POLİTİKA - 15 Mart 2025 Cumartesi 22:32

AK Parti Sözcüsü Çelik: "Hedef terörsüz Türkiye hedefine ulaşmaktır"

A
A
A
AK Parti Sözcüsü Çelik: "Hedef terörsüz Türkiye hedefine ulaşmaktır"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri ve milletimizin değerleri konusunda herhangi bir pazarlık yoktur. Bir al ver süreci yoktur. Herhangi bir müzakere yoktur. Hedef terörsüz Türkiye hedefine ulaşmaktır" dedi.

AK Parti Sözcüsü Çelik, AK Parti Yalova İl Başkanlığı Vefa İftarı’na katıldı. Altan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar sonrasında konuşma yapan Çelik, Türkiye ve çevresindeki gelişmelere bakıldığında AK Parti’nin, Cumhur İttifakı’nın ülke ve bölge için ne kadar büyük kıymet ifade ettiğinin bir kere daha görüldüğünü belirtti. Son dönemlerde Türkiye’nin öneminin daha da ortaya çıktığını anlatan Çelik, "Yukarımızda Rusya-Ukrayna Savaşı, aşağımızda, güneyimizde Gazze’deki soykırım, Suriye’deki gelişmeler, bütün bunlara baktığımızda Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli yönetiminin Türkiye için ne kadar kıymetli olduğu, vazgeçilmez olduğu bütün dünya tarafından takdir ediliyor. Bugün Avrupa gazetelerine baktığımda, dünyada takip ettiğim medya organlarına baktığımda gördüğüm birinci haber Türkiye’dir. Ve birinci haber önümüzdeki gelişmelerde Trump’la Avrupa arasındaki tartışmalar, Recep Tayyip Erdoğan’ın, Sayın Cumhurbaşkanımızın nasıl bir yol izleyeceğidir. Düne kadar bizi eleştirenler bugün Türkiye’nin ne kadar önemli olduğundan, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinin ne kadar kıymetli olduğundan bahsediyor. Biz onlara aslında her zaman diyorduk. Bu sadece zor zamanlara düştüğünüzde anlamayın. Bunu normal zamanlarda da anlayın. Eğer normal zamanlarda anlamış olsaydınız, bu zor zamanlara düşmezdiniz. Daha önce de defalarca ifade ettik" diye konuştu.

Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı olduğuna değinen Çelik, şöyle konuştu:

"Avrupa Birliği küresel bir güç olmak istiyorsa bunun yolun Türkiye ile kurabileceği en yakın ilişkiyi kurmasından geçer ama maalesef bunu zamanında anlamadılar. Zamanında anlamadıkları gibi bu zor zamanda anlayarak aslında kendileri açısından büyük zararlar ortaya çıktıktan sonra meseleyi toparlamaya çalışıyorlar ama şunu herkesin bilmesi lazım ki, Türkiye’nin gücü, Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye’de gerçekleştirdiği büyük devrimlerle, büyük dönüşümlerle Türkiye’nin geldiği nokta bütün dünya için göz kamaştırıcı. Bu kadar çok merkezli krizi, bu kadar dirayetle yöneten lidere sahip olmamız, ülkemizin dünya siyasetinin en önemli 10 meselesinde görüşü muhakkak sorulması gereken ülke konumuna gelmiş olması işte bu büyük mücadelenin neticesidir. Biz şunu biliyoruz ki, bu büyük mücadelede bu zaferlerin kazanılması sizler sayesinde, sizlerden önce teşkilatlarımıza kıymet, değer, destek vermiş büyüklerimiz sayesinde olmuştur. Onun için bizin en önemli gücümüz teşkilatımızdır. En önemli gücümüz teşkilat mensuplarımızın ev ev, mahalle mahalle gerçekleştirdiği bu önemli toplantılardır."

