Yerel Haberler
Antalya
Modern tesisler ile vahşi sulama ve kayıpların önüne geçiliyor 25 Aralık 2025 Perşembe - 12:06:50 Antalya Büyükşehir Belediyesi yerelden kalkınma hedefleri doğrultusunda çiftçilere tarımsal sulama desteği alt yapısını güçlendirmeye devam ediyor. Büyükşehir’in Antalya’ya kazandırdığı 26 tarımsal sulama tesisi ile 42 bin 900 dekar tarım arazisinin sulanmasına katkı sağlandı. Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarımsal üretime katkı sunan proje ve yatırımlarına devam ediyor. 2019 ile 2025 yılları arasında kazandırılan 26 sulama tesisi ile Antalya’nın dört bir yanı modern sulama ağlarıyla örülüyor. 42 bin 900 dekar alanı suyla buluşturan tesisler ile on binlerce çiftçiye sulama desteği sağlandı. Antalya’nın suyunu koruyarak vahşi sulama ve su kayıplarının önüne geçen Büyükşehir Belediyesi, tarımsal sulamada yaşanan su kayıplarını en aza indirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Çiftçilerin üretim imkanı ve çeşitliliği arttı Antalya’da kurulan modern kapalı devre sulama tesisleriyle su israfını önleyen Büyükşehir Belediyesi yerel üreticilerin alternatif ürünlere yönelmesine de imkan sağladı. Susuzluk nedeniyle arazilerinde ekim yapamayan ve susuzluğa dayanıklı arpa, buğday ve nohut gibi tahıl bitkilerini tercih eden çiftçiler, sulama tesisleriyle birlikte ekonomik değeri daha yüksek ürünleri tercih etmeye başladı. Arazilerinde meyveciliğe, turfandacılık ve örtü altı yetiştiriciliğe geçiş yapan üreticiler gelirlerini arttıracak ürünleri yetiştirmeye başladı. Bu süreçte Büyükşehir’in iklimi uygun bölgelerde ücretsiz dağıttığı aronya ve Antep fıstığı gibi yeni türlere de çiftçiler yoğun ilgi gösterdi. Büyükşehir üretime teşvik ediyor Ekilemeyen kurak arazileri suyla buluşturarak tarımda üretime teşviki, tersine göçü ve yerelden kalkınmayı destekleyen Büyükşehir Antalya’nın tarım ekonomisine de önemli bir katkı sağlıyor. Büyükşehir Belediyesi, sulama tesisi kurduğu bölgelerde sulama kooperatiflerinin kurulmasına öncülük ederek çiftçilere her alanda destek oluyor. Çiftçilerin daha verimli sulama yapabilmesi adına 2019 yılından bugüne kadar toplam 375 muhtarlık ve tarımsal sulama kooperatifine, 599 bin 109 metre sulama borusu, 316 adet sulama amaçlı vana, 7 adet motopomp, 86 adet sulama hidrantı desteği sağlandı. Bu desteklerden 12 bin 478 çiftçinin faydalandı.
