Başkan Yardımcısı Fikret Uslu Çorum’un savunma sanayinin yeni merkezlerinden biri haline geldiğini söylerken platformun Başkan Yardımcılarından Hüseyin Kemeç ise Antalya da 15 iş dalından 50 kişinin platform çatısı altında bir araya geldiğini kaydetti.
Finike Eski Mahallesi’nin kanalizasyon sorunu çözülüyor
12 Kasım 2024 Salı - 11:29 Finike Eski Mahallesi’nin kanalizasyon sorunu çözülüyor Antalya Büyükşehir Belediyesi, Finike ilçesine bağlı Eski Mahallesi’nde uzun zamandır devam eden kanalizasyon sorununa çözüm getiriyor. Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü (ASAT), bölgedeki altyapı eksikliklerini gidermek için çalışma başlattı. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Finike ilçesi Eski Mahalle sakinlerinin yaşamını olumsuz yönde etkileyen kanalizasyon sorununu yeni altyapı yatırımıyla çözüme kavuşturuyor. Çalışmalar kapsamında mahalleye kapsamlı bir kanalizasyon hattı kazandırılmasını hedefleyen ASAT ekipleri, projenin kısa sürede tamamlanarak mahalle sakinlerinin hizmetine sunulması için yoğun bir çaba gösteriyor. "Foseptik suları artık sorun olmayacak" Finike ASAT Şube Müdürü Fevzi Çiftçi, Eski Mahalle’de yaşanan foseptik suyu taşkınları nedeniyle vatandaşların sıkça şikayette bulunduğunu söyledi. Mahallenin coğrafi konumu itibarıyla dağın yukarısında yer aldığını söyleyen Çiftçi, “Mahalledeki yeni bir yapılaşma süreci başlıyor ve nüfus artışı yaşanıyor. Mahalle konumu nedeniyle yukarıda kaldığı için aşağıda bulunan evlere foseptik suları taşıyordu ve vatandaşlarımız bu durumdan olumsuz etkileniyordu. ASAT olarak burada bir kanalizasyon hattı çalışması başlattık. 350 metrelik kanalizasyon hattı döşeme işleminin kısa süre içinde tamamlayarak, mahalledeki bu önemli altyapı sorununu tamamen ortadan kaldırılacağız" dedi. “Altyapı eksikliği sıkıntı oluşturuyordu" Eski Mahalle sakinleri, kanalizasyon sorununun Finike için yıllardır büyük bir problem olduğunu belirterek, bu önemli altyapı çalışmasının başlamasından duydukları memnuniyeti dile getirdi. Mahalle sakinleri, kanalizasyon sorunu Finike için uzun zamandır büyük bir sıkıntıydı. Bu çalışma geleceğe doğru bir yatırım. Her geçen gün nüfus artıyor ve bu nüfusu kaldıracak altyapı eksikliği sıkıntı oluşturuyordu. Bu çalışmalar Finike’nin gelişimine katkı sağlıyor” dediler.