"Siyasi mezhepçilik zehirdir"

Çelik, geçtiğimiz günlerde CHP milletvekilleri tarafından önemli bir provokasyona imza altığını belirterek, şunları kaydetti:

"Suriye’de bir Esad rejiminin artığı olan birtakım unsurların Suriye’yi istikrarsızlaştırmak için oradaki meşru yönetime karşı silahlı kalkışma yapmasının ardından meşru güvenlik güçlerinin olayı raporlamaya çalışırken maalesef hepimizi çok üzen meşru güvenlik güçlerinin dışında, ya da kontrolsüz bazı güçlerin Suriye’deki Alevi kardeşlerimize dönük olarak, oradaki kardeşlerimizin ölümüne yol açan, yaralanmasına yol açan birtakım eylemler ortaya çıktı. Biz bunun neticesinde şöyle bir tavır koyduk, dedik ki Suriye’deki Sünniler, Aleviler, Kürtler, Şiiler, Nusayriler, Dürziler kardeşimizdir. Ve yine şu cümleyi ekledik. Dedik ki, DEAŞ’ın yaptığı katliamlar Sünnilere mal edilemez. YPG’nin yaptığı katliamlar Kürtlere mal edilemez. Esad rejiminin yaptığı katliamlar da Nusayri ve Alevi kardeşlerimize mal edilemez. Bu kadar açık cümleler kurmamıza rağmen yine ekledik. Mezheplerin hepsi saygı değerdir ama siyasi mezhepçilik zehirdir. Bu kadar açık cümleler kurmamıza rağmen maalesef bir takım CHP milletvekilleri Hatay’ımıza giderek orada bizim Alevi, Nusayri kardeşlerimize Esad artığı dediğimiz gibisinden cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir iftira attılar, yalan söylediler."

"CHP’nin tek gündemi var"

İftira, yalan siyasetine karşı son derece deneyimli olduklarını anlatan Çelik, "Oradaki Nusayri kardeşlerimize, Şii, Alevi, Kürt, Dürzi, Sünni bütün kardeşlerimizle biz sürekli olarak temas halindeyiz. Birileri gibi meseleyi sadece siyasi mezhepçilik üzerinden almıyoruz. Başından beri de söylüyoruz. Suriye Suriyelilerindir ama enteresan olan şu, oraya giden bir CHP milletvekili diyor ki, ‘Samandağ’ın, Hatay’ın kaderiyle Lazkiye’nin kaderi budur.’ Biz bunu 10-15 yıldır söylediğimizde karşımıza çıkıp ‘Suriye’de ne işiniz vardı’ diyordunuz. Suriye’de ne işimiz vardı diye Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu iradeyi eleştiriyordunuz. Bunu ne zaman anladınız, 15 sene sonra anladınız. Demek ki şöyle bir ortalama var, CHP’nin iç politikada bizim partimizin, Cumhurbaşkanımızın koyduğu iradeyi anlaması için minimum 10 seneye ihtiyacı var. Yine CHP’nin Cumhurbaşkanımızın, partimizin, Cumhur İttifakı’mızın dış politikada koyduğu iradeyi anlaması için de minimum 15 seneye ihtiyacı var. Mevzu şu ki, aynı anda 3-4 krizi yönetirken Sayın Cumhurbaşkanımız CHP’nin tek gündemi var, aynı anda 3-4 tane genel başkan adayını yönetmek oldu. Onun için biz işimize bakacağız. Türkiye’nin geleceği için yapacağımız çalışmaları yapmaya devam edeceğiz" dedi.

"Hedef terörsüz Türkiye hedefine ulaşmaktır"

Terörsüz bir Türkiye için de büyük bir iradenin ortaya koyulduğunu anlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi de terörsüz Türkiye diyoruz. Türkiye’yi terör belasından kurtarmak için Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı tarihi çağrı, Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu yüksek irade Türkiye’yi 50 yıllık terör belasından kurtarmak için, Türkiye’nin önüne yepyeni pencereler açmaktadır. Bu Kürt kardeşlerimiz üzerindeki terör vesayetinin kaldırılması, her şeyin demokrasiyle, siyasetin imkanları içinde çözülmesi için de büyük bir fırsat oluşturacaktır. Vesayetin en karanlık dönemlerinde Cumhurbaşkanımız 2006’da, 2005’te Diyarbakır’a giderek ‘Türkiye’nin bütün meseleleri, başörtüsü meselesi benim meselemdir. Kürt meselesi menim meselemdir’ diyerek o zaman ki vesayet odaklarına karşı en güçlü mesajı vermiştir. İşte o günden bugüne teşkilatlarımızın sarsılmaz birlikteliği, gücü, kuvveti sayesinde karşımızdaki bütün şer şebekelerini alt ettik. Şimdi Türkiye Yüzyılı’ndayız ve Türkiye Yüzyılı’nda, terörsüz Türkiye hedefini gerçekleştirmek için büyük bir iradeyle yolumuza devam ediyoruz. Zaman zaman bazı açıklamalar yapılıyor. Bunlarla ilgili daha önce ifade ettim. Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri ve milletimizin değerleri konusunda herhangi bir pazarlık yoktur. Bir al ver süreci yoktur. Herhangi bir müzakere yoktur. Hedef terörsüz Türkiye hedefine ulaşmaktır. Bunun için de kararlı bir şekilde bunların gerçekleşmesi için yolumuza devam edeceğiz ve önümüzü açmaya devam edeceğiz."

"Sonuna kadar Recep Tayyip Erdoğan diyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yurtdışındaki faşistlerden, içerideki hadsizlere kadar kem söz söyleyen çok olduğunu ifade ederek, "Allah’ın izniyle milletimizin desteğiyle, teşkilatlarımızın gayretiyle hepsini sandıkta yendik. Siyasette hepsine tarihi en sıkıntılı zamanlarında bile kapıyı göstermeyi bildik. Onun için bir kere daha Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı çirkin söz kullananları, kem söz kullananları söylediklerine karşı bir kere daha şunu söylüyoruz, Yalova’dan da söylüyoruz, Türkiye’nin her tarafından da söylüyoruz sonuna kadar Recep Tayyip Erdoğan diyoruz" açıklamasında bulundu.

Programda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş, Yalova Milletvekili Meliha Akyol ve İl Başkanı Umut Güçlü de birer konuşma yaptı.

Erhan Erdoğan



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Yıldırımlı minik mucitlerden çifte kupa Yıldırım Belediyesi Molla Yegan Çocuk Üniversitesi öğrencileri, İstanbul’da düzenlenen Fibonacci International Robot Olympiad Marmara Bölge Turnuvası’na katıldı. Okan Üniversitesi’ndeki etkinlikte, Yıldırımlı miniklerin geliştirdiği robotlar, "Hızlı Çizgi İzleyen" kategorisinde birinci ve ikinci olurken, yine aynı kategoride Mbot, jüri özel ödülüne layık görüldü. Molla Yegan Çocuk Üniversitesi’nin 8 kişilik takımının hedefi Antalya’da düzenlenecek Türkiye Şampiyonası’nda derece elde etmek ve sonrasında Roma Olimpiyatları’na katılmak. Donanımlı nesiller yetişecek Teknoloji geliştiren bir Türkiye vizyonu ve milli teknoloji hamlesine katkı sunmak amacıyla Molla Yegan Çocuk Üniversitesi’nde geleceğin mühendislerini yetiştirdiklerini ifade eden Yıldırım Belediye başkanı Oktay Yılmaz, "Burası, fatihleri yetiştirenlerin feyz aldığı, ilim irfan öğrettiği bir yer. 600 yıl sonra yine yeni ‘Fatih’ler yeni ‘Yıldırım’lar yetiştirmek düsturuyla hizmet ediyor. Çocuklarımız burada uzay bilimlerinden robotik kodlamaya, fen bilimlerinden sanatsal etkinliklere çok önemli beceriler kazanıyor. Robo Yıldırım takımımızın gösterdiği başarı gerçekleştirdiğimiz çalışmaların bir neticesidir. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonrada bu ekosistemde; bilim, sanat, teknoloji ve değerlerimiz açısından kabiliyetli çocuklar yetişmesine katkı sağlayacağız" diye konuştu.
İstanbul Eski Almanya Cumhurbaşkanı’ndan Şişli Belediye Başkanı Şahan’a ziyaret Eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ı ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklama yapan Wulff, Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin bugüne kadar olduğundan çok daha fazla geliştirilebilir bir noktada olduğunu belirterek, "Birkaç hafta içinde göreve başlayacak olan yeni Alman Hükümeti’nin Türkiye’nin potansiyeline özel bir önem vereceğini umuyorum" dedi. Başkan Şahan ise görüşmede İstanbul’un merkez ilçesi ve finans merkezi olması açısından Şişli’nin önemini, potansiyelini aktardığını belirterek, "Almanya ve Türkiye ilişkileri, şehirlerin birbirleriyle deneyim paylaşımları bu anlamda çok değerli ve önemli" ifadelerini kullandı. Almanya Federal Cumhuriyeti 10. Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Şişli Belediye Başkanı Şahan’a dün nezaket ziyaretinde bulundu. Şişli Belediye Başkanlığı hizmet binasında saat 17.00’da gerçekleşen ziyarete, 18. Dönem Federal Alman Milletvekili Özcan Mutlu da eşlik etti. İkili görüşmede, Türkiye ile Avrupa Birliği sürecine dair kapsamlı istişarelerde bulunuldu. Ayrıca, ‘kardeş belediye’ protokolü imzalayan Şişli ve Charlottenburg-Wilmersdorf Belediyeleri’nin yürüttüğü ortak projeler görüşmede ele alındı. Christian Wulff, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada Şişli Belediyesi ile Charlottenburg Wilmersdorf Belediyeleri arasındaki geçen Aralık ayında imzalanan kardeş şehir protokolünün ikili ilişkiler üzerindeki olumlu etkilerinden bahsetti. "Avrupa için üretimin Türkiye’ye taşınması çok mantıklı" İki ülke arasındaki ilişkilerin önemine vurgu yapan Wulff, "Almanya ve Türkiye arasındaki bu karşılıklı ilişkiler bugüne kadar olduğundan çok daha fazla geliştirilebilir. Bu nedenle birkaç hafta içinde göreve başlayacak olan yeni Alman Hükümeti’nin Türkiye’nin potansiyeline özel bir önem vereceğini umuyorum. Tedarik zincirlerinde, Asya’dan gelen rotalarda giderek daha fazla sorun yaşıyoruz, Avrupa için üretimin Türkiye’ye taşınması çok mantıklı. Avrupa’ya yakınsınız, Avrupa Birliği ile Türkiye arasında gümrük birliği var ve Türkiye şu anda Avrupa, Asya ve Afrika arasında bir merkez konumunda. Bu potansiyeli hayata geçirmek için Alman ve Türk şirketleri arasında daha fazla işbirliği görmek isterim çünkü Türkler ve Almanlar birbirlerini çok iyi tanıyorlar ve seviyorlar. Dünyada vatandaşları arasında Türkiye ve Almanya kadar çok temasta olan iki ülke yok denecek kadar azdır. Bu da benim için kişisel olarak büyük bir anlam taşıyor" ifadelerini kullandı. "Şehirlerin birbirleriyle deneyim paylaşımları çok değerli" Wulff’u Şişli’de ağırlamanın çok değerli olduğunu kaydeden Başkan Şahan ise iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlü projelerle daha da güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Şahan, ziyarete ilişkin, "Hem Charlotenburg-Wilmersdorf Belediyesi ile olan kardeş belediyecilik projelerimizi değerlendirdik hem de genel konjektürü konuştuk. Şişli’nin önemini anlattık. Şişli’nin özellikle İstanbul’un merkez ilçesi olması, finans merkezi olması ve bu anlamdaki rolü ve potansiyelinden bahsettik. Kendilerine çok teşekkür ederiz. Almanya ve Türkiye ilişkileri, şehirlerin birbirleriyle deneyim paylaşımları bu anlamda çok değerli ve önemli" şeklinde konuştu. Öte yandan, ikilinin görüşmesi yaklaşık 45 dakika sürdü.
Manisa Taksi şoförüne bıçakla saldıran zanlı ikinci kez hakim karşısında Manisa’da yolcu olarak bindiği taksinin şoförünü bıçakla yaralayan madde bağımlısı ikinci kez hakim karşısına çıktı. Tutuklu saldırgan Emirhan Ü.’nün sağlık raporunun beklenilmesine karar veren mahkeme heyeti davayı erteledi. Manisa’da yolcu olarak bindiği taksinin şoförü Hakan Paktan’ı bıçakla yaralayan uyuşturucu madde bağımlısı Emirhan Ü. ikinci kez hakim karşısına çıktı. Manisa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme heyeti, sanık Emirhan Ü.’nün Manisa Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesindeki tedavisine ilişkin istenen dosyası ve sağlık raporunun henüz mahkemeye ulaşmadığını bildirdi. Savunmasını yapan Emirhan Ü. olaydan pişman olduğunu söyledi. Mahkeme başkanı, söz konusu sağlık raporunun beklenilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. Olayın geçmişi 2024 Aralık’ta meydana gelen olayda, Şehzadeler ilçesindeki taksi durağına gelen Emirhan Ü., Yunusemre ilçesindeki Akgedik Mahallesi’ne gitmek üzere Hakan Paktan’ın şoförlüğünü yaptığı taksiye bindi. Adrese geldiklerinde taksici, Emirhan Ü.’ye ücreti söyledi. Ücreti kartla ödeyeceğini söyleyen Emirhan Ü., post cihazını istedi. Taksici Paktan, post cihazına ücreti yazdığı sırada Emirhan Ü. belindeki bıçağı çıkararak Paktan’ın göğüs kısmına doğru hamle yaptı. Ani bir refleksle bıçağın keskin kısmını eliyle tutan taksici bir süre araç içinde Emirhan Ü. ile boğuştu sonra da emniyet kemerini çözüp araçtan indi. Paktan’ın ardından araçtan inen Emirhan Ü., olay yerinden uzaklaştı. Yaşanan dehşet anları takside bulunan güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.
Samsun 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi yıl dönümü Samsun’da Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yıl dönümü dolayısıyla tören düzenlendi. Törende Çanakkale Deniz Zaferi kutlandı, şehitler dualarla yâd edildi. Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yıl dönümü programı kapsamında Kıranköy Şehitliği’nde resmi tören yapıldı. Çelenk sunumu ile başlayan tören, saygı duruşunda bulunulması, saygı atışı ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti. Törende Şehitlik Anı Defteri’ni imzalayan Samsun Valisi Orhan Tavlı, şunları söyledi: "Bugün, Çanakkale Zaferi’mizin 110. yılını millet olarak büyük bir onur ve gururla kutluyor, tarihte eşine çok az rastlanan bu büyük destanı kanlarıyla yazan aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Tüm zorluklara rağmen Aziz Türk milletinin, iman, azim ve vatan sevgisiyle ‘Çanakkale Geçilmez!’ diyerek kazandığı bu zafer, Kurtuluş Savaşı’mıza ve nihayetinde de Türkiye Cumhuriyeti’mizin kuruluşuna giden kadim tarihimizin önemli dönüm noktalarından birisi olmuştur. Bin yıllık vatanımız Anadolu’nun müdafaası, aziz milletimizin bekası için ülkemizin ve gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelerek gözlerini kırpmadan fedayı can eyleyen aziz şehitlerimizde vücut bulan Çanakkale ruhu da aziz milletimizin bağımsızlığı söz konusu olduğunda birlik ve beraberlik içinde her şartta zafere ulaşacağının müjdecisidir. Bugün bizler de sizlerden aldığımız ilhamla bir yandan Cumhuriyet’imizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıyarak Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek için mücadele verirken, diğer yandan bizi millet yapan yüksek değerlerimizi daima canlı tutmaya, yüceltmeye devam edeceğiz. Kahraman ecdadımızın yadigarı istiklalimizden asla taviz vermeyecek, bu bilinçle hep birlikte istikbale yürüyeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle; bu toprakları bizlere vatan kılan aziz şehitlerimizi ve başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmet ve şükranla anıyorum" dedi. Tören, Kur’an-i Kerim tilaveti, duaların edilmesi ve şehitlik ziyaretinin ardından sona erdi. Törene ayrıca Garnizon Komutanı Gazi Tümgeneral Davut Alâ, Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nihat Soğuk, şehit aileleri, STK temsilcileri, protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı.