Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Ankara
Ankara’da zincirleme kaza: 3 yaralı
15 Nisan 2025 Salı - 19:05:51
Ankara’nın Elmadağ ilçesinde 4 aracın karıştığı zincirleme trafik kazasında 3 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, D 200 karayolu Elmadağ mevkiinde meydana geldi. Elmadağ istikametinden Ankara istikametine gitmekte olan 06 EMP 057 plakalı otomobil, 43 DSC 200 plakalı minibüs, 06 EDM 605 plakalı transit panelvan ile bir araç çekicinin karıştığı zincirleme kazada, 3 kişi yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yaralılara kaza yerinde ilk müdahalelerini yaparak ambulanslarla hastaneye sevk etti. Kazaya karışan 43 DSC 200 plakalı minibüsün devrilmesi sonucu yol tamamen trafiğe kapandı. Kırıkkale-Ankara yönü 1 saat trafiğe kapatılması sonucu yolda uzun araç yoğunluğu oluştu. Minibüsün kaldırılmasıyla yol trafiğe açıldı. Polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
15 Nisan 2025 Salı - 17:44
Sağlık Bakanlığı: "Normal doğum fizyolojik bir süreçtir"
Sağlık Bakanlığınca yapılan açıklamada, sezaryen doğumun ancak tıbbi bir zorunluluk durumunda başvurulan cerrahi bir yöntem olduğuna dikkat çekilerek, "Normal doğum fizyolojik bir süreçtir" denildi. Tıbbi zorunluluk olmadıkça yapılan sezaryenlerin önlenmesi, normal doğumun teşvik edilmesi ve bu yolla anne-bebek sağlığının korunması amacıyla oluşturulan ’Normal Doğum Eylem Planı’na ilişkin Sağlık Bakanlığı tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, dünya genelinde sezaryen oranlarının artış gösterdiği belirtilerek, dünya ülkelerindeki sezaryen oranlarına değinildi. Bu çerçevede açıklamada, Brezilya’da sezaryen oranlarının yüzde 55, ABD’de ise yüzde 31 civarında olduğu kaydedildi. Ayrıca Avrupa’da ise bu oranların ülkeden ülkeye değişiklik gösterdiği ifade edilerek, İtalya’da bu oranın yüzde 35, Almanya’da yüzde 32 ve İsveç gibi ülkelerde ise yüzde 17 seviyelerinde seyrettiğine vurgu yapıldı. Açıklamada, Türkiye’de sezaryen oranlarının son yıllarda büyük bir artış gösterdiği kaydedilerek, "2000’li yılların başında yüzde 20 civarında olan sezaryen oranları, 2013 yılı itibarıyla yüzde 50’nin üzerine çıkmıştır. Günümüzde ise Türkiye’de her 100 doğumun 61’i sezaryen ile olmaktadır. Bu oran, dünya ortalamasının çok üzerindedir" ifadeleri kullanıldı. ‘Gereksiz Sezaryenleri Azaltmak için Klinik Olmayan Müdahaleler Öneri Kılavuzu’na göre Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından sezaryen oranlarının yüzde 10-15 civarında sürdürülmesinin hedef olarak gösterildiği vurgulanan açıklamada, hem anne hem de bebek sağlığı açısından sezaryenin gerekli durumlarda yapılması önerildiğine dikkat çekildi. "Normal doğum fizyolojik bir süreçtir" Normal doğumun fiziksel bir süreç olduğunun altı çizilen açıklamada, "Sezaryen doğum ise ancak tıbbi bir gereklilik durumunda başvurulan cerrahi bir yöntemdir. Sağlık alanında yapılan bilimsel araştırmalar, normal doğumun anne ve bebek sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Normal doğum yöntemi, doğal sürecin bir parçası olarak değerlendirilir ve sağlıklı bir gebelik döneminden sonra anne ve bebek açısından pek çok avantaj sağlar. Sezaryen ancak normal doğumun risklerinin sezaryenin risklerinden daha fazla olduğu durumlarda annenin ve bebeğin hayatını kurtarmak amacıyla uygulanır. Sezaryen cerrahi bir müdahaledir ve hekim kararıyla gereklilik olduğunda uygulanır" ifadelerine yer verildi. Normal doğumun avantajları Açıklamada, normal doğumun avantajlarına ilişkin ise şu ifadeler kullanıldı: "Doğum sürecinde vücut tarafından salgılanan hormonlar sayesinde doğum sonrasında anne sütü hemen gelir ve bebek emzirilebilir. Normal doğumdan sonra günlük yaşama daha kısa sürede dönülebilir. Normal doğum yapan annenin rahminde bir kesi veya hasar oluşmadığı için sonraki doğumlarını da normal yolla yapabilir. İleriki hayatında geçirebileceği karın ameliyatları için bir risk taşımaz. Normal doğum, doğum sayısını sınırlandırmaz. Hastanede kalış süresi sezaryen ameliyatına oranla daha kısadır. Normal doğum, bebeğin doğum kanalından çıkarken akciğerlerindeki sıvının çok büyük kısmının boşalmasına ve nefesini daha rahat almasına yardımcı olur. Bebekte solunum sıkıntısı görülme olasılığı sezaryen ameliyatına göre daha azdır. Normal doğumda genel anesteziye bağlı komplikasyonlara maruz kalınmaz."
15 Nisan 2025 Salı - 17:36
AK Parti Sözcüsü Çelik: "CHP Genel Başkanı Özel’in söyledikleri, seçilmiş hükümeti hedef alan vesayet ideolojisinin son sürümünden başka birşey değildir"
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in söyledikleri, seçilmiş hükümeti hedef alan vesayet ideolojisinin son sürümünden başka birşey değildir" dedi.
15 Nisan 2025 Salı - 17:14
TİKA’dan Kuzey Makedonya’da ‘Yeşil Dönüşüm İleri Seviye Eğitimi’
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Onsekiz Mart Üniversitesi ve Kalkandelen (Tetova) Üniversitesi iş birliğinde, Kuzey Makedonya’nın Kalkandelen şehrinde ‘Yeşil Dönüşüm İleri Seviye Eğitimi’ düzenledi. TİKA tarafından Onsekiz Mart Üniversitesi ve Tetova Üniversitesi iş birliğinde, Kuzey Makedonya’nın Kalkandelen şehrinde düzenlenen ve iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım olarak değerlendirilen ‘Yeşil Dönüşüm Eğitim Modülü’, mühendislik öğrencilerini yeşil dönüşüm süreçlerinde aktif rol alacak şekilde yetiştirmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda, Avrupa Yeşil Mutabakatı sürecine uluslararası düzeyde destek verilmesi, öğrencilerin ‘yeşil yaka’ olarak istihdam edilebilmesi ve bu alanda yeni kariyer yolları açılması hedefleniyor. Kuzey Makedonya’nın yanı sıra Kosova, Azerbaycan ve Türkmenistan’da da eş zamanlı olarak sürdürülen modül; temel, ileri ve staj olmak üzere üç aşamalı bir eğitim sürecini kapsıyor. Kalkandelen Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirilen programda, daha önce çevrim içi olarak verilen temel eğitimde başarı gösteren öğrenciler, modülün ikinci aşaması olan ileri seviye yüz yüze eğitimi tamamladı. İleri düzey eğitim aşamasını başarıyla bitiren öğrenciler ise programın üçüncü adımı kapsamında Türkiye’nin önde gelen firmalarında staj yaparak yeşil dönüşüm süreçlerini yerinde gözlemleme ve deneyimleme fırsatı bulacak. "Eğitim verilen ülkelerle iş birliğimizi güçlendirmeyi hedefliyoruz" Sertifika töreninde konuşan TİKA Üsküp Koordinatörü Fevziye Şeyma Babayiğit, "TİKA olarak, Onsekiz Mart Üniversitesi iş birliğinde yürüttüğümüz Yeşil Dönüşüm Eğitim Programlarıyla, hem ülkemizin bu alandaki tecrübelerini paylaşıyor hem de eğitim verilen ülkelerle iş birliğimizi güçlendirmeyi hedefliyoruz. Özellikle kamu kurumları, üniversiteler, belediyeler, okullar ve sivil toplum kuruluşlarıyla kurduğumuz güçlü ortaklıklarla, insan odaklı kalkınma faaliyetleri yürütmeye gayret ediyoruz" açıklamasında bulundu. "Bu eğitim, geleceğin yöneticileri ve karar vericileri olacak gençler için önemli bir fırsat" Projenin Onsekiz Mart Üniversitesi Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Dilvin İpek ise törende yaptığı konuşmada, "Kuzey Makedonya’nın umut vadeden gençlerine yeşil dönüşüm sürecinde ‘yeşil yaka’ olarak kariyer yolunu açmak ve bu alanda destek olmak hem beni hem de ekip arkadaşlarımı son derece mutlu ediyor. Bu eğitim, geleceğin yöneticileri ve karar vericileri olacak gençler için önemli bir fırsat" ifadelerini kullandı. Kuzey Makedonya’da düzenlenen Yeşil Dönüşüm İleri Seviye Eğitim Programı kapsamında 11 öğrenci katılım sertifikası almaya hak kazandı. Yapılan sınavlı değerlendirme sonucunda ise 5 öğrenci başarı sertifikası ile ödüllendirildi. Başarı gösteren öğrenciler, programın üçüncü aşaması olan staj eğitimi kapsamında Çanakkale’deki büyük firmalarda staj yapma imkanı elde edecek.
