Yerel Haberler
Ağrı
Ağrı’da bin 200 kişiye siber suçlar eğitimi verildi 26 Kasım 2024 Salı - 22:25:10 Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, toplumda siber suçlara karşı farkındalık oluşturmak ve bilinçlendirme faaliyetlerini artırmak amacıyla SİBERAY programı çerçevesinde üniversite öğrencileri ve yetişkinlere yönelik eğitim programları düzenledi. Ağrı İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, siber suçların henüz gerçekleşmeden önlenmesi, bireylerin maddi ve manevi zararlarının en aza indirilmesi ve dijital okuryazarlık seviyesinin artırılması amacıyla düzenlenen SİBERAY programı kapsamında geniş çaplı eğitimlerin gerçekleştirildiği belirtildi. Bu kapsamda, 18 Kasım 2024-22 Kasım 2024 tarihleri arasında İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin çeşitli fakültelerinde eğitim alan yaklaşık bin öğrenciye, "Güvenli ve Bilinçli İnternet Kullanımı, Siber Zorbalık, Teknoloji Bağımlılığı ve Dijital Okuryazarlık" konularında seminerler düzenlendi. Eğitim programları, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tıp/Eczacılık Fakültesi, İslami İlimler Fakültesi, Spor Bilimleri Fakültesi, Yabancı Diller Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Meslek Yüksekokulu, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu ve Sağlık Bilimleri Meslek Yüksekokulu bünyesindeki öğrencilere yönelik olarak gerçekleştirildi. Açıklamada, 20 Kasım 2024 tarihinde ise saat 15.00 ile 16.00 arasında Tutak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Öğretmenevi’nde yetişkinlere yönelik bir eğitim semineri düzenlendiği ifade edildi. Seminere yaklaşık 200 yetişkinin katıldığı ve "Güvenli ve Bilinçli İnternet Kullanımı, Siber Risk ve Tehditler, Siber Zorbalık, Teknoloji Bağımlılığı ve Dijital Okuryazarlık" konularında farkındalık oluşturulduğu kaydedildi. Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, SİBERAY programı kapsamında toplumun her kesimine ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. İpar, “Siber suçlar, günümüz dünyasında bireylerin ve kurumların en çok karşı karşıya kaldığı tehditlerden biri haline gelmiştir. Amacımız, hem bireylerin hem de toplumun dijital dünyada güvenli bir şekilde yer almasını sağlamak ve karşılaşılabilecek tehditleri en aza indirmektir. Bu kapsamda, ilimiz genelinde öğrencilere ve yetişkinlere yönelik farkındalık eğitimlerimiz artarak devam edecektir” dedi. Eğitimlere katılan öğrenciler ve yetişkinler, internet kullanımında farkındalıklarını artıran bu etkinliklerden memnuniyetlerini dile getirdi. Üniversite öğrencileri, bu tür eğitimlerin kendilerine hem kişisel hem de akademik hayatlarında faydalı olduğunu ifade ederken, yetişkinler de dijital tehditler hakkında bilinçlenmenin önemine vurgu yaptı.
