ASAYİŞ - 16 Ekim 2024 Çarşamba 17:54

Sinir krizi geçirdi, öfkesini ATM’lerden çıkardı

A
A
A

Antalya’nın Alanya ilçesinde sinir krizi geçiren bir kişi, sopa ve çöp bidonlarıyla ATM makinalarını kullanılamaz duruma getirdi.

Olay, Alanya’nın Cumhuriyet Mahallesi Oba kavşağında bulunan toplu ATM cihazlarının bulunduğu yerde gerçekleşti. M.Ç. (41) isimli şahıs, elinde sopa ve çöp bidonu ile ATM cihazlarını kullanılamaz hale getirdi. Olayı gerçekleştiren şahıs, çevredeki vatandaşlara korku dolu anlar yaşattı. Oba kavşağındaki ATM’lere zarar verdikten sonra başka bir bankanın ATM’sine zarar vermek için olay yerinden ayrılan şahıs, başka bir bankanın cihazlarına zarar verdikten sonra akülü bisiklet ile olay yerinden ayrıldı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri şahsı yakalamak için çalışma başlattı. Kısa sürede yakalanan M.Ç. gözaltına alındı.

 

ATM’lere saldırı anları ise çevredekilerin cep telefonu kamerasına yansıdı.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yeniden Refah Partisi Lideri Erbakan: "Harcanmamış bir paradan, kredi kartının limitinden vergi alınması hukuka ve mantığa aykırı” Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Harcanmamış bir paradan, kredi kartının limitinden vergi alınması hukuka ve mantığa aykırı” dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Türkiye’de 120 bin kamu aracının olduğunu belirten Erbakan, “5 bin araç hizmete mahsus. Fransa’da 65 bin, İtalya’da 29 bin araç var. Yine bununla ilgili bir diğer rakam verecek olursak kara araçlarını artık geçtik. Hava araçlarına, kamu çeşidi tarafından ödenen yıllık kira bedeli 2018’de 280 milyon lira seviyesindeyken 2023’de bu bedelin 5.6 milyar liraya fırladığı görülüyor. Yani beş sene içerisinde helikopter ve uçak arama bedelleri 20 misli artmış. Türkiye İsraf Vakfı’nın 2021 yılında hazırladığı bir rapor Türkiye’de kamunun 2021 yılında yıllık 1 trilyon 81 milyar liralık bir israf içerisinde olduğunu ortaya koyuyor. Aradan geçen üç senede enflasyon oranını da hesaba katarsak bu sene Türkiye’de kamu kesiminin israfı 2.5 trilyon lira seviyesine geldi. Bu 75 milyar dolarlık bir israf demek” diye konuştu. Faiz giderlerinde vergi muafiyeti hakkında konuşan Erbakan, “İsrafın yanında faiz canavarını da mutlaka saymamız gerekiyor. Diğer taraftan bir diğer canavarımız holdinglere aktarılan kaynaklar. Milyarlık ihaleler, onlarca milyarlık ihaleler, Kamu İhale Kanunu’ndaki özel durumlar için konulmuş madde doğrultusunda yapılıyor. Dolayısıyla bir rekabet ortamı olmadan ve şeffaf bir şekilde yapılmadan pazarlık usulüyle bu idareler veriliyor. Ve bu yolla maalesef milyarlarca lira, milyarlarca dolar bir avuç imtiyazlı holdinge aktarılıyor. Daha dün Sinop’ta bir maden, imtiyazlı bir holdinge verildi. 3.6 milyar liraya ihale edildi. Madenin içerisindeki cevher rezervinin 400 milyar liranın üzerinde değeri olduğu iddiası ortada. Yüz milyarlarca liralık hazır cevherler var. Böyle bir maden 3.6 milyar liraya adrese teslim bir ihale edildi. Bu beş tane imtiyazlı holding 10 senede 128 kez vergi muafiyetine ulaşıyor. Ve bu yıl bütçeden 1.65 trilyon lira vergi muafiyeti sağlanıyor” ifadelerini kullandı. Kur korumalı mevduatın maliyetine ilişkin ise Erbakan, “1.4 milyar liraya mal oldu bu korumalı mevduatın faturası. Sadece mevduata verilen parayla 16 milyon emekli maaşını aylık 12 bin 500 liradan 20 bin liraya çıkartabilmemiz mümkün olur. Bu sistemde gider kalemleri bu şekilde işlerken, bir de bu sistemin elbette ki gelir kalemleri var. Bir yerden bu imkanın gelmesi lazım ki bu imkan faize, israfa, imtiyazlılara bu korumalı mezarda verilebilsin” dedi. “Harcanmamış bir paradan, kredi kartının limitinden vergi alınması hukuka ve mantığa aykırı” TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşüldüğü esnada AK Parti Grubu tarafından geri çekilen Savunma Sanayii Destekleme Fonu kesintisini de içeren kanun teklifine yönelik eleştirilerde bulunan Erbakan, “Elektriğe yılbaşından bu yana yüzde 40 zam yapılıyor. Doğal gazda ve akaryakıtta zamlar yağmur gibi yağıyor. Mevcut vergiler bir sene içerisinde yüzde 20 arttırılıyor. Yeni icat edilen vergilerle bir senedeki vergi yükünün artışı yüzde 200 seviyesini buluyor. Şimdi de savunma sanayisini destekleyeceğiz diye tutarı 70 milyar lira seviyesinde olan yeni bir vergi paketi yürürlüğe konulmak istendi. Zaten uçan kuştan vergi aldıkları yetmiyormuş gibi şimdi de ‘Dronlardan, küçük motorlu motosikletlerden, vatandaşın kol saatinden ve hatta dünyada bir ilk olarak kredi kartı limitinden vergi alacağım’ diyorlar. Bu nasıl bir mantıktır, nasıl bir anlayış bunu anlayabilmek gerçekten de mümkün değil. Bırakın ÖTV’si, KDV’si ödenmemiş, halihazırda harcanmamış bir paradan, kredi kartının limitinden vergi alınması öngörüldü. Bu durumun hukukla, mantıkla da izah edilebilmesi mümkün değildir” diye konuştu. Anayasa tartışmalarını da değerlendiren Erbakan, “İlk dört maddeyle ilgili bizim de bir sorunumuz yok. Ancak bir tek sorun üçüncü maddenin içerisindeki ‘Laiklik’ kelimesinin bir açıklamasının olmaması. Çünkü biliyorsunuz bizim geçmişimizde partilerimiz bu kelime yüzünden kapatıldı. Böyle acı tecrübelerimiz var. 28 Şubat’ta laiklik ilkesi adı altında maalesef yapılan uygulamalar, inanç özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar ortada. Bu acı tecrübeleri yaşadığımız için tekrardan bu gibi olaylarla karşılaşmamak açısından Türkiye’de de yeri olmayan yabancı bir kelime olan laikliğin anlamının, mealinin açık bir şekilde konulması” dedi.