14 Nisan 2025 Pazartesi - 18:58
Bakan Yumaklı: "Gıda arz güvenliğine ilişkin bir problem yok"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, olumsuz hava koşulları sonucu bazı bölgelerde yaşanan zirai don olayı ile ilgili bütün ekiplerin sahada gerekli çalışmaları yürüttüğünü belirterek, "Başta hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip tarım ürünlerinde, yurt içi gıda arzını olumsuz yönde etkileyecek bir risk bulunmuyor" dedi. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Bakanlık bürokratları ile olumsuz hava koşulları sonucu bazı bölgelerde yaşanan zirai don olayı ile ilgili bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Toplanı sonrası açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerin başında, coğrafi konumu itibarıyla Türkiye’nin geldiğine dikkati çekti. "Ekiplerimiz sahada" Tarımsal üretimin de hava koşullarından en çok etkilenen sektörlerin başında geldiğine işaret eden Yumaklı, özellikle son 4 günlük dönemde hava sıcaklıklarındaki ani düşüşler sonucu, ülkenin belli bölgelerinde zirai don, kar yağışı, dolu olaylarıyla karşı karşıya kalındığını anımsattı. Tüm üreticilere ve çiftçilere bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi ileten Yumaklı, şöyle konuştu: "Tarım ve Orman Bakanlığı olarak, elbette hava hareketlerini çok yakından takip ediyoruz. Dolasıyla bu hava hareketleri olmadan önce de önümüzdeki dönemde neler olacağına dair değerlendirmeleri yaptık. Don olaylarının görülebileceği illerimizde Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerimiz üreticilerimizi ikaz ettiler. Onlarla birlikte bu zirai donun etkilerinin minimuma indirebilecek çalışmaları başlattılar. Don olayı sonrasında ise bütün ekiplerimiz sahada hasar tespit çalışmaya başladı. Özellikle geçtiğimiz cuma gecesi -15’lere kadar sıcaklık düştü. Çoğu hasarında en çok gerçekleştiği dönem bu gece oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da detaylı olarak bilgilendirdiğini belirten Yumaklı, Erdoğan’ın da kendileri çalışmaların süratle gerçekleşmesini ve hızlıca tamamlanmasını yönünde talimat verdiğini vurguladı. Sahadaki çalışmaların devam ettiğini belirten Yumaklı, şunları söyledi: "Henüz hasar tespit çalışmaları devam ederken, ‘ülkemizdeki bütün tarımsal faaliyetin bundan olumsuz etkilendiği, bizim gıda arz güvenliği açısından büyük bir felaketle karşı karşıya olduğumuz ve yurt dışına bağımlı olunacağı’ gibi yorumlara rastladık. Bunların kesinlikle iyi niyetli yorumlar olmadığını belirtmek istiyorum. Başta hububat olmak baklagiller ve yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip diğer tarımsal ürünlerde hasar söz konusu değil. Ancak eksi 15 dereceye kadar düşen sıcaklıklar sonucu oluşan don olayı, ülkemizin belli bölgelerinde meyve çeşitlerini maalesef etkilemiştir." "Gıda arz güvenliği açısından bir tehlike bulunmuyor" İlk tespitlere ve saha gözlemlerine göre kayısı, üzüm, elma, şeftali, nektarin gibi bazı meyve gruplarında farklı derecelerde hasar meydana geldiğini dile getiren Yumaklı, "Özetle; 206 çeşit tarım ürünü üretimiyle dünyada bu anlamda nadir örneklerden biri olan ülkemizde, son yaşanan don olayı sonrasında stratejik ürünlerle ilgili olarak gıda arz güvenliğine ilişkin herhangi bir problem olmadığını belirtmek istiyorum. Meyve grubundaki hasarın boyutu da halihazırda devam eden çalışmalar sonucu ortaya çıkmış olacak. Hava şartlarının mevsim normallerine dönmeye başladığı ve üretim süreçlerinin devam ettiği dikkate alındığında, üretimin devamlılığını dönük Tarım ve Orman Bakanlığı olarak her türlü gerekli çalışmayı yürütüyoruz. Bu olay da göstermiştir ki; don, dolu, sel ve kuraklık gibi olumsuz durumlardan etkilenmemek için Tarım Sigortalarının (TARSİM) yaptırılması son derece hayatidir. Bunun poliçe beledinin yüzde 70’i devletimiz tarafından karşılanmaktadır. Ayrıca kayıtlılık da son derece önemlidir. Dolasıyla Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıt olanların hasar tespitleri çok daha kolay ve hızlıca yapılmaktadır. Buradan bütün çiftçilerimize mutlaka bir tarımsal üretim yapıyorsanız tarım sigortasını yaptırın ve Çiftçi Kayıt Sistemi’ne mutlaka kayıt olun. Bu zamana kadar olduğu gibi Tarım ve Orman Bakanlığı olarak gıda arz güvenliğimizi sağlayan çiftçilerimizin hemen yanında olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. (ME
14 Nisan 2025 Pazartesi - 18:43
Dışişleri Bakanı Fidan, İranlı mevkidaşı ile görüştü
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, İran’ın nükleer programıyla ilgili olarak geçtiğimiz hafta Umman’da yapılan müzakereler ele alındı.
14 Nisan 2025 Pazartesi - 18:42
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş "Bizler, Allah’ın dinine ve bütün insanlığın geleceğine hizmet gayesiyle çalışıyoruz"
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Bizler, Yüce dinimiz İslam’a ve aziz milletimize hizmet etmekle görevli bir ekibiz. Biz, Allah’ın dinine ve bütün insanlığın geleceğine hizmet gayesiyle çalışıyoruz. İnsanlığın huzur ve refahı, yeryüzünün imar ve ıslahı için koşturuyoruz" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Diyanet Akademisi tarafından düzenlenen III. Dönem Aday Din Görevlileri Mesleki Eğitimi Açılış Programı’na çevrim içi katıldı. Aday din görevlilerine hitap eden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "Anayasamızın ilgili maddeleri Diyanet İşleri Başkanlığına, toplumun bütün kesimlerine din hizmeti sunma ve rehberlik yapma mükellefiyeti yüklemektedir. Bizler, bu mükellefiyetin gereği olarak her türlü siyasi ve ideolojik görüşün üstünde, hiçbir mezhep-meşrep ayrımı yapmadan bütün topluma hizmet etmek zorundayız" şeklinde konuştu. Diyanet personelinin köklü ve sistematik bir eğitimden geçmesi, nitelikli personel yetiştirmek amacıyla Diyanet Akademisini kurduklarını belirten Başkan Erbaş, akademinin kurulmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının özveriyle yürüttüğü din hizmetlerini daha güçlü hale getirecek önemli bir imkan olan Diyanet Akademisinin kurulmasıyla, personel eğitimlerinin tek çatı altında toplandığını ve meslek öncesi eğitime geçildiğini söyledi. "Diyanet Akademisi, öğrencilerine dünya çapında ufuk kazandıracak bir kurumdur" Aday Din Görevlisi Eğitimlerinin birinci ve ikinci dönemlerinde şu ana kadar 6928 aday din görevlisinin mesleki eğitimlerini tamamladığı bilgisini paylaşan Başkan Erbaş, şöyle konuştu: "Diyanet Akademisi’ni, belli derslerin eğitimini veren ve diploma kazandıran bir kurum olarak görmüyoruz. Zira Diyanet Akademisi, gerçekleştirdiği eğitimlerde hizmetlerimizin bireysel ve toplumsal boyutta somut karşılığını öncelemektedir. Bu da hem akademimizin öğrencilerimize sunduğu bilginin niteliğiyle hem de toplumumuza ve dünyanın geleceğine katkısıyla doğrudan alakalı bir durumdur. Bu açıdan sahip olduğu gelecek perspektifiyle akademimizi, yaşadığımız çağ ve sorumluluklarımız ekseninde, öğrencilerine dünya çapında ufuk kazandıracak bir kurum olarak gördüğümü belirtmek isterim. Bu kurumun aynı zamanda bilgiyi sadece elde etmekle yetinmeyip onu bilince dönüştürerek hayata tatbik eden, üretilen bilgiyi insanlığın hizmetine sunan bir anlayışı güçlendirmekle mükellef olduğunu da vurgulamak isterim." "Bizler, Yüce dinimiz İslam’a ve aziz milletimize hizmet etmekle görevli bir ekibiz" Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah’ın "Hayırda yarışın" buyurduğunu aktaran Başkan Erbaş, "Bizler, Yüce dinimiz İslam’a ve aziz milletimize hizmet etmekle görevli bir ekibiz. Biz, Allah’ın dinine ve bütün insanlığın geleceğine hizmet gayesiyle çalışıyoruz. İnsanlığın huzur ve refahı, yeryüzünün imar ve ıslahı için koşturuyoruz" dedi. Bugün yeryüzünün tarihinin en zor dönemlerinden birisini yaşadığını, Müslümanların da ümmet olarak çok ciddi sıkıntılar içerisinde olduğunu dile getiren Başkan Erbaş, "Bu yüzden öncelikle Müslümanların bir öze dönüş yaşaması, Kur’an ve sünnete sarılması, kendi inanç ve medeniyet değerlerini kuşanması gerekmektedir. İster bireysel, ister bölgesel, ister küresel olsun yaşanan bütün sorunlar, ancak İslam’ın bilgi ve hikmete dayalı üstün ahlakı ve bakışıyla çözülebilir" ifadelerini kullandı. "İnsanları Hakk’a davet ederken, güzel ahlakınızla ve güzel davranışlarınızla onlara örnek olacaksınız" Aday din görevlilerine tavsiyelerde bulunan Başkan Erbaş, şunları söyledi: "Sizler milletin, ümmetin ve insanlığın umudu olan, tüm insanlığı iyiliğe ve hayra çağıran bir topluluksunuz. Bu yüzden hizmetlerimizde, çalışmalarımızda, her söz ve davranışınızda en temel referansımız Kur’an ve sünnet olacaktır, sahih bilgi olacaktır. Doğru bilgiyle milletimizin manevi hayatına rehberlik edeceksiniz inşallah. Rehberliğinizde Nebevi yöntem temel ilkeniz olsun. Nebevi yöntemin ana umdeleri ise sahih bilgidir, nezaket ve zarafet sahibi olmaktır. İnsanlara seviyelerine ve ihtiyaçlarına göre davranmak, ona göre söz söylemektir. Peygamber Efendimizin mirasını omuzlamış, hakikatin sorumluluğunu yüklenmiş, gönül insanlarımız olacaksınız inşallah. İslam’ın hakikatlerini ayrım yapmadan herkese etkili ve hikmetli sözlerle anlatacaksınız inşallah. İnsanları Hakk’a davet ederken, güzel ahlakınızla ve güzel davranışlarınızla onlara örnek olacaksınız." "Diyanet İşleri Başkanlığı mensupları olarak önceliğimiz, insanlığın huzurudur" Diyanet İşleri Başkanlığı mensuplarının önceliğinin daima Allah’a, Peygambere, milletimize ve insanlığa karşı sorumluluğu olduğunu belirten Başkan Erbaş, "Diyanet İşleri Başkanlığı mensupları olarak bizim önceliğimiz, insanlığın huzurudur, adaletin, merhametin, güzel ahlakın yaygınlaşmasıdır. İnanıyorum ki böyle bir şuur ve gaye ile hareket ettiğinizde, çalışmalarınız ve hayatınız daha da bereketlenecek, sadece Allah rızasını umarak hizmette bulunmak, bizlere ihlas, samimiyet ve tevazu gibi en büyük değerleri ve nimetleri kazandıracaktır." Yapılan hizmetlerin aşk, heyecan, ihlas ve samimiyetle yapılması gerektiğine vurgu yapan Başkan Erbaş, eğitime katılan aday din görevlilerine başarılar diledi. (ME
14 Nisan 2025 Pazartesi - 18:30
Bahçeli'den İmamoğlu mesajı!
