EKONOMİ - 01 Temmuz 2024 Pazartesi 11:18

Zonguldak limanlarından 2023 yılında 20 milyon 400 bin ton yük taşındı

A
A
A
Zonguldak limanlarından 2023 yılında 20 milyon 400 bin ton yük taşındı

Zonguldak’ta Kabotaj Bayramı töreninde konuşan Bölge Liman Başkanı Ahmet Mert, şehirdeki limanlardan 2023 yılında 20 milyon 400 bin ton yükün tahmil tahliyesinin yapıldığını açıkladı.


Zonguldak Valiliği önünde 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı coşkuyla kutlandı. Kutlamalar, Bölge Liman Başkanlığı tarafından Atatürk Anıtı önüne çelenk sunulmasıyla başladı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu. Bölge Liman Başkanı Ahmet Mert, konuşmasında Kabotaj Kanunu’nun TBMM tarafından 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe girdiğini hatırlattı. Ahmet Mert, "Kabotaj Kanunu ile milletimiz denizlerde de egemenlik hakkını tüm dünyaya ilan etmiştir. Bu kutlu gün 98 yıldır Denizcilik ve Kabotaj Bayramı olarak kutlanmaktadır. 1 Kasım 1937 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi açılış konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk, ’Denizciliği Türkün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız’ sözleriyle denizciliği ve denizcilikte ülkemizin vizyonunu bir kez daha gözler önüne sermiştir" dedi.


Ahmet Mert ayrıca, Zonguldak’ın denizcilikteki yerini ve önemini vurgulayarak, "İlimizde Filyos, Eren, TTK, Bozhane ve diğer limanlarla 2023 yılında toplam 20 milyon 400 bin ton yük tahmil tahliyesi gerçekleştirilmiştir. Karadeniz Limanları’nda en fazla yük elleçlemesi yapılan liman kenti Zonguldak’tır. Bu özelliği ile ilimiz ülkemizde ilk on liman kentleri arasında yer almaktadır. Yine Sakarya Gaz Sahası’nda çıkartılan doğalgaz Karadeniz’den çıkartılıp ilimizde halkımızın kullanımına sunulmaktadır. Bu hususların tümü Zonguldak’ın denizcilikteki yeri ve önemini kanıtlayan yegane unsurlardır" ifadelerini kullandı.



Zonguldak limanlarından 2023 yılında 20 milyon 400 bin ton yük taşındı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Bitlis Nemrut’tan Adıyaman Nemrut’a bisiklet turu sona erdi Van Gölü Aktivistleri Derneği tarafından Bitlis’in Tatvan ilçesi sınırları içinde bulunan Nemrut Krater Gölü’nde başlayan bisiklet turu Adıyaman Nemrut’ta son buldu. “Yeryüzü Cenneti Bitlis Nemrut Krater Gölü’nden Tarihi Adıyaman Nemrut’a Pedallıyoruz 2. Bisiklet Festivali”, Adıyaman’daki tarihi Nemrut Dağı’nda son buldu. Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu tarafından Nemrut Krater Gölü kıyısında startı verilen festivale katılan sporcular, Bitlis’teki tarihi ve doğal güzellikleri dolaştıktan sonra Batman’a gitti. Van Gölü Aktivistleri Derneği tarafından organize edilen festival kapsamında Batman ve Diyarbakır’daki tarihi ve doğal güzellikler ziyaret edildi. 1147 yılında Artuklular döneminde inşa edilmiş tarihi Malabadi Köprüsü ile Batman Çayı’nı geçen katılımcılar, daha sonra UNESCO Dünya Kültür Mirası listesindeki tarihi Diyarbakır Kalesi surlar ile miras alanının parçası olan Dicle Nehri üzerindeki On Gözlü Köprü’de halay çekti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin boğaz köprüsü olarak nitelendirilen Türkiye’nin en uzun üçüncü asma köprüsü Nissibi Köprüsü’nde pedal çeviren sporcular, Fırat Nehri kıyısında mola verdikten sonra Adıyaman’ın Kahta ilçesindeki UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan 2 bin 206 metre yükseklikteki Nemrut Dağı’na çıktılar. Nemrut Dağı’nda açıklama yapan Van Gölü Aktivistleri Derneği Genel Başkanı Erdoğan Özel, “Yeryüzü Cenneti Bitlis Nemrut Krater Gölü’nden Tarihi Adıyaman Nemrut’a Pedallıyoruz 2. Bisiklet Festivali’nde şu anda finaldeyiz. Amacımız, iki Nemrut arasında bir yol oluşturmaktır. Özellikle tarihine, doğasına ve kültürüne dikkat çeken bir kültür yolu oluşturmak amacıyla bu yıl ikincisini düzenlediğimiz bu projemizi gerçekleştirdik. Geleneksel hale getirdiğimiz bu etkinliğe her yıl katılım artıyor. Yurt içinden ve yurt dışından 70 kişilik bir sporcu kafilesiyle şu an Adıyaman’daki tarihi Nemrut Dağı’ndayız. Bitlis’teki doğal güzelliğe sahip Nemrut Kalderası’ndan çıktık ve Ahlat ile Adilcevaz’daki tarihi yerleri dolaştık. 8 gün süren bisiklet turu kapsamında Bitlis’teki tarihi yerleri gezdik. Sonra Batman’daki tarihi yerleri ziyaret ettik ve Malabadi Köprüsü’ne gittik. Daha sonra Diyarbakır’daki On Gözlü Köprü, Ulu Cami, 4 Ayaklı Minare, surlar ve diğer tarihi yerleri dolaştık. Ardından Fırat Nehri’nin güzelliğine şahitlik ederek Nissibi Köprüsü’nde geçtik ve Nemrut’a geldik. Gerçekten tarihi ve doğal güzelliklerin yer aldığı harika bir parkur oldu. Bitlis Valiliği himayesinde bu projemizi gerçekleştirdik ve projemize belediyeler ile diğer kurumlar destek verdi. Bitlis Valiliği başta olmak üzere Tatvan, Adilcevaz, Ahlat kaymakamlıklarına ve Bitlis ile Adilcevaz belediyelerine desteğinden dolayı teşekkür ediyorum. Projemize, Tatvan Ticaret ve Sanayi Odası ile bazı iş insanları da katkı sundu” diye konuştu. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bitlis Valiliği, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA), kaymakamlıklar, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle gerçekleşen tura katılan sporcular ile doğaseverler, Bitlis Nemrut’tan Adıyaman Nemrut’a kadar 450 kilometre pedal çevirdikten sonra araçlarla geri döndü.
Aydın Başkan Özer, TARİŞ’e karşı organik pamuk üzerinden karalama kampanyası yürütüldüğünü söyledi Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi Başkanı İsmail Özer, Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık’a yönelik sert bir açıklama yaptı. İsmail Özer, organik pamuk üzerinden karalama kampanyaları yapıldığını belirterek "Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi’nden elinizi çekin!" dedi. "Adil olmayan bir irade" Özer, Bertan Balçık’ın göreve geldiğinden bu yana Ulusal Pamuk Konseyi’ni adil olmayan ve üreticiyi korumaktan uzak bir şekilde yönettiğini ve şahsi çıkarlarına alet ettiğini iler sürerek her sezon başında bazı basın organlarını kullanarak kooperatiflerine karşı ’organik pamuk’ üzerinden karalama ve yıpratma kampanyası başlattığını belirtti. Yaklaşık 15 yıldır Söke’de tekstil baronları ve gayri milli unsurların etkisi altında hareket eden Balçık’ın, organik pamukta tekel haline geldiğini ve cefakar pamuk üreticisine hiçbir yararı olmadığını vurgulayan Özer, Balçık’ın bu sezon da işgüzar algı operasyonlarına giriştiğini söyledi. "Geçmişte de şikayet etmişti" Bertan Balçk’ın geçmişte kooperatiflerini Bakanlığa şikyet ederek üreticilere zarar vermeye çalıştığını belirten Özer, bu çabalarında yanında saf tutanlara da dikkat çekerek "TARİŞ Pamuk Birliği Yönetim Kurulu’nda kurumlarını temsil eden ve kooperatiflerinden organik pamuk desteği alan Baki Bakanoğlu’nun da Balçık’ın yanında yer aldığını söyleyerek "Hiçbir karalama kampanyası bize zarar veremez" Üreticiden tüketiciye uzanan zincirde, devlet desteğiyle varlığını sürdüren kooperatiflerinin piyasayı regüle etme hedefi doğrultusunda çalıştığını belirten Özer, ’organik pamuk’ üzerinden yapılan hiçbir karalama kampanyasının kendilerine zarar veremeyeceğini ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ’Doğadan Modaya Organik Pamuk’ projesi kapsamında Söke’yi pilot bölge ilan ettiğini ve kooperatif olarak bu kapsamda sürdürülebilir pamuk tarımında önemli sorumluluklar üstlendiklerini vurguladı. "Tekerlerine çomak sokuyoruz" Bertan Balçık’ın tekstil baronlarıyla işbirliği yaparak üreticilere hiçbir destek sağlamadığını ileri süren Özer, Balçık’ın kendilerine karşı olan tutumunun sebebinin, devlet desteğini arkalarına alarak bu tekele karşı çıkmaları olduğunu belirterek açıklamasıdna "Birileri çatlasalar da patlasalar da Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi, ’organik pamuk’ konusunda öncü rol üstlenmeye devam edecek ve üreticinin hak ettiğini alması için elini taşın altına koymaktan bir an bile geri durmayacaktır" ifadelerini kullandı. "Algı operasyonları üreticilere ihanettir" Özer, Bertan Balçık’ın 3 sezondan bu yana bazı basın yayın organları eliyle ’organik pamuk’ üzerinden yürüttüğü algı operasyonlarının bölgedeki üreticilere ’ihanet’ olduğunu ve çiftçinin alın terlerinin karşılığına göz dikmek olduğunu söyleyerek açıklamasının devamında "Tekstil baronlarının güdümündeki bazı kişilerle işbirliği yaparak üreticilere sattığı ’Maya-81’ pamuk tohumu ile Söke Ovası’nda binlerce dönüm araziyi balçığa çevirdiler. Kooperatifimize yönelik beyhude çabalardan vazgeçsinler. Derdi sıkıntısı olan doğrudan doğruya karşımıza çıksın. Kimse üreticinin alın teriyle oynamasın" ifadelerine yer verdi.