25 Aralık 2025 Perşembe - 11:30 Yeni yılın görünmeyen yüzü: İçsel yorgunluk ve yıl dönümü depresyonu Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uzm. Dr. Fatma Arkaz yeni yılın kişilerde hissettirdiği duygular hakkında bilgi verdi. Her yılın sonunda yeni bir yıla girerken aynı sahneler, takvim yaprakları değişiyor, sokaklar ışıklanıyor ve geri sayımlar yapılıyor. Ama birçok insan için yeni yıl beklenen ferahlığı getirmiyor. Aksine içten içe bir sıkışma, tarif edilmesi zor bir huzursuzluk ve hatta hüzün hissi beliriyor. Bu durum ’yıl dönümü depresyonu’ olarak adlandırılıyor ve çoğu zaman dile getirilmiyor. Çünkü yeni yıl mutlu olunması gereken bir dönem olarak algılanıyor. ’Yeni yıl, yeni umutlar’ söylemi o kadar güçlü oluyor ki, bu dönemde iyi hissetmemek adeta bir kusur gibi algılanıyor. Oysa ruh sağlığı açısından bakıldığında yılbaşının herkes için aynı duygusal karşılığı olması beklenmiyor. Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uzm. Dr. Fatma Arkaz yeni yılın kişilerde hissettirdiği duygular hakkında bilgi verdi. Yeni yıl bazıları için bir muhasebe zamanı iken bazıları için yük olabilir Uzm. Dr. Fatma Arkaz, "Takvim değişimleri insan zihni için sembolik eşiklerdir ve yeni yıl ise belki de bunların en güçlüsüdür. Geçmiş yıl ister istemez gözden geçirilir. Yapılanlar, yapılamayanlar, ertelenen hayaller, bu içsel muhasebe bazı kişilerde motive edici olabilirken, bazıları için oldukça ağır bir yük haline gelir. ’Geçen yıl nerede olmalıydım, bu yaşta hala neden buradayım, zaman benden hızlı mı geçiyor?’ Bu sorular özellikle zor bir yıl geçirmiş bireylerde, kendini yetersiz hissetme ve başarısızlık duygusunu derinleştirir. Oysa hayat takvim yılına sığmayacak kadar karmaşık ve inişli çıkışlıdır" dedi. Mutluluk baskısı göründüğünden daha yorucudur Yeni yıl döneminde yaşanan ruhsal zorlanmanın önemli bir nedeni de görünmez ama güçlü bir baskı olduğunu belirten Uzm. Dr. Fatma Arkaz, "Sosyal çevrede, reklamlarda ve özellikle sosyal medyada sürekli olarak neşeli, üretken ve umut dolu bir ruh hali idealize edilir. Bu tabloya bakıp kendini öyle hissetmeyen kişi, bir de suçluluk yaşamaya başlar. ’Herkes mutlu, bir ben mi böyleyim?’ düşüncesi sessizce zihne yerleşir. Oysa psikolojide biliyoruz ki bastırılan her duygu, başka bir yerden daha güçlü geri döner" şeklinde konuştu. Sosyal medya: Kutlamanın gölgede kalan yüzü Yeni yıl döneminde sosyal medya karşılaştırma ihtiyacını zirveye taşabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Arkaz, "Kalabalık sofralar, seyahatler, büyük hedefler ekranda görünen hayatlarla kendi yaşamını kıyaslamak çoğu zaman kişinin kendini eksik ve geride hissetmesine neden olur. Unutulan şey ise, sosyal medyada gördüğümüz şey hayatın tamamı değil, seçilmiş anların vitrini olduğudur. Ama duygular bu mantıksal bilgiyi her zaman dikkate almaz" diye konuştu. Yılbaşı sonrası sessiz kaygı oluşabilir Yılbaşı sonrasında da bir kaygının oluşabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Arkaz, "Yılbaşı geçtikten sonra ortaya çıkan bir hal vardır, ’Sebepsiz huzursuzluk’. Kutlamalar biter, gündelik hayat geri döner, işler, borçlar, sorumluluklar, belirsizlikler. Tüm bunlar yeni yılın ilk günlerinde yoğun bir kaygı hissi oluşturabilir. Bu durum çoğu zaman abartı olarak görülür. Oysa bu zihnin tekrar gerçeklikle temas kurma sürecidir ve oldukça yaygındır. Bu dönem özellikle yalnız yaşayanlar, yakın zamanda kayıp yaşamış olanlar, ekonomik ya da mesleki belirsizlik içindeki bireyler için daha zorlayıcı olabilir. Daha önce depresyon ya da kaygı bozukluğu yaşamış kişilerde ise belirtiler yeniden alevlenebilir. Bu nedenle yeni yıl hüznü ya da kaygısı yaşayan kişilere ’takılma’ ya da ’pozitif ol’ demek, çoğu zaman yarardan çok zarar verir" ifadelerini kullandı. Belki de sorun yeni yıl değil, kendimize yüklediklerimizdir Uzm. Dr. Fatma Arkaz son olarak, yeni yıl her şeyin bir gecede değişmesi gereken bir sınav olmadığını belirterek, "Hayatı sıfırlamak zorunda değiliz. Bazen sadece durmak, yorgunluğu fark etmek ve kendimize biraz daha şefkatli davranmak yeterlidir. Eğer bu dönemde yaşanan hüzün ve kaygı uzun sürüyor, günlük yaşamı zorlaştırıyor ve umutsuzluk hissi derinleşiyorsa, profesyonel destek almak bir zayıflık değil, ruhsal sağlığın doğal bir parçasıdır. Takvim değişti diye her şey değişmek zorunda değildir. Yeni yıl büyük kararların değil kendini anlamanın ve acele etmeden ilerlemenin zamanı da olabilir. Çünkü bazen en büyük başlangıç kendine biraz daha anlayış gösterebilmektir" dedi.
Modern tesisler ile vahşi sulama ve kayıpların önüne geçiliyor
25 Aralık 2025 Perşembe - 12:06 Modern tesisler ile vahşi sulama ve kayıpların önüne geçiliyor Antalya Büyükşehir Belediyesi yerelden kalkınma hedefleri doğrultusunda çiftçilere tarımsal sulama desteği alt yapısını güçlendirmeye devam ediyor. Büyükşehir’in Antalya’ya kazandırdığı 26 tarımsal sulama tesisi ile 42 bin 900 dekar tarım arazisinin sulanmasına katkı sağlandı. Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarımsal üretime katkı sunan proje ve yatırımlarına devam ediyor. 2019 ile 2025 yılları arasında kazandırılan 26 sulama tesisi ile Antalya’nın dört bir yanı modern sulama ağlarıyla örülüyor. 42 bin 900 dekar alanı suyla buluşturan tesisler ile on binlerce çiftçiye sulama desteği sağlandı. Antalya’nın suyunu koruyarak vahşi sulama ve su kayıplarının önüne geçen Büyükşehir Belediyesi, tarımsal sulamada yaşanan su kayıplarını en aza indirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Çiftçilerin üretim imkanı ve çeşitliliği arttı Antalya’da kurulan modern kapalı devre sulama tesisleriyle su israfını önleyen Büyükşehir Belediyesi yerel üreticilerin alternatif ürünlere yönelmesine de imkan sağladı. Susuzluk nedeniyle arazilerinde ekim yapamayan ve susuzluğa dayanıklı arpa, buğday ve nohut gibi tahıl bitkilerini tercih eden çiftçiler, sulama tesisleriyle birlikte ekonomik değeri daha yüksek ürünleri tercih etmeye başladı. Arazilerinde meyveciliğe, turfandacılık ve örtü altı yetiştiriciliğe geçiş yapan üreticiler gelirlerini arttıracak ürünleri yetiştirmeye başladı. Bu süreçte Büyükşehir’in iklimi uygun bölgelerde ücretsiz dağıttığı aronya ve Antep fıstığı gibi yeni türlere de çiftçiler yoğun ilgi gösterdi. Büyükşehir üretime teşvik ediyor Ekilemeyen kurak arazileri suyla buluşturarak tarımda üretime teşviki, tersine göçü ve yerelden kalkınmayı destekleyen Büyükşehir Antalya’nın tarım ekonomisine de önemli bir katkı sağlıyor. Büyükşehir Belediyesi, sulama tesisi kurduğu bölgelerde sulama kooperatiflerinin kurulmasına öncülük ederek çiftçilere her alanda destek oluyor. Çiftçilerin daha verimli sulama yapabilmesi adına 2019 yılından bugüne kadar toplam 375 muhtarlık ve tarımsal sulama kooperatifine, 599 bin 109 metre sulama borusu, 316 adet sulama amaçlı vana, 7 adet motopomp, 86 adet sulama hidrantı desteği sağlandı. Bu desteklerden 12 bin 478 çiftçinin faydalandı.
