Yerel Haberler
Ankara
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel: "Bu kararlar, Filistin halkının çektiği ızdırabın ve insanlık onuruna yapılan saldırıların artık cezasız kalmayacağına dair güçlü bir beyandır"
21 Kasım 2024 Perşembe - 21:11 TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel: "Bu kararlar, Filistin halkının çektiği ızdırabın ve insanlık onuruna yapılan saldırıların artık cezasız kalmayacağına dair güçlü bir beyandır" TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararlar, insanlık adına mücadele eden herkesin sesi, adaletin sarsılmaz bir zaferi ve sessiz bırakılmış milyonların çığlığıdır. Bu kararlar, Gazze’de yankılanan acının, Filistin halkının çektiği ızdırabın ve insanlık onuruna yapılan saldırıların artık cezasız kalmayacağına dair güçlü bir beyandır” dedi. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, soykırımcı İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Layha bölgesindeki bir hastanede düzenlediği hava saldırısı sonucunda çoğu çocuk ve kadın olmak üzere onlarca Filistinlinin katledilmesini şiddetle kınadıklarını ve lanetlediklerini belirtti. Yüksel, “Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yapılan basın açıklamasında, UCM 2. Ön Yargılama Dairesi’nin İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında oybirliğiyle tutuklama emirleri çıkardığı bildirilmiştir. Açıklamada; 2. Daire’nin İsrail tarafından 26 Eylül 2024 tarihinde yapılan, Roma Statüsü’nün 19. maddesinin 2. fıkrasına dayanarak, UCM’nin Filistin’deki olaylarla ilgili ve özel olarak İsrail vatandaşları hakkında yargı yetkisi bulunmadığı iddiası ile Daire’nin Başsavcılığa, Statü’nün 18. maddesinin 1. fıkrası (ki taraf devletlere soruşturma bildiriminde bulunulması hususunu düzenler) kapsamında, soruşturma başlatıldığına dair İsrail makamlarına yeni bir bildirimde bulunulması talebini reddettiği kaydedilmiştir. Sözkonusu basın açıklamasında; Başbakan Netanyahu ve eski Bakan Gallant’ın en erken 8 Ekim 2023 tarihinden, 20 Mayıs 2024 tarihine (Başsavcılığın tutuklama kararlarının çıkarılması yönünde başvuruda bulunduğu tarih) kadarki süreçte insanlığa karşı suç ve savaş suçları işledikleri iddiasıyla tutuklama kararlarının çıkarıldığı, Daire’nin, Başbakan Netanyahu ve Gallant’ın bir savaş yöntemi olarak aç bırakma eylemini içeren savaş suçunu ve cinayet, zulüm ile diğer insanlık dışı fiilleri içeren insanlığa karşı suçları işlediklerine, ayrıca adı geçenlerin kasti biçimde, sivil yönetici sıfatlarıyla sivil halka yönelik savaş suçu teşkil eden saldırıların talimatlarını verdiklerine dair makul dayanaklar bulunduğunu tespit ettiği, tutuklama kararları ’gizli’ olarak sınıflandırılmakla birlikte, kararlara konu fiillerin devam ettiği izlenimi edinildiğinden ve kararların çıktığından haberdar edilmelerinin kurbanlar ile ailelerinin lehine olduğu değerlendirildiğinden dolayı bu bilgilerin kamuoyuyla paylaşıldığı belirtilmektedir” ifadelerini kullandı. "Bugün, uluslararası hukuk ve insanlık adına tarihi bir ana tanıklık ediyoruz: Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin 21 Kasım 2024 tarihinde verdiği tutuklama emri kararları, adaletin sınır tanımadığını ve mağdurların sesi olmayı sürdüreceğini bir kez daha göstermiştir" diyen Yüksel, "Tabii ki bu kararın icrası kararın verilmesinden daha önemlidir. Bu nedenle, her aşamada takip ettiğimiz gibi bu kararın icrasının da takipçisi olacağımızı vurgulamak istiyorum. UCM, İsrail Devleti’nin itirazlarını oybirliğiyle reddederek, Roma Statüsü’nün adalet mekanizmalarını kararlılıkla uygulamıştır. Aynı zamanda, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emirleri çıkarılmıştır. Bu, uluslararası toplumun, savaş suçlarına ve insanlığa karşı işlenen suçlara karşı sıfır tolerans yaklaşımının güçlü bir kanıtıdır. Bugün burada, adaletin sesinin yükseldiği, insanlık onurunun savunulduğu bir dönüm noktasını konuşmak için bir aradayız. Tarih kitapları bugünü sadece hukuki bir kararın verildiği bir gün olarak değil, evrensel insan haklarının ve adaletin ne kadar güçlü bir temel üzerine inşa edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatan bir an olarak yazacaktır. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararlar, insanlık adına mücadele eden herkesin sesi, adaletin sarsılmaz bir zaferi ve sessiz bırakılmış milyonların çığlığıdır. Bu kararlar, Gazze’de yankılanan acının, Filistin halkının çektiği ızdırabın ve insanlık onuruna yapılan saldırıların artık cezasız kalmayacağına dair güçlü bir beyandır” dedi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Yapay zeka ve siber güvenlik gibi alanlarda özgün teknolojiler geliştirmeye odaklanmalıyız"
21 Kasım 2024 Perşembe - 17:59 TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Yapay zeka ve siber güvenlik gibi alanlarda özgün teknolojiler geliştirmeye odaklanmalıyız" TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Yeni sanayi devriminin öncüsü olan, ileri malzeme, yapay zeka ve siber güvenlik gibi alanlarda özgün teknolojiler geliştirmeye odaklanmalıyız. Savunma sanayimiz için kritik öneme sahip bileşenleri yerlileştirmeye yönelik çalışmaları hızlandırmalıyız. Sektörün gelecekteki başarısı, birlikte hareket etmekten geçiyor" dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ev sahipliğinde ‘TOBB Savunma Sanayi Meclisi İstişare Toplantısı’ düzenlendi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Savunma Sanayi Başkanı (SSB) Haluk Görgün’ün katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, savunma sanayinin sorunları ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri ele alındı. Program çerçevesinde bir açılış konuşması gerçekleştiren Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bu yıl yaptıkları iki Savunma Sanayii İcra Komitesi Toplantısı’nda seri üretim projeleriyle ilgili kararlar alındığını ve uygulamaya konulduğunu dile getirerek, "Hemen hemen tüm projelerimizi imzaladık. Yıl sonu yaklaşıyor, imzalanmayan projelerimiz de kısa zamanda tamamlanacak. Bu projelerin imzalanması, sektörümüzün var olan kapasitesini kullanması, yeni kapasitelerin oluşturulması, uluslararası ihracatta da bir potansiyel olarak değerlendirilmesi anlamında kıymetliydi” açıklamasında bulundu. “Türk deniz havacılığı böyle yerli ve milli bir SİHA platformuyla ilki başararak hepimizi gururlandırdı” Bu haftanın savunma sanayisi açısından önemli olduğunu da vurgulayan Görgün, kısa pistli bir gemiye Bayraktar TB3’ün kalkış ve iniş yaptığını hatırlattı. Bunun, dünya havacılık tarihi için çok kıymetli bir ilk olduğunu kaydeden Görgün, "Türk deniz havacılığı için de bir ilkti ve Türk deniz havacılığı böyle yerli ve milli bir SİHA platformuyla ilki başararak hepimizi gururlandırdı. Uçan platformun üzerindeki motor TEİ’de üretilen bir motorumuzdu. Pist, TCG Anadolu yerli ve milli uçak gemisi. Bu, yerli ve milli önemli bir başarıydı. Savunma sanayimiz, böyle bizi gururlandıran çalışmalara gebe olduğu gibi diğer taraftan da uluslararası anlamda önemli başarıları sağlamak üzere dolu dolu geliyor” diye konuştu. “Bu sene 6,5-7 milyar dolar ihracat teslimatı yaparken, yeni yıla 10 milyar doların üzerinde yeni sözleşmeyle gireceğiz” Savunma Sanayi Sektörünün 185 ülkeye 230’un üzerinde farklı ürünü ihraç ettiği bilgilisini paylaşan Görgün, “Önümüzdeki yıllarda mevcut durumumuzdan daha ileriye gideceğimize inanıyoruz, bunu görüyoruz. Savunma sanayisi sektörü bu yılı 6,5-7 milyar dolar arası bir ihracatla kapatacak. Geçen sene 5,5 milyar dolar ihracat yaparken 10,2 milyar dolar yeni sözleşmeyle girmiştik. Bu sene de aynı şekilde 6,5-7 milyar dolar ihracat teslimatı yaparken yeni yıla 10 milyar doların üzerinde yeni sözleşmeyle gireceğiz” ifadelerine yer verdi. “Geleceği şekillendiren kuantum alanında öncü bir Türkiye’yi inşa edelim” TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise TOBB ETÜ’de Türkiye’nin İlk Kuantum Bilgisayarının tanıtımı gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, Türkiye’nin kuantum çağının başlamış olduğunu kaydetti. Hisarcıklıoğlu, “Savunma sanayii başta olmak üzere siber güvenlik, mobilite, yapay zeka ve finansal teknolojiler gibi stratejik alanlarda kuantum bilgisayarların sağlayacağı avantajlarla, ülkemizin uluslararası arenadaki konumu daha da güçlenecek. TOBB ETÜ’de oluşturduğumuz Türkiye’nin Kuantum Ekosistemi kapsamında, savunma sanayi meclisi üyelerimizle birlikte çalışma arzumuzun altını çizmek istiyorum. Gelin, hep birlikte, geleceği şekillendiren kuantum alanında öncü bir Türkiye’yi inşa edelim” şeklinde konuştu. “5 şirketimiz, dünyanın en büyük 100 savunma ve havacılık listesinde yer alıyor" Hisarcıklıoğlu, bölgede ve dünyada risk ve tehditlerin her geçen gün arttığı, güvenlik algısının sürekli değiştiği bir süreci yaşadıklarını belirterek, bu süreçte Türkiye’nin, yerli sanayisiyle global savunma sanayisi sektöründe güçlü bir oyuncu haline geldiğini dile getirdi. Bu başarının, teknoloji tasarımı, ürün geliştirme ve katma değerli üretim yanında stratejik işbirlikleri ve uluslararası projelerle de perçinlendiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Ülkemiz, dışa bağımlılığı azaltmak ve kendi savunma sanayisini geliştirmek için büyük bir adım atarak birçok stratejik alanda kendi savunma sistemlerini üretebilecek seviyeye geldi. 5 şirketimiz, dünyanın en büyük 100 savunma ve havacılık listesinde yer alıyor" değerlendirmesini yaptı. “Türkiye, İHA’da dünya lideri konumunda” Yerli ve milli savunma sanayisinin, modern silah sistemleri, mühimmatlar, zırhlı araçlar, hava savunma sistemleri ve insansız hava araçları (İHA) gibi birçok savunma enstrümanının üretiminde dünya çapında bir aktör olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "Türkiye, İHA’da dünya lideri konumunda. Savunma sanayisi ürünleri ihracatımızda her geçen gün rekor kırmaya devam ediyor. 2023 yılını 5,5 milyar dolar ihracatla kapatan sektörümüz, 185 farklı ülkeye ihracat yaptı. Bu yılın sonunda ihracatta 7 milyar dolara ulaşacağız. Bu başarılar hepimizin göğsünü kabartıyor. Sizler de bu misyonun önemli temsilcileri olarak hem kahraman ordumuzun kudretini, hem de devletimizin küresel güvenlik mimarisindeki rolünü güçlendiriyorsunuz" dedi. "Özgün teknolojiler geliştirmeye odaklanmalıyız" Hisarcıklıoğlu, dünyanın yeni bir teknoloji devriminin eşiğinde olduğuna işaret ederek, "Yeni sanayi devriminin öncüsü olan, ileri malzeme, yapay zeka ve siber güvenlik gibi alanlarda özgün teknolojiler geliştirmeye odaklanmalıyız. Savunma sanayimiz için kritik öneme sahip bileşenleri yerlileştirmeye yönelik çalışmaları hızlandırmalıyız. Sektörün gelecekteki başarısı, birlikte hareket etmekten geçiyor. Sektörün büyük oyuncuları ve onların etrafındaki alt yüklenicilerin ortak hareket etmesini sağlayacak çalışmalar yapılması gerekiyor" ifadesini kullandı. Toplantı, açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam etti.
Bakan Tunç: "Netenyahu ve Galant hakkında çıkan tutuklama emri gecikmiş ancak olumlu bir karardır"
21 Kasım 2024 Perşembe - 17:38 Bakan Tunç: "Netenyahu ve Galant hakkında çıkan tutuklama emri gecikmiş ancak olumlu bir karardır" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Galant hakkında tutuklama emri çıkarması, Filistin’de akan kanın durması ve yapılan soykırımın son bulması için gecikmiş ancak olumlu bir karardır" dedi. Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Galant hakkında çıkan tutuklama emrinin Filistin’de akan kanın durması ve yapılan soykırımın son bulması için gecikmiş ancak olumlu bir karar olduğunu kaydetti. Yıllardır Filistin topraklarını işgal eden İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze başta olmak üzere Filistin’in birçok bölgesinde uluslararası hukuku ayaklar altına aldığını, insan haklarının yok sayıldığını dile getiren Bakan Tunç, "Bebek, çocuk, kadın demeden masum Filistinli kardeşlerimizi hedef alarak hayattan koparan, binlerce Filistinliyi yaralayan, milyonlarca Filistinliyi ise sistematik olarak göçe zorlayan barbar İsrailli yetkililer, işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle en kısa sürede hukuk önüne çıkarılmalıdır. Demokrasi ve insan haklarına inanan ülkeler ve uluslararası mekanizmalar ivedilikle harekete geçmeli, bebek katillerinin hak ettiği cezayı almaları için gereğini yapmalıdır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye olarak daima işgalci İsrail’in adaletsizliklerini, yaptığı soykırımı, insanlık suçlarını gündemde tutmaya devam edecek, Filistinli kardeşlerimizin haklı davasında yanında olacağız. Filistin halkının kendi ülkelerinde özgürce ve insan onuruna yakışır bir şekilde yaşaması için her alandaki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Bakan Tekin: “Gelecekte spor liselerimizi tematik hale getirmeye devam edeceğiz”
21 Kasım 2024 Perşembe - 17:23 Bakan Tekin: “Gelecekte spor liselerimizi tematik hale getirmeye devam edeceğiz” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 22. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi’nin açılışında erken yaşta spor eğitimi verilmesinin önemine dikkat çekerek, spor liselerinin tematik hale getirileceğini bildirdi. Spor Bilimleri Derneği tarafından bu yıl 22’ncisi düzenlenen Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi’nin açılışı, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katılımıyla Gazi Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Kongrenin açılışında konuşan Tekin, Öğretmenler Günü Haftası dolayısıyla Bakanlık olarak bazı etkinlikler planladıklarını dile getirdi. Bakanlık olarak en çok üzerinde durdukları konulardan bir tanesinin spor kültürü ve spor alışkanlıklarının kazandırılması olduğunu belirten Bakan Tekin, Platon’un beden eğitimi ve müziğin eğitimdeki yerine ilişkin sözlerini hatırlatarak, “Kendi bedenine egemen olamayan bir insanın toplumda yöneticilik yapma ihtimali yok. Dolayısıyla spor ve spor eğitimi sadece sporcuların eğitimi anlamında değil, toplumun tamamının bu anlamda hayatını yönlendirmesi açısından çok önemli. Ben bu vesileyle Milli Eğitim Bakanlığı olarak hem çocuklarımızın gündelik hayatta sportif alışkanlıklar kazanmasını hem de beden eğitimi derslerinin daha verimli, daha işlevsel hale gelmesi için ciddi değişiklikler yaptık” dedi. “Spor liselerimizde de benzer bir uygulamayı başlatacağız” Bakan Tekin, 2014 yılında proje okul uygulaması başlattıklarını ve sportif eğitim veren okulları tematik hale getirmek istediklerini dile getirdi. Bunun ilk örneklerinden birinin Voleybol Federasyonu ile yürütülen Türkiye Voleybol Lisesi olduğunu kaydeden Tekin, “Türkiye’de özellikle kadın voleybolu ile ilgili yaşanan gelişmelerde MEB ile Türkiye Voleybol Federasyonu’nun ortaklaşa yürüttüğü bu projenin çok büyük bir yeri var. Benzeri şekilde Türkiye Futbol Federasyonu ile ortak Riva’da ilk örneğini verdik, Futbol Lisesi açtık. Spor liselerimizin büyük çoğunluğu 2014 itibarıyla hemen hemen tamamı genel spor liseleriydi. Dolayısıyla okula atadığımız öğretmen arkadaşlarımızın ilgilerine göre devamlı olmayan bir görünüm arz ediyor. Bunun üzerine biz proje okul formatıyla federasyonlarla bu liseleri tematik hale getirmek istedik. Bu okulların sportif anlamdaki derslerle ilgili müfredatını ilgili federasyonlarla yaptık. Akademik kısmını bakanlıktaki ilgili genel müdürlük ve Talim Terbiye Kurulu Başkanı, sportif anlamdaki müfredatını da ilgili federasyonlarla ortak yaptık. Bu bence çok önemli bir adımdı. Gelecekte spor liselerimizi bu anlamda tematik hale getirmeye devam edeceğiz. Başka bir başlangıç daha yapıyoruz. İlk örneğini güzel sanatlar liselerimizle beraber yaptık bu yıl. Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi ile birlikte bir müzik ilkokulu, ortaokulu ve lisesini test ettik. İlk yıldan itibaren tematik spor liselerimizde de benzer bir uygulamayı başlatacağız. Daha küçük yaşlardan itibaren sportif yeteneklerini çocuklarımızın tespit edip, o yeteneklerine uygun eğitim öğretim almalarını temin edecek bir adım atacağız” dedi. Kongre 24 Kasım tarihlerine kadar sürecek. Kongrenin açılışına Bakan Tekin’in yanı sıra, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Ünal, Spor Bilimleri Derneği Başkanı Fikret Soyer, akademisyenler, öğrenciler ve sporcular katıldı.
AK Parti Altındağ Kadın Kolları Başkanı Akçadağ: “Çocuklar toplumların ortak umudu, aydınlık yarınların güvencesi”
21 Kasım 2024 Perşembe - 16:58 AK Parti Altındağ Kadın Kolları Başkanı Akçadağ: “Çocuklar toplumların ortak umudu, aydınlık yarınların güvencesi” AK Parti Altındağ Kadın Kolları Başkanı ve Meclis Üyesi Demet Akçadağ, “Çocuklar toplumların ortak umudu, aydınlık yarınların güvencesi, barış, sevgi ve kardeşliğin temsilcilerisiniz” dedi. Şehit Onur Doğan İlkokulu tarafından düzenlenen ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ etkinliği, AK Parti Altındağ Kadın Kolları Başkanı ve Meclis Üyesi Demet Akçadağ ile AK Parti Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir’in katılımıyla gerçekleştirildi. Başkent Millet Bahçesi’nde gerçekleştirilen etkinlikte çocuklar şiirler okuyarak, şarkılar söyledi. “Gazze’de okul yok, çünkü çocuk yok” Etkinlikte konuşan Akçadağ, Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 20 Kasım 1998 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edildiğini hatırlattı. Türkiye’nin de sözleşmeyi imzalayan ilk ülkelerden birisi oluğunun altını çizen Akçadağ, “Milletler Genel kurulu kabul edilen sözleşmeye karşı İsrail’in bir yılı aşkın süredir soykırım yaptığı Gazze’de çocuklar en temel haklarından mahrum bırakılmıştır. Gazze’de okul yok, çünkü çocuk yok. Geleceğimizin teminatı ve en değerli varlığımız olan çocuklarımız ülkemizin ve dünyamızın geleceğine damga vuracak güçte ve kararlılıktadır. Gülen yüzleri, sevinçle parlayan gözleri, her zaman sevgiye açık tertemiz yürekleri ile siz çocuklar toplumların ortak umudu, aydınlık yarınların güvencesi, barış, sevgi ve kardeşliğin temsilcilerisiniz. Bu duygu ve düşüncelerle çok daha huzurlu ve mutlu bir geleceğe sahip olma umuduyla bütün çocuklarımızı sevgiyle kucaklıyor, Dünya Çocuk Hakları Gününüzü kutluyorum” diye konuştu. “Batılı ülkeler üç maymunu oynuyorlar” İnsan hakları gibi çocuk haklarının da evrensel ve ayrım gözetmeksizin dünyadaki tüm çocukların hakkı olduğuun vurgulayan Aydemir, “Ne yazık ki, bugün hâlâ dünyanın pek çok yerinde çocuklar yalnızca haklarından değil, yaşamdan da mahrum bırakılıyorlar. Yaşanan acıların önüne geçme gücü bulunan Batılı ülkeler, bırakın çocukların haklarını hatırlamayı, yaşanan katliamlara karşı üç maymunu oynuyorlar. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de uyguladığı vahşi saldırılar, bizlere çocuk haklarının da temel insan hakları gibi nasıl hiçe sayıldığını bir kez daha göstermiştir. Yıkılan evler, yerle bir olan okullar ve masum çocukların gülüşlerini çalan bombalarla Gazze’de sadece binalar değil, bir neslin umutları da enkaz altında kalmıştır. Bakın, pek çok devlet liderinin Gazze’deki katliama kayıtsız ve sessiz kaldığı bir ortamda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan mazlumların sesi olmuştur. Bu vesileyle tekrar ifade etmek isterim ki Filistinli çocuklar yalnız değildir ve Türkiye bu acıya asla kayıtsız kalmayacaktır” şeklinde konuştu.