ÇEVRE - 09 Ekim 2024 Çarşamba 20:14

Gaziantep’te deprem konutları teslim ediliyor

A
A
A

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Gaziantep’te deprem konutlarının bir yandan inşası diğer yandan teslimi sürüyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, şimdiye kadar 15 bin 372 konut teslim edilen Gaziantep’te 29 bin 945 konut ve bin 367 iş yeri olmak üzere 31 bin 312 bağımsız bölüm inşa edecek. 2025’in sonuna kadar 15 bin 940 konut ve iş yeri teslim edilecek.

6 Şubat’ta en ağır hasarı alan yerleşim birimlerinden Nurdağı’nda ise 5 bin 985 konut ve bin 131 işyerinden oluşan 7 bin 116 bağımsız bölüm inşa edilecek. İlçede ise bugüne kadar 2 bin 85 konut teslim edildi. 2025’in sonuna kadar 5 bin 31 konut ve işyeri teslim edilecek.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum yaptığı açıklamada, “Milletimiz ilk günden itibaren bize güvendi. Biz de o güveni boşa çıkarmamak için durmadan çalışıyoruz. 11 şehrimiz için ne hayal ettiysek hepsini tek tek gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

Gaziantep’te deprem konutları teslim ediliyor

TOKİ Uzmanı Fatih Taşdemir de bölgedeki projelerle ilgili şu bilgileri verdi:

"Nurdağı’nda bin 920 adet konutun teslimini gerçekleştirdik. Bunlar haricinde Nurdağı merkezinde 345 konuttan ve 215 dükkandan oluşan bir projemiz daha devam ediyor. Anahtarlarını teslim ettiğimiz vatandaşlarımız, depreme dayanıklı konutlarında güvenle oturabilirler."

“Devlet her şeyimize yetişti"

Nurdağı’nda kalıcı konutlarına yerleşen depremzede aileler, kendilerine verilen sözlerin tutulmasından ve yeni evlerine kavuşmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Hak sahiplerinden Döndü Kayadibi, yaşadığı süreci anlatırken devletin her zaman yanlarında olduğunu belirterek, “Devlet, her şeyimize yetişti. Nefes alamıyordum, ölümden korkuyordum. Şimdi çok şükür buraya geldim. Evimiz yıkılınca bir daha ev göremeyiz zannettik. Devletimiz söz verdi, sözlerini tuttular. Aynı kendi evim gibi oldu Allah’a şükür. Allah olmayanlara da versin" dedi.

Gaziantep’te deprem konutları teslim ediliyor

“Bu kadar binayı bir anda yapmak kolay değil”

Hasan Özdemir de evlerin hızlı tamamlandığını dile getirerek, “Çabuk yaptılar. 1 senede bu kadar binayı bir anda yapmak kolay değil. Sadece Nurdağı yok. Hatay var, Kahramanmaraş var. Bence çabuk başardılar. Allah razı olsun. Evimize geldik, rahat rahat oturuyoruz" ifadelerini kullandı.

Depremzede Sacide Karaburç ise, “Kimse inanmadı ama ben inandım. Cumhurbaşkanımız verdiği sözleri yapıyor. Daha fazlasını da yapacak ben inanıyorum. Torunum inşaat mühendisi. Bayramda evi gezdi ve ‘Helal olsun ya, çok güzel yapmışlar’ dedi. Evimi TOKİ yaptığı için rahat uyuyorum" diye konuştu.



Gaziantep’te deprem konutları teslim ediliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Oğullarının ölümüne sebep olan sanığa verilen cezayı az bulup üst mahkemeye başvurdular, ikinci şoku yaşadılar Antalya’da çarptığı yayanın hayatını kaybetmesine neden olan sürücüye 6 yıl 8 ay hapis cezası verilmesine itiraz eden aile, üst mahkemenin kararı ile şoke oldu. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinde görülen duruşmada cezası 4 yıla düşürülen sürücü tahliye edildi. Geçtiğimiz yıl 10 Haziran tarihinde Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Lara Caddesi’nde meydana gelen olayda, gece saat 03.00 sıralarında otomobilinden inerek yolun karşısına geçmek isteyen Tarık Deniz, B. S.’nin kullandığı otomobilin çarpması sonucu kaza yerinde hayatını kaybetmişti. Kazanın ardından olay yerinden yerinden kaçan B. S., 3 gün sonra karakola giderek teslim oldu ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yapılan itiraz üzerine tutuklanan B. S. hakkında "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan dava açıldı. Antalya 36. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada, alkollü araç kullandığı belirlenen sanık B. S’yi, "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme sanığı tahliye etti Tarık Deniz’in ailesinin sanığın aldığı cezayı az bularak yaptığı itirazı üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinde bugün görülen davada sanık B. S. (31), kazada hayatını kaybeden Tarık Deniz’in (35) babası Cuma Deniz, annesi Cennet Deniz ve taraf avukatları salonunda hazır bulundu. Kaza sırasında alkollü olmadığını savunan B. S.’nin mahkemede, "Bir ses geldi, çok korktum. Aklımın kontrolünü kaybettim. Panikle olay yerinden kaçtım" dediği öğrenildi. Mahkeme heyeti, sanığı "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan tali kusurlu olduğu gerekçesiyle önce 3 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ardından ceza bilinçli taksir artırımı yapılarak 4 yıla yükseltildi. Sanığın hapiste geçirdiği süreyi göz önüne alan mahkeme, sanık B. S.’nin tahliyesine karar verdi. Üst mahkeme verilen cezayı düşürdü Duruşma sonrası gazetecilere konuşan Tarık Deniz’in babası Cuma Deniz, Antalya 36. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan sanığa verilen 6 yıl 8 ay hapis cezası kararına itiraz ettiklerini ancak üst mahkemenin ise verilen cezayı düşürdüğünü belirterek, “Sanık aşırı derecede alkollü bir şekilde kullandığı otomobiliyle yüksek hızla oğluma çarparak ölümüne sebebiyet veriyor. Mahkemede içki içtiğine dair adisyon fişi sunduk. Bin 800 lira hesap ödediğini sunduk. Şahıs alkollü, olay yerini terk etmiş, oğlumun ölümüne sebep olmuş, hızlı araç kullanmış ve oğlumu 32,5 metre savurmuş. Görgü tanığı var. Adisyon fişi var. Şahıs kazadan 3 gün sonra teslim olarak alkollü olmadığını ispat etmeye çalışıyor” dedi. “7 yıllık ceza 4 yıla düştü ” Sanığın kazanın meydana geldiği yolda hız sınırına uymuş olsa oğlunun ölmeyeceğini söyleyen baba Cuma Deniz, “Hız sınırının 30-40 kilometre, sanık bu hızla oğluma çarpmış olsaydı, oğlum ölmeyecekti, ancak 120 kilometre hızla aracın çarpması nedeniyle oğlum 32,5 metre savrularak elektrik direğine çarparak kaza yerinde hayatını kaybediyor. Şahıs aracını, kimliğini her şeyini araçta bırakarak olay yerinden kaçıyor. 3 gün sonra alkol etkisi geçtikten sonra gidip teslim oluyor. Verilen 6 yıl 8 aylık cezayı az bulduğumuz için itiraz ettik. Mahkemede sayın savcımız sanığın suçlu olduğunu, bilinçli taksirle adam öldürdüğünü söyledi ancak sanık mahkeme tarafından serbest bıraktı. Evladı öldürülmüş bir babayım. 7 yıllık ceza bir de 4 yıla düştü" ifadelerini kullandı. Anne gözyaşlarını tutamadı Gözyaşlarına hakim olamayan anne Cennet Deniz ise oğlunun bir kazaya değil, cinayete kurban gittiğini söyleyerek, “Benim bütün ümidimi kırdılar. Hem alkollü hem de hızlı araç kullan, oğluma çarp, sonra kaçıp 3 gün sonra gel teslim ol. Benim çocuğum toprakta çürüdü, o da hapiste çürüsün. Cinayet bu, kaza değil” şeklinde konuştu.
Zonguldak Bu mahallede 40 hane her gece dinamit korkusu ile uyuyor Zonguldak’ta özel bir maden ocağının yakınında bulunan evlerde meydana gelen çatlaklar sebebiyle mahalle sakinleri korku dolu anlar yaşıyor. Mahalle yolunun bir bölümü ise bir evin giriş katına göçerken ev sahibi yetkililerden uzanacak yardım eli bekliyor. Kilimli ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait maden sahasında ruhsatlı bir şirketin işlettiği ocağın yakınında bulunan evlerde ve çevresinde çatlaklar meydana geldi. Evlerinde her gece dinamit sesiyle uyandıklarını ve korku yaşadıklarını ifade eden mahalle sakinleri, 40 kadar evin içinde ve çevresinde çatlaklar oluştuğunu belirttiler. Mahalle yolunun bir bölümünün evinin giriş katına göçerek toprak yığını ile dolduğunu anlatan 67 yaşındaki Hamdi Kuzu, olaydan sonra AFAD ve TTK ekiplerinin inceleme yaptığını ve evin tahliye edilmesi gerektiğini söylediklerini anlattı. On bin liralık geliriyle başka bir yere taşınacak maddi imkanının bulunmadığını ifade eden Kuzu, "Ben 30-40 senedir burada yaşıyorum. Maden ocağından girdiler evlere, mahalleye zarar verdiler. Geçen hafta sonu AFAD geldi. Bana ’burada duramazsın, sürekli aşağıya batar. Senin burada hayati tehliken var’ diye söylediler. Sadece kiraya çıkmamı söylediler. Fakat ben 10 bin lira maaşımla ne yaparım? Nasıl geçinirim? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan ekipler geldiler. Onlar da aynısını söylediler. Onlar da ’burada duramazsın’ dediler. Hayati tehlike olduğunu söylediler" diye konuştu. Kilimli İlçe Kaymakamlığı’na giderek şikayet dilekçesi verdiğini söyleyen Kuzu, "Kaymakamlık TTK’ya yazı yazdı. İki memur geldi. Keşif yaptı. Aynısını da onlar söyledi. Hiç kimse bana arka çıkmadı. Kimse bana yol göstermiyor. Devamlı dinamit atılıyor. Evler oynuyor. Patlamasından, sesinden uyku uyuyamıyoruz. Olay günü de evin altı göçtü. Yolun altı evimin içine göçtü. Gelen bakıp gidiyor" dedi. "Şikayetimizi TTK’ya yaptık, konunun üzerine gitmiyor" Evinin içinde ve çevresinde çatlaklar meydana gelen 68 yaşındaki Abdullah Yılmaz da uzun yıllar TTK’ya hizmet ettiğini söyleyerek "Maden ocaklarını özel şirketler ticaret yapmak için kullanıyor. Bu esnada özel sektörler vatandaşa yer üstünde zarar veriyor. Yer altında devamlı çalışma olduğu için boşluklar oluşuyor. Dinamit atıyorlar. Üstteki evler sallanıyor. Şu anda benim 2-3 sene önce yaptığım evimin önündeki beton ve kolonları komple çatladı. Biz bunları gereken birimlere söyledik. TTK’nın yetkili elemanları geldi, raporu düzenledi. Biz bir süre sonra kontrol amaçlı gittik. Çünkü ben TTK’ya 26 senemi verdik. Herkesin para kazanmasını isterim. Ama bana zarar vermeden para kazansın. Biz bunları bildirdiğimiz şekliyle kaldı. TTK bunu üstüne gitmiyor. Vatandaş zarar görecekmiş, görmeyecekmiş diye bunun hiç hesabını yapmıyor" şeklinde konuştu.