Yeni yılın görünmeyen yüzü: İçsel yorgunluk ve yıl dönümü depresyonu
25 Aralık 2025 Perşembe - 11:30 Yeni yılın görünmeyen yüzü: İçsel yorgunluk ve yıl dönümü depresyonu Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uzm. Dr. Fatma Arkaz yeni yılın kişilerde hissettirdiği duygular hakkında bilgi verdi. Her yılın sonunda yeni bir yıla girerken aynı sahneler, takvim yaprakları değişiyor, sokaklar ışıklanıyor ve geri sayımlar yapılıyor. Ama birçok insan için yeni yıl beklenen ferahlığı getirmiyor. Aksine içten içe bir sıkışma, tarif edilmesi zor bir huzursuzluk ve hatta hüzün hissi beliriyor. Bu durum ’yıl dönümü depresyonu’ olarak adlandırılıyor ve çoğu zaman dile getirilmiyor. Çünkü yeni yıl mutlu olunması gereken bir dönem olarak algılanıyor. ’Yeni yıl, yeni umutlar’ söylemi o kadar güçlü oluyor ki, bu dönemde iyi hissetmemek adeta bir kusur gibi algılanıyor. Oysa ruh sağlığı açısından bakıldığında yılbaşının herkes için aynı duygusal karşılığı olması beklenmiyor. Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uzm. Dr. Fatma Arkaz yeni yılın kişilerde hissettirdiği duygular hakkında bilgi verdi. Yeni yıl bazıları için bir muhasebe zamanı iken bazıları için yük olabilir Uzm. Dr. Fatma Arkaz, "Takvim değişimleri insan zihni için sembolik eşiklerdir ve yeni yıl ise belki de bunların en güçlüsüdür. Geçmiş yıl ister istemez gözden geçirilir. Yapılanlar, yapılamayanlar, ertelenen hayaller, bu içsel muhasebe bazı kişilerde motive edici olabilirken, bazıları için oldukça ağır bir yük haline gelir. ’Geçen yıl nerede olmalıydım, bu yaşta hala neden buradayım, zaman benden hızlı mı geçiyor?’ Bu sorular özellikle zor bir yıl geçirmiş bireylerde, kendini yetersiz hissetme ve başarısızlık duygusunu derinleştirir. Oysa hayat takvim yılına sığmayacak kadar karmaşık ve inişli çıkışlıdır" dedi. Mutluluk baskısı göründüğünden daha yorucudur Yeni yıl döneminde yaşanan ruhsal zorlanmanın önemli bir nedeni de görünmez ama güçlü bir baskı olduğunu belirten Uzm. Dr. Fatma Arkaz, "Sosyal çevrede, reklamlarda ve özellikle sosyal medyada sürekli olarak neşeli, üretken ve umut dolu bir ruh hali idealize edilir. Bu tabloya bakıp kendini öyle hissetmeyen kişi, bir de suçluluk yaşamaya başlar. ’Herkes mutlu, bir ben mi böyleyim?’ düşüncesi sessizce zihne yerleşir. Oysa psikolojide biliyoruz ki bastırılan her duygu, başka bir yerden daha güçlü geri döner" şeklinde konuştu. Sosyal medya: Kutlamanın gölgede kalan yüzü Yeni yıl döneminde sosyal medya karşılaştırma ihtiyacını zirveye taşabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Arkaz, "Kalabalık sofralar, seyahatler, büyük hedefler ekranda görünen hayatlarla kendi yaşamını kıyaslamak çoğu zaman kişinin kendini eksik ve geride hissetmesine neden olur. Unutulan şey ise, sosyal medyada gördüğümüz şey hayatın tamamı değil, seçilmiş anların vitrini olduğudur. Ama duygular bu mantıksal bilgiyi her zaman dikkate almaz" diye konuştu. Yılbaşı sonrası sessiz kaygı oluşabilir Yılbaşı sonrasında da bir kaygının oluşabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Arkaz, "Yılbaşı geçtikten sonra ortaya çıkan bir hal vardır, ’Sebepsiz huzursuzluk’. Kutlamalar biter, gündelik hayat geri döner, işler, borçlar, sorumluluklar, belirsizlikler. Tüm bunlar yeni yılın ilk günlerinde yoğun bir kaygı hissi oluşturabilir. Bu durum çoğu zaman abartı olarak görülür. Oysa bu zihnin tekrar gerçeklikle temas kurma sürecidir ve oldukça yaygındır. Bu dönem özellikle yalnız yaşayanlar, yakın zamanda kayıp yaşamış olanlar, ekonomik ya da mesleki belirsizlik içindeki