Yerel Haberler
Antalya
06 Ekim 2024 Pazar - 14:34 Kepez’den can dostlara anlamlı etkinlik Kepez Belediyesi, Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde, çocukları can dostlarıyla buluşturdu. Çocuklar, sokak hayvanlarının yuvalarını boyadı ve onları büyük bir şefkatle sevdi. Etkinliğe katılan çocuklara, çok sevdikleri hayvanlar için yardım kiti hediye edildi. Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde, Kepez Belediyesi Nasreddin Hoca Kreş ve Gündüz Bakım Evi’nin Varsak Şubesi’nde çocuklar hayvanlarla sevgi dolu bir gün geçirdi. Kepez Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından atölyelerde üretilen hayvan evleri, çocuklar tarafından rengarenk boyandı. Çocuklar, yuvaları boyadıktan sonra kreşin bahçesine getirilen sevimli dostları sevgiyle kucaklayarak elleriyle besledi. Hem çocuklar hem de hayvanlar için oldukça keyifli ve anlamlı bir gün oldu. Yardım kitleri dağıtıldı Sağlık İşleri Müdürü Dr. Vahap Alagöz, sevimli dostlarla bir araya gelen çocukların mutluluğuna ortak olarak “Dünya Hayvanları Koruma Gününde, can dostlarımıza karşı sorumluluklarımızı hatırlatmak ve onları korumak için bir aradayız” dedi. Kepez Belediyesi Veterinerlik hizmetlerinde can dostların sağlığı için yapılan hizmetleri çocuklara anlatarak, mama ve su kapları ile can dostların temel ihtiyaçlarının karşılandığını söyledi. Etkinliğin sonunda, katılan çocuklara hayvanlara olan sevgilerini sürdürebilmeleri için yardım kitleri (yaş mama, kuru mama, mama kabı ve ilk yardım malzemesi) hediye edildi.
Kepez’den can dostlara anlamlı etkinlik
06 Ekim 2024 Pazar - 14:34 Kepez’den can dostlara anlamlı etkinlik Kepez Belediyesi, Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde, çocukları can dostlarıyla buluşturdu. Çocuklar, sokak hayvanlarının yuvalarını boyadı ve onları büyük bir şefkatle sevdi. Etkinliğe katılan çocuklara, çok sevdikleri hayvanlar için yardım kiti hediye edildi. Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde, Kepez Belediyesi Nasreddin Hoca Kreş ve Gündüz Bakım Evi’nin Varsak Şubesi’nde çocuklar hayvanlarla sevgi dolu bir gün geçirdi. Kepez Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından atölyelerde üretilen hayvan evleri, çocuklar tarafından rengarenk boyandı. Çocuklar, yuvaları boyadıktan sonra kreşin bahçesine getirilen sevimli dostları sevgiyle kucaklayarak elleriyle besledi. Hem çocuklar hem de hayvanlar için oldukça keyifli ve anlamlı bir gün oldu. Yardım kitleri dağıtıldı Sağlık İşleri Müdürü Dr. Vahap Alagöz, sevimli dostlarla bir araya gelen çocukların mutluluğuna ortak olarak “Dünya Hayvanları Koruma Gününde, can dostlarımıza karşı sorumluluklarımızı hatırlatmak ve onları korumak için bir aradayız” dedi. Kepez Belediyesi Veterinerlik hizmetlerinde can dostların sağlığı için yapılan hizmetleri çocuklara anlatarak, mama ve su kapları ile can dostların temel ihtiyaçlarının karşılandığını söyledi. Etkinliğin sonunda, katılan çocuklara hayvanlara olan sevgilerini sürdürebilmeleri için yardım kitleri (yaş mama, kuru mama, mama kabı ve ilk yardım malzemesi) hediye edildi.
Yedi yıl boyunca ‘bizim evde damat yok’ diye şarkı söyleyip evinin damadı yaptı
06 Ekim 2024 Pazar - 14:05 Yedi yıl boyunca ‘bizim evde damat yok’ diye şarkı söyleyip evinin damadı yaptı Antalya’da 22 yaşındaki genç kadın, lise çağlarında aşık olduğu gence ‘bizim evde damat yok’ sözlerini içeren şarkıyı söyleye söyleye evinin damadı yaptı. 7 yıl boyunca birbirlerinden kopmayan gençler, güzel bir düğünle dünyaevine girdi. Sesi oldukça güzel olan gelin ise düğününde de yine o şarkıyı söyledi, davetliler ise salona sanatçı geldiğini sandı. Ortaokulda tanışan ve aynı sınıfta okuyan Gülay (22) - Samet Ulusan (23) çifti, liseye geçtiklerinde ise birbirlerine olan ilgilerini paylaştı. Çevresi tarafından sesinin güzel olduğu söylenen Gülay, o yıllarda söylemeye başladığı ‘Aykırı Yollarına’ adlı şarkıyı, her defasında erkek arkadaşı Samet için söylemeye başladı. 7 yıl boyunca söyledi, muradına erdi Genç kadın, 7 yıl boyunca ‘bizim evde damat yok’ sözlerini içeren şarkıyı fırsat buldukça Samet için okudu ve muradına erdi. Çocukluktan başlayan aşklarını sürdürerek evlilik kararı alan gençler, düzenlenen düğünle dünya evine girdi. Düğününde de okudu Güzel bir düğünle yeni hayatlarına başlayan çiftten Gülay Ulusan, pasta ve takı merasimi sonrası salona ikinci girişinde ise eşine ve davetlilere sürpriz yaptı. Genç gelin, yıllar önce okuldayken tahtaya kalktığında söylediği şarkıyı bu kez düğününde seslendirdi. Sahneye kendinden önce sesi gelen gelinin şarkısını duyanlar ise sanatçı geldiğini sandı. “Davetliler kadın sanatçı tuttuğumuzu sanmışlar” Eşine olan ilgisinin ortaokulda başladığını aktaran gelin Gülay Ulusan, şunları söyledi: “Ortaokulu beraber okuduk, ön sıramda oturuyordu. Lisede okullarımız ayrılmıştı. Lise 2’de 2018’de tekrar konuşmaya başladık. O zamandan bu zamana kadar konuşmaya başladık. Aramızda çıkan problemler de bizi daha sıkı birbirimiz bağladı. Düğünümüzde de bu şarkıyı söylemek istedim. Çünkü okulda tahtaya çıktığımda da bu şarkıyı söylüyordum. Bu şarkı tek bir kişiye aitti benim için. Bunu da düğünümde kullanmak istedim. Bizim ilk girişimiz merdivenden ve büyük bir gelinlikle indim. Biz takı ve pastadan sonra geri gittik. Orada şarkı söylerken girişimiz sonradan olandı. Şarkı söyleyerek girmek istedim, davetliler de kadın sanatçı tuttuğumuzu sanmışlar.” Damat Samet Ulusan da eşinin şarkıyla geleceğini düğün provasında öğrendiğini belirterek, “Güzel bir düğün oldu bizim için ve mutluyuz” dedi.
Beyin ameliyatlarında nöronavigasyon ile 3 boyutlu görüntüleme
06 Ekim 2024 Pazar - 13:28 Beyin ameliyatlarında nöronavigasyon ile 3 boyutlu görüntüleme Bilgisayar destekli beyin cerrahisinde, cerrahlar gelişen teknoloji ile birlikte beynin 3 boyutlu bir modelini oluşturmak için görüntüleme teknolojilerini kullanıyor. Ameliyattan öncesinde ve bazen de ameliyat sırasında yapılabilen nöronavigasyonun cerrahlara büyük avantaj sağladığı bildirildi. Cerrahide kitlelerin bulunduğu yerin belirlenmesi beyin ve omurilik tümörlerinin güvenli bir şekilde sorunsuz çıkarılması için kritik öneme sahip olduğunu belirten Memorial Antalya Hastanesi Beyin, Sinir, Omurga ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mahmut Akyüz, nöronavigasyonun beyin cerrahının, ameliyat gerektiren durumu tedavi etmesinin en güvenli yolunu planlamasını sağladığını belirtti. Ameliyat sırasında, bilgisayar sisteminin nöronavigasyon sayesinde cerrahı tedavi edilen beyin bölgesine tam olarak yönlendirdiğini, diğer dokulara zarar vermeden en az riskle tamamen çıkarıldığının altını çizen Prof. Dr. Mahmut Akyüz, beyin ameliyatlarında nöronavigasyon teknolojisinin avantajlarından bahsetti. GPS sistemi gibi işlev görüyor Nöronavigasyon sistemi, öncelikle beyin ve omurga ameliyatlarında kullanılan bir teknoloji olduğunu ve GPS sistemi gibi işlev görerek cerrahlara karmaşık anatomik yapılar etrafında hassas rehberlik sağladığı belirten Akyüz, “Sistem, GPS gibi işlev görerek cerrahlara ameliyat sırasında yüksek doğrulukla navigasyonlarını kolaylaştırır. Bu sistem, cerrahların hedef bölgelerine minimum hasarla ulaşmalarına yardımcı olur ve beyin, omurilik ve sinir yapıları gibi hassas dokular etrafında milimetre düzeyinde hassasiyet sağlar. Nöronavigasyon sistemleri, beyin tümörlerinin doğru çıkarılmasına yardımcı olmak için görüntü kılavuzlu nöroşirürji için geliştirilmiştir. Navigasyonlu cerrahinin temel prensipleri, bir işaretçinin ucunu bir görüntü alanında görmektir. Cihaz alanı ile görüntü alanı arasında bir ilişki kurulmalıdır” dedi. Sorunlu bölgeleri belirlemeye ve hedeflemeye yardımcı oluyor Temel olarak, görüntü ile cihaz alanları arasındaki herhangi bir noktanın koordinatlarını eşlemek için bir dönüşüm matrisi hesaplanması gerektiğini söyleyen Akyüz, “Dönüşüm matrisinin amacı, dijital görüntü verileri ile anatomik yapı arasında bir bağlantı oluşturmak ve bu nedenle artan 3 boyutlu yönelim sağlamaktır. Nöronavigasyon sistemi kritik beyin yapılarından kaçınırken tümörleri hassas bir şekilde bulmaya ve çıkarmaya yardımcı olmasının yanı sıra Epileptik nöbetlerden sorumlu beyin bölgelerini belirlemeye ve hedeflemeye yardımcı olur. Ayrıca, omurgadaki prosedürler için doğru rehberlik sağlayarak vidaların, implantların ve diğer aletlerin doğru yerleştirilmesini sağlar” ifadelerini kullandı. Cerrahlara beyindeki her ayrıntıyı gösteriyor Prof. Dr. Mahmut Akyüz, görüntülerin ameliyat sırasında gerçek zamanlı olarak güncellendiğini belirterek, “Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme veya ultrason tarafından sağlanan fonksiyonel verilerin nöronavigasyonla birleştirilmesi, nörocerrahların ameliyat sırasında beynin önemli bölgelerinden kaçınmasını sağlar. Ameliyattan önce, hastanın anatomisinin üç boyutlu bir haritasını oluşturmak için MRI ve BT taramaları kullanılır. Bu harita, prosedür sırasında kullanılan diğer cerrahi sistemler ve araçlarla entegredir. Mevcut pozisyonu ve durumu yansıtmak için sürekli olarak gerçek zamanlı olarak güncellenir. Ameliyat sırasında sistem gerçek zamanlı geri bildirim sağlayarak cerrahın hedeflenen bölgedeki her ayrıntıyı ve etkiyi gözlemlemesini ve gezinmesini sağlar, yüksek doğruluk verir ve riski en aza indirir” şeklinde konuştu.
Yeşilçam Festivali’nde nostalji rüzgarı esti
06 Ekim 2024 Pazar - 12:34 Yeşilçam Festivali’nde nostalji rüzgarı esti Antalya Büyükşehir Belediyesi Altın Portakal Film Festivali ile birlikte eş zamanlı olarak başlattığı Yeşilçam Festivali’ne Antalyalılar akın etti. Yeşilçam’ın büyülü atmosferinin yaşatıldığı festivalde ziyaretçiler sahne şovları ve yazlık sinema ile nostalji dolu bir gün yaşadı. Büyükşehir Belediyesi’nin 5-12 Ekim tarihleri arasında Karaalioğlu Parkı’nda düzenlediği Yeşilçam Festivali’nin ilk günü etkinlikleri yoğun ilgi gördü. 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali geleneksel açılış kortejinin ardından Karaalioğlu Parkı’nda kurulan Yeşilçam Festival alanına akın eden Antalyalılar unutulmaz anlar yaşadı. Ziyaretçileri Yeşilçam’ın büyülü atmosferine yeniden taşımak için özel olarak hazırlanan alanda birbirinden renkli Yeşilçam dekorları, klasik araçlar, Yeşilçam kahramanları fotoğraf köşeleri, panayır ve ahşap oyun alanları, antika ürün satış reyonları, dinlenme alanları ile sahne şovları yer aldı. Zamanda yolculuğa çıkardı Festival alanında yer alan Yeşilçam temalı dekor ve stantları ilgiyle gezen ziyaretçiler Yeşilçam’ın unutulmaz oyuncularının yer aldığı fotoğraflar ve klasik araçlarla ile bol bol fotoğraf çekildi. Aralarında ilk yerli aracımız Devrim’in de yer aldığı klasik araçlar büyük ilgi gördü. Ahşap oyun alanlarında çocuklarıyla vakit geçiren aileler çocukluklarına adeta geri döndü. DJ Daraske’nin unutulmaz Yeşilçam müziklerinin yer aldığı 80’ler-90’lar parti müzikleriyle başlayan sahne şovlarında ise sırasıyla sihirbaz gösterisi, yabancı dans grupları, jonklor show, sokak müzisyenleri, Yeşilçam maskotları sahne aldı. Sihirbaz gösterisini yakından takip eden çocuklar eğlenceli anlar yaşarken samba dans gösterisiyle coştu. Makaralı makinada film gösterimi Son olarak sahne alan Özgecan Güven 80’li ve 90’lı yılların müzikleriyle dolu unutulmaz bir konser verdi. Hareketli müziklere alkışlarla eşlik eden Antalyalılar dans ederek doyasıya eğlendi. Dönem filmlerinin yer aldığı yazlık açık hava sinemasıda etkinlik alanında yeniden hayat buldu. Festival boyunca Türkiye’nin en büyük film koleksiyonerinden birisi olan yapımcı ve yönetmen Göksel Gülensoy’un arşivinden birbirinden değerli Yeşilçam filmleri sinemaseverlerle buluşuyor. Festivale özel makaralı makinada beyaz perdeye yansıyan ilk film 1970 yapımı başrolünü Zeynep Değirmencioğlu’nun oynadığı "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" isimli film oldu. Yediden yetmişe yazlık sinemayı dolduran Antalyalılar filmi keyifle izleyerek nostaljinin tadını doyasıya çıkardı. Festival boyunca Sahne Programları ve Yazlık sinema film gösterimleri devam edecek.
Antalya’daki 600 yıllık Sarıhacılar Camii yıllara meydan okuyor
06 Ekim 2024 Pazar - 12:34 Antalya’daki 600 yıllık Sarıhacılar Camii yıllara meydan okuyor Antalya’da onarıma alınan ve Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan Antalya’nın Akseki ilçesindeki düğmeli evleri ile ünlü 800 yıllık tarihi Sarıhacılar Mahallesi’nde bulunan 600 yıllık Sarıhacılar Camisi içeri girenleri adeta yüzyıllar ötesine götürüyor. Tek parça katran ağacından yapılan mihrabı, minberi ve kubbesiyle orijinalliğini yitirmeden günümüze kadar ulaşan tarihi caminin duvarlarına yerleştirilen küpler sayesinde sahip olduğu akustiğinin yanı sıra ahşap işlemeleri dikkat çekiyor. Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğünce 2019’da restorasyon çalışmaları başlatılan 600 yıllık Sarıhacılar Camisi’nin, bölgeye özgü yapısı bozulmadan korundu. Uzmanlarca yapının ahşap çatısı, dayanıklılığını yitiren duvarları, avlu zemini ve tuvalet bölümü yenilendi. Asırlık tarihin gelecek nesillere aktarılması için titizlikle sürdürülen çalışmalarda, caminin çevre düzenlemeleri ve içerisindeki kalemişi/süsleme bölümlerinin konservasyonu da tamamlandı. Düğmeli yapısı, duvarlarına yerleştirilen küpler sayesinde sahip olduğu akustiği, tek parça katran ağacından yapılan mihrabı, minberi ve kubbesiyle ilgi çeken camideki restorasyon çalışmaları 2022’de tamamlandı. Özgün dokusuyla tarihin izlerini barındıran eser, yenilenen çehresiyle bölge turizmine katkıda bulunuyor. Bölgeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktaları arasında yer alıyor. “Restorasyon süreci 2019 yılında başlatıldı” Sarıhacılar Köyü Kültür ve Turizm Dayanışma Derneği İstanbul Şube Başkanı Mehmet Orhan Can, Sarıhacılar Camisi’nin 600 yıllık eski bir tarihe sahip cami olduğunu söyledi. 2019 yılı sonlarında tarihi caminin restorasyon işlemleri için Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından çalışma başlatıldığını anlatan Can, “5 yıl önce 2019 yılı sonlarında restorasyon işlemleri için çalışma başlatıldı. Restorasyon aslında 18 ay sürecekti. Fakat pandemi nedeniyle restorasyon 3 yıllık bir süreçten geçti ve restorasyon tamamlandı. Cami yeniden ibadete açıldı” dedi. “Eşsiz bir sanat eseri” Caminin kendine özgü mimarisi ve içinde barındırdığı eserlerle eşsiz bir sanat eseri olduğunu vurgulayan Can, “Süslemeleri ile dikkat çeken caminin özellikle ahşap mihrabı göz doldurmaktadır. Yapının zemini, tavanı, kapı ve pencereleri, kadınlar mahfili, vaaz kürsüsü, mihrap ile minberi ahşaptandır. Özellikle tarihi ve eski bir camii. Yapıldığı dönemde ki özellikleri ve yapısı aynen muhafaza edilmiştir. Caminin dış cephesinde Anadolu Selçuklu dönemine ait bir takım işaretler vardır. Bizde bir yerde Anadolu Selçuklu dönemine kadar uzandığını düşünüyoruz” diye konuştu. “Cami, düğmeli evlerin tekniği ile yapılmıştır” Caminin en önemli özelliklerinden birisinin de yapımında hiçbir şekilde betonla yada geleneksel inşaat teknikleriyle ilgisinin olmadığına dikkat çeken Can, “Tamamen herkesin bildiği şekilde düğmeli evlerin aynı tekniği ile yapılmış bir camidir. Bu caminin en önemli bir özelliklerinden bir başkası da caminin mihrabıdır. Mihrap tek parça katran ağacından hiçbir şekilde alet kullanılmadan sadece elle oyularak işlenmiş bir mihraptır. Üzerindeki boyalar ise doğal boyadır. Restorasyon esnasında mihrapta Kur’an-ı Kerim’den ayetler ortaya çıkmıştır. Onlarda yeniden orijinal haline getirilerek restore edildi” şeklinde konuştu. “Eserler tamir için Side Müdürlüğünde” Caminin aydınlatma sisteminin ise 1800’lerde bir nevi asansörlü sistemle yapıldığını aktaran Mehmet Orhan Can, "Dökümden yapılan sistemde gaz lambası ve mumların istenilen yüksekliğe göre elle ayarlanıyor. Restorasyona başlanınca sökülerek Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğünün Antalya’daki deposuna nakledildi. Aynı şekilde, Sultan 5. Mehmet Reşad’ın 1917’de bizzat ismini yazdırarak hediye ettiği sancağın yanı sıra Kabe örtüsünün bir parçası ise Turizm Side Müdürlüğünde tamir ediliyor. Bu eserlerin tamiri bitince camiye iade edilecek” dedi. “600 yıllık ses sistemi” Caminin dikkati çeken bir başka özelliğinin de duvarların içine yerleştirilen küpler olduğuna değinen Can, bu sayede içeride akustiğin sağlandığını vurguladı. Can, "Sistem sayesinde caminin herhangi bir noktasında yapılan konuşmanın, caminin tüm köşelerinden rahatlıkla dinlenebiliyor. Burada nadir bir tekniğin kullanıldığına şahit oluyoruz. Camimiz restorasyon esnasında eski hali neyse o şekilde restore edildi. Bütün ahşap dokuları vaktiyle nasılsa o şekilde muhafaza edildi. Camimizin son yıllarda rağbete mazhar olduğunu söyleyebiliriz. Yılda 50-100 bin arasında yerli ve yabancı ziyaretçiler gelmektedir" ifadelerini kullandı. “Caminin eserlerinin yerine konmasını istiyoruz” Sarıhacılar halkı ise, restorasyondan önce asırlık caminin duvarlarında ilgi çeken; Sultan Mehmed Reşad’ın 1917’de bizzat ismini yazdırarak hediye ettiği sancağın yanı sıra Kabe örtüsünün bir parçası, önemli kişilerin armağan ettiği eşsiz seccadeler ile 1800’lü yıllardan kalan dökümden yapılan, gaz lambası ve mumların istenilen yüksekliğe göre elle ayarlanabilen caminin aydınlatma sisteminin, bir nevi asansörlü sistemle yapılan eserlerin ise bir an önce yerine asılmasını istedi.