Kırıkkale Kırıkkale’de çeltik hasadı başladı Türkiye’nin önemli çeltik üretim merkezlerinden biri olan Kırıkkale’de hasat sezonu başladı. Yüzde 50 hibeyle köylerde yetiştirilen çeltik, bu yıl yüksek rekoltesiyle çiftçinin yüzünü güldürdü. Kırıkkale’de, yüksek verimi ve getirisi ile çiftçilerin tercih ettiği çeltiğin hasat edilmesi için biçerdöverler tarlalara girdi. Sulakyurt ovalarındaki arazilerde yetiştirilen çeltik, bu yıl yüksek verimiyle çiftçinin yüzünü güldürdü. Sulakyurt ilçesinde 5700 dekar alanda yapılan çeltik tarımını geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen proje kapsamında, yüzde 50 hibeli çeltik tohumlarının hasat dönemi başladı. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın "Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi" kapsamında Yeşilli köyünde düzenlenen törenle 27 ton çeltik tohumunun hasadına başlandı. Vali Mehmet Makas, burada yaptığı konuşmada, bölgeye sağlanan destekler için Tarım ve Orman Bakanlığı’na teşekkür ederek, en büyük teşekkürü de her şartta üretim yapan çiftçilerin hak ettiğini vurguladı. Makas, üreticilere bol ve bereketli bir hasat sezonu dileyerek, çeltik hasadını başlattı. İl Tarım ve Orman Müdürü Fatih Ateş de törende yaptığı konuşmada, çeltiğin bölge için önemli bir ürün olduğunu vurgularken, verim ve kalitenin artırılmasına yönelik projelerin süreceğini belirtti. Ateş, Bakanlık destekleri sayesinde çiftçilerin yanında olmaya devam edeceklerini dile getirerek, bereketli bir hasat dönemi temennisinde bulundu. Tarla ve Bahçe Bitkileri Daire Başkanı Dr. Veyis Yurtkulu ise Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın selamlarını ileterek konuşmasına başladı. Pandemi ve savaşların, gıda arzı ve güvenliğinin önemini daha da belirgin hale getirdiğine dikkat çeken Yurtkulu, Bakanlık tarafından uygulanan "Ekilmedik tek karış arazi kalmasın" politikasıyla tarımsal üretimde Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını söyledi. Yurtkulu, yüzde 50 hibeli tohum desteklerinin gelecek yıl da süreceğini belirterek, üreticilere bol kazançlar diledi.
Kastamonu Vali Dallı: “Kazada yaralanan çocuklarımızın hepsinin durumları iyi” Kastamonu’da öğrencileri taşıyan minibüs ile tırın çarpışması neticesinde meydana gelen kazada yaralanan öğrencileri hastanede ziyaret eden Vali Meftun Dallı, yaralı öğrencilerin durumlarının iyi olduğunu belirtti. Kaza, Kastamonu-Ankara karayolu Kadıdağı mevkiinde akşam saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Murat A. idaresindeki 37 AAN 890 plakalı Ford marka Mescit İlkokulu ve Ortaokulu’nda eğitim gören öğrencileri taşıyan minibüs, kavşakta dönüş yapmak istediği sırada Kastamonu istikametinde seyir halinde olan Tuncer K. yönetimindeki 81 ADU 127 plakalı Mercedes marka tır ile çarpıştı. Kazada savrularak yan yatan minibüste bulunan 12 öğrenci ile minibüs sürücüsü yaralandı.Yaralanan öğrenciler, olay yerine sevk edilen ambulanslarla Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Özel Kastamonu Anadolu Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. "İnşallah hep güzelliklerle karşılaşsınlar” Vali Meftun Dallı, yaralanan öğrencileri hastanede ziyaret ederek ’geçmiş olsun’ dileklerini iletti. Öğrencilerin aileleriyle de görüşen Vali Dallı, kazada yaralananların arasında hayati tehlikesi olan bir kazazedenin olmadığını belirterek, “Mescit İlkokulu ve Ortaokulu servisi yola çıkarken bir tır ile çarpışarak devrildi. Çok şükür şuan itibariyle doktorlarımızın, başhekimimiz, arkadaşlarımızın söylediğine göre hepsinin durumu iyi. Herhangi bir hayati tehlikeleri yok. Tetkik, tahlil hepsi yapılmış durumda. Şükürler olsun hepsi iyi. Biraz daha gözetim altında kaldıktan sonra taburcu olacaklar. Allah korumuş. Çok korktuk. Şu an mutluyuz. Geçmiş olsun diyoruz. İnşallah hep güzelliklerle karşılaşsınlar” dedi. Vali Dallı’ya ziyaretlerinde Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr. Çağdaş Derdiyor ile Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Zafer Ergül de eşlik etti.
Kırıkkale CHP Genel Başkanı Özel’den, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ’mülteci’ çağrısı CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Buradan Erdoğan’a sesleniyorum, Esad da af çıkartmışken bu çıkarttığın kararnameleri, yönetmelikleri geri çekmelisin. Artık Suriyelilerin ülkesine gitmesi, bu ülkenin kaynaklarını tüketmemesi gerekmektedir" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Halk Buluşmaları" çerçevesinde Kırıkkale’de vatandaşlarla bir araya geldi. İlk ziyaretini partisinin il başkanlığına yapan Özel, daha sonra Belediye Başkanı Av. Ahmet Önal’ın makamına geçti. Burada sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle basına kapalı bir toplantı gerçekleştiren Özel, ardından belediye binası önünde vatandaşlara hitap etti. Şu ana kadar gerçekleştirdiği her 105 mitingde emeklilerin sorunlarını dile getirdiğini belirten Özel, "2000’den önceki yıllara uygulanan, sonraki yıllara uygulanmayan intibak yasası, vergi iadesindeki beklentileri ve sağlık alanında maaşlarından yapılan yüksek kesintiler, 65 yaş üstündekilerin ulaşımda yaşadıkları sorunlar var. Ama en önemli zorluk emekli maaşlarının getirildiği nokta. Hepimiz biliyoruz, AK Parti geldiğinde, 3 Kasım 2002 tarihinde bir emeklinin en düşük maaşı 1,5 asgari ücret düzeyindeydi. Tayyip Bey dedi ki ’Sizi enflasyona ezdirmeyeceğim. Enflasyona göre zam yapacağım.’ Ne yaptı? TÜİK’e göre hesap yaptı. TÜİK ne demek? Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumunun baş harfleri demek. Tayyip Bey’i üzmedi ama emekliyi üzdü. Emeklinin yıllar içinde birike birike canını okudu. Hiç dokunmasalardı, en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücret düzeyindeydi" diye konuştu. "Türkiye’de altın hesabı şaşmaz" Asgari ücret konusuna da değinen Özel, "Bugünkü asgari ücrette, beğenmediğimiz asgari ücrete göre bile tam 26 bin TL olacaktı. Ama bugün 12 bin 500 lira. Her hesap şaşar, Türkiye’de altın hesabı şaşmaz. Tayyip bey geldiğinde en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Bugün en düşük emekli maaşı olan 12 bin 500 lira ile 2,5 çeyrek altın alıyor. Elimizi vicdanımıza koyalım, birlikte konuşalım, 12 bin 500 lira ile aldığınız 2,5 çeyrek altın nerede, bundan 20 yıl önce alınan 8 çeyrek altın nerede? Karşıda kuyumcu var, oradan bir emekli bir çeyrek altın alsa, cebine koysa, evine vardığında o altının kayıp olduğunu görse hemen çıkar geçtiği yola bakar. Bir emekli değil, her emekli 1 altın değil, 5,5 altın, bir kez değil, her ay cebinden düşürüyor, kaybediyor. Bir şey nerede aranır? Nerede kaybolduysa orada bulunur. 8 çeyrek altından 2,5 çeyrek altına düşecek o kaybı 3 Kasım 2002 günü kurulan sandıkta kaybettiniz. Şimdi o kaybettiğinizi bulmak için kurulacak yeni sandığa gidecek misiniz?" şeklinde konuştu. "Türkiye’nin bütün demokratlarına teşekkür ediyorum" Türkiye’nin sorunlarını çözmek için CHP’nin iktidar olması gerektiğini belirten Özel, "O zaman emeklinin sıkıntıları çözülecek, asgari ücretlinin sıkıntıları çözülecek, kepengini siftahsız indiren esnafın sorunları çözülecek, destekleme alamadığı için zor durumda olan, maliyetinin altında ürününü satanların, süt üretemediği için para kazanamayan ve hayvanlarını gözü yaşlı bıçak altına yatıranların sorunları çözülecek. O günlerin gelmesi için bu iktidarın gitmesi lazım. Ben 31 Mart seçimlerinde hem Kırıkkale için hem Türkiye için bir önemli ittifaktan bahsetmiştim. Demiştim ki bu sorunları tek başımıza çözemeyiz, bu seçimi tek başımıza kazanamayız. Ama eğer siz inanırsanız, siz güvenirseniz, büyük ittifakı kurarsak hep birlikte kazanırız. O ittifakın adı Türkiye ittifakıydı. O ittifakın içinde sosyal demokratlar, muhafazakar demokratlar, milliyetçi demokratlar, Kürt demokratlar var. Yeter ki milletine, bayrağına ve Atatürk’e saygılı olsun. Bütün demokratlar Türkiye İttifakı’nda yer aldılar ve hep birlikte 31 Mart’ta yüzde 38’lik bir oyla 47 yıl sonra Atatürk’ün partisini birinci parti yaptılar. Türkiye’nin bütün demokratlarına teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı "1 Ekim günü meclise geldiler, dediler ki ’İsrail Türkiye’ye saldıracak" Özel, TBMM’de yapılan özel oturum ve kredi kartlarına ek vergi getirilmesi ile ilgili de konuşarak, "Birileri ’Cambaza bak’ diyerek dikkati dağıtmayı, yoksulluğu, işsizliği, çaresizliği konuşturmamayı, hatta siz cambaza bakarken cebinizden para aşırmayı hesap eden bir anlayış var. 1 Ekim günü meclise geldiler, dediler ki ’İsrail Türkiye’ye saldıracak.’ Dedik ki ’İsrail kim, Türkiye’ye saldırmak kim? Bu güçlü ordu varken, gerektiğinde ölmek için gözünü kırpmayacak 83 milyon varken, Conkbayırı’nda, Anafartalar’da kefensiz yatanların torunları varken bu İsrail, Netanyahu nasıl bize saldıracak’ dedik" ifadelerini kullandı. "Maalesef haklı çıktık" Makine Kimya Endüstrisi’nin (MKE) özelleştirilmesine de tepki gösteren Özel, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "2022 faaliyet raporuna göre 2 bin 952’ye düştü. O gün özelleştirdikleri Makine Kimya Enstitüsünün, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) her yıl açıklanan İSO İlk 500 Listesinde o yıl Türkiye’nin 90’ıncı şirketiydi, 1 yıl sonra 121’e düştü, 2022’de 137’ye düştü, 2023’te 181’inci sıraya düştü. Bu sene ilk 200’ün dışında kalması ihtimal. O gün bizimle birlikte direnen Petrol-İş sendikasının yaptığı açıklamaya göre, MKE’de işçi sağlığı, iş güvenliği önlemleri şirket yapısına geçtikten sonra azaldı, kazalar ve meslek hastalıkları arttı. Şu anda Makine ve Kimya Endüstrisi’nde iş sağlığı ve güvenliği sorunlarının yanı sıra, düşük ücret sorunları vardır. Maalesef haklı çıktık. Keşke onların dediği gibi çıksaydı, o özelleştirme bu şehre yarasaydı." Türkiye’deki sığınmacı sorununun kötü dış politikanın bir sonucu olduğunu söyleyen Özel, "Buradan Erdoğan’a sesleniyorum, Esad da af çıkartmışken bu çıkarttığın kararnameleri, yönetmelikleri geri çekmelisin. Artık Suriyelilerin ülkesine gitmesi, bu ülkenin kaynaklarını tüketmemesi gerekmektedir. Buradan çağrımız bir daha Erdoğan’adır. Evlinin evi güzeldir, herkesin memleketi güzeldir. Bizim yoksulumuz bize yetmekte, bizim işsizimiz bize yetmektedir, artık bu işin bitmesi gerekmektedir" diye konuştu. "Bundan sonra geçim yoksa seçim var" Özel, açıklamalarının sonunda Türkiye ittifakının ilk seçimlerde yeniden kurulması gerektiğini belirterek, seçmenlere çağrıda bulundu. Ekonomik zorlukların altını çizen Özel, "Önümüzdeki seçimlerde emeklilere soruyorum; geçim var mı Kırıkkale’de? İşçileri, esnafları soruyorum; geçim var mı? Peki, bundan sonra geçim yoksa seçim var" dedi.