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), kriz, kaos ve kargaşa siyasetine azgınlaşmış ihtirasların refakatiyle hız vermiştir" dedi.
14 Nisan 2025 Pazartesi - 18:12
Atanamayan sağlıkçılardan Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde açıklama
Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde toplanan atama bekleyen sağlıkçılar basın açıklaması yaptı. Kamu Birliği Konfederasyonu, Genç Sağlık Sendikası ve Sağlıkçı Birliği tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde sağlık personeli ataması için basın açıklaması yapıldı. Grup adına konuşan Genç Sağlık Sendikası Sözcüsü Ahmet Esmertaş, bir buçuk yılı aşkın süredir Sağlık Bakanlığı tarafından herhangi bir sağlık personeli ataması yapılmadığını belirterek, "Bu süre zarfında diplomalı, donanımlı, idealist binlerce genç, mesleğine kavuşmayı beklemekte, ailesine mahcup olmakta, umudunu ve gençliğini tüketmektedir. Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından, Sağlık Bakanlığı’na 37 bin personel için kadro onayı verilmiştir. Ancak bu sayı, kamuoyuna yalnızca sağlık personeli alımı gibi yansıtılsa da gerçekte temizlik görevlisi, güvenlik personeli gibi sürekli işçi statüsündeki kadroları da içermektedir. Halihazırda yetersiz olan bu sayı, sağlık personeli ihtiyacını karşılamaktan uzaktır. İçerisinde sağlık hizmeti sunmayan alanlardaki kadroların da yer alması, zaten ağır yük altında çalışan sağlık sistemimizin ihtiyacını karşılamaya yetmeyecektir" dedi. Tasarruf politikası nedeniyle alımın iki parçaya bölünmesi ihtimali, sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından ciddi riskler taşıdığını dile getiren Esmertaş, "37 bin kişilik kadro, bölünmeden tek seferde ve yalnızca sağlık personeline yönelik kullanılmalıdır. Yetersiz kontenjanlı bölünmüş alım süreci; sahada yaşanan personel yetersizliğini daha da derinleştirecek, yeni açılacak tesislerin işlevsiz kalmasına neden olacaktır. Oysa çözüm çok net, tek seferde, tamamı sağlık personeli unvanlarından istihdam yapılmalı ve Sağlık Bakanlığı’na yıl sonu açılması planlanan tesisleri için ayrıca ek bir kadro ve bütçe verilmelidir" diye konuştu.
14 Nisan 2025 Pazartesi - 17:17
Dışişleri Bakanlığı kaynakları: "Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bugün bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede ikili ilişkiler ele alındı. Suriye’deki gelişmeler, Gazze’deki insani durum ve Rusya - Ukrayna savaşı
Dışişleri Bakanlığı kaynakları: "Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bugün bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede ikili ilişkiler ele alındı. Suriye’deki gelişmeler, Gazze’deki insani durum ve Rusya - Ukrayna savaşında ateşkesin tesisine yönelik çabalar değerlendirildi."
14 Nisan 2025 Pazartesi - 17:17
Bakan Tekin: "Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi kongresinde delege satın alan bir kişinin oturttuğu koltukta oturuyor"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Özgür Özel, CHP kongresinde delege satın alan bir kişinin oturttuğu koltukta oturuyor" dedi. Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin, 14-20 Nisan Şehitler Haftası kapsamında Keçiören’deki "Şehit Öğretmenler Abidesi"ni ziyaret etti. Ziyaret sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Tekin, CHP lideri Özgür Özel’i eleştirerek CHP Genel Başkanlığa gelişinin şaibeli olduğunu ve bunu açıklaması gerektiğini söyledi. "Onlara pozitif ayrımcılık yaptık" Proje okullarda görev süresi biten öğretmenlerin bir sıkıntı yaşamamaları adına yer değiştirme takvimini erken başlattıklarını belirten Bakan Tekin, "Bizim şu anda ilan etmemizin sebebi bu okullarda çalışan arkadaşlarımızın değişik sebeplerle okul yöneticilerinin gerek projenin niteliği açısından gerekse de okulda çalıştıkları süre itibariyle okul müdürlerimizin idarecilerimizin veyahut da norm fazlası duruma düşmeleri sebebiyle çalışmayacak arkadaşlarımızın okullardaki görev süresi uzatılmayacak arkadaşlarımızın bir mağduriyet yaşamaması için süreci erken başlattık. Yani o arkadaşlarımız diğer öğretmenlerimizin yer değişikliği süreci başlamadan önce boş olan okullarımıza yer değişikliği talebinde bulunsunlar, yer değişikliği yapsınlar diye bir başlangıç onlara pozitif ayrımcılık yaptık. İlan edilen listede yaklaşık 38 bin civarında. Şimdi ezbere ifadelerle yüz binlerce rakamda ifade edilen söylenen saçma sapan cümleler var. Nereden öğrendiniz yani 180-200 bin rakamından bahsediyorlar. Söylüyorum 38 bin tane arkadaşımızın görev süresi doldu ve bu 38 bin arkadaşımızın yüzde 80’inin görev süresi uzatıldı. Geriye kalan yaklaşık 6 bine yakın arkadaşımızın da görev süreleri uzatılmadı" ifadelerini kullandı. "Türkiye genelinde 20 civarında okulumuzda bu olaylar oldu" Siyasetçileri duyarlı, tutarlı, ahlaki davranmaya davet eden Bakan Tekin, "Okullarımız üzerinden öğretmenlerimiz üzerinden kendi siyasi çıkarlarını lütfen manipüle edecek eylemler içerisine girmesinler. Ben bu vesileyle öğretmen arkadaşlarımıza, idareci arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bir siyasi partinin genel başkanı ve onun şürekası topyekun bir direnişe çağırmasına rağmen okullarımızı, öğrencilerimizi Türkiye genelinde 20 civarında okulumuzda bu olaylar oldu. Bunların da büyük çoğunluğu öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz tarafından değil ne hikmetse mezunlar derneği tarzından sivri toplum kuruluşu olduğunu ifade eden yapılar tarafından organize edilmiştir. Ben bu vesileyle öğretmen arkadaşlarımıza, idarecilerimize teşekkür ediyorum. Öğrenci arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi. "Bu protestoların tamamını politik gerekçelerle, gündemi kapatmaya yönelik olarak görüyorum" Okullarda bahsi geçen süresi uzatılmayanların içerisinde kırk yıldır aynı okulda öğretmenlerin olduğunu dile getiren Tekin, "Diğer öğretmen arkadaşlarımızın da bu okullarda çalışma hakkı yok mu? Biz bu okullarımızın görev süresini uzatmayıp başka bir yerden, başka bir ülkeden öğretmen falan getirmiyoruz. Yine bu sistemin içerisinden performanslarıyla çalışkanlıklarıyla öğrencilerle ilişkiler açısından ön plana çıkmış öğretmen arkadaşlarımızı getiriyoruz. Biz bu okullardaki öğrencilerimizin bu okullardaki eğitimin niteliğini daha ileriye taşıyacak azim ve kararlılıkla çalışıyoruz. Bu okullarda eğitimiz sekteye uğratacak, sıkıntıya sokacak herhangi bir eylemin içerisinde asla olamayız. Dolayısıyla ben bu protestoların tamamını politik gerekçelerle, gündemi kapatmaya yönelik, sadece manipülasyon çabası olarak görüyorum" ifadelerine yer verdi. "En azından yaptığım uyarılar doğrultusunda bilmediği konulara girmiyor" Bakan Tekin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Samsun’daki mitinginde kendisini hedef gösteren açıklamalarıyla ilgili şu ifadeleri kullandı: "CHP Genel Başkanı Özgür Özel çok enteresan bir manipülasyon sürecinin içerisinde. Biz bu yıl biliyorsunuz ilkokullardan karne uygulamasını kaldırdık. Gelişim raporu veriyoruz. Özgür Özel’e gelişim raporu açısından şöyle bir pozitif tarafı var. En azından geçtiğimiz hafta yaptığım uyarılar doğrultusunda bilmediği konulara girmiyor. Oradaki cehaletin ortaya koyduğu için. Mesela demokrasi kavramına girmiyor artık. Oradaki cehaleti bütün kamuoyu tarafından ortaya konduğu için. Mesela Türk siyasal hayatına girmiyor. Türkiye’deki darbeler tarihine girmiyor. Hukuk devletli kavramına girmiyor. Çok güzel, iyi bir gelişme. Bildiği yalan, manipülasyon ve iftira sürecinde oynuyor. Tırnak içinde söyleyeyim, ‘Utanmaz, yalancılıkla’ suçluyor. Ben şimdi burada Sayın Cumhurbaşkanımız bize şu telkinde bulunuyor sürekli. Diyor ki ‘Biz Özgür Özel dahil, Cumhuriyet Halk Partili’ler dahil onlar ne yaparlarsa yapsınlar demokrasi ve hukuk devleti sınırları içerisinde cevap vereceğiz.’ O yüzden o alnını karışlarım ifadesiyle ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Onu zaten hukuki süreci yürüteceğiz. O ayrı bir süreç. Fakat onun dışında kullandığı iki ifade var ki ‘ele geçirmek’ kavramı. Onu yani biraz önce de söyledim. Ya tıpkı bu kendi sirkatlerini ifade eden bir cümle. Onun üzerinde konuşmaya bile gerek yok ama bir konu var ki şimdi utanmaz yalancılık gibi bir kavram kullandı. Birinci önerme Cumhuriyet Halk Partisi’nin 2023 Kasım ayındaki kongre sürecinde delegelerin oyları satın aldı. Bu birinci önerme. Bu kamuoyunda konuşulan ifade. İkinci önerme bu satın alma ve rüşvet sürecini yürüten kişi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı unvanıyla o zaman İstanbullunun parasıyla İstanbullunun mahkemedeki iddianamedeki ifadeler böyle İstanbul’un parasını çalarak yaptı. Şimdi bu iki önermenin doğal sonucu nedir? Sayın Özgür Özel’in şu anda oturduğu koltuk İstanbullunun İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin malını çalıp çırpan bu hırsızlıkla elde ettiği paralarla Cumhuriyet Halk Partisi kongresinde delege satın alan bir kişinin oturttuğu koltukta oturuyor. Kendi oturduğu koltukla ilgili manipülatif tartışmalar var. Bu tartışmaların dışına çıkmak için manipülatif söylemler içerisine giriyor. Özgür Özel’e tavsiyem, önce bu eleştirilerle ilgili cevabını versin. Oturduğu koltuğa hakkıyla mı geldiğini yoksa delegeler bir kısım delegelerin satın alınması süreciyle mi geldiğini bir açıklasın."
14 Nisan 2025 Pazartesi - 17:06
Bakan Yerlikaya: "FETÖ’ye yönelik düzenlenen operasyonlarda 20 şüpheli yakalandı"
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Konya merkezli 9 ilde Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) yönelik düzenlenen operasyonlarda 20 şüphelinin yakalandığını açıkladı. Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı (TEM) Daire Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı koordinesinde, Konya İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Konya merkezli 9 ilde FETÖ’ye yönelik düzenlenen operasyonda örgütün askeri mahrem yapılanması içerisinde faaliyet gösterildiği belirlenen 20 şüpheli yakalandı. Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Konya merkezli 9 ilde FETÖ’ye yönelik bugün düzenlediğimiz operasyonlarda; aralarında Kamu Personelinin de bulunduğu 20 şüpheli yakalandı Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Daire Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı koordinesinde; Konya İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu; Konya merkezli İstanbul, Kocaeli, Hatay, Gaziantep, Kayseri, Kahramanmaraş, Ankara ve Manisa’da düzenlenen operasyonlarda; şüphelilerin FETÖ’nün "Askeri Mahrem Yapılanması" içerisinde faaliyet gösterdikleri belirlendi.’ Valilerimizi, operasyonları koordine eden Cumhuriyet Başsavcılıklarımızı ve operasyonları gerçekleştiren Konya İl Emniyet Müdürlüğümüz ile Kahraman Polislerimizi tebrik ediyorum. Milletimizin birlik ve beraberliğine, devletimizin bütünlüğüne, vatandaşlarımızın huzuruna ve refahına kastedenlere karşı mücadelemize aralıksız devam ediyoruz."
14 Nisan 2025 Pazartesi - 16:30
Memur-Sen "Kamu Personel Sistemi Raporu" sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, kamu personel sistemine ilişkin, "Aradan geçen 65 yıllık süreç içerisinde sistemin, ruhuna ve özüne uygun olmadan yapılan ekleme, çıkarma ve düzeltmelerle karmaşık ve dağınık bir alana döndüğünü görüyoruz" dedi. Memur-Sen tarafından hazırlanan akademik sendikal müktesebatı ve 4688 sayılı Kanun değişikliği teklifi ile uyumlu olarak hazırlanan Kamu Personel Sistemi (Tarihçe - Tespit - Teklif) raporumu, Memur-Sen Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna paylaşıldı. Basın toplantısında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Kamu Personel Sistemi: Tarihçe-Tespit-Teklifi Raporunun 4 milyondan fazla kamu görevlisi ve 2 milyona yakın emekliyi etkileyeceğini işaret etti. Yalçın, kamu personel sisteminin yapısının, görev ve yetkilerinin karar alma ve sorun çözme zemininin karmaşık, dağınık ve sürdürülemez bir yapıda olduğunu belirterek, "Kamu personel sisteminin genel çerçevesine baktığımızda 1960’lı yıllardan itibaren oluşturulan bir sistemin yansımalarını görüyoruz. Aradan geçen 65 yıllık süreç içerisinde, sistemin, ruhuna ve özüne uygun olmadan yapılan ekleme, çıkarma ve düzeltmelerle karmaşık ve dağınık bir alana döndüğünü görüyoruz" açıklamasında bulundu. "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle uyumlu ‘Tarihçe-Tespit-Teklif’ Raporumuzu oluşturduk" Yalçın, Memur-Sen olarak, kamu personel sisteminin tarihçesini çıkardıklarını, yapılan değişiklikleri incelediklerini ve mevcut sorunları tespit ettiklerini dile getirerek, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle uyumlu, doğru karar alabilen, etkili sonuçlar üreten ve hızlı sorun çözen personel sistemi tekliflerimizle 11 bölümden oluşan ‘Kamu Personel Sistemi: Tarihçe-Tespit-Teklif’ Raporumuzu oluşturduk. Kamu hizmetine alınmadan emeklilik sürecine kadar bir bütün olarak, teşkilat biçimleri, görev ve sorumluluklar, haklar ve yasaklar, disiplin hükümleri, temel ilkeler, terfi ve kariyer planlaması, kadro ve statüler, mali ve sosyal haklar, emeklilik sistemi, mülakatın kaldırılması, iş sağlığı ve güvenliği, mesleki sorumluluk ve kamu görevlilerine yönelik şiddeti önleme konularında raporumuz detaylı bir içerik sunmakta" ifadelerine yer verdi. Mevcut durumda, çözülmesi çok kolay ve mali külfeti olmayan günlük sorunlar dahi ötelenerek toplumsal maliyet üretildiğini savunan Yalçın, sosyal maliyet üretilmeden sorunları ortak akılla çözeceği ve sosyal taraflarla iletişime açık bir merkezi kuruma ihtiyaç olduğunu aktardı. Yalçın, kamu personel sisteminin mali, sosyal ve emeklilik hakları yönüyle hem sürdürülemez hem de eşitsizliğin arttığı bir çarpıklığa dönmüş durumda olduğunu sözlerine ekleyerek, şu ifadelere yer verdi: "Öncelikle kurumlar arasında oluşan uygulama farklılıklarını giderecek, hizmet, teşkilat ve kadro arasındaki dengeyi kuracak, bölgesel ve kurumsal farklılıkları gözetecek bir merkezi yönetim kurulması gerekiyor. Aynı zamanda toplu sözleşme hükümlerinin eksiksiz uygulanması ve kamu görevlileriyle ilgili alınacak kararlarda yetkili Konfederasyonun da içinde yer aldığı bir Kurul kurularak sosyal diyaloğun işletilmesi gerekiyor. Kamu personel alımı noktasında; hem gündeme hem de masaya taşan konular var" diye konuştu. "Sorunların çözüm merkezi aslında Kamu Personeli Danışma Kuruludur" Yalçın, kamu personel rejimine ilişkin tekliflerini 4688 sayılı kanunla eş değer olarak hazırladıklarını bildirerek, "Bu sorunların çözüm merkezi aslında Kamu Personeli Danışma Kuruludur. Fakat masa bugüne kadar işlevselliğini, çözüm üretme kapasitesini ve ortak karar alma iradesini gösteremiyor. Çözüm üretme mekanizması tıkandıkça, çözüm bekleyen konuların sayısı fazlalaştı ve toplu olarak çözülme ihtiyacı da arttı" ifadelerini kullandı. "Mülakatın tamamen kaldırılması, personel istihdamının mesleki bilgi ve beceriyi ölçen liyakat temelli objektif usullerin kullanılarak gerçekleştirilmesi gerekiyor" Kurumlar arasında oluşan uygulama farklılıklarını giderecek, hizmet, teşkilat ve kadro arasındaki dengeyi kuracak, bölgesel ve kurumsal farklılıkları gözetecek bir merkezi yönetim kurulması gerektiğini vurgulayan Yalçın, şu önerileri dile getirdi: "Mülakatın tamamen kaldırılması, personel istihdamının mesleki bilgi ve beceriyi ölçen liyakat temelli objektif usullerin kullanılarak gerçekleştirilmesi gerekiyor. Kadroların sadeleştirilmesi ve statülerin netleştirilmesi, hizmet sınıflarının artırılması, sözleşmeli istihdamdan tamamen vazgeçilmesi, asli istihdam türünün kadrolu ve güvenceli olması, kariyer basamaklarının etkinliğinin artırılması ve korunması, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılarak personelin uygun hizmet sınıflarına geçirilmesi, kamu görevlilerini tek tipleştirici kılık-kıyafet yönetmeliğinin yeniden düzenlenmesi, disiplin suç ve cezaları süreci ve uygulama biçimiyle düzenlenmesi gerekiyor. İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin artırılması, mesleki sorumlulukların görülerek hem mali hakların verilmesi hem de görevin gerektirdiği sorumlulukların korunması, kamu görevlilerine karşı artan şiddet olaylarını durduracak ve failleri caydıracak güçlü bir denetim-kontrol ve ceza mekanizmasının kurulması ve toplumu bilinçlendirecek farkındalıkların hayata geçirilmesi gerekiyor." Yalçın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bu yılın "Aile Yılı" olarak ilan edildiğini hatırlatarak, bu kapsamda aileyi önceleyen ve önemseyen, çocuk sayısını teşvik eden gelir kalemleri kadar gider unsurlarını da gözeten önlemlerin alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
14 Nisan 2025 Pazartesi - 16:02
Teröristlerin kullandığı mağara kullanılamaz hale getirildi
MSB, Pençe Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlerce kullandığı tespit edilen mağaranın Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kullanılamaz hale geldiğini açıkladı.
14 Nisan 2025 Pazartesi - 15:59
6 vekilin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin fezleke Karma Komisyon’da
Aralarında DEM’li milletvekillerinin de bulunduğu 6 milletvekili hakkında dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin fezleke TBMM Başkanlığınca Karma Komisyon’a sevk edildi. TBMM Başkanlığınca, aralarında DEM’li milletvekillerinin de bulunduğu 6 milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki Cumhurbaşkanlığı Tezkereleri, Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona sevk edildi. Sevk edilen milletvekilleri şöyle: "DEM Parti Siirt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, DEM Parti Eş Genel Başkanı ve Adana Milletvekili Tülay Hatımoğulları Oruç, DEM Parti Mardin Milletvekili Salihe Aydeniz, CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, Bağımsız Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır ve DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu".
14 Nisan 2025 Pazartesi - 15:56
Bakan Fidan Bangladeşli mevkidaşı Hossain ile görüştü
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Bangladeş Geçici Hükümeti Dışişleri Bakanlığı Danışmanı Touhid Hossain ile görüştü.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder