ASAYİŞ - 17 Ekim 2024 Perşembe 12:01

MSB kaynakları: “Suriye sahası hareketliliğin arttığı hassas bir dönemden geçmektedir. İki grup arasında çıkan çatışmada bir roket Kilis’in 12 kilometre güneydoğusundaki hudut karakolumuzun sorumluluk alanı içerisindeki araziye düşmüştür.”

A
A
A
MSB kaynakları: “Suriye sahası hareketliliğin arttığı hassas bir dönemden geçmektedir. İki grup arasında çıkan çatışmada bir roket Kilis’in 12 kilometre güneydoğusundaki hudut karakolumuzun sorumluluk alanı içerisindeki araziye düşmüştür.”

MSB kaynakları: “Suriye sahası hareketliliğin arttığı hassas bir dönemden geçmektedir. İki grup arasında çıkan çatışmada bir roket Kilis’in 12 kilometre güneydoğusundaki hudut karakolumuzun sorumluluk alanı içerisindeki araziye düşmüştür.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesirli kaşifin yaptığı makineler zeytin hasadını kolaylaştırdı Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde jeofizik mühendisi Ünal Öztürk, mesleğinde kullandığı makineleri İtalya’dan ithal edemeyince sondaj makinesi üretimine başladı. Ürettiği makineleri yurt dışına da ihraç eden Öztürk, şimdi de yaptığı hasat makineleri ile zeytincinin işini kolaylaştırdı. Türkiye’nin önemli zeytin üretim merkezlerinden Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde zeytinde ’var yılı’ yaşanırken, Ünal Öztürk’ün hazırladığı makineler üreticilerin işini kolaylaştırdı. Traktörün kuyruk miline takılan makineler günde 8 tona kadar ürün hasadı yapabiliyor. Hasat makinesi üretimine 4 yıl önce başladığını anlatan Ünal Öztürk, makinenin 25-30 kişinin yaptığı hasadı yapabildiğini kaydederken, zeytin üreticisi Ahmet Simav da makinelerin hasadı kolaylaştırdığını söyledi. Makinenin 8 tona kadar zeytin hasadı yaptığını anlatan Ahmet Simav, "Zeytin müstahsiliyim. Bu makineler elektrikli olan hasat makinalarına nazaran 10 makinenin yerine işini görüyor. Ortalama olarak gününe göre 2,5 tonla 8 tona kadar zeytin toplayabiliyor. Böyle sene de hasat biraz zor ama gene de bu makineler çok kolaylaştırdı hasadı. Devam ediyoruz. Yağmur yok. Çok zor şu anda hasadımız ama, makineyle yaptığımız için kolaylaştırdık. Günlük 2,5 tondan 8 tona kadar zeytin hasadı yapabiliyoruz” dedi. Makine imalatçısı Ünal Öztürk de, “Biz jeolog olarak İstanbul’dan Burhaniye’ye geldik. Burhaniye’de sondaj makineleri yapmaya devam ettik. Bu civarda zeytin hasadında sorun yaşandığını gördüm. Burada zeytin hasat makineleri yapmaya başladık. 4 seneden beri yapıyoruz. Çiftçimize bunları satıyoruz. Kullanıyorlar memnunlar. Bu sene de belli miktar yaptık. Çiftçilerimizi bekliyoruz. Satılmaya devam ediyor. Tarlada bayağı verimli. Geçen yıl 12 tane, bu yıl da 12 tane makine yaparak çiftçilerimize yardım ediyoruz. Çiftçilerimiz eski makinelere göre daha iyi bir verim alıyor. Bunlar 20-30 kişinin yaptığı işi yapıyor” diye konuştu.
İstanbul Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ekonomik ilişkiler masaya yatırıldı 15’inci Türk-Arap Ekonomi Forumu’nda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘‘Dünyada çok büyük belirsizliklerin yaşandığı bir dönemde bu toplantı gerçekleşiyor. Dünyada belirsizlikler büyümeyi kısıtlıyor. Global ticarette daralma yaşanıyor. Bu yetmiyormuş gibi bir de küresel bir yapay zeka devrimi yaşamaktayız. Bunun sonucunda sadece endüstride bir devrim yaşanmayacak, hayatımızın her boyutu bundan etkilenecek. Dolayısıyla bu devrimi kaçıramayız’’ dedi. 15’inci Türk-Arap Ekonomi Forumu, ‘Yatırım, Ticaret ve Teknolojide Global Koridor’ temasıyla İstanbul’da başladı. Forum, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kuveyt Maliye Bakanı Noora Suleiman Salem Al-Fassam, Libya Maliye Bakanı Dr. Kalid Al-Mabrouk, Irak Maliye Bakanı Taif Sami Mohammed, Mısır Maliye Bakanı Ahmed Kouchouki, Tunus Ekonomi ve Planlama Bakanı Semir Abdulhafız ve Umman Maliye Bakanı Sultan bin Salim bin Said Al Habsi’nin katılımıyla gerçekleşti. Program kapsamında gerçekleştirilen panelde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek moderatör olarak yer aldı. Bakan Şimşek, Arap dünyasından mevkidaşları ile Türk-Arap ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine yönelik konuları ele aldı. Pandelde konuşan Bakan Mehmet Şimşek, ‘‘Dünyada çok büyük belirsizliklerin yaşandığı bir dönemde bu toplantı gerçekleşiyor. Dünyada belirsizlikler büyümeyi kısıtlıyor. Global ticarette daralma yaşanıyor. Bu yetmiyormuş gibi bir de küresel bir yapay zeka devrimi yaşamaktayız. Bunun sonucunda sadece endüstride bir devrim yaşanmayacak, hayatımızın her boyutu bundan etkilenecek. Dolayısıyla bu devrimi kaçıramayız. Bir de nüfuslar giderek yaşlanıyor. Bu da küresel bir sınama. Ayrıca çatışmalar ve jeopolitik gerilimler de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan düzene tehdit oluşturuyor. Bütün bunlar küresel büyümeyi azaltmakta’’ ifadelerini kullandı. Bakan Şimşek, Türkiye’de enflasyonda yaşanan artışın düşüşe geçtiğini de hatırlattı. Şimşek, ‘‘Küresel olarak parasal ve mali politikalar açısından belirsizlik yaşanıyor. Küreselde parasal politikalar biraz gevşeyecek belki ama bunun hızı ve koordinasyonunda önemli bir etkisi olacak. ’Parasal politikaların gevşemesi bir mali konsolidasyonla sonuçlanacak mı?’ sorusu da bizim açımızdan zorlayıcı bir soru. Ama bildiğimiz bir şey varsa önümüzdeki yıllarda küresel ticaret aynı kısıtlı seviyesine devam edecek ve yüzde 3’ten fazla bir büyüme beklenmiyor. Dolayısıyla zorluklar var ama aynı zamanda fırsatlar da var. Bu şekilde bakmamız lazım’’ dedi. Bakan Şimşek, gerçekleştirilen forum ile çok faydalı işbirliklerine imza atılabileceğini belirterek taraf ülkelerin birbirini tamamlama potansiyeline sahip olduğunu söyledi. ‘‘Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ekonomik koridorlar genişletilmeli’’ Panel kapsamında Tunus Ekonomi ve Planlama Bakanı Semir Abdulhafız da açıklamalarda bulundu. Abdulhafız, ‘‘Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ekonomik koridorların geliştirilmesi bölge ülkeler için büyük avantajlar sağlayacak. Bölge ülkelerinin büyük çoğunluğu kendi aralarında Serbest Ticaret Anlaşmaları mevcut. Bu anlaşmaların çerçevesinin biraz daha genişletilmesi ve daha kapsayıcı olmasını bekliyoruz. Bu anlaşmaların zeminini daha da güçlendirmek önemli. Ekonomik entegrasyonumuzu Türkiye ile Arap dünyası arasında bu şekilde teminat altına alabiliriz diye düşünüyorum. Bölgemizi ekonomik şoklardan koruyabilmek için birlikte çalışmamız şart. Bu ekonomik şoklar bütün dünyayı etkilediği gibi bizi de yakından etkiliyor. Ama coğrafi konumumuzu düşünürsek, özellikle Türkiye’nin buradaki pozisyonunu düşünürsek atılabilecek çok önemli adımlar var. Türkiye Asya ile Avrupa ve Afrika arasında bir bağlantı noktasını oluşturuyor. Bu coğrafi konum hepimiz için gerçekten de çok dikkate değer bir durumu ortaya koyuyor’’ dedi. ‘‘Küresel Ticarette önemli fırsatlar bulunuyor’’ Irak Maliye Bakanı Taif Sami Muhammed de Irak’ın, Türkiye ile işbirliğine en açık ve en büyük ülkelerin başında geldiğini söyledi. Muhammed, ‘‘Küresel ticarette önemli fırsatlar bulunuyor. Türkiye, uluslararası yatırım ve ticarette koridor rolünde. Irak ve Türkiye arasında 20’den fazla mutabakat zaptı imzalandı. Su, altyapı, kalkınma projeleri, ticaret ve yatırım koruma alanlarında mutabakat zabıtları imzaladık. KOBİ’lerin geliştirilmesi, sağlık sektörü, stratejik işbirliği anlaşmalarımız mevcut. Ticaret, ziraat ve sağlık, 2025 sonrasında hayata geçirilecek büyük projelerin yer aldığı sektörlerin başında geliyor. Turizm işbirliği ve güvenlik alanında imzalamış olduğumuz mutabakat zabıtlarımız var. Ayrıca, mevzuatın güçlendirilmesi ve mevzuat altyapısının oluşturulması konusunda, iletişim ve enerji sektörlerinde de mutabakatlar imzaladık. Tüm bu anlaşmalar ile ikili ilişkilerin geliştirilmesi hedeflendi’’ diye konuştu. ‘‘Türkiye; Asya ve Avrupa’ya açılan bir kapı niteliğinde’’ Türkiye ile Mısır arasında yapılacak işbirliklerinin kazan-kazan senaryosu üzerine inşa edileceğini belirten Mısır Maliye Bakanı Ahmed Kouchouki, ‘‘Türkiye, Asya ve Avrupa’ya açılan bir kapı niteliğinde. Körfez ülkeleri ve diğer Arap ülkeleri ise çok büyük fırsatlar barındırıyor. Asya ülkelerinde varlığımızı artırmak ve Kuzey Afrika’da daha fazla yer almak için atılacak önemli adımlar mevcut. Mısır, Afrika’ya geçişte kuzeyin stratejik kapısı olma rolünü sürdürüyor. 2050 yılına yönelik hesaplamalar, bu bölgelerde ne denli büyük fırsatlar olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Avrupa’ya da dikkat çekmek gerekiyor, çünkü Avrupa, temiz enerjiye ihtiyaç duyan bir kıta. Türkiye aracılığıyla bu ihtiyaçların karşılanması, önemli fırsatlar sunuyor’’ şeklinde konuştu. ‘‘Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması Türkiye ve Arap dünyası arasında etkileşimi artıracak’’ Panelde söz alan Kuveyt Maliye Bakanı Noora Suleiman Salem Al-Fassam da ‘‘Ekonomik kalkınmayı artırmak için öncü rol üstlenmek gerekiyor. Kuveyt, körfez ülkeleriyle serbest ticaret anlaşmaları imzalamak için çaba gösteriyor. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması Türkiye ve Arap dünyası arasında etkileşimi artıracak’’ diye konuştu.
Karabük Serin hava ‘dünyanın en pahalı baharatı’nda çiçeklenmeyi artırdı Havalar UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesiyle özdeşleşen ve "dünyanın en pahalı baharatı" olarak adlandırılan safran, havaların serin olması dolayısıyla daha çok çiçekleniyor. Safranbolu’da 3 bin 500 yıllık geçmişe sahip, Bizans döneminde Batı Anadolu’da ticareti yapılan, Osmanlı döneminde de önemini koruyan safran yağışla birlikte bu yıl erken çiçek açtı. Avrupa Birliği Komisyonu tarafından geçen yıl coğrafi işaretle tescillenen safranın hasadını sürerken sezonun ortalarına gelindi. Ekim ve Kasım aylarında boyu 15-30 santimetre uzunluğa geldiğinde hasat edilen safran havanın serin olması dolayısıyla daha çok çiçeklenme imkanı yakaladı. Ağırlığının 100 bin katı kadar sıvıyı sarıya boyayabilen ve 1 kilo ürün elde edebilmek için 570 bin lifin gerektiği safranın kilosu 320 bin liradan alıcı buluyor. Yukarıçiftlik Köyü’nde safran üreticiliği yapan İsmail Yılmaz, İhlas Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, hasat sezonunun ortalarına gelindiğini belirtti. “Çiçeklenme de oldukça çoğaldı” diyen Yılmaz, “İnşallah hava da iyi gidiyor. Her gün çiçekleri topluyoruz. İçindeki lifleri temizliyoruz. Hava serin gittiği için çiçekler daha güzel açıyor. Çünkü soğuklanması gerekiyor safranın. Bu sene o soğuklanmayı tamamladı” ifadelerini kullandı. Hasadın 25 gün daha süreceğini düşündüğünü söyleyen Yılmaz, “Biz kendimiz 20 kilogram civarında ürün bekliyoruz ürettiğimiz alandan. Yeni fiyatla ilgili bir şey yok. Tamamen sezon bittikten sonra rekolteye göre fiyatlar muhtemelen değişecektir” diye konuştu.
Iğdır Iğdır Üniversitesi, Özbekistan’ın kültür başkenti Semerkant’ta sempozyum düzenledi Iğdır Üniversitesi, Özbekistan’ın kültür ve ilim başkenti Semerkant’ta 29 Eylül-7 Ekim 2024 tarihleri arasında "Uluslararası Mâtürîdî Sempozyumu" düzenledi. Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma’nın Türk Cumhuriyetleriyle yaptığı ikili anlaşmalar çerçevesinde ve Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin koordinasyonunda Özbekistan’ın kültür başkenti Semerkant’ta organize ettiği sempozyum ve bir haftalık akademik çalıştaya, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde faaliyet gösteren 208 akademisyen; Özbekistan, Kırgızistan ve diğer Türk Cumhuriyetlerinden 45 akademisyen olmak üzere toplam 260’a yakın akademisyen katıldı. Söz konusu sempozyum ve akademik çalıştayın ilk 4 günü Semerkant’ta gerçekleştirilirken; Semerkant’ın kadim Registan Meydanı, Bibi Hanım Medresesi ve Türbesi, Şahı Zinde Külliyesi, tarihi medrese ve külliyeler, Uluğbek Medresesi, Tilla Kari Medresesi, Şerdar Medreseleri olmak üzere çeşitli tarihi mekanlarına, çağdaş eğitim kurumlarına ve camilere akademik gezi düzenlendi. 2 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştirilen "Uluslararası Mâtürîdî Sempozyumu", Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma’nın açılış konuşmasıyla başladı. Sempozyuma Özbekistan Din İşleri Komitesi Başkanı Doç. Dr. Ergashhan Daminov, komite vekilleri ve temsilcileri, Düzce 23. Dönem Milletvekili Prof. Dr. Celal Erbay, Özbekistan’daki Dini Kurum ve Enstitülerin Türkiye’deki resmi temsilcisi Dr. Alaskarhan Kasımov, Türkiye Cumhuriyeti Semerkant Başkonsolosu Salih Caner, “İmam Maturidi Araştırma Enstitüsü” Müdürü Dr. Jamoliddin Karimov, “İmam Buhari Araştırma Enstitüsü” Vekili Dr. Otabek Muhammadiyev, “İmam Tirmizi Araştırma Enstitüsü” Müdürü Dr. Muzaffarhan Joniyev, Özbekistan’daki çeşitli üniversitelerden ve komşu ülkelerin üniversitelerinden akademisyenler katıldı. Akademik çalıştayın geri kalan 3 günü Buhara’nın kadim Kokaldaş Medresesi, Mir Arab Medresesi, Nakşibendi ve Gijduvani cami ve medreseleri, tarihi sur ve külliyeleleri, Zerdüşt tapınakları ve tarihi çarşılarına yapılan akademik ziyaretlerle devam ederken, çalıştayın kapanış oturumu Buhara’da yapıldı. Kapanış oturumunda Iğdır Üniversitesi Rektörlüğü ve İlahiyat Fakültesinin Türk Cumhuriyetlerinde bu tür akademik faaliyet ve çalıştayları önümüzdeki dönemlerde de devam ettireceği vurgulandı. Sempozyum ve akademik çalıştay, Türkiye Cumhuriyeti İlahiyat Fakülteleri tarihinde yurt dışında yapılan ilk akademik faaliyet olma özelliğini taşıyor.