Engelsiz Hizmet Komisyonu toplandı, engelli bireylerin sorunları görüşüldü
12 Kasım 2024 Salı - 11:18 Engelsiz Hizmet Komisyonu toplandı, engelli bireylerin sorunları görüşüldü Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin STK’lar, dernekler, üniversiteler, kamu-kurum ve kuruluşlarının oluşturduğu ‘Engelsiz Hizmet Komisyonu’ toplanarak engelli bireylerin sorunlarını ele aldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Engelsiz Hizmet Komisyonu toplantısı Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali Arslan, Başkan Danışmanı Mehmet Karavural, Büyükşehir Belediyesi Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Cihangir Yılmaz, Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Nurettin Tonguç, Büyükşehir Belediyesi Engelli Hizmetleri Şube Müdürü Fatin Iltar, STK’lar, dernekler, üniversiteler, kamu kurum temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda, engelli bireylerin yaşadığı problemler tek tek ele alınarak çözümü konusunda karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. İyileştirme ve çalışmalar sürüyor Toplantıda ilk olarak daha önce yapılan komisyon toplantısında alınan kararlar gözden geçirildi. Toplantıya başkanlık eden Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali Arslan, engelli vatandaşların erişilebilirliğini sağlamak için çalışmaların devam ettiğini söyleyerek, “Kent yaşamını engelsiz yaşam adına düzenlemek, çevremizdeki engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak adına komisyon çalışmalarımız sürüyor. Büyükşehir Belediyemizin kaldırım, rampa, yol düzenlemeleri, toplu taşıma hizmetlerinin daha erişilebilir, güvenli ve verimli hale getirilmesi, engelli yollarını işgali gibi konularda uygulamaları ve planlamaları devam ediyor” diye konuştu. Büyükşehir, Erişilebilirlik Sertifikası alacak Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali Arslan, “Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı hizmet veren engelli çocuklar ve ailelere hizmet veren ‘Demirgül Mola Evi’, ‘Falez Mola Evi’ ve ‘Pınarbaşı Mola Evi ile Yavuz Özcan parkındaki Engelli Hizmet Merkezi, engelli bireylerin hizmetlere erişimini kolaylaştıran uygulamaları sebebiyle Antalya Valiliği Başkanlığında Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından “Erişebilirlik Sertifikası” almaya hak kazandı” diye konuştu. Toplantıda ayrıca 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde yapılacak etkinlikler değerlendirildi. Etkinliklerde farkındalık çalışmalarının daha çok öne çıkarılması, farklı engelli gruplarının göz önüne alınarak etkinliklerin planlanması ve şehrin birçok noktasında görsel çalışmaların yapılmasına karar verildi.
Sahildeki kum zambaklarına iş makineli tahribat
12 Kasım 2024 Salı - 11:10 Sahildeki kum zambaklarına iş makineli tahribat Antalya’nın Alanya ilçesinde nesli tükenmekte olan kum zambakları koruma altında olmasına rağmen kimliği belli olmayan kişi ya da kişiler tarafından yok edildi. Antalya’nın Alanya ilçesine bağlı Keşefli Sahili’nde türüne az rastlanan ve koruma altına alınan kum zambakları, iddiaya göre kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce iş makinesi ile yok edilmesine sebep oldu. Koruma altında olmasına rağmen bu durum çevredeki vatandaşların da büyük tepkisine neden oldu. "Tarumar etmişler" Sabah sahilde yürüyüş yaptığı esnada kum zambaklarının yok edildiğini gören Güldane Şahin, "Beni üzen çok kötü bir şey oldu. Burada bir yığın var, bu yığın dereyi temizlemek amaçlı kurum yada kuruluşlarca yada kişilerce yapılmış olabilir. Bilmeden yapıldığı düşünüyorum. O kadar çok kum zambağını kökünden söküp kumların altında, yığınların altında bırakmışlar. Sökebildiklerini yığınların altında kalmış, sökemediklerini yaralamışlar, tarumar etmişler" ifadesini kullandı. "Doğamız biterse biz zaten bitmiş oluruz" Kum zambaklarının kayıt altına alınması gerektiğini de vurgulayan Şahin, "Lütfen kum zambaklarını resmi kayıt altına alalım, buralar sit alanları bu bölgeler aynı zamanda caretta caretta yuvalama büyüme alanları, kum zambakları çoğalma yaşam alanları lütfen koruyalım. Sayın yetkililer, lütfen doğamızı koruyalım, doğamız hayat sigortamız, doğamız biterse biz zaten bitmiş oluruz’’ şeklinde konuştu.
Babasının yanında 7 yaşında başladığı mesleği 53 yıl devam ettirdi, kendi çocuklarını da aynı yaşta işe başlattı
12 Kasım 2024 Salı - 11:03 Babasının yanında 7 yaşında başladığı mesleği 53 yıl devam ettirdi, kendi çocuklarını da aynı yaşta işe başlattı Antalya’da yaşayan Mustafa Kasapkara (60), baba mesleği olan kalaycılığı 53 senedir yapıyor. 7 yaşında mesleğe başlayan kalay ustası Kasapkara, iki oğlunu da 7 yaşında mesleğe dahil ederek icra ettikleri sanatın yok olmasını engellemeye çalışıyor. Kasapkara, “Antalya’da benim yaptığım işi yapan kalmadı. Kalaylama işi yapan, ufak tefek tamirat işleri yapan var. A’dan Z’ye her şeyi yapabilecek kapasitede bir ben varım, başka yok. Meslek de yok, yetişen de yok. Bitti” ifadelerini kullandı. Demirciler Çarşısı’nda kalaycılık yapan Mustafa Kasapkara, baba mesleğini 2 kuşaktır sürdürüyor. 7 yaşında Kahramanmaraş’ta babasının yanında mesleğe başlayan Kasapkara, 1990 yılında Antalya’ya yerleşti. Çocukluk çağlarında mesleğin zoruna gittiğini ama büyüdükçe vazgeçilmezi olduğunu aktaran Kasapkara, aynı bilinçle iki oğlunu da kalaycılığa 7 yaşında başlattığını aktardı. 32 ve 34 yaşlarında iki oğlu bulunan Kasapkara’nın işletmesinde küçük oğlu bakır malzemelere kumlama işlemi yaparken, büyük oğlu kalaylıyor, kendisi ise eşyalara şekil veriyor. Mesleğinin unutulmamasını isteyen kalay ustası, yerel yöneticilerden Demirciler Çarşısı’nı canlandırmalarını talep ediyor. “Hem babamın çıraklığını yaptım hem de ilkokula gittim” Mustafa Kasapkara, “Kahramanmaraş’ta babamın yanında aşağı 1971-72 yıllarında çıraklıkla işe başladım. 7 yaşında hem babamın çıraklığını yaptım hem de ilkokula gittim. Hem okul hem çıraklık, zaten bizim dönemimizde çocuklara meslekler bu şekilde öğretiliyordu. Okuyan okula devam ediyordu, okumayan da zaten çıraklık, kalfalık devam edip gidiyordu. Sanatkarlar çekirdekten yetişir, çekirdekten olmazsa tam usta olma şansın yok. Her şeyini görmen, yaşaman lazım. Çocukken başladığımda çok zoruma gitmişti. Pisti, ağırdı. Çocukluk ya, bir şey anlamıyordum. Sonradan sonraya alıştım, tabii yoğrulduk, sanatı benimsedik. Biraz daha aklıselim olduktan sonra baba mesleğinin, baba sanatının yürümesi için elimden geleni yapmaya başladım. Kendi kendimi zorunlu kıldım. Babam bu bayrağı eline almış, bir süre o taşımış. Bundan sonra vazife benim deyip, bayrağı taşıdım. Benden sonra da inşallah oğullarım bu bayrağı taşıyacak” şeklinde konuştu. 35 yıldır Antalya’da hizmet veriyor Babasının da kalaylama işlemini bir Yahudi ustadan öğrendiğini anlatan Mustafa Kasapkara, ilk oğlunun doğduğu yıl Antalya’ya yerleştiklerini dile getirdi. Kasapkara, “Askere gidene 11-12 sene Kahramanmaraş’ta babamın yanında çalıştım, sanatı öğrendim. Askere gittim geldim, tekrar babamın yanında devam ettim. Babam bir Yahudi ustanın yanında çalışarak öğrenmiş. İki oğlum var ben de oğullarımı bu mesleği devam ettirmeleri için yetiştirdim. Antalya’ya 1990 yılında geldim, yaklaşık 35 yıl oldu. Demirciler ve Sobacılar Çarşısı’nda faaliyete başladım. Uzun yıllardır da burada bu faaliyeti göstermekteyiz. İnsanlar kendi evinde kullanmış olduğu mutfak eşyalarını bakıma getiriyorlar, bunlara işlem yapıyoruz. Onun haricinde otellerin restoranlarına işler yapıyoruz. Servis tabakları hazırlıyor, özel çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Mesela bir mimar geliyor, projesini gösteriyor. “Şu villada veya şu otelde, böyle bir şey yapmak istiyorum” diyor. Biz de yaparız diyoruz. Tabii şaşkınlıkla karşılamasıyla birlikte de yapacağımızda da inanıyor, güveniyor ve yapıyoruz. Hiç olmayan bir şeyi bir proje aşamasından alıyoruz, uygulamaya geçiriyoruz. Bittikten sonra da mutlu oluyoruz” dedi. “Antalya’da benim yaptığım işi yapan kalmadı” Kalaycılık mesleğinin yok olma tehlikesi altında olduğunu da ifade eden Mustafa Kasapkara, şu ifadelere yer verdi: “Oğlanlarla beraber çalışmaya devam ediyoruz. Yetişen de yok zaten. Çünkü, meslek yok olmaya yüz tutuyor. İki oğlumla da hem çırak hem kalfa hem usta gibi çalışıp duruyoruz. Çıraklığı küçük oğlum, kalfalığı da büyük oğlum yapıyor. Ben de ustalığımı yapıyorum. Ben mutfak eşyası olursa yamuğunu düzeltiyorum, sipariş olursa düz plaka sayılan, istenilen neyse onu yapıyoruz. Ondan sonra aşama aşama ilerliyor, büyük oğlan bir tarafını yapıyor, küçük bir yerini yapıyor. Ortaya bir şeyler çıkıyor. Oğullarımda bu işe 7 yaşında başladı. Ben babamdan öyle bir kültür aldım, oğullarımda da devam etti. Zaten o yaşlarda içimizde almazsak, bu sanatı aşılamazsak iyi bir usta çıkmaz. Mesela 15 yaşından sonra bir çocuğu eğitemezsin, öğretemezsin. Bu sanatı belki yapar ama yarım yapar. Ki bizim sanatta da ustalığın sınırı yok, şu an bile benim eksiğim var. Hala daha kendime dört dörtlük bir usta diyemiyorum. Antalya’da benim yaptığım işi yapan kalmadı. Kalaylama işi yapan, ufak tefek tamirat işleri yapan var. A’dan Z’ye her şeyi yapabilecek kapasitede bir ben varım, başka yok. Bitti yani meslek de yok. Yetişen de yok. Eleman yetişmiyor, usta yetişmiyor. Sadece burada biraz zorlanıyoruz. Çünkü bu iş gerçekten ekip isteyen bir iş.” “Bu çarşıya, Antalya’nın ilk sanayisi diyorlar” Aynı zamanda Antalya Demirciler ve Sobacılar Çarşısı Esnaf Derneği Başkanı olan Mustafa Kasapkara, onlarca dükkanın faaliyet gösterdiği Demirciler Çarşısı’nın kamu kurumları ve yerel idarenin desteğiyle canlandırılması gerektiğini belirtti. Kasapkara, şöyle devam etti: “Bizim çarşı olarak burada istediğimiz; bu çarşının var olduğunu, Antalya’nın bir simgesi olduğunu herkes bilsin. Bu çarşıya, Antalya’nın ilk sanayisi diyorlar. Antalya’mızdaki bu çarşımız, Gaziantep gibi niye olmasın? Niye burada etkinlikler düzenlenmesin? Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’ten ve Valimizden böyle bir beklentimiz var. Esnaf Odalar Birliği Başkanımızdan destek bekliyoruz. Buraya sahip çıkılmasını istiyoruz. Çünkü burada yaşayan bir müze, bir kültürümüz var. Bunun canlanması lazım, sürdürülmesi lazım, devam ettirilmesi lazım. Bu meslek, bu sanat yaşasın, kültürümüz devam etsin. Yabancılar geliyor, ilgi duyuyor. Çünkü olmayan bir şeyi yapıyoruz yani düz plaka, sacdan, bakırdan istenilen ne varsa el becerisiyle yapabiliyoruz. Fabrikasyon değil. Kalıpta her şeyi yaparsın ama el becerisiyle her insan her şeyi yapamaz. Ecdadımız bu meslekle uğraşmış, madeni ülkemizde çıkıyor. Yetişen ustamız olsun, devlet buraya bir destekleme yapsın. Bizim yanımıza sanat okullarından öğrenci göndersinler, zorunlu kılsınlar. Gelsinler burada staj görsünler. Gaziantep’te böyle bir sistem var. Orada işi bilmeyen insanlar geliyor, orada eğitiliyor, kurs veriyorlar. Keşke diyorum bizim Antalya’da da böyle bir imkan bulunsa, bizim de gençlerimiz, çocuklarımız bu mesleğin ne olduğunu bilsin ve öğrensin istiyorum.”
Muratpaşa’da en iyi öykü kitapları belli oldu
12 Kasım 2024 Salı - 10:29 Muratpaşa’da en iyi öykü kitapları belli oldu Muratpaşa Belediyesi’nin düzenlediği 9. Antalya Edebiyat Günleri’nde, edebiyatın en canlı alanı olan ‘öykü’ dalında verilen ödüllerin sahipleri belli oldu. En İyi Öykü Kitabı ödülüne “Ne Yeni Ne Başka” ile Ayşen Işık, En İyi İlk Öykü Kitabı ödülüne ise “Kıran Yeli” ile Gülser Kut Arat değer görüldü. Antalya’yı edebiyat şehri yapmak ve Antalya’nın edebiyatta daha çok yer almasını sağlamak amacıyla Muratpaşa Belediyesi’nin gerçekleştirdiği Antalya Edebiyat Günleri’nin 9’uncusu, 22-24 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek. Edebiyat Günleri bu yıl “Akdeniz ve Barış” temasıyla düzenlenecek olan Antalya Edebiyat Günleri’nin Genel yönetmenliğini Ferruh Tunç yapacak. Antalya Edebiyat Günleri’nin danışma kurulunda ise İbrahim Karaoğlu, Özcan Karabulut, Prof. Dr. Nedret Öztokat Kılıçeri, Ahmet Telli, Nazmi Ağıl, Ali Cengizkan, Tarık Günersel, Tuncer Çetinkaya, Doç. Dr. Serhan Ada ve Gülnur Karaaslan yer aldı. Her yıl öykü dalında yılın en iyilerini belirleyen seçici kurul ise İbrahim Karaoğlu, Özcan Karabulut, Süreyya Köle ve Şenay Eroğlu Aksoy’dan oluştu. Bu yılın ödülleri Antalya Edebiyat Günleri’nde bu yıl Onur Ödülü, Türk edebiyatında 1990’larda yerini alan kadın edebiyatının öncülerinden Ayla Kutlu’ya takdim edilecek. Yılın En İyi Öykü Kitabı ödülüne, sıradan yaşamların ara sokaklarına sızan, fark edilemeyen ya da fark edilmek istenmeyenleri en ince ayrıntısına kadar gösteren “Ne Yeni Ne Başka” eseriyle Ayşen Işık layık görüldü. En İyi İlk Öykü Kitabı ödülü ise “Bizim eskiden geleceğimiz olan şimdiki zamanı nasıl değerlendireceğiz?” sorusunu soran “Kıran Yeli” kitabıyla Gülser Kut Arat’ın oldu. Yazarlara ödülleri, 22 Kasım Cuma akşamı Türkan Şoray’da düzenlenecek törende takdim edilecek. Ödül töreni, Senem Demircioğlu ve İklim Tamkan konseriyle sona erecek. Tören öncesinde İbrahim Karaoğlu küratörlüğünde ve Dilan Kaya koordinatörlüğünde “Akdeniz Akdeniz” isimli karma resim sergisinin açılışı yapılacak. Serginin açılış saati ise 19.00. Ercan Kesal, Edebiyat Günleri’nde Antalya Edebiyat Günleri, 23-24 Kasım’da Prof. Dr. Erdal İnönü Kent Parkı’nda paneller, söyleşiler, kitap imza saatleri, öykü ve şiir okumalarıyla devam edecek. Antalya Edebiyat Günleri konukları arasında Ercan Kesal, Tarık Günersel, Ahmet Telli, Nazmi Ağıl, Baki Ayhan, Gülümser Çankaya, Altay Öktem, Elçin Sevgi Suçin, Özcan Karabulut, İsa Küçük, Doç. Dr. Serhan Ada, Prof. Dr. Ahmet İnam, Prof. Dr. Nedret Öztokat Kılıçeri, Prof. Dr. İnge Uytterhoeven, Prof. Dr. Mehmet Hakkı Suçin ve Antalyalı birçok yazar ve şair yer alıyor.