26 Kasım 2024 Salı - 18:19 Ağrı’da “İlim ve irfan geleneği: Alimler ve Medreseler” konulu panel düzenlendi Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) İslami İlimler Fakültesi, Cihannüma Dayanışma ve İş Birliği Derneği Ağrı Temsilciliği ve Misak Öğrenci Kulübü iş birliği ile “Ağrı’nın İlim ve İrfan Geleneği: Alimler ve Medreseler” konulu panel düzenlendi. AİÇÜ İslami İlimler Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen panele İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Salih Geçit, Cihannüma Ağrı İl Temsilcisi Kemal Atmaca, il protokolü, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Doç. Dr. Sedat Yıldırım’ın moderatörlüğünü yaptığı, Ağrı medrese geleneğinin ve alimlerinin katkılarının ele alındığı panelde, Molla Musa Demir tarafından Seyda Molla Nadir AZİZİ, Molla Cüneyt Bilici tarafından Seyda Molla Muhammed Kasori ve Dr. İbrahim Erden tarafından ise Seyda Molla Muhammed Şoşiki’nin hayat hikayeleri ve ilmi mücadeleleri anlatıldı. Panelde, geçmişten günümüze birçok talebe yetiştiren alimlerin, toplumsal birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının pekişmesine katkı sağlayan düşüncelerine vurgu yapıldı. Rektörümüz Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut yaptığı açıklamada, “Ağrı eskiden beri ilim merkezi olmuştur. Ağrı’da birçok medrese öğrenci yetiştirmiş ve ülkemize önemli katkılar sağlamıştır. Bugün de bu görev ve sorumluluğu üniversite olarak biz taşımaktayız” dedi. Üniversitemizde 2022 ve 2023 yılında Ağrı’nın önemli alimlerinden merhum Molla Musa Geçit ile ilgili anma programı yapıldığını da anımsatan Prof. Dr. Karabulut, bu yıl Üniversitemizde düzenlenen “Ağrı’nın İlim ve İrfan Geleneği: Alimler ve Medreseler” konulu panelle Ağrılı alimlerin düşüncelerinin topluma aktarıldığını söyledi. Prof. Dr. Karabulut, panelin düzenlenmesindeki katkılarından dolayı İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Salih Geçit’e, Cihannüma Ağrı İl Temsilcisi Kemal Atmaca’ya ve Misak Öğrenci Kulübü’ne teşekkür etti. Panelde konuşan İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Salih Geçit, Ağrı’nın tarih boyunca ilim ve irfan yolculuğunda önemli bir merkez olduğunu belirterek, “Bu topraklar, sadece coğrafi güzellikleriyle değil, yetiştirdiği âlimleriyle de insanlığa ışık tutmuştur. Bugün burada, geçmişte bu topraklarda hizmet eden büyük âlimlerimizi anmakla kalmıyor, onların ilim aşkını ve ahlaki duruşlarını geleceğe taşımak için bir sorumluluk alıyoruz. Üniversitemiz, bu mirası korumak ve geliştirmek adına çalışmalarına devam edecektir" dedi. Prof. Dr. Geçit, Ağrılı alimlerin düşüncelerinin ve hayat hikayelerinin ele alındığı panellerin düzenlenmesindeki desteklerinden dolayı Rektörümüz Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut’a teşekkür etti.
26 Kasım 2024 Salı - 18:02 AİÇÜ ile Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı arasında iş birliği protokolü imzalandı Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ile Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı arasında Denetimli Serbestlik Hizmetleri alanında iş birliği protokolü imzalandı. İmzalanan protokole göre, denetimli serbestlik tedbiri uygulanan yükümlülerin ve eski hükümlülerin kişisel gelişimlerine katkı sağlayarak suç işlemelerinin önüne geçilmesi ve yeniden topluma kazandırılmaları amaçlanıyor. AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut ve Ağrı Cumhuriyet Başsavcısı Adem Çalış tarafından imzalanan protokol kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanan yükümlü ve eski hükümlülere yönelik, eğitim ve iyileştirme faaliyetleri, çocuklara yönelik faaliyetler, bağımlılıkla mücadeleye yönelik faaliyetler, ortak projeler ve ar-ge faaliyetleri, personele yönelik faaliyetler, sosyal ve kültürel faaliyetler, koruma kurullarına yönelik faaliyetler ve kamu yararına çalışmaya yönelik faaliyet alanlarında iş birliği yürütülecek. Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut yaptığı açıklamada, Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı ile imzalanan protokolün, denetimli serbestlik tedbiri uygulanan yükümlülerin topluma yararlı bir birey olması ve suç oranlarının azalması için büyük bir öneme sahip olduğunu söyledi. Prof. Dr. Karabulut, toplumsal güven ve huzurun sürdürülebilir bir özellik taşıması için üniversite olarak toplumsal katkı faaliyetlerine her zaman destek olmaya çalıştıklarını belirtti. Prof. Dr. Karabulut, gerçekleştirilen iş birliği dolayısıyla Ağrı Cumhuriyet Başsavcısı Adem Çalış’a teşekkür etti. Ağrı Cumhuriyet Başsavcısı Adem Çalış ise “Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi yükümlülerin ve ailelerinin sosyal hayata katılımlarını destekleyen, sosyal sorumluluk projelerimizin oluşturulmasında bizimle birlikte hareket eden paydaş bir kurumdur. Denetimli serbestlik sistemimizi akademik destek ile güçlendiren, uygulamalarımızın verimli ve bilimsel temelle yürütülmesine imkân veren Sayın Rektörümüze ve üniversitemize teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. Protokol imza töreninde AİÇÜ Genel Sekreteri Muhammet Nuri Kılıç ile Ağrı Denetimli Serbestlik Müdürü Derya Aydın da hazır bulundu.
Ağrı’nın Balık Gölü eşsiz güzelliğiyle ziyaretçilerini ağırlıyor
24 Haziran 2024 Pazartesi - 10:10 Ağrı’nın Balık Gölü eşsiz güzelliğiyle ziyaretçilerini ağırlıyor Türkiye’nin en yüksek rakımlı göllerinden biri olan Balık Gölü, nefes kesici manzarası ve doğal güzellikleri ile yerli ve yabancı turistleri cezbetmeye devam ediyor. Son yıllarda artan popülerliği ile Ağrı’nın önemli turizm destinasyonlarından biri haline gelen Balık Gölü, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda sunduğu çeşitli aktivitelerle de ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Taşlıçay ilçesine bağlı Balık Gölü, 2 bin 241 rakımla Türkiye’nin en yüksek tatlı su gölü olma özelliğini taşıyor. 30 kilometrekarelik bir alana sahip olan göl, 37 metre derinliği ile de dikkat çekiyor. Volkanik bir set gölü olan Balık Gölü, kendine özgü endemik birçok bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapıyor. Gölde bulunan iki adadan biri olan küçük adada kadife ördekler kuluçkaya yatarken, gölde ise kırmızı benekli alabalık, siroz sazanı ve aynalı sazan gibi balık türleri yaşıyor. Balık Gölü çevresinde ise kartal, tavşan, şahin, keklik, tilki, martı, kurt, yaban ördeği, bıldırcın ve çulluk gibi hayvanlar gözlemlenebiliyor. Doğal güzellikleri ve zengin biyoçeşitliliği ile eko turizm için de ideal bir yer olan gölde tekne turları da düzenleniyor. Ziyaretçiler göl çevresinde trekking, kampçılık, doğa yürüyüşü ve bisiklet turları gibi aktiviteler yapabiliyor. Su sporları için de Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri olan gölde kano, kürek sörfü ve balıkçılık gibi su sporları yapılabiliyor. Türkiye’nin en yüksek rakımlı gölü özelliğini taşıyan eko turizme de müsait olan Balık Gölü, kendine özgü endemik birçok bitki ve hayvan türünü barındığını söyleyen İşletme sahibi Yakup Birlik, “Son 4 yıldır burada turizme yönelik işletmecilik yapmaya çalışıyorum. Burası 2 bin 241 Balık Gölü Türkiye’nin en yüksek tatlı gölünün bulunduğu Ağrı’nın Taşlıçay ilçesine bağlı Balık Gölü, burada yaz aylarında çok fazla rağbet görüyor, çünkü muhteşem bir doğası var. Doğal Alabalığımız var kırmızı benekli, siyah benekli Alabalığımız var, gölde Siroz Sazanı var, Aynalı sazanımız var. İnsanlar genelde Cumartesi, Pazarları, hafta içi ve hafta sonları buraya gelirler burada piknik yaparlar. Burada balık restorantımız var balık yerler gölde tekne turlarımız var. Adamız var 2 tane, ada ve yarım ada orada gider dolaşırlar. Burada Ağrı Dağı’na gelen yerli ve yabancı turistler, Ağrı Dağı’ndan indiklerinde, birer, ikişer gün kamp yaparlar burada gezerler buranın havasını alırlar. Bide Ağrı Dağı’na adapte olabilmek için çoğu gruplar, buraya gelir ve 2 gün burada kalırlar çünkü çünkü vücutları Ağrı Dağı’na çıkacakları yüksekliğe alınabilmesi için, doğası gördünüz gibi birşey söylememize gerek yok, bitki örtüsü olsun, balık çeşitleri olsun, havası olsun zaten yaz-kış 30 dereceyi geçmez. Sıcak bir iklimi yok buranın bütün yaz boyunca zaten burası serin. İnsanlar gelip burada kamp kurarlar, mangal yakarlar, burada insanlar kamelyayı kiraladıktan sonra dışarıdan getirilebilecek hiç bir şeyin yasağı yoktur” ifadelerini kullandı. (MG-NK)
Başkan Taşkın: "Çalınmadık kapı, sıkılmadık el bırakmayacağız"
23 Haziran 2024 Pazar - 13:52 Başkan Taşkın: "Çalınmadık kapı, sıkılmadık el bırakmayacağız" Patnos Belediye Başkanı Abdulhalık Taşkın, ilçedeki esnaf ve vatandaş ziyaretlerine hız kesmeden devam ediyor. Halkın sorunlarını dinleyen ve çözüm önerilerini değerlendiren Patnos Belediye Başkanı Abdulhalık Taşkın, Patnos’u modern bir şehir haline getirme hedefini kararlılıkla sürdürüyor. Taşkın, vatandaşlarla yaptığı görüşmelerde, ilçenin en büyük sorunlarından biri olan yol problemlerinin önümüzdeki günlerde çözüleceğini müjdeledi. Başkan Taşkın, "Çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz. İlçemizde sağlam bir yol kalmamış durumda. Allah’ın izniyle bu yolları tamamen yenileyeceğiz. Halkımızın daha güvenli ve rahat bir ulaşım imkanına kavuşması için gerekli tüm çalışmaları yapacağız" dedi. Hizmet sevdasıyla yola çıktıklarını ifade eden Taşkın, "Hedefimiz, Patnos’u çağdaş bir yaşam standardına kavuşturmak. Bu doğrultuda, sadece yol sorunlarını değil, su, kanalizasyon ve diğer altyapı eksikliklerini de gidereceğiz. Vatandaşlarımızın bize olan güvenini boşa çıkarmamak için gece gündüz çalışacağız" dedi. Patnos halkı da Başkan Taşkın’ın ziyaretlerinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, belediyenin çalışmalarından dolayı teşekkür etti. vatandaşlar, yol ve diğer altyapı sorunlarının kısa sürede çözülmesini beklediklerini belirtti. Başkan Taşkın, Patnos’u daha yaşanabilir bir şehir haline getirmek için tüm gayretleriyle çalışmaya devam edeceklerini yineledi.
Diyadin’in doğal güzellikleri ziyaretçileri büyülüyor
22 Haziran 2024 Cumartesi - 15:43 Diyadin’in doğal güzellikleri ziyaretçileri büyülüyor Ağrı’nın Diyadin ilçesi, tarihi ve doğal güzellikleri ile ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. İlçenin en dikkat çeken turistik mekanları arasında Kudret Köprüsü, Diyadin Kanyonu ve şifalı sularıyla ünlü kaplıcaları yer alıyor. Her yıl binlerce turistin ilgisini çeken bu doğal güzellikler, bölgenin turizm potansiyelini artırıyor. Murat Nehri’nin üzerinde yer alan Kudret Köprüsü, adeta dev kayaların elleriyle inşa ettiği bir köprü gibi duruyor. 30 metre yüksekliğe ve 30 metre genişliğe sahip bu doğal yapı, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde "Germ’ab-ı İbretnüma" adıyla anılıyor. Kudret Köprüsü’nden Murat Nehri’nin manzarası ve kaplıcaların görünümü, eşsiz bir güzellik sunarak ziyaretçileri büyülüyor. Diyadin Kanyonu, heybetli kayalıkları ve yemyeşil bitki örtüsü ile doğa severler için ideal bir rota oluşturuyor. Trekking ve doğa yürüyüşü gibi aktivitelerin yapılabildiği kanyon, adeta bir cennet köşesi olarak nitelendiriliyor. Şifalı suları ile bilinen Diyadin Kaplıcaları ise yıl boyunca ziyaretçilerini ağırlıyor. Cilt hastalıkları, özellikle romatizma, nevrit, nöroloji, kadın hastalıkları, kemik ve kireçlenme hastalıkları, siyatik ve metabolizma bozuklukları gibi rahatsızlıklara iyi geldiği bilinen kaplıcalar, doğanın keyfini çıkarırken sağlık bulmak isteyenler için ideal bir destinasyon sunuyor. Kaplıcaları ziyaret eden Murat Doğan, "Diyadin kaplıcalarının suyu gerçekten şifalı. Buraya geldiğimden beri kendimi çok daha iyi hissediyorum. Su, vücudumun rahatlamasına ve stresimin azalmasına yardımcı oldu. Bu kaplıcaların suyunun birçok hastalığa iyi geldiğini duymuştum ve şimdi bunu kendi deneyimimle doğrulayabiliyorum. Herkese Diyadin kaplıcalarını ziyaret etmelerini tavsiye ederim" dedi. Diyadin Kanyonu’nu ziyaret eden Vedat Yıldız ise, "Diyadin Kanyonu gerçekten herkesin gelip görmesi gereken muhteşem bir yer. Doğal güzellikleri, etkileyici manzaraları ve eşsiz doğası ile büyüleyici bir atmosfere sahip. Kanyonun derinliklerinde yürürken kendimi adeta doğayla iç içe hissettim. Burada geçirdiğim zaman boyunca huzur buldum ve şehir hayatının stresinden uzaklaştım. Hem doğaseverler hem de macera arayanlar için mükemmel bir destinasyon" şeklinde konuştu. Kudret Köprüsü’nü görmeye gelen Yılmaz Acar da, "Kudret Köprüsü gerçekten tarih kokuyor. Köprünün mimarisi ve yapısındaki ince detaylar, burada geçmişin izlerini taşıdığını gösteriyor. Köprü üzerinde yürürken adeta yüzyıllar öncesine bir yolculuk yapmış gibi hissediyorum. Tarihin derinliklerine inmek ve bu kadar eski bir yapının hala ayakta olduğunu görmek, insana büyük bir hayranlık ve saygı uyandırıyor. Bu köprü, sadece mimari bir eser değil, aynı zamanda geçmişi günümüze taşıyan bir anıt gibi. Burada geçirdiğim zaman, benim için unutulmaz bir deneyim oldu" ifadelerini kullandı. Diyadin’in bu doğal ve tarihi güzellikleri, ziyaretçilerini bekliyor.
Ağrı Dağı’nda dağcılar kar ve fırtınaya rağmen zirveye ulaştı
21 Haziran 2024 Cuma - 16:03 Ağrı Dağı’nda dağcılar kar ve fırtınaya rağmen zirveye ulaştı Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı eteklerinde yaz havası yaşanırken, zirvede ise adeta kara kış yaşanıyor. Yerli ve yabancı dağcılar, kar ve fırtınaya rağmen zirveye tırmanışlarına devam ediyor. Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde bulunan 5137 rakımlı Ağrı Dağı’nın yüksek kesimleri ve zirvesinde haziran ayına rağmen hala kar yağışı, fırtına ve sis etkili oluyor. Birçok dinde kutsal sayılan, terörden arındırıldıktan sonra tırmanışa açılan ve yaz-kış dağcı gruplarını ağırlayan Ağrı Dağı’na tırmanmak için harekete geçen bir grup dağcı, yerel rehber Resul Civaş eşliğinde kar, tipi ve fırtınaya rağmen zirve tırmanışı yaptı. Zorlu hava şartlarına rağmen zirveye ulaşan dağcılar, burada anı fotoğrafları çekerek bu özel anı ölümsüzleştirdiler. Dağcılar, zirvede kar manzarasının eşliğinde dinlendikten sonra inişe geçtiler. Dağcılar, Ağrı Dağı’nın zirvesinde kar yağışının haziran ayında da devam etmesine şaşırdıklarını ve bu tırmanışın kendileri için unutulmaz bir deneyim olduğunu ifade ettiler. Yerel rehber Resul Civaş ise, Ağrı Dağı’nın zirvesinde kış mevsiminin hakim olduğunu, dağcıların tırmanışa çıkarken dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. Zirve tırmanışının zorlu hava şartlarına rağmen güvenli bir şekilde gerçekleştirildiğini belirten Civaş, "Dağcılarımız, kar, tipi ve fırtınaya rağmen zirveye ulaşmayı başardı. Bu, hem onların cesaretlerini hem de deneyimlerini gösteriyor. Ağrı Dağı her zaman zorlu bir dağ olmuştur ve zirveye ulaşmak her zaman kolay değildir. Bu nedenle dağcıların tırmanışa çıkmadan önce gerekli ekipmanları yanlarında bulundurmaları gerekiyor" dedi. Civaş, Ağrı Dağı’nın her mevsim ayrı bir güzelliğe sahip olduğunu ifade ederek, dağcıları Ağrı Dağı’nı ziyaret etmeye davet etti.