bireyler için daha zorlayıcı olabilir. Daha önce depresyon ya da kaygı bozukluğu yaşamış kişilerde ise belirtiler yeniden alevlenebilir. Bu nedenle yeni yıl hüznü ya da kaygısı yaşayan kişilere ’takılma’ ya da ’pozitif ol’ demek, çoğu zaman yarardan çok zarar verir" ifadelerini kullandı. Belki de sorun yeni yıl değil, kendimize yüklediklerimizdir Uzm. Dr. Fatma Arkaz son olarak, yeni yıl her şeyin bir gecede değişmesi gereken bir sınav olmadığını belirterek, "Hayatı sıfırlamak zorunda değiliz. Bazen sadece durmak, yorgunluğu fark etmek ve kendimize biraz daha şefkatli davranmak yeterlidir. Eğer bu dönemde yaşanan hüzün ve kaygı uzun sürüyor, günlük yaşamı zorlaştırıyor ve umutsuzluk hissi derinleşiyorsa, profesyonel destek almak bir zayıflık değil, ruhsal sağlığın doğal bir parçasıdır. Takvim değişti diye her şey değişmek zorunda değildir. Yeni yıl büyük kararların değil kendini anlamanın ve acele etmeden ilerlemenin zamanı da olabilir. Çünkü bazen en büyük başlangıç kendine biraz daha anlayış gösterebilmektir" dedi.
Kepez’de "Bir Nefes Ver Hayatıma" projesiyle özel bireylerin sosyal yaşamına yeni bir nefes
25 Aralık 2025 Perşembe - 11:06 Kepez’de "Bir Nefes Ver Hayatıma" projesiyle özel bireylerin sosyal yaşamına yeni bir nefes Kepez Belediyesi’nin özel bireylerin sosyal yaşama aktif katılımını artırmak amacıyla hayata geçirdiği, "Bir Nefes Ver Hayatıma" projesi kapsamında ilçenin dört bir yanında onlara özel spor ve sanat etkinlikleri düzenliyor. Spor aktiviteleri ile özel bireylerin kas gelişimi, denge ve koordinasyon becerileri desteklenirken, sanatsal etkinliklerle kendilerini ifade etmeleri ve iletişim becerilerini geliştirmeleri hedefleniyor. Kepez Belediyesi, özel bireylerin yaşam kalitesini yükseltmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Engelli Hizmetleri Koordinasyon Merkezi tarafından hayata geçirilen, "Bir Nefes Ver Hayatıma" projesiyle özel bireylere çok yönlü imkanlar sunuluyor. Proje kapsamında özel bireyler için planlanan sanat, spor ve sosyal destek etkinlikleri, 1 Aralık 2025 tarihi itibarıyla başladı. Tüm özel bireylere açık olarak düzenlenen programlar, bireylerin fiziksel gelişimlerini desteklemenin yanı sıra sosyal becerilerini artırmayı, sanatsal yönlerini ortaya çıkarmayı ve günlük yaşamda daha aktif bireyler olmalarına katkı sunmayı amaçlıyor. Alanında uzman eğitmenler eşliğinde yürütülen etkinlikler, özel bireylerin ihtiyaçlarına uygun şekilde planlanıyor. Spor etkinlikleri Özel bireylere yönelik spor etkinlikleri, haftanın belirli günlerinde farklı merkezlerde gerçekleştiriliyor. Pazartesi ve cuma günleri Turgut Özal Spor Salonu’nda düzenlenen spor çalışmalarıyla özel bireylerin kas gelişimi, denge ve koordinasyon becerileri destekleniyor. Salı, perşembe ve cumartesi günleri ise Adnan Menderes Kapalı Yüzme Havuzu’nda gerçekleştirilen yüzme etkinlikleriyle hem fiziksel güçlenme hem de suyla uyum becerilerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Spor faaliyetleri, özel bireylerin özgüven kazanmalarına ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmelerine katkı sağlıyor. Sanat ve sosyal etkinlikler Sanat ve sosyal gelişimi destekleyen etkinlikler kapsamında, çarşamba günleri Mimar Sinan Akademi’de dans ve drama çalışmaları gerçekleştiriliyor. Grup halinde yapılan bu etkinlikler sayesinde özel bireylerin kendilerini ifade etmeleri, iletişim becerilerini geliştirmeleri ve sosyal hayata daha aktif katılım sağlamaları amaçlanıyor. Etkinliklere katılmak isteyen özel bireyler için kayıtlar Turgut Özal Spor Salonu’nda devam ediyor.
Yola bıraktığı çanta polisi alarma geçirdi, gözaltına alınırken güçlük yaşattı
25 Aralık 2025 Perşembe - 11:02 Yola bıraktığı çanta polisi alarma geçirdi, gözaltına alınırken güçlük yaşattı Antalya’da kolundaki çantayı kaldırıma bırakarak uzaklaşan kadın şüpheli şahıs mezarlıkta bir mezarın başında dua okurken yakalandı. Psikolojik sorunları olduğu değerlendirilen kadın ekipler tarafından güçlükle ambulansa bindirilerek hastaneye götürüldü. Muratpaşa ilçesi Tahılpazarı Mahallesi Adnan Menderes Bulvarı’nda saat 08.30 sıralarında meydana gelen olayda, kaldırımda yürümekte olan bir kadın kolundaki çantayı bir banka şubesinin önüne bıraktı. Kadının çantayı bıraktıktan sonra hızla uzaklaştığını gören güvenlik görevlilerinin durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmesi üzerine bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Kaldırım şeritle yaya geçişine kapatılırken uzman ekipler tarafından yapılan kontrollerde çantadan kişisel eşyalar çıkarken olumsuz bir durumla karşılaşılmadı. Mezarlıkta dua okurken yakalandı İhbarın ardından Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) üzerinden görüntüleri izleyen polis ekipleri şüpheli kadının Andızlı Mezarlığı’na girdiğini belirledi. Şüpheliyi yakalamak için mezarlığa giden polis ekipleri, isminin Büşra L.A. (25) olduğu öğrenilen kadını bir mezarın başında dua okurken buldu. Polis memurlarını görünce kaçmaya çalışan genç kadın yakalanırken ekiplere zor anlar yaşattı. Polis ekiplerinin kadın memur yardımıyla zapt etmekte zorlandığı, hiç konuşmayan ve psikolojik sorunları olduğu değerlendirilen Büşra L.A. güçlükle ambulansa bindirilerek Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü.
ALKÜ’nün 4 ülke ile yürüttüğü "Kuraklığa Çözüm" projesi başladı
24 Aralık 2025 Çarşamba - 18:11 ALKÜ’nün 4 ülke ile yürüttüğü "Kuraklığa Çözüm" projesi başladı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) tarafından yürütülen İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan’da bulanan üniversitelerin ortak olduğu, toplamda 2 milyon 745 bin Euro bütçeli "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" başladı. Tüm dünyayı etkisi altına alan kuraklık ve küresel ısınma ile ilgili projeler üreten ALKÜ’de bu kapsamda sene başında önemli bir projeye imza atılmıştı. Türkiye ayağı ALKÜ Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fırat Arslan tarafından yürütülen; İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan ve Türkiye’nin ortak olduğu tarım alanları için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirilmesinin planlandığı "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" uygulanmaya başladı. Yüzde 90’ı Avrupa Birliği tarafından finanse edilen toplam bütçesi 2 milyon 745 bin 200 euro olan projede iklim değişikliği, kuraklık ve nüfus artışının neden olduğu su kıtlığı gibi Akdeniz bölgesinin en acil sorunlarından birini ele alıyor. ALKÜ Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fırat Arslan tarafından yürütülen; İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan ve Türkiye’nin ortak olduğu tarım alanları için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirilmesinin planlandığı "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" uygulanmaya başladı. Doç. Dr. Arslan hedefleri anlattı Katılımcı ve disiplinler arası yaklaşımıyla SWAMED projesinin su krizine karşı pratik çözümler sunmayı ve Akdeniz genelinde sürdürülebilir tarımsal kalkınmayı teşvik etmeyi amaçladığını söyleyen Doç. Dr. Fırat Arslan, "Sulanan tarım için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirmenin temel hedef olarak belirlendiği SWAMED Projesi ile çok paydaşlı bir yaklaşımla birlikte tasarlanmasının ardından Tunus, Türkiye, Mısır ve Yunanistan’daki dört pilot bölgede test ediliyor. Proje süresince çiftçiler, su otoriteleri ve araştırma kurumları aktif olarak sürece dahil ediliyor. SWAMED kapsamında, Verimli sulama için Karar Destek Sistemi (DSS) geliştirilmesi, dört ülkede pilot uygulama ve testler, anketler, çalıştaylar ve odak grup toplantıları ile eğitim ve paydaş katılımı, tanıtım materyalleri ve videolar gibi iletişim çıktıları, sürdürülebilirlik ve yaygınlaştırma planı hazırlanması hedefleniyor" dedi. Akdeniz ortaklığı ile güçlenen proje Projenin koordinatörlüğünü İtalya’daki Campania Üniversitesinden Luigi Vanvitelli (İtalya) koordinatörlüğünde yürütülmektedir. Tunus’tan Kuzey Afrika Devletleri Bölgesel Uzaktan Algılama Merkezi (CRTEAN), Mısır’dan Mısır İngiliz Üniversitesi (BUE), Yunanistan’dan Aristoteles Üniversitesi (AUTH) ve Türkiye’den de Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) ortak kurum olarak çalışıyor. Bunun yanında İlişkili ortaklar arasında ise Alanya İlçe Tarım Müdürlüğü ve Tunus Medjez El Bab Mühendislik Yüksekokulu bulunuyor. Daha akıllı ve sürdürülebilir bir tarıma doğru Proje koordinatörü Prof. Luigi Zeni, "SWAMED, daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir Akdeniz tarımına yönelik somut bir adımdır. Gelişmiş teknolojiyi paydaş katılımıyla birleştirerek su yönetimini iyileştirebilir, israfı azaltabilir ve doğal kaynakları koruyabiliriz" dedi.
Konyaaltı’nda sıfır atık seferberliği
24 Aralık 2025 Çarşamba - 16:47 Konyaaltı’nda sıfır atık seferberliği Konyaaltı Belediyesi ekipleri, Akdeniz Üniversitesi içerisinde faaliyet gösteren esnafı ziyaret ederek geri dönüşüm konusunda bilgilendirme yaptı. Bilgilendirmenin yanı sıra esnafa geri dönüşüm kutuları bırakıldı. Konyaaltı Belediyesi, iklim ve çevre dostu çalışmalarını sürdürüyor. Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan’ın göreve geldiği günden bu yana göstermiş olduğu hassasiyetle çalışmalarına yön veren Konyaaltı Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ekipleri, Akdeniz Üniversitesi içerisinde faaliyet gösteren esnafla bir araya geldi. Esnafa ve üniversite öğrencilerine sıfır atık ve geri dönüşüm konularında bilgilendirme yapan ekipler, kafe ve restoranlara geri dönüşüm kutuları bıraktı. Konyaaltı Belediyesi yetkilileri yapılan çalışma ile ambalaj atıklarının kaynağında doğru ayrıştırılması ve toplanması konularında bilgilendirme yaparak farkındalık sağladıklarını aktardı. Kotan: "Amacımız geleceğe temiz bir dünya bırakmak" Çevre duyarlılığı konusunda halkın bilinçlenmesinin son derece önemli olduğuna dikkat çeken Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, "İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğümüzün, Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğrencileriyle birlikte yaptığı bu çalışma çok anlamlı. Çalışmayla bir yandan öğrencilere bir yandan da esnafa farkındalık sağlamış olduk. Ekiplerimiz eğitim ve farkındalık çalışmalarını ara vermeden sürdürüyorlar. Biliyorsunuz ki geçtiğimiz günlerde Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planımızın (SECAP) ilk toplantısını gerçekleştirdik. Çevreyi ve geleceği düşünen çalışmalarımıza var gücümüzle devam ediyoruz. Amacımız geleceğe temiz bir dünya bırakmak" diye konuştu.