Yerel Haberler
Ankara
“Rehberlik, Teftiş ve Denetim Faaliyetlerinin Düzenli ve Etkin Bir Şekilde Yerine Getirilmesi” Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı 26 Kasım 2024 Salı - 07:29:59 “Rehberlik, Teftiş ve Denetim Faaliyetlerinin Düzenli ve Etkin Bir Şekilde Yerine Getirilmesi” ile ilgili genelge Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı. “Rehberlik, Teftiş ve Denetim Faaliyetlerinin Düzenli ve Etkin Bir Şekilde Yerine Getirilmesi” ile ilgili 2024/14 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı. Yayımlanan genelgeye göre, kamu hizmetlerinin etkin, verimli, saydam ve hesap verebilir şekilde sunulması, rehberlik, teftiş ve denetim faaliyetlerinin düzenli ve kapsamlı yürütülmesi için bir dizi önemli düzenleme hayata geçirilecek. Bu çerçevede yayımlanan genelgede, rehberlik, teftiş ve denetim faaliyetlerinin esas amacı; kamu hizmetlerinin sunumunda değişen ve gelişen şartlara göre sorunlar ve çözümlerini tespit edip, uygulanmasına rehberlik ederek kamu kurum ve kuruluşlarının hizmetlerinin iyileştirilmesini ve geliştirilmesini sağlamak olduğu açıklandı. Yayımlanan genelgeye göre kamu kurum ve kuruluşlarının dikkat etmesi gereken maddeler şöyle sıralandı; 1. Vatandaşa temas eden faaliyetlerin izlenmesi, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde talep ve ihtiyaçların en hızlı şekilde usulüne uygun karşılanması, hizmet memnuniyetinin artırılması, hizmet sunulan tüm alanlarda her türlü işlem ve uygulamanın ilgili mevzuata uygun icra edilmesi ve denetlenmesi sağlanacaktır. Sorunların mahallinde hızlıca ve ilk elden çözüleceğine dair kamu yönetimine duyulan güven ve itimat korunacaktır. 2. Kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet kalitesi ve performansının artırılması amacıyla denetim görevi esnasında kamu hizmetinin gerekleriyle bağdaşmayan usul, yöntem ve uygulamalar tespit edilerek eksiklik veya hataların öncelikle yerinde giderilip düzeltilmesi sağlanacak, bu konuda ilgili kurumlara ve personele rehberlik edilecektir. 3. Statüsüne bakılmaksızın tüm kamu görevlilerinin verilen görevleri layıkıyla ifasını teminen hiyerarşik amirlerince; niteliklerine uygun birim ve görevlerde çalıştırılması, çalışma disiplininin sağlanması, iş heyecanını ve motivasyonunu zinde tutacak tedbirlerin alınması hususları denetim faaliyetlerinde takip edilecektir. 4. Tüm kamu kaynaklarının azami tasarruf ve verimlilik esasına göre kullanıp kullanılmadığı kontrol edilecektir. 5. Kamu kurum ve kuruluşlarının rehberlik, teftiş ve denetimle görevli birimleri, görevleri kapsamındaki denetlemelerini teknolojik imkânları da kullanmak suretiyle düzenli olarak yapacaklardır. Yapılacak denetlemeler denetim dişi alan bırakılmayacak şekilde, tam bir tarafsızlıkla yerine getirilecektir. 6. Vatandaşların usulüne uygun müracaat ve şikâyetleri üzerinde hassasiyetle durulacak; kamu kurum ve kuruluşlarına intikal eden başvuru ve ihbarlara ilişkin gerekli inceleme, denetim veya soruşturmalara derhal başlanacak, sorumluları hakkında gerekli idari ve cezai işlemler gecikmeksizin uygulanacaktır. 7. Görevleri sırasında gerekli yardım, bilgi, evrak, kayıt ve belgeleri istemeye yetkili olan denetim görevlilerinin bu kapsamdaki istekleri ilgili mevzuat çerçevesinde ivedilikle yerine getirilecektir. 8. Kamu kurum ve kuruluşlarını inceleme ve denetleme faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla rehberlik, teftiş ve denetimle görevli birimlerin çalışmalarının takibi ve koordinasyonu ile ilgili işlemler Devlet Denetleme Kurulu tarafından yapılacaktır. Söz konusu birimler, yıllık çalışma programları ile faaliyet raporlarını Devlet Denetleme Kurulu’na göndereceklerdir. Bunların düzenli izlenmesi ve değerlendirilmesi için gerekli takip sistemi oluşturulacaktır.
26 Kasım 2024 Salı - 00:16 Bakan Uraloğlu: “Yap-İşlet-Devret aynı zamanda bir finansman ve yapım modelidir” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Yap-İşlet-Devret aynı zamanda bir finansman ve yapım modelidir” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2025 yılı bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldü. Bakan Uraloğlu, sabah saatlerinde başlayan komisyon görüşmelerinde önce sunum yaptı. Sunumda Bakan Yardımcıları ve üst düzey bürokratlar da hazır bulundu. Bakanın sunumun ardından milletvekilleri, bütçeye ilişkin eleştirilerini ve görüşlerini dile getirdi. Vekillerin konuşmalarının ardından milletvekilleri Bakan Uraloğlu’na bakanlığa ve bütçeye ilişkin sorularını iletti. İnternet hızı ile ilgili eleştirilere cevap veren Bakan Uraloğlu, “İnternet hızı noktasında bizim bir fiber altyapımız var. Bu fiber altyapımız bazı caddelere, sokaklara ve evlere kadar gidebiliyor. Artı yine bizim kullanıcılarımızla ev içi tesisatlarını ayrı tutuyorum. Bizim internet kullanıcılarımızın da belli paket hızlarında talepleri var. Bundan dolayı biz şu andaki tespit edilen uluslararası kriterlere göre iyi bir yerde olmadığımızla ilgili iddialar var. Burada elbette bizim yapmamız gerekenler var. Ve Telekom’un imtiyaz hakkı sürecinde daha çok para yerine daha çok yatırımı şart koyarak bunları inşallah telafi edeceğiz. Ama burada unutmayalım. Mevcut altyapı daha yüksek kapasitede olduğu halde yeterince talep olmadığı için tam anlamıyla da kullanılmayabiliyor” dedi. “Avrupa Birliği ülkeleri sosyal medya platformları kullanıcılarının güvenliğini sağlamak için ciddi kurallar getirdi” Muhalefet milletvekillerinin, sosyal medya platformlarına getirilen yasaklara yönelik eleştirilerine ise Bakan Uraloğlu, “Avrupa Birliği ülkeleri sosyal medya platformları kullanıcılarının güvenliğini sağlamak için yasa dışı içeriklerin yayılmasını önlemek anlamında ciddi kurallar getirdi. Fransa, Hollanda, Birleşik Krallık, Avrupa Birliği kurumlarında TikTok’un kamu personellerince ve iş kapsamında sağlanan cihazlarda kullanılması yasaklamış. Yine baktığımız zaman Avustralya örneğine baktığımızda on altı yaş altındaki çocukların kullanması noktasında bir yaklaşım var. Brezilya’da aynı şekilde. Yine ABD’de Biden yönetimi, Nisan 2024 tarihinde TikTok’un Amerika merkezli bir şirket tarafından satın alınmaması halinde hizmetine son verileceği noktasında bir yaklaşım gösterdi. Bakın ben 58 yaşındayım. Ben üç tane kızım var. İki tane kız torunum var. Hepimizin etrafında da bir dünya insan var. Ya Allah rızası için ya. Şu sosyal medyada biz gerçekten yasakçı bir zihniyette değiliz. Ama herkesin de gerçekten hakkını bilmesi lazım.Yani oraya koyulan her şeye biz susacak mıyız? Yani seslemeyelim mi? Bütün milli ve manevi değerlerimize hakaret edilen ve hiçbir disiplini olmayan bir medyaya hiç müdahale etmeyelim mi? Ama ben size şunu söyleyeyim; sosyal medya platformları sağlayıcılarından kesinlikle çok daha özgürlükçü yaklaşımımız var. Bunu özellikle söylemek isterim” cevabını verdi. “Yap- İşlet- Devret aynı zamanda bir finansman ve yapım modelidir” Yap- İşlet- Devret projeleri ve Kamu Özel İşbirliği projeleri noktasında eleştirilere ilişkin Uraloğlu, “Biz bir yatırımı üç yöntemle yaparız. Bir kamu kaynağından yaparız. Tamamen milli bütçeden yaparız. İki dış kredi temin ederek yaparız. Üç; Yap- İşlet- Devret projeleri ve Kamu Özel İşbirliği yaparız. Bizim bütçemizde ne var? Bakarız. Ondan sonra yine bizim bütçemiz ülkemizin kredi bilitesi nedir? Ona bakarız. Kredi alabilme şartlarına bakarız. Ve sonrasında da bu işin yapılabileceğine bakarız. Yap- İşlet- Devret aynı zamanda bir finansman ve yapım modelidir. İkisinin beraber olduğu modeldir. Burada bunu kaçırmamamız gerekir. Biz burada eğer hani birinci, ikinci alternatiflerde çözüm bulamamışsak üçüncü alternatife giderek Yap- İşlet- Devret modeline gidiyoruz” ifadelerini kullandı. “AJET’te güncel bir rötar problemi yoktur” AJET ile ilgili eleştirilere cevap veren Bakan Uraloğlu, “AJET aksadığı zamanda şöyle bir teşvik yapalım dedik. Elbette haklı eleştirilerin gereğini yapmak durumundayız. Bakın Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan kuzeyimizdeki hava koridoru kapalı. Ve Filistin’deki zulümden dolayı güneyimizdeki hava koridorunun önemli bir bölümü kapalı. Rötarların olduğu temmuz ayında da Avrupa Kupası Futbol Turnuvası var. Elbette yapılanmasından kaynaklanan problemler de vardır. Ama bunları çözdük ve bakın şu anda güncel bir rötar problemi yoktur” dedi. Çukurova Havalimanı’nın tarım arazisi yapılması şeklindeki eleştirilere ilişkin Uraloğlu, “Biz binlerce insanın tepesinden Şakirpaşa’da egzoz gazlarını salıyoruz. Ona kimse itiraz etmiyor. Ama havacılık kriterlerini sağladığımız bir yere niye havalimanı yaptık şeklinde eleştiriler var. Bunu da sizlerin takdirine sunuyorum” diye konuştu. Devam eden tünel yapım çalışmaları hakkında bilgi veren Uraloğlu, “Ovit Tüneli karayollarında kuzey güney akslarımızda on sekizinci aksımızdı. Sadece bir Ovit Tüneli olarak düşünmeyin. Onun devamında Kırık Tüneli, Dallıkavak Tüneli var. Mardin’e kadar uzanan bir hatla ilgili çalışmalar devam ediyoruz. Yine güncel rakamı söyleyeyim. Türkiye’de bin kişiye yüz seksen dört otomobil düşüyor. Yüz altmış yediden buraya çıktı. Elbette beş yüz rakamları beklenen rakamlardır” şeklinde konuştu. Ankara-İzmir Hızlı treninin bitiş tarihi hakkında bilgi veren Uraloğlu, “Sunumumuzda 2027 ve 2028 gözüküyor. Bu bizim sözleşmeye göre olandır. Ama iddiamız ve hedefimiz daha önce söylediğimiz gibi Afyon’a kadar 2026’da tamamını da 2027’de bitirmek bizim hedeflerimiz arasındadır” ifadelerini kullandı. Antalya’da devam eden yol yapım çalışmalarına ilişkin açıklamada bulunan Uraloğlu, “Antalya merkezdeki kavşakları ihalesini yaptık. Sözde kalmayacak. İki yılda bitireceğiz. Niye iki yılda bitireceğiz? Turizm sezonu haricinde çalışacağımız için birinci yılda alt yapısını ikinci yılda da üst yapısını yazın da çalışmamak şartıyla inşallah bitirmiş olacağız. Antalya Alanya Otoyolu’nun çevre yolu ayağı eksik diye bazı vekillerimizin eleştirisi var. Antalya- Alanya Otoyolu’nu fizibilitesini yapmak için mevcut çevre yoluna bağlantı yapacak şekilde orayı tamamlama şartıyla. Yine Alanya çevre yoluna bağlantı yapabilecek şekilde projenin boyunu kısaltarak ancak fizibil hale getirdik. Ama bağlantıları da bu iki çevre yoluyla inşallah yapmış olacağız” dedi.
Dışişleri Sözcüsü Keçeli: “Irak Türkmenlerinin yanında duruyor, hak ve menfaatlerini gözetiyoruz”
22 Kasım 2024 Cuma - 22:34 Dışişleri Sözcüsü Keçeli: “Irak Türkmenlerinin yanında duruyor, hak ve menfaatlerini gözetiyoruz” Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Irak’taki nüfus sayımı bağlamında Kerkük’e yönelik gerçekleşen nüfus hareketliliğine ilişkin, “Türkiye olarak, tüm kurumlarımızla, Irak Türkmenlerinin yanında duruyor, hak ve menfaatlerini gözetiyoruz” dedi. Dışişleri Sözcüsü Keçeli, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, “Türkiye olarak, tüm kurumlarımızla, Irak Türkmenlerinin yanında duruyor, hak ve menfaatlerini gözetiyoruz. Bu çerçevede, Irak’la aramızda dostluk köprüsü teşkil eden ve Kerkük’te yoğun bir nüfusa sahip olan Türkmen soydaşlarımızın huzur ve güvenlikleri, bu ülkeyle ikili ilişkilerimizdeki temel önceliklerimizdendir. Irak’ta uzun yıllar sonra yapılmakta olan nüfus sayımı için IKB’deki Kürtlerin Kerkük’e yoğun şekilde intikallerine dair kamuoyuna da yansıyan gelişmeler yakından takip edilmiştir” ifadesini kullandı. Keçeli, “Söz konusu nüfus sayımında etnik kökene dair veri toplanmamış olsa da yoğun nüfus hareketliliği Iraklı Türkmen ve Arap kesimleri haklı olarak endişeye sevk etmiştir. Bu usulsüzlüğün, aslında Kerküklü olmayan kitlelerin oldubittiyle Kerkük nüfusuna dahil edilmesi sonucunu doğuracağı ve bunun ileride yapılacak seçimlere de etki edeceği açıktır. Irak yetkili makamlarının, son yüzyıldır sayısız katliam ve zulme maruz kalmış Türkmen soydaşlarımızın, nüfus sayımı kapsamında yaşanan bu son gelişmeler nedeniyle bir kez daha mağdur edilmesine müsaade etmemesini bekliyoruz. Kerkük’teki temel beklenti ve hassasiyetimiz, vilayette tarih boyunca oluşan demografik yapıyla oynanmaması ve Kerkük halkının, vilayetin asli bileşenlerinin üzerinde mutabık kaldığı biçimde yaşamaya devam etmesidir” ifadelerine yer verdi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: “Formula 1’i İstanbul’umuza kazandırmak istiyoruz”
22 Kasım 2024 Cuma - 22:10 Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: “Formula 1’i İstanbul’umuza kazandırmak istiyoruz” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Bizim Formula 1 Kurumu ile ilgili görüşmelerin süreci firmayla birlikte devam ediyor. İnşallah biz bu süreci başarıyla tamamlayıp Formula 1’i İstanbul’umuza kazandırmak istiyoruz” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Ersoy, Kültür Yolu Festivali’ndeki sanatçılar ile ilgili ayrım yapılıp yapılmamasına ilişkin yöneltilen soruya, "Bakın bu seneki kültür yolu festivalinde görev almış büyük konser dediğiniz 87 tane sanatçı listesi burada var. Size veririm. Sanatçı listesini görürseniz de kriterimizin çok çeşitli olduğunu görürsünüz. Herhangi bir ideolojik yaklaşım ile yaklaşmadığımızda çok net bir şekilde görürsünüz. Zaten Google’de arattığınızda bizim sanatçılarımızı orada görebiliyorsunuz. Bu konuda herkesin için rahat olsun” ifadelerini kullandı. “2005 yılında ihaleye çıkmış” Ersoy, kendisine ait olan bir otelin kazandığı ihale iddialarına ilişkin soruya, şu yanıtı verdi: “Gelen bilgi eksik ve yanlış. Maalesef geçen son dönemde de karşıma çıktı ve her seferinde anlattım. İlgili başkan vekillerine de kopyalarını verdim belgelerin. Bu sene de demek ki devam edilecek algıya. Ben net bir şekilde anlatayım. 2005 yılında ihaleye çıkmış Kültür ve Turizm bakanlığı. 2005 yılında ihaleye en yüksek teklifleri benim firmam verdiği için bende kalmış. 2006 yılında ihale bittikten sonra biz ön izin talebini yapmışız. Bize de 2006 tarihinde ön izi belgesini vermişler. Yani konunun günümüzle uzaktan yakından alakası yok. Benim makamım olmadan yaklaşık 20 yıl önceki konudan bahsediyoruz. Belgesi burada.” “Kamuoyuna yansıyan rakamların 20’de birine denk geliyor” Kültür Yolu Festivali’nin yüksek maliyetler ile ilgili yapıldığı iddialarını da yanıtlayan Bakan Ersoy, “Kültür Yolu çok geniş kapsamlı bir etkinlik. 7 aylık bir sürede 16 şehirde 9’ar gün festival olarak hesap ederseniz. 144 festival gününde 6 bin 700 etkinlik içeriyor. Zaten bütün illerin talep etmesinin arkasında bu var. Şimdi büyük sanatçı konserlerinize gelelim. Büyük konserlerin konser başı maliyeti kamuoyuna yansıyan belediye sahnelerinin, çok daha kapsamlı bir sahne artı teknik kısmını söylüyorum. Sadece kamuoyuna yansıyan rakamların 20’de birine denk geliyor. Maliyetler açısından uçurum var ikisinin arasında. Ekranda gördüğümüzün 20’de birine denk geliyor” dedi. “Formula 1’i İstanbul’umuza kazandırmak istiyoruz” İstanbul Park ihalesine ilişkin yöneltilen soruları da yanıtlayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, şunları kaydetti: “Eğer konu teminatsa 4 milyar değil. Orada bir yanlışlar vardır. Yaklaşık maliyeti teminatın 270 milyon lira. Söz konusu rakam 4 milyar değil. İkincisi, eski firmayla devam ediyor olsaydık şu an da aylık 730 bin lira kira alıyor olacaktık. Şu anda aylık 300 bin dolar kira alıyoruz. Şimdi ayrıca bu firmanın verdiği teminat da şu an da Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün mevzuatına uygun. Kira ödemelerini düzenli yapmaya devam ediyor. Burada bir ayrıntıya girmek istiyorum. Firmanın bir tanesi evrakları yeterli olmadığı için elendi. Zaten açık ihale yapılmıştır biliyorsunuz. İki firma başvurmuş. Firmanın bir tanesi evrakları yeterli olmadığı için elendi. Zaten biz o bir tane firma ile o süreci yürütüyoruz. Bizim rakamlarımızı kabul ediyorsa olabilir. Şimdi esas oradaki konu ne? İhalenin ana konusu neydi derseniz; orada yatırım şartları var. Bak gelirleri artıyor ama esas İstanbul’a Formula 1’i tekrar geri getirilebilir. Bizim aslında bu çalışmayı yapmamızın arkasındaki hepimiz İstanbul’a Formula 1 geri gelsin isteriz değil mi? Hepimiz isteriz. Biz Formula birden bakın biz tek başımıza talip değil. Dünyadaki birçok şehir şu anda Formula 1 almak için İstanbul’la birlikte yarışıyor. Bizim Formula 1 Kurumu ile ilgili görüşmelerin süreci firmayla birlikte devam ediyor. İnşallah biz bu süreci başarıyla tamamlayıp Formula 1’i İstanbul’umuza kazandırmak istiyoruz.” TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili kuruluşlarının 2025 yılı bütçesi 53 milyar 202 milyon 392 bin lira şeklinde kabul edildi.
Bakan Kurum: "Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim edeceğiz"
22 Kasım 2024 Cuma - 17:11 Bakan Kurum: "Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim edeceğiz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu, 2025 yılı sonunda ise 453 bin konutu depremzede vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Malta Sosyal ve Ekonomik Barınma Bakanı Roderick Galdes ile Bakanlık’ta bir araya geldi. Bakan Kurum, deprem bölgesindeki yeniden inşa ve Türkiye genelindeki kentsel dönüşüm seferberliği ile ilgili bilgiler verdi. Konuk Bakan ise Türkiye’nin deprem bölgesindeki çalışmalarından övgüyle bahsetti. Bakan Yardımcısı Ömer Bulut ve Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü İsmail Tüzgen’in de katıldığı görüşmede, iki ülke arasındaki iş birliği konuları ve Türkiye’nin 2026 yılında gerçekleşecek COP31 başkanlığına adaylığı ele alındı. “Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim edeceğiz” Malta’ya 6 Şubat depremleri sonrası gösterdiği dayanışma için teşekkür eden Bakan Kurum, “Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu, 2025 yılı sonunda ise 453 bin konutu depremzede vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” diye konuştu. Türkiye’nin “Her Yerinde Kentsel Dönüşüm Seferberliği” kapsamında 12 yılda yaklaşık 2 milyon bağımsız bölümde yaşayan 8 milyonu aşkın kişinin güvenli konutlara kavuştuğunu belirten Bakan Kurum, çalışmalar kapsamında yaklaşık 2,3 milyon yeni bağımsız bölümün inşa edildiğini, 400 bin bağımsız bölümün de dönüşüm sürecinin devam ettiğini kaydetti. Bakan Kurum, dar gelirli vatandaşların ev sahibi olmasını sağlayan “Planlı Kentleşme ve Konut Üretimi Seferberliği” kapsamında ise 21 yılda yaklaşık 1,5 milyon konutun teslim edildiğini dile getirdi. Bakan Galdes’in depremde zarar gören Gaziantep’in Nurdağı ilçesine yaptığı ziyarete değinen Bakan Murat Kurum, Türkiye’nin planlı kentleşme çalışmaları ile ilgili bilgiler paylaştı. Maltalı Bakan Galdes: “İnsanlar kısa sürede evlerine taşınmış” Malta Sosyal ve Ekonomik Barınma Bakanı Roderick Galdes ise Türkiye’de çok iyi ağırlandığını belirterek Bakan Kurum’u ülkesine davet etti. Galdes, deprem bölgesindeki yeniden inşa çalışmalarından övgüyle bahsederek, “Gaziantep’e gittik. Evler bitmiş. Türkiye hükümeti sayesinde insanlar kısa sürede evlerine taşınmış. Yeni evlerin daha iyi bir yaşam kalitesi sunduğunu gördüm” açıklamasında bulundu. “Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmak isteriz” Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmak istediklerini dile getiren Galdes, “Bizim de konut projemiz var. Afet müdahale planı hazırlıyoruz. Bu konuda Türkiye’nin bilgi birikiminden yararlanmak isteriz” şeklinde konuştu. Bakan Galdes, Türkiye’nin COP31 Başkanlığına adaylığı için destek vereceklerini beyan etti. Bakan Kurum da ziyaret için Bakan Galdes’e teşekkür ederek, Türkiye’nin her alanda iş birliğine hazır olduğunu belirtti. “Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet” Bakan Galdes 2 gün önce ziyaret ettiği Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde deprem konutlarını yerinde görüp Türkiye’den övgü ile bahsederek, “Bizim için muazzam bir tecrübe oldu. Bu kadar yıkıcı bir doğal afetin, depremin akabinde, bu kadar kısa bir süre içerisinde kalıcı konutların tamamlanmış ve hak sahiplerine teslim edilmiş olabilmesi bir yıl gibi çok kısa bir zamanda, ortaya konulan dayanışma, seferberlik ruhu, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük bir devlet olduğunu gösteriyor. Böyle zor zamanlarda vatandaşının dertlerine çare olabilme refleksinin çok yüksek olduğunu gösteriyor. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin yetkililerini, Toplu Konut İdaresi’ni bu yaptıkları çok kaliteli iş için tebrik etmek isterim” ifadelerini kullandı.
Göç İdaresi Başkanlığı’ndan Suriyelilerin sayısıyla ilgili iddialar hakkında açıklama
22 Kasım 2024 Cuma - 17:04 Göç İdaresi Başkanlığı’ndan Suriyelilerin sayısıyla ilgili iddialar hakkında açıklama Göç İdaresi Başkanlığı, Türkiye’de geçici koruma altında bulunan Suriyeli sayısıyla ilgili iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, ülkedeki yabancı sayısının şeffaf bir şekilde internet sitesinden paylaşıldığını bildirdi. Göç İdaresi Başkanlığı tarafından geçici koruma altındaki Suriyeli sayısıyla ilgili iddialara ilişkin yapılan açıklamada, “Ülkemizde geçici koruma altında bulunan Suriyeli sayısıyla ilgili ortaya atılan gerçek dışı iddialar hakkında açıklama yapma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Göç İdaresi Başkanlığımızca yürütülen tüm iş ve işlemler 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ve ilgili diğer mevzuatlara uygun olarak yapılmaktadır. Geçici koruma kapsamındaki yabancıların kayıt işlemleri de Geçici Koruma Yönetmeliği’nin 21. maddesi kapsamında gerçekleştirilmektedir. Bahse konu maddede geçici korumadan yararlananların Türkiye’de doğan çocuklarının geçici koruma kayıtlarının en kısa sürede yapılması hüküm altına alınmaktadır. Bu kapsamda İl Göç İdaresi Müdürlükleri tarafından hastaneden alınan doğum bildirim formu ve ilgili diğer evraklar ile birlikte yeni doğan çocuğun kaydı, tüm bilgileri içerecek şekilde GöçNet veri tabanı sistemine işlenmekte ve söz konusu çocuklara yabancı kimlik numarasını içeren Geçici Koruma Kimlik Belgesi düzenlenmektedir. Yukarıdaki açıklamadan anlaşılacağı üzere ülkemizdeki geçici koruma altında bulunan 2 milyon 935 bin 742 Suriyeli sayısının içerisinde geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin Türkiye’de doğan çocukları da yer almaktadır. Başkanlığımız tarafından şeffaf bir şekilde internet sitesinden paylaşılan ve her hafta düzenli olarak güncellenen ülkemizdeki yabancı sayılarının dışında kamuoyu ile paylaşılan sayıların tamamı gerçek dışıdır ve hiçbir dayanağı yoktur” ifadeleri yer aldı.
TİKA, Nijer’de balıkçılığı destekliyor
22 Kasım 2024 Cuma - 16:38 TİKA, Nijer’de balıkçılığı destekliyor Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Nijer’de balıkçılığı destekleyen bir projeyle balık yemi üretim ünitesi kurdu. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Nijer Çevre ve Su İşleri Bakanlığının tatlı su ve havuz balıkçılığını yaygınlaştırmak ve mevcut üretim ortamlarını desteklemek amacıyla ülke genelinde yürüttüğü “Guiche Unique 3A” projesi kapsamında kuluçkahane ve balık yemi üretim ünitesi kurdu. Tarım ve hayvancılığın yaygın olduğu Nijer’de, hükümet tarafından desteklenen havuz balıkçılığı, tatlı su balıkçılığı ve alternatif üretim tesisleri, modern bütünleşmiş üretim politikalarının bir parçası haline geliyor. Nijer Çevre ve Su İşleri Bakanlığı’nın, balık çiftliklerinin yavru balık, yem ve teknik destek ihtiyaçlarını karşılayarak öz yeterlilik sağlamayı hedeflediği ve çeşitli bölgelerde farklı müesseselerin marifetiyle yürüttüğü “Guiché Unique 3A” modeli, ithalata bağımlılığı azaltıp balıkçılık faaliyetlerini geliştirmek açısından önem taşıyor. Bu kapsamda TİKA, Maradi’deki “Guiché Unique 3A” inisiyatifini yürüten ve çevredeki balık üreticilerine yavru balık, yem ve teknik destek sağlayan Maradi Dan Dicko Dankoulodo Üniversitesi Çevre Bilimleri ve Ziraat Fakültesine bir kuluçkahane ve balık yemi üretim ünitesi kurdu. Kurulan birimler, üretim ve eğitim ekipmanlarıyla donatılarak yavru balık üretim altyapısı güçlendirildi; anaç balıklar, balık yemi, yumurtlama hormonu, sağlık kitleri, su arıtma cihazı, oksijen ünitesi, analiz cihazları ve diğer tamamlayıcı ekipmanlar TİKA tarafından temin edildi. Modern ekipmanlarla donatılan üretim birimleri, Üniversite Rektörü, Bölüm Başkanları, TİKA Temsilcileri ve fakülte öğrencilerinin katılımıyla Maradi Dan Dicko Dankoulodo Üniversitesine teslim edildi. Proje, Nijer’de balık çiftliklerinin temel ihtiyaçlarını karşılayarak balık üretimini artırmayı, tüketimi yaygınlaştırmayı, hayvansal üretim kapasitesini ve gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi, ayrıca balıkçılık tekniklerini geliştirmek için AR-GE çalışmalarını ve akademik araştırmaları desteklemeyi hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Türkiye-AB ilişkilerinin canlandırılması stratejik önceliğimiz"
22 Kasım 2024 Cuma - 15:46 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Türkiye-AB ilişkilerinin canlandırılması stratejik önceliğimiz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Ossowski’yi kabul etti. Görüşmede, bölgesel ve küresel meselelerin yanı sıra Türkiye-AB ilişkileri ve üyelik süreci ele alındı. Yılmaz, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, Türkiye-AB iş birliğinin daha güçlü hale getirilmesinin önemine vurgu yaparak, “Bölgesel krizlerin ve küresel belirsizliklerin arttığı bir dönemde, Türkiye ve AB’nin güvenlik, göç yönetimi, ekonomi ve iklim değişikliği gibi alanlarda daha güçlü iş birliği geliştirmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi. Cevdet Yılmaz, Türkiye-AB ilişkilerinin canlandırılması için atılması gereken adımlara dikkat çekti: “Türkiye-AB ilişkilerinin genişletilmesi ve stratejik önceliğimiz olan üyelik sürecimizin net şekilde desteklenmesi gerekiyor. Gümrük Birliği’nin modernizasyonu, vize serbestisi ve yapısal diyalog mekanizmalarının devreye alınması şarttır.” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’nin AB üyeliğinin yalnızca Türkiye ve AB için değil, bölgesel ve küresel barış ile uluslararası sistem açısından da önemli faydalar sağlayacağını belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin üyeliğinin AB’nin küresel etkisini artıracağını ifade etti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, görüşme sonunda Büyükelçi Thomas Ossowski’ye ziyaretleri için teşekkür ederek, Türkiye-AB iş birliğinin artarak devam edeceğini temenni etti. Görüşme, Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden canlandırılmasına yönelik çabaların önemli bir parçası olarak değerlendirildi.