Ankara Yağmursuyu Göleti’ne 10 bin yavru sazan salındı Ankara’da Anadolu Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Yağmursuyu Göleti’ne sazan balığı popülasyonunu artırmak için 10 bin yavru sazan balığı salımı yapıldı. Amatör ve Sportif Olta Balıkçılığı Federasyonu (ASOF) ve Anadolu Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) yönetiminin amatör balıkçıların ve ailelerin balık tutmak için sıklıkla gittikleri Yağmursuyu Göleti’nde sazan balığı popülasyonunu artırmak için Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ile yaptığı görüşmelerin ardından Bolu İl Tarım Müdürlüğü’nden temin edilen 10 bin adet yavru sazan balığı gölete bırakıldı. Balıkların salımı nedeniyle düzenlenen törende ASOF ve AOSB yönetimi, ASOF’a bağlı Sinabder, Oltacılarder ve Rastgeleder derneklerinin yönetim kurulu üyeleri de hazır bulundu. Törende konuşan ASOF Yönetim Kurulu Başkanı Serkan İnanç, "Yağmursuyu Göleti’nde Anadolu Organize Sanayi Bölgesi 8 yıldır bizleri burada misafir ediyor. 8 yıldır aileler ve çocuklarla birlikte balık tutma yarışması düzenlenmektedir. Yağmursuyu Göleti’nde yerli sazanlarımızın yanı sıra biraz havuz balığı ve İsrail sazanı bulunmakta. Geçen haftalarda dernek üyeleri ile birlikte biraz havuz balığı ve İsrail sazanını göletten arındırma temizliği yaptık. Burada yerli sazan popülasyonunu artırabilmek için bakanlığımızla temasa geçerek, Bolu İl Tarım Müdürlüğü’nden 10 bin adet sazan balığı temin ederek gölete bıraktık. Bundan sonraki aktivitelerde bu hobiye yeni başlamış olta balıkçılarımız daha çok balık yakalama şansına sahip olacaklardır. Amacımız burada aileleri ve çocuklara sportif balıkçılığı tanıtmak ve bilinçlenmelerini sağlayarak sportif balıkçılığa yönelimi artırmak olacaktır. Yavru sazan balıklarımızın temininde bizlere destek olan Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ile Bolu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne teşekkür ederiz” dedi. AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay ise açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "İyi ki demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Eksiklerimiz olsa da yaptığımız her şey Ankara’ya, Türkiye’ye miras. İmkanları iyi kullanmaya ve yaşam alanları oluşturmaya, geleceğe iyi bir miras bırakmaya çalışıyoruz. Geçen hafta burada 8. Sportif Sazan Balığı Tutma Yarışması düzenlendi. Aileler ve çocuklar piknik yaparak hem balık tutup hem de eğlendiler. Çocuklara yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır. Sosyal ortamlar insanların daha rahat hareket ettiği, düşündüklerini daha rahat konuştukları, dinledikleri yerler oluyor ve dolayısı ile bu tarz aktivite alanlarını çoğaltmak gerekiyor. Ben ASOF’a bu girişimde bulunduğu, samimiyetle katkı koymaya çalıştıkları için teşekkür